Buradasın
II. Abdülhamit ve Atatürk Dönemleri Karşılaştırmalı Tarih Söyleşisi
youtube.com/watch?v=ALT6kDyx-UwYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Türk Kahvesi" programında sunucu ve Prof. Dr. Cezmi Eraslan arasında geçen bu söyleşide, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihindeki iki önemli lider olan II. Abdülhamit ve Mustafa Kemal Atatürk karşılaştırılmaktadır.
- Söyleşide, II. Abdülhamit'in İslam birliği politikaları, Panislamizm yaklaşımı ve modernleşme çabaları ile Atatürk'ün halkçılık anlayışı, batılılaşma politikaları ve Cumhuriyet fikrinin gelişimi ele alınmaktadır. Video, Osmanlı'nın son dönemlerinden Cumhuriyet'in ilanına kadar uzanan tarihsel süreçte iki liderin benzerlikleri ve farklılıklarını incelemektedir.
- Konuşmada ayrıca İttihatçılar ve Atatürk arasındaki farklar, Atatürk'ün askerlik ve siyaset arasındaki ayrımın önemi, Cumhuriyet'in ilanı süreci ve harf inkilabı gibi önemli tarihsel olaylar da tartışılmaktadır. Prof. Dr. Eraslan'ın İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı Başkanlığı'ndaki görevi ve tarih araştırmaları programın içeriğini zenginleştirmektedir.
- 00:20Programın Tanıtımı
- Türk kahvesinde yeni bir günde yeni bir söyleşi ile karşılaşıyoruz.
- Programda zor bir konu ele alınacak: bir tarafında Abdülhamit ve İslamcilik düşüncesi, diğer tarafında yakın dönem Atatürk ve Halkçılık düşüncesi.
- Bu iki çalışmayı bir arada yürüten bilim insanı Prof. Dr. Cezmi Eraslan programda konuk olarak yer alıyor.
- 00:51Konunun Önemi
- Cumhuriyet'in kuruluşu 10 Kasım ile birlikte, Atatürk ve Cumhuriyet fikri gündemimizdeydi.
- Program, Cumhuriyete giden yolu ve Cumhuriyet'in kuruluş sürecini detaylı şekilde ele almayı amaçlıyor.
- Konuk, Türk akademik çevrelerinde bu konuyu en iyi bilen isimlerden biri olarak geçiyor.
- 01:23Konunun Hikayesi
- Programda zamanın şartları içinde Abdülhamit ve Atatürk'e ikisini birden bakılacak.
- Konunun hikayesi, ilk tezinin Güney Afrika Müslümanları üzerine olması, sonra Abdülhamit ve sonunda Atatürk üzerine çalışmasıyla devam ediyor.
- Konunun ilgi duyulmasının sebebi, talebelik dönemlerinde genel Türk tarihi okunması ve Ahmet İbrahim Kafesoğlu'nun derslerinde İslam öncesi dönemin gizemine kapılmak.
- 01:54Kafesoğlu'nun Etkisi
- Konuk, Ahmet İbrahim Kafesoğlu'nun derslerini son senesinde almış ve bu derslerin unutulmaz olduğunu belirtiyor.
- Kafesoğlu, derslerine bir kağıtla girer, çantayı kenara koyar ve anlatmaya başlar.
- Kafesoğlu'nun anlattıkları, eski Türk dini ile İslam'ın uyumunu gösteriyor ve Türklerin kimliğini muhafaza etmelerinin sebebi olarak görülüyor.
- 05:17Abdülhamit Araştırması
- Konuk, Abdülhamit araştırmasını yapmaya başladığında, o dönemde Abdülhamit araştırmak çok onaylanan bir konu değildi.
- Yüksek lisans tezinde Abdülhamit'in Afrika'daki İslam faaliyetleri üzerine çalışmayı seçti.
- Doktora tezinde ise sadece Afrika değil, Abdülhamit döneminin genelinde İslam birliği faaliyetleri üzerine çalışmayı tercih etti.
- 07:29Abdülhamit'in İslam Politikası
- Abdülhamit, ekonomik olarak çökmüş, askeri olarak Rusya karşısında ezilmiş ve politikaları yürütecek kadroya sahip olmayan bir devletin başında.
- Abdülhamit, İslam birliği politikasını uygulayarak uluslararası politikada pazarlık gücünü yükseltmek istiyordu.
- 1838 anlaşmasından sonra ülkeye bakkallık yapılıyor, 1875'te borç faizlerini ödeyemeyecek hale gelince bir şeyler yapılması gerekiyordu.
- 09:20İslam Dünyasının Durumu
- Batılılar, Müslüman sömürgelerde halifenin etkisinin olacağı düşüncesini görmüş ve kullanmışlar.
- Sipahi ayaklanmasından sonra bağımsız, kendi ayakları üzerinde duran İslam dünyasının bir temsilcisi yoktu.
- Abdülhamid, saltanattan daha ziyade hilafeti öne çıkararak Hıristiyan dünyaya karşı, Müslüman sömürgesi olanlara karşı bir pazarlık kozu olarak kullanıyordu.
- 10:29İngiliz Politikası ve Halifelik
- İngiliz politikasını anlamak, halifelik konusundaki düşünceleri anlamak için önemlidir.
- İngiliz parlamentosu tartışmalarını yayınlıyor ve bazı muhafazakar politikacılar halifeliğin etkili olabileceğini, diğerleri ise hiçbir etkisi olmayacağınu savunuyorlar.
- 1897 Yunan Savaşı sırasında Hindistan Müslümanları'nın desteği konusunda İngilizler endişe duyuyor ve araştırmalar yapıyorlar, sonuçta Müslümanların halifeyi desteklediği ancak siyaseten İngiliz Kraliçesi'ne bağlı olduğu anlaşılıyor.
- 11:48Abdülhamid ve İncelenen Kaynaklar
- İslamcılık konusunu araştırmak için birinci elden kaynaklara bakmak önemlidir, çünkü kullanıp yayınlayan kişinin önceliği çalışmayla birlikte yansıyor.
- Yüksek lisans tezi çalışması sırasında Yıldız Arşivi'nden Abdülhamit dönemi tüm iradelerini ve belgelerini taradım.
- Malzemenin kendisini görmek gerekiyor çünkü kullanıp yayınlayan kişinin önceliği o çalışmaya yansıyabilir.
- 13:30Panislamizm ve Osmanlı'nın Durumu
- Panislamizm, panslavizm veya pancarmanizm gibi bir politika olarak değerlendirilebilir, ancak Almanya ve Rusya gibi maddi güçlerle karşılaştırıldığında Osmanlı'nın bu konuda sınırlı kaynakları vardı.
- Osmanlı iflas halindeydi, duyun-u umumiye ile ancak vaziyetini kurtarmıştı ve alacaklılar ülkeye vergi topluyordu.
- Abdülhamit, modernleşme ve yenileşme politikaları uygularken mali durumun zorluğunu da göz önünde bulunduruyordu.
- 14:23Abdülhamid'in Kişisel Özellikleri
- Abdülhamid, Abdülaziz ile birlikte Avrupa'ya, Mısır, Fransa ve İngiltere seyahatlerine katılan bir padişah olarak dışarıyı görüyordu.
- Şehzadeliği döneminde kendi mali imkanlarını iyi çalıştıran, para kazanan bir şahsiyet olarak babasının tam zıddıydı.
- Saray hayatı nedeniyle Sultan Abdülmecid'in yaşadığı ciddi sıkıntılarla karşılaştığı halde, Abdülhamid kendi tahsisatını iyi işleten ve para kazanan bir isimdi.
- 15:01Abdülhamid'in Mali Politikaları
- Abdülhamid, Hazine-i Hassa adında kendi hazinesini oluşturdu ve örnek çiftlikler kurmak, kendi gelirlerini verimli işletmek konusunda ciddi çalışmalar yaptı.
- Bu çalışmaları, dönemin para işlerini en iyi bilen kadrolarıyla, özellikle son üç Hazine-i Hassa nazırının Ermeni şahsiyetler olmasıyla gerçekleştirdi.
- Diş hekimi muayenehanelerinden laboratuvarlara, yollara ve okullara kadar birçok alanda imparatorluğun çehresini değiştirmeye çalıştı.
- 16:19Abdülhamid'in Mali Kaynakları ve Yenileşme Çalışmaları
- Abdülhamid'in büyük kısmını, kendi hazinesi üzerinden karşıladığı yenileşme çalışmaları vardı.
- II. Abdülhamid'in temel derdi borçları toparlayabilmekti ve bu amaçla yeni üretim kaynakları oluşturuyordu.
- Numune çiftlikleri, özellikle Marmara Bölgesi'nde hayvan türlerinin ıslahı ve tahıl ürünleri konusunda tohum ıslahı gibi çalışmaları, Cumhuriyet dönemine devredilen işlerdi.
- 17:11Abdülhamid ve Atatürk Dönemi Paralellikleri
- Atatürk döneminde de Atatürk Orman Çiftliği, Antalya ve Mersin'de çiftlikler gibi devlet büyüğünün topluma örnek olması ve yol göstermesi konusunda paralellikler vardı.
- II. Abdülhamid, içine doğduğu şartlarda ürünüydü ve o dönemdeki endişeleri İngiliz arşiv belgelerinde haklı gösteren örneklerle destekleniyordu.
- Türkiye'nin coğrafi konumu, Balkanlar'daki kayıplar ve etrafındaki güçler (Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya) nedeniyle Abdülhamid'in Almanya'yı ön plana çıkarması gerekiyordu.
- 19:01Abdülhamid'in Eğitim Politikaları
- Abdülhamid'in devlet siyaseti, İslamcı entelektüellerin kaygılarından daha çok devletin devam ettirilmesini öne çıkarmaktaydı.
- Eğitim politikaları, Tanzimat'tan sonra Abdülhamit'in idadileri ve Darülfünun'u kurarak ilmi, saat kuleleri ve teknolojiyi getirmeye çalıştığı bir süreçti.
- Eğitimi kitlelere yayarak vatandaş bilinci oluşturmak, Cumhuriyet'in temel hedefi olan ve Atatürk'ün de vurguladığı bir amaca hizmet ediyordu.
- 20:39Abdülhamid'in Değerlendirilmesi
- Abdülhamit devri politikaları bugün için öğrenilmelidir.
- Abdülhamit'in hamasete dayalı bir politika dehası olarak gösterilmesi eleştirilmeli, arşive dayalı çalışılmalı.
- 1876-77, 81-82 dönemi kayıplarına bakıldığında, Abdülhamid'in "bir karış toprak kaybetmemiştir" şeklindeki mitleri çökecek bir yapıya sahiptir.
- 21:55Toplumun Bilgi Alışkanlıkları ve İkinci Abdülhamit'in İslamcilığı
- Toplum genellikle okumak yerine dinlemek ve dinlediği üzerinden hareket etmektedir, ancak ciddi araştırmalar için belgeye, bilgiye ve dönemin gerçeklerine dayanmak gerekir.
- İkinci Abdülhamit'in İslamcilığı üzerine yazılan eserlerin çoğu yabancı kaynaklardan alınmıştır ve İslamcılığın kurucusu olarak Cemal Cemaladdin Afgani gösterilmektedir.
- İkinci Abdülhamit döneminde (1882'den itibaren) İslamcilik politikası devlet politikası olmuştur, ancak Türkçülük uygulamaları terk edilmemiştir.
- 23:27Devletin Yaşatılması ve İslam Unsuru
- Devletin devamı için eldeki tüm imkanlar kullanılmaktadır; Abdülhamit'ten sonra Sultan Reşat ve Sultan Vahideddin de altı asırlık hanedan mirasını devam ettirmek için çaba göstermiştir.
- İkinci Abdülhamit'in o dönemdeki şartlarda kullanabileceği en etkili unsur İslam unsurudur; dünya Müslümanlarıyla dayanışma ve içte dini kimliği yaşatma amaçlanmıştır.
- 1876 Anayasası'nda devletin resmi dili olarak Türkçe ifade edilmiştir, ancak Abdülhamit Arapçayı resmi lisan olarak kabul etmek istemiş, Said Paşa'nın engellemesiyle bu gerçekleşmemiştir.
- 25:11Atatürk'ün Devlet Anlayışı
- O dönemin duygularını ve hislerini anlamak gerekir; devleti muhafaza etmek temel değerdir ve bu çizgiden Atatürk'e doğru uzanır.
- Cumhuriyet'e giden yolda aydınların ve fikirlerin ortaya çıkması vardır; Atatürk'ü ve cumhuriyeti ortaya çıkaran fikirler önemlidir.
- 26:10Profesör Dr. Cezmi Eraslan'ın Akademik Hayatı
- Profesör Dr. Cezmi Eraslan 1961 yılında Adana'da doğmuş, İstanbul'da eğitimini tamamlamış ve 1983 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun olmuştur.
- 1989 yılında İngiliz arşiv ve kütüphanelerinde araştırma yapmak üzere Londra'da bulunmuş ve 1991'de "İkinci Abdülhamit Devrinde Osmanlı Devleti'nin İslam Birliği Siyaseti" adlı teziyle tarih doktoru ünvanını almıştır.
- 2008-2012 yılları arasında Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı ve 2013-2018 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürlüğü görevlerini üstlenmiştir.
- 28:35İslam Birliği ve Panislamizm Arasındaki Fark
- İslam Birliği, devletin ayakta kalabilmesi için İslam dünyası ile ve vatandaşlar arasında bir dayanışma ruhu oluşturmaktır; geleceğe ümitle bakabilmek ve Batı'nın saldırılarına dirençli olabilmek için güç birliği ve duygu birliği oluşturmayı amaçlar.
- Panislamizm ise fiili mücadele, savaş ve aynı millete mensup unsurların siyasi olarak birleştirilmesi düşüncesini taşır; bu hareketler genellikle Almanya ve Rusya'nın Balkanlardaki politikalarında başarı göstermiştir.
- Atatürk, Nutuk'ta "biz panislamizm, pantonizm yapmadık ama yapacağız, yapıyoruz dedik" diyerek, düşmanlarının bunu engellemek için mücadele ettiğini ve milletin gücünün yetmeyeceği hususlarda gücünü heba etmemek gerektiğini belirtmiştir.
- 30:58Cumhuriyet Fikrinin Ortaya Çıkışı
- Atatürk'ün zihninde cumhuriyet fikri, 1880'li yılların, İkinci Abdülhamit'in İslam birliği politikasına ağırlık verdiği dönemin içinde yetişen nesilin ürünüdür.
- Osmanlı'da Fransız hayranlığı ve Fransa'ya öykünme söz konusudur; Namık Kemal ve arkadaşları, modernleşme çabalarının Batı'dan değil kendi tarih ve kültürden kaynaklanması gerektiğini savunmuştur.
- Namık Kemal, meclis-i şura olarak adlandırdığı, milletin ortak iradesini temsil eden bir yapıyı önermiş ve bu çerçevede "hakimiyet hakkı umumdur" diyerek cumhuriyet kavramını ilk kez ortaya koymuştur.
- 34:43Türk Milliyetçiliğinin Halka Yaklaşımı
- Türk milliyetçiliği, Balkan Savaşları'ndan sonra halkı eğitmek, halka gitmek ve halkı her şeye ortak etmek düşüncesini ön plana çıkarmıştır.
- Bu yaklaşım, Ruslardaki narodnicizm yaklaşımının Bulgaristan üzerinden yansımasıdır; Bulgaristan'da üniversiteyi bitiren gençler ilk görevleri olarak kışın dağ köylerinde halka yeni fikirleri aktarmaktadır.
- İkinci Meşrutiyet'te Türk Ocakları ve Türk Yurdu üzerinden "Halka Doğru" dergisi çıkarılarak bu yaklaşım hayata geçirilmiştir.
- 36:08Halka Yaklaşımının Dönüşümü
- Bu yaklaşım İkinci Dünya Savaşı'na kadar yoğun bir şekilde sürmüş, ancak sonrasında "halk bizim ayağımıza gelsin" şeklinde bir dönüşüm yaşanmıştır.
- Atatürk döneminde önce Türk Ocakları üzerinden, sonra 1930 serbest fırka olayından sonra Türk Ocakları kapatılarak Halk Evleri kurularak halka ulaşım sağlanmıştır.
- 37:00Halk Hakkı ve Aydın Vesayeti Tartışması
- "Hakimiyet hakkı umumundur" fikri tartışmaya konu olmuştur; Devlet Ricali, halkın bu hakı kullanacak durumda olmadığını, bu hak vekaleten bürokratlar ve aydınların alacağını savunmuştur.
- Yeni Osmanlı ve Jön Türkler de halkın destek ve yardım görmeyi reddettiği gerekçesiyle halkın aleyhine konuşmuşlardır.
- Mustafa Kemal Paşa'da farklı bir yaklaşım görülür; halkın seviyesine inmek yerine halkın seviyesini yükseltmek, eğitip öğretmek gerektiğini savunmuştur.
- 38:48Atatürk'ün Halkçılığı
- Atatürk, savaş sonrası dönemde milletin mukadderatıyla ilgili kararın mutlaka millet meclisi üzerinden verilmesi gerektiğini savunmuştur.
- Atatürk'ün halkçılığında en temel çizgi, halkın karar vermeli ve bu kararları değerlendirebilecek ölçüde aydınlanmış olmasıdır.
- Atatürk'ün "aynı milletin yeni bir devleti" sözü, halkın kendi zoruyla hakları elde etmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
- 41:11Batılılaşma ve Medeniyet Seviyesi
- Atatürk batıcı değildi ancak batılı bir yaşam tarzını hayata geçirmiştir; bu süreçte alfabeden halifeliğin kaldırmasına kadar birçok değişiklik yapılmıştır.
- Atatürk'ün temel hedefi "muasır medeniyet seviyesini yakalamak" olmuştur; o dönemde ekonomik, siyasi, askeri ve kültürel olarak güç olan Batı bu seviyeyi temsil etmektedir.
- 1857'den sonra Türk ve İslam dünyasında bağımsız bir devlet olmadığı, İslam'a karşı Batı'da fikri saldırılar olduğu ve "İslam terakkiye mani'dir" gibi iddialar yapıldığı belirtilmiştir.
- 43:26İslam ve Medeniyet İlişkisi
- Müslümanların yaşantısıyla İslam'ın eşit olmadığı, İslam'ın ortak özelliklerine dayanarak İslam'ın geri kalmaya neden olduğu iddiası yanlıştır.
- İslam hukukunda zamanın değişimiyle ahkamların değiştiğine dair esaslar vardır ve bunu başarabilmenin mümkün olduğu vurgulanmıştır.
- Atatürk, batıcı olmayıp batıcı olduğunu, Batı'ya tek tek benzemek yerine Batı medeniyetinin temel esaslarını benimsemek gerektiğini savunmuştur.
- 45:28Atatürk'ün Batı Düşüncesi ve Türkiye'nin Şartları
- Aydınlanma döneminde söylenenlerde bir Batı düşüncesini Atatürk'ün savunduğunu söylemek mümkündür, ancak bunu yaparken Türkiye'nin şartları dikkate alınmalıdır.
- Atatürk, 1937'de Meclis'teki son konuşmasında uygulamalarını üç esas üzerine ifade etmiştir: coğrafya, jeopolitik, kaynaklar ve Türk milleti.
- Atatürk, hangi adımı, nerede, ne zaman atacağını, kimlerle yürüyeceğini ve nereye kadar gideceğini son derece iyi tayin edebilen bir kurmaydı.
- 47:11Cumhuriyet Fikri ve Muhalifler
- Atatürk'ün çağdaşlarından ciddi manada ayırt eden en önemli özellik, saltanatı ve hilafeti kaldırıp cumhuriyetle Türk milletini ileriye iten iradesiydi.
- 15 Mayıs'ta Yunan'ın İzmir'e çıkışı işi hızlandırmış, 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi ise devletin teslim bayrağı çektiği bir aşamaydı.
- Mustafa Kemal, 22 Mayıs'ta Samsun'a çıktıktan üç gün sonra "Millet bugünkü hükümete bütünüyle sadıktır, ancak hakimiyet-i milliye düşüncesini gerçekleştirmek için mücadeleye hazırdır" diyerek cumhuriyet fikrini paylaştı.
- 50:10Cumhuriyet Fikrinin Gelişimi
- 1919'da Erzurum Kongresi'nde Mustafa Kemal Paşa, "İradeyi halka vereceğiz" fikrini açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur.
- 15 Mayıs'ta İzmir'in işgali bir kırılma noktası oldu; Yunan orada sahaya çıkarak insanların 6 saat boyunca ciddi bir kırım geçirmesine neden oldu.
- İcraat-ı İdariye Bakanlığı'nın yayınladığı bir genelge, 6 saat süren işgal ameliyatından sonra "hakimiyetimiz sürüyor" diyerek devlet mekanizmasının çöktüğünü göstermiştir.
- 51:45Atatürk'ün İlişkileri ve Çalışmaları
- Konuşmacı, Atatürk'ün hanedanla ilişkisi, İttihatçılarla farkı ve Enver Paşa'dan farkını araştırmalarından bahsedecekti.
- Konuşmacının eşinin kütüphaneci olduğu, kızının üniversiteye başladığı ve çalışmalarda büyük destek olduğu belirtilmiştir.
- Konuşmacı fotoğraf çekmeyi, özellikle çiçek ve böcek fotoğraflarını sevdiğini, tarihi roman okuduğunu ve öğrencilere Cumhuriyetle alakalı Kemal Tahir ve Tarık Buğra'nın kitaplarını önerdiğini ifade etmiştir.
- 55:36Tarihi Diziler ve Filmler
- Konuşmacı, tarihi dizilerden öğrenmek mümkün olmadığını ancak tarihe olan ilgiyi artırmak bakımından büyük işlevlerinin olduğunu belirtmiştir.
- Diziler ve belgesellerin geniş kitlelere ulaşarak merak uyandırdığını, ancak bu merakı derinleştirmek için araştırmalarla takviye edilmesi gerektiğini vurgulamıştır.
- Yakın tarih olan Cumhuriyet tarihinin çok doğru anlaşıldığını ve öğretildiğini düşünmediğini, gençlerin yakın tarihe ilişkin bilgilerinin iyi olduğunu ancak derinlemesine bilgiye sahip olmadığını ifade etmiştir.
- 57:28İttihatçıların Devlet Deneyimi
- İttihatçılar meşrutiyeti ilan ettikten sonra devlete hakim olma serüvenlerine başladılar, ancak devleti yönetme tecrübesi yoktu.
- İttihatçılar anayasayı değiştirip milletvekillerini müsteşar yaparak kendi adamlarını devleti öğrenme sürecine giremiyorlardı.
- 1913 Baba Ali baskınıyla idareyi ellerine aldıklarını görüyoruz, ancak İttihatçılar siyasi ve askeri kanadı bir arada tutuyorlardı.
- 58:53Atatürk'ün Farklı Yaklaşımı
- Atatürk'ü İttihatçılar'dan ayıran şey, siyasi ve askeri kanadının ayrı olması gerektiğini savunmasıydı.
- 1909 kongresinde Mustafa Kemal Paşa "siyaset yapacak olanlar askerlikten ayrılsınlar, askerlik yapacak olanlar siyasetle uğraşmasınlar" diyor.
- Atatürk'ün yakın çevresinde de bu prensip uygulanıyordu; Ali Fethi Bey siyasete dönerek Sofya sefiri oldu.
- 59:53Atatürk'ün Kariyeri ve Siyaset
- Atatürk, Sofya Ateşe milletvekili olarak görev yaparken Balkanların koordinasyonundan sorumlu olup geniş çerçevede bakma alışkanlığı kazandı.
- Balkan Savaşları'nda Bolayır'da görev yaptıktan sonra Çanakkale'de ön plana çıktı ve daima siyasetin göbeğinde yer aldı.
- Geri çekilirken orduyu yok ettirmeden geri çekmesi bir başarı olarak görülürken, saraya damat olma gibi fırsatları reddetti.
- 1:01:37Cumhuriyetin İlk Yılları
- Atatürk, 3 Mart 1924 kararlarında askerin Erkan-ı Harbiye riyasetine, Vekaletin riyasete çevrilip başbakanlığın kontrolüne verilmesiyle askerin siyasetle uğraşmamasını sağlamaya çalıştı.
- Erzurum Kongresi'nde dönemin aydınları askerin işin içerisine girmesini istemiyorlardı, Mustafa Kemal Paşa hem askerlikten hem fahri yaverlikten istifa etti.
- Gümüşhane milletvekili, Paşanın askeri kimliğiyle toplantıya girmesine karşı çıkınca, Paşa valinin yedek takımını giyerek tekrar girip kongre başkanlığına seçildi.
- 1:03:33İttihatçı-İtilafçı Çekişmesi
- İttihat Terakki'nin asker ve siyaseti birleştirmemesi, Hürriyet ve İtilaf fırkası'nın askeri gücü gibi bir "Halikar Zabit" grubunun ortaya çıkmasına yol açtı.
- Balkan Savaşı'nda bu iki siyasete bulaşmış subay grubu birbirine giriyor, birbirlerini desteklemiyorlardı.
- Bu İttihatçı-İtilafçı çekişmesi, mütareke döneminin sonuna kadar devam eden, milletin enerjisini boşa sarf ettiren bir ayrılık oldu.
- 1:04:21Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet
- Aydınlar askerin siyasete bulaşmamasını isteseler de memleket işgal altında olduğu için askersiz mücadele edilemezdi.
- 15 Mayıs'tan itibaren Yunan işgaline karşı Kuvayi Milliye direniyor, ancak düzenli ordu mecburiyeti ortaya çıktı.
- Cumhuriyete giden süreçte Atatürk'ün yanında bulunanlar, memleketin düşman işgalinden kurtarılması konusunda hemfikir olsalar da, reform yapma konusunda farklı düşüncelere sahipti.
- 1:06:43Saltanat ve Hilafet Tartışması
- Atatürk'ün yakın çevresindeki kişiler, reformları toplumun otoritesini tartışmadığı kurumlar eliyle yapmak istiyorlardı.
- Mustafa Kemal Paşa, saltanat ve hilafetin modernleşmek için daimi bir uğraş içinde olduğunu, ancak bunun pansuman tedbirleri olduğunu savunuyordu.
- Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa, Rauf Bey gibi kişiler önce padişahın, sonra halifenin yanında yer alırken, Terakkiperver Fırka hilafetin kaldırılmasından sonra kuruldu.
- 1:08:35Cumhuriyetin İlanı ve Mustafa Kemal Paşa'nın Rolü
- Mustafa Kemal Paşa, siyasi hükümet krizi sayesinde bir emrivaki ile cumhuriyeti ilan etmiştir.
- Mustafa Kemal Paşa, saltanatın hilafetten ayrılması ve kaldırılması sırasında şeriye komisyonunu tehdit etmiştir.
- Nutuk'ta, mecliste cumhuriyet ilan edilmezse "bazı kafalar kesilecektir" sözünü kullanmıştır.
- 1:09:38Mustafa Kemal Paşa'nın Tek Adamlığı
- Mustafa Kemal Paşa'nın tek adamlığına itiraz edilmekle birlikte, müsamahasız pek çok uygulaması vardır.
- Mustafa Kemal Paşa, yalnız ve anlaşılmaz, etrafının anlamadığı bir adamdır.
- 1927'den sonra İttihatci muhalefet devre dışı kalmış, İsmet Paşa kliniği oluşmaya başlamıştır.
- 1:11:17Cumhuriyetin Anlaşılması ve Bürokrasi
- Cumhuriyetin ilanı 29 Ekim'den sonra millete yeterince duyurulmamıştır.
- Mustafa Kemal Paşa, bir yurt gezisinde yaşlı bir adamın "padişah bilir" demesine sinirlenmiş ve bürokrasiye "siz bu insanlara cumhuriyeti anlatmadınız mı?" diye sormuştur.
- Cumhuriyetin bürokrasisi Osmanlı'nın kadrosundan oluşmuş, sadece işgal döneminde düşmanla iş birliği yapmamış olanlar alınmıştır.
- 1:13:03Harf İnkılabı
- 1860'lardan itibaren Türk aydınının tartıştığı konu, eğitimi kitleye yaymak için harf sisteminde değişiklikler yapmaktır.
- 1916'da Bakü'de Türkoloji Kurultayı'nda Latin esaslı bir Türk alfabesinin oluşturulması kararı çıkmıştır.
- Mustafa Kemal Paşa, harf inkılabını kademeli değil, üç ayda tamamlamıştır.
- 1:14:24Dil Sadeleştirme ve Diğer İnkılablar
- 1934'te Arapça-Farsça kökenli kelimelerin ayıklanması yapılmış, ancak 1936'da Mustafa Kemal Paşa pişmanlığını ifade etmiştir.
- 1925'te Şeyh Said İsyanından sonra tarikatlar yasaklanmıştır.
- İbadette Türkçe'nin ön plana çıkarılması uygulaması toplum tarafından kabul edilmemiş ve çok partili hayata geçince eskiye dönmüştür.
- 1:16:51Abdülhamit ve Mustafa Kemal Karşılaştırması
- İkisinin ortak paydası devleti muhafaza etmektir ve milleti borçsuz, harçsız çağdaş medeniyet seviyesine ulaştırma gayretidir.
- Abdülhamit'in önerdiği ameli eğitim sistemi, Atatürk döneminde köy enstitüleri olarak resmiyet kazanmıştır.
- Atatürk'ün farkı, öğrencilere milli kültür temelli Türk varlığının düşmanlarına karşı mücadeleyi de öğretmek istemesidir.