Buradasın
İbrahim Ethem Hazretleri'nin Sabır, Şükür, Rıza ve Nefis Kontrolü Hikayesi
youtube.com/watch?v=gIdy3sSRrnoYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir konuşmacının İbrahim Ethem Hazretleri'nin hayatından bir anekdotu anlattığı dini bir sohbet formatındadır. Konuşmacı, Türkiye sevgisi ve İbrahim Ethem Hazretleri'nin hac yolculuğunda karşılaştığı kabile reisiyle olan diyalogunu aktarmaktadır.
- Video, İbrahim Ethem Hazretleri'nin "azık" ve "binek" olarak adlandırdığı dört önemli dini değer olan sabır, şükür, rıza ve nefis kontrolü üzerine odaklanmaktadır. Konuşmacı, bu değerlerin sadece bela ve musibete değil, ibadete, günaha karşı ve günlük hayatta karşılaşılan zorluklara karşı da uygulanabileceğini vurgulamaktadır.
- Konuşmacı, İbrahim Ethem'in kabile reisiyle olan diyalog üzerinden bu değerlerin insanın manevi yolculuğunda nasıl bir rol oynadığını açıklamakta ve bu değerlerin insanın tutunacak bir şey aradığı zamanlarda nasıl yorumlanabileceğini anlatmaktadır.
- İbrahim Ethem'in Azığı ve Bineği
- İbrahim Ethem, nefsinin dünyevi arzulara yöneldiğinde onu ikaz eder ve her insanın ölecek yaşta olduğunu hatırlatır.
- İbrahim Ethem'in bir azığı ve bineği olduğu söylenir, kabile reisi bunu duyunca şaşırır ve İbrahim Ethem'in bineği varmış, kendisinin yaya olduğunu fark eder.
- 00:54Türkiye Sevgisi
- Konuşmacı, Türkiye'yi canından daha çok sevebilenlerin önemini vurgular ve insanın canından daha çok sevdiği bir şey yoksa canının da pek bir kıymeti olmadığını belirtir.
- Süleyman Çobanoğlu'nun "Türkiye ağır yüktür, bilmeyen ne bilesin" ve Ebubekir Kurbana'nın "Türkiye sevgisi imandandır" sözleri aktarılır.
- Türkiye'nin sadece 780 bin kilometrekare, 85 milyon insan veya 100 yıllık bir fidan olmadığını, bütün bunların ötesinde bir manada olduğunu vurgular.
- 02:23Türkiye'nin Geçmişi ve Günümüzü
- Türkiye büyük bir seçimi geride bıraktı ve ikinci tur seçim var.
- Türkiye'de 20'li yaşlarda olan gençler, 12-13 senede yaşayamayacakları birçok olayı yaşadı: MIT meselesi, Gezi, 15 Temmuz, orman yangını, sel afeti, deprem ve seçim.
- Türkiye'de insanlar bir şeye tutunmak istiyor, Türkiye'yi sevmeyi imandan bir cüz bilmişler ve Türkiye'nin başına gelen her şeyi kendi başlarına gelen bir şeymişçesine hissediyorlar.
- 05:17İbrahim Ethem'in Hac Yolculuğu
- İbrahim Ethem hacca gidecek yola çıkmış, tek başına yaya ilerlerken bir kabile reisi ile karşılaşıyor.
- Kabile reisi, İbrahim Ethem'in azığı ve bineği olmadığını görünce şaşırıyor ve nasıl hacca gidebileceğini soruyor.
- İbrahim Ethem, "Benim sabır isminde bir bineğim vardır" diyerek cevap veriyor.
- 07:55Sabır ve Binek
- Sabır, Allah'ın sevdiği bir özellik olup, sadece bela ve musibete değil, ibadete ve günaha da sabır göstermek gerekir.
- Sabır, ibadet için (günde beş vakit namaz kılmak, Ramazan'da oruç tutmak, zekat vermek) ve günaha karşı (Allah'ın yasakladığı şeylerden uzak durmak) gösterilen gayrettir.
- Sabır, depremzedelere yardım eden iktidar partisine oy verenlere karşı da gösterilmelidir.
- 09:30İbrahim Ethem'in Azıkları
- İbrahim Ethem'in azıklarından biri şükür olup, nimete kavuştuğunda onunla menzilleri geçer ve şükür nimeti artırır.
- Her nimetin şükrü kendi cinsinden olur: sağlık şükrü ibadet ve taate, mal şükrü vermekle, azalar şükrü helale yönlendirmek ve haramdan uzak tutmakla, huzur şükrü kadrini bilmekle olur.
- İbrahim Ethem'in ikinci azığı rıza olup, başına gelen her şeyde "olanda benim için hayır vardır" diyerek Allah'ın iradesine razı olmak gerekir.
- 11:56Rıza ve Dervişlik
- Rıza, Allah'ın her halinden razı olmak demektir ve bu durum nefsi mutmainne ehlinin karıdır.
- Rıza kolay bir şey değildir; bir dervişin "her şeye eyvallah diyeceksin" dediği halde, "yapamazsın" diyenine bile eyvallah diyememesi, diğer durumlara nasıl eyvallah diyeceğini gösterir.
- İbrahim Ethem'in üçüncü azığı, nefsinin dünyevi arzulara yöneldiğinde onu ikaz etmek ve "her insan ölecek yaştadır" diyerek ayağını denk almasını sağlamaktır.
- 15:14Azık ve Binek
- Güzel ahlaklara sahip, Allah'la ünsiyet ve hukuk olan biri, zahirde azıksız ve bineksiz görünse de menzili maksuduna erecek kadar azık ve binek sahibidir.
- Sabrın, şükrün ve rızanın olmaması, aslında hiçbir şeyin olmaması demektir.