Buradasın

İbni Teymiyye'nin Fikirleri ve Eserleri Üzerine Akademik Bir İnceleme

youtube.com/watch?v=gBBgYH6oKcI

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, bir İslami araştırmacı tarafından sunulan, İbni Teymiyye'nin fikirleri, eserleri ve günümüzdeki yorumlanması hakkında kapsamlı bir akademik sunumdur. Konuşmacı, İslami ilim talebeleri için hazırlanmış bir araştırma sunmaktadır.
Video, İbni Teymiyye'nin fikir gelişimi, eserlerindeki çelişkiler ve günümüzde ona dayanan farklı grupların zıt tutumlar sergilediği konuları ele almaktadır. İçerik, İbni Teymiyye'nin İbni Arabi hakkındaki görüşlerinin zaman içindeki değişimini, "Mecmu'l-Fetava" kitabındaki çelişkileri, kalenderiler ve tasavvuf konusundaki tutumunu ve Mardin fetvasının günümüz yorumlanması gibi konuları kapsamaktadır.
Sunumda ayrıca İbni Teymiyye'nin selef nakillerindeki hatalar, fetvalarının çağdaş şartlara göre değerlendirilmesi ve ilim talebeleri için tavsiyeler de yer almaktadır. Konuşmacı, İbni Teymiyye'nin çağının sorunlarını dert edinmiş önemli bir alim olduğunu belirterek, onun fikirlerinin günümüz şartlarına birebir uygulanmasının uygun olmadığını vurgulamaktadır.

00:45Araştırmanın Amacı: Konuşmacı, İslam tarihinin önemli alimlerinden İbn-i Teymiyye'ye dair bir araştırma paylaşacağını belirtiyor.
Çalışma, İbn-i Teymiyye okuyan ilim adamlarının aynı konularda birbirine zıt neticeler çıkarması ve her birinin bu çıkarımı İbn-i Teymiyye'ye dayandırması sorununa odaklanmaktadır.
Günümüzde İbn-i Teymiyye okuyan akımlar, itikadi, siyasi ve menheci konularda tutum belirlemekte ve her fraksiyon İbn-i Teymiyye'den nakiller aktarmaktadır.
01:44İbn-i Teymiyye'ye Dayalı Zıt Tutumlar: Müslümanların siyasi temsilcisi olmadığı sorununa çözüm arayan gruplar arasında demokratik seçimler yoluyla parlamentolara girmenin gerekli olduğu ve demokrasinin bir batıl din olduğu görüşleri bulunmaktadır.
Her iki düşünceyi savunan ilim adamları da İbn-i Teymiyye'den nakilde bulunabilmekte, bazen tek bir nakli farklı yorumlayıp iman ve küfür noktasında bir ihtilaf yaşayabilmektedir.
Cehalet özrüne dair dört farklı görüş bulunmakta olup, her biri İbn-i Teymiyye'den onlarca nakilde desteklenmektedir.
04:48İhtilafın İlahi Sebebi: İhtilaf anında Allah'a ve Resul'e başvurmanın bir ilahi ceza olduğu belirtilmektedir.
Kur'an'da "Herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz şayet Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, o meseleyi çözmek için Allah'a ve Resul'e götürün" buyruğu verilmiştir.
İhtilaflı konularda Allah ve Resul yerine İbn-i Teymiyye'ye başvuranlar, Allah'ın ve Resul'ün yerine onu ikame etmiş olurlar.
09:48İbn-i Teymiyye'nin Fikri Olgunlaşma Süreci: İbn-i Teymiyye, alim olması yanında bir dava ve aksiyon adamı olarak hayatının her döneminde fikirlerinin savunucusu olmuştur.
İbn-i Teymiyye hayatı boyunca tek bir çizgide seyretmemiş, fikri olgunlaşma süreci yaşamış ve düşüncelerinde değişiklikler olmuştur.
Yazdığı risaleler ilmi miras olarak İslam aleminin kütüphanelerine girmiş, ancak bu eserlerin hangi döneme denk geldiğini belirtmedikleri için sorunlar yaşanmıştır.
11:28İbn-i Teymiyye'nin İbn-i Arabi Hakkındaki Görüşü: İbn-i Teymiyye, geçmişte İbn-i Arabi'ye hüsn-ü zan besleyen ve onu tazim edenlerdendi, bunu onun "Fütuhat el-Kun", "el-Muhkum'l-Merbut", "ed-Durru'l-Fahire" gibi kitaplarında gördüğü faydalar sebebiyle yapmıştır.
İbn-i Teymiyye, İbn-i Arabi'nin "Fususu'l-Hikem" kitabını okuduğunda onun hakikatini anlamış ve ondan teberri etmiştir.
İbn-i Teymiyye, İbn-i Arabi'nin "Fütuhat-ı Mekkiyye" kitabını Mekke'de bir ruhun kendisine verdiğini iddia ettiğini, bu durumda onun Museylimetü'l-Kezzap ve Esvet İni gibi sahte peygamberlere gelen şeytanlardan bir şeytan kitabının verildiğini düşünmüştür.
13:42İbn-i Teymiyye'nin Fikri Olgunlaşma Süreci: İbn-i Teymiyye, İbn-i Arabi'nin "Fütuhat-ı Mekkiyye" ve "Fusus" kitaplarında Nuh, Hud ve Firavun kavimlerindeki kafirleri över, nebileri eleştirdiğini düşünmüştür.
İbn-i Teymiyye'nin fikri olgunlaşma süreci iki merhaleden ibaret değil, farklı merhaleler yaşamıştır: önce İbn-i Arabi'yi övmüş, sonra bazı kitaplarının sorunlu olduğunu düşünmüş, daha sonra onun tamamen sapkın olduğuna inanmıştır.
Bu durum, İbn-i Teymiyye'nin tek bir konuda bile farklı aşamalardan geçtiğini ve fikri olgunlaşma yaşadığını göstermektedir.
14:30İbn-i Teymiyye'nin Eserlerindeki Çelişkiler: Günümüzde İbn-i Teymiyye'ye ait binlerce yazma esere sahibiz, ancak bu eserlerin hangi dönemine denk geldiğini bilmiyoruz.
"Mecmu'l-Fetava" kitabında İbn-i Teymiyye'nin aynı konuda zıt görüşler ifade etmiştir; örneğin Hızır'ın nebi mi, veli mi, diri mi, ölü mü olduğu konusunda farklı cevaplar vermiştir.
Bu çelişkilerin nedeni, İbn-i Teymiyye'nin zaman içinde yaşadığı değişim olabilir, ancak hangi görüşlerinin son görüşleri olduğu kesin olarak bilinmemektedir.
15:37Cehennemin Ebedi Olup Olmadığı Meselesi: İbn-i Teymiyye'nin cehennemin ebedi olup olmadığı konusundaki düşüncesi bugün bile meçhuldür, çünkü kitaplarında birbirini çelişen bölümler bulunmaktadır.
İbn-i Teymiyye, "Er-Reddu Ala Men Kale Bi-Fenail Cenneti Venna Kitab"ından cehennemin bir gün son bulacağına dair eserleri nakletmiş, "Mecmu'l-Fetava"dan ise bu ayetle cennetin bir gün sonlanacağına dair görüş bildirenlere verdiği cevabı aktarmıştır.
İbn-i Teymiyye ve öğrencisi İbn Kayyim, cehennemin ebedi oluşuyla ilgili selefte iki görüş olduğunu ve bu konunun ihtilaflı olduğunu savunmuşlardır.
20:11İbn-i Teymiyye'nin Adına Uydurma Eserler: İbn-i Teymiyye rahimullah adına risaleler yazılmış ve ona nispet edilmiştir.
İbn-i Teymiyye, itikadi meseleler nedeniyle dönemin alimleriyle yaptığı tartışmalarda, kendisine nispet edilen kitapların uydurma olduğunu ve hakikatini bilmediği bir akide içerdiğini belirtmiştir.
İbn-i Teymiyye henüz hayattayken onun adına muharref itikat metinleri yazılmış ve bu metinlerle hakkında resmi soruşturmalar açılmıştır.
21:48İbni Teymiye'nin Eserlerinin Doğruluğu: İbni Teymiye'nin hayatında ve vefatından sonra onun adına yazılmış uydurma kitapların oranı sorgulanmaktadır.
Alimin kendi el yazısından orijinal yazmalarına ulaşamadığımız için, müstensihler eliyle çoğaltılmış metinlerin İbni Teymiye'ye ait algısıyla yayın dünyasına aktarılması sorun yaratmaktadır.
Altında İbni Teymiye yazan her metin İbni Teymiye ait olmayabilir, birer sayfa arayla birbirine tam zıt metinler yer alabilmektedir.
22:34İbni Teymiye'nin Kitapları ve Mecmu'l-Fetava: İbni Teymiye'nin kitapları iki kısma ayrılır: kendisinin kaleme aldığı kitaplar (Der'u, Teard, Minhacs, Sünne, İktidal, Müstakim) ve İbni Teymiye'ye ait olduğu düşünülen kitapların bir araya getirilerek oluşturulmuş derlemeler.
İhtilaflı konularda kitap ve sünnetten yüz çevirip meseleleri İbni Teymiye'ye götürenlerin en fazla kullandığı kaynak Mecmu'l-Fetava kitabıdır.
Mecmu'l-Fetava, İbni Teymiye'nin fikri olgunlaşma süreci yaşamış olması ve derleyen alimin yazıları yazılma tarihlerini gözetmeden konu bütünlüğünü gözeterek düzenlemesi nedeniyle çelişkiler içerebilir.
23:52Mecmu'l-Fetava'nın Sorunları: İbni Teymiye adına itikadı tahrif edilen risaleler yazılmıştır ve fetvayı derleyen alim, bulduğu tüm yazmaları toplamış, uydurulma ihtimali olan yazmaları ayıklamamıştır.
Şeyh Abdurrahman İbni Muhammed İbni Kasım, kitabın mukaddimesinde derleme içinde sorunlar olduğunu belirtmiştir.
Derleme içinde öyle bölümler vardır ki, bir fetva kendi içinde dahi bütünlük arz etmemektedir; tek bir fetva başka başka kitapların paragrafları bir araya getirilerek oluşturulmuştur.
26:53İbni Teymiye'nin Kavramları: İbni Teymiye Rahimehullah'ın kendine has kavramlaştırması vardır ve ondan nakil yapacak kişi bu kavramları bilmek zorundadır.
İbni Teymiye küfrü iki kısma ayırır: azabı hak etmeyen küfür (risalet ulaşmadığı için) ve azabı hak eden küfür (risalet ulaştıktan sonra).
İbni Teymiye'ye göre, peygamber yollamadan azap edilmez, ancak peygamberin daveti kendisine ulaşsın veya ulaşmasın, Allah'a şirk koşan her insan müşriktir.
31:17İbni Teymiye'nin Kalenderilere Yönelik Fetvası: İbni Teymiye'nin kalenderilerle ilgili bir fetvasında, sakallarını kesen kalenderilerin dalalet ve cehalet ehlidir, çoğu Allah'a ve Resulüne karşı kafirdir denilmiştir.
İbni Teymiye, fetret zamanları ve fetret mekanlarındaki kişiye, hüccet ikame edilenlere bağışlanmayan şeyleri, hüccet ikame edilmeyenler için bağışlar.
Yakın zamanda Ali Abdülaziz Şebl, İbni Teymiye'nin kalenderilere yönelik hiç yayımlanmamış bir fetvasının Zahiriyye Kütüphanesinde olduğunu tespit etmiştir.
33:57Kalenderilere Zekat Verilmesi Hakkında Fetva: Ebu'l-fadl Muhammed İbn Abdullah Aslıyla 2012 yılında "Fidefil, Zekatil, Kalenderiyye ve'l-Cevaliyye ve Edrabihim" adlı fetvayı yayımlamıştır.
Fetva, kalenderiler, cevalkiler ve benzerlerine zekat verilmesi konusunu ele almaktadır.
Şeyhülislam Takiyyuddin İbn-i Teymiye'ye göre, icma edilen şerai'nin vücubuna inanmayan ve kendi tarikatlarını Müslümanların üzerindeki Peygamber yolundan üstün görenler kafirdir.
35:48Fetvanın Özü ve Uygulanması: 2012 yılında yayımlanan fetvanın özü, kalenderilerin küfür şirk itikadına sahip oldukları için ümmetin icma ile kafir olduğu ve onlara zekat verilmediği, ancak azap cinsinden hükümlerin uygulanmadığıdır.
Onlara tövbeye davet edilmeli, tövbe etmedikleri takdirde öldürülmeleri gerekir.
Onlardan itikadının sahih olduğu bilinen, haramlar yolunda ısrarcı olanlara zekat verilmemelidir.
36:30İbn-i Teymiye'nin Yaklaşımı ve Yorumlanması: Bu fetva, İbn-i Teymiye yaklaşımının sağlaması gibidir ve onun iman ve küfür, isim ve hüküm, tekfirin engelleri ve şartları bahsindeki tüm sözleri bu yaklaşım esas alınarak ele alınmalıdır.
Fetvalar farklı şekilde yorumlanabilir, birinin uydurulmuş olabileceği veya farklı dönemlere denk geldiği iddia edilebilir.
Önemli olan nasların neye delalet ettiğidir, bir alimin ne düşündüğü değil.
37:21İbn-i Teymiye'nin Kullanım Tarzı: İbn-i Teymiye, İslam, Müslüman ve Müslümanlar gibi kavramları, kişinin kendisini nispet ettiği veya dışarıdan bakan birinin nispet ettiği dini esas alarak kullanmıştır.
Kişi İslam adına konuştuğu için onu İslam'a nispet ederek konuşur, ancak bu kavramı kullandığı kişiyi Müslüman görmüyor olabilir.
Dini Allah'a halis kılarak ibadet etmeyen her kişi, mutlaka Allah'tan başkasına kulluk eden bir müşrik olmak durumundadır.
39:06İbn-i Teymiye'nin Nakilleri ve Yorumları: İbn-i Teymiye, hasımlarının dahi geniş ilmine şahitlik ettiği müctehid bir alimdir ve neredeyse tüm ilim dallarında kalem oynatmıştır.
O bilgiyi nakleden taşıyıcı bir alim olmayı reddetmiş, naklettiklerini yorumlamış, karşılaştığı vakalara uyarlamıştır.
İbn-i Teymiye yaptığı nakillerde emindir, ancak naklettiklerini yorumlama noktasında da bir insandır, isabet ettiği gibi yanıldığı da vakidir.
40:30İbn-i Teymiye ve Namaz Meselesi: İbn-i Teymiye'ye göre, dört mezhep imamı ve onların dışındaki imamların ittifakıyla namaz, mesturul-hal olan her Müslüman'ın arkasında kılınır.
İbn-i Teymiye, İmam Ahmed'in ve selef imamlarının bidatlerin çoğaldığı zamanda namazlarını tanıdıkları insanların arkasında kılmaya gayret ettiklerini belirtmiştir.
İbn-i Teymiye'nin bu yorumunun isabetli olup olmadığını anlamak için selef mezhebinin tahkik edilmesi gerekir.
41:45İmam Ahmed'in Yaklaşımı: İmam Ebu Ya'la'nın naklettiğine göre, İmam Ahmed "bidatler çoğalınca sadece tanıdığın insanların arkasında namaz kıl" demiştir.
İmam Ahmed'in bu konuda fikrinin değiştiği, başlangıçta rahat davrandığı ancak bidatlerin çoğalmasıyla fikrinin değiştiği belirtilmiştir.
İmam Ahmed, Cehmiye bidatini ilk çıktığında net bir fikre sahip olmadığı, Kur'an mahluktur meselesinin küfür mi yoksa dinden çıkarmayan bir bidat mı olduğunda tereddüdü vardı.
43:56Namazların İade Edilmesi: İbn-i Davud'a göre, İmam Ahmed "Kur'an mahluktur diyen birinin arkasında kılsan namazını iade et" demiştir.
İmam Malik'e kaderi inkar edenlerin arkasından namaz kılmak sorulduğunda, namazı kılmasına rağmen öğlen namazı olarak iade etmesi gerektiği belirtilmiştir.
Halife Me'mun'un Kur'an mahluktur fitnesini ishar ettiği günden itibaren İmam Yahya bin Main cuma namazlarını iade etmiştir.
46:03İbni Teymiye'nin Yorumları ve Selef İmamları: İbni Teymiye'nin aktardığı ve muhalifini harici ilan ettiği icmalar, beşer olarak selefi yanlış anlamalarının neticesidir.
İbni Teymiye, cüz'i meselede selefi yanlış anlamış ve doğru nakilleri yanlış yorumlamıştır.
Selef imamları yaşasa ve günümüzdeki bidatların yayıldığını görseydi, nasıl davranacağını merak etmek önemlidir.
47:10İmam Şafii'nin Tekfir Yorumu: İmam Şafii, Kur'an'ın Allah'ın kelamı olması konusunda Haf Sül-Fert ile tartışır ve onu "El-Azim olan Allah'a kafir oldun" diyerek tekfir eder.
İbni Teymiye, İmam Şafii'den bir nakil aktarır ve yorumda bulunur, ancak dönemin şartları incelendiğinde yorumun isabetli olmadığı görülür.
İmam Şafii, Haf'ı muayyen tekfir etmemiştir, çünkü o zaman onun mürted olarak öldürülmesi için çabalardı.
48:05İmam Şafii'nin Dönemi ve Durumu: İmam Şafii'nin yaşadığı dönem, sünnet ehlinin zayıf, bidat ehlinin güçlü olduğu bir dönemdir.
İmam Şafii, hocası İmam Malik'in Ehl-i Beyt sevgisi nedeniyle Mimlidir ve Abbasi yönetimi tarafından fişlenmiştir.
İmam Şafii, Haf'ı resmi kanalları kullanarak engellememiştir, bu durum İbni Teymiye'nin yorumunun isabetsiz olduğunu gösterir.
50:18İmam Ahmed ve Me'mun: İbni Teymiye, İmam Ahmed'in dönemin yöneticisine dua ettiğini ve onu döven ve hapseden halifeye istiğfarda bulunmuş olduğunu aktarmıştır.
Me'mun, insanları Cehmi mezhebine davet etmiş, iktidar gücüyle bu mezhebi yaymış ve insanları Allah'ın dininden alıkoymuştur.
İmam Ahmed ve diğer selef imamları Cehmiye küfründe icma etmiş ve fikrin öncülerini muayyen olarak tekfir etmişlerdir.
52:20İmam Ahmed'in Me'mun Hakkındaki Sözleri: İmam Ahmed, "Me'mun güvenilir değildi" ve "Velisi olmayan kadının velisidir" gibi sözlerle onu meşru sultan halife olarak görmediği açıktır.
İmam Ahmed, Me'mun'un sultanlığı ve emirliğinden razı olmadığını, ancak itaatten el çekmemeleri gerektiğini söylemiştir.
İmam Ahmed, Tartus'taki kabirle ilgili konuşmada Me'mun'u "bidat'ti tesis eden ve getiren" olarak tanımlamıştır.
54:04İmam Ahmed'in Tekfir Tutumu: Ahmed İbni Nasır el-Huzai, Me'mun'u tekfir etmiş ve ona karşı kıyam başlattıktan sonra öldürülmüştür.
İmam Ahmed, Me'mun'u tekfir eden ve ona karşı halkı kıyama davet eden alimleri övmüştür.
İmam Ahmed, Cehmiyeyi Kur'an'ın Allah'ın ilmi olduğuna dair ayetleri okuyunca tekfir etmiştir.
56:09İmam İbn-i Teymiyye'nin Nakilleri ve Yorumları: Kafire hidayetle dua etmek caizdir, Allah Resulü kavmine "Allahım, kavmimi bağışla çünkü onlar bilmiyorlar" diyerek dua etmiştir.
İbn-i Teymiyye'nin nakilleri ve yorumları üç sebepten kaynaklanmıştır: insanlık hata yapabilir, 728 yılında vefat etmesiyle nakledilen alimlerle arasında yaklaşık 500 yıl fark vardır ve Sufi silsilesinde kopukluk olmuştur.
İbn-i Teymiyye, Sufi mezhebini kitaplardan okuyarak öğrenmiştir ve kendi bilgisi, kültürü ve yaşadığı ortamın şartları içinde Sufi mezhebini anlamaya gayret etmiştir.
57:38İbn-i Teymiyye'nin Hafızası ve Yorumları: İbn Hacer, İbn-i Teymiyye'nin "Minhacü'n" eserinde sahih rivayetleri de reddettiğini, hafızasının genişliği nedeniyle kaynaklara müracaatta gerekli itinayı göstermediğini belirtmiştir.
İbn-i Teymiyye, benzer amelleri yapanları farklı sınıflara ayırmıştır; tasavvufi bir dönem geçirmiş olmasına rağmen tasavvufun sapkın pratiğine karşı mücadele etmiştir.
İbn-i Teymiyye, tasavvufun şeriata aykırı yönüne tepki göstermiş, vahdet-i vücucçuları tekfir etmiş, diğerlerini ise mazur görmüştür.
1:00:32İbn-i Teymiyye'nin Ayrımı Üzerine Eleştiriler: İbn-i Teymiyye'nin ayrımına katılmamak gerekir çünkü benzer sözler söyleyen insanlardan bir kısmını Yahudi ve Hıristiyanlardan daha kafir ilan edip bir kısmını sünnet imamı görmek için çok kuvvetli deliller olması gerekir.
Her iki grupta da Allah'ın bir şeye hulul ettiğini veya kendilerinin de dahil her şeyin Allah olduğunu açıkça beyan etmişlerdir.
İbn-i Teymiyye'nin en ciddi dayanaklarından biri olan Cüneyd-i Bağdadi'nin Hallac-ı Mansur'u tarikat ehlinden saymadığına dair Es-Sülemi'nin Tabakat kitabındaki beyanı, tasavvuf kaynakları tarafından doğrulanmamıştır.
1:05:50İbn-i Teymiyye'nin Fetvaları ve Günümüz: İbn-i Teymiyye, kendi çağına yönelik fetvalar vermiştir; çağının şahidi, ümmetin sorunlarını dert edinmiş, kalemi ve kılıcıyla cihat etmiş alimlerdendir.
Her fetva iki temel üzere kuruludur: şer'lar değişmez, kıyamete kadar geçerlidir; ancak her çağın kendisine özel şartları vardır.
Günümüzde İbn-i Teymiyye'nin belli şartlarda verdiği fetvaları bugüne uyarlayarak ilmi bir hata içine girilmiş, toplumsal yapı ve bireyin, toplumun karşılaştığı sorunlar değişmiştir.
1:07:40İbni Teymiyye'nin Mardin Fetvası: İbni Teymiyye, Mardin'in durumu sorulduğunda, Tatarlarla işgalden önce orada bulunan Müslümanlara ayırdı ve Mardin'i "darül mürekkep" olarak tanımladı.
Mardin ne askeri Müslüman olan İslam beldesi, ne de halkı kafir olan küfür beldesiydi, Müslümanlar orada hak ettiği şekilde muamele görürdü.
Bu fetva yedi asır önce Tatarların İslam alemini işgal ettiği özel bir vakada verilmiştir.
1:09:05Günümüzde İbni Teymiyye'nin Fetvasının Uygulanması: Günümüzdeki durum ve Tatar işgali vakası birbirinden tamamen farklıdır, halk seçimler aracılığıyla yöneticisini seçmekte ve bu bağlılığını dini ve milli sorumluluk olarak görüyor.
Tevhid ve sünnet davetçilerini halk resmi makamlara şikayet etmekte, derdest edilmeleri için çabalamaktadır.
Bu vakada İbni Teymiyye'nin Mardin fetvasını gündeme getirmek şer'i, ilmi ve ahlaki değildir.
1:09:39İbni Teymiyye'nin Kişiliği ve Eserleri: İbni Teymiyye, İslam tarihinde iz bırakmış, ilminin derinliği ve ilgi alanlarının çokluğuyla temeyyüz etmiş içtihat ehli seçkin alimlerimizdendir.
Emevilerle başlayan ve günümüze kadar devam eden cahiliyeye dönüş karşısında tevhid ve sünnet davasının sancaktarlığını yapmış, çağının şahidi ve mücahidi bir dava adamıdır.
Taklitçilik karşısında öze dönüş ve nassa bağlılık anlayışını savunmuş, taklitçi olduğu dönemi "atalar yoluna uymak" olarak isimlendirmiştir.
1:11:09İbni Teymiyye'nin Eserlerinin Kullanımı: Sonradan gelenler İbni Teymiyye'nin davetini kavrayamamış ve onun kitaplarını, fetvalarını mutlaklaştırıp selef anlayışını onun şahsında dondurarak ona ve mensup olduğu selef anlayışına zarar vermişlerdir.
İbni Teymiyye'nin kitapları her isteyenin istediğini bulabileceği niteliktedir, ABD ve Körfez selefiliği onun adını kullanarak İslam'a karşı işledikleri suçları meşrulaştırmaya çalışmışlardır.
İbni Teymiyye rahimehullah bir insandır, her insan gibi unutabilir ve yanılabilir, aktardığı ittifaklar ve bazı yaklaşımlardaki yanılgılar bu hakikati göstermektedir.
1:12:41İbni Teymiyye'nin Eserlerinin Değerlendirilmesi: Nakil ve yorum arasındaki farkı anlamak gerekir, alimin yaptığı nakil bağlayıcı olsa da yorumu bağlayıcı değildir.
İbni Teymiyye'nin ifadesiyle, sıhhatinden emin olunmamış nakil ve tahkik edilmemiş istimbat üzere olmalıdır.
İbni Teymiyye ile selef arasında beş asır vardır, o pratik ameli olarak yaşamış bir mezhebi değil, kitaplardan okuduğunu selef mezhebi olarak aktarmıştır.
1:13:28İbni Teymiyye'nin Eserlerinin Kullanım Kuralları: Selef mezhebi olarak aktarılan itikadi ameli görüşlere karşı üç sorumluluk vardır: görüşün saatinden emin olmak, görüşün selefin tamamına mı yoksa selef içinde bir şahsa mı ait olduğundan emin olmak.
İhtilafli konularda Kur'an'ı ve Sünneti terk edip alimlere başvurmak, kişinin Allah'a ve ahiret gününe imanında ağrısı olduğunu gösteren itikadi bir problemdir.
İbni Teymiyye'nin Mecmu'l-Fetava kitabı ihtilaflı konularda kaynak olarak kullanılmaya müsait değildir, çünkü bu eser derlemedir ve kitaba alınan el yazması fetvaların ona nispeti tam anlamıyla tahkik edilmemiştir.
1:15:12İbni Teymiyye'nin Eserlerinin Doğru Kullanımı: İbni Teymiyye'nin kavramlaştırmaları ve konulara yaklaşırken kullandığı bir usul vardır, bu usule vakıf olmayanlar onun sözleri ile istidatta bulunmamalıdır.
İlim talebelerinin Kur'an ve Sünnet üzerinde uzmanlaşmaları, şer'i naslarda derinleşmeleri gerekir.
Her alimin Kur'an ve Sünnette uzmanlaşması, geçmişte faydalanması, gününün sorunlarına çözüm üretmeye gayret etmesi gerekir, dini bir dönem veya bir şahısta dondurmak zulümdür.

İbni Teymiyye'nin Fikirleri ve Eserleri Üzerine Akademik Bir İnceleme

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir