Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Osman Nuri Topbaş tarafından sunulan "Altın Silsile" serisinin bir bölümü olup, Hz. Selman-ı Farisi'nin hayatını ve kişiliğini anlatan dini bir sohbet formatındadır.
- Video, Hz. Selman-ı Farisi'nin İslam'a dönüş sürecinden başlayarak, Hz. Muhammed'e olan sadakati, Ashab-ı Suffe'ye dahil olması, ehl-i beytten sayılması, zahitliği, ilmi ve güzel ahlakı gibi önemli özelliklerini kronolojik olarak anlatmaktadır. Ayrıca Hz. Selman'ın hikmetli sözleri, Ebu'd-Derda ile olan ilişkisi ve Medain valisi olarak adil yönetimi de ele alınmaktadır.
- Videoda ayrıca müminin dünyadaki durumu, sabır ve rıza, ölüm ve ahiret inancı, namaz ve ibadet gibi İslami değerler ve öğretiler Kur'an ayetleri ve hadislerle açıklanmaktadır. Hz. Selman'ın 34-36. hicri yıllarında Medain'de vefat etmesi ve türbesinin Bağdat yakınlarındaki Selman-ı Pak kasabasında bulunduğu bilgisi de paylaşılmaktadır.
- Selman-ı Farisi'nin Hayatı
- Selman-ı Farisi, 654 yılında doğmuş ve Allah Resulü tarafından Selman ismi verilmiştir.
- Güzel ahlaki, kalbi ve ruhi derinliği sebebiyle Selman-ı Pak, Selmanül Hayır, Selmanül Hakim ve Selman Muhammedi olarak da isimlendirilmiştir.
- Kendisine nesebi sorulduğunda "Ben Selman bin İslam'ım" diyerek İslam'ın oğlu olduğunu belirtmiştir.
- 01:00Selman'ın Dini Arayışı
- Selman, İspahan'ın Cey köyünde yaşamış ve babası tarafından kız evladı gibi evde tutulmuştur.
- Babasının dini olan Mecusi ateşperestliğine kaptırılmış, ancak bir gün Hristiyan kilisesine rastlayarak onların dininin daha hayırlı olduğunu düşünmüştür.
- Babasının onu eve hapsetmesine rağmen, Şam'dan gelen bir ticaret kafilesiyle Şam'a gitmiş ve ilim yönünden en üst seviyedeki din adamının yanına yerleşmiştir.
- 03:11Şam'daki Deneyimleri
- Şam piskoposu kötü ve muhteris bir adamdı, toplanan malları kendisi için biriktirirken yoksullara bir şey vermezdi.
- Piskoposun ölümünden sonra, onun yerine getirilen din adamı çok faziletli ve dünyayı hiçe sayan biriydi.
- Bu din adamı vefat ettiğinde, Selman ona Musul'daki bir zatın yanına gitmesini tavsiye etmiştir.
- 05:11Ahir Zaman Peygamberinin İzini Tutmak
- Selman, Musul'daki dostunun yanına gitmiş, o ölünce Nusaybin'deki, sonra Amuriye'deki zatın yanına gitmiştir.
- Amuriye'deki din adamı, ahir zaman peygamberinin İbrahim aleyhisselam'ın dini üzere gönderileceğini ve Arap topraklarında zuhur edeceğini söylemiştir.
- Selman, Kelp kabilesinden tüccarlarla Arap diyarına gitmiş, ancak zulme uğrayarak köle olarak bir Yahudi'ye satılmıştır.
- 07:15Medine'ye Varış ve Peygamberle Karşılaşma
- Kureyza oğullarından sahibinin amcaoğlu Selman'ı satın alıp Medine'yi Münevvere'ye götürmüştür.
- Medine'yi görür görmez hicret yurdu olduğunu anlayan Selman, Kuba'da bulunan Resulullah'a gidip sadaka olarak yiyeceklerini takdim etmiştir.
- Resulullah, sadakadan yemediğini görünce Selman'ın hazırladığı hediyeyi kabul etmiş ve ashabına da yemelerini söylemiştir.
- 09:36Peygamberlik Mührünü Görme
- Bir gün Resulullah, cenaze münasebetiyle Cennetül-Bakiya'ya gitmiş ve üzerinde iki parça ihram vardı.
- Selman, peygamberlik mührünü görmek istediğini söyleyince Resulullah sırtındaki ridayı sıyırmış ve mührü göstermiştir.
- Selman, mührü görür görmez tanıdıktan sonra üzerine kapanıp öpmüş ve ağlamaya başlamıştır.
- 10:55Kölelikten Kurtuluş
- Selman'ın yegane arzusu Allah'ın habibinin yanında olmak ve onun emrinde hareket etmekti.
- Resulullah, Selman'a kölelikten kurtulmak için efendinle antlaşma yapmasını tavsiye etmiştir.
- Selman, çukurlarını kazmak şartıyla üçyüz hurma fidanı dikmek ve kırk bir altın vermek üzere anlaşmış, Resulullah da ashabına yardım etmelerini söylemiştir.
- 13:07Selman'ın Hayatı ve Mirası
- Selman, Hendek ve sonrasındaki bütün seferlerde Resulullah'ın yanındaydı.
- Diğer bir rivayette Hz. Selman'ı Peygamber Efendimizin emriyle Hz. Ebu Bekir'in satın alıp azat ettiği ifade edilir.
- Selman, gece gündüz Resulullah'dan hiç ayrılmayan Ashab-ı Suffe'ye dahil olmuş ve temiz yürekli, mütevekkil bir zattı.
- 14:47Cuma Suresi ve Selman
- Ebu Hureyre, Peygamber Efendimizin yanında otururken Cuma suresi nazil olduğunu anlatmıştır.
- Cuma suresinde "Allah Teala peygamberini müminlerden henüz kendilerine yetişmemiş bulunan diğer insanlara da göndermiştir" ayeti nazil olmuştur.
- Ebu Hureyre, bu ayeti kerimede bahsedilen diğer insanlar kimlerdir diye sorduğunda, Peygamber Efendimiz üç defa tekrarlayıncaya kadar cevap vermemiştir.
- 15:57Selman-ı Farisi'nin Ehl-i Beyt'ten Sayılması
- Selman-ı Farisi'nin Allah yolundaki fedakarlıkları, Peygamber Efendimiz'e muhabbeti ve Sünnet-i Seniyye'ye bağlılığı onun Ehl-i Beyt'ten sayılmasına vesile olmuştur.
- Selman-ı Farisi'nin Allah yolundaki fedakarane gayretleriyle öyle güzel bir numune şahsiyet haline gelmişti ki, Ensar ve Muhacirler onu paylaşamaz olmuşlardı.
- Resulullah, Selman-ı Farisi'nin Ehl-i Beyt olduğunu belirterek "Selman, minna, ehlel beyt Selman bizdendir, ehl-i beyttendir" buyurmuştur.
- 17:26Selman-ı Farisi'nin Peygamber Efendimiz'e Yakınlığı
- Selman-ı Farisi'nin Peygamber Efendimiz'in yanındaki mevkii çok farklıydı; sahabeler Peygamber Efendimiz'e bir şey sormak istediklerinde Hz. Selman'ı araya koyarlardı.
- Hz. Aisha, bazı geceler Selman-ı Farisi'nin Peygamber Efendimiz'le baş başa kaldığını ve neredeyse onlardan çok görüştüğünü anlatmıştır.
- Peygamber Efendimiz, Selman-ı Farisi'nin hastalığına ziyaret ederken "Allah sıkıntılarını gidersin, günahını affetsin, ölünceye kadar dinine kuvvet, bedenine sıhhat ihsan eylesin" buyurmuştur.
- 18:53Selman-ı Farisi'nin Hayatı ve Faziletleri
- Selman-ı Pak hayatı boyunca sadaka yememiş, kimseden bir şey kabul etmemiştir.
- Hz. Ömer divan teşkilatını kurunca Selman-ı Farisi'ye Hz. Hasan ve Hüseyin'e verdiği kadar tahsisat bağlamış, fakat Selman bu tahsisatı sadaka olarak dağıtıp geçimini temin etmiştir.
- Selman-ı Pak alim, zahit, dünyaya değer vermeyen, lüks ve israftan uzak duran, alçakgönüllü, güzel ahlaklı, parlak zekaya sahip, kahraman ve fedakar bir sahabi idi.
- 20:01Selman-ı Farisi'nin Peygamber Efendimiz'e Yakınlığı ve Faziletleri
- Resulullah Efendimiz'e hususi bir yakınlığı vardı ve Peygamber Efendimiz zamanında fetva veren sahabilerden biriydi.
- Hayatı boyunca İslam'ı bulmak ve onu insanlara öğretmekle meşgul olmuştur.
- İlk Müslüman olanıdır ve Allah Teala'nın dört kişiyi sevmeyi emrettiğini ve kendisinin onları sevdiğini haber verdiği kişilerden biriydi.
- 21:01Selman-ı Farisi'nin Diğer Özellikleri
- Ashab-ı Kiram Hz. Selman'a giderek kendileri için dua talep ederlerdi ve zulüm gören insanlar ona giderek şikayetlerini arz ederlerdi.
- Kendisinden ilim alınması tavsiye edilen alim sahabilerdendi.
- Evine gelen bir kişi, içeride bir kılıç ve Kur'an-ı Kerim'den başka bir şey göremeyince şaşırmıştı; Selman-ı Farisi ise önünde ulaşılması zor ve meşakkatli bir yerin yani ahiretin bulunduğunu, oraya salimen varabilmek için mallarını harcadığını söyledi.
- 22:03Selman-ı Farisi'nin Hz. Ebubekir ve Kasım bin Muhammed ile Münasebetleri
- Peygamber Efendimiz'in vefatından sonra Medine'yi Münevvere'den ve Hz. Ebubekir'in sohbetinden ayrılmadı, ondan feyz aldı ve zahiri ve batini ilimlerde çok yüksek derecelere ulaştı.
- Ebu Said el-Hudri, İbn Abbas, Evs bin Malik gibi kıymetli sahabiler onun talebeleri arasındaydı.
- Tabiinin büyüklerinden ve o zaman Medine-i Münevvere'de fukaha-i seba denilen yedi büyük alimden biri olan Kasım bin Muhammed Hazretleri de Selman-ı Farisi'nin talebelerindendir.
- 23:23Selman-ı Farisi'nin Savaşlarda Rolü
- İrtidat hadiseleri esnasında hazırlanan ordunun en ön safında yer almış ve öncü kuvvet olarak savaşmıştır.
- Hz. Ebubekir'ı vefatından evvelki son hastalığında ziyaret etmiş ve ona tavsiyelerde bulunmuştur.
- Hz. Ömer zamanında İran fetihlerine katılmış, İranlı olduğu için ordunun önünden giderek Farsları kendi lisanlarıyla İslam'a davet etmiştir.
- 24:25Selman-ı Farisi'nin İran Fetihlerindeki Rolü
- Savaşın şiddetlendiği anlarda İslam askerlerinin moralini artıracak konuşmalar yapmış ve onlara ahiret gününü hatırlatmıştır.
- İranlıların adetleri hususundaki geniş bilgi ve tecrübeleri ile İslam ordusuna çok faydası dokunmuştur.
- Kuşattığı kale halklarına hücum etmeden önce mühlet tanıdı ve Peygamber Efendimiz'den işittiği gibi onları evvela İslam'a davet etmiştir.
- 25:37Selman-ı Farisi'nin İbadet Hayatı
- Allah'ı zikreden bir topluluğun arasında bulunurken, oradan geçmekte olan Peygamber Efendimiz onları görünce yanlarına yöneldi.
- Gece karanlığı bastığında namaz kılmaya başlardı, namazdan yorulursa diliyle Allah'ı zikrederdi, bundan da yorulursa Allah'ın varlığının, birliğinin delilleri ve azamet-i ilahiye üzerinde tefekkür ederdi.
- En başta Hz. Ömer olmak üzere bütün ashab-ı kiram, Selman-ı Farisi'nin Allah'a kulluğundaki ve heyecan ve huşu haline imrenmişlerdir.
- 27:18Selman-ı Farisi'nin Tevazusu ve Medain Valiliği
- Samimi, mütevazı ve geçim ehli bir hak dostuydu, kimseye külfeti olmazdı ve son derece mahviyet sahibiydi.
- İran'ın Medain şehri fethedilince Hz. Ömer Selman-ı Farisi'yi oraya vali tayin etti.
- İnsanlara son derece adil ve nazik davrandığı için halk tarafından çok sevilip sayıldı ve ilmi, fazileti, güzel ahlaki ve üstün gayretleri sebebiyle İslam orada süratle yayıldı.
- 28:20Selman-ı Farisi'nin Tevazu Örneği
- Medain valisi iken Şam'dan Teymoğulları kabilesine mensup bir kimse gelmişti, yanında bir yük de incir getirmişti.
- Hz. Selman'ın sırtında sade bir elbise ve bir aba vardı, Şamlı onu tanımıyordu ve yükünü taşımasını istedi.
- Halk kendisini görünce tanıdığı adama, yükünü taşıyan bu zat validir dediler, Şamlı özür dilediğinde Selman "Benden sonra artık hiç kimseyi kesinlikle hakir görme" nasihatinde bulundu.
- 29:22Hz. Selman'ın Kendini Değerlendirmesi
- Hz. Selman, kendisini metheden bir şahısa karşı, bedeni necis ve sevimsiz bir sudan yaratıldığını, vefatından sonra kokuşmuş bir cife haline geleceğini ve amellerinin tartıldığı mizanın başına gideceğini belirtti.
- Hz. Selman, hasenatının ağır basarsa kerim ve değerli biri olacağını, hafif gelirse kötülerin en kötüsü olacağını ifade etti.
- 30:08Hz. Selman'ın Hayat Tarzı
- Hz. Selman, hamur yoğururken hizmetçisini bir iş için gönderdiğini, iki işi de ona vermeyi münasip görmediğini, hem onu işe göndermek hem de kendi işini yapmamak haksızlık olacağını söyledi.
- Maaşını aldığında ondan bir şey yemez, kendi elinin emeğiyle geçinirdi; bir dirheme hurma yaprağı alıp sepet örer, onu üç dirheme satardı.
- Kazandığı paranın bir dirhemini yaprak aldığı yere verir, bir dirhemini tasadduk eder, bir dirhemiyle de ailesinin ihtiyaçlarını karşılardı.
- 31:16Hz. Selman ve Ebu'd-Derda'nın İlişkisi
- Hz. Resulullah, Hz. Selman'la Ebu'd-Derda'yı kardeş yapmıştı.
- Bir gün aynı kaptan yemek yiyorlardı ki, tabak ve içindeki yemek tesbih etmeye başladı.
- Hz. Selman, Ebu'd-Derda'nın hanımını eskimiş elbiseler içinde gördüğünde, Ebu'd-Derda'nın dünya madına ve zevklerine önem vermediğini öğrendi.
- 32:26Hz. Selman'ın Ebu'd-Derda'ya Tavsiyeleri
- Gece olunca Ebu'd-Derda teheccüd namazı kılmaya hazırlandı, Hz. Selman ona "uyu" dedi ve Ebu'd-Derda uyudu.
- Gecenin sonlarına doğru Hz. Selman "şimdi kalk" dedi ve birlikte kalkıp tesbihatta bulundular ve namaz kıldılar.
- Hz. Selman, Ebu'd-Derda'ya "senin üzerinde Rabbinin hakkı vardır, nefsinin hakkı vardır, ailenin hakkı vardır. Her hak sahibine hakkını ver" dedi.
- 33:45Hz. Selman'ın Alimliği ve Kültür
- Hz. Selman din kardeşliği hukukuna çok riayet ederdi, valisi olduğu Medain'den Şam'a kadar yürüyerek kardeşi Ebu'd-Derda'yı ziyaret ederdi.
- Çok yer gezip farklı tecrübeler elde ettiği için geniş bir kültüre sahipti; Farsça, Arapça, Rumca ve İbranice bilirdi.
- Hendek harbinde hendeğin kazılmasını, Taif kuşatmasında da mancınık ve debbabe kullanmayı tavsiye etmiş ve bunların yapımını bizzat gerçekleştirmiştir.
- 34:54Hz. Selman'ın Takva Anlayışı
- Hz. Selman'a selam verip "sen Resulullah'ın sahabisi misin?" diye sorduklarında "bilmiyorum" cevabını verdi.
- "Ben Rasulullah'ı gördüm, onun meclisinde bulundum. Ancak Allah Resulü'nün asıl sahabisi, onunla birlikte cennete girebilen kişidir" dedi.
- Ebu'd-Derda'nın mukaddes topraklara gelmesini istemesine "toprak hiç kimseyi mukaddes kılmaz, insanı kutsileştirecek olan şey onun amelidir" cevabını verdi.
- 36:02Hz. Selman'ın Ebu'd-Derda'ya Tavsiyeleri
- Ebu'd-Derda'nın tabip ve kadı olduğunu duyunca, isabetli hüküm verip insanların derdine deva bulabiliyorsa mutlu olacağını, aksi halde yanlış hüküm vererek bir kişiyi manen öldürüp cehenneme gitmekten sakınmasını söyledi.
- Ebu'd-Derda'nın iki kişi arasında hüküm verdiğinde, onlar dönüp giderken arkalarından bakıp "geri dönün ve meselenizi bana tekrar arz edin" dediğini, yanlış hüküm vererek bedbaht bir kadı olmaktan korktuğunu belirtti.
- Başka bir mektubunda kardeşine "asıl hayır filminin artması ve ilminin sana fayda vermesidir" tavsiyesinde bulundu.
- 37:38Hz. Selman'ın Vefatı
- Vefatı yaklaştığında hanımına daha evvel verilen kesesini getirmesini, onu suyla karıştırıp etrafına sertlemesini istedi.
- "Biraz sonra misafirlerim gelecek, onlar yiyip içmezler, ancak güzel kokuyu severler" dedi, meleklerin güzel kokudan hoşlandıklarını kastediyordu.
- Hicri 34 veya 36, Miladi 654 veya 656 senesinde Medain'de şehiden vefat etti, vefat ettiğinde geriye bıraktığı malı 25-30 dirhem tutarında üç-dört parça eşya idi.
- 38:48Hz. Selman'ın Hikmetli Sözleri
- Murat tarafından tamir ettirilen türbesi, Bağdat yakınlarındaki Selman-ı Pak kasabasındadır.
- "Gece olunca insanlar üç hal üzere olurlar: kimi lehine olanı yapar, aleyhine olanı yapmaz; kimi aleyhine olanı yapar, lehine olanı yapmaz; kimi de ne aleyhine hiçbir şey yapmaz" sözünü söylemiştir.
- Bazı insanlar gecenin karanlığını fırsat bilir, namaz kılar ve geceyi amel-i salihlerle ihya ederler; kimileri ise Allah'ın haram kıldığı fiilleri işler ve geceyi ziyan ederler.
- 40:05Müminin Dünyadaki Durumu
- Bazı insanlar sabaha kadar uyumuş, geceyi gafletle geçirmişlerdir ve ne lehlerine ne de aleyhlerine bir şey yapmamışlardır.
- Müminin dünyadaki hali, hekimi yanında olan bir hasta gibidir; hekim onun hastalığını bilir, ilacını verir ve zararlı şeylerden uzak tutar.
- Allah, müminin nefsani arzularından uzaklaştırır ve nihayet canını alıp cennetine koyar.
- 41:42Mekke'deki Müminlerin Durumu
- Mekke'de müminler zulüm altındaydı ve müşriklerin refah içinde dolaşması onları rahatsız ediyordu.
- Allah, inkarcıların refah içinde dolaşmasının sadece azıcık bir menfaat olduğunu ve onların varacakları yerin cehennem olduğunu belirtmiştir.
- Ahirete göre dünya, bir kişinin parmağını denize daldırmasına benzer; parmağı ne kadarcık suyla döndüğüne bakmalıdır.
- 42:55Müminin Sabır ve Rıza
- Müminin dünyada karşılaşıp sabır ve rıza ile tahammül ettiği sıkıntı ve meşakkatler ilahi imtihan icabıdır.
- Allah bunlar vesilesiyle kulunun günahlarını affeder veya manevi derecesini yükseltir.
- Başa gelen meşakkat ve ibtilaları sabır ve rıza ile karşılayabilmek kamil kalplerin sanatıdır.
- 43:25Günah ve İstiğfar
- Çarşı pazara ilk giren ve oradan en son çıkan kişi olmamak gerekir çünkü orası şeytanın savaş alanıdır.
- Cenab-ı Hak'a karşı gizli gizli günah işlediysen, gizli gizli itaat ve istiğfar et; açıkça günah işlediysen açık açık itaat ve istiğfar et ki birbirlerini silsinler.
- 43:55Gülüş ve Ağlama
- Üç şey güldürdü: İnsan dünya için ümitlerle doludur halbuki ölüm onun peşindedir; insan gafil bir şekilde yaşar halbuki kendisinden gafil kalınmaz; bazı insanlar kahkahayla gülerler halbuki gafletleri sebebiyle Allah'ın gazabını mı celbediyor, yoksa onu razı mı ediyorlar bilmezler.
- Üç şey ağlattı: Rasulullah ve ashabından ayrılmak; ölüm anındaki dehşet verici hadiseler; cennete mi yoksa cehenneme mi gideceğimi bilmeden alemlerin rabbinin huzuruna çıkmak.
- 45:48Kıyamet Günü
- Kıyamet gününde Allah herkese kitabını verip okumasını emredecek ve "bugün hesap sonucu olarak kendi nefsin sana kafidir" buyuracaktır.
- O gün ilahi mahkemede eller, ayaklar, deriler, gözler, kulaklar ve yeryüzü konuşacak; dünyada doldurduğumuz kaset o gün yeniden seyrettirilecek.
- 46:20İlim ve Namaz
- İlim engin bir derya, ömür kısadır; ilimden öncelikle dininle alakalı ihtiyaç duyduğun kadarını al.
- Allah için mütevazı ol; kim Allah için dünyada mütevazı olursa, Allah kıyamet gününde onun kadrini yüceltir.
- Namaz ölçek gibidir, bir müminin Allah'a yakınlığının ölçüsüdür; kim ölçüyü tam tartarsa ona da karşılığı tam olarak verilir.
- 47:54Sırat Köprüsü ve Kıyamet Günü
- Sırat köprüsü kurulur, onun usturanın ağzı gibi ince ve keskin olduğunu gören melekler "ya rabbi, bunun üzerinden kimi geçireceksin?" derler.
- Cenab-ı Hak "ondan ancak benim istediğim kişiler geçirilecektir" buyurur.
- Kıyamet günü günahı en çok olanlar, Allah'ın yasakladığı haram konuşmalara en çok dalanlardır.
- 48:32Bir Sinek Yüzünden Cennete ve Cehenneme
- Bir kişi bir sinek yüzünden cennete girdi, diğeri de bir sinek yüzünden cehenneme atıldı.
- Önceki ümmetlerden iki kişi puta tapan bir kavme uğramışlardı; birine bir sinek bile olsa kurban etmesi istendiğinde kurban edip cehenneme müstehak oldu.
- Diğerine de bir şey kurban etmesi istendiğinde "ben Allah'tan başka kimseye kurban kesmem" dedi, onu şehit ettiler ve o cennete girdi.
- 49:22Namaz ve Kalp
- Selman radıyallahu anh namaz kılmak için temiz bir yer arıyordu.
- Hikmet ehli bir kadın "önce temiz bir kalp elde et, sonra istediğin yerde namazını kıl" dedi.
- Bu söz Selman radıyallahu anh'ın hoşuna gitti ve kadına "hikmetli bir söz söyledin" buyurdu.