Buradasın

Hz. Muhammed'in Risalet ve Velayet Kanatları Üzerine Dini Sohbet

youtube.com/watch?v=Ic-GphGnoYc

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, bir vaiz tarafından sunulan dini bir sohbet formatındadır. Konuşmacı, Ömer ve Mehmet adlı katılımcılarla etkileşim halinde konuşmaktadır.
Sohbet, Hz. Muhammed'in risalet (tebliğ) ve velayet (ubudiyet, kulluk) kanatları arasındaki farkları, kainatın hem çekirdeği hem de meyvesi olduğu, tevhidin delilleri ve evliya-asfiya kavramlarını ele almaktadır. Konuşmacı, Hz. Muhammed'in ümmi olması, Kur'an'ın inandırıcılığı ve Peygamberliğin taklidi mümkün olmadığı gibi konuları da açıklamaktadır.
Videoda ayrıca sahabeye yetişmenin mümkün olmadığı ancak ahir zamanda "veraset-i nübüvvet sırrıyla bir velayet-i kübra yolu" açılacağı, İslam'daki tevhid ve ahiret kavramlarının delilleri olarak 124 bin peygamber, 124 milyon evliya ve asfiya ile 2 milyar müminin icması vurgulanmaktadır. Konuşmacı, İmam-ı Gazali, İmam-ı Rabbani, Muhyiddin-i Arabi ve Abdulkadir Geylani gibi İslam âlimlerinden örnekler vererek konuşmaktadır.

Ölüm ve Hizmet Düşünceleri: İmam Gazali'nin sonsuzluk ve ölüm hakkında düşünceleri anlatılıyor.
Konuşmacı, abdest alırken eski akrabalarını hatırlayarak ölümün kapıdan çıkmak gibi geldiğini ifade ediyor.
Hizmette "bu işi kim alır?" diye düşünmesi, Allah'ın kullanacağı adam olmadığını anlaması bir şükrettiklerini belirtiyor.
01:55Allah'ın Büyüklüğü ve İnsanın Kıymeti: "Allah büyüktür" ifadesinin kıyas meselesi olmadığını, aklın kabul etmediği yerde Allah'ın büyüklüğünü ifade ettiğini açıklıyor.
Allah'ın insanı muhatap almasının bir sebebi olduğunu, Allah'ın verdiği kıymet, hassasiyet, incelik, şefkat ve rahmetin tarifsiz olduğunu vurguluyor.
Allah'ın verdiği kıymetin hakkını vermeden gitmenin insanı mahcup edeceğini, Allah'ın davasının ucundan yamacından hiçbir şey tutmamış olmanın yanlış olduğunu belirtiyor.
03:17Dünya ve Ömürün Değeri: Sonsuzluğun çok geldiğini, dünya yanında yılların çok küçük olduğunu, Üstad'ın takriben altmış yıl dediğini hatırlatıyor.
Ömrün daha kıymetli bir şeye mutlaka satılması gerektiğini, Allah'ın yanlış ticaret yaptırmaması gerektiğini vurguluyor.
Kalp kulağıyla dinlemenin önemini, akıl kulağıyla dinlendiğinde "zaten bunu biliyorum" diyeceğini, kalbin bildiklerine defaatle ihtiyacı olduğunu belirtiyor.
04:11Hz. Muhammed'in Davası: Hz. Muhammed'in cesedinin ruhu için olduğunu, ruhunun ise davası olduğunu açıklıyor.
Hz. Muhammed'in cesedini misafir eden kabrini ziyaret etmenin kıymetli olduğunu, davasının yanında olmanın ne kadar kıymetli olduğunu düşünmemiz gerektiğini vurguluyor.
Hz. Muhammed'in mübarek naaşına omuz verenin yanında bir insanın gece gündüz türbesinin yanında sabahlasa akşamlasa o kıymeti asla kazanamayacağını belirtiyor.
09:59Sahabe ve Risalet-Velayet: Sahabeyi sahabe yapan sırlı meseleye geldiklerini, iki kavram öğreneceklerini belirtiyor: risalet ve velayet.
Risaletin Allah'tan bir tavziftir (görevlendirmedir), velayetin ise Allah'a yükseliştir.
Risaletin Hatemün Nebi olan Hz. Muhammed ile noktalanmış, son bulmuş, velayetin ise devam ettiğini açıklıyor.
10:36Peygamberimizin Risalet ve Velayet Kanadları: Peygamberimizin hem risalet (tebliğ, umuma bakan vazife) hem de velayet (ubudiyet, kulluk, şahsi kemalata bakan) kanatları vardır.
Risalet kanadı güneş gibidir, velayet kanadı ise ay gibidir ve aralarında ciddi bir fark vardır.
Velilerin önünde resuller, resullerin önünde Resul-i Ekrem, Peygamberimizin önünde ise sadece Allah vardır.
12:00Risalet ve Velayet Kanadlarının Önemi: Her insanın bir risalet (ahkam-ı ilahiyi tebliğ) ve bir velayet (ibadetlerine varis olan insanlara veli denir) kanadı vardır.
Peygamberimizin risalet yönüne varis olan insanlara muhakkik müçtehid ya da mürşit denir.
Bir saatlik tefekkür, bir yıllık nafile ibadetten hayırlıdır çünkü tefekkür risalet yönüne bakar, nafile ibadet ise velayet yönüne bakar.
13:58Risalet ve Velayet Kanadları Arasındaki Fark: Birinin senin elin ile hidayete gelmesi, yüz kızıl deveyi tasadduk etmekten daha hayırlıdır çünkü risalet yönüne bakar.
Bir insanın senin elin ile imana gelmesi, ömrün boyunca ibadet etsen bile yerini alamaz çünkü risalet yönüne bakar.
Risaletinin bir dakikası, velayetinin bütün ömrü boyunca yaptığının üstünde ve önündedir.
15:59Sahabeye Yetişmek ve Ahir Zaman: Sahabe vazife başındayken Peygamberimizin nübüvvetine muhatap oldu, bizler ise şu an Peygamberimizin velayetine muhattap oluyoruz.
Ahir zamanda veraset-i nübüvvet sırrıyla bir velayet-i kübra yolu açılacak ve bu yolda kişi doğrudan doğruya Kur'an'ın hakikatlerine muhattap olacaktır.
Sahabeye yetişmek mümkün değildir, ancak bu asırda sahabeye komşuluk kapısı açık ve bu sırlarda saklıdır.
18:28Peygamberler ve Sahabelerin Ortak Mesajı: Peygamberler, sahabeler ve onların yolunun ana konusu, onların makamı ve mevkisidir.
Hakikat noktasındaki bütün söylemleri ortak olan bu kişilerin ilettiği tek mesaj marifetullah (tevhid hakikati)dir.
Farklılıklar sadece frühü meselelerde (uygulama farklılıklarında) olmuştur, tevhid, haşir, kader, peygamber, melek, kaza gibi meselelerde tamamen aynı mesajı iletmişlerdir.
21:21Hz. Muhammed'in Kainatın Çekirdeği ve Meyvesi Olması: Hz. Muhammed (aleyhisselatu vesselam) kainatın hem çekirdeğidir hem de meyvesidir.
Kainatın yüzyıllar boyunca hareketlere bürünmesinin sebebi, bu meyve olan Hz. Muhammed'in ortaya çıkmasıdır.
Bu ders, önceki kainat derslerinin sonucu olarak, Hz. Muhammed ve Kur'an penceresine akması içindir.
22:49Hz. Muhammed'in Varlık ve Manen Sırası: Hz. Muhammed vücuda varlık olarak en ahir (son) gelmiş olsa da, manen (proje çiziminde) en evveldir.
Kainatın, cennetin ve cehennemin yaratılma sebebi Hz. Muhammed'tir.
Bütün kainat, vücuda en ahir gelecek Hz. Muhammed için dizayn edilmiştir.
24:42Peygamberlerin Tekamül Süreci: Bütün beşeriyet Hz. Muhammed'in terbiyesinden geçecek, ancak insanlık henüz o seviyede değildir.
Eski peygamberler insanlığın "tufulet devri" (ilkokul, ortaokul, lise safhaları) geçirmişlerdir.
İnsanlık beşer tekamül ettikten sonra, insanlığın tamamı için bir rehber olarak Hz. Muhammed gelmiştir.
27:02Hz. Muhammed'in Ümmet Olma Şerefi: Hz. Muhammed'e ümmet olmak büyük bir şerefdir.
Hz. Muhammed'in peygamber olarak bize denk gelmesinin ne kadar önemli bir mesele olduğu vurgulanmaktadır.
Hz. Muhammed'in ümmet olma şerefinin şükrünü bitiremeyeceğimiz belirtilmektedir.
29:42Hz. Muhammed'in Parlaklığı ve Delili: Hz. Muhammed'in parlaklığı, akılları zorlamadan, tereddüte fırsat vermeden apaçık bir delil olmasıdır.
Hz. Muhammed'in varlığı delildir ve onun hakikatini anladıktan sonra başka hiçbir şeye ihtiyaç kalmaz.
Hz. Muhammed güneş gibi bir burhan olup, Kur'an'ın tanınmasına ve ayetlerin anlaşılmasına vesile olan, kendisi delil olan bir kişidir.
31:21Peygamberimizin Rahmeti ve Önemi: Allah'ın "Biz seni alemlere rahmet" ayeti, Peygamberimizin parlak bir rahmet olduğunu göstermektedir.
Allah hakikati bulmayı sadece akla bırakıyor ve rehbersiz bir yoldan ilerlememizi istiyor.
Yoğurdun içindeki bakteri oluşumu gibi delillerden Allah'ın rahmetini rehbersiz bulmak çok zordur.
32:18Peygamberimizin Varlığının Önemi: Güneşe, yıldıza, kuma, böceğe bakarak Allah'ın rahmetini rahat halledebilmemizin sebebi Peygamberimizin rehberliğidir.
Peygamberimizin yokluğu kainatın yokluğunu gerektirir, o manalandırmadıktan sonra bütün kainat kapkaranlık kalır.
Peygamberimizin varlığı ile veliler, evliyalar, asfiyalar ve sahabeler güzellik gösterebilmektedir.
34:51Peygamberimizin Burhan-ı Natık Olması: Peygamberimizin "Burhan-ı Natık" olduğu, çok güzel konuşan delil olduğu anlamına gelmektedir.
Burhan-ı Natık, düşünmeden anlaşılan açık hakikatlerdir ve Peygamberimizin getirdiği hakikat güneş gibi aydınlıktır.
Peygamberimizin dünyaya neden gönderildiğini kendisi söylüyor, bu yüzden onun söylemesi delil olarak yeterlidir.
36:39Tevatür ve İcma Kavramları: Peygamberimizin kendinden evvel bütün enbiyanın tevatürle icmalarını ve ondan sonraki bütün evliyanın ve asfiyanın icmakarane tevatürlerini tazammun eden bir kuvveti vardır.
Tevatür, yalan üzerinde birleşmesi mümkün olmayacak kadar çok sayıda cemaatin verdiği haberdir.
İcma, bir hükümde ulemanın ittifakına denir ve üç tane büyük icma vardır: Allah vardır ve birdir, siz ölüp yeniden diriltileceksiniz.
39:49Tevatür ve İcma Kavramları: Konuşmacı, 124 milyon evliya ve asfiya ile 2 milyar müminin icmasının önemini vurguluyor.
Tevatür, ikişerli gruplar birbirinden habersiz gelip küçük halatları birleştirmesi gibidir, ancak her biri aynı hakikati söyler.
İcma ise farklı zamanlarda gelen insanların aynı hakikati söylemesidir.
40:44İcmanın Delil Olarak Yeterliliği: Altı kişinin tevatür ve icmasıyla bir karar vermek yerine, 124 bin peygamber, 124 milyon evliya ve asfiya ile 2 milyar müminin icmasıyla karar vermek daha güvenilirdir.
Bu insanlar Allah'ın varlığını, birliğini, ölüm sonrası dirilişi ve hesap verme hakikatini söylerken zerre kadar şüphe kalmaz.
Bu kadar insanın batılda ittifak etmesi mümkün değildir, özellikle bu insanlar inanılmaz kabiliyetler ve yüksek kametler sahibidir.
43:21İslam'ın Allah'ı Tanımaya Açtığı Pencere: İslam, Allah'ı tanımaya açılan geniş, parlak ve nurani bir penceredir.
İmam-ı Gazali, İmam-ı Rabbani, Muhyiddin-i Arabi ve Abdulkadir Geylani gibi milyonlar muhakkikin-i asfiya ve sıddıkin bu pencereden bakıyorlar.
Bu kişiler Allah'ı tanımaya açılan pencereden başkalarına da gösteriyorlar.
43:51Evliya ve Asfiya Kavramları: Evliya ve asfiya, velayet makamında önemli iki kavramdır.
Asfiya, kalbin keşiflerini aklın bürhanları ile ispat eden kimsedir; her asfiya aynı zamanda bir evliyadır, ancak her evliya bir asfiya değildir.
Evliya, tertemiz bir ruhu ve kalp ayağıyla bu yolda suluk eder, asfiya ise kalbiyle keşfettiği hakikatlere aklıyla da delil bulur.
44:48Evliya ve Asfiyanın Özellikleri: İnsanın iki mide vardır: kalp midesi göğüs kafesiyle, akıl midesi kafatasıyla korunur; bu da manevi yanlarının ciddi ve kuvvetle muhafaza edilmesi gerektiğini gösterir.
Evliya, Allah'ın sadık bir dostu manasındadır; ruhları tertemizdir, kalpleri nurludur ve esrar-ı gaybiye aşinadırlar.
Velilerin ortak özellikleri: fenafillah gözlerini Allah için fena ederler, harama bakmazlar; dillerini Allah için fena ederler, gıybet yalan konuşmazlar.
46:13Evliya ve Asfiyanın Etkisi: Evliya ya da asfiya velayet makamı öyle apaçık bir makamdır ki, onlara bakan iman eder ve kafasındaki bin soru varsa binne de cevap olur.
Abdülkadir Geylani ve İmam Rabbani gibi veliler, doksan sene manevi terakkiyatta bulunmuşlardır ve onların sözüne karşı Avrupa'nın bütün kafirleri, feylesofları toplansa bile, onların bir sözünün yanında sinek kanadı kadar kıymeti kalmaz.
Şah-ı Geylani'yi görür görmez, Allah'ın ve bu hakikatlerin varlığına bir delil olarak kabul edilir.
47:57Evliya ve Asfiyanın Önemi: Evliya ve asfiyaların varlığı, peygamberlerin varlığına delil olarak kabul edilir; bu delil özellikle ahir zaman çoklarının silmek istediği bir delildir.
Evliyaların ve asfiyaların varlığı, sahabe devrinden günümüze kadar gelen metodolojiyi gösterir; bu yol en selametli, en kolay ve en doğru yoldur.
Evliyaların ve asfiyaların varlığı, hem icma hem tevatür içerir; hepsinin hayatına bakıldığında hem aynı şeyleri söylemişlerdir, hem de yalan söylemeleri mümkün olmayan hayatlar yaşamışlardır.
52:01Evliyaların Etkisi ve Önemi: Evliyaların tevatür ve icmaları insanda hads doğurur; onların varlığı bir anda bütün alemi aydınlatır.
Evliyaların bir cümleleri yanında dünyadaki bütün tufeyli feylesoflar birleşse bile, sinek kanadı kadar sikleti olamaz.
Bir insan evliyaları iyi tanısa ve onların hakikatlerinden beslense, "ağacın meyvesi güzelse, ağaç sağlıklı demektir" der; bu mübarek zatlar, Peygamber Efendimiz'e bir ağaç gibi düşünülebilir.
52:51Peygamberliğin Doğruluğu: Peygamberliğe ve yola yalan bulaşmış olamaz, çünkü asr-ı saadette dünyanın en kaliteli insanları yaşamış ve yalan üstünde ittifak etmeleri mümkün değildir.
Peygamber Efendimiz, nefsin hiç istemediği bir şeyi davet etmiş: ataları inkar etmek, malını mülkünü terk etmek, hicret etmek ve ölüme gitmek.
Peygamber Efendimiz işe başladığında devlet yöneticisi veya ordusu yoktu, yanında sadece Hatice, Ali ve Ebubekir vardı.
54:41Sahabelerin Kararlılığı: Sahabe gibi bir nesil tarihte yok ve bir daha mümkün de değil; savaşta evindeki dört kişi şehit olacak ama Uhud'a gelip "Muhammed Mustafa'ya bir şey oldu mu?" diye soracaklar.
İmam Gazali, Şah-ı Geylan, Şah-ı Nakşibend, İmam Rabbani ve Bediüzzaman Said Nursi gibi büyük velilerin varlığı bürhan-ı atık (kesin kanıt) olarak gösterilmektedir.
Peygamberlik tek bir yanlışı kaldırmaz, en küçük hareketinden şeriat çıkarır çünkü insanlar muhtaç olduğundan her anını gözetlemişlerdir.
56:39Hadis Türleri ve Peygamberlik: Hadis üçe ayrılır: fiili hadis (Peygamber Efendimizin uygulamaları), sözlü hadis (söylediği şeyler) ve takriri hadis (görüp ses çıkarmadığı, gülümseyerek geçtiği şeyler).
Peygamber Efendimiz gördüğü yanlışı doğrultmak ile mükellef olduğu için, bir şey düzeltmiyorsa o kabul etmiş demektir.
Peygamberlik ilan edildikten sonra inanılması mecbur bir şeydir, peygamber dahi peygamberliğine iman eder.
57:54Veliliğin Taklidi: Veliliğin taklidi olabilir, hakiki veli olmasa bile "ben böyle biriyim" diyerek ve ağzını açmadan durarak büyük bir zat olarak görülebilir.
Kerametli sahte olabilir, istidraç olabilir ve bu makamda bir insanı kandırabilirsiniz.
Peygamberlik taklidi uzun sürdürülebilir bir şey değildir çünkü Allah'a elçisini mucizelerle tasdikliyor.
59:43Sahte Peygamberler: Peygamberlik iddiasında bulunan sahtekar muvaffak olamamış, tarih boyu bunu deneyenler içerisinde en çok rivayetlerde gelen isim Müseylemetül Kezzap'tır.
Müseylemetül Kezzap, Yemame Savaşı'nda öldürülecek ve "ben peygamberim" diyerek başlamış, "hortum tabii tabii" diyerek "fiil hortum uzundur fil" diyerek durumu gülünç hale getirmiştir.
1:01:04Yalan ve Doğruluk: Kızb, müseylemeyi esfel-i safiline düşürürken, doğruluk ve sırt, Muhammedü'l-Emin'i ala-yı iline çıkarır.
Yalan söylemek ve lafı kıvırmak çok makam kaybına neden olur ve toparlanması mümkün olmaz.
Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam'ın yanından yalan geçemez, onunla aynı cümlede yalan kelimesi kullanmak uygun değildir.
1:01:47Hz. Muhammed'in Terbiyesi: Hz. Muhammed Aleyhisselatu Vesselam bir hadiste "Beni rabbim terbiye etti, ne de güzel terbiye etti" demiştir.
Allah, Hz. Muhammed'i çocuk yaşta babasını ve annesini alarak yetim, öksüz ve ümmi (okuma yazma bilmeyen) bırakmıştır.
Ümmilik, okuma yazma bilmeyen bir zat anlamına gelir ve Hz. Muhammed'in her noktasında rol model olduğu, çıldırtıcı şekilde güzel bir insan olduğu belirtilmiştir.
1:02:31Kur'an'ın Vahyinin Sırrı: Hz. Muhammed, Kur'an'ı vahyin penceresi olarak bize tanıtmıştır.
Allah, en güzel şeyi zıttıyla verir ki kendisinden bilinsin diye; zehrin içinden bal verir, elsiz ayaksız böceğin eliyle ipek verir.
Ümmi bir zatın eliyle okuma yazma bilenleri hayrete düşürebilecek bir kitabı (Kur'an) vererek, o Kur'an'ın kendisinden olduğu belli olsun diye bir ilahi mahrumiyet vardır.
1:04:06Hz. Muhammed'in Fetanet Sırrı: Hz. Muhammed Aleyhisselatu Vesselam'da fetanet sırrı vardır, yani bize kapalı olan manaları anında görür.
Eğer fetanet sırrı olsaydı, okuma yazmayı iki günde öğrenebilirdi, ancak öğrenememiş, bu vahye şüphe karışmasın diye ilahi bir mahrumiyettir.
Mevlana Camii'nin söylediği gibi, okuma yazması olmayan ve ümmi olan Hz. Muhammed Aleyhisselatu Vesselam ömründe parmağıyla hava sahifesinde bir elif yazmış, bir kırk'ı iki elli yapmıştır.

Hz. Muhammed'in Risalet ve Velayet Kanatları Üzerine Dini Sohbet

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir