Buradasın

Hz. Muhammed'in Medine Dönemi ve Kutsal Topraklar

youtube.com/watch?v=dUf2_Apqlo4

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

"Kutsal Topraklar" adlı programda sunucu ve konuk sanat tarihçisi Talha Uğurlar, Hz. Muhammed'in Medine dönemindeki hayatını ve şehrin önemli tarihi mekanlarını anlatmaktadır.
Video, Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicretinden başlayarak, Kuba Mescidi, Mescid-i Nebevi, Cennetül Baki, Uhud Savaşı ve diğer önemli tarihi olayları kronolojik olarak ele almaktadır. Program, Medine'nin mimari özellikleri, tarihi yapıları ve İslam tarihindeki önemli olayları detaylı şekilde anlatmaktadır. Ayrıca, Fahrettin Paşa'nın Medine müdafaası ve Osmanlı dönemindeki gelişmeler de programda yer almaktadır.
Program boyunca izleyicilerden gelen sorular yanıtlanmakta, Topkapı Sarayı Arşivi'nden alınan minyatürler gösterilmekte ve Medine'nin tarihi mekanları hakkında detaylı bilgiler sunulmaktadır. Hz. Muhammed'in eşleri, sahabelerin kabirleri, Mescid-i Nebevi'nin mimari özellikleri ve tarihi gelişimi gibi konular detaylı şekilde ele alınmaktadır.

00:44Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye Hicreti: Hz. Muhammed, doğup büyüdüğü Mekke'den ayrılırken "Vallahi bana senden daha sevgili, daha güzel yurt yoktur" diyerek şehre mahsus baktı.
Medine'ye gittikten sonra "Allah'ım, Mekke'yi bize sevdirdiğin gibi Medine'de bize sevdir, hatta onu bize daha da çok sevdir" dua etti.
Bu gece "Öteki Gündem" programında Hz. Muhammed'in yaşadığı mukaddes toprak Medine'nin mekanları ve olayları, tarihin kırılma noktalarından biri olan zorluk günleri ve Medine'de yaşanan savaşlar anlatılacak.
01:49Programın Tanıtımı: Sanat tarihçisi Talha Uğurlar programda konuk olarak yer alıyor.
Programda Talha Uğurlu'nun "Hz. Muhammed'in Hayatı, Olayları ve Mekanlarıyla Mekke Medine" kitabından yola çıkarak Medine'nin tarihsel bir sıralama gütmeden olayları ve mekanlarıyla bir yolculuk yapılacak.
Seyircilerden "Kutsal Topraklar" hashtag ile soru ve görüşlerini bekleniyor.
03:50Hicretin Başlangıcı: Mekke bölümünde Akabe Biatından bahsedilmiş, Medineli Müslümanlar Hz. Peygambere "seni yalnız bırakmayacağız" söz vermişlerdi.
622 yılında Hz. Peygamber'e hicret emri verildi ve Hz. Peygamber Medine'ye gitti, bu bir kaçış veya sığınma değil, İslamiyet için yeni bir başlangıçtı.
Hz. Peygamber ve Hz. Ebubekir hicret yolculuğuna çıktı ve Medine'ye varmadan önce en son durağı Kuba'dı, burada ilk mescidi inşa ettiler.
Hicret normalde on beş gün sürüyor ve Mekke'den çıktıklarında önce Sevr Dağı'nda üç gece kalışları var, Kuba'da ise dört gün kalışları var.
04:53Hicret Yürüyüşü ve Kuba Mescidi: Hicret toplam onbeş günde gerçekleşmiş, sekiz gün geceli gündüzlü develerin üzerine yürümüşlerdir.
Hicret yürüyüşünde yedi durak vardır ve yedinci durakta Kuba Mescidi bulunmaktadır.
Kuba, İslam'ın bilinen ilk mescididir ve Kur'an-ı Kerim'de ayet-i kerimede ifade edilen mescitlerden biridir.
05:33Kuba Mescidi'nin Tarihi ve Önemi: Kuba Mescidi 1985 sonrası Suud döneminde yenilenmiş, öncesinde Sultan II. Mahmut tarafından restore edilmiştir.
Hz. Ömer, Kuba'ya geldiğinde mescidin boş olduğunu görünce, Peygamber Efendimizin inşaatında karnı üzerinde kerpiç tuğla taşıdığını hatırlatmıştır.
Hz. Peygamber, temiz abdest alıp Kuba'ya giden ve iki rekat namaz kılan kişiye bir umre sevabı verildiğini ve Medine'de bulunanların umre mekanının Kuba olduğunu belirtmiştir.
06:55Ammar bin Yasin'in Hikayesi: Kuba Mescidi'nin inşasında Ammar bin Yasin herkes bir tuğla taşırken kendisi iki tuğla taşıyordu.
Hz. Peygamber, Ammar bin Yasin'e "seni bayi bir kavim öldürecek ve senin son gıdan süt olacak" demiştir.
Sıffın Savaşı'nda Ammar bin Yasin, açlık ve halsizlikten bir çadıra girip sadece bir kase süt istemiş, sütü alıp içtikten sonra şehit edilmiştir.
09:30Sahabeler Arasındaki İlişkiler: Sahabeler de insandı, atışırlardı ve atışmalıydılar, aksi takdirde kim bize örnek olacaktı.
Medine'de sahabeler arasında Bilal Habeşi'nin zenci olması nedeniyle Ebu Zer'in ona "kara adamın oğlu" demesi üzerine Bilal üzülmüştür.
Hz. Peygamber, Ebu Zer'i çağırıp "sende hala cahiliye döneminden emareler, izler görüyorum" demiş, Ebu Zer özür dileyerek Bilal'in başına basmıştır.
12:41Kuba Mescidi'nin Osmanlı Dönemi: Kuba Mescidi'nin 1985 öncesindeki kapısında üç yarım kemerli bir kapı vardır.
Kapının üzerinde normalde tek tuğra olurken, burada üstte büyük, altta küçük iki tuğra bulunmaktadır.
II. Mahmut, mescidi restore ettirirken kendisine kitabe koymasını istememiş, "bu mescit benim değil, Peygamber Efendimizin mescidi" demiştir.
14:27Kuba Mescidi'nin Planı ve Önemi: Kuba Mescidi, Mescid-i Nebevi ile birlikte erken İslam dönemi mescitlerinin genel planına sahiptir ve bu plan şeması daha sonraki İslam dünyasının cami mimarisini etkilemiştir.
Kuba Mescidi'nin enine genişleyen planı, ön safta durmanın sevabı ve sahabelerin Peygamber Efendimiz'e yakın namaz kılmak istemesi nedeniyle gelişmiştir.
Bu plan şeması günümüzde Diyarbakır Ulu Camii, Konya Alaaddin Camii ve Selçuk İsa Bey Camii gibi güneydoğu ve batıdaki camilerde de görülmektedir.
16:36Dırar Mescidi ve Kuba Mescidi'nin Mihrabı: Peygamber Efendimiz'in Kuba'ya gelme döneminde müşrikler, onu küçük düşürmek için bir mescit yapmış ve orada pusu planlamışlardır.
Peygamber Efendimiz bu mescide namaz kılmadığı gibi sonradan o mescidi yıktırmıştır.
Kuba Mescidi'nin mihrabına yakın bir yerde Cebrail Aleyhisselam ile Peygamberimize ait iki makam bulunmaktadır.
18:23Peygamber Efendimiz'in Medine'ye Girişi: Peygamber Efendimiz Medine'ye geldiğinde Ensar onu sevinç gösterileriyle karşılamış ve sokaklara dökülmüşlerdir.
Peygamber Efendimiz 622 yılında 24 Eylül'de bir Cuma günü Medine'ye teşrif etmiştir.
Medine'de Peygamber Efendimiz'in karşılandığı yer bugün de bulunabilir ve umreye gidenlerin ziyaret etmesi gereken bir yerdir.
21:43İlk Cuma Namazı: Peygamber Efendimiz Medine'den Kuba'ya giden sahabelerle birlikte Medine'ye gelmiştir.
Medine'de Peygamber Efendimiz'in karşılandığı yer, Rana Vadisi önündeki Cuma Camii'nin önündeydi.
İslam'ın ilk Cuma namazı burada kılınmıştır ve bu olay önemli bir tarihi an olarak kabul edilmektedir.
24:53Kitap Hediye Çekilişi: Program, "Kutsal Topraklar" hashtag ile soru ve görüşlerle devam ediyor ve Medine'yi tarihsel sıralamayla değil, olaylar ve mekanlarıyla konuşmaya devam ediyor.
Talha Bey, Twitter'dan gelen yorumlara göre izleyicilere 25 adet "Kutsal Topraklar Hz. Muhammed'in Hayatı" kitabının yeni baskısından gül kokulu kitaptan hediye edeceğini duyuruyor.
Kutlu doğum dolayısıyla yedinci baskıdan itibaren kitaplar gül kokulu olarak hazırlanıyor.
26:46Medine'deki Tarihi Yerler: Medine'de sırtımızı verip karşıya baktığımızda ilk gördüğümüz şey Seniyyetü'l-Veda tepesi ve Talal Vezü ile karşılandığı yer.
Seniyyetü'l-Veda'nın sol tarafında, Medine surlarının dışında Fahrettin Paşa tarafından 1916-1919 arası üç sene süren Medine müdafaası sırasında güvenlik adına yaptırılan bir burç bulunuyor.
Fahrettin Paşa'nın kabri Rumeli Hisarı'nın hemen surlarının dibinde yatıyor ve Medine müdafilerinin ruhuna fatiha gönderilmeli.
27:42Fahrettin Paşa'nın Medine'den Ayrılışı: Kitabın sonunda Fahrettin Paşa'nın Medine'den ayrılırken okuduğu bir şiiri koymuş ve kitabı bu şiirle noktalandırıyor.
1918-1919 yıllarında Anadolu harekatı başlamak üzere, Samsun'dan Havza'ya, Erzurum'dan Sivas'a kongreler ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulma aşamaları yaşanırken, Medine kuşatma altında ve askerler üç yıldır aç.
Fahrettin Paşa, askerlerine açtıklarını çekirge yiyerek gidermelerini öğütlemiş ve kendisi de çekirge yiyerek örnek olmuş.
31:08Fahrettin Paşa'nın Şiiri: Fahrettin Paşa, Medine müdafaasında askerler arasında düzenlenen şiir yarışmasını kazanmış ve şiiri Yeşil Kubbenin altında ağlaya ağlaya yazmış.
Şiirde Peygamber Efendimiz'e hitaben "Bir ulul emre ile emrine girdik ezelden ve atlı hakanımızsın" şeklinde başlayan bir dua şeklinde ifadeler bulunuyor.
Şiirde "Türkler ebedi hadimül harameyniniz" ve "Ölsek de ravzanı ruhunuz bekler" gibi ifadeler yer alıyor.
34:34Fahrettin Paşa'nın Ayrılığı: Fahrettin Paşa'nın ayrılığı çok acıdır ve askerleri onu kandırarak zorla sürükleyerek türbeden götürmektedirler.
Paşa, kılıcını bırakmak istemiş ve kılıcını Peygamber Efendimiz'in türbesine bir gün emanetin sahipleri gelip alıncaya kadar bırakmıştır.
Programın sonlarına doğru Medine'deki tarihi surlardan bahsediliyor ve bu surların önemine vurgu yapılıyor.
35:25Medine Surları: Medine'deki surlar, şehir savunması ve korunması için yapılan iç kale ve dış kale surlarıdır.
Kanuni Sultan Süleyman, Medine'ye son kez surları yaptıran kişidir ve aynı zamanda Kudüs'teki 4 km'lik surları da yaptırmıştır.
Münevver Ayaşlı'nın hatıralarında, 1960'larda Medine surlarının yıkılmaya başladığı ve şehrin genişletildiği belirtilmektedir.
36:48Hatıra Mescitleri: Medine surlarının yıkılmasından sonra, Peygamber Efendimiz'in izini sürmemi sağlayan tabelalar olarak kullanılan minik kubbeler kalmıştır.
Sahabe, Peygamber Efendimiz'i çok yakından takip etmiş ve her hareketini kayıt altına almışlardır.
Ömer bin Abdülaziz, Medine valisi iken Peygamber Efendimiz'in gece ibadeti yaptığı, oturduğu ve sohbet ettiği yerleri işaretlemek için hatıra mescitleri yaptırmıştır.
39:00Kıbleteyn Mescidi: Kıbleteyn Mescidi, iki kıbleli ve iki minareli bir mescittir.
Medine'ye ilk hicret ettiklerinde kıble Kabe değil, Kudüs Mescidi Aksa'dı ve Peygamber Efendimiz bu durumdan üzülmüştü.
Hicretten kısa bir süre sonra, namazlarını kılarken Kabe'yi arkasına almış olmasından dolayı Allah'tan kıbleyi Mescid-i Haram'a döndürmesi için dua etmiştir.
42:49Medine'ye Hicret: Medine'ye geldiklerinde Peygamber Efendimiz, bedrularla karşılanmıştır.
Medineli Müslümanlar, Peygamber Efendimiz'i evlerinde konuk etmek istemişlerdir.
Rivayete göre, Hz. Cebrail Peygamber Efendimiz'in devesini Medine'nin en güzel evine götürmüştür.
44:29Medine'de Deve Çöküşü: Filmin özelliği, Peygamber Efendimiz'i gösteremedikleri ve konuşturamadıkları için onun yerine başkalarının konuşturmasıdır.
Medine'de kerpiç evler ve hurma bahçeleri vardı, sahabelerin evleri hurmalıkların arasındaydı.
Deve önce Eyüp Sultan'ın evinin önüne çöküyor, sonra kalkıyor ve boş bir araziye çöküyor.
45:27Deve Çöküşünün Anlamı: Bazıları deveyi Eyüp Sultan'ın evinden çekip başka yere tekrar kalkmasını istiyor, ancak Eyüp Sultan "Eğer Müslüman olmasaydım kılıcımı karnına geçirmiştim" diyor.
Deve ikinci çöktüğü yer, Mescidi Nebevi'nin yapılacağı yere, Hz. Ebubekir o araziyi satın alıyor.
Mescidi Nebevi'nin bir köşesine Hücre-i Saadet yapılıyor, yani Peygamber Efendimizin eşlerinin kalacağı yer.
46:26Eyüp Sultan'ın Evi: Deve Eyüp Sultan Hazretleri'nin evinin önünde çöktü ve yedi ay kaldı.
Yeşil kubbenin hemen sol tarafındaki boş alan, Eyüp Sultan'ın evinin olduğu yerdir.
Sivri ucu ucu sivri minik kubbe, Arif Hikmet Efendi Kütüphanesi'dir ve Ali Ulvi Kurucu tarafından vakfedilmiştir.
47:54Yemen Meliki Tuba'nın Mektubu: Yemen Meliki Tuba'nın mektubunda, Eyüp Sultan'ın bile haberi yoktu bu mektuptan.
Peygamber Efendimiz eve geldiğinde Eyüp Sultan'a "Bana ait olan bir şey var sende" dedi.
Yemen Meliki Tuba, Mısır Firavunları gibi bir ünvan olup, aslında Tuba bir isim değil "kral" demektir.
50:56Yemen'in Tarihi: Yemen, tarih içerisinde dünyanın en eski ülkesidir ve başkenti Sana'nın ismi Nuh Peygamberin oğlu Sam'dan gelmektedir.
Yemen Meliki Tuba, kuzeye doğru bir harekat gerçekleştiriyor ve Medine'ye geliyor.
Medine'deki alimler ona ileride buraya, bu şehre, Medine'ye çok özel kutsal bir insan gelecek, insanlığa hayat olacak bir insan gelecek müjdesinde bulunuyorlar.
Tuba, bu şehre mi gelecek, bu şehre mi barınacak diye soruyor ve "Eğer onun döneminde gelseydim ona tabi olurdum, onun ümmetinden olurdum ama gelemedim" diyor.
Tuba, o ne zaman gelecekse yüzyıllar sonra mı onun ikamet edeceğini ben yapayım diyerek oraya iki katlı kerpiçten bir ev yaptırıyor ve bu evi vakfediyor.
52:30Yemen Meliki Tubba ve Hz. Peygamber: Yüzyıllar sonra Ebu Eyyub el-Ensari Hazretleri'nin iki katlı evinin olduğu yer, Yemen Meliki Tubba'nın evi yaptırdığı yerin birebir aynısıdır.
Melik Tubba, Hz. Peygamber'in geleceği ve özelliklerini biliyordu ve ona vakfe bir ev yaptırmıştı.
Melik Tubba, Hz. Peygamber'e yazdığı mektupta İslam ve iman şeriati hususunda iman ettiğini, ona erişirse ne mutlu olacağını ve erişemezse kıyamet gününde şefaatçi olmasını istediğini belirtmiştir.
54:31Hz. Peygamber'in Güzel Ahlakı: Hz. Peygamber, geçmişe yönelik göndermeler yaparak, helak olmuş kavimlerle ilgili yorumlar yapmıştır.
Hz. Peygamber, Taif'te taşlanan bir müşriye için kefil olmuş ve Bedir Savaşı'nda esirlerin arasında oğlunun bulunduğu için ona vefa göstermiştir.
Hz. Peygamber, komşusunun üzerine kül dökmeyi durdurduğunda, komşusunun hastalandığını öğrenince ziyaret etmiş ve bu davranışla komşusunun Müslüman olmasına neden olmuştur.
56:48Hz. Peygamber ve Eyüp Sultan: Hz. Peygamber, Eyüp Sultan'ın evinde misafir olurken, Eyüp Sultan'ın hanımının üst katta kalmasını istemesine rağmen, gelen gidenlerin alt kattan üst kata geçmesi nedeniyle kendisinin alt katta kalmayı tercih etmiştir.
Bir gece yarısı, Eyüp Sultan'ın hanımı ve eşinin üst katta kalmaktan utanç duyarak, yanlışlıkla devirdikleri testin suyunun alt kata damlamasını önlemek için yorganlarını suyun üstüne atmışlardır.
Hz. Peygamber, bu durumu fark edip, ertesi gün kendisinin üst kata geçeceğini söylemiştir.
58:17Eyüp Sultan ve Ayasofya: Emeviler döneminde İstanbul'un kuşatılmasında, Eyüp Sultan ve bazı sahabeler Ayasofya'da namaz kıldıkları rivayet edilmektedir.
İstanbul'un kıymetli kılan, o mekana uğrayan şereflilerdir ve Ayasofya sadece Hristiyan dünya için değil, insanlığa ait önemli bir mabettir.
Eyüp Sultan, ilk İslam ordusuyla birlikte Eyüp semtine kadar gelmiş ve Ayasofya'nın önüne kadar gelerek orada namaz kılmıştır.
1:01:08Sahabe'nin Ayasofya'da İbadet Etme Arzusu: Sahabe, Ayasofya'da İslami usullerle ibadet etme arzusu duymuşlardır.
Konuşmacı, Ayasofya'nın kubbesinin altında oturup ilmi mevzuları konuşmanın çok güzel olduğunu belirtiyor.
Sahabe Ayasofya'da namaz kıldıklarında, halkın bir kısmı taşkınlık çıkararak taşlamaya ve ok atmaya başlamış, yaralananlar sur dışına çıkarılmıştır.
1:02:52Eyüp Sultan'ın Vasiyeti: Eyüp Sultan, savaş sırasında şehit olmuş ve vasiyet etmiştir.
Peygamber Efendimizden işittiğini, Konstantiniyye surlarına yakın salih bir zatın defran olacağını söylemiştir.
Vasiyeti olarak, öldüğünde naaşının surları en yakın yere götürülmesini istemiştir.
1:03:54Mescid-i Nebevi'nin İnşası: Hz. Cebrail'in çektiği kusva, ilk olarak Ebu Eyüp el-Ensari'nin evinin önünde durmuştur.
İkinci durduğu yere Mescid-i Nebevi inşa edilmiş ve Hz. Ebubekir bu arsayı sahibinden satın almıştır.
Yeşil kubbenin olduğu yer, deve ikinci kez çöktüğü yerdir ve orada Mescid-i Nebevi ve Peygamberimizin ileride türbesi olacak olan Hücre-i Saadet inşa edilmiştir.
1:05:33Kıble Değişimi ve Hücre-i Saadet: Medine'de ilk Mescid-i Nebevi inşa edildiğinde kıble Kudüs Mescidi Aksa'ya bakıyordu.
Hicretten kısa bir süre sonra kıble değişince, şu an gölgeye düşen taraf kabe tarafı olmuş ve kıble burası olmuştur.
Kıble değişince, Hücre-i Saadet tam kıble duvarına bitişik hale gelmiştir.
1:06:35Yeşil Kubbe'nin Önemi: Yeşil Kubbe, Medine'nin sembolüdür ve Medine demek Yeşil Kubbe demektir.
Umreye gelenler, Yeşil Kubbe'yi gördüklerinde heyecanlanır ve gözyaşlarına gark olurlar.
Konuşmacı, bir çiftin çocuklarının vefat ettiğini ve Yeşil Kubbe'yi gördüklerinde beş yaşındaki kızının kardeşini gördüğünü söyleyerek ağladığını anlatmaktadır.
1:10:43Topkapı Sarayı ve Peygamberimizin Evi Arasındaki Bağlantı: Topkapı Sarayı'nda Harem'in kapısında Kur'an-ı Kerim'in Nur suresinin "Hane sahiplerinin evlerine izinsiz girmeyin" ayeti yazılıdır.
Mescid-i Nebevi'nin bir köşesinde Hz. Peygamber'in odası bulunur ve bu kapı mescidin içine bakar.
Bir çöl bedevisi, Hz. Ayşe'nin başı açık otururken Peygamber'in odasına izinsiz girdiğinde, Peygamber onu kibarca kapıdan çıkarıp "Sen onu boş ver de sen ne için gelmiştin onu söyle" demiştir.
1:14:16Peygamberimizin Evlilikleri: Peygamber Efendimiz 25 yaşında 40 yaşında bir kadınla (Hz. Hatice) evlenmiş ve 53 yaşına kadar tek eşlidir.
Hz. Hatice'nin vefatından sonra birkaç sene bekar hayatı yaşamış ve sonra altı çocuk annesi olan yaşlı bir kadınla (Hz. Sevde) evlenmiştir.
Peygamber Efendimizin son yedi-sekiz yıllarındaki izdivaçları kadınlık dünyası ile alakalı hikmetleri vardır.
1:16:35Mescid-i Nebevi'nin Eski Halini Gösteren Çizim: Mescid-i Nebevi'nin eski halini gösteren üç boyutlu bir çizim bulunmaktadır.
Çizimde iki sıra halinde hurma ağaçlarından sütunlar ve zevce-i tahiratlarına ait hücre-i saadetler görülmektedir.
Arka tarafta küçük bir yeşil bölüm olan Ashab-ı Suffa'nın gölgeliği bulunmaktadır.
1:17:56Ashab-ı Suffa: Ashab-ı Suffa, Peygamber Efendimiz'in kurduğu bir okul olup, bugün Türkiye'de cami derneklerinin cami yaparken okul ve gölgelik yapmaması ders olarak gösterilmektedir.
Peygamber Efendimiz hiçbir zaman tek başına bir cami yaptırmadı, ilk cami yaptırdığında yanında bir okul ve gölgelik daha yaptırdı.
Bu gölgelikte Ebu Hureyre ve Ebu Derda gibi sahabeler eğitim gördü.
1:18:57Ebu'd-Derda'nın Hayatı ve Kabri: Ebu'd-Derda'nın kabri Eyüp Sultan'da ve Şam surlarının içerisinde bulunmaktadır.
Hz. Ömer döneminde Ebu'd-Derda Şam kadısıydı ve Hz. Ömer geceleri kılık değiştirip Şam'a giderek Ebu'd-Derda'nın evine baskın yapmıştır.
Ebu'd-Derda, şehrin yöneticisi ve dini alim olduğu için mütevazi yaşamak gerektiğini söyleyerek küçük bir taş oyuğunda ibadet etmiştir.
1:20:46Ashab-ı Sufa ve Eğitim: Ashab-ı Sufa, Hz. Peygamber'in kurduğu bir okul olup, genç ve fakir olan gençleri eğitmek amacıyla kurulmuştur.
Hz. Peygamber, Ashab-ı Sufa'ya burs vererek onların geçim sorunlarını çözmüş ve onların vazifesinin ilimle meşgul olmak olduğunu belirtmiştir.
Ebu Hureyre, en çok hadis rivayet eden sahabedir.
1:24:29Mescid-i Nebevi'nin Tarihi: Mescid-i Nebevi, devenin çöktüğü yere yedi ay içerisinde inşa edilmiştir.
Hicretten yedi sene sonra mescit genişletilmeye başlanmış, Hz. Ömer ve Hz. Osman döneminde ise öne, yana ve arkaya doğru genişletilmiştir.
Hz. Osman döneminde mihrap yapılmış ve Mescid-i Nebevi'nin içine üç farklı mihrap yerleştirilmiştir.
1:26:36Emeviler Dönemi Mescid-i Nebevi: Emeviler döneminde Mescid-i Nebevi'nin yana ve arkaya doğru genişletilmesi planlanmıştır.
Genişletme sırasında Peygamberimizin diğer eşlerine ait odalar yıktırılmış ve sahabeden ağlayanlar olmuştur.
Emevi halifesi Velid bin Abdülmelik, tarihe inşaatlarla çok uğraşmış ve Şam Emeviye'nin büyütülmesi de onun dönemidir.
1:27:51Mescid-i Nebevi'nin Tarihi: Emeviler döneminde Mescid-i Nebevi'nin dokuz odasından sadece Hz. Aisha'nın odası korunmuş, diğerleri yıkılmıştır.
Hz. Aisha'nın hatırasına göre, Peygamber Efendimiz her gece onun odasına gecelemeye gelir ve teheccüd namazı kılardı.
Peygamber Efendimiz'in odası çok dar olup, bir kişi uzanırken diğeri namaz kılamayacağı kadar küçüktü.
1:30:09Mescid-i Nebevi'nin Tarihi Yapıları: Emevi halifesi Velid, Mescid-i Nebevi'nin hücreyi ve saadetleri yıktırmış, cennet bahçesi içindeki hurma ağaçlarından sütunları da yıktırmayı düşünmüştür.
Sahabe, hurma ağaçlarından sütunların yerini değiştirmeden aynı kalınlıkta mermer sütunlarla değiştirilmesini istemişlerdir.
Mescid-i Nebevi'nin içindeki kahverengi sütunlar, hurma ağacından sütunların yerini hatırlatmak için boyanmıştır.
1:32:11Mescid-i Nebevi'nin Genişletilmesi: Abbasiler döneminde Mescid-i Nebevi biraz daha genişletilmiş ve bugünkü görünüme daha yakın hale gelmiştir.
Sultan Abdülmecid, bugünkü çekirdek Mescid-i Nebevi'ye son şeklini veren Osmanlı padişahıdır.
Sultan Abdülmecid, namaz kılan kapalı bölümü kaplayan kubbeleri yaptırmış ve kendisinin de umreye hacca gitmek için bir maket yaptırmıştır.
1:34:35Mescid-i Nebevi'nin Mimari Özellikleri: Yeşil kubbenin sağ tarafında bulunan irili ufaklı kubbelerin altı cennet bahçesidir ve peygamber Efendimiz'in döneminin namaz kılınan mekanıdır.
Kubbelerin altı çeşit ve renkte güllerle kaplıdır, bu güller Peygamber Efendimiz'in remzi güldür.
Mescid-i Nebevi'nin iki kapısı vardır: biri kadınlar için özel olan Babün Nisa, diğeri ise erkekler için özel olan Babül Mecit'tir.
1:36:39Mescid-i Nebevi'nin Kapıları ve Sultan Abdülmecid: Suud Kralı Abdülaziz döneminde ikiye bölünen bir avlu vardır ve bu avluya Sultan Abdülmecid Kapısı (Mecid Kapısı) ile girilir.
Kapının kenarında "Babül Mecid" yazısı bulunur ve kapının halkasında Osmanlı Türkçesiyle "Ömer Abdülmecid Han" yazısı vardır.
Kapı gümüş üzerine altın kaplama olup, Sultan Abdülmecid'in inşaatta yaptırdığı orijinal kapıdır.
1:38:15Mescid-i Nebevi'nin Tarihi: Mescid-i Nebevi'nin inşaatı sırasında bir matara kırbası bulunmuştur ve bu matara bugün Topkapı Sarayı'ndaki Mukaddes Emanetler Dairesi'nde saklanmaktadır.
Sultan Abdülaziz döneminde tek avlu ikiye bölünmüş, orta bölüm yaptırılmış ve avluyu çepeçevre saran kubbeler düzlenmiştir.
Kral Fuat döneminde Mescid-i Nebevi o kadar büyütülmüştür ki, Peygamber Efendimiz döneminde Medine şehri ne kadar alanı kaplıyorsa, o kadar büyük bir alanı kaplamıştır.
1:41:40Mescid-i Nebevi'nin Sahabe Evleri ve Hurma Bahçeleri: Mescid-i Nebevi civarında Hz. Ebu'in, Hz. Ömer ve Ebu Talha Hazretleri'nin evleri bulunmaktadır.
Yeşil kubbenin zıt tarafında, iki minarenin ortasında bulunan 21. numaralı kapıdan içeriye girildiğinde bir hurmalık bulunmaktadır.
Ebu Talha'nın hurma bahçesi, iki minare arası yer almakta ve içinde mükemmel soğuk ve bol su çıkan bir kuyu bulunmaktaydı.
1:44:52Ebu Talha'nın Hikayesi: "Sizler sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe hakiki imana ermiş olamaz" ayeti nazil olunca, Ebu Talha bu ayeti duyunca koşa koşa Peygamber Efendimizin yanına gitti.
Ebu Talha, dünyada en sevimli gelen şey olan hurma bahçesini ve içindeki kuyuyu insanlığın faydasına infak etmek istedi.
Ebu Talha'nın hurma bahçesi bugün Mescid-i Nebevi'de namaz kılan bir mekan haline gelmiş ve kuyusu hala muhafaza edilmeye devam etmektedir.
1:45:48Medine'nin Hurma Bahçeleri: Medine, hurma bahçeleri ve hurmalarıyla meşhurdur, Mekke'de de hurma satılsa da genellikle hurma Medine'den alınır.
Acve hurması, Peygamber Efendimiz'in eliyle diktiği ve şifa olduğu rivayet edilen bir hurmadır.
Umreciler genellikle Medine'ye uğrayarak hurma pazarında çeşit çeşit hurma alırlar; Bağdat hurması, Medine hurması, acılı hurma, bademli hurma, gofretli hurma, çikolatalı hurma gibi.
1:46:41Hurma Pazarında Pazarlık: Ortadoğu toplumunda pazarlık yapmak bir adaptır, Avrupalılar gibi gram gram indirim yapılmaz.
Umreciler hurma pazarında çeşit çeşit hurma alıp kilo kilo hatta kutularla alıp Türkiye'ye kargo yaptırırlar.
Pazarlık sırasında "kasa hasarat" gibi ortak kelimeler kullanılır ve sonunda el sıkışarak anlaşma sağlanır.
1:48:23Acve Hurmasının Hikayesi: Acve hurmasının hikayesi Selman-ı Farisi Hazretleri ile alakalıdır.
Selman-ı Farisi, önce ateşe tapıyor, sonra Hristiyan oluyor, sonra Müslüman oluyor ve Peygamber Efendimiz'in "Benim Selman bendendir" dediği bir sahabedir.
Selman-ı Farisi, Medine'ye gelirken köleleştirilmiş ve Peygamber Efendimiz'in yanına uğramıştır.
1:49:47Hurma Ağacı Hikayesi: Peygamber Efendimiz, hurma ağacının nasıl yetiştiğini anlatmış ve Selman'a beşyüz tane fışkı getirmesini istemiştir.
Selman, dörtyüzdoksandokuz fışkı Peygamber Efendimiz'in diktiği boş bir araziye sokuşturmuş, bir tanesini kendisi dikmiş ve kendi diktiği kurudu.
Dörtyüzdoksandokuz hurma tutmuş, bir anda büyüyüp bir yıl içinde meyveye durmuş ve oradan yayılmıştır.
1:51:09Bab-ı Cibril Kapısı: Bab-ı Cibril Kapısı, Peygamber Efendimiz'in türbesine en yakın kapıdır ve türbenin hemen dibindedir.
Cebrail Aleyhisselam zaman zaman bu kapıdan içeriye girerek Peygamber Efendimiz'in yanına geliyordu ve sahabenin arasında soru soruyordu.
Cebrail Aleyhisselam melek suretiyle gelmiyordu, Dıhyetü'l-Kelbi Hazretlerinin kılığına girerek geliyordu.
1:52:26Dıhyetü'l-Kelbi Hazretleri: Dıhyetü'l-Kelbi Hazretleri, mükemmel bir sahabe, yakışıklı, boylu poslu ve Rumcayı mükemmel konuşan biriydi.
Peygamber Efendimiz, Dıhyetü'l-Kelbi Hazretlerinin suretine girdiği bu zatı Heraklius'a Roma İmparatoru iki kere elçi olarak göndermiştir.
Dıhyetü'l-Kelbi zaman zaman Şam'dan gelir, tüccar olarak turfanda meyve getirir ve Peygamber Efendimizin yanına geldiğinde meyveleri koynunda saklardı.
1:53:51Cebrail'in Dıhyetü'l-Kelbi'nin Kılığına Girmesi: Cebrail Aleyhisselam, Dıhyetü'l-Kelbi Hazretlerinin suretinde gelerek Peygamber Efendimiz'in yanına girmiş ve sahabenin arasında oturmuştur.
Peygamber Efendimiz, Cebrail'in Dıhyetü'l-Kelbi'nin suretinde geldiğini sahabelere açıklamıştır.
Bir gün Cebrail Aleyhisselam, Dıhyetü'l-Kelbi'nin suretinde geldiğinde, Peygamber Efendimizin torunları onu Dıhyetü'l-Kelbi sanarak tepesine çıkıp ellerini koynuna sokmuşlardır.
1:55:09Cibril Kapısı Hikayesi: Muhyiddin İbni Arabi'nin "Şeytanın Hileleri" adlı eserinde, Cibril'in Dıhya suretinde cennetten meyve getirip çocuklara ikram ettiği bir olay anlatılıyor.
Yaşlı bir adam meyve isteyince, Cebrail Dıhya suretinde çıkıp onu kovuyor ve cennetten kovulmuş olan şeytanın cennet meyvelerine haram kılındığını açıklıyor.
1:56:32Hürrem Sultan'ın Eserleri: Hürrem Sultan'ın Cibril Kapısı'nın yakınında eserleri olduğu belirtiliyor.
Evliya Çelebi, Hürrem Sultan'ın Cibril Kapısı önüne zamanında bir sebil yaptırdığını ve bu sebilin bir tarafından bal şerbeti, öbür tarafından meyve şerbeti gelen geçen herkese ikram edildiğini anlatıyor.
1:58:55Hz. Peygamber'in Türbesi: Hz. Peygamber'in vasiyeti olarak Hz. Ayşe'nin odasına defnedilmesi gerçekleşmiş ve Hz. Ayşe de orada defnedilmeyi arzu etmiş.
Hz. Ebubekir'in vefatından sonra Hz. Ayşe de oraya defnedilmiş ve Hz. Ömer'in vefatından sonra da Hz. Ayşe onun yerini kendisine vermiş.
Hz. Ömer'in vefatından sonra Hz. Ayşe, orada mahremi bir zat yattığı için perde çektirip perdenin arkasında ibadete devam etmiş.
1:00:56Türbenin Minyatürü: Topkapı Sarayı Arşivi'nden alınan bir minyatürde Mescid-i Nebevi ve türbe gösteriliyor.
Minyatürde üç tane kabir görülebiliyor.
Necip Fazıl 1974 yılında hacca gitmiş ve oraya giderken çok çalışmış, boş bir kağıt konsa bakmadan plan şemasını çizermiş.
2:02:45Peygamber Efendimizin Türbesi: Medine'de üç kabir bulunmakta olup, en altta duran kabir Peygamber Efendimiz'in türbesidir.
Kabir kazılırken kıble yönüne doğru kazılır ve kişi yüzü kıbleye doğru yatırılır.
Peygamberimizin üzeri mavili sandukası, baş tarafı Medine kelimesindeki i harfinin olduğu yere doğru bakan kısmı, ayak ucu ise arka taraf olarak düzenlenmiştir.
2:03:43Peygamberimizin Huzurundan Geçiş: Peygamberimizin huzurundan geçerken altın bir şebeke bulunur ve bu şebeke Memlük Sultanı Kayıtbay tarafından yaptırılmıştır.
Necip Fazıl'ın hatırasında, Peygamberimizin yüzünün bize baktığını ve bu nedenle içinde yanıldığını ifade etmiştir.
Peygamberimizin türbesinde üç sanduka yan yana değil, birbirlerinin ayak ucunda olacak şekilde sıralanmıştır.
2:05:42Yeşil Kubbe'nin Tarihi: Türbenin üzerine ilk kez yeşil kubbeyi koyduran kişi Memlük Sultanı Kayıtbay'dır.
Yeşil kubbeyi son kez tamir ettiren kişi Sultan II. Mahmut'tur.
Kubbe tamir edilirken, uzmanlar arasında dünya kelamı konuşmamak için özel bir dil geliştirilmiş, tuğla isterken "Allah", çekiç isterken "Bismillah", su ibni isterken "La ilahe illallah" denilmiştir.
2:08:04Türbenin Tasarımında Hassasiyet: Emevi halifesi Ömer bin Abdülaziz'in yaptırdığı inşaat sırasında, insanların gönlüne bir şeyler gelmesin diye hassas bir değişiklik yapılmıştır.
Peygamber Efendimiz'in türbesinin kıbleye bakan tarafı değil, tam ters tarafı sivri şekilde tasarlanmıştır.
Namaz kılarken türbeye doğru durulan duvar üçgen hale getirilmiştir, böylece insanların kalplerine bir şey gelmemesi sağlanmıştır.
2:09:57Nurettin Zengi'nin Hayatı ve Peygamber Aşkı: Nurettin Zengi, Haçlı seferleriyle Kudüs'ü ele geçirdikleri yıllarda babası İmaduddin ile birlikte Urfa, Antakya, Şam ve Halep'i Haçlılardan kurtaran, Şam-Halep-Urfa merkezli bir Zengi devleti kuran ve Kudüs'ü kurtarmayı isteyen, kurtaramayan ama Salahaddin Eyyubi yetiştiren bir peygamber aşığıdır.
Nurettin Zengi, rüyasında Peygamber Efendimiz'i görür ve ertesi gün Medine'ye yolculuğa çıkar, ancak Medine'de kalabalık olduğu için münadilerle duyuru yaptırarak çadırına davet eder.
Nurettin Zengi, rüyasında gördüğü iki kişiyi bulamaz ve sonunda Mesnevi'nin avlusundaki çadırda itikafa çekilmiş iki ateşperest bulur, bu kişilerin niyetinin Peygamber Efendimiz'in naaşını çalmak olduğunu anlar.
2:12:24Peygamber Efendimizin Türbesi İçin Alınan Önlemler: Nurettin Zengi, iki kişiyi cezalandırır ve Peygamber Efendimizin türbesinin etrafını dört taraftan altı metre derinlikte bir hendekle kazdırıp, tepeye kadar kurşun duvar döktürerek ileride kimse yeniden böyle bir mevzu ile Peygamber Efendimizin türbesine uğramasın diye önlem alır.
Programda izleyicilerden gelen sorulara cevap verilir ve "Kutsal Topraklar" etiketiyle soru ve görüşlerini paylaşan yirmibeş kişiye Talha Bey'in "Kutsal Toprak Hz. Muhammed'in Hayatı, Mekanları ve Olaylarıyla" kitabının yeni baskısı hediye edileceği duyurulur.
2:14:31Mescid-i Nebevi'nin Cennet Bahçesi: Mescid-i Nebevi'nin içerisinde yeşil halılarla kaplı bir alan vardır ve bu alanın ismi "Cennet Bahçesi"dir.
Peygamber Efendimiz, "Benim hücre-i saadetimle Hz. Aişe ile kaldıkları oda minberim arası cennet bahçelerinden bir bahçedir" demiştir.
Mescide girdiğinizde kıble duvarı üzerinde, en soldaki sütunun üzerinde Arapça "Hezihi üstüvan et tüserir" (minder şilte sütunu) yazmaktadır.
2:15:39Hz. Muhammed'in İtikaf Adeti: Hz. Muhammed her sene Ramazan ayının son on gününü itikafta geçirir, hurma ağacından sütünün dibinde minden attırırdı.
İtikaf sütununun önünde Hz. Aişe'nin odası bulunurdu ve Hz. Aişe'nin başını yıkarlardı.
Hz. Muhammed vefat ettiği yıl yirmi gün itikafta kalmıştır, normalde on gün itikaf ederdi.
2:16:19Arz ve Mukabele Meselesi: Hz. Muhammed her sene on günlük itikafında Cebrail aleyhisselam gelir ve o güne kadar gelen Kur'an ayetlerine karşı karşıya birebir gözden geçirirlerdi.
Ramazan ayında yapılan mukabele, Hz. Muhammed'in itikaf sütununun dibindeki itikaf zamanından kaynaklanmaktadır.
Hz. Muhammed Kur'an'ı baştan sona iki kere arz etmiş, Cebrail aleyhisselam iki kere de mukabelede bulunmuş ve böylece hiç eksiksiz tamamlamışlardır.
2:18:06Ebu Lubabe Sütunu: Ebu Lubabe sütunu, Medine'de yaşayan bir sahabe olan Ebu Lubabe'nin adını taşımaktadır.
Hendek Savaşı'ndan sonra Hayber Kalesi'nin fethi sırasında Ebu Lubabe sözcü olarak gönderilmiş ve Hz. Muhammed'in niyetini belli etmiştir.
Ebu Lubabe büyük bir günah işlediğini düşünerek sütuna kendini bağlamış ve af gelmedikçe kendini çözdürmeyeceğini söylemiştir.
2:19:54Hz. Aişe Sütunu: Hz. Aişe sütunu, Ebu Lubabe sütununun hemen yan tarafındadır.
Hz. Muhammed, mescidinde yapılan duaların reddolmadığını söylemiş, ancak sahabeler bunu bilmedikleri için Hz. Aişe'yi takip ettirmişlerdir.
Hz. Aişe mescidin genelini kullansa da özellikle bu sütunun bulunduğu mekanın etrafını dua mekanı gibi kullanmıştır.
2:21:11Mescid-i Nebevi'nin Kıble Duvarındaki Ayetler: Mescid-i Nebevi'nin kıble duvarındaki ayet kuşakları ve çinliler Osmanlı'dır ve Sultan Abdülmecid Han dönemine aittir.
Sultan Abdülmecid, İstanbul'da yapılan hat yarışmasını kazanan Abdullah Zühdi'yi Medine'ye göndermiş ve o, mesciddeki tüm süslemeleri yapmıştır.
Duvarlardaki yeşil yazı ayet kuşakları, altında bulunan yuvarlak ve kare şeklinde giden kuşaklar ise Hz. Muhammed'in isim ve sıfatlarıdır.
2:23:12Hicaz Demiryolu: 2001 yılında Ecyad Kalesi yıkılırken, Medine'deki son tren istasyonuna gelen son trenin hikayesi anlatılmaktadır.
Fahrettin Paşa ile alakalı son mukaddes emanetlerin kurtarılma hadisesi vardır.
Topkapı Sarayı'nda Mukaddes Emanetler Dairesi'nin kapısının üzerindeki "Esselamu aleyke ya Rasulallah" yazısı, Hicaz Demiryolu'nun kapısının üzerindeki yazıya benzerdir.
2:24:27Medine'deki Tren İstasyonu ve Cami: Medine'deki tren istasyonunun yanında II. Abdülhamid Han'ın camisi bulunuyor ve Medineliler ona "Amberiye Mescidi" diyorlar.
Tren istasyonu 2001 yılına kadar pejmurde bir vaziyette duruyordu, ancak Suudlar tarafından restore edildi.
Tren istasyonunun rayları İstanbul Haydarpaşa Garı'ndan başlayıp burada bitiyor ve bu rayların bir ikincisi dünyada yok.
2:25:39Tren İstasyonunun Tarihi Önemi: II. Abdülhamid Han 1901'de bu tren istasyonunu yaptırdı ve İngilizler bunu "hasta adam nereye yaptıracak" diyerek dalga geçiyorlardı.
Bu tren yoluyla İstanbul ile Mekke/Medine arası seyahat süresi altı aydan iki haftaya düşmüş, bu da İngilizlerin rahatsız olduğu bir durumdu.
Tren istasyonunun raylarının üzerine bir dönem keçe döşenmiş, Peygamber Efendimizin ruhaniyeti rahatsız olmasın diye.
2:27:03Mescid-i Osman: Tren istasyonunun yanında II. Abdülhamid Han'ın yaptığı cami bulunuyor ve Medineliler ona "Mescid-i Osman" diyorlar.
Cami hurma ağaçlarının hemen yanında bulunuyor ve inşaat dönemindeki halinde caminin minareleri ağaçların arasında görünüyor.
Bazılarına "Amberiye Mescidi" denirken, bazılarına da "Mescid-i Osman" deniyor.
2:28:19Medine'deki Diğer Mescitler: Mescid-i Nebevi'nin dışında Mescid-i Gamame, Mescid-i Ebubekir, Mescid-i Ömer ve Hz. Osman ve Hz. Ali mescitleri bulunuyor.
Mescid-i Nebevi'nin dışında namaz kılanlar için "Bulut Mescidi" (Gamame Mescidi) yapılmış, çünkü güneşin altında namaz kılındığında mübarek bir bulut tepelerine geliyormuş.
Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali mescitleri, onların namaz kıldırdığı yerlere hürmeten yapılmış ve bugün hala eski halleriyle duruyorlar.
2:32:51Mescitlerin Durumu: Hz. Ömer mescidi tüm orijinaliyle bugün duruyor.
Hz. Ebubekir mescidi de orijinal sivri külahlı kubbesiyle duruyor.
Hz. Osman mescidi birkaç sene evvel tamamen yıktırıldı ve yerine bir otel yapıldı.
2:34:01Beni Sayıda Gölgelik ve Hz. Ebubekir'in Halifeliği: Beni Sayıda Gölgelik, Mescid-i Nebevi'ye yakın bir yerdir ve bugün bir park veya bahçe olarak görülür.
Hz. Muhammed'in vefatından sonra Medine'de iki kabile (Evs ve Hazrec) arasında fitne ateşi yanacakken, Hz. Ömer bu durumu fark edip Hz. Ebubekir'i halife seçmeye yönlendirmiştir.
Hz. Ali, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'in şeyhülislamı olarak danışmanlık yapmış ve onları birbirlerine düşmüş insanlar gibi görmemek gerekir.
2:37:52Mescid-i Nebevi'nin Halıları: Mescid-i Nebevi'nin halıları Hereke'de ipekten dokunmuş, gül sularıyla yıkanmış ve develere yüklenerek Medine'ye gönderilmiştir.
Hereke, İstanbul'a yakın, denizin kıyısında bulunan ve meşhur ipek halılarıyla tanınan bir kasabadır.
Sultan II. Abdülhamid Han döneminde Alman İmparatoru Wilhelm'in ziyareti için Hereke'de küçük bir köşk yaptırılmıştır.
2:40:08Secde Mescidi ve Hz. Muhammed'in Müjdesi: Hz. Muhammed zaman zaman geceleri kendi ikametgahından çıkıp şehrin dışında ıssız yerlerde ibadet ederdi.
Abdurrahman bin Avf, Hz. Muhammed'in uzun süre secdeye kapanmasını endişeyle izlemiş ve ona sormuştur.
Hz. Muhammed, uzun secde sırasında ilham alarak "Sana salavat-ı şerife getirenlere şefaat edeceğim" müjdesini vermiştir.
2:42:58Hz. Osman'ın Kuyu Hikayesi: Medine hicret edildikten sonra kuraklık baş göstermiş ve Müslümanların en büyük ihtiyacı su olmuştur.
Hz. Osman, varlıklı bir sahabe olarak bir müşriğin elindeki kuyuyu satın almayı düşünmüş ancak adam satmamıştır.
Hz. Osman, kuyunun yarısını satın almış ve bir gün tüm Medine'ye duyurarak kuyudan ücretsiz su alınmasını sağlamış, böylece diğer yarısını da satın almıştır.
2:46:46Hz. Ali'nin Kuyuları: Hz. Ali'nin maddi durumu iyi olmasa da gücü ve ilmi vardı, Hz. Fatıma ile evlenmek için zırhını satmayı düşünmüştü.
Hz. Osman, Ali'nin zırhını satın almış ancak sonra geri hediye etmiş, bu da sahabelerin birbirlerine yardım etme anlayışını göstermektedir.
Hz. Ali, Mikat Mescidi'nin hemen yanında kendi imkanlarıyla altı kuyu açmış, bu kuyuların içinde su bulmak için kazma yapmıştır.
2:51:23Uhud Savaşı: Hz. Peygamber, hiçbir savaşta müşrikleri öldürmek istemiyordu çünkü onların ebedi hayatlarını kaybedeceklerini biliyordu.
Bu sebepten dolayı savaş stratejileri bu düşünceye göre şekilleniyordu.
Uhud Savaşı'na geçmeden önce istişareler ve savaş planı hakkında bilgi verilecektir.
2:52:01Uhud Savaşı'nın Stratejik Planı: Konuşmacı, Hz. Muhammed'in hayatı kitabı hazırlanırken bir destinatör arkadaşından çizdirdiği bir planı gösteriyor.
Uhud Dağı'nın üzerindeyiz ve savaş alanını seyrediyoruz; savaş alanında İslam ordusu altta, müşrik ordusu ise daha koyu sarı renkli olarak gösteriliyor.
Hz. Muhammed, İslam ordusunu Uhud Dağı'nın arkasına yerleştirerek müşrik ordusunun arkasını açıkta bırakmış, bu bir imha değil caydırma planı olarak tasarlanmış.
2:54:16Savaşın Akışı ve Sonuçları: Hz. Muhammed, okçuları tepeye yerleştirip "cesetlerimizi kartalların kaldırdığını görseniz bile yerinizden kıpırdamayın" demiş, ancak okçular bu sözü dinlememişler.
İlk çarpışmada müşrikler bozgun yaşamış, dağılmaya başlamış ve okçular tepesinden arkadan çevirilerek İslam ordusu iki ateş arasında kalmış.
İslam ordusu Uhud Dağı'na doğru geri çekilmiş ve Hz. Muhammed, müşrik ordusunu takip ettirerek onların kesin galibiyet kazanma üstünlüğünü engellemiş.
2:55:38Uhud Savaşı'ndaki Sahabeler: Hz. Enes'in hikayesi diğerlerinden farklı; savaş esnasında "Peygamber vefat etti" söylentisi yayıldığında "O öldüyse siz neden yaşıyorsunuz? Kalkın ve onun gibi ölün" demiş.
Hz. Vahşi (o gün Hint Vahşi olarak bilinen) parayla tutulmuş ve Hz. Hamza'yı öldürmüş, vücudunu açmış, kalbini çıkarmış ve Hint'e vermiş.
Talha bin Ubeydullah, Uhud Savaşı'nda vücudunda yetmiş kadar yara almış ve cennetle müjdelenen on sahabeden biri olarak anılıyor.
2:58:51Uhud Şehitliği: Uhud Dağı'nın eteklerinde şehit olan sahabeler önce defnedilmiş, sonra taşınarak bir şehitlik oluşmuş.
Uhud Dağı kocaman bir dağ olup, okçular tepesi onun hemen ön tarafında bulunuyor.
1:59:26Uhud Şehitlerinin Kabirleri: Uhud'a gittiğimizde Okçular Tepesi'nin üstüne çıkıp, tepenin altında Uhud şehitlerinin kabirlerine ulaşıyoruz.
Günümüzde dört duvarla çevrili bir alanda yatan şehitler, aslında ilk başta dağın eteklerine defnedilmişlerdi.
Onbeş sene sonra şiddetli bir yağmur sele dönüşerek toprak ayrıldı ve kabirler ortaya çıktı, ancak hiç bozulmadan duruyorlardı.
1:00:44Şehitlerin Cenazelerinin Durumu: Bir sahabenin hatırasına göre, babası Uhud'da şehit düşmüş ve dağın eteklerine defnedilmişti.
Onbeş sene sonra büyük bir yağmur sele dönüşerek toprak yarıldı ve babanın kabri ortaya çıktı, hiç bozulmadan duruyordu.
Babanın bir eli alnındaydı ve onbeş sene sonra elini alnından çekince kan sızmaya başladı, bu nedenle mecburen elini yeniden alnına kapatarak ön tarafa defnettiler.
1:01:51Şehitlerin Cenazelerinin Çürümemesi: 1950'lerde de benzer bir olay yaşanmış, Medine'de işçi olarak çalışan bir kişi Uhud'da yağmur sele dönüşerek toprak açıldığında birkaç cenaze ortaya çıktığını anlatmış.
Şehitlerin cenaze çürümez diye bir şey söyleyemeyiz, ancak numune-i imtisal çok önemlidir.
Kıbrıs şehitlerinden bile cenaze bozulmamış kişi bilinmektedir.
1:04:01Hz. Hanzala'nın Hikayesi: Uhud'a gittiğimizde etrafı duvarlarla çevrili başka yerlerde kabir ve kabristan bulunmaktadır.
Hz. Hanzala, meleklerin vücudunu gaslettiği genç bir sahabedir ve Uhud Savaşı'na gusül abdesti alamadan katılmıştır.
Savaş bittikten sonra Hz. Hanzala'yı bulduklarında saçından su damlıyordu, melekler o anda gast etmişlerdi.
1:06:01Uhud'daki Sahabe Türbeleri: Uhud'da Hz. Hamza ile Mus'ab bin Umeyr hazretlerinin kabirleri bulunmaktadır.
Osmanlı döneminde Hz. Hamza ve Mus'ab bin Umeyr hazretlerinin kabirlerin üzerine türbe yapılmıştır.
Fotoğraflarda görülen küçük kubbeler, sahabelerin türbelerini göstermektedir ve o bölgede kuyular, minare ve medrese gibi yapılar da bulunmaktadır.
1:08:21Medine'deki Türbeler ve Mus'ab bin Umeyr: 1926 yılında Medine'deki türbeler yıktırılmış, bugün sadece Hz. Hamza ve Mus'ab bin Umeyr'e ait iki taş taşra bulunmaktadır.
Mus'ab bin Umeyr, Mekke'nin en zengin ailelerinden birinin çocuğu ve yakışıklı biriydi, Mekke sokaklarında yürürken kızlar onu süzerlerdi.
Mus'ab bin Umeyr, birinci Akabe biatında ilk Müslüman olan altı sahabe ile birlikte Medine'ye gönderilmiş ve İslam'ı yaymıştır.
1:09:02Mus'ab bin Umeyr'in Vefatı: Bir sene sonra yetmiş iki kişi olarak Medine'ye gelen Müslümanlar, Uhud'da şehit düşen Mus'ab bin Umeyr'i kabre koyarken üzerini örtecek kefen bulamamışlardır.
Hz. Peygamber, Mus'ab bin Umeyr'in başını örtün, açık kalan ayakların üzerine bir ot kapatın demiştir.
Hz. Ömer, Hz. Peygamber'i ziyaret ederken sırtında hasırın izi çıkmış, Hz. Peygamber "Dünya malı onların olsun, ahiret saadeti de bizim olsun" demiştir.
1:11:06Hendek Savaşı ve Yedi Mescitler Bölgesi: Hendek Savaşı'nda şehrin etrafına kazınan hendekler ve yedi mescitler bölgesi denilmesinin hikmeti önemlidir.
Osmanlı döneminde çekilmiş bir fotoğraf, Hendek Savaşı'nın yerini ve müşrik ordusunun dağ gibi göründüğünü göstermektedir.
Medine'nin etrafı volkanik arazidir ve şehre girilip çıkılabilecek iki kapı vardır: Kuba Mescidi tarafı ve Selda açıklığı.
1:14:11Hendek Savaşı'nın Detayları: Hendek kazalım fikrini ortaya atan Selman-ı Farisi Hazretleri'dir.
Hz. Peygamber'in çadırı Fetih Mescidi'nde kurulmuş, çadırının önüne çıkıp hendeğin arkasındaki müşriklerin hareketlerini seyredebilmek için.
Müşriklerin kuşatması tam iki ay sürmüş, bu süre boyunca Hz. Peygamber sabahlara kadar elleri açık dua etmiştir.
1:15:44Mescitler Bölgesi'nin Tarihi: Mescitler aslında Hz. Peygamber ve kurmay sahabelerin çadırlarıdır.
Hz. Fatıma, Hz. Ali, Sa'd bin Muaz ve Hz. Ebubekir'in çadırları da bu bölgede kurulmuştur.
Günümüzde bu mescitlerden yedi'si yok, bir kısmı eksik veya son dönemde soğutlar tarafından yıktırılmıştır.
1:16:31Cennetül Baki'nin Önemi: Cennetül Baki'ye geçiş yapılıyor ve burada on bin'e yakın sahabe yattığı belirtiliyor.
Necip Fazıl'ın hatıralarında Cennetül Baki'ye değindiği ve buranın bir taş tarlası gibi göründüğünü anlattığı söyleniyor.
Konuşmacı, Cennetül Baki'nin Osmanlı dönemindeki halini görmek istediğini ve mezar taşlarını okumak istediğini belirtiyor.
1:17:45Cennetül Baki'deki Önemli Mezarlar: Büyük kubbenin altında Hz. Aisha, Hz. Zeynep, Hz. Sevde ve Hz. Hafsa yatıyor.
Büyük kubbenin arka sağ tarafında ucu gözüken küçük türbenin içinde Hz. Fatıma, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin'in oğlu Zeynel Abidin ve Hz. Abbas yatıyor.
Ta uzakta bir türbe var ve orada Hz. Osman yatıyor.
1:19:12Cennetül Baki'nin Kroki Hikayesi: Konuşmacı, yıllar önce ilk umreye gittiğinde Cennetül Baki'ye girdiğini ve orada bir kroki bulduğunu anlatıyor.
Suudi Arabistan'da hanımların mezarlıklara girmesi yasak olduğu için, konuşmacı ve arkadaşları sabah namazından sonra mezarlığa girdiklerini belirtiyor.
Mezarlıkta bir Sudanlı zenci adamla karşılaştıklarını ve adamın elinde Cennetül Baki'nin kroki olduğunu öğrendiğini anlatıyor.
1:24:33Krokinin Doğruluğu: Konuşmacı, krokinin doğruluğunu kontrol etmek için İstanbul arşivlerine baktığını ve krokinin doğru olduğunu gördüğünü belirtiyor.
Kitabında Cennetül Baki'nin havadan fotoğrafını tam sayfa koyduğunu ve bu krokinin bugün hac umre rehberlerinde de kullanıldığını söylüyor.
Krokide hangi kabirlerde kimlerin yattığı tek tek belli olduğunu vurguluyor.
25:33Cennetül Baki'deki Türbeler: Cennetül Baki'de en sağda sekizgen bir türbe bulunuyor ve bu türbe Hz. Fatıma'nın türbesidir.
Hz. Fatıma'nın kabrinin yanında dört mezar taşı var: en başında Hz. Hasan'ın kabri, yanında Hz. Zeynel Abidin'in kabri, onun yanında Hz. Muhammed Bakır'ın kabri ve en sonunda Hz. Cafer-i Sadık'ın kabri.
Hz. Hüseyin Kerbela'da şehit edildiği için burada yatmıyor, mübarek başı bugün Mısır'da, vücudu Kerbela'dadır.
28:02Zeynel Abidin'in Hayırseverliği: Zeynel Abidin çok özel bir sahabi olup, vefat ettiğinde gassal'in önünde yatırılmış ve sırtında el kadar nasır bulunmuştur.
Zeynel Abidin'in gizli bir adeti vardı: her gece yiyecek çuvallarının sırtına vurup Medine sokaklarını gecenin bir yarısı kapı kapı gezer, yoksulların kapılarına çuval çuval yiyecek bırakırdı.
Bu hayırseverlik nedeniyle sırtında nasır oluşmuş ve bunu öldükten sonra anlamışlardır.
29:10İmam Malik ve İmam Nafi'nin Kabirleri: İmam Nafi'nin kabrinin gölgesi, bir adamın gölgesinin düştüğü kabirdir.
İmam Nafi'nin ayak ucunda sol köşede yatan da İmam Malik hazretleridir.
İmam Nafi, Abdullah İbn Ömer hazretlerinin kölelikten azad ettiği bir oğlanla evlendiği köle kızın çocuğu olarak doğmuştur.
30:36İmam Nafi'nin Hayatı: İmam Nafi, Abdullah İbn Ömer hazretlerinin peşinde gezerken öyle bir ilim sahibi olmuştur ki bir mezhep imamının hocası haline gelmiştir.
İmam Malik hazretlerinin hocası olan İmam Nafi, hadis ravilerinde sıkça görülür ve Abdullah İbn Ömer hazretlerinden aldığı her şeyi aktarmıştır.
İmam Malik ölürken "Beni onun ayak ucuna defnedin" demiştir.
31:31Hz. Peygamber'in Eşlerinin Kabirleri: Havadan çekilen büyük fotoğrafta Hz. Peygamber'in mübarek eşleri yan yana yatıyor.
Sekiz tane mezar taşı yan yana bulunuyor ve bunlar Hz. Peygamber'in eşlerine ait.
Hz. Sevde, Hz. Aisha ve Hz. Zeynep de bu mezar taşlarının arasında yatıyor.
1:32:06Kabirlerin Konumu: Önce sekizgen kabir görülüyor, en köşede Hz. Fatıma'nın yattığı yer.
Oradan yürüdüklerinde küçük bir türbe var ve orada Hz. Zeynep, Rukiye ve Hz. Ümmü Gülsüm yatıyor.
En kalabalık olarak görülen yer, Hz. Peygamber'in eşlerine ait kabirler.
1:32:45Hz. Aisha'nın Vasiyeti: Osmanlı döneminde kocaman olan türbe 1926'da yıkılmış ve bugün bu vaziyette.
Hz. Aisha 64 yaşında rahatsızlanmış ve ölecek, etrafındaki sahabelere iki maddelik vasiyeti var.
Vasiyetlerinden biri cenazesinin bekletilmemesi ve doğru kabre götürülmesi.
İkinci vasiyeti, cenazesinin kabre götürülürken cenaze alayının kenarında kuru hurma dalları yakarak götürülmesi.
1:33:27Hz. Aisha'nın Ölümü ve Anlamı: Eski Arabistan'da düğün gecesi gelini damadın evine götürürken düğün alayının kenarında kuru hurma dalları yakarak götürülürdü.
Hz. Aisha'nın ölümü aslında Hz. Peygamber ile bir izdivaçtı, yeniden buluşmaydı.
Mevlana'lar şebi aruzları Hz. Aisha annelerinden öğrenmişlerdi çünkü Mevlana ölüme "zifaf gecesi, düğün gecesi, sevgiliye kavuşma gecesi" diyor.
1:34:00Hz. Osman'ın Kabri ve Edebini: Hz. Osman'ın kabri şu an tam arkamızda bulunuyor.
Hz. Osman, Hz. Peygamber'in mübarek kızlarıyla izdivaç etmiş: Rukiye ve Ümmü Gülsüm.
Tebük seferine gidecek İslam ordusu için para, silah ve at yokken, Hz. Osman'ın Şam'dan kırk develik kervanı giriyor ve mallarıyla beraber infak ediyor.
Hz. Peygamber, "Bundan sonra sana sorgu sual yoktur ey Osman" diyerek Hz. Osman'ın cennetle müjdelenme hadisini veriyor.
1:36:21Cennetül Baki'de Ebu Said Hudri'nin Kabri: Cennetül Baki'de Hz. Peygamber'in 16 aylıkken vefat eden oğlu İbrahim'in kabri bulunmaktadır.
Ebu Said Hudri Hazretleri'nin kabri de Cennetül Baki'de yer almaktadır ve İstanbul'da Kariye Camii'nin bahçesinde de kabri bulunmaktadır.
Ebu Said Hudri, Uhud Savaşı'na giderken Hz. Peygamber'in yanında yer almak istemiş, ancak Peygamber ona Medine'de kadınları ve çocukları koruması için vazife vermiştir.
1:38:51Hz. Peygamber'in Ebu Said Hudri ile Diyalogu: Hz. Ömer'e göre, Ebu Said Hudri yeni aldığı vazifenin heyecanıyla Medine'ye doğru hızla uzaklaşmaya başlamıştır.
Ebu Said Hudri, beline taktığı kılıç yere sürtüne sürtürken, Hz. Peygamber'in o kadar küçük bir çocukla diyaloğunun muhteşemliğine dikkat çekilmektedir.
Hz. Peygamber'in günlük hayattaki davranışları, özellikle çocuklara karşı davranışları ibretlik verici örneklerdir.
1:40:06Urve İbn Zübeyr'in Evi: Urve İbn Zübeyr, Zübeyr İbn Avvam ile Hz. Ebubekir'in kızı Hz. Esma'nın izdivacından doğan bir sahabedir.
Urve İbn Zübeyr'in evi bugün Akik Vadisi'nde topraktan yapılmış küçük bir evdir ve orada hala durmaya devam etmektedir.
Hz. Ayşe, Urve İbn Zübeyr'in evine misafir gelmiş ve Urve'nin Peygamber Efendimiz'i tercih ettiğini, evlerinde hurmadan başka bir şey girmediğini anlatmıştır.
1:42:41Hz. Peygamber'in Oğlu İbrahim'in Vefatı: Hz. Peygamber, 16 aylıkken vefat eden oğlu İbrahim'i kucağında defnedmiştir.
Hz. Peygamber, "Bu gözden yaş dökülür ancak Allah'a isyan dudaklardan çıkmaz" sözünü söylemiştir.
Hz. Peygamber'in oğlu İbrahim'in kabri bir metre boyundadır.
1:45:25Fahrettin Paşa'nın Medine'deki Görevi: Fahrettin Paşa, 1916 yılından 1919'a kadar Medine'yi savunmuştur.
İngilizler, Medine'yi düşürmek istemiş ve İstanbul'dan dönme bir Osmanlı paşasını satın alarak Medine'ye getirmişlerdir.
Bu paşa, askerlere "Mondros Mütarekesi imzalandı, barış yapıldı, artık Osmanlı ordusu terhis oluyor" diyerek onları kandırmış, Fahrettin Paşa ise bir avuç askeriyle Peygamber Efendimiz'in türbesine kapanmıştır.
1:48:10Fahrettin Paşa'nın Medine'den Ayrılışı: Medine'deki askerlerin kafası çeliniyor ve bir gece yarısı baskın yapıyorlar.
Baskını yapan kendi kandırılmış askerler Fahrettin Paşa'yı kargo tulumu alıp götürüyorlar.
Fahrettin Paşa, kılıcını türbeye teslim etmek istiyor ve gözyaşlarıyla Medine'den ayrılıyor.
1:48:57Programın Kapanışı: Konuşmacı, katılanlara teşekkür ediyor ve değerli vaktini geçirdikleri için minnettar olduğunu belirtiyor.
Bu gece Hz. Peygamber'in hayatını ve Medine bölümünü konuştuklarını ifade ediyor.
"Mekke kıblemizdir, Medine ise hasretimizdir" diyerek programı sonlandırıyor.

Hz. Muhammed'in Medine Dönemi ve Kutsal Topraklar

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir