Buradasın
Hz. Muhammed'in Hayatı ve İslam'ın Yayılması Üzerine Dini Sohbet
youtube.com/watch?v=kqkVn_4L5BsYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir konuşmacının Hz. Muhammed'in (aleyhisselam) hayatını, İslam'ın yayılmasını ve İslam tarihi hakkında bilgiler verdiği dini bir sohbet formatındadır.
- Video, İslam'ın geleceği üzerine Said Nursi'nin görüşleriyle başlayıp, Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicreti, İslam'ın Arap yarımadasına yayılması sürecini ve bu süreçte yaşanan önemli olayları kronolojik olarak anlatmaktadır. Konuşmacı, Hicret'in dokuzuncu yılındaki "Senetü'l-Vüfud" (Heyetler Yılı), Hucurat Suresi'nin inmesi, Taif kuşatması, Hatem Tai kabilesinin İslam'a dönüşü ve Hz. Muhammed'in hanımlarıyla yaşadığı olaylar gibi önemli tarihsel olayları detaylı şekilde açıklamaktadır.
- Sohbetin içinde ayrıca Hz. İsa'nın peygamberliği, Hz. Muhammed'in içtihat kavramını açıklaması, Kab bin Züheyr'in iman hikayesi ve İslam'ın yayılmasındaki misafirperverlik ve insan ilişkilerinin önemi gibi konular da ele alınmaktadır. Konuşmacı, İslam'ın geleceğine yönelik ümit verici hadiseler ve Said Nursi'nin Risale-i Nur'daki müjdeleri anlatarak, Müslümanların halihazırdaki vaziyetlerine bakarak değil, İslam'ın kodlarına bakarak geleceğe yönelik olumlu bir bakış açısı sunmaktadır.
- Hz. Muhammed'in Ümmetin Yaşayacağı Beş Asır
- Hz. Muhammed aleyhisselatu vesselam, ümmetin yaşayacağı günleri beş asra ayırdığı bir hadis vardır.
- Birinci asır Asr-ı Saadet, ikinci asır Hulefa-i Raşidin dönemi (toplam 30 yıl), üçüncü asır Osmanlı ecdadın dönemi (ceberrut dönemi) olarak adlandırılır.
- Dördüncü asır İslam'ın bitirilmek için farklı hezeyanlar yaşanacak ve İslam adına doğumdan önceki sancılar başlayacak dönem, beşinci asır ise Asr-ı Saadete yakın bir hilafet devri olarak tanımlanır.
- 01:44Said Nursi'nin Yakın Dönemi Anlatan Beş Evre
- Said Nursi, yakın dönemi anlatan beş evreden bahsediyor: Eyyubi evresi (zindanlar ve meşakkatler), Yunusi evresi (siyasetin ön plana çıkması), Harun evresi (kelam cihetiyle dünya dize gelecek), Davudi evresi (hakikatlerin dünyada kanuni esasi olacak) ve Süleymaniye evresi (hakikatlerin saltanat dönemi yaşanacak).
- Risale-i Nur'la ilgili hatıralarda Said Nursi ve talebelerinin ömrünün sürekli zindanlardan zindanlara geçtiği belirtilir.
- Günümüzde İslam'ın sayısal çokluğu hariç diğer verileri güzel değil, ahlak kısmı da çok güzel gözükmüyor.
- 03:53Ümmetin Görünürdeki Durumu ve Ümit
- Görünürdeki durum hiç ümit verici değil, Müslümanlar birbirleriyle uğraşmaktan bütün güçleri orada yıkılıyor.
- Üstad Hazretleri, Müslümanların halihazırdaki vaziyetlerine bakarak ümit vermiyor, tohumlarına, kodlarına ve istidatlarına bakarak geleceğe yönelik güzel hadiseleri bahsediyor.
- Üstad Hazretleri'nin "İstikbal yalnız ve yalnız İslamiyet'in olacaktır" sözü, İslam'ın hakaikinin hem manen hem de maddeten terakki etmeye kabil ve mükemmel bir istidadı olduğunu göstermektedir.
- 09:54İslam'ın Yayılması Süreci
- Hz. Muhammed, Mekke'de on üç yıl boyunca bir avuç insan olarak yaşamış, yaşadığı zorluklar ve eziyetlerden sonra Medine'ye göç etmiştir.
- Yirmi iki yıl sonra Arap Yarımadası'nın neredeyse tamamı İslam'a yönelmiştir.
- Başlangıçta hiç kimse Hz. Muhammed'e inanmamış, en yakın akrabaları bile onu terk etmek istemişti.
- 10:50Senetü'l-Vüfud Dönemi
- Hicretin dokuzuncu yılında "Senetü'l-Vüfud" (Heyetler Yılı) adı verilen önemli bir süreç başlamıştır.
- Bu yıl, Hz. Muhammed'in doğduğu yıla "Fil Yılı", Ebu Talip ve Hatice'nin vefat ettiği yıla ise "Hüzün Yılı" denilmiştir.
- Senetü'l-Vüfud süreci, Hz. Muhammed'in vefatına kadar devam etmiş, ancak en yoğun olduğu hicretin dokuzuncu yılıdır.
- 11:52İslam'ın Yayılmasının Nedenleri
- Allah'ın nasip ettiği ciddi muvaffakiyetler sayesinde etrafta hiçbir kabilenin şirki devam ettirebilecek kabiliyeti kalmamıştır.
- Sayısız heyet gelmiş ve bu heyetlerin yüzde doksanı o an gelince iman etmiş, yüzde onu da Hz. Muhammed'in vefatına kadar iman etmiştir.
- Bedir ve Uhud savaşlarında bir avuç insan olan Müslümanlar, kısa sürede Arap Yarımadası'nın tamamına iman etmeye gelmiştir.
- 12:48Nasr Suresi ve Hz. Ebubekir'in Tepkisi
- En son inen sure Nasr suresidir ve bu surede Müslümanların Medine'ye iman ettiğini anlatmaktadır.
- Nasr suresi nazil olduğunda etraftaki herkes mutlu olsa da Hz. Ebubekir hüzünlü olmuştur çünkü bu surenin işari manasından dolayı Resulullah'ın vazifesinin bittiğini ve vefatının yakın olduğunu anlamıştır.
- 13:45Medine'ye Gelen Heyetler
- Medine'ye gelen heyetlerin sayısı İbn-i Sad'a göre yetmişiki, Meşke'ye göre yüzbir olup, heyetler beş, on, altmış veya yetmiş kişiden oluşmaktadır.
- Gelen heyetler Medine'de kalma süreleri farklı olup, kimisi bir hafta, kimisi iki hafta, kimisi bir ay, kimisi iki ay kalmaktadır.
- Hz. Muhammed, gelen heyetleri Abdurrahman ibni Avf'ın evinde, Ebu Eyyub el-Ensari'nin evinde, Suffa'da veya Mescid-i Nebevi'nin yanında çadır kurdurarak kendisine yakın bir halde ağırlamaktadır.
- 14:34İslam'ı Öğrenmenin Etkili Yolu
- Dini öğrenmenin en etkili yolu yaşayan gerçeklikten öğrenmektir.
- Hz. Muhammed, gelen heyetleri farklı yerlerde ikamet ettirerek onları İslam'ı gerçek hayattan öğrenmelerini sağlamıştır.
- İslam'ı yaymanın temel yolu etraftaki insanları hayatına muhatap etmektir, teorik din anlatımından ziyade onları Müslümanlarla muhatap etmek gerekir.
- 19:43İslam'ın Yayılmasında Tüccarların Rolü
- İslam'ın yayılmasında ilahiyatçılar ve tüccarlar çok kıymetlidir, ancak maziye bakıldığında tüccarlar daha büyük rol oynamışlardır.
- Selçuklu ve Osmanlı fetihten önce fetih yapmış, Balkanlara alimleri göndermiş ve tüccarların faaliyetleri etrafın İslam'la kavuşmasını sağlamıştır.
- Endonezya, Malezya'nın ciddi bir kısmı ve Hindistan'ın alt kısmı kılıçla değil, tüccarların girip boyadığı yerlerdir.
- 20:47Mekke'de Ticaretin Etkisi
- Mekke, Arap yarımadasının ticaret merkeziydi ve ticaret yapılırken yapılan muhabere etrafa yayılırdı.
- Ticaret yapmaya gelen tüccarlar orada var olan güncel olayları alıp memleketlerine dönerlerdi.
- Ebu Zer el-Gıffar gibi büyük bir zat ticaret yoluyla iman etmiştir.
- 21:27Zekat Toplama ve Medine'nin Ekonomik Durumu
- Müslümanların sayısı ciddi şekilde arttığı için zekat toplamak gerekiyordu.
- Zekat toplama için zekat bölgelerine amiller gönderiliyordu ve toplanan zekatlar önce bölgenin ihtiyacı olan yerlere dağıttırılıyordu.
- Artan zekat Medine'ye geliyordu ve bu cihetlerde inanılmaz ganimetler ve servetler elde ediliyordu.
- 22:04Hücre-i Saadet ve Kolonlar
- Hücre-i Saadet, Ayşe Hanım'ın eviydi ve orada Resulullah, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer metfun veya meskundu.
- Mihrabın ortasındaki kolona "muallaka kolonu" deniliyor ve oradan Haluk isminde güzel bir koku geliyordu.
- Ortadaki kolona "Ayşe sütunu" deniliyor ve Resulullah'ın nafile namazlara durduğu yerdi.
- Yanındaki sütunlara sırasıyla "tövbe sütunu", "itikaf sütunu", "muhafız sütunu" ve "elçiler sütunu" deniliyordu.
- 23:18Temimoğulları Heyeti
- Temimoğulları, sert bedevi bir kabileydi ve heyetin başında Akra bin Habis vardı.
- Akra bin Habis, Mekke fethinden önce iman etmiş, Huneyn ve Taif kuşatmasına katılmış, Huneyn'den gelen ganimetlerle müellefe-i kulüp olmuştu.
- Resulullah vefat ettikten sonra ridde olaylarında öncülük yapmış, zekat ödemeye karşı gelmiş ve yalancı peygamberler arasında yer almıştı.
- 24:31Temimoğulları Heyetinin Davranışı
- Akra bin Habis, sert ve kaba bir kültürden geliyordu ve duygularını belli etmeyecek zihniyetteydi.
- Temimoğulları heyeti, yetmiş kişilik olarak bağırarak "Nerede Muhammed?" diye Resulullah'ı aramıştı.
- Resulullah, sahabelerin sakin olmasını söylemesine rağmen heyet durmamış, hücresinin kapısına gidip bağırmaya devam etmişti.
- 25:46Hücurat Suresi ve Sonrası
- Resulullah'ın rencide olmasına rağmen karşılık vermemesi üzerine Hücurat suresi inmişti.
- Surede "Ey iman edenler, Allah'ın ve Resul'ünün önüne geçmeyin" ve "Seslerinizi Peygamberin sesinin üstüne çıkarmayın" deniyordu.
- Hücurat suresinden kısa süre sonra, sesi gür olan Sabit bin Kays, Resulullah'ın sesini bastırır diye kendisini eve kapatmış ve namazı evinde kılmıştı.
- 27:15Hücurat Suresi ve Sahabe Hassasiyeti
- Efendimiz Aleyhisselam, Sabit'i çağırtarak ona güzel bir ömür ve şehit olma vaadiyle övüyor, bu sahabe hassasiyeti gösteriyor.
- Günümüzde gıybet ayetini duyduğumuzda üstümüze alınmıyoruz, ahiretten bu cihette nasibimiz kesilmiş.
- Hücurat suresi, Esed oğulları heyetinin iman etmesi ve "savaşmadan İslam'ı seçtik" diyerek minnet göstermesi üzerine inen bir suredir.
- 28:36İman ve Lütuf Meselesi
- İmanı hak ettiğimizi zannetmek yerine, mesele bir lütuf ve ikram meselesidir.
- Sasa bin Naciye, 500 kız çocuğunu diri diri gömülmek üzere kurtardığını söyleyince, Efendimiz Aleyhisselam "İslam sana ikram geldi" demiştir.
- Hücurat suresi, "hücre" (oda) kelimesinden gelir ve 18 ayettir, diğer ismi "Ahlak Suresi"dir.
- 29:46Hücurat Suresinin Günümüzdeki Anlamı
- Günümüzde Resulullah Aleyhisselam bedenen burada olmadığı için, Hücurat suresinin anlamı "Resulullah Aleyhisselam'ın sözünün üstüne söz söyleme" demektir.
- Münafıkların Hz. Ömer'e "Hz. Muhammed Aleyhisselam böyle söyledi" diyerek Hz. Ömer'in hükmünün üstüne söz söylemesi üzerine, Hz. Ömer kılıcını çekerek "Onun sözünün üstüne ben nasıl söyleyeyim?" demiştir.
- Abdullah İbni Ömer, oğlu Bilal'in hanımının mescide gitmesini engellemesine karşı çıkınca, "Efendimizin sözünün üstüne söz söyleyen benim oğlum olamaz" diyerek oğluyla konuşmamıştır.
- 31:31Sakif Kabilesi ve Taif Bölgesi
- Sakif kabilesi, Taif bölgesinde yaşayan, yumuşak ve kibar görünmesine rağmen çok sert bir kabiledir.
- Efendimiz Aleyhisselam'ın Taif ile üç münasebeti vardır: Mekke dönemi taşlanması, Hicri 8'de Taif kuşatması ve dokuz yıl sonra iman etmeye gelen heyet.
- Taif bölgesi, 1600 rakım yüksekliğinde, serin, yeşilliğin en fazla olduğu yerlerden biri olup üzüm bağlarıyla meşhurdur.
- 33:00Huneyn Savaşı ve Taif Kuşatması
- Mekke fethinden sonra Hz. Muhammed (s.a.v.) Huneyn'de Hevazin kabilesiyle savaş yaptı ve Malik bin Avf'ın liderliğindeki bu savaşı kazandı.
- Savaş sonrası Malik bin Avf ve bazı adamları Taif'e sığındı, Hz. Muhammed (s.a.v.) bir aydan fazla Taif'i kuşattı ancak müstahkem kalelerle çevrili olan şehri alamadı.
- Taif kuşatması sırasında Urve ibni Mes'ud, bölgenin en meşhur adamlarından biri olarak Hz. Muhammed'e geldi, iman etti ve kavmine dönüp onları davet etmek istedi.
- 35:28Urve'nin Şehit Edilmesi ve Yasin Suresi
- Urve, Taiflilerin kabul etmediği için bir sabah namazı evinde ezan okurken ok ile şehit edildi.
- Hz. Muhammed (s.a.v.), Urve'nin şehit edilmesini "Yasin suresindeki uzaktan gelen adam" gibi bir olay olarak nitelendirdi.
- Yasin suresinde anlatılan olayda, üç elçi ve Habib-i Neccar katledilse de, Allah onları sesle helak etti ve onlara "cennete gir" denildi.
- 37:49Sakif Kabilesinin Medine'ye Gelişi
- Taif kuşatmasından dönüşte sahabeler, Sakif kabilesine beddua etmek istediler, ancak Hz. Muhammed (s.a.v.) "Allah'ım Sakife, sen hidayet ver ve onları kendi ayaklarıyla bana getir" diye dua etti.
- Sakif kabilesi hicretin dokuzuncu yılında Medine'ye giriş yaptı ve Hz. Muhammed (s.a.v.) onları Kur'an'ın okunduğu bir yerde misafir etti.
- Sakif kabilesi, Hz. Muhammed'i dinin sahibi olarak görüyordu ve pazarlık konuşmaları başladı.
- 39:43Sakif Kabilesiyle Pazarlık
- Sakif kabilesi zina, içki, faiz ve namaz konularında pazarlık yapmaya çalıştı, ancak Hz. Muhammed (s.a.v.) her konuda Kur'an'daki ayetleri okuyarak konuyu kapattı.
- Hz. Muhammed (s.a.v.) "Namaz olmayan bir dinde hayır yoktur" diyerek pazarlık konuşmasını sonlandırdı.
- Sakif kabilesi, Lat putuna üç yıl tapmaya devam etmek istedi, ancak Hz. Muhammed (s.a.v.) bunu kabul etmedi.
- 42:44Lat Putu ve Hz. Ebubekir'in Anlayışı
- Hz. Muhammed, bir anlaşma meselesini keserek iman ettiriyor ve insanların Allah'a feda edemedikleri "lat putu" ne olduğunu sorguluyor.
- Hz. Muhammed, Lat putunu kırmak için Muğire bin Şube ve Ebu Süfyan'ı gönderiyor.
- Hz. Ebubekir, Sakif kabilesini misafir ederken, Taif kuşatmasında Sad ibni Ubeyd'in attığı okla şehit ettiği oğlu Abdullah'ı hatırlatıyor ve bu olayı sevinçle anlatıyor.
- 45:06Necran Hıristiyanları ve Hz. Muhammed
- Necran'da yaşayan Arap kabileleri ve Hristiyanlar, Hz. Muhammed'in davet mektubu üzerine Mescid-i Nebevi'ye geliyorlar.
- Hz. Muhammed, Necran Hıristiyanlarının Mescid-i Nebevi'de kendi ibadetlerini yapmalarına müsaade ediyor.
- Hz. Muhammed, Necran Hıristiyanlarını İslam'a davet ederken, onların "Biz senden önce Müslüman olduk" cevabını alıyor.
- 46:45Hz. İsa'nın Durumu Hakkında Tartışma
- Hz. Muhammed, Necran Hıristiyanlarına "İsa'nın babası kim?" diye soruyor ve onların inançlarındaki çelişkileri ortaya çıkarıyor.
- Ali İmran 59. ayette Allah'ın nezdinde İsa'nın durumunun Adem'in durumu gibi olduğu belirtiliyor.
- Hz. Muhammed, İsa'nın bir kadından doğduğu, yiyerek yaşadığı ve öldürüldüğü iddiasını sorgulayarak, böyle birinin nasıl ilah olabileceğini soruyor.
- 48:04Hz. İsa'nın Sıradışı Hayatı
- Hz. İsa sıradışı bir peygamberdir; Kur'an'da mucize doğum, kundaktayken konuşması gibi ilginç vakalar anlatılır.
- Peygamberlik gelmeden önceki dönem "velayet hayatı", geldikten sonraki dönem ise "nübüvvet hayatı" olarak adlandırılır.
- Hz. İsa'nın velayet dönemi yoktur çünkü kundaktayken konuşmaya başlar; ahir zamanda tekrar nüzul edilince de sadece velayet dönemi geçirecek.
- 49:06Hz. İsa'nın Mucizeleri ve Tevhid İnancı
- Hz. İsa'nın kundaktayken konuşması, gizli şeyleri bilmesi, çamurdan heykeli canlandırması, ölüyü diriltip soru sorması ve aramızdan ayrılış mucizesi vardır.
- Hz. İsa'nın kendisi imtihandır ve Allah'ın muhattabının tevhid inancında kafa karışıklığı istemediği mesajı vardır.
- Hz. Muhammed'in vefatında sahabe sarsılırken, Hz. Ebubekir "Kim Allah'a kulluk ediyorsa bilin ki Allah diridir, haydır, asla ölmez" diyerek tevhid inancındaki boşluğu kabul etmemiştir.
- 50:00Hz. Muhammed ve Nejan Hristiyanlar Arasındaki Tartışma
- Hz. Muhammed ile Nejan Hristiyanlar arasında uzun konuşmalar geçer ancak sonunda kabul etmezler ve Ali İmran 61. ayet (mülane ya da mübahele ayeti) iner.
- Ayette, tartışmaya kalkışanlara ailelerini alıp lanetleşeceklerini söylerler, ancak karşı taraf "bir peygamberle lanetleşilir mi?" diyerek geri çekilir.
- Karşı taraf cizye ödemeyi kabul eder ve 2000 elbise yıllık cizye bedeli karşılığında siyasi hakimiyeti kabul ederler.
- 52:06Tai Kabilesi ve Hatemi Tai
- Altı Tai kabilesi, kimi imanla tanışamamış, kimisi de kavuşmasına rağmen iman edememiş dört şahsiyet vardır.
- Tai kabilesinin reisi Hatemi Tai, cömertliğiyle dillere destan olmuş, servetini cömertlikle hem eritmiş hem çoğaltmıştır.
- Hatemi Tai, bir ziyafet verirken çölde gezmeye çıkarken dikenli çalı ve gevenleri beline yüklemiş bir fakir adamı görür ve ona 500 kuruş teklif eder, ancak adam "ben bu dikenli yükümü izzetimle çekerim, Hatemi Tai'nin minnetini almam" der.
- 54:08Hatemi Tai Kabilesi'nin Sonu
- Hatemi Tai kabilesi, önce Müslümanları sıkıştırmaya çalışırken, şimdi Hz. Ali başkanlığında gönderilen 150 kişilik birlik karşısında mecbur hakimiyeti kabul etmek zorunda kalıyor.
- Hz. Ali, kabileyi esir alıp ganimetleri alarak Medine'ye dönüyor ve Hatemin kızı Seffane'yi serbest bırakıyor.
- Seffane, abisi Adiyy bin Hatem'i getiriyor ve Hz. Ali, Adiyy'in hac takılı ziynetini görünce Tövbe 31. ayeti okuyarak "rab" kavramının terbiye etmek anlamına geldiğini vurguluyor.
- 55:55Rab Kavramının Anlamı
- Rab kavramı sadece tapmak değil, terbiye etmek, şekil vermek ve üstünde hüküm sahibi olmak anlamına geliyor.
- Kimsenin hayatını yönlendirip şekillendiriyorsa, o kişinin rabbi o'dur; iş, güç, eş, gün, vakit ve gelecek neye göre planlanıyorsa, o şey rabbin olur.
- Günümüzde insanlar, aile, iş, para gibi şeylerin baskısı altında kalarak Allah'ın önüne koyuyorlar ve bireysel mesuliyetlerini unutuyorlar.
- 58:41İyad Kabilesi ve Kus bin Saide
- İyad kabilesinden Kus bin Saide, Mekke döneminde Ukaz panayırında şiir okuyor ve Hz. Ebubekir de dinliyor.
- Kus bin Saide, şiirinde peygamberi müjdeliyor ancak onu dinlediğinin farkında değil.
- Medine hicretinin dokuzuncu yılında İyad kabilesi iman edince, Hz. Ebubekir yıllar önce dinlediği Kus bin Saide'nin şiirinin tamamını ezberden okuyor ve Hz. Muhammed, Kus bin Saide'nin Kıyamet gününde ayrı bir ümmet olarak haşredileceğini umuyor.
- 1:00:29İslam'ın Yayılması
- İslam'ın etki alanı bütün Arap yarımadasına yayılmış ve birçok yer iman etmiş.
- İman eden yerlere muallim, zekat amilleri ve kadı göndermek gerekiyor.
- Yemen bölgesinden gelen bir heyet, Hz. Muhammed'den bu görevleri yapacak birini göndermesini rica ediyor.
- 1:00:59Muaz bin Cebel'in Yemen'e Görevlendirilmesi
- Hz. Muhammed, Yemen'e vali olarak Muaz bin Cebel'i görevlendiriyor, Muaz o zaman 28-29 yaşında ve ilim cihetinde zirve bir insan.
- Hz. Muhammed, Muaz'a Yemen'de hüküm verme konusunda "Allah'ın kitabı ile, bulamazsan Resulullah'ın sünnetiyle, bulamazsan kendi rehimle içtihat ederim" cevabını vermesini istiyor.
- Bu hadis, içtihatın açıldığı kapı olarak kabul ediliyor ve geleceğe yönelik fetva makamı bu hadis üzerine inşa edilmiş.
- 1:03:48İctihatın Önemi ve Farklılıklar
- İctihat müessesesinin delili olarak kullanılan bu hadis, farklı grupların (Muhammed Baudi, Nakşibendi, Abdulkadir Geylani) farklı yollarını (zikri hafi, zikri cehri, seyrini enfusu, seyrini afaki) açıklıyor.
- İnsanların farklı olması nedeniyle farklı gruplar oluşuyor ve bu farklılıklar o dönemin içtihadından gelen rahmet ihtilafı olarak görülüyor.
- Muaz bin Cebel, Yemen'e birkaç kez gidip geliyor ve Hz. Muhammed, Muaz'ın yüzüğündeki "Muhammedun resulullah" yazısını görünce "Maşallah Muaz'ın yüzüğü bile iman etmiştir" diyor.
- 1:05:25Hicret'in Dokuzuncu Yılında Yaşanan Hadisler
- Hadise'ül-Asel (Bal Şerbeti Hadisesi): Hz. Muhammed, Zeynep binti Cahş'ın hücresinde bal şerbeti yaparken, Ayşe ve Hafsa'nın kıskançlığı üzerine bal yememeye yemin ediyor ve Tahrim suresinden ayet iniyor.
- Hz. Ömer, Hz. Muhammed'in hanımları sebebiyle sıkıntıya düşmesine üzülüyor ve Hafsa'ya "Eğer sizi boşayacak olursa Allah ona sizden hayırlısını verir" diyor.
- İla Hadisesi: Medine zenginleşse de Hz. Muhammed'in yaşantısında hiçbir değişiklik olmuyor, Ayşe'nin yeğeni Urve'nin naklettiği bir vakada evlerinde ayı görüldüğü belirtiliyor.
- 1:08:20Medine'de Zenginlik ve Peygamberin Hayatı
- Medine'de inanılmaz bir servet olsa da Resulullah'ın hayatında hiçbir şey değişmiyor.
- Peygamberin hanımları, daha fakir olanların daha iyi seviyede olduğunu düşünerek çaput elbise istiyorlar.
- Hanımlar arasında bir heyet oluşturup taleplerini yazıp Resulullah'a bildiriyorlar.
- 1:09:19Peygamberin Tepkisi ve Çadırda Kalma
- Resulullah, hanımlarının taleplerini duyunca çok üzülüyor ve bir ay boyunca evini terk ediyor.
- Meşrebe denilen bir çadırı Mescid-i Nebevi'nin yanına kuruyor ve bir ay boyunca evine uğramıyor.
- Hanımlar bir çorba ve bir elbise için bu kadar endişelenirken, Resulullah'ın cenneti kaybetme tehlikesi var.
- 1:09:49Hz. Ömer'in Endişesi
- Hz. Ömer, Gassanilerden saldırı beklenirken, İtban bin Malik'in telaşla "Efendimiz hanımlarını boşadı" demesiyle endişeleniyor.
- Hz. Ömer, Resulullah'ın yanına gider ve çadırın önünde hizmetlisi Rebah'ın seslenmesine rağmen karşılık vermiyor.
- Hz. Ömer, çadırın etrafında gezerken "Hafsa ile ilgili görüşmeye gelmedim, sadece seni görmeye geldim" diyerek içeri giriyor.
- 1:11:14Peygamberin Durumu ve Hz. Ömer'in Teselli
- Resulullah hasıra uzanmış, yüzünde iz yapmış durumda ve Hz. Ömer bu hali görünce ağlamaya başlıyor.
- Hz. Ömer, Resulullah'ın yatabilecek düzgün bir yatağının bile olmadığını görünce teselli etmeye çalışıyor.
- Hz. Ömer, Resulullah'ın hanımlarını boşadığını öğrenince "Allahu ekber" diye bağırıyor ve etraftakiler rahatlıyor.
- 1:12:16Ahzab Suresi ve Peygamberin Hanımlarıyla Görüşmesi
- Resulullah evine dönerken Ahzab suresinden ayetler inmiş ve hanımlarına dünya hayatını ve güzelliklerini isteyip istemediklerini soruyor.
- İlk Ayşe'nin odasına giriyor ve "Ahireti mi istiyorsun yoksa dünyayı mı?" diye soruyor.
- Ayşe, "Seni tercih edeceğim, üç ay değil, altı ay susuz, ekmeksiz kalsam ben yolumdan dönmem" diyor.
- 1:13:01Mesajın Derinliği
- Bu mesele fakirliğe mi çağırıyor, hayır; İslam insanı fakirliğe çağırmıyor.
- Hatice hariç hepsi bir peygamberle evlendiğini biliyordu, Hatice ilerleyen zamanda öğrendi.
- Mesaj, neyle muhattap olduğunu, kimle muhattap olduğunu ve neyi aldığını bilmek üzerine kurulmuş.
- 1:14:16Temsiliyet Boyutu ve İbadet
- Namaza hassasiyeti olmayan bir adamın evlendikten sonra bu durumu düzeltmesi zor olabilir.
- Allah insanları fakirliğe çağırmıyor, verdiği nimeti bir kulunun üstünde görmek ister.
- İslam'da toplumun önünde özel seçilmiş insanlar olma durumu mevcuttur ve bu kişilerin haseneleri, sevapları Allah'a yakın olan mukarrebinler için günah gibidir.
- 1:17:10Hz. İbrahim'in Vefatı
- Hz. İbrahim'in vefatı sırasında Mısır'ın kralı iki cariyeyi Hz. Muhammed'e hediye göndermiş, biri Mariye ile nikahlanmış ve Hz. İbrahim'i dünyaya getirmiş.
- Hz. İbrahim onsekiz aylıkken vefat etmiş ve Hz. Muhammed çok üzülmüş, "Ey Uhud, benim hüzün sana çökseydi helak olurdun" demiş.
- Hz. Muhammed'in yedi evladının altısını toprağa vermiş, Hatice'sinden kalan Fatma'yı da altı ay sonra Allah yanına almış.
- 1:19:19Münafık ve Merhamet
- Hz. İbrahim'in vefatından sonra güneş tutulmuş ve münafıklar "O peygamber olsa oğlu ölmezdi" demişler.
- Bir insanın acısına bile aldırmamanın alameti kalbindeki merhametin çekilmesidir, kalbinde merhamet olmadığından nifak girer.
- Hz. Muhammed insanları toplayıp hutbe vererek "Güneşte ay da Allah'ın ayetlerindendir, bu yasalar birinin ölümüyle bozulmaz" demiş.
- 1:20:52Kabir Düzeltme ve Takva
- Hz. İbrahim'in kabri eğri yapılmış, Hz. Muhammed kabri düzeltmiş ve "Kendi oğlu, canı, ciğeri ve bunun acısı zamanında düzeltir misiniz?" demiş.
- Hz. Muhammed "Hayır ama yaşayanın gözüne zarar veriyor" diyerek güzel yapmanın önemini vurgulamış.
- Bakara Suresi 247. ayette Allah'ın seçtiği kişinin ilimde ve bedende güzel olduğu belirtilmiş.
- 1:23:11Kab bin Züheyr'in Hikayesi
- Bir rüya tabirinde, bir kişi çocuklarını çağırıp Büceyir ve Kab'ı vasiyet ediyor ve son peygambere yetişemeyeceklerini, çocuklarının yetişeceğini söylüyor.
- Efendimiz aleyhissalatu vesselam nübüvvetini ilan edince, Büceyir iman ederken Kab iman etmiyor ve çileden çıkıyor.
- Kab, kardeşi Büceyir'in iman etmesine rağmen, Efendimiz aleyhisselam'ı rahatsız edici şiirler okumaya başlıyor ve bu şiirler Medine'ye ulaşıyor.
- 1:24:03Tanınırlık ve İmtihan
- Tanınırlık, bir şeyin güzelliği olduğu gibi üzücü yanı da getiriyor ve insanlar bu imtihanı genellikle tanınırlık imtihanı olarak zannediyor.
- Tanınırlık, her gün hançer gibi sözleri işitip geçirmeye çalışmak gibi ağır bir mesele olabilir.
- Habib-i Neccar'ın olayı dışarıdan bakıldığında tanınırlık mücadelesi gibi görünse de, aslında her gün kendini ikna etmeye ve dua etmeye çalışıyor.
- 1:25:33Kab'ın İmanı ve Kasideyi Bürde
- Kab'ın kalbine iman düşüyor ve kılık değiştirerek Medine'ye geliyor, yüzü örtülü Efendimiz aleyhisselam'a düşmanlarını affetme konusunda sorular soruyor.
- Kab, Efendimiz aleyhisselam'ın hırkasını giyerek uzun bir şiir okuyor ve bu şiirin başka adı olmasına rağmen o günden sonra "Kasideyi Bürde" (Hırka) olarak anılıyor.
- Kasideyi Bürde iki tanedir; biri Kab'ın yoluyla gelen hırkalardan, diğeri ise 1200'lü yıllarda yaşamış İmam Busiri'nin yazdığı şiirdir.
- 1:27:03Kasideyi Bürde'nin Meşhurluğu
- İmam Busiri, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ı methedecek şiiri yazarken felç oluyor veya ağır bir deri hastalığı geçiriyor.
- Bir gün rüyasında Efendimiz aleyhisselam'ı görüyor ve o şiiri okuyor, rüyada Efendimiz aleyhisselam hırkayı hediye edince kaside de Kasideyi Bürde diye meşhur oluyor.
- Kasideyi Bürde'nin Türkçeye çevrilmiş bir bölümü "Mevla Ebede Ala Habibike Hayril" olarak biliniyor.