Buradasın
Hz. Muhammed'in Davet Aşkı, Beddua ve Sahabe'nin Hayat Anlayışı
youtube.com/watch?v=KMjTNfsQS8QYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir konuşmacının İslam tarihi ve dini konularını anlattığı dini bir sohbet formatındadır. Konuşmacı, Hz. Muhammed'in (aleyhisselam) davet aşkı, Maune Reci vakası ve beddua etme konusundaki tutumunu detaylı şekilde ele almaktadır.
- Video, Hz. Muhammed'in davet aşkı ve Maune Reci vakasıyla başlayıp, sahabe'nin hayat anlayışı ve ahiret bakış açısına geçiş yapmaktadır. Ardından bilginin amel (uygulama) olmadan işe yaramayacağı, sahabelerin marifet sahibi olduğu ve günümüz insanlarının sadece malumat sahibi olduğu vurgulanmaktadır. Son bölümde ise Hz. Muhammed'in beddua etme konusundaki tutumu, hangi durumlarda beddua ettiği ve bedduanın haddini bilmek gerektiği örneklerle açıklanmaktadır.
- Videoda ayrıca Hz. Muhammed'in öfke ve beddua konusundaki tutumu, Kur'an'ın dört anlam mertebesi, bedduanın tehlikeleri ve cehennem hakkında bilgiler de verilmektedir. Konuşmacı, Risale-i Nur'dan alıntılar yaparak ve çeşitli hadisleri örneklerle açıklamakta, günümüz insanlarının sahabelerin hayat anlayışından ve amelinden nasıl farklılaştığını ele almaktadır.
- Reci Vakası ve Maune'de İhanet
- Bir önceki derste Reci vakası anlatılmış, Hz. Muhammed'e davetçi olarak istedikleri yedi kişi şehit edilmişti.
- Bugün de Maune'de yaşanan ihanet vakası işlenecek, bu iki vakayı birbirini tamamlayan dersler olarak değerlendiriyoruz.
- Reci vakası ve Maune'deki ihanet vakası arasındaki zaman farkı konusunda farklı rivayetler var.
- 00:53Amr bin Sasa Kabilesi ve Hz. Muhammed'in Planları
- Amr bin Sasa adında bölgede hakim bir kabile var ve kabilenin reisi Ebu Bera Amir bin Malik.
- Hz. Muhammed, bu kabile ile temas kurmak için Zeynep binti Huzeyme ve Meymune anneleriyle evleniyor.
- Arap Yarımadası, Yemen, Hicaz ve Necid gibi bölgelerden oluşuyor ve Amr bin Sasa kabilesi Necid bölgesinde yaşıyor.
- 02:29Ebu Bera'nın Hz. Muhammed'e Ziyareti
- Kabile reisi Ebu Bera, Hz. Muhammed ile görüşmek ister ve iki deve, iki at gibi hediyeler getirir.
- Hz. Muhammed, müşrin hediyesini alamayacağını söyleyerek hediyeyi geri çevirir ve Ebu Bera'ya dini arz eder.
- Ebu Bera kendisi Müslüman olmayacak ama İslam'a kalbi ısınacak ve Hz. Muhammed'den davetçi isteyerek kabilesine dini arz etmesini ister.
- 03:26Hz. Muhammed'in Davetçileri Göndermesi
- Ebu Bera, göndereceği elçileri koruyacağına söz verince Hz. Muhammed, Ashab-ı Suffa'dan kırk kişi (bazı görüşlere göre yetmiş kişi) gönderir.
- Ashab-ı Suffa, Mekke'de Darül Erkam, Medine'de ise Hz. Muhammed'den aldıkları Kur'an derslerini insanlara aktaran en önemli misyon yapan sahabe gruplarından biridir.
- Hz. Muhammed, en çok emek verdiği ve en kıymetli sahabelerini bu bölgeye elçi olarak göndermeyi kabul eder.
- 05:07İslam'ı Anlatmanın Zorluğu
- İslam'ı anlatmak gerçekten çok zor bir iş, özellikle inat ve kibrin revaçta olduğu bir asırda.
- Hz. Muhammed, İslam'ı tanımaya çalışanlara bu işi tanıttırmak için koca Ashab-ı Suffa'yı yetiştirecektir.
- Hz. Muhammed'in hayatına dikkat edin, belki de onun en zayıf noktası en kafirine bile hakikate ulaştırabilir miyim sorusudur.
- 06:17Günümüzdeki İlişkiler ve Davet Aşkı
- Günümüzde bir insanın değeri çok düşük, komşuları bile değerli değil gibi düşünülür.
- İnkar etmemek iman etmek değildir, bugün bir insan "ben inkar etmiyorum" demesi iman ettiğini göstermez.
- Hz. Muhammed'in davet aşkını anlayamıyoruz çünkü günümüzde insanlar menfaat ilişkileriyle dolu, bir insanın gönlüne girmek için yıllarca uğraşmak gerekir.
- 08:36Sahabe Davetçilerinin Baskını
- Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam, Münzir bin Amr'ı heyete başkan yaparak ona bir mektup verecek ve beş-on gün arası yolculuk sürecektir.
- Kabile reisi Ebu Bera'nın yeğeni Amr bin Tufeyl, bölgede bir çetesi vardır ve sahabeler dinlendikleri esnada çetesiyle birlikte onlara baskın yaparak kırk davetçinin otuzsekizini şehit edecektir.
- Kurtulan sadece iki sahabe vardır: Amr bin Ümeyye ed-Damri ve diğer bir sahabe.
- 09:32Amr bin Ümeyye'nin Kurtuluşu ve Sonrası
- Amr bin Ümeyye, annesinin vaadi gerçekleşsin diye azad edilerek kurtulmuştur.
- Amr bin Ümeyye, Medine'ye dönerken yolda Amr bin Sasa kabilesinden iki kişiyle denk gelmiş ve onları öldürmüştür.
- Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam, Amr bin Ümeyye'nin iman etmeye gelen iki kişiyi öldürdüğünü öğrenince çok sarsılmıştır.
- 11:54Diyet Ödeme Meselesi
- İslam'da birini kasten öldürürseniz kısas yapılır, diyet ödenir veya affedilir; hataen öldürürseniz diyet olur ya da af olur.
- Bu durumun diyeti bölgedeki herkesten toplanarak ödenir ve Medine Vesikasında anlaşıldığı gibi Yahudilere de payı vardır.
- Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam, diyetin payını almak için Beni Nadir'in mahallesine giderken, Beni Nadir Yahudileri onu suikast girişiminde bulunacak ve diyeti ödemeyeceklerdir.
- 13:23Sahabenin Fiziksel Engellere Karşı Tutumu
- Kab bin Zeyd, fiziksel engeli olmasına rağmen sorumluluk isteyen ve Hz. Muhammed'in gönderdiği görevlere gönüllü olan bir sahabedir.
- Sahabenin ekserisi engel tanımamış, Abdullah Ümmü Mektum gibi gözleri görmez olan sahabeler bile savaşa katılmıştır.
- Muaz bin Cebel, Abdurrahman bin Avf ve Talha ibni Ubeydullah gibi sahabeler sakat veya yaralı olmalarına rağmen vazifelerinden geri durmamışlardır.
- 15:14Sahabenin Vazifelerine Tutumu
- Sahabenin vazifelerine tutumu, günümüzdeki naz ve niyazlarla karşılaştırıldığında çok daha yüce bir tutumdur.
- Hz. Muhammed'in davetçileri şehit edilmesi ve kırk kişilik bir grup gönderildiğinde otuzsekizinin şehit edilmesi gibi olaylar, sahabenin yaşadığı zorlukları göstermektedir.
- Sahabe, Hz. Muhammed'in mesuliyet altındaki insanların tırnağının kanadını düşünerek onu hiç bu psikolojide bırakmamışlardır.
- 16:36Amr bin Füheyre'nin Hikayesi
- Amr bin Füheyre, Hz. Ebubekir'in zamanında para ödeyerek azat ettiği kölelerden biri olup, Darül Erkam ve Suffa'da zamanın talebesi ve dönemin muallimi olarak görev yapmıştır.
- Amr bin Füheyre, Hz. Muhammed'in Sevr açıklığında davarlarını getirip ayak izlerini gizlemek için koyunları ve sürüleri getirmiş, Hz. Ebubekir geceleri onun getirdiği sürülerden süt sağıp Hz. Muhammed'e götürmüştür.
- Amr bin Füheyre, Maune kuyusunun önünde şehit olurken, kendisine mızrağı saplayan Cebbar, "Ben adamı öldürüyorum, adam kurtuldum vallahi" diyerek beyninden vurulmuşa dönmüştür.
- 18:31Sahabenin Ölüm Anlayışı
- Cebbar, Amr bin Füheyre'nin ölüm anında "Kurtuldum vallahi" diye çığlık atmasıyla dünyası yıkılmış, Katade'yi bulup "Siz nasıl bir dine inanıyorsunuz ki ölürken kazanıyorsunuz?" diye sormuştur.
- Katade ona anlatmış ve kendisi de sahabe olmuş, öldürürken dirilenlerin kervanına katılmıştır.
- Sahabe, ölürken "Kurtuldum vallahi" diyerek dünyadan azad edildiklerini ifade etmişlerdir, bu da mümin için dünyanın gurbet sılası, cennetin ise gerçek hayat olduğunu göstermektedir.
- 19:59Sahabe ve Bizim Hayatımız Arasındaki Fark
- Sahabenin "füs vallahii" (kurtuldum vallahi) demesi, bizim hislerimize bulaşan ve yanar yanar sönen imanımızdan farklıdır.
- Üstad hazretleri "his insan olun" demiyor, hayvaniyeti ve cismaniyeti terk edip kalbin ve ruhun derece hayatına yükselmenizi tavsiye ediyor.
- Sahabe ayakları yere basmayan hiçbir meseleyi konuşmamış, hayatlarına transfer edemeyecekleri hiçbir şeyi öğrenmemişler.
- 21:12Bilgi ve Amel Arasındaki İlişki
- Sahabe saf bilgiyle değil, ameli değeri olan bilgiyle ilgilenmiş, Kur'an'ı bile onar onar ezberlemişler.
- Hz. Ömer gibi birisi zihninde beşyüz mısralık cahiliye şiiri olsa da Bakara suresini sekiz yılda ezberleyecek kadar amel etmeye önem vermiş.
- Bilen değil yapan kurtulur, bildiğimiz bilgileri hayatımıza transfer etmezsek hiçbir işimize yaramayacak.
- 22:19Amelin Önemi
- Üstad hazretleri İhlas Risalesi gibi bir makamda amel meselesini öncelliyor ve amelinizde rıza ilahi olmalı diyor.
- Hayatınızı amel olarak transfer etmezseniz hiçbir işinize yaramayacak, dünyada da aynı adetullah.
- Gıybet gibi günahlar hayatımızdan çıkmamış, özellikle Mersin'de bu günah şekli çok yaygın.
- 24:18Bilgi ve Amelin İlişkisi Hakkında Hadis
- "Bildiğiyle amel edene Allah bilmediğini öğretir" hadisi sahabeyi andırıyor.
- İnsanın binbeşyüz latifesi var, akıl bunlardan biri ve illet-i tamme oluşması için diğer birçok latifenin de vazife görmesi gerekir.
- Sahabe bildikleriyle öyle amel ediyorlar ki Allah sürekli azları çoğaltıyor ve hayatlarının sel levhası.
- 25:56Amel ve Samimiyet
- Amel yoksa samimiyet yok, bu çok önemli bir konudur.
- İslam'da bildiği ile amel etmeyene cahil denilir.
- Ebu Derda bilmeyerek yapmayana bir kez, bilip de yapmayana yedi kez yazıklar olsun der.
- 27:14Dua ve Amel Arasındaki İlişki
- Her gün "Allah'ım beni kurtar" gibi dualar ediyoruz, ancak sadece dilde söylemek yeterli değil, duanın arkasında durmak gerekir.
- Üstad Hazretleri'nin Risale-i Nur'da "hatta çift sürmek hazine-i rahmet kapısını çalmaktır" dediği ifade, fiili dua yapmanın önemini vurgulamaktadır.
- Tohumun toprağa atılması ve elmanın çıkması arasındaki ilişki absürt görünse de, fiili dua yapmanın önemini göstermektedir.
- 29:32Samimiyet ve Amel İlişkisi
- Samimiyeti ispat etmek için amel etmek gerekir, amel yoksa samimiyet de yoktur.
- İslam için her elimizden geleni yapmalı, malımızı, nefsimizi Allah yolunda harcamalıyız.
- İmanın bilgisini konuşup amelini yapmadığımızda sadece şüphe kalır, bu nedenle amel yapmak önemlidir.
- 30:47Bilgi ve Marifet Arasındaki Fark
- Amele dönüşmeyen bilgilere malumat (kuru bilgi) denir, amele dönüşen bilgiye marifet denir.
- Sahabede marifet (amele dönüşen bilgi) vardı, günümüzde ise malumat (kuru bilgi) yaygın.
- Kafada binlerce hadis olsa da amel etmeyen kişi kafasızlık durumundadır.
- 31:53Bilgi ve Amelin Önemi
- Şimdiki eğitimimizle sufa eğitiminin arasındaki temel fark, onların mekteplerinde marifet varken bizde malumat olmasıdır.
- İnsan yetiştirme ibadeti çok zor bir şeydir ve birçok kişi bu konuda uğraşmaz.
- Sadece malumat insanın şüphesini derinleştirir, bildiği amel etse gönlü parlayacaktı.
- 33:37Şüphe ve İman Arasındaki İlişki
- Şüphe kelimesi iman kelimesinin tam zıttıdır.
- Şüphe arttıkça insanın heyecanı körertir ve yapacak gücü kalmaz.
- Sahabede marifet (amele dönüşen bilgi) vardı, onlarda durum şöyle gelişiyordu: önce kalplerine marifet geliyor, sonra muhabbete, mükellefiyete ve şehadete dönüyordu.
- 34:30Bilgi ve Amelin Önemi Üzerine Örnekler
- Bayram Yüksel, üstad hazretlerine ilim için dua etmesini istemiş, üstad ise "keçeli ilmiyle delalete düşen çoktur, sen Allah'tan hidayet iste" demiştir.
- Bilgi var ama amel hiç mevcut olmayan kişiler sahabeye komşu olamaz.
- Hz. Muhammed, İhanet edenlere kırk gün boyunca sabah namazından sonra beddua etmiştir.
- 36:30En Kısa Hadis ve Öfke
- En kısa hadis "La tagda" (öfkelenme) olarak bilinmektedir.
- Hz. Muhammed'in öfkelendiği yerler vardır ve kaynaklarda "gadabın nebi" (öfkenin nebi) olarak geçmektedir.
- Hz. Muhammed'in öfkelendiği zaman alnındaki damar çıkıyor, yüzü kızarıyor ve nar taneleri gibi terlemeye başlıyordu.
- 37:02Hz. Muhammed'in Öfke ve Beddua Meselesi
- Hz. Muhammed, hukukullahın çiğnendiği yerlerde hem öfkelenir hem de beddua ederdi.
- Şahsi durumlarda Hz. Muhammed beddua etmezdi, "Ben ancak rahmet olarak gönderildim, lanetçi olarak gönderilmedim" hadisini hatırlatır.
- Taif'te taşlanmasına, Uhud'da şehit edilmesine, Huneyn'de cübbesinin çekilmesine, Ayşe'ye iftira atılmasına ve Zeynep'in devesinden düşürülmesine rağmen beddua etmemiştir.
- 38:09Ayetin Dört Anlam Mertebesi
- Ayetin dört anlam mertebesi vardır: zahiri, batini, haddi ve muttala.
- Zahiri anlam, görür görmez anladığımız anlam; batini anlam ise ayetin diğer anlam mertebesi olarak tanımlanır.
- Haddi, ayetin sınırını bilmeyi ifade eder; muttala ise Kur'an'a bütüncül bakış demektir.
- 40:15Haddi Kavramı ve Hz. Muhammed'in Beddua Meselesi
- Hz. Muhammed'in hayatında beddua vardır, ancak bunun yeri vardır.
- İnsanın her sıfatı mahduttur, yani sınırları vardır.
- Hz. Muhammed'in hayatında dua makamı ve beddua makamı vardır, ancak her ikisinin de haddi vardır.
- 41:31Risale-i Nur'da Siyaset ve Haddi
- Üstad Hazretleri, Risale-i Nur'un bin yerinde mektupta şeytana sığınmanın yanına siyaseti koyuyor.
- Bir iki mektupta Demokrat Parti'ye o dönemde açıktan reiver var, ancak bunun da bir haddi var.
- Ömrü hayatında mahalle muhtarlığına adaylığını koymamış bir insanın bir siyasi meseleye giriyorsa o konu siyasi değil demektir.
- 42:10Peygamberimizin Bedduası ve Haddi
- Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam'ın hayatında beddua var, ancak bu beddua peygamberlik kurumu konusu için yapılmıştır.
- Peygamberimiz Aleyhisselatu Vesselam'ın ömrü rahmet ve dua üstüne, bin parçası budur, bir parçasında da beddua vardır.
- Bedduanın haddi vardır; bin parçayı alıp bedduaya tamamen karşı olmak doğru değildir, aynı şekilde bedduayı alıp sabah akşam beddua etmek de doğru değildir.
- 43:25Peygamberimizin Beddua Ettiği Vakalar
- Peygamberliğin altıncı yılında Mekke'de namaz kılarken deve işkembesi üzerine bırakılmış, Peygamberimiz Aleyhisselatu Vesselam namaz bittikten sonra üç kere beddua etmiş ve onların nerede öleceğini göstermiş.
- Ebu Leheb'in oğlu Utbe, Peygamberimiz Aleyhisselatu Vesselam'a ağza alınmayacak laflar söylemiş, Peygamberimiz onu yırtıcılara parçalat diye beddua etmiş ve iki yıl sonra Utbe Yemen'de bir aslan tarafından parçalanmış.
- Übey bin Halef, Bedir'den önce oğlunun fidyesini ödemeye gelmiş, Peygamberimiz onu öldüreceğini söylemiş ve Uhud'da Peygamberimiz onu mızrakla vurmuş, Übey dönüş yolunda ölmüş.
- 49:51Peygamberimizin Namaza Dair Davranışları
- Hendek savaşında namaz kaçınca Peygamberimiz "Ey kitabı indiren, ey hesabı çabuk gören" diyerek beddua etmiş.
- Tebük seferinde Peygamberimiz bir hurma ağacını sure yaparak namaz kılarken, bir çocuk sutre ile onun önünden geçtiğinde ona beddua etmiş ve çocuk kötürüm kalmış.
- Namaz kılmamanın ahiret karşılığını hesaplamak önemlidir, namaz kılmamanın Allah'ın darılmasına neden olduğu vurgulanmaktadır.
- 51:50Hz. Muhammed'in Bedduası
- Hz. Muhammed, bir çocuğun namaz kılanın önünden geçmesi üzerine "Allahüm meta esserahu" (Allah'ım ayağının izini kes) demiş ve çocuk daha yürüyememiş, hırçınlığının cezasını bulmuş.
- Namaz kılanın önünden geçen çocuk günaha girmiş olur çünkü namaz kılanın namazı bozulmaz.
- Hz. Muhammed birçok yerde beddua etmemiş, Taif'te taşlanmasına rağmen beddua etmemiş ve "Ben rahmet olarak gönderildim, lanetçi olarak gönderilmedim" demiştir.
- 52:46Hadis İlmindeki Zorluk
- Hadis ilmindeki en zor şey, zahirde zıt gözüken vakaları telif etmektir.
- Hz. Muhammed'in bedduası, Tebuk seferinde müşriklerin oyununu boşa çıkarmak için kasten meydana getirilmiştir.
- Bu çocuğun ileride iman edeceği kaynaklarda geçer ve "Ben efendimizin bu bedduasıyla bu hale geldim" diyecektir.
- 53:35Musa ve Hızır'ın Vakası
- Musa Peygamber ile Hz. Hızır'ın bir çocuğun ölümüyle ilgili vakası vardır.
- Hızır, annesi ve babası dindar olan bir çocuğu öldürür ve Musa itiraz eder.
- Hızır, o çocuğun ileride isyankar olduğunu bildiğinden Allah'ın öldürdüğünü söyler ve çocuğun ailesine ileride bir kız evlat verileceğini, o evlatta bir peygamberin eşi olacağına işaret eder.
- 55:08Torunlar ve Beddua
- Hz. Muhammed'in torunları Hasan ve Hüseyin namazda defalarca önünden geçmiştir ve namaz esnasında üstlerine binmiştir.
- Torun sevgisi beşeri manada değil, İslam'ın davasına olan sevgi demektir.
- Torunlarıyla çocuğun fiilleri aynı gözükse de manaları farklıdır; birinde kasıt ve hainlik varken, diğerinde nuraniyet ve masumiyet vardır.
- 56:16Peygamber'in Şefkati ve Vazifesinin Önemi
- Peygamber'in küçük maddelere sarf ettiği şefkat, vazife-i nübüvvetin ehemmiyetine uygun görünse de, hakikatte o cüz külli, umumi bir vazife-i nübüvvetin medarı olabilecek bir silsilenin ucu ve mümessili olduğundan, ona fevkalade ehemmiyet verilmiştir.
- Hz. Hasan ve Hüseyin'e karşı gösterilen şefkat, sadece torun sevgisi değil, vazife-i nübüvvetin bir hayt-ı nuranisinin bir ucu ve veraset-i nebeviyenin ehemmiyetli bir cemaatinin menşei ve mümessili cihetiyledir.
- 57:49Peygamber'e Muhalefet Etmenin Tehlikeleri
- Peygamber'e muhalefet etmek hafife alınabilecek bir mesele değildir ve en küçük gözüken bir meselede muhalefet etmek bir insanı helakete götürür.
- Peygamber'in hamleleri Allah'ın gözetimindedir ve bu haller ilahi birer mucize halidir.
- Muhalefetin problemi kibir ve inatın problemidir; bir ayet ve hadisi duyunca gururuna yediremeyen insanlar vardır.
- 1:00:56Beddua Konusu
- Peygamber beddua etmiş ancak haddini iyi bilmek gerekir; bir savaşa hazırlık sırasında beddua edilen deveyi sürüden çıkarmıştır.
- Peygamber minbere çıkarken her adımında "amin" der; Cebrail'in annesine, babasına veya sadece onlardan birisine ulaşmış bir evlat onlara güzel hizmet edip onların hayır duasını alıp cenneti kazanamadıysa ona yazıklar olsun diye dua ettiğini ve Peygamber'in "amin" dediğini anlatmıştır.
- Cebrail'in Ramazan'a eriştiği halde bir insan bunu Ramazan'ın feyzinden, bereketinden istifade edememişse, Allah'ın mağfiret ettiği bir kul olamamışsa yazıklar olsun diye dua ettiğini ve Peygamber'in "amin" dediğini anlatmıştır.
- 1:03:51Peygamberimizin Beddua Ettiği Bir Olay
- Peygamberimiz, bir konuda tartışmaya kalkışanlara "yarın ailelerinizi getirin lanetleşelim" demiştir.
- Peygamberimiz, ertesi gün ehli beytini (Hz. Ali, Hz. Fatma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin) getirerek lanetleşmekten korkacaklarını, cizye vermeyi kabul edeceklerini ve ileride Müslüman olacaklarını belirtmiştir.
- Bu görüşmeden sonra Ali İmran suresinde birçok ayet inmiştir.
- 1:06:10Beddua Örnekleri
- Nuh Peygamber, kavmine 950 sene dini anlattıktan sonra kabul edilmeyince beddua etmiş ve Nuh tufanı yaşanmıştır.
- Musa Peygamber, Firavun ve adamlarına beddua etmiş, bu bedduadan sonra felaketler gelmiş, Firavun ve adamları Kızıldeniz'de helak olmuştur.
- Beddua, Allah'tan kötü şey istemek ve lanetlemek demektir, ancak haddini bildiğimiz müddetçe kullanılabilir.
- 1:07:47Bedduanın Tehlikeleri
- Hak etmeden edilen beddua sahibine döner, bu nedenle en zalim insanlara bile "Allah'ım ıslah et, ıslah olmuyorsa kahret" denilir.
- Allah'ın El-Müntekim ismine sığınılır, bu isim "intikam alan, öç alan, haksızlığın karşılığını veren" demektir.
- Cehennem, sonsuz yalnızlık ve ebedi meyusiyet gibi azaplarla doludur, cehennemin bir günü Arapçada "yetmiş bin yıldır" olarak ifade edilir.
- 1:09:46Zebaniler ve İntikam
- Cehennemde zebani adı verilen dehşetli mahluklar vardır ve onların yaşadığı meskene cehennem denir.
- Zebaniler, Allah'a ayinedarlık cihetiyle cehennemde cennet gibidir, çünkü vazifesini yaptığından El-Müntekim ve El-Kahhar ismi onda tecelli eder.
- İntikamın içinde menhus bir lezzet vardır, zebanilerin aldığı intikamın içinde ise tarifsiz bir lezzet vardır çünkü esmaya ayinedar olduklarından dolayı.