• Buradasın

    Hoca Ahmet Yesevi'nin Divan-ı Hikmet Sohbetleri

    youtube.com/watch?v=HnYufg-21oc

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'nin eski rektörü ve mütevelli heyeti başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız ile yapılan bir sohbet programıdır. Programda Hoca Ahmet Yesevi'nin Divan-ı Hikmet'i üzerinden tasavvuf kavramları ele alınmaktadır.
    • Video, melamet kavramının kökeni ve anlamı ile başlayıp, mürşid-i kamil (manevi rehber) kavramına odaklanmaktadır. Hoca Ahmet Yesevi'nin kendi kendini kınama, nefsini taşlama anlayışı ve mürşid-i kamil kavramına yaklaşımı detaylı olarak incelenmektedir. Ayrıca tasavvuf yolunda hizmet kavramı, isar ahlakı ve manevi hastalıkların tedavisi gibi konular da ele alınmaktadır.
    • Sohbette Hoca Ahmet Yesevi'nin Arslan Baba, İbrahim Ata ve Yusuf Hazretleri'nden aldığı dersler anlatılmakta, Aziz Mahmud ve Hz. Ali gibi tasavvuf tarihindeki önemli şahsiyetlerin örnekleri verilmektedir. Video, günümüzde bu ahlakların ve manevi terbiyenin önemini vurgulayarak sona ermektedir.
    01:26Divan-ı Hikmet Sohbetleri
    • Divan-ı Hikmet sohbetlerinde Hoca Ahmet Yesevi hazretlerinin Divan-ı Hikmetinde birinci hikmetin sekizinci kıtasına gelinmiştir.
    • Prof. Dr. Musa Yıldız, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'nin eski rektörü ve şu anda mütevelli heyeti başkanıdır.
    • Önceki bölümde Hoca Ahmet Yesevi hazretleri Hakkın kendisine aşk kapısını açtığını, toprak gibi olmakla ilgili emir aldığını ve melametin oklarının kendisine isabet ettiğini söylemiştir.
    02:58Melamet Kavramı
    • Melamet, Anadolu tasavvufunun en öz kavramlarından biridir ve Divan-ı Hikmet'te ilk Türkçe yazılı tasavvufi metinlerden birinde duyulmaktadır.
    • Melamet kelimesi "lem"den (kınamak) gelmektedir ve bazıları bunu bir tarikat, bazıları ise bir akım olarak tanımlamaktadır.
    • Melamilerin asıl noktası kendi nefsini, arzularını ve riyakar davranışlarını sürekli mücadele etmektir ve bu davranışlarını Kur'an-ı Kerim'deki "Bismillahirrahmanirrahim ve lakamete lamin kınayanın kınamasından korkmazlar" ayetine dayandırırlar.
    04:37Melamet Akımının Tarihi
    • Tasavvuf yolundaki bilim adamları ve araştırmacılar melamet akımını belli kısımlara ayırır ve Horasan yöresinden başladığını belirtirler.
    • Melamet akımı, Hamuru Kasn adı, Kasrın yolu ve Melamet İyilik Ellameti olarak üç farklı anlayışa sahiptir.
    • Melamiler yaptıkları ibadetlerini cemaatle yapılanlar dışında tamamen gizli yaparlar ve kimseye manevi yoldaki uygulamalarını göstermezler.
    06:32Melamet Anlayışının Özellikleri
    • Melamiler iyi yönlerini mutlaka gizlerler, ancak kabahatlerini gösterirken toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun kınayacağı davranışları değil, toplumun
    12:37Mürşid-i Kamil Kavramı
    • Günümüzde herkesin aklı kendine ait olduğu, dinde, siyasette, ticarette, sanatta ve edebiyatta herkesin kendi görüşünü savunduğu bir durum söz konusudur.
    • Mürşid-i kamil, kök olarak sizi irsat eden, rehberlik eden, danışmanlık yapan ve yönlendiren olgun bir kişidir.
    • Bu yolda kişinin tek başına mesafe alması zordur, zaman zaman yaptığı hataları idare edecek ve yönlendirecek birisi gereklidir.
    13:44Hoca Ahmet Yesevi'nin Mürşidleri
    • Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri ilk başta Arslan Baba'dan ders almış, daha sonra Buhara'ya gitmiş ve Yusuf Hazretlerinin dizinin dibinde ders almıştır.
    • Yusuf Hazretleri, Peygamber Efendimiz'den sonra gelen altın silsiledeki sekizinci kişi olup çok önemli bir şahsiyettir.
    • Mürşid-i kamil kavramı, Hoca Ahmet Yesevi'nin kendi hocası ve o dönemde yaşamış büyüklerini ifade etmektedir.
    14:31Nefsin Aşamaları ve Mürşid-i Kamil
    • Nefsin aşamaları vardır: nefsi emmare, levvame gibi aşamaları ve Hazreti Hamse (beş Hz.) gibi aşamaları vardır.
    • Bu aşamaları geçerken kişinin mutlaka onu yönlendirecek ve uyaracak bir büyüye ihtiyaç duymaktadır.
    • Mürşid-i kamillerin yürüttüğü sistem, sistemli, düzenli ve asırlardır tecrübe edilmiş, sonuçları alınmış bir sistemdir.
    15:19Modern Dünyada Mürşid-i Kamil
    • Mürşid-i kamil sistemi kıyamete kadar devam edecektir.
    • İnsanın hayat yolundaki tercihi, dini fetva, takva, vera, şeriat, tarikat, marifet ve hakikat yolları arasında seçim yapmaktır.
    • Bu program, Musa Yıldız Hoca ile herhangi bir tarikatın sistemini değil, Anadolu sahasını mayalayan fikirleriyle, yaşayışıyla ve menkıbeleriyle mayalayan Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerinin gönül alemimize koyduğu önemli işaretleri konuşmaya çalışmaktadır.
    16:34Mürşid-i Kamile ve Hizmet
    • Divan-ı Hikmet'te on iki kıtada Hz. Mürşid-i Kamile vurgulanıyor ve on üç kıtada "mürşid-i kamile hadim ben yolunda yürüdüm, göz kırpmadan hizmet ettim" ifadeleri yer alıyor.
    • Tasavvuf yolunda hizmet, seyri sülük metodu olarak görülüyor ve Peygamber Efendimizin "oruç tutamayanlar daha çok sevap kazandılar" hadisine dayanıyor.
    • Tasavvufta hizmet, salikin nefsinde olması muhtemel kibirin ve bencilliğin törpülenmesi ve düzeltilmesi amacıyla bir eğitim metodu olarak kullanılıyor.
    17:47Aziz Mahmud Hazretleri'nin Örneği
    • Aziz Mahmud Hazretleri, Bursa kadısı olarak kadı kıyafetiyle gezen biri olarak tasavvuf yolunu öğrenince, üstadına Üftade Hazretleri'ne gitti.
    • Üftade Hazretleri, Aziz Mahmud Hazretleri'nin gururunu ve kibirini yıkmak için bir süre sokaklarda kadı kıyafetiyle ciğer sattırdı.
    • Daha sonra dergahın tuvaletlerini temizleme işi verildi, bu tasavvufta hizmette eğitim metodunun bir parçası olarak görülüyor.
    19:02Mürşid-i Kamil Kavramı
    • Günümüzde insanın kendisine hatalarını zarifçe söyleyecek, doğru tercihi işaret etmesine yardımcı olacak büyüklere ihtiyacı var.
    • Mürşid-i Kamil olmak zorunda değil, arkadaş, dost, anne, baba, hoca da olabilir, ancak bu durumda "haldaşlık" boyutuna geçilir.
    • İnsan bedeninin manevi hastalıkları (kibir, gurur, cimrilik, haset) da tedaviye ihtiyacı var ve günümüzde bu tür hastalıklar çoğaldığı için sıkıntılar yaşanıyor.
    20:27Hoca Ahmet Yesevi'nin Örnekleri
    • Geçmiş yıllarda manevi hoca Ahmet Yesevi Hazretleri gibi büyükler toplumun içerisindeydi ve Türklerin 13. yüzyılda Türkistan'ın bozkırlarında sıkıntıya düştüğü kargaşa dönemlerinde manevi el uzatarak onları diriltti.
    • Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri, fakir, garip yetimlerin halini soran, misafirine, yoksula candan ikram eden kişileri övüyor.
    • Bu kavramlar Hz. Peygamberin sünnetine bağlıyor ve isar ve cömertlik olarak değerlendiriliyor.
    22:14İsar ve Cömertlik
    • İsar, başkasını tercih etme anlamına geliyor ve cömertliğin bir ileriki aşaması olarak görülüyor.
    • Hz. Ali Efendimiz, namaz kılmaktayken birisi sadaka istemeye geldiğinde, parmağındaki evlilik yüzüğünü sadaka olarak bağışlıyor.
    • İsar ahlakı, kendi ihtiyacınız olduğu zaman kendinizi değil, sizden daha çok ihtiyacı olan veya denk seviyede olanları tercih etmeyi gerektiriyor.
    24:45İsar Ahlakının Uygulanması
    • İsar ahlakını uygularken beklenti olmamalı, beklenti olduğu zaman riyaya (gösterişe) giriyor.
    • İsar ahlakını uygularken sadece Allah'ın rızası ve cemal'i düşünülmeli, maddi karşılık beklenmemeli.
    • Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri gibi büyükler, peygamberlerin ahlakıyla ahlaklanmış ve bu ahlakı bize bırakmışlardır.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor