Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Denizli-Pamukkale yakınlarındaki Hierapolis antik kentini tanıtan bilgilendirici bir içeriktir.
- Video, Hierapolis'in tarihsel gelişimini, kuruluşunu ve önemli yapılarını kronolojik olarak anlatmaktadır. Kentin Frigya kökenli olduğu, Pergamon Krallığı döneminde kurulduğu ve Roma döneminde büyük bir deprem sonrası yenilendiği belirtilmektedir. İçerikte kentin önemli yapıları (tiyatro, hamam, nekropol, agora, surlar) detaylı olarak tanıtılmakta, özellikle Antik Havuz'un sağlık özellikleri ve Roma dönemindeki önemi vurgulanmaktadır. Video, Hierapolis'in 1988 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınması bilgisiyle sonlanmaktadır.
- 00:17Hierapolis'in Tarihi ve Coğrafi Konumu
- Hierapolis, Denizli-Pamukkale yakınlarında bulunan dünyanın en büyük antik kentlerinden biridir.
- Antik coğrafyacı Strabon ve Petelemios'a göre, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolis bir Frigya kenti olarak kabul edilmektedir.
- Kentin kuruluşu hakkında bilgilerin kısıtlı olmasına karşın, Pergamon Krallığı zamanında Eumenes tarafından MÖ 2. yüzyıl başlarında kurulduğu ve Bergama'nın efsanevi kurucusu Telefon'un karısı Amazonlar kraliçesi He Yaradan nedeniyle Hierapolis adını aldığı bilinmektedir.
- 01:12Hierapolis'in Tarihsel Gelişimi
- Hierapolis, Roma İmparatoru Nero dönemindeki MS 60 yılındaki büyük depreme kadar Hellenistik kentleşme ilkelerine bağlı kalarak özgün dokusunu sürdürmüştür.
- Deprem kuşağı üzerinde bulunan kent, Nero dönemi depreminden büyük zarar görmüş ve tamamen yenilenmiştir.
- Üst üste yaşadığı bu depremlerden sonra kent tüm Hellenistik niteliğini kaybetmiş, tipik bir Roma kenti görünümünü almıştır.
- 01:47Bizans Dönemi ve Günümüzdeki Önemi
- Hierapolis, Roma döneminden sonra Bizans döneminde de çok önemli bir merkez olmuştur.
- Bu önem MS 4. yüzyıldan itibaren Hristiyanlık merkezi olması, MS 80'lerde İsa'nın havarilerinden Filipus'un burada öldürülmesinden kaynaklanmaktadır.
- MS 395 yılında Bizans yönetimine geçen Hierapolis piskoposluk merkezi oldu ve 12. yüzyıl sonlarına doğru Anadolu Selçuklularının sınırları dahilinde kalmıştır.
- 02:31Hierapolis Antik Kentindeki Yapılar
- Hierapolis antik kentinde nekropol, Dimitian yolu ve kapısı, kare alan içine oturtulmuş Oktokaus tapınağı, tiyatro fronts caddesi ve kapısı, agora, kuzey ve güney Bizans kapısı, Giyinesu, Tritonlu çeşme binası, Apollon kutsal alanı, su kanalları ve tohumları, surdan Philips maronu ve köprüsü, direkli kilisesi, nekropol alanı, katedral ve Roma hamamı kalıntıları bulunmaktadır.
- Pamukkale yeraltı suları travertenler sayesinde tarih boyunca turist çekmiştir.
- Hamam, yolcuların yıkanarak şehre girmeleri için şehrin dışına inşa edilmiştir.
- 03:39Tiyatro ve Şehir Nüfusu
- Tiyatro kapasitesinin 9.500 kişi olmasından dolayı şehir nüfusunun 95.000 ila 100.000 arasında olduğu tahmin edilmektedir.
- Tiyatrosunun tasarımından burada gladyatör dövüşleri yapıldığı anlaşılır.
- Sahne altındaki çukurluk bölümle oturma sıraları arasında seyircileri vahşi hayvanlardan korumak için yaklaşık bir metrelik yükseklik farkı vardır.
- 04:20Şehir Giriş Kapısı ve UNESCO Mirası
- Şehrin giriş kapısında işlenmiş olan Medusa figürü tanrıça Medusa'dan korunmak için yapılmıştır.
- Bu inancın Türk kültürüne nazar boncuğu olarak geçtiği sanılmaktadır.
- Şehir 9-12.988 tarihinde hem doğa hem de kültürel miras olarak UNESCO Dünya Miras Listesine alınmıştır.
- 04:53Antik Havuz ve Sağlık Merkezi
- Antik havuz, Pamukkale'nin en önemli simgelerinden biridir ve özellikle sağlığa faydalı olan suyu ile dünyanın sayılı havuzlarından biri olarak kabul edilir.
- Yılda binlerce kişinin yüzdüğü bu havuz birçok hastalığa da iyi gelmektedir.
- Özellikle Roma İmparatorluğu döneminde Hierapolis ve çevresi tam bir sağlık merkezi durumundaydı ve kent ve etrafında kurulan 15'ten fazla hamama binlerce insan gelir ve sağlıklarına kavuşurlarmış.
- 05:31Antik Havuzun Oluşumu ve Faydaları
- Bugün antik havuzu meydana getiren İsa'dan sonra 7. yüzyılda oluşan depremdir.
- Sütunlu caddenin yanında yer alan sivil agora'ya ait İyon düzeninde yapılmış olan İsa'dan sonra 1. yüzyıl portek bu deprem sonucunda oluşan kırık içinde meydana gelen havuzun içine yıkılmıştır.
- Antik havuz suyun sıcaklığı nedeni ile rahatlatıcı bir etkiye sahip olmasının yanı sıra kalp hastalığı, damar sertliği, tansiyon, romatizma, deri, göz, raşitizm, felç, sinir ve damar hastalıklarına, içildiğinde de spazmlı midelere çok iyi gelmektedir.
- 07:11Antik Tiyatro
- Antik tiyatro, Grek tiyatrosu tipinde yamaca yaslanmış 300 ayak (91 metre) tüm cephesi ile birlikte korunabilen büyük bir yapıdır.
- İnşasına İsa'dan sonra 60. yılında olan büyük bir depremin ardından Flaviuslar döneminde İsa'dan sonra 62 yılında başlanmıştır.
- Hadrian döneminde İsa'dan sonra 117-137 arasında inşa halindedir ve Severuslar döneminde İsa'dan sonra 206 yılında tamamlanmıştır.
- 07:49Tiyatro Yapısının Detayları
- Tiyatroda 50 oturma sırası bulunur ve bu oturma sıraları sekiz merdivenle yedi bölüme ayrılmıştır.
- Cavia'nın tam ortasından geçen diama ya her iki yandan tonozlu vomityum denilen birer geçit ile girilir.
- Cavia'nın ortasında yer alan krallık locası ve orkestrayı çevreleyen altı ayak ölçüsü 3,66 metre yüksekliğindeki sahne ön duvarında beş kapı ve altı niş bulunmakta, bunların önünde on adet sütun yer almaktadır.
- 08:28Sahne ve Kabartmalar
- Mermer sütunların üzerleri istiridye kabuğu şeklinde motiflerle dekore edilmiştir.
- Sahnenin gerisinde arka duvarı süsleyen üst üste sıralanmış üç sütun dizisinden alttakiler sekizgen kaideler üzerinde yükselir ve yersizdir.
- Kabartmalar, stillerinden de anlaşılacağı üzere değişik dönemlerde farklı ustalar tarafından yapılmıştır.
- 08:58Mitolojik Kabartmalar ve Benzerlikler
- Özellikle mitolojik konuların işlendiği sahnelerde Helenistik dönem heykel sanatlarının etkilerini kalabalık, hareketli ve canlı figürlerde görmek mümkündür.
- Bu figürlerde Bergama sanat ekolünün Zeus adları, kabartmaları biraz etkileri görülmektedir.
- Sahne binasının kabartmalı frizler süslenmesi açısından tiyatro, Perge, Side ve Nisa tiyatroları ile büyük bir benzerlik gösterir.
- 09:33Nekropol Alanları
- Mezarlık alanlarını ifade eden nekropeller, Hieropolis'in kutsal şehir olarak adlandırılmasının ardından ayrı bir öneme bürünmüştür.
- Bu nekropellerde yapılan araştırmalar dönemin bütün dini inançları gün yüzüne çıkarmaktadır.
- Mezar yapılarının görkemine göre varlıklı ya da halk mezarı olarak kolaylıkla ayrılabilen bu nekropoller, kentin ana caddesi'nin kuzey ve güney doğrultusunda uzanmaktadır ve sayıları 2.000'den fazladır.
- 10:12Nekropol Alanlarının Konumu ve Yapısı
- Kent surlarının dışında ve onun dışındaki tüm yönlerde nekropol alanları bulunmaktadır.
- Bunlar yoğunlukla Tripolis sade giden kuzey yolunun ve Laodikya'ya giden güney yolunun iki tarafında yer alır.
- Mezarlarda kireçtaşı ve mermer kullanılmıştır, mermer kullanımı daha çok lahit tiplerinde görülür.
- 10:44Mezar Anıtlarının Özellikleri
- Kuzey nekropolis'teki anıtların iyi durumda koruna gelmiş olması ve yayıldığı geniş alanda çok sayıda traverten lahit ile birlikte bulunması etkileyici bir görüntü oluşturur.
- Sayıları 2.000'den fazladır ve çoğunda yer alan yazıtta Yunanca "soros sfix" ile karşılaşılır.
- Hieropolis mezar anıtlarının mimarisi çok çeşitlidir ve değişik uygulamalar gösterir.
- 11:21Mezar Anıtlarının Tarihsel Gelişimi
- En eski mezarlar İsa'dan önce 2. ile 1. yüzyıllar Helenistik döneme tarihlenen tümülüs mezarlardır.
- Bu mezarlar düzgün kesilmiş taşlarla örülü, silindir kasnak ile sınırlanan mezar odasının üstü koli biçimi verilmiş toprakla örtülüdür ve mezar odasına dramos adı verilen koridor ile ulaşılır.
- Tümülüsler yol boyunca ve doğuya doğru çıkan bayırda yer almaktadır ve bu mezarlar daha çok seçkin ailelerle aittir.
- 12:16Diğer Mezar Anıtları
- Kentin kuzey kısmında yer alan bir, çoğunluğu 2. ve 3. yüzyıla tarihlenen diğer mezar anıtları genellikle duvarlarla çevrili, çoğunlukla selvi ağaç ve çiçeklerle süslü bahçelere sahiptirler.
- Tamamen travertenden yapılmış olan mezar anıtları farklı tipler gösterirler: basit bir lahitten, kimi zaman ölü yataklarını içeren üçgen alınlıklı veya kaide üzerinde yer alan bir ya da birkaç lahit taşıyan, bazen de ev modellerini yansıtan daha gelişken formlara sahiptirler.