Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, 1317-1976 yılları arasında yaşamış olan Hacı Musa Topbaş Efendi'nin hayatını, manevi terbiyesini ve dini öğretilerini anlatan biyografik bir anlatımdır. Konuşmacı, Musa Efendi'nin hayatından örnekler vererek onun değerlerini ve öğretilerini aktarmaktadır.
- Video, Musa Efendi'nin doğumundan başlayarak eğitim hayatı, ilim alimlerinden aldığı dersler, Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri ile olan manevi ilişkisi ve nakşibendi tarikatına girişi hakkında bilgiler sunmaktadır. Ayrıca, manevi terbiye için dikkat ettiği cömertlik, dürüstlük, tevazu, engin gönül, mülayemet gibi özellikler ve manevi yolculukta başarıya ulaşmak için ihlas, tevazu ve gayretin önemi vurgulanmaktadır.
- Videoda ayrıca Musa Efendi'nin fakir ve hastalar için açtığı hüdai kliniği, yetimler, kitaplar ve hastalar için oluşturduğu hayır fonları, Anadolu'nun birçok yerinde cami, Kur'an kursu ve imam hatip lisesi gibi hayır müesseselerine yaptığı katkılar anlatılmaktadır. Video, Efendi'nin son günleri ve vefatına kadar uzanmakta, ardından Muazzez Ruhsal Münevver'in vefatından sonraki günlerini ve vasiyetlerini anlatan bir anma konuşmasıyla sona ermektedir.
- Musa Topbaş'ın Hayatı
- Musa Topbaş, 1333 yılında Konya'nın Kadınhanı ilçesinde dünyaya geldi ve 1976 yılında vefat etti.
- Annesi Adile Hanımefendi, babası Ahmet Hamdi Topbaşefendi'dir ve dedesi Ahmet Kutsi Efendi büyük muhaddislerden biri olup Halid-i Bağdadi'nin halifesi idi.
- Musa Efendi, doğumundan altı ay sonra İstanbul'a hicret etti ve çocukluğu ve gençliği Erenköy'de geçti.
- 01:37Eğitim ve İlminin Arayışı
- Dine ve tarihe karşı reddi miras edilen bir dönemde, babası onu ticarete istikametlendirirken, Musa Efendi ilimle iştigal etmeyi çok arzuluyordu.
- Son dönemin en güçlü müfessiri Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Babanzade Ahmet Naim Efendi, Tahirü'l-Mevlevi gibi alimlerden hususi dersler aldı.
- Tasavvufa ilgi duymaya başladıktan sonra Sarıyerli Nuri Efendi, Seyyid Şefik Arvasi, Süleyman Hilmi Tunahan ve Said Nursi gibi maneviyat ricalerine ziyaretlerde bulundu.
- 03:16Mahmud Sami Ramazanoğlu ile İlişkisi
- Musa Efendi'nin hayatında en büyük tesir icra eden alim ve arif zat Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleridir.
- Musa Efendi, üstadına öyle bir muhabbetle bağlandı ki, dünyaya bakışını ve görüşünü değiştirdi.
- 1956 yılında başlayan manevi yolculuğu, 1976 yılında irşad icazeti ile taçlanmış ve 1984'te üstadının vefatından sonra bir mürşid-i kamil olarak hak yolcularının manevi terbiye hizmetini ifa etmiştir.
- 06:06İcazetname
- Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretlerinin Musa Efendi'ye takdim ettiği irşad vesikası, Nakşibendiyye tarikatına hizmet, gayret ve samimiyetinden dolayı onu mezun etmeyi ifade eder.
- İcazetname, Musa Efendi'ye tarikatın esaslarını talim etme ve yüce tarikatın nispet, feyz ve bereketini ulaştırma görevini verir.
- İcazetname, 12 Şubat 1396 (7 Eylül 1976) tarihinde Erenler Köyü Nakşibendi ve Kadiri meşayihinden Şeyh Mahmud Sami Ramazanoğlu tarafından imzalanmıştır.
- 10:03Musa Efendi'nin Kişiliği
- Güzel ahlakı, bakışında heybet ve muhabbet birlikte sezilirdi, cemalinde celal, celalında cemal saklıydı.
- Sözlerinde ayrı bir lezzet vardı, sesi ipek gibi latif ve sözleri kelime kelime hikmetti.
- Her halinde edep, nezaket ve zarafet sezilirdi, giyim tarzı sade ve mütenasip, her şeyinde incelik ve güzellik vardı.
- 13:15Musa Efendi'nin Vefası ve Manevi Terbiye Anlayışı
- Hafızası güçlüydü, bir kez tanıştığı kişiyi kolay kolay unutmadı ve vefakarlığı dillere destandı.
- Cenab-ı Hak'a, üstadına, ecdadına ve sevenlerine karşı hep vefalı olduğu için "Sahibül Vefa" olarak anılırdı.
- Manevi terbiyeye çok ehemmiyet verirdi ve insanın ibadet etmesinin yanında seyr-i süluk yoluyla nefsini tanımak ve Allah'ı tanımaya başlamak gerektiğini vurgulardı.
- 18:00Manevi Yol ve Velilik
- İstekli ve gayretli olana maneviyat yolunu engelleyecek hiçbir şey yoktur, Hak Teala veliliğe istidatlı kullarına bu yolu nasip eder.
- Büyük veliler yolu olduğuna göre kendimizi ona göre hazırlamalıyız, adaba ihlasla riayet edersek güzel lütuflardan bir nebze nasip edilir.
- Cenab-ı Hak'ın hazinesi geniştir, bu işi ciddi olarak seve seve yaparsak terakki ederiz.
- 19:28Manevi Terbiyede Önemli Değerler
- Manevi terbiyede en önemli şey insanın enaniyetten vazgeçmesidir, benliği bertaraf ederse kemal yolunda mesafeler kat eder.
- Benlikten geçince her şey huzur bahşeder, herkes dost oluverir ve herkese karşı muhabbet ve hüsn-ü zan beslemeye başlar.
- Cenab-ı Hak'a vasıl olursa her şeye vasıl olmuş demektir, dünyada şöhret olsa da Cenab-ı Hak'a vasıl olamazsa kıymeti yoktur.
- 20:31Manevi Yola Talip Olmanın Şartları
- Musa Efendi, manevi yola talip olanlarda cömertlik, dürüstlük, tevazu, engin gönül, mülayemet, herkesle geçimlilik, ihlas ve istikamet aranır.
- Seyr-i süluk için müracaat edildiğinde şeyh efendi her müracaat edeni hemen kabul etmez, siretine ve suretine bakar, niyetini halis görürse istihare verir.
- Bu ulvi yolda ana muvaffakiyet ihlas, tevazu ve gayrettir, bu hususu benimseyenler Allah'ın rızasını talep ederler.
- 22:17Manevi Terakki İçin Gerekli Ölçüler
- Kulluktaki gaye ivazsız garasız sırf Allah'ın rızasını tahsil olmalı, Kur'an-ı Kerim'in ve Allah Resulu'nün emrettiklerini yapmalı.
- Rızkını helal yollardan temin etmeli ve hakiki bir mürşid-i kamile tam teslim olmalı.
- Evraklarını büyük bir itina ile gönlü Allah'a vererek yapmalı, mürşid yahut ihvan sohbetlerine devam etmeli.
- 23:41Manevi Terakki İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Halini muhafazaya çalışıp, dünya sevgisini nefye yok etmeye, nefsin arzularına karşı muhalefete, ahlaki durumunun inkişafına dikkatli olmalı.
- Sıdk ile hizmet yoluna girmeli, zamanın icabına göre herkes kabiliyet ve liyakati ölçüsünde müminlere, hatta bütün mahlukata hizmet etmelidir.
- Hakiki terakki, Cenab-ı Hak'ın huzuru ilahisinde olduğunu bilerek, sünnet-i seniyye istikametinde yapılması icab eder.
- 25:15Manevi Terakkinin Süregeniği
- Kulluğun nihayeti olmadığı gibi, seyr-i sülukün de sonu yoktur, "benim işim tamam oldu" diyenler yarı yolda kalmışlardır.
- Kendi noksanlarını görenlerse yol almışlardır, mümin ulaştığı manevi seviye ne olursa olsun orada takılıp kalmamalı.
- Kurtuluş, selamet ve saadet her halükarda, her nefeste, her adımda Resul-i Ekrem'e tam olarak uymakla mümkündür.
- 26:53Musa Efendi'nin İrsat Üslubu
- Musa Efendi öncelikle kendi şahsında örnek bir kulluk hayatı sergilerdi, her şeyden önce Cenab-ı Hak'a samimi bir kul olmanın derdindeydi.
- Manevi terbiyenin temeline Kur'an ve Sünneti yerleştirmişti, bu iki kaynağa dayanmayan terbiye sistemleri insanı ıslah değil, ifsad eder.
- Manevi yolun varlık sebebi de insanı bu iki kaynakla kamil manada buluşturmaktır.
- 29:01Sevgi ve Muhabbet
- Rabbani ve nebevi terbiye hep muhabbet ve şefkat üzerine kurulmuştur, Musa Efendi hem severdi hem de muhabbeti gönüllere ikram ederdi.
- Cenab-ı Hak'ın verdiği en büyük mevhibe-i ilahiye sevmektir, Allah'ı sevmek, Rasulüllah'ı sevmek, ehlullah'ı sevmek, ihvani sevmek, müminleri sevmek, hayvanatı sevmek sırayla birbirini takip eder.
- Sevgiye nail olan Allah Teala'ya karşı bütün vazifelerini seve seve ve büyük bir rahatlıkla ifa eder.
- 31:16Her İnsanın Kıymeti
- Musa Efendi'nin nazarında her insan kıymetliydi, onun kıymeti şöhretinden, makamından, malından ya da nesebinden kaynaklanmıyordu.
- Sadece Allah'ın kulu olduğu için kıymetliydi, böyle bir hürmet ve muhabbete muhatap olan sevenleri üstadın gözünde ve gönlünde hususi bir yerlerinin olduğunu hissederlerdi.
- Yaşı ve içtimai durumu ne olursa olsun herkesin isminin başına ya da sonuna efendi, bey, kardeş gibi hürmet ve nezaket ifadeleri eklerdi.
- 32:03Musa Efendi'nin Sevenleriyle İlişkisi
- Musa Efendi sevenlerine hediyeler, ziyaretler ve farklı usullerle muhabbetini ifade ederdi.
- Her seveninde bir hediyesi vardı: gül, seccade, kumaş, tesbih, takke, kandil ikramiyesi, selam, hat veya çiçek.
- Gönül almayı seven Musa Efendi, sevenlerinin gönlünü doyurmak için farklı yollar kullanırdı.
- 33:01Musa Efendi'nin Terbiye Usulleri
- Musa Efendi, sevenlerini ve özellikle hizmet edenleri yetiştirme niyetiyle, nazik bir üslupla yanlışlarını hatırlatır ve nasıl yapılması gerektiğini izah ederdi.
- Celallendiği durumlar genellikle rıza-yı ilahiye muhalif veya ahmakça davranışlar karşısında görülürdü, ancak bu celal cemal için bir celaldı.
- Mühterem Üstad zaman zaman derin bir sukuta bürünerek irfan ehli kardeşlerine özel terbiye usulleri tatbik ederdi.
- 34:18Sohbetin Önemi
- Musa Efendi irsad hayatının merkezine sohbeti yerleştirmişti ve sohbetlere ibadet vecdiyle iştirak edilmesi gerektiğini hatırlatırdı.
- Sohbet sıradan bir toplantı değil, ulvi ve manevi bir meclis olarak görülürdü.
- Sohbetlerde ruhani ve zahiri bilgi bakımından çok sır vardı ve sırf Allah rızası için yapıldığında melekler de o toplantıya iştirak ederdi.
- 36:08Sohbetlerin Faydaları
- Sohbetler müminler arasındaki ülfet, samimiyet, sevgi ve muhabbeti kuvvetlendirirdi.
- Sohbet diğer yapılan zikir ve evradın tamamlayıcısıydı ve ihlasla devam edildiğinde kalbinde dünya sevgisi yerine Allah sevgisi yer alırdı.
- Sohbetlerde bulunanlar geldiklerinde yorgun ve neşesiz olsalar da, meclisten ayrılırken dinç ve huzurlu olurlardı.
- 38:34Hizmet Anlayışı
- Musa Efendi hizmetlere öncülük ederdi ve tasavvufun bir kenara çekilmek olmadığını, herkesin imkan ve kabiliyetine göre yapabileceği bir hizmetin olması gerektiğini vurgulardı.
- Herkesin yapabileceği işler vardı: muallim iyi talebe yetiştirmeli, mimar güzel camiler yapmalıydı.
- Hastalar bile ümmet-i Muhammed'e dua etmekle vazifelerini yerine getirebilirlerdi.
- 40:14Hizmetin Önemi
- Cenab-ı Hak'ın emirlerine riayet ve tazimle beraber mahlukatına da şefkatli olmak gerekir, bu da fedakarlık ve samimi bir hizmetle elde edilirdi.
- Farzları eda edip haramlardan kaçındıktan sonra dikkat edilmesi gereken husus, müslümanlığa, topluma ve bütün mahlukata hizmet etmeydi.
- Sırf Allah'ın rızasını kastederek bedeni, fikri ve mali hizmette bulunamayanlar kamil mümin olamazlardı.
- 43:17Musa Efendi'nin Hayır Müesseseleri
- Musa Efendi akrabalarını ve evlatlarını hizmete teşvik etmeden evvel bizzat kendisi öncülük ederdi.
- Kur'an kursu, imam hatip lisesi, cami gibi hayır müesseselerine destek olmuş, 1980 yılında Erkam Yayınları'nın, 1985 yılında Üsküdar'da Aziz Mahmut Hüdai Vakfı'nın kurulmasına, 1986'da da Altınoluk Dergisinin çıkılmasına öncülük etmişti.
- Hizmet edenlere manevi terakkilerini ihmal etmemeleri gerektiğini hatırlatırdı.
- 46:05Mektup ve Terbiye
- Mühterem Üstat mektup ve tebrikleşmeyi terbiye usulü olarak değerlendirirdi.
- Maneviyatta hizmet, insan ruhunda çok büyük bir mevki işgal ederdi ve karşılık beklemeden büyük derecelere nail olunurdu.
- Hizmette başta ihlas, istikamet, hemcinsine karşı şefkatli ve nezaketli olmak şartıydı.
- 48:00İhlas ve İstikamet
- Cenab-ı Hak'tan ihlas talep etmek en önemli husustur; bir mecliste ihlas varsa orada her şey vardır.
- İhlası olan kişiye Allah her şeyi bol bol ihsan eder.
- Musa Efendi, Bosna-Hersek'teki yaraların sarılması için yardım toplandığı bir mecliste büyük bir meblağı "dostun buraya verilmek üzere fakire emaneti" diyerek takdim etmiş, bu ifade aslında kendi malı ve Allah'ı ifade ediyordu.
- 49:44Tazim ve Şevkle İbadet
- Musa Efendi'nin hayatındaki anahtar kelimelerden biri tazimdi, ulaştığı marifet-i ilahiyenin neticesi olarak Allah'a karşı son derece tazim ve huşu içindeydi.
- İbadet insanı cennete götürürken, tazimle yapılan ibadet insanı Allah'a götürür.
- Musa Efendi, ibadetleri sadece Allah için ve şevkle eda etmek gerektiğini, kul olarak kendini her hususta Allah'ın emirlerine itaate verenin çok yüksek mertebelere nail olacağını ifade etmiştir.
- 51:36Namaz ve Diğer İbadetlerdeki Tazim
- Musa Efendi namaz için güzelce cübbesini giyer, bembeyaz takkesini takar, en güzel gül kokularından sürer ve huşu içinde ezanı beklerdi.
- Seccadenin düzgün serilmesine dikkat eder, gözü ve gönlü meşgul edecek dağınıklığa izin vermezdi.
- Namaza gösterdiği tazim ve hassasiyetleri diğer ibadetlerinde de aynen müşahede edilirdi; Ramazan'ı şerif'te açtığı iftar sofralarına gösterdiği itina, hacı ifa ederken daldığı derin tefekkür hali, Server-i Alem'i ziyaret ederken büründüğü edep ve hürmet, Allah'ın kelamıyla olan ülfet ve dostluğu, sadaka ve zekat verirken hissettiği minnet duyguları hep onun Allah'a olan taziminden ileri geliyordu.
- 53:28Engin Muhabbeti
- Musa Efendi ilahi muhabbet pınarından kana kana içmiş, gönül bir muhabbet deryasıydı.
- Manevi evlatına yazdığı mektupta "Allah'ın sevgililerini canımdan, varlığımdan, her şeyden daha fazla seviyorum" demişti.
- Allah'ın sevgisini muhabbet merkezine yerleştirir, diğer sevgileri de ona bağlardı; önce Allah, sonra Peygamber, sonra peygamberler, ashab ve evliyaullah, sonra müminleri, hayvanatı, anasını, babasını, ailesini ve çocuğunu severdi.
- 1:01:31Şefkat ve Merhamet
- Musa Efendi'nin engin muhabbeti, kendisini derya gönüllü büyük bir şefkat ve merhamet abidesi haline getirmişti.
- Onun şefkat kucağı, fakirler, yetimler, kimsesizler, hastalar, kurtuluş arayan günahkar kullar ve hatta diğer canlılar için bir teselli sığınağı olmuştu.
- Musa Efendi fakirleri çok severdi ve "fakirleri sevemiyorsak, Allah'a yalvaralım da o ulvi sevme duygusunu bize nasip eylesin" demiştir.
- 1:04:25Musa Efendi'nin Merhameti
- Musa Efendi, fakir hastalar için açtığı hüdai kliniğinde takat yerinde olmadığı için hizmet edemediğine üzülürdü.
- Günah batağına düşmüş kimselere karşı merhamet gösterirdi, günaha nefret ederken günahkarlara acırdı ve onları kurtarmak için dua ederdi.
- Bursa'da bir kimsenin evine saldırmaya çalışması durumunda, o kişinin işsiz ve zor durumda olduğunu öğrenince ona yiyecek verdi, nakit yardım sundu ve iş bulması için yardımcı oldu.
- 1:08:54Musa Efendi'nin Vefası
- Musa Efendi, Allah'a ve Resulü Muhammed'e karşı vefalı bir kişiliğe sahipti, kul olarak Allah'a verdiği sözü bir ömür sadakatle tuttu.
- Medine'de uzun yıllar teheccüd namazı ile birlikte Mescid-i Nebevi'ye gider, Türbe-i Saadet'i ziyaret ederdi.
- Üstadı Mahmut Sami Hazretleri'ne karşı daşitani bir vefa hissiyle doluydu, onunla otuz yıla yakın beraberliklerinde hep bir sıddık teslimiyetiyle bağlı kaldı.
- 1:13:54Musa Efendi'nin İnfak Hayatı
- Musa Efendi, gönlü kırık kimseleri sevindirmek ve muhtaçların derdine derman olmak için planlı bir infak hayatı sürdü.
- Yetimler hesabı, kitap hesabı ve hastalar hesabı gibi çeşitli hayır fonları oluşturdu, yetimlerle ilgilenmek için yakınlarını görevlendirdi.
- Zekatin haricinde ihtiyaç fazlasını Allah yolunda infak etmeyi önemserdi ve yakınlarına riyazat halinde yaşamanın ve nimetleri kendi adına kullanırken kifayet miktarıyla yetinmenin gerektiğini öğretirdi.
- 1:19:04Musa Efendi'nin Hayır Kuruluşları
- Anadolu'nun birçok yerinde ve yurt dışında cami, Kur'an kursu, imam hatip lisesi gibi hayır müesseselerine önemli katkılar sundu.
- Hayır işlerinde herhangi bir cemaat veya grup ayırımı yapmazdı, Müslümanı ilgilendiren her hususta gecikmeden müdahale ederdi.
- Bosna-Hersek, Afganistan ve Kosova gibi zulümlerin yaşandığı bölgelere hemen yardım kampanyaları başlatmış ve en büyük yardımları da kendisi yapmıştı.
- 1:20:01Cömertlik ve Cimrilik
- Cömertlik, Allah'ın mühim sıfatlarından biridir ve peygamberler, ashab-ı kiram ve kibar-ı ehlullah bu güzel ahlakla vasıflanmıştır.
- Cimriler Allah'ın nazarında itibarı olmayan kişilerdir, cömertlik Allah'ı sevenlerin süsüdür, cimrilik ise değersiz olanların hastalığıdır.
- Cömertlik, her güzelliği alan sıfatların anahtarıdır, cimrilik ise her kötülüğü alan seviyesizliklerin anahtarıdır.
- 1:21:15Musa Efendi'nin İnfak Anlayışı
- Musa Efendi, deryalar gibi infak etmesine rağmen bunu nefsine nispet etmez, kendisini bir veznedar olarak telakki ederdi.
- İnfakta edep ve nezaket en az infak kadar mühimdir, hediyesini paketler ve zarafetle verirdi.
- Sadakaları Allah'ın aldığı idraki içindeydi ve et-tevbe 104. ayette buyrulan gibi verdiği şeyi muhtaçtan evvel Allah'ın aldığına inanırdı.
- 1:23:07Tertip ve Düzen
- Musa Efendi tertip, düzen ve intizama çok ehemmiyet verirdi, dalgınlığı hiç sevmezdi.
- Hayatında nizam ve intizam meleke haline geldiğinden telaş ve acelecilik hiç görülmez, daima teenni ve vakarla hareket ederdi.
- O adeta bir ölçü insanıydı; yemesinde, içmesinde, kıyafetinde, ibadetinde, infakında, sohbetinde, sevgisinde hep bir ölçü hakimdi.
- 1:24:02İtidal ve İstikrar
- Musa Efendi, tasavvufu "vakti en değerli olan şeye sarf etmektir" olarak tarif ederdi.
- İtidalli olanlar aynı zamanda sebatkar olurlar, ufak bir şeyden dolayı bırakıp gitmezler.
- İtidalli hareket edenler hayatlarının sonuna kadar vazifelerini ifa ederler, bazıları çok heyecanlı olur fakat arkası gelmez.
- 1:26:27Nezaket ve Zarafet
- Nezaket ve zarafet, Musa Efendi'nin fıtratına, bedi zevklere ve ulvi güzelliklere karşı müstesna bir alaka ve muhabbet meyli lütfetmişti.
- İslam medeniyetinin Osmanlı'da zirveleşen edep, görgü ve nezaket anlayışı ile buluşunca bir kat daha zarifleşmişti.
- Musa Efendi, Üstadı Sami Efendi'nin örnek göstererek herkese karşı nezaketle, mütebessim bir çehre ve tatlı bir lisanla konuşurduğunu belirtirdi.
- 1:28:21Rıza ve Teslimiyet
- Allah dostlarının nazarında Allah'ın takdirine rıza ve teslimiyet gösterip daima Allah'a tevekkül etmek çok mühimdir.
- Kul, her varlığın yegane sahibinin Allah olduğunu tam idrak ederse, insanların birer aciz zavallılar zümresi olduğunu anlar.
- Teslimiyet gönüldeki kederi ve sıkıntıyı izale eder, ruh sevdiğiyle beraber olur ve kulun maneviyattaki derecesi teslimiyeti ölçüsündedir.
- 1:31:18Eserleri
- Musa Efendi'nin telif ettiği eserler arasında "İslam Kahramanları" adlı üç kitaptan oluşan bir eser bulunmaktadır.
- "Altınoluk Sohbetleri" adlı altı kitaptan oluşan eseri, Altınoluk dergisinde aylık olarak neşredilen yazılarından oluşmaktadır.
- "Sultanü'l-Arifin Eş-Şeyh Mahmut Sami Ramazanoğlu" adlı eseri, Üstadının hayatını, ahlakını ve sevenlerinin dilinden bazı hatıralarını anlatmaktadır.
- 1:33:31Son Günleri ve Vuslatı
- Musa Efendi'nin bütün hayatı "İnna lillah biz her şeyimizle Allah'a aitiz" muhtevasında geçmişti.
- Son zamanlarında sanki Allah'a ve sevdiklerine kavuşmanın içten içe hazırlıklarını yapıyordu.
- Vefatından bir müddet önce yazdığı bir yazısında Azrail ile göz göze geldiğini ve ecelinin yaklaştığı hususunda bir ikaz olduğunu belirtmiştir.
- 1:35:41Vefatı ve Son Günleri
- Vefatından bir gün önce ayağının kangren olması nedeniyle diz üstünden kesilmesi gerekiyordu.
- Ameliyat sırasında üstad "Allah Allah" zikretti, bu onun rahatlık ve sıkıntı anlarında yegane sığınağıydı.
- Bir gün sonra, müminlerin bayramı olan cuma günü, üsküdar'ın coşkulu cuma ezanları arasında vefat etti.
- 1:37:25Vefat Tarihi ve Dua
- Üstad 16 Temmuz 1999 Cuma günü vefat etti.
- Dua edildi: Allah'ın yolunda bir asra yakın ömrünü tüketen, Kur'an ve sünnet istikametinden ayrılmayan üstadın gönül ikliminden hisseler nasip edilsin.
- Cenazesi 17 Temmuz Cumartesi günü öğle namazından sonra akıttı.
- 1:38:42Cenaze ve Vasiyetname
- Cenaze töreninde sayısız insan, fani telaşlardan sıyrılarak Allah'a yönelme atmosferindeydi.
- Üstad, hayatının sonunda tevazu ve mahviyeti şiar edilmiş, ölümünde de mütevazı bir kabre girmişti.
- Vefatından sonra yakınlarına bırakılan vasiyetname, Allah'ın ihsanlarına ve kendi hatalarına dair içtihatlar içermektedir.
- 1:41:11Vasiyetname İçeriği
- Vasiyetname, Allah'ın ihsanlarına ve kendi hatalarına dair içtihatlar içermektedir.
- Üstad, varislerine ve zürriyetine kavi iman verilmesi ve Allah'ın kullarına hizmet etmeleri için dua etmiştir.
- Hayatının sonunda, hayatını hak yolunda ifa etmediğini ve pir-i fani olduğuna rağmen kendine çeki düzen veremediğini itiraf etmiştir.
- 1:44:29Hikmetli Sözler
- Müminin güzel halinin kötüye dönmesinin, işlediği günahın neticesi olduğunun farkında olması gerektiği belirtilmiştir.
- Allah dostlarının en ufak zellelerini da dağlar gibi görüp derin bir mahviyet içinde istiğfar etmeleri gerektiği vurgulanmıştır.
- Akıllı kişinin evvela çuvalın deliklerini yamayıp sonra içini doldurması gerektiği, zayıf insanlardan uzak durması gerektiği ifade edilmiştir.
- 1:45:52Dini ve Ahlaki Öneriler
- Marifet Allah'a ulaştıracak özlerin vücut toprağında hazır beklediği, bunların filizlenmesi için hamd, şükür, zikir ve fikre devam etmek gerektiği belirtilmiştir.
- Kötü ahlaklı kişilere tebliğde bulunurken yumuşak bir lisan kullanmalı ve onları katiyyen ayıplamamalı olduğu vurgulanmıştır.
- Evladına dinini öğretmeyen ana-babalar dünyanın en merhametsiz insanları olduğu, dini terbiye vermeden evlat yetiştirmek sobada yakmak için ağaç yetiştirmek gibi olduğu ifade edilmiştir.
- 1:48:34Son Öneriler
- Asıl keramet, riyadan uzak kalarak ve kullardan karşılık beklemeden, tam bir ihlas ve teslimiyet üzere son nefesimize kadar Allah'a karşı kulluk vazifesini ifa etmektir.
- Salik, evradını yaparken aynı zamanda kendi nefsindeki ayıpları ve kusurları aramalıdır.
- İslam'ın emrettiği ibadetler hep kulların menfaat ve maslahatları içindir, Allah'ın bunlara hiç ihtiyacı yoktur.