• Buradasın

    Göç ve Mülteci Kavramları Üzerine Akademik Bir Sohbet

    youtube.com/watch?v=POoY3Kfdysk

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, televizyon programı formatında olup, Doç. Dr. Ahmet Koyuncu (Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü) ve Dr. Arif Korkmaz (Necmettin Erbakan Üniversitesi Din Sosyolojisi) gibi akademisyenlerin katıldığı bir sohbeti içermektedir.
    • Program, göç ve mülteci kavramlarını kapsamlı bir şekilde ele almaktadır. İlk olarak insanlık tarihinde göçün nedenleri (doğal, ekonomik, siyasal, dini) incelenmekte, ardından Türkiye'deki Suriyeli göçmenlerin durumu, göçün ekonomik, siyasal ve kültürel sonuçları tartışılmaktadır. Son bölümde ise Ensar-Muhacir ilişkisi ve Suriyeli göçmenlerle Türk toplumunun ilişkisi üzerinde durulmaktadır.
    • Konuşmacılar, Suriyeli göçmenlerin Türkiye ekonomisine etkilerini, göçün aile yapısına etkilerini ve Türkiye'nin güvenlik sorunlarını da ele almaktadır. Ayrıca, "mülteci" ve "muhacir" kavramları arasındaki farklar, 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne göre Türkiye'deki mülteci tanımı ve kamuoyundaki yanlış algılar da tartışmanın bir parçasıdır.
    00:23Programın Tanıtımı
    • Program gecikmeli olarak başlıyor çünkü Konyaspor teknik direktörü Akut Kocaman'ın konuk olduğu program nedeniyle.
    • Programda göç ve mülteci konuları ele alınacak.
    • Konuklar olarak Necmettin Erbakan Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ahmet Koyuncu ve Dr. Öğretim Üyesi Arif Korkmaz programda yer alıyor.
    02:32Göç Kavramının Tarihi Analizi
    • Göç insanlıkla beraber başlamış bir eylemdir ve insanlık tarihinde en eski eylemlerinden biridir.
    • Göçün nedenleri doğal, ekolojik, coğrafi, siyasal, ekonomik, dini ve eğitim nedenleri olabilir.
    • Petrim Sorokin gibi sosyologlar göçlerin temel nedeninin açlıktan kaynaklanan ekonomik sebepler olduğunu belirtmiştir.
    06:45Göç Nedenlerinin Zamanla Değişimi
    • İnsanlık tarihinin önceki yüzyıllarında dini ve siyasi nedenler göçlere daha baskın bir etki yaparken, son yüzyılda ekonomik nedenler daha öne çıkmıştır.
    • Dünya savaşları ve savaş sonrası sefalet, göçleri artırmıştır.
    • 1950'lerden 1960'lara kadar insanların daha iyi bir yaşam için göç ettiği, ancak son yıllarda insanların hayatta kalmak için göç ettiği belirtilmiştir.
    09:08Modern Göçlerin Karakteri
    • 1990'ların sonu ve 2000'lerin başıyla birlikte göçün karakteri ciddi bir değişime uğramıştır.
    • Modern dönemde göç, daha müreffeh bir yaşam için değil, hayatta kalmak için yapılmaktadır.
    • Özellikle Müslüman coğrafyalarından göç edenlerin sebebi savaş ve çatışmalardır.
    10:43Göç Türleri ve Planlı Göç
    • Barış Pınarı harekatının temel sebeplerinden biri, Suriye'de Arap Baharı niteliğinde gösterilerin devamı olarak görülüyor.
    • Göçlerin nereden belli olmayan değil, özel planlanmış, çalışılmış ve tasarlanmış olduğu iddia ediliyor.
    • İnsanlar sistematik olarak göçe zorlanıyor ve bu göçler arkasında başka bir plan var; insanlar hayatta kalmak için değil, daha müreffeh bir yaşam için göç etmiyorlar.
    11:22Göç Kavramlarının Değişimi
    • 2000'li yıllara kadar uluslararası göçlere "göçmen" kavramı en çok kullanılıyordu; göçmen, daha müreffeh bir yaşam için başka bir ülkeye göç eden kişiydi.
    • 1990'lar ve 2000 sonrası dönemde "göçmen" kavramının yerini "mülteci" ve "sığınmacı" kavramları aldı.
    • Mülteci, 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne göre ırkı, tabiiyeti veya ait olduğu toplumsal grubun sonucu zulme uğrama tehdidi altında bulunan ve uluslararası koruma talebinde bulunan kişidir.
    13:29Türkiye'deki Mülteci ve Sığınmacı Durumu
    • Türkiye'de sadece üç mülteci bulunuyor çünkü Türkiye, 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne coğrafi şart koymuş ve mülteci olabilmek için bir Avrupa ülkesinden gelmek gerekiyor.
    • Suriyelilerin Türkiye'deki statüsü "geçici koruma" olup, bu durumun uluslararası hukukta resmi bir karşılığı yoktur.
    • Suriyeliler mülteci statüsü alamaz çünkü mülteci olabilmek için Avrupa'dan gelmek gerekiyor, dolayısıyla teknik olarak sığınmacı da olamazlar.
    16:55Türkiye'den Avrupa'ya ve Suriye'den Türkiye'ye Göç Karşılaştırması
    • Türkiye'den Avrupa'ya yapılan göç, %90 oranında ekonomik nedenli ve gönüllü bir göç olarak değerlendiriliyor.
    • Gönüllü göç, kendi iradesiyle herhangi bir zorlamaya maruz kalmadan yapılan göç; zorunlu göç ise dışsal zorlayıcı faktörle yapılan göç olarak tanımlanıyor.
    • Suriye'den Türkiye'ye olan göç önemli oranda zorunlu olarak tanımlanabilir ve nedeni siyasal bir sebebe dayanmaktadır (savaş).
    18:19Türkiye'den Avrupa'ya Göçün Nedenleri
    • 1950-1960'lı yıllarda Türkiye'den Avrupa'ya yapılan göç tamamen ekonomik temelli bir göç olmuştur.
    • İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa harap olmuş, çalışan nüfusları savaşlarda yok olmuş ve iş gücüne ihtiyaç duyuyordu.
    • Türkiye'deki iç göç (köyden şehre göç) ekonomik nedenlerle başlamış ve hızını alamayıp Avrupa'ya aktarılmıştır.
    20:45Suriyeli Sığınmacıların Türkiye'yi Tercih Nedenleri
    • Suriyeli sığınmacılar arasında Türkiye yoğun bir şekilde tercih edilen ülke olup, bunun nedenleri incelenmektedir.
    • Türkiye'nin bölgedeki diğer ülkelerden daha gelişmiş olması ve açık kapı politikası uygulaması, Suriyeli sığınmacıların Türkiye'yi tercih etmesinde önemli rol oynamaktadır.
    • Suriyeli sığınmacılar, Türkiye'yi tercih ettiklerinde muhaberat veya istihbarat servisleri tarafından sorguya çekilip Suriye'ye gönderilme korkusu yaşamamak için Türkiye'yi tercih etmektedirler.
    22:58Suriyeli Sığınmacıların Türkiye'ye Gelmelerinin Nedenleri
    • Suriyeli sığınmacıların Türkiye'ye gelmesinde coğrafi yakınlık önemli bir faktördür; Türkiye'deki Suriyelilerin yaklaşık %34'i Haleb'ten gelmektedir.
    • Türkiye'nin Müslüman bir ülke olması ve özellikle Halep ile Antep arasındaki akrabalık ve hemşehrilik ilişkileri, Suriyeli sığınmacıların Türkiye'yi tercih etmesinde etkili olmuştur.
    • Halep ve Antep şehirleri, birinci Dünya Savaşı'ndan önce aynı ülkenin sınırları içindeydi ve bu iki şehir arasında akrabalık ilişkileri bulunmaktadır.
    24:30Suriyeli Sığınmacıların Ekonomik ve Sosyal Değişimler Üzerindeki Etkileri
    • Suriyeli sığınmacıların Türkiye'deki varlığı ekonomik ve sosyal değişim süreçlerinin hem nedeni hem de sonucudur.
    • Suriyeli sığınmacıların gelmesiyle Türkiye'nin işsizlik oranı düşmüştür; 2010'da %11.1 olan işsizlik oranı, Suriyeli sığınmacıların gelmesi sonrasında %8'e düşmüştür.
    • Suriyeli sığınmacılar, Türk işgücünün tercih etmediği mevsimlik sektörlerde (tıpkı 1960'larda Avrupa'ya göç eden Türklerin durumu gibi) çalışmakta ve bu sayede üretim seviyeleri artmaktadır.
    28:35Suriyeli Sığınmacıların Ekonomik Katkıları
    • Suriyeli sığınmacılar Türkiye'de 2.72 milyar TL yatırım yapmışlardır ve 2012 yılına kadar hiçbir Suriye ortaklı firmamız olmadığı halde, 2013-2018 arasında en fazla yatırımcı Suriyeli olmuştur.
    • Suriyeli sığınmacıların Türkiye'ye gelmesiyle birlikte, Türkiye'nin özellikle Kuzey Afrika ve Ortadoğu'ya olan ihracatı artmaya başlamıştır.
    • Suriye'deki savaşın sonunda ülkede fiziksel, siyasi ve kültürel olarak imar süreci yaşanacak olup, Türkiye'nin bu süreçte Suriye'ye yardım etmesi önemlidir.
    31:02Göçün Sonuçları
    • Göçün sonuçları göçün nedenleri gibi ekonomik, dini, siyasal ve kültürel sonuçlar olarak analiz edilebilir.
    • Göçün siyasal sonuçlarından biri, son 200-300 yıl içinde Amerika Birleşik Devletleri'nin kurulmasıdır; 45-50 milyon Avrupalı göçmenin Kızılderililerin yaşadığı topraklara göçmesi sonucu kurulan bu devlet, son 200 yıl içinde dünyada önemli bir güç haline gelmiştir.
    • Göç, göç veren ülke ve göç alan ülke açısından olumlu ekonomik sonuçlar sağlar; örneğin Türklerin Almanya'ya göçü hem Almanya hem de Türkiye'nin ekonomisine olumlu katkı sağlamıştır.
    33:34Göçün Ekonomik Olumsuz Etkileri
    • Göç, yerli işçiye karşı işverenlerin korkutma sopası olarak kullanılabilir; göç sonucu oluşan "yedek işgücü" işverenlerin pahalı ücretlerle çalışan işçilere tehdit olarak kullanabileceği bir unsur oluşturur.
    • Göçmen işgücü oranı azaldıkça ücretler düşebilir, bu da işverenlerin ücretleri düşürme imkanı sağlar.
    • Göç, ucuz iş gücü ve emek sömürüsüne neden olabilir; örneğin Türkiye'de son 10 yıl içinde çocuk işçiliğinin 3-4 kat artmasının nedeni Suriyeli göçmenlerdir.
    36:52Göçün Kültürel ve Siyasal Etkileri
    • Göçler tarihin her döneminde göç alan ülkelerdeki ırkçı ve sağcı hareketlerin güçlenmesine neden olmuştur.
    • Türkiye'de Suriyelilere karşı antipati ve alttan alta ırkçı söylemin gelişmesi, göçün olumsuz siyasal sonuçlarından biridir.
    • Göç, aile yapısını değiştirebilir ve göçmenlerin "batılılaşmasına" yol açabilir; örneğin İsveç'teki göçmenler arasında ev kadını oranı %7,40 iken, Türkiye'de bu oran %50'dir.
    39:40Batılılaşma ve Aile Üzerindeki Etkileri
    • Batılılaşma, kadınların ekonomik olarak güçlenmesine, evdeki statüsünün yükselmesine ve aile içindeki konumlarının yükselmesine yol açmaktadır.
    • İsveç'teki Kullar arasında beş ve daha çok çocuk olma oranı %10, Kuldaki Kullar arasında ise %20'dir, bu da aileyi küçültme eğilimini göstermektedir.
    • Batılılaşma, kültürel ve dini sonuçlara da yol açmaktadır; araştırmada Kuldaki inanç ibadet oranları İsveç'teki Kullardan daha yüksek bulunmuştur.
    41:00Suriyeli Göçmenler ve Türk Toplumu
    • Türkiye'nin baskın kültürü olduğu için Suriyeli göçmenler daha çok Türk kültüründen etkilenmektedir.
    • Suriyeli göçmenler kıyafetlerinden tutun insan ilişkilerine varıncaya kadar Türk kültüründen etkilenirken, Türkler de özellikle bayanlar yemek, cilt bakımı gibi konularda onlardan etkilenmektedir.
    • Türkiye'deki Suriyelilere yönelik bakış üç kategoriye ayrılabilir: seküler temelli bakış, İslam literatürüne dayalı bakış ve "rızık Allah'tan" söylemini benimseyen bakış.
    44:01Ensar-Muhacir İlişkisi ve Algı Sorunları
    • "Rızık Allah'tan" söylemini benimseyenların çoğu, Suriyelilerin geldiğini ve rızkını aldığını düşünmektedir.
    • Ensar-muhacir ilişkisinde temel problemin kavramların içeriğine yönelik anlam eğitimi eksikliğinden kaynaklandığı belirtilmektedir.
    • Ulus-devletlerin kimlik oluştururken ötekileştirme yapması, Suriyeli göçmenlerin algısında "mülteci" kavramının "muhacir" kavramına tercih edilmesine yol açmaktadır.
    • Suriyelilerle ilgili olumsuz haberlerin birçoğunun şehir efsanesi olduğu ifade edilmektedir.
    47:09Türkiye'nin Güvenlik Riskleri
    • Konuşmacı, haberlerin birçoğunun kasıtlı olarak üretildiğini ve bunun bir risk olduğunu belirtiyor.
    • Türkiye'nin terör meselesinde ciddi bir adım attığı ve özellikle son harekatlarla güneydoğu'daki terörle zor durumlara sokulma ihtimalinin olmadığını düşünüyor.
    • Türkiye'nin Alevi-Sünni meselesinde başarı sağlayamadığı ve şimdi yeni bir risk olarak Arap-Türk kavgası çıkarmak için ciddi çaba sarf edildiğini belirtiyor.
    47:52Fay Hattı Riski
    • Antep, Maraş, Urfa ve Reyhan'da Arap-Türk kavgası örnekleri görüldüğü için bu lokal örneklerin gelecekte Türkiye'nin ciddi bir güvenlik tehdidi haline gelebileceği belirtiliyor.
    • Bu konunun sadece kardeşlik hukuku değil, aynı zamanda güvenlik meselesi olarak algılanması gerektiği ve sosyal medyadaki kasıtlı haberlere karşı farkındalık geliştirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
    48:29Ensar-Muhacir İlişkisi
    • Araştırmalarda pratikte bir Ensar-Muhacir ilişkisinin olduğu kesinlikle söylenemeyeceği belirtiliyor.
    • Peygamber dönemindeki uygulamaların bugüne nasıl uyarlanabileceği tartışılıyor.
    • İslam'ın o dönemdeki uygulamalarının bugünün şartlara uyarlanması gerektiği vurgulanıyor.
    49:37Suriyeliler ve Suç Oranları
    • Suriyelilerin getirildiği suç oranlarının 2014-2017 yılları arasında %1,30 olduğunu ve bunların %50'sinin yaklaşık olarak kendi aralarındaki kavgalar sebebiyle ortaya çıkmış olduğu belirtiliyor.
    • Aidiyet olmadan suç olamayacağı, bir insan kendini bir yere ait hissetmediği sürece orada suç işleyemeyeceği vurgulanıyor.
    • Suriyelilerin daha suç işleyecek aileye bile oluşturamadıkları, ancak suç işleyenlerin ve dilencilerin önemli bir kısmının şehirlerin en merkezi bölgelerinde gezdiği için bu insanlarla sürekli karşılaşıldığı ve bu durumun sığınmacı karşıtlığını artırdığı belirtiliyor.
    52:05Kültürel Karşılaşmalar ve Gerçekçi Bakış Açısı
    • Konuşmacı, tarihselcilik yerine gerçekçi bir bakış açısıyla Asr-ı Saadet dönemine yaklaşmak istediğini belirtiyor.
    • Kültürel karşılaşmaları iyimser bakış açılarıyla analiz etmek, ortaya çıkan sorunları görmezden gelmeyi ve büyümesine yol açmayı sağlayabilir.
    • Suriye kültürü ile Türk kültürü farklıdır, bu farklılıklar her ne kadar iki kültür müslüman olsa da sorunlara yol açabilir.
    53:13Suriye Göçmenlerinin Türkiye'ye Etkileri
    • Suriye göçmenlerinin Türkiye'ye gelmesiyle, Türkiye'nin otuz yıl önce yok ettiği çocuk felci ve kızamık gibi hastalıklar tekrar nüksetmeye başladı.
    • Suriye'nin sağlık, ekonomik ve toplumsal gelişmişlik düzeyi anlamında bu hastalıkları çözememiş olması nedeniyle, göçmenlerin yoğun yaşadığı bölgelerde tekrar bazı hastalıklar görülmeye başladı.
    • Kültürel karşılaşmalar, Ensar ve Muhacir mantığı ile ırkçılığa mahal vermeden, Türkiye'nin yaptığı gibi suhuletle ve iyilikle atlatılmalıdır.
    54:26Peygamber Efendimiz Zamanında Ensar-Muhacir Karşılaşması
    • Peygamber Efendimiz zamanında da Ensar-Muhacir karşılaşması yaşanmış ve sorunlar yaşanmıştır.
    • Peygamber Efendimiz, kardeşlik anlaşması yaparak iki grubu yakınlaştırmaya çalışmıştır.
    • Mekke'de ataerkil bir toplum olduğu halde, Medine'de kadınların ekonomik durumunun daha iyi olması nedeniyle aile içinde daha fazla sesleri çıkmıştır.
    56:09Ensar-Muhacir İlişkilerinde Yaşanan Sorunlar
    • Ensar ve Muhacir, Hendek Savaşı'nda farklı hendekleri kazmış ve birbirlerine karışmamışlardır.
    • O dönemde Ensar-Muhacir karma evlilikleri azdır, çoğunlukla Ensar-Ensar ve Muhacir-Muhacir evlilikleri yapılmıştır.
    • Peygamber Efendimiz öldüğü gün, Ensar ve Muhacir arasında yönetime kimin geçeceği konusunda ciddi bir tartışma yaşanmıştır.
    58:05Günümüzdeki Kültürel Karşılaşmalar
    • Türkiye'de Suriyeliler ve Türkler arasındaki ilişkileri Ensar-Muhacir kardeşliği bağlamında ele almalı ve iyimser olmalıyız.
    • Avrupa'daki ırkçılık hareketlerine girişmemeli, Suriyeliler hem din kardeşlerimiz hem aynı coğrafyadayız.
    • Suriye-Türkiye arasındaki karşılaşmanın problemlerini daha realist bir yaklaşım sergilemeliyiz.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor