• Buradasın

    George Floyd Protestoları ve Küresel Demokrasi Erozyonu Üzerine Akademik Webinar

    youtube.com/watch?v=gEy-6pPvnLw

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Sabancı Üniversitesi ve İstanbul Politika Merkezi tarafından düzenlenen bir akademik webinar'dır. Konuşmacılar arasında Fuat (moderator), Ayşe Kadıoğlu, Şebnem Gümüşçü, Çağlar Keyder ve diğer politoloji uzmanları bulunmaktadır.
    • Webinar, George Floyd protestoları sonrası küresel demokrasi erozyonu, otoriterleşme eğilimleri ve pandemi dönemindeki siyasi değişimleri ele almaktadır. Tartışmalar, 1929 krizi sonrası dünya düzeninden başlayarak, Amerikan hegemonyası, "rekabetsel otoriterlik" kavramı, Türkiye, Macaristan, Polonya gibi ülkelerdeki yeni rejimler ve pandemi dönemindeki demokrasi sorunlarına kadar uzanmaktadır.
    • Konuşmacılar ayrıca Çin'in dünya lideri olma olasılığı, Ortadoğu'daki demokrasi sorunları, pandemi sonrası ekonomik krizler ve dijitalleşme potansiyelleri gibi konuları da tartışmaktadır. Video, gelecek hafta dijitalleşme, özgürlük, demokrasi ve gözetim üzerine bir sohbet yapılacağı bilgisiyle sonlanmaktadır.
    00:06Webinar Tanıtımı ve George Floyd Protestoları
    • Sabancı Üniversitesi tarafından düzenlenen webinar toplantısında, George Floyd olayının ardından gelişen protesto hareketleri incelenecek.
    • George Floyd olayından sonra başlayan protestolar, sadece ırkçılık karşıtı değil, işsizlik, vatandaşlık ve dışlanma gibi süreçleri de içermekte.
    • Protesto hareketi Avrupa'ya da yayılmış, İngiltere, Almanya, Brüksel ve Paris gibi şehirlerde benzer amaçlı gösteriler düzenlenmiştir.
    02:37Corona Pandemisi ve Küreselleşme Tartışması
    • Corona pandemisi küreselleşme-devlet ilişkisini tartışmaya götürmüş, pandemi sonrası küreselleşmenin yavaşlayıp yavaşmayacağı sorgulanmıştır.
    • Pandemi sonrası dünyada iki olasılık var: daha içe kapanık, kutuplaşmalı bir yapıya dönüş veya 1929 krizi sonrası yeni bir sistem kurulması.
    • Neoliberal yapıda demokrasiden kopuş, sadece güvenlik ve ekonomiye bağlı düşünme artık mümkün olmadığı bir noktaya gelinmiştir.
    07:38İki Dünya Savaşı Sonrası Düzen
    • 1929 krizi günümüzün konjonktürüne benziyor, ancak o krizden sonra ülkeler içlerine kapanmış, küreselleşmenin sorunlarından kaçınmışlardır.
    • 1930'lardaki kriz, demokrasiye yol açmak yerine içe kapanma ve demokrasiden uzak rejimlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
    • İkinci Dünya Savaşı sonrası, Amerika'nın liderliğiyle yeni bir dünya düzeni kurulmuş, ancak bu sefer siyasi rejimleri de etkileyen bir yapı oluşturulmuştur.
    11:50Hegemony Kavramı ve Amerikan Hegemonyası
    • Hegemonya sadece hakimiyet veya liderlik değil, aynı zamanda öncü devletin bir proje ortaya çıkarması ve bu projenin diğer ülkeler tarafından kabul edilmesi anlamına gelir.
    • Amerika'nın 1945 sonrası ortaya çıkardığı hegemonya modeli cazipti çünkü ülkelerin gelişmesini ön plana almıştı.
    • Amerika, küresel ekonomiyi geri getirme sürecini yaklaşık otuz yıl sürdü ve dikkatli bir şekilde gerçekleştirdi.
    13:37Dünya'nın Üçlü Yapısı
    • 1945 sonrası dünya üç farklı modeli takip etti: Avrupa sosyal demokrasi modelini, Amerika piyasa odaklı liberal modelini ve Türkiye gibi ülkeler ise kendi içinde kalkınma projesini devam ettirdi.
    • Avrupa'nın sosyal demokrasi modeli, sendikaların varlığı, sol partilerin önemini ve sosyalist blokla yan yana olmaları gibi faktörlerle oluştu.
    • Amerika ise başından beri piyasa odaklı, liberal bir düzeyde işleri halletmeye çalışan bir sistem ortaya çıkardı.
    16:00Günümüzdeki Hegemonya Potansiyeli
    • Şu anda Amerika'da yaşanan protestolar ve gösteriler, Amerika'nın yeni bir hegemonya oluşturabilecek potansiyel gösterip göstermediği sorusuyla ilgili.
    • Amerika'nın siyasi ve kurumsal yapısı çok karmaşık olduğu için hızlı çözümler bulmak zor.
    • Amerika'nın dünyadaki diğer herkese cazip gelecek bir modelle ortaya çıkıp bunu bir hegemonyaya tahvil etmesi ihtimali çok az.
    23:27Demokrasinin Gerilemesi
    • "Zamanın ruhuna dair bir otoriterlik" var ve yürütme gücünün kuvvetlenmesine yönelik bir gidişat gözlemleniyor.
    • Pandemi, dünyada demokrasilerin gerilemesi yönünde var olan eğilime yeni bir boyut getirdi.
    • Otokratik liderler acil durum yasaları ile pandemi durumunu istismara başladılar.
    24:41Yeni Otoriter Rejimlerin Özellikleri
    • Yeni otoriter rejimler (Filipinler, Türkiye, Venezuela, Brezilya, Hindistan, Rusya, Macaristan, Polonya) farklı coğrafyalarda görülse de bazı ortak özellikler gösteriyor.
    • Freedom House 2018 raporunda Türkiye'yi "özgür olmayan ülkeler" arasında ilan etmiş, basın özgürlüğünün 2014'ten, internet özgürlüğünün 2016'dan itibaren olmadığını belirtmiş.
    • Macaristan 2019'da "kısmen özgür ülkeler" arasına katılmış, bu Avrupa Birliği üyesi bir ülke için ilk kez oluyor.
    27:29Melez Rejimlerin Karakteristikleri
    • Bu yeni otoriter rejimlerin en ayırt edici özelliği seçimler ve otoriter pratiklerin bir arada yer aldığı "melez rejimler" olmaları.
    • Seçimler rekabetçi olsa bile adil ve özgür değil, siyasi partilerin eşit bir platformda temsil edilmedikleri bir ortamda gerçekleşiyor.
    • Muhalefet partileri mevcut ve zaman zaman büyükşehirlerde yerel belediye seçimlerini alıyorlar (İstanbul, Ankara, İzmir, Budapeşte, Varşova).
    28:22Rejimlerin İsimlendirilmesi ve Savunması
    • Bu melez rejimler için "rekabetçi otoriter", "seçimli otoriter rejimler", "il-liberal demokrasiler" gibi farklı ifadeler kullanılıyor.
    • Rejimlerin liderleri il-liberal demokrasiyi açıkça savunur hale geldiler, örneğin Macaristan Başbakanı Viktor Orbán 2018'de liberal demokrasiye karşı Hristiyan demokrasiyi savunmuş.
    • İl-liberal demokrasi kavramı, Feriz Zekeriya 1997'de liberalizm eksiği sorununa işaret etmek için kullanılmış, şimdi ise bu rejimlerin savunduğu bir kavram haline gelmiş.
    30:11Yeni Otoriter Rejimlerin Benzerlikleri
    • Bu yeni otoriter rejimler bir siyasi kutuplaşma rektorne başvuruyorlar, muhalif partileri rakip değil düşman olarak tanımlıyorlar.
    • Muhalefet partileri rejimi devirme planları yapmak, darbecilikle, terör yandaşlığı ile suçlanıyor.
    • İktidar siyasi partileri kendi sivil toplum kuruluşlarını kuruyorlar, sivil toplumu eziyor gibi görünmemek için kendilerine yakın olan sivil toplumu destekliyorlar.
    32:09Anayasa ve Yasaların Kullanımı
    • İktidardaki siyasi partiler anayasa ve yasaları otoriter rejimini konsolide etmek için kullanıyorlar.
    • Venezuela'da Chavez 1999'da ilk cumhurbaşkanı olduğunda yemin töreninde "bu anayasayı değiştireceğim" diyerek anayasayı değiştirmeyi savunmuş.
    • Polonya'da yargıçların yaşını düşürüp yargıya hakim olma çabaları var, bu çabalar son derece önemli bir anayasal vatandaşlık hareketine neden olmuş.
    33:27Pandemi ve Yürütme Gücünün Artması
    • Pandemi bahanesi ile yürütme gücünü artıran hükümetler ortaya çıkıyor, Macaristan'da liderliğindeki Fidesz hükümeti bunlardan biri.
    • Viktor Orbán 2020 Mart sonu bir acil durum yasası ile başbakan kendisine parlamentoyu aşma yetkisi getirdi.
    • Macaristan'da geçen yasa pandemi ile ilgili yanlış bilgi yaymaya yönelik suçlar ve bunları hapis cezaları getirdi, Adalet Bakanı 20 Haziran'da bu yasanın kalacağını duyurdu.
    35:04Pandemi ve Otoriterleşme
    • Pandemi yasası kapsamında Corona ile ilgisi olmayan birçok düzenleme yapıldı, belediyelerin karar verme ve maddi kaynakları kullanımına kısıtlamalar getirildi.
    • Yasadışı 20 bin memurun görevine son verildi, yerel konseylerden gelen vergi gelirleri Fides'in yerel birimlerine devredildi ve 40'ın üzerinde gayrimenkul kiliselere devredildi.
    • Pandemiyle birlikte otoriter yapılar güçlendi, ancak demokrasiyi tartışırken pandeminin seçimler ve gösteriler üzerindeki etkisi de önemli bir konu.
    37:13Otoriter Sistemlerin Özellikleri
    • Otoriter liderler yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrımı gibi denge ve denetleme sistemlerini sevmiyorlar.
    • Bu liderler, haklar ve özgürlükler yerine "hizmet verme" anlayışını savunuyorlar ve denge ve denetleme sistemlerinin hizmeti engellediğini düşünüyorlar.
    • Pandemi sürecinde, otoriter yapıya sahip ülkeler (Amerika, İngiltere, İtalya, Brezilya) başarısızken, demokratik sistemlere sahip ülkeler (Yeni Zelanda, Güney Kore, Japonya, Almanya) başarılı olmuş.
    41:20Kentleşme ve Ekonomik Kriz
    • Kentleşme, pandeminin vurduğu ana alan olup, 2030'larda dünya nüfusunun %70'inden fazlası kentli olacak.
    • Kent yoksulluğu ve işsizliği, adil, demokratik ve eşitlikçi bir sistemin kurulma olasılığını etkileyen önemli meydan okumalardan biri.
    • Pandemi sonrası önemli bir ekonomik kriz bekleniyor, işsizlik durumu büyük olasılıkla geri dönüştürülemez hale gelecek.
    46:16Ekonomik ve Siyasi Sonuçlar
    • İşsizlik durumu, işsizlerin kendilerini ayakta tutacak projeleri desteklemesi veya protesto yapması gibi sorunlu sonuçlara yol açabilir.
    • Önümüzdeki 2-3 yıl içinde ilberal rejimlerin daha da güçlenmesi veya yayılması mümkün görünüyor.
    • Bu durum ekonomilerin daha da kapanması, azalan dünya ticareti ve insanların daha otonom ekonomiler kurmaya çalışması gibi sonuçlara yol açabilir.
    47:36Hegemony ve Dünya Düzeni
    • Hegemonya meselesinde ortada bir hegemon devletin olmaması önemli, Trump'ın hareketi Amerika'nın etkisinin sıfırlanmasına neden oluyor ve birçok rejim onun davranışından güç alıyor.
    • Çin'in dünya çapında bir hegemonya yaratma imkanı yok çünkü Çin hala aşırı milliyetçi, kendi sınırlarında sorunları çözmeye çalışıyor ve güçlü sistemi fazla cazip değil.
    • Salgından sonra küreselleşmenin fazla ilerlediği ve bölgesel çözümler aranabileceği düşünülse de, Türkiye hiçbir bölgeye giremeyen bir ülke olduğu için bu durum sorunlu.
    51:11Yeni Hegemonya ve Gelecek
    • Krizin sonrası gelecek krizi aşabilecek şey yeni bir hegemonya olabilir, çünkü hegemonun kuralları koyabilmesi ve kurallara aykırı hareket edenleri cezalandırabilmesi gerekir.
    • Hegemonyasız bir dönem (interregnum) çeşitli hastalıkları ortaya çıkarabilir ve bunlar savaşa kadar gidebilir.
    • Ortadoğu'da 1980'lerde artan küreselleşme ve neoliberalleşme dalgasından pay alan ülkeler, ekonomik kaynakların siyasallaşması ve yolsuzlukla karşılaştı.
    55:42Ortadoğu'da Ekonomik ve Siyasi Sorunlar
    • 2007-2008'deki yiyecek kriziyle tetiklenen isyanlar, yolsuzluk ve eşitsizlikle karşılaştı ve rejimlerin ömrünü kısalttı.
    • İşsizlik, eşitsizlik ve zenginleşen idarecilerle fakirleşen halkın çatışması sonucunda bazı rejimler düştü, ancak yerine yeni rejimler kurulamadı.
    • Tunus, Arap Baharı'nın tek başarılı vakası olabilir, ancak ekonomik kaynakların demokratik dağılımı gerçekleşmediği için demokrasiye alternatifler çıkma ihtimali yükseliyor.
    58:39Demokrasi ve Ekonomik Kaynaklar
    • Ekonomik beklentilerin gerçekleşmemesi demokrasiye zarar verirken, ekonomik beklentilerin gerçekleşmesi de demokrasiye zarar verebilir.
    • Hem otoriter hem de demokratik rejimlerde kaynakların siyasallaştırılması ve tek elde toplanması demokrasiye zarar verebilir.
    59:29Demokratik Kurumların Zayıflaması
    • Birçok ülkede iktidar sahiplerinin veya iktidara gelmek isteyen elitlerin demokratik değerlerinin ve normlarının gelişmiş olmadığını, hatta anti-demokratik söylemlerle kendilerini ortaya koyduklarını görüyoruz.
    • Bu anti-demokratik elit yükselişi Türkiye, Macaristan, Polonya, Amerika Birleşik Devletleri, Filipinler ve Hindistan gibi ülkelerde görülmektedir.
    • Demokratik kurumlar, denge ve denetleme unsurları, yargı-yürütme-yasama arasındaki bağımsız ilişkiler kolay bir şekilde erozyona uğrayabilmekte, anayasal değişikliklerle ve siyasi atamalarla zayıflamaktadır.
    1:02:18Demokrasiye Alternatif
    • Demokrasiye alternatif bir sistem bulunmamaktadır; faşist rejimler veya komünist rejimler demokrasiye alternatif olabilecek bir sistem sunamamaktadır.
    • Halkların dünyanın her yerinde protestolarla demokrasi ve özgürlük istemeleri çok kıymetlidir.
    • Anti-demokratik trendler demokrasiye alternatif sunamamakta, hala seçimlerle iktidarda kalmayı tercih etmektedirler çünkü bu onlar için meşruiyet kaynağıdır.
    1:04:19Seçimlerin Önemi
    • Son dönemde Amerika'da Obama'nın liderliğindeki seçimleri ön plana alma ve seçmen mobilizasyonu çok kıymetlidir.
    • Türkiye'de devlet kurumları ve devletin kurduğu seçim altyapısı çok güçlüdür, bu da demokrasinin yeniden tesisi için önemli bir avantajdır.
    • Seçimlerin sağlığının korunması çok kıymetlidir ve seçmenin seçimlere ve siyasi haklarına sahip çıkması demokrasiye geri dönüşün hızlanmasına katkı sağlar.
    1:05:52Elitler Arası Çekişme
    • Demokrasinin otoriterliğe giden yoldan önce son çıkışı, elitler arası çekişme ve parti içi siyasettir.
    • Otoriterleşen partilerin içerideki çok sesliliğini ve çatışmalarını görmek önemlidir.
    • Kutuplaşmanın ötesine geçmenin en önemli anahtarlarından biri, farklı aktörlerin kutuplaşmayı aşması ve kendi aralarında köprüler kurmasıdır.
    1:06:50Demokratik Kurumların Erozyonu
    • Başarılı siyasi partiler, özellikle Türkiye'deki AKP örneğinde olduğu gibi, arka arkaya seçim kazanabilen ve siyasi kurumları kontrol altına alabilen partilerde demokratik kurumlar kolayca erozyona uğrayabiliyor.
    • Demokratik kurumların erozyonu genellikle önce yatay denge ve denetleme mekanizmalarından başlayarak, sonra medyadan ve seçimlerden geçerek devam ediyor.
    • Partinin lideri otoriterleşmeye giderken, onu durdurabilecek son halka aslında parti içi elitler oluyor; Güney Afrika örneğinde görüldüğü gibi, parti içi dinamikler ve rekabet otoriterleşmeye eğilen liderleri pasifize edebiliyor.
    1:08:26Küresel Krizler ve Demokrasi
    • 2001'de 11 Eylül saldırısı ve 2008'de ekonomik krizi, ekonomi, işsizlik, yoksulluk ve iklim değişikliği gibi alanlarda küreselleşmenin çoklu krizine yol açtı.
    • Bu krizlerde protestolar ve temsili demokrasinin sorunlu olduğu, partilerle toplum arasındaki ilişkilerde eksiklikler olduğu soruları gündeme geldi.
    • 2020'de Corona pandemisi, küreselleşmenin karanlık yüzü olarak bütün belirsizlikleri, riskleri ve endişeleri birdenbire ortaya çıkardı.
    1:10:36Pandemi ve Ekonomik Kriz
    • Corona pandemisi sadece bir sağlık krizi değil, aynı zamanda ekonomik krizi de hızlandırdı; Türkiye'de %23-24'lere varan genç işsizlik oranları ve gıda ihtiyaçlarıyla bir üçgen oluştu.
    • Başarılı ülkeler (Yeni Zelanda, Güney Kore, Japonya, Danimarka, Almanya) kutuplaşma yerine toplumsal işbirliği, hükümetlerin yerel yönetim ve sivil toplumla işbirliği ile kapsayıcı bir yanıt verdi.
    • Başarısız olan ülkeler (Amerika, İngiltere, İtalya, Brezilya) güçlü lider, partiler üstü lider, kutuplaşmacı ve toplumu bölen liderlerle dengelemeyi sevmeyen yanıt verdi.
    1:13:00Türkiye ve Demokrasi
    • Türkiye'de sağlık sektörü kuvvetli olduğu için pandemiye karşı başarı elde edildi, ancak ekonomideki başarıyı elde edip edemeyeceğimiz belirsiz.
    • Turizm sektörü Türkiye için sadece para kazanma alan değil, aynı zamanda işsizliğe karşı önemli bir yanıt alanı.
    • Hegemonik normlar yapısı oluşmazsa kötü bir yere gidebiliriz, ancak yerel yönetimler, belediyeler ve sivil toplum sayesinde ihtiyatlı bir iyimserlik tutulabilir.
    1:16:54Otoriter Liderler ve Öğrenme Süreci
    • Otoriter liderler, Umberto Eco'nun "aile bağları" olarak tanımladığı özelliklerle benzer bir söyleme ve yönetim tarzına sahip oluyorlar.
    • Liderler bu benzerlikleri danışmanları aracılığıyla öğreniyorlar; örneğin Venezuela'daki Leopoldo López'e 2015'te sübliminal mesajlar yayarak halkı ayaklanmaya teşvik etmek suçlaması getirildi, Türkiye'de de benzer ifadeler duyuldu.
    • Levitsky ve Ziblatt'in "Demokrasiyi Nasıl Ölür" kitabında Trump'un Amerika'da parti içindeki elitlerin engel olmadıkları, neredeyse ona yol açtıkları belirtiliyor.
    1:18:47İşbirliği ve Anti-Demokratik Liderler
    • İşbirliği yapmanın rahatlatıcı etkisi, siyasi liderleri vicdanları rahatlatarak işbirliğine yatkın hale getiriyor.
    • Günümüzde anti-demokratik liderler fütursuz bir şekilde konuşmalar yapıyor, örneğin Trump ve Brezilya Cumhurbaşkanı Bolsonaro.
    • Bolsonaro, COVID-19'u "grip gibi bir şey" olarak tanımlamış ve "neredeyse her canlı ölümü tadacaktır" gibi konuşmalar yapmış.
    1:20:38Seçimler ve Pandemi
    • Pandemi döneminde birçok ülke seçimlerini iptal etmiş veya ertelemiş, örneğin Romanya, Bosna, Bolivya, Kuzey Kıbrıs, Kuzey Makedonya, Sırbistan ve Güney Kore.
    • Güney Kore, 15 Nisan'da yüksek katılım ile seçimler yapmış ve pandemi zamanı seçim nasıl yapılacağı konusunda örnek teşkil etmiş.
    • Polonya'da 10 Mayıs'ta yapılacak olan seçimler hayalet seçim olarak gerçekleşmiş, 28 Haziran'da yeniden yapılması bekleniyor.
    1:24:04Merkeziyetçi Sistemler ve İzleme Kapitalizmi
    • Merkeziyetçi sistemlerde, eyaletler, valiler ve belediye başkanlarının yetkilerinin ayrı olması önemli bir avantaj sağlıyor.
    • Pandemi ile birlikte "izleme kapitalizmi" (surveillance capitalism) terimi kullanılıyor ve devletin elinde toplanacak bilgiler artıyor.
    • MIT'nin Technology Review dergisinde, pandemi durumunda kullanılan izleme uygulamalarının (app'lerin) daha demokratik olanları olduğu belirtiliyor.
    1:28:17Popülizm ve Rejimler
    • Rekabetçi otoriterlik kavramı yeterli olmayarak, bu rejimlerin benzerliklerini anlamak için popülizm kavramı kullanılıyor.
    • Popülizm, mevcut liberal demokrasiye karşı çıkarak elitlerle halk arasında bir ayrım yaratarak yeni bir elit kavramı ortaya çıkarmaktadır.
    • Bu rejimlerin hepsinin neoliberalizmden vazgeçtiğini söylemek yanlış olabilir, çünkü pratikte hala piyasa mekanizması içinde hareket etmeyi sürdürmekteyiz.
    1:31:33Popülist Rejimler ve Üçüncü Yol
    • Popülist rejimler, eski elitlere rakip yeni elitler oluşturmak ve liberal demokrasiye alternatif yeni bir demokrasi anlayışı ortaya çıkarmayı amaçlıyor.
    • Üçüncü yol tipi rejimler, radikal olmamalarına rağmen ekonomi-politik anlamında içeriğe sahip ve demokratik rejimler olabilir.
    • Mevcut koşullar altında, piyasa ekonomisine yamalar yapmaya çalışan siyasetin, önümüzdeki bir-iki yıl içinde yaşanacak krizi aşmak için yeterli olmayabilir.
    1:34:07Kriz Çözümleri ve Radikal Değişiklikler
    • Krizden çıkma sürecinde, çok sayıda insanın şehirleri terk etmesi gibi radikal çözümler ortaya çıkabilir.
    • Amerika'da evden çalışma alışkanlığının yaygınlaşması, kentlerin kullanımı açısından önemli değişikliklere yol açabilir.
    • Tony Blair türü üçüncü yol yaklaşımıyla krizin çözüleceği düşünülmüyor, sistemsel değişikliklerin gerekliliği vurgulanıyor.
    1:36:51Türkiye'de Elit Rekabeti
    • AKP içinde Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu gibi isimlerin parti dışına çıkması, partide zaten mevcut olan farklılıkların dışa vurması olarak yorumlanabilir.
    • Türkiye'nin 2007 ve 2011'den sonra daha fazla kutuplaşması, AKP içindeki farklı görüşleri daha erken fark edilememesi sonucu bir talihsizlik olarak görülmektedir.
    • AKP'nin eski elitleri arasında oluşan çatışma, parti içindeki elit rekabetini partiler arası çatışmaya dönüştürmüş durumda.
    1:39:26Siyasi Partiler ve İç Dinamikler
    • Siyasi partileri sadece kurumsal bir yapı olarak değil, içerideki elitlerin dinamikleri ve dışarıya çıkan ekosistemi de dikkate almak gerekir.
    • Fazilet Partisi'nden AK Parti'ne geçiş de, parti içindeki elit ayrışmasını siyasi hayata yansıtan bir süreç olarak değerlendirilebilir.
    • Gelecek hafta dijitalleşme potansiyelleri ve gözetim toplumu konuları üzerinde durulacak.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor