• Buradasın

    Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Edebi ve Sanat Anlayışı Üzerine Sempozyum

    youtube.com/watch?v=TiZKAwhUFt4

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, "Ruh Mimarı Muhammed Fethullah Gülen Hocaefendi" adlı sempozyumun kaydıdır. Sempozyumda Dr. Mehmet Doğan, Ergün Çapan, Mehmet Gümüş Kılıç ve diğer akademisyenler konuşmacı olarak yer almaktadır.
    • Video, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin edebi ve sanat anlayışını merkeze almaktadır. Sunumda Hocaefendi'nin edebi yönü, hitabet, şiir ve mensur yazıları ele alınmakta, onun "edepli insan olma ve oluşturma sanatı" olarak tanımlanan edebi anlayışı incelenmektedir. Ayrıca Hocaefendi'nin "Kalbin Zümrüt Tepeleri" eseri, kalp ve ruh ufkunda bir medeniyet inşa etme süreci ve İslam'ın belirlediği metafiziğe göre bir inşaatın gerekliliği gibi konular tartışılmaktadır.
    • Sempozyumda Hocaefendi'nin Korucuk'tan başlayarak Erzurum, Edirne, İstanbul gibi şehirlerdeki yaşamı, aile etkileri, eğitim süreci ve edebi kişilik yapısını şekillendiren kişiler (Bediüzzaman, Mehmet Akif, Yahya Kemal, Necip Fazıl, Sezai Karakoç) hakkında bilgiler verilmektedir. Ayrıca, Hocaefendi'nin Allah'a bakış açısının temel bakış açısı olduğu, tarihi döngüsel bir çerçevede değerlendirdiği ve "şeceretü'l-zaman" kavramını kullandığı vurgulanmaktadır.
    Sunumun Tanıtımı
    • Edebiyat fakire göre edebe biattır, sözü süzerek ve manayı inci gibi dizerek söyleyebilmektir.
    • Dr. Mehmet Doğan, hem bir edip hem bir şair hem de edep kahramanı olarak tanıtılıyor.
    • Dr. Mehmet Doğan, Elbistan Maraş'ta doğmuş, Erzurum'da yüksek öğrenimini tamamlamış ve çeşitli okullarda öğretmenlik yapmış bir akademiktir.
    02:14Fethullah Gülen'in Edebi Yönü
    • Fethullah Gülen, ezberleri bozan, yanlış zihin, kalp ve kafa alışkanlıklarını kıran, çarpık bakışları düzelten bir kişidir.
    • Edebiyat, alışılmış klişe tarifiyle dille güzel ve etkileyici eserler ortaya koyma sanatı olarak tanımlanırken, Gülen bu anlayışı kökten değiştirerek "edepli insan olma ve oluşturma sanatıdır" anlayışını getirmiştir.
    • Sunumda, bu anlayışı getiren insanın psikolojik, sosyolojik ve tarihi oluşum seyrinin perdesi aralanacaktır.
    04:56Gülen'in İlk Eğitim Dönemi
    • Fethullah Gülen'in ilk adım Korucuk'ta, doğup büyüdüğü aile ortamı, toplum ve çevreden aldığı etkilerdir.
    • Dört yaşında annesinden Kur'an öğrenmeye başlamış ve kısa zamanda Kur'an'ı hatmeder.
    • Baba ve dedelerinden Arapça dersler almış, babasının cami vaazları ve günlük hayatta sergilediği hayat tabloları onu etkilemiştir.
    07:01Edirne Dönemi
    • Edirne dönemi, Fethullah Gülen için çok önemli bir dönemdir; Ak Mescid'de imamlık yapmış ve Üç Şerefeli Cami onun için manevi bir ana rahmidir.
    • Üç Şerefeli Cami'de iki buçuk yıl süren zühüt, taat ve riyazet dönemi, dinden kopmuş toplum içinde hizmet ve çile dönemidir.
    • Caminin mimar şey kurucusu II. Murat Han Hazretleri, bu camiyi İzmir'in fethinden aldığı ganimetlerle kurmuştur.
    09:01Askerlik Dönemi ve Sonrası
    • Askerlik döneminde Ankara Mamak'ta acemilik, İskenderun'da kışla disiplini yaşamıştır.
    • İskenderun'da ibadetini asmatmamak için camide vaaz vermiş ve disiplin cezası almıştır.
    • Askerlik sonrası Erzurum, Edirne ve Kırklareli dönemi başlamış, Erzurum'da halkevi'nde Mevlana konferansı vermiş ve camilerde vaazlar vermiştir.
    11:11Etkileyen Edebi Şahsiyetler
    • Fethullah Gülen'in entelektüel kişilik yapısını etkileyen kişiler arasında Yahya Kemal, Mehmet Akif, Necip Fazıl, Nurettin Topçu ve Sezai Karakoç bulunmaktadır.
    • Temel yapıyı oluşturan ana kaynak Bediüzzaman'dır, ikinci kaynak ise Mehmet Akif'tir.
    • Hocaefendi'nin edebi yönü denince akla hemen hitabet gelir çünkü edebiyatta hitabet çok önemlidir.
    13:27Goethe ve Hocaefendi'nin Edebi Yönü
    • Goethe döneminde her der ve ekibi hem filozof hem kilise kaynaklı bir zattır ve Alman dilinin zenginleşmesinde büyük görev düşmektedir.
    • Hocaefendi'nin edebi yönü çok yönlü kişiliğinin bir yansımasıdır; hitabet, şiir, mensur yazılar ve özellikle duaları başlı başına bir şiirdir.
    • Edebiyat, Hocaefendi'nin hizmet anlayışının ruhunu taşır ve farklı kültür ve dillerde insanlara hizmet, eğitim ve iş dünyası, sosyal alanlarda kurumsallaşma edep anlayışıyla şekillenen bir hizmet modeli oluşturur.
    15:31Hocaefendi'nin Ufku
    • Hocaefendi'nin ufku çok zengindir ve Yahya Kemal Beyatlı'nın "Ufuklar" şiirindeki gibi insanın ufuksuz yaşamadığı, ufkunda mehabet, ova ufkunda huzur ve deniz ufkunda teselli duyulduğu belirtilir.
    • Hocaefendi'nin dostu Allah, cananı sahabe-i kiram hazret'ı ve o'nun izinden giden, o'nun gölgesini, rengini taşıyan Osmanlı kurucularıdır.
    • Hocaefendi evinde sürekli bir Osmanlı haritası bulundurur, daha sonra dünya haritasını koyar ve sonunda uzay içinde bir samanyolu haritası koyar.
    17:50Hocaefendi'nin Bakış Açısı
    • Her insanda dört temel bakış açısı vardır: tabiata bakış, topluma bakış, tarihe bakış ve Tanrı'ya bakış; Hocaefendi'nin temel bakışı Allah'a bakıştır.
    • Hocaefendi tarihte ibret, hikmet ve ruhsat süreklilik görür ve tarihi lineer bir çizgide değerlendirenlere karşı döngüsel bir çerçevede tarihi ele alır.
    • Muhyiddin-i Arabi hazretleri'nin şecere-i kevn kavramına karşı Hocaefendi'nin şeceretü'l-zaman kavramı çok önemlidir; zamanı bir ağaç gibi, kainatı bir ağaç gibi düşünür.
    19:11İnsanlık ve Medeniyet
    • İnsanlık ağacının ruhu, mayası, hayatı Kur'an'dır; Hz. Adem'den günümüze kadar gelen çizgide devam eden vahiydir.
    • İnsanlar bu vahiy ile alakalarını, irtibatlarını kuvvetlendikleri ölçüde dünyaya hükmetmişler, ondan koptukları, ondan uzaklaştıkları ölçüde ondan o hakimiyeti kaybetmişlerdir.
    • İnsan yeryüzünde görevlendirilmiş bir halifedir; Allah adına yeryüzünü imar etmek ve güzelleştirmek için, hanginizin daha güzel iş yapacağınızı denemek için Allah sizi yeryüzüne göndermiştir.
    20:17Dünya ve İnsanlık
    • Kur'an mahiyetli medeniyetlerin çoğu insanlara mutluluk, huzur getiren bir medeniyettir; Yunus Emre bunu kendi şahsında özetler: "Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz."
    • Dünya kendisi için kavga edilecek bir meta olamaz, bir değer ifade etmez; niçin dünya için kavgaya tutuşuyoruz, birbirimizin kanını döküyoruz, canını alıyoruz?
    • İnsan gözyaşı, insan kanı akıtıyor ve insan ekmeğine insan kanını ekmek; vahyi semavi'den kopuk ruhlar, insanlık gözünden ahsen-i takvim gerçeğinden uzaklaşmış ruhlar.
    22:12Anadolu ve Türkiye'nin Krizi
    • Anadolu Türkiye 1923 kuruluşundan itibaren on'ar yıllık devreler değişik krizler yaşadı; 1930'da, 1940'da, 1950'de, 1960'da, 1970'te, 1980 ihtilaline ve 1990'da bir başka kriz yaşadı.
    • 1980'de girdiğimiz Anadolu'da girdiğimiz krizin güya kırıcısı görünen kuvvetler güçler bir radyo konuşmasında, Sakarya Savaşı'nda, Dumlupınar Savaşı'nda, İstiklal Kurtuluş Savaşı'nda verdiğimiz zayiatın iki katı zayiat verdik iki senede dediler.
    • Bu Türkiye bir kurtuluş savaşı içine girdi demektir; sol ve sağ kamplaşmalar ve diğer kamplaşmalar içerisinde zuhur eden bir Gülen ruh, bunlara acıyarak Gülen bir ruh, Kur'an'dan, nurlardan ve nebevi ruhtan aldığı güçle ortaya çıkıyor.
    25:51Hocaefendi'nin Edebi Anlayışı
    • Hocaefendi'nin bugün nevşah sına minhasır bir insan olduğunu, oto-didakti bir insan olduğunu, kendi kendini yetiştirdiğini ve Türkiye'de son iki yüzyılda yetişmiş tek insan benzeri yok.
    • Hocaefendi'nin görünmemesine sebep diğer entelektüel insanların körlüğüdür; bir insana çok dikkat ettiğiniz zaman başka insanı göremiyorsunuz.
    • Edebiyat güzel eser ortaya koymak gerekiyorsa bunu imanla korursunuz; imansız konmuş edebi bir eser kıymet ifade etmez çünkü ruh taşımaz; ruhu olmayanın ruh vermesi mümkün değildir.
    27:43Hocaefendi'nin Edebi Yönü
    • Hocaefendi'nin edebiyat dünyasına getirdiği yaklaşım, edebiyatın yeniden ele alınması gerektiğini vurguluyor.
    • Modern kafayla algıladığımız edebiyat, aslında gerçek edebiyat değil.
    • Hocaefendi'nin edebi yönü hakkında önemli bir seyir yaptıran değerli doktor Mehmet Doğan hocaya teşekkür ediliyor.
    29:13Sezai Karakoç Etkisi
    • Sezai Karakoç, Risale-i Nurları çok iyi bilen bir insan olarak İslam'da inançta dirilişin tek kadrosunun Risale-i Nur kadrosu olduğunu belirtiyor.
    • Hocaefendi İzmir'de Diriliş Derneği'ni kurmuş, ancak daha sonra bu derneklerin deva olmayacağını anladığı için kapatmış.
    • Hocaefendi, Sezai Karakoç'un "Kalbin Zümrüt Tepeleri" eserini yazmış ve bu eserin yol haritası olduğunu belirtiyor.
    34:14Hocaefendi'nin Sanat Anlayışı
    • Hocaefendi'nin düşünce haftasında Kur'an-Sünnet malzemesiyle çağını iyi okumuş yeni bir insan inşa modeli vardır.
    • Hocaefendi'ye göre, bir medeniyet kurulabilmesi ve İslam adına bir sanat eseri konulabilmesi için kalp ve ruh ufkunda bir hayat yaşamak gerekir.
    • Hocaefendi'nin sanat ufku, medeniyet anlayışının Müslümanların gerçekleştireceği ikinci bir rönesans'ın dekoru gibidir.
    38:21Medeniyetin Kuruluşu
    • Hocaefendi'nin eserlerinde bu medeniyetin kurulacağını ve ikinci rönesans'ın gerçekleşeceğini söylüyor.
    • Kalbin Zümrüt Tepeleri'nde yeni bir vicdan toplumu inşa edilmeden yeni bir medeniyet, yeni bir sanat, rönesans gerçekleştirmek zor.
    • Hocaefendi, Türkiye'deyken ileride insanların ciddi tasavvufa ve kalp hayatına yöneleceğini, onların Kur'an-Sünnet merkezli bir mecrada akmaları için "Kalbin Zümrüt Tepeleri"ni yazdığını belirtmiştir.
    41:05Hocaefendi'nin Etkisi ve Gelecek Sempozyum
    • Hocaefendi'nin makalesi 1994'te yazıldı ve Amerika'da önemli bir akademisyen tarafından sanat ve riyaz düşünden bahsetmediği için merak uyandırdı.
    • Hocaefendi'nin ortaya koyduğu anahtar yaklaşımlar analitik bir yaklaşımla hecelemeye ve analiz etmeye devam edilmeli.
    • Ekim ayında Hocaefendi ile ilgili, İngilizce'nin konuşma dili olduğu bir sempozyum yapılacak.
    42:47Hocaefendi'nin Eserlerini Türkçe Okumak
    • Yurtdışında doğup büyüyen gençlerin Türkçe öğrenmek zorunda olup olmadığı sorusu soruldu.
    • Hocaefendi'nin dili ve Risale-i Nur'un yazıldığı dil arasında benzerlikler var, ancak kendi dilimizi ve kültürümüzü bilmezsek yabancı dillerde ifade etmek zorlaşır.
    • Bir gencin kendi dilini ve yaşadığı ülkenin dilini çok iyi bilmesi gerekir, ancak kendi dilini unuttuğunda karşı tarafa tam olarak aktarması zorlaşır.
    44:31Dil ve Kültürün Önemi
    • Dil sadece dil değil, kültürün en önemli unsurudur; dil dilini kaybettiğimizde kültürümüzü, hatta dinimizi bile kaybedebiliriz.
    • Sadeleşme olabilir, ancak aslı gibi olmaz; eskimez kelimelerin anlamlarını bilmek önemlidir.
    • Ailede iyi bir temel almak gerekir, ancak bu yetmez; ilkokul, ortaokul, lise ve üniversitelerde bir iki dilli eğitim açılması şarttır.
    47:41Sanatçının Ruh ve Metafizik Derinliği
    • Sanatçının ruh ve metafizik derinliğe sahip bir kahraman gibi konumlandırılması vurgulandı.
    • Hocaefendi, ilim ve irfan atmosferinde uzun yollar yollamayı, suretli sahabe anlayışını ve kalp-ruh mimarisini anlatmıştır.
    • Hocaefendi, medeniyet kuran ile ulema profilini nazara verip onlar gibi yaşamaya özendirirdi.
    50:02Rol Model İnsanların Yetiştirilmesi
    • Hocaefendi'nin eserlerinde herkesin her yerde uygulayabileceği bir reçete sunulmuştur.
    • Önemli olan, bu yola girmiş rol model insanların yetiştirilmesidir.
    • Hizmet hareketi içerisinde dini yaşantısıyla, Allah'la irtibatıyla, helal-haram hassasiyetiyle rehber insanlar olduğu zaman pek çok insanı getirecektir.
    52:19İnsanın Sanatlı Varlığı
    • İnsanı merkez alan bir alandan söz ediliyor; sanat ve edebiyat insanı çok sanatlı bir varlık olarak yaratmıştır.
    • Allah'ın en büyük sanat abidesi insan, Efendimiz mükemmel insan, insan-ı kamil olarak nitelendirilmiştir.
    • Aktüel insanlar bizi yanıltıyor, edebiyat eserleri endem aynası gibidir; aynanız dalgalıysa, tümsekse veya çukursa, oradaki görüntüler nakıs görünür.
    53:49İnsanın Potansiyeli ve Vicdan Mekanizması
    • Allah insanlara kuvve-i şeheviye, kuvveyi kabe'ye, kuvayı akliye, kalp, gönül, latife-i rabbaniye ve vicdan denilen bir mekanizma vermiştir.
    • Vicdan mekanizmasının dört ana unsuru fiz irade, latife-i rabbaniye ve zekadır.
    • Bu unsurlar altın oranda gerçekleştirilmezse, geliştirilmezse, eğitimle ve öğretimle geliştirilmezse, insanın potansiyeli ortaya konamaz.
    54:44Edebiyatın Etkisi ve Shakespeare Örneği
    • Goethe'nin "Werther" romanı gençlerin intihar etmesine neden olmuştur çünkü gençler roman kahramanıyla kendilerini özdeşleştirmişlerdir.
    • İngiltere Krallığı'nın kraliçe geleneğinin devamını İngilizler Shakespeare'e borçludurlar çünkü Shakespeare eserleriyle kraliyet ailesine ve İngiliz milletine sürekli bir ayna tutmaktadır.
    • İngilizler kesinlikle Shakespeare'den vazgeçemezler çünkü Shakespeare giderse yeniden fethetmeleri mümkün değildir.
    56:01Osmanlı'nın Kaybı ve Kamil İnsan
    • Osmanlı, dışarıdan gelen aktüel görüntülerin, kırıntıların, burkuntuların ve bozuklukların hücumuna uğrayarak kendi asli varlığını ve mahiyetini kaybetmiştir.
    • Hoca Efendi'nin en ızdırap duyduğu şey bugünkü edebiyat döküntüleridir.
    • Nefsin nemrut tepelerinde kaldığınız müddetçe kalbin zümrüt tepelerine gelemezsiniz ve bu insanları altın nesil dediğimiz o insanları yetiştirmeden insanlığın kurtuluşu mümkün değildir.
    57:58Hocaefendi'nin Türkçeye Bakışı
    • Hocaefendi subjektif bir değerlendirmesi vardır ve eskiden beri Türkçeye hayran olduğunu, Arapça ile Türkçe arasında her iki de yazma kabiliyeti verilseydi Türkçe'yi tercih edeceğini belirtmiştir.
    • Hocaefendi, Sultan Şua Baki'nin şairi ifadesini, Şeh Galib'in manadaki derinliğini ve Mehmet Akif'in samimiyetini bir arada görmek isterdi.
    • Hocaefendi, Amerika'da çocuklar İngilizce konuşurken "Türkçe bıraksak" denildiğinde "Eskisinden iki kat daha fazla değer vermeniz lazım" demiştir.
    59:12Hocaefendi'nin Tasavvuf Anlayışı
    • Hocaefendi kalp ve ruh hayatında tam bir tecrit yapmıştır ve kalbin zümrüt tepeleri tasavvufta bir tecrittir.
    • Hocaefendi, Bediüzzaman Hazretlerinin peygamberlik, hakikat ve sahabe mesleğini inkişafı olarak aciz, fakr, şefkat, şükür, tefekkür gibi temel disiplinlerden bahsediyor.
    • Tarikatlar ikinci asırdan sonra vücut bulmaya başlamıştır, daha önce kalpleri hayat isimsiz müsemma olarak yaşanıyordu.
    1:00:35Kalbin Zümrüt Tepelerine Ulaşma
    • Hocaefendi'nin "Zanneden Prizma" adlı eserinde kalbin zümrüt tepelerine ulaşma ile ilgili üç-dört temel esas vardır.
    • Birincisi evvela insanın dikkatli bir Müslümanlık yaşaması, helal-haram hassasiyetine dikkat etmesi, ibadetlerini duyarak, hissederek yapması ve yerine getirmesidir.
    • Bu asgari şartlar olmadan kalpleri ufkunda bir açılımın olmayacağını, duyup hissetmenin söz konusu olmadığını vurgu yapıyor.
    1:01:55Sempozyumun Kapanışı
    • Sempozyumun ikinci gününde dört oturum gerçekleştirilmiş ve değerli ilim adamları Hocaefendi'nin kültür ve sanat yönünü ele almışlardır.
    • Katılımcılara ve sabırla dinleyenlere teşekkür edilmiştir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor