Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, evrenin oluşumundan başlayarak Dünya'nın evrimi ve geleceğine kadar uzanan kapsamlı bir bilimsel belgesel formatındadır. Anlatıcı, görsel desteklerle evrenin ve galaksilerin oluşum sürecini kronolojik olarak aktarmaktadır.
- Video, Big Bang teorisi ve karanlık çağlardan başlayarak, galaksilerin oluşumu, Samanyolu Galaksisi'nin özellikleri, Dünya'nın 5 milyar yıl önceki oluşumu, yaşamın ortaya çıkışı ve gelecekteki evreleri hakkında detaylı bilgiler sunmaktadır. Ayrıca evrenin genişlemesi, karanlık enerji ve evrenin farklı son senaryoları (büyük yırtılma, büyük sıçrama, büyük donma ve büyük çöküş) gibi kozmolojik teoriler de ele alınmaktadır.
- Video, termodinamik yasaları, genel görelilik kuramı, kozmik arka plan radyasyonu ve omega parametresi gibi kozmolojik kavramları açıklamakta, ayrıca Albert Einstein, Edwin Hubble, George La Matri ve Fred Hall gibi önemli bilim insanlarının çalışmaları hakkında bilgiler içermektedir. Evrenin geometrisi (yassı, açık veya kapalı) ve bunun evrenin nihai kaderi üzerindeki etkisi de videoda ele alınan konular arasındadır.
- 00:39Dünya'nın Özel Özellikleri
- Dünya, bildiğimiz kadarıyla evrendeki ve derin uzaydaki yaşama tek elverişli gezegen.
- Evrende başka dev dünyalar ve buralarda yaşam olup olmadığı henüz kanıtlanmamış.
- Dünyamızı özel kılan şeyleri anlamak için dünyamızın ilk oluşumuna gitmek gerekiyor.
- 02:32Güneş Sisteminin Oluşumu
- Güneş sistemi Emmanuel Swedenborg'un 1734 yılında öne sürdüğü ve Immanuel Kant'ın 1755 yılında genişlettiği bulutsu varsayımına göre oluşmuştur.
- Güneş sistemi 4,59 milyar yıl önce dev bir moleküler bulutun çökmesi sonucu oluşmuştur.
- Çok eski göktaşlarının incelenmesi sonucunda büyük patlayan yıldızların merkezinde oluşabilecek kimyasal elementlere rastlanması, güneşin bir yıldız kümesi içinde ve birkaç süpernova patlamasının yakınında oluştuğuna işaret etmektedir.
- 03:43Gezegen Oluşumu Süreci
- Bulutsunun içindeki maddeler yoğunlaştıkça, içindeki atomlar artan frekanslarla çarpışmaya başladı ve merkezde sıcak ve yoğun bir önyıldız oluştu.
- Kaynaşma süreciyle gezegenler, önyıldız çevresinde dönen toz taneleri olarak başlayıp, yavaş yavaş topaklar ve gezegenciklere dönüşerek her yıl yaklaşık 15 santimetre büyüdüler.
- Güneş sistemi, su ve metan gibi uçucu moleküllerin yoğunlaşmasına izin vermeyecek kadar sıcaktı, dolayısıyla oluşan gezegencikler genel olarak silikatlar ve metaller gibi yüksek erime noktasına sahip kimyasal bileşiklerden oluşmuştu.
- 06:31Güneş Sistemindeki Gezegenler
- Kayasal gök cisimleri sonunda yer benzeri gezegenler (Merkür, Venüs, Dünya ve Mars) oluşturdu.
- Jüpiter'in kütleçekimsel etkisi, gezegen öncesi gök cisimlerinin bir araya gelmesini engelledi ve asteroid kuşağı oluştu.
- Donma hattının gerisinde, daha uçucu olan buzlu bileşiklerin katı kalabileceği yerde Jüpiter ve Satürn gaz devi, Uranüs ve Neptün ise buz devi haline geldi.
- 07:27Güneş'in Geleceği
- Genç güneş enerji üretmeye başladıktan sonra, güneş rüzgarı gezegen öncesi diskte bulunan gaz ve tozu yıldızlararası uzaya doğru gönderdi ve böylece gezegenlerin oluşumunu durdurdu.
- Güneş hidrojen yakıtını yaktıkça, geride kalan yakıtı yakalayabilmek için giderek ısınacak ve her yıl %0,1 oranında parlaklığı artacak.
- Tahminlere göre yaklaşık 6,40 milyar yıl sonra güneşin çekirdeği o kadar sıcak olacak ki, üst katmanlarda da hidrojen kaynaşması oluşacak, güneş çapının 256 katı kadar genişleyecek ve bir kırmızı dev olacak.
- 10:09Dünya'nın İlk Oluşumu
- Beş milyar yıl geride, Dünya henüz oluşmamış, sadece toz, duman ve kaya parçaları var.
- Meteor yağmuru ve toz bulutu içinde taş, kaya ve tozlar birleşmeye başlıyor.
- Yeni oluşmaya başlayan gezegenin her tarafında devasa volkanlar patlıyor, ortam karbondioksit ve hidrojen dolu.
- 14:50Dünya'nın Şekillenmesi
- Gezegen o kadar hızlı dönüyor ki bir gün sadece 6 saat, tüm gezegen devasa patlamalarla bir alev topuna benziyor.
- Bir dev gezegen Dünya'ya çarpar ve bu çarpışma gezegenin şeklini değiştiriyor, çarpmadan kalan tozlar ve kaya parçaları yerçekimi etkisiyle tekrar birleşiyor.
- Gezegenimizin uydusu Ay bu oluşum sürecinde ortaya çıkıyor.
- 16:59Yaşamın Başlangıcı
- Gezegen soğumaya başlıyor, hızı yavaşlayıp bir gün 8 saat oluyor.
- Milyonlarca yıl sonra meteor yağmuru başlıyor ve bu meteorların bazılarında su damlacıkları var.
- On milyon yıl süren bombardımandan sonra Jüpiter'in çekim etkisiyle bombardıman duruyor, ama gezegenin yüzeyi tamamen su kaplıyor ve devasa bir okyanus oluşuyor.
- 19:09Dünya'nın Oluşumu
- Dünya'nın dönüş hızı yavaşlıyor ve şu an bir gün sadece on saat sürer.
- Gezegenin yüzeyi suyla kaplı ve çekirdeğine nüfuz etmiş volkanlar patlayarak gökyüzüne karbondioksit salınımına başlıyor.
- Volkanlar plakaları hareket ettirerek kıtaların oluşmasına neden oluyor ve gezegen gerçekten yaşıyor gibi görünüyor.
- 20:07Asit Yağmuru ve Yaşam Hazırlığı
- Gökyüzü karbondioksitle kaplı ve asit yağmuru başlıyor, bu durumda yaşam imkansız.
- Kayalar yüzeydeki karbondioksiti kendi içlerine emiyor ve okyanusa yağan karbondioksit ilerideki yaşam formları için hazırlık yapıyor.
- Gezegen milyonlarca yıl sadece yaşam için hazırlanmış, kısaca insanlık için.
- 21:10Buz Devri ve Yaşam İçin İlk Adım
- Gökyüzündeki yoğun karbondioksitten dolayı güneş ışınları tam olarak ulaşamıyor ve gezegende soğuk hakim.
- Tonlarca buz gezegeni sarıyor ve yüzeyinin buzla kaplı olmasına rağmen çekirdeği binlerce derece sıcaklıkta.
- İçerde sıkışan gazla volkanlar tekrar patlıyor, karbonhidrat salınımıyla havanın ısınması ve buzulların erimesiyle devasa okyanuslar tekrar oluşuyor.
- 22:32Dünya'nın Geçmişi ve Geleceği
- Yaşadığımız gezegen bir çırpıda oluşmuş değil, kendini yaşama hazırlayabilme için milyarlarca yıl harcadı.
- İnsanlık dünyayı yok etmek için var gücünü kullanıyor ve doğal dengesini yok etmeye çalışıyor.
- En yaşlı kurşun minerali ile okyanuslarda oluşan kurşunun izotop yapısı arasındaki fark, dünya'nın 4,5 milyar yıllık yaşını gösteriyor.
- 23:34Dünya'nın Fiziksel Özellikleri
- Dünya'nın üzerindeki topografik oluşumlar ve eksantrik hareketi nedeniyle düzgün bir geometrisi yoktur, geoips (eski Yunanca'da "dünya şekli") olarak adlandırılır.
- Dünya'nın ekvatorunun çapı kutupları birleştiren çaptan 43 km daha uzundur.
- Dünya'nın dış kabuğu, atmosfer ve hidrosfer katmanları doğrudan gözlemle incelenebilir, iç bölümleri ise depremlerin incelenmesinden ve deneylerden elde edilen bilgilere dayanır.
- 25:13Dünya'nın İç Yapısı ve Depremler
- Yanardağların varlığı ve yüzeydeki ısı akışı ölçümlerine dayanarak dünyanın iç bölümlerinin çok sıcak olduğu bilinmektedir.
- Yer kabuğunun derinliklerine doğru indikçe, kayaçların sıcaklığı her kilometrede 30 santigrat derece kadar yükselir.
- Depremlerin nedeni, yerkabuğundaki bir kırıkla birbirinden ayrılan iki büyük kütlenin harekete geçerek üst üste binmesi veya uzaklaşması sonucu yer kabuğunun şiddetle sarsılmasıdır.
- 27:03Galaksiler ve Yıldızlar
- Galaksi, gökada kütle çekimi kuvveti ile birbirine bağlı, yıldızlar, yıldızlararası gaz, toz ve plazma ile karanlık maddeden oluşan sistemdir.
- Tipik galaksiler 10 milyon ile 1 trilyon arasında yıldız içerir ve yıldızların hepsi galaksinin kütle merkezine eksen alan yörüngelerde döner.
- Galaksiler çeşitli yıldız sistemlerini, yıldız kümelerini ve nebulaları içerebilir, güneş de Samanyolu galaksisindeki yıldızlardan biridir.
- 27:54Galaksiler Arası Etkileşimler
- Galaksi kümesindeki galaksiler arasındaki etkileşimler evrimlerinde önemli rol oynar.
- Etkileşime giren galaksilerde yıldızlar birbirleriyle çarpışmadan geçerler, ancak gaz ve tozları etkileşime girmekte ve yıldız doğumlarını tetiklemektedir.
- Galaksilerin çarpışması, çubuk, halka veya kuyruk benzeri deformasyonlara yol açar ve momentum yeterince düşük olduğunda etkileşim birleşme ile sonuçlanır.
- 30:14Star Wars Galaksileri
- Galaksilerdeki yıldızlar dev moleküler bulutlarda oluşan soğuk gaz rezervlerinden üretilir.
- Star wars galaksileri, yıldız doğumları oranının istisnai derecede yüksek olduğu galaksilerdir ve bu etkinlikler genellikle 10 milyon yıl kadar sürer.
- Star wars galaksileri genellikle galaksilerin birleşmesiyle ya da etkileşime geçmesiyle açıklanır ve M82 galaksisi bu tür bir etkileşimle oluşmasına tipik bir örnektir.
- 32:33Evrenin Erken Dönemi ve Galaksi Oluşumu
- Evrenin erken modelleri Big Bang kuramına dayanmaktadır ve Big Bang olayının başlangıcından 300 bin yıl sonra hidrojen ve helyum atomları recompinasyon olayıyla oluşmaya başlamıştır.
- Bu dönemde hemen hemen tüm hidrojen nötrdu, yıldızlar henüz oluşmamıştı ve bu döneme "karanlık çağlar" adı verilir.
- Yoğunluk kararsızlıklarının olduğu ilk maddede büyük yapılar belirmeye başlamış, baryonik madde kütleleri karanlık maddenin soğuk hallerinde yoğunlaşmaya başlamış ve bu ilk yapılar sonradan galaksiler haline gelecektir.
- 33:37En Uzak Galaksi Keşfi
- Galaksilerin erken durumuna ilişkin kanıt 2006'da AY-OK-1 adlı galaksinin keşfedilmesiyle elde edilmiştir.
- AY-OK-1, 6,96 gibi olağanüstü yüksek bir kırmızıya kayma içeriyordu ve bu da büyük patlama başlangıcından 750 milyon yıl sonra meydana geldiğini gösteriyor.
- Bu galaksi şimdiye dek gözlemlenenler içinde en uzak ve en eski galaksi olarak kabul edilmektedir.
- 34:52Galaksi Oluşum Teorileri
- Galaksi oluşumuna ilişkin teoriler iki kategoride ele alınabilir: "yukarıdan aşağı" ve "aşağıdan yukarı" teorileri.
- Yukarıdan aşağı teorilerine göre ön galaksiler yaklaşık 100 milyon yıl süren büyük ölçekli ve eşzamanlı bir çökmeyle oluşmuştur.
- Aşağıdan yukarı teorilerine göre önce küresel yıldız kümesi gibi küçük yapılar oluşmuş, bu küçük yapılarda birleşerek galaksileri meydana getirmişlerdir.
- 35:47Yıldızların Oluşumu ve Evrimi
- Ön galaksiler oluşmaya ve büzülmeye başladıktan sonra ilk yıldızlar ortaya çıkmıştır; bu yıldızlar tümüyle hidrojen ve helyumdan meydana gelmiş büyük yıldızlar.
- Bu iri yıldızlar yakıt rezervlerini hızla tüketip süpernovalar haline gelerek yıldızlararası ortama ağır elementler saldılar.
- Bu ilk kuşak yıldızlar, çevredeki nötr hidrojeni iyonize ederek uzayda ışığın yolculuk etmesine olanak veren oluşumlar ürettiler.
- 36:25Galaksilerin Gelişimi
- Bir galaksinin oluşmasını sağlayıcı anahtar yapılar, Big Bang'in başlangıcına kıyasla bir milyar yıl içinde ortaya çıkmıştır: küresel yıldız kümeleri, dev kara delikler ve ikinci kuşak yıldızlardan oluşan galaktik karın.
- Dev kara delikler galaksilerin büyümelerinin düzenlenmesinde anahtar bir rol oynamışlardır.
- Bir galaksi yaşamı boyunca kendine yüksek hız bulutları ve cüce galaksilerden çektiği maddeleri katar, bu maddeler çoğunlukla hidrojen ve helyumdur.
- 37:34Galaksi Çarpışmaları ve Evrimi
- Çarpışmalarının ve kütleçekimsel etkileşimlerinin galaksilerin evrimi üzerinde hatırı sayılır bir etkisi vardır.
- Erken dönemde galaksi birleşmeleri daha yaygındı ve galaksilerin çoğu biçimleri bakımından tuhaf galaksiler sınıfındaydılar.
- Yıldızlar arasındaki uzaklık yeterince büyük olduğundan, çarpışan galaksilerdeki yıldızlar bu çarpışmadan etkilenmezler, ancak spiral kolları oluşturan gaz ve tozun kütle çekim etkisiyle sıyrılması gelgit kuyruğu denilen bir yıldız zincirinin meydana gelmesine neden olur.
- 38:29Samanyolu ve Andromeda Galaksilerinin Çarpışması
- Samanyolu galaksisi ile komşusu Andromeda galaksisi birbirine 130 km/saat hızla yaklaşmaktadır ve yaklaşık 5-6 milyar yıl sonra çarpışacaklardır.
- Samanyolu galaksisi daha önce hiç bu kadar büyük bir galaksiyle çarpışmamış olsa da, daha önce cüce galaksilerle çarpışmış olduğuna ilişkin kanıtlar artmaktadır.
- Büyük ölçekli çarpışmalar nadirdir ve zaman geçtikçe iki denk galaksinin birleşmesi daha nadir hale gelmektedir.
- 39:23Yıldızların Yaşam Döngüsü
- İlkel yıldızın çökmesi ile meydana gelen yıldızlar, evrimleri boyunca kütlelerinin büyük bir kısmını yıldızlararası ortama atarak beyaz cüce, nötron yıldızı veya bir kara delik olarak evrimlerine son verirler.
- Günümüzde yıldız doğumlarının çoğu, serin gazın pek tükenmemiş olduğu küçük galaksilerde meydana gelmektedir.
- Eliptik galaksiler artık yıldızlararası gazdan yoksun olduklarından yeni yıldızlar üretemezler ve mevcut hidrojen rezervleri yıldızlarca tüketilip ağır elementlere dönüştürüldüğünde yeni yıldız doğumları meydana gelemez.
- 40:28Galaksilerin Geleceği
- İçinde bulunduğumuz yıldız oluşum çağının 100 milyar yıl süreceği tahmin edilmektedir.
- Sonraki yıldız çağının 100 trilyon yıl süreceği düşünülmektedir ve bu yıldız çağının sonunda galaksiler kahverengi cüceler, beyaz cüceler, soğumuş kara cüceler, nötron yıldızları ve kara deliklerden ibaret olacaklardır.
- Sonra kütleçekimsel gevşemenin sonucu olarak tüm yıldızlar kara deliklere düşecekler ya da çarpışmalar sonucunda galaksiler arası uzaya fırlatılacaklardır.
- 41:18Galaksilerin Dağılımı
- Evrendeki galaksiler tek biçimli bir şekilde dağılmadıkları gibi tümüyle düzensiz bir şekilde de dağılmıştır.
- Gökyüzüne ilişkin derin alan araştırmaları, galaksilerin genellikle birbirlerine bağlı bir şekilde topluluklar oluşturduğunu ortaya koymuştur.
- Şimdiye dek araştırılan galaksilerden yalıtılmış halde oldukları gözlemlenenlerin oranı yalnızca %5'tir.
- 42:23Galaksi Toplulukları
- Evren sürekli bir genişleme halindedir ve bireysel galaksiler arasındaki ortalama uzaklığın artmasına neden olmaktadır.
- Galaksi toplulukları karşılıklı kütleçekimsel etkileri sayesinde lokal anlamda bu genişlemeyi aşabilmektedirler.
- Bu topluluklar, evrenin erken döneminde karanlık maddenin sürüklemesi sayesinde kümelenmiş topluluklardır.
- 43:27Galaksi Hierarşisi
- Evrendeki galaksilerin çoğu kütleçekimsel olarak birbirlerine bağlıdır ve küçükten büyüğe doğru kümelenmeli bir yapı hiyerarşisi bulunur.
- En küçüğü galaksi gruplarıdır ve galaksi sayısı 100'ün altında olduğu zaman bu topluluklara gruplar
- 46:16Yerel Galaksi Grubu ve Galaksi Gözlemleri
- Yerel galaksi grubu yarıçapı yaklaşık bir megaparsek olan bir gruptur ve içinde Samanyolu ve Andromeda en parlak iki galaksi bulunur.
- Yerel grubun kendisi de Başak Süper Kümesi içindeki bir bulutumsu yapının bir parçasıdır.
- Galaksilerin gözlemlerinde optik astronomi, iyonize H2 bölgeleri ve tozlu kolların incelenmesinde kullanılır, ancak yıldızlararası ortamda mevcut toz optik ışıkla soluk görülmektedir.
- 47:30Modern Galaksi Gözlemlerinde Kullanılan Yöntemler
- Günümüzde optik astronomiden yetersiz kaldığı alanlarda kızılötesi, radyo frekansları, morötesi ve X-ışını teleskopları gibi çeşitli dalga boyları kullanılmaktadır.
- Kızılötesi ışınlar dev moleküler bulut bölgelerinin içinin ve galaksi çekirdeklerinin içinin ayrıntılı olarak gözlemlenmesinde kullanılır.
- Radyo teleskoplar nötr hidrojeni ve erken dönemdeki galaksileri oluşturmak üzere sonradan çöken iyonize olmamış maddeyi gözlemleyebilmektedir.
- 49:47Evren ve Büyük Patlama Teorisi
- Evren, uzay ve uzayda bulunan tüm madde ve enerji biçimlerini içeren bütündür.
- Evrenin oluşumuna dair günümüzde en çok benimsenen teori Büyük Patlama teorisidir; bu teoriye göre evren sıfır hacimli ve çok yüksek enerji potansiyeline sahip bir noktanın patlamasıyla oluşmuştur.
- Büyük Patlama sonucunda uzun bir dönem boyunca birbirlerinden bağımsız hareket eden gazlar kütle çekimi kanunu sayesinde galaksileri oluşturmuştur.
- 52:20Evrenin Yapısı ve Yaşı
- Keşfedebildiğimiz evrende dörtyüz milyardan fazla galaksi ve üçyüzseksen yılının yıldız olduğu tahmin edilmektedir.
- Samanyolu Galaksisi, oluşumu süresince diğer galaksileri "yutmuştur" ve dört milyar yıl içinde Andromeda Galaksisi ile çarpışarak onu da kendi içine alacaktır.
- Şu anki teori ve gözlemler evrenin yaşının onüçvirgülelli ila ondört milyar arası olduğunu göstermektedir.
- 54:37Uzay Ölçü Birimleri
- 19. yüzyılın ortalarına doğru Frederick William Lassell, Kuğu 61 yıldızı ile Güneş arasındaki uzaklığı ölçerek şaşırtıcı bir sonuç bulmuştur.
- Astronomlar, uzayda yapılacak ölçümlerde geleneksel ölçü birimlerinin anlamsız olduğunu fark ederek, ışığın bir yılda alacağı mesafe birimi olan "ışık yılı" birimini kullanmaya başlamışlardır.
- Güneş'e en yakın yıldız olan Proxima Centauri, Erboğa takımyıldızında bulunmakta ve Güneş'e dörtvirgülotuz ışık yılı uzaklıktadır.
- 57:15Proxima Centauri ve Termodinamik Kanunları
- Proxima Centauri'nin kütlesi yaklaşık bir Güneş kütlesinin sekizde biri olup, ortalama yoğunluğu Güneş'ten yaklaşık otuzüç defa daha fazladır.
- Termodinamiğin üç temel kanunu vardır; sıfırıncı kanun, farklı sıcaklıklarda iki cismin temasında sıcak cismin soğur, soğuk cismin ısınır.
- Birinci kanun evrende enerjinin yok edilemeyeceğini veya yoktan var olamayacağını söyler, enerji sadece bir şekilden diğerine dönüşür.
- 1:00:54Termodinamik Yasaları ve Evrenin Genişlemesi
- Termodinamiğin üçüncü yasası, mutlak sıfır noktası olan 0 Kelvin (eksi 273 santigrat derece) sıcaklığında tüm parçacıkların birbirine eşit entropileri olacağını belirtir.
- Evren çok yoğun ve sıcak başlayarak genişlerken, uzaktaki yıldız gökadaların daha büyük hızlarla birbirinden uzaklaşması homojen genişlemeyi doğrular.
- En uzak gökadadan gelen ışık, evrenin oluştuğu zamanlardan gelen ışıktır ve uzayda her doğrultuda homojen bir ışıma olmadığı gözlemlenmiştir.
- 1:03:00Evrenin Sonu Teorileri
- Evren teorisine göre evrenin itme gücü bitince çekme gücü başlayacak, evren büzülecek ve büyük bir patlama ile tekrar genişlemeye başlayacaktır.
- Gold evreni modelinde, evren büyük patlama ile başlar, yükselen entropi ile genişler, sonra çekilmeye başlar ve entropi çok fazla alçalır.
- Evrenin genişlemesinin hızlanması ve karanlık enerjinin keşfi ile Gold evreni modeli eski popülerliğini kaybederek, evrenin ısı ölümü ile son bulacağı görüşüne yer vermiştir.
- 1:04:58Karanlık Enerji
- Karanlık enerji, Big Bang'den beş milyar yıl sonra evrenin genişleme hızını artıran, bilinmeyen bir etkidir.
- Bilinen fizik kurallarına göre hareketlendirilen bir cisim ya hızı azalarak durur ya da aynı hızla hareketine devam eder, ancak evren bu kuralları aksiyerek genişlemektedir.
- Alan Good, Soul Per Motter ve Brian Schmidt gibi bilim insanları evrenin genişleme hızının arttığını ve bunun karanlık enerji olduğundan söz etmişlerdir.
- 1:07:40Evren Modelleri
- Eski çağlarda astronomlar dünyanın evrenin merkezi olduğuna inanırken, İskenderiyeli Mat Lelemnus'un Almagest adlı yapıtı yaklaşık 14 asır boyunca tartışmasız benimsendi.
- 16-18. yüzyıllarda Copernicus, Galileo Galilei ve Johannes Kepler gibi bilginler, dünya ve diğer gezegenlerin güneşin çevresinde dolaştığını kanıtladılar.
- Isaac Newton, gezegenleri güneşin çevresinde tutan evrensel çekim kuvvetinin varlığını açıkladı.
- 1:13:23Evrenin Sonu Senaryoları
- Evrenin milyarlarca yıl sonra sona ereceği konusunda hemfikir olup, bunun nasıl olacağına dair fikir birliği yoktur.
- Şu anda en çok kabul gören dört senaryo vardır: Büyük Yırtılma, Büyük Sıçrama, Büyük Donma ve Büyük Çöküş.
- Termodinamiğin ikinci yasasına göre evrenin sonsuza dek sürmeyeceği, sistemlerin kendi başına terk edildiğinde dejenere olma eğilimi gösterdiği belirtilmektedir.
- 1:14:09Evrenin Nihai Kaderi
- Bazı bilim insanlarına göre evrenin sonunu sıcaklık getirecek, evrendeki farklı nesneler arasındaki ısı sıfır olacak ve tüm sistemler çalışmayı durduracak.
- Büyük Çöküş teorisi, evrenin genişleyebileceği maksimum sınıra ulaştıktan sonra çökmeye başlayacağını öne sürmektedir.
- Büyük Değişim teorisi, karanlık enerjinin evreni tüketmeye başlayacağını ve evrenin moleküler seviyeye dönüşeceğini iddia etmektedir.
- 1:16:33Evrenin Kaderi ve Genel Görelilik Kuramı
- Kozmologlar arasında evrenin düz ve sonsuza dek genişler yapıda olduğuna dair bir fikir birlikteliği vardır.
- Evrenin nihai kaderi evrenin şekline ve karanlık enerjinin oynadığı role göre değişecektir.
- Albert Einstein'ın 1916'da yayınlanan genel görelilik kuramı, evrenin nihai kaderiyle ilgili bilimsel teorilerin keşfine olanak sağladı.
- 1:17:21Evrenin Başlangıcı Teorileri
- Alexander Friedman 1922'de ve George La Matri 1927'de genel görelilik kuramının olası çözümlerini önerdi.
- 1931'de Edwin Hubble, uzak galaksideki yıldızları gözlemleyerek evrenin genişlediğine dair fikrini yayınladı.
- 1948'de Fred Hall evrenin düzenli bir şekilde genişlediği fakat istatistiksel olarak madde miktarının yaratıldığı gibi kaldığı bir evren teorisi ortaya attı.
- 1:18:23Big Bang Teorisi ve Kozmik Arka Plan Radyasyonu
- 1965'te Arnold Pinsons ve Robert Wilson kozmik arka plan radyasyonunu keşfedene kadar Big Bang ve Kararlı Hal teorileri kabul gördü.
- Kozmik arka plan radyasyonu Big Bang teorisinin öngördüğü şeyleri ispatladı ve Kararlı Hal teorisi geçerliliğini yitirdi.
- Kozmik arka plan ışıması (fon ışıması), 1964 yılında keşfedilen, bütün evreni dolduran bir elektromanyetik dalga biçimidir.
- 1:19:39Fon Işımasının Keşfi ve Önemi
- Fon ışıması, evrenin en uzağından yani büyük patlamadan geldiği düşünülen elektromanyetik ışımadır ve birçok radyo astronom ve fizikçi büyük patlamanın en büyük kanıtı sayarlar.
- 1948'da George Gamow, Rupple, Alper ve Robert Herman tarafından varlığı teorik olarak öne sürülmüş ve 5 K sıcaklığında bir kara neslinin yaydığı ışıma ile aynı dalga boyunda olması gerektiği hesap edilmiştir.
- NASA tarafından atmosfer şartlarından etkilenmeden doğru ölçüm yapması için COBE sondası 18 Kasım 1989'da uzaya gönderildi.
- 1:20:56Evrenin Genişlemesi ve Doppler Etkisi
- Doppler etkisine göre daha uzaktaki gökadalar daha kırmızı dalga boyuna kayar, yaklaşıyorlarsa tiz perdeden, uzaklaşıyorlarsa kalın perdeden ses gelir.
- Uzaktaki gökadaların bizden daha büyük hızlarla uzaklaştığı gözlemlenmiştir ve bu homojen genişlemeyi doğrular.
- En uzaktaki gökada'dan gelen ışık hem en hızlı uzaklaşan hem de en uzak geçmişten gelen ışıktır.
- 1:22:10Fon Işımasının Özellikleri
- Fon ışıması, en uzak geçmişten gelen en uzun dalga boyu ışımadır.
- Evren ilk oluştuğunda, ışıma serbestçe yayılma fırsatı bulduğunda, yani ilk madde öncesi yapı taşlarının boşluklarından sızabildiği kadarıyla gözlemlenebilmektedir.
- Einstein genel göreliliği formülize ederken, evrenin durağan olduğuna inanıyordu ve hesaplamalarda kütleçekimsel kuvvetin evrenin durağan halini bozmasını önlemek için kozmolojik sabit adı verilen bir sabiti denklemlerine eklemiştir.
- 1:23:44Omega Parametresi ve Evren Geometrisi
- Evrenin kaderindeki önemli parametrelerden biri yoğunluk omega parametresidir ve evrendeki ortalama kütle yoğunluğunun bu yoğunluğun kritik bir değerine bölünmesi olarak tanımlanır.
- Omega 1'den büyük, 1'e eşit veya 1'den küçük olabilir ve bu eşitlikler evrenin yassı, açık veya kapalı olduğu anlamına gelir.
- Kozmologlar evrenin kaderine omega'yı ölçerek ya da yaklaşık olarak hangi değerde patlamanın yavaşlamaya başladığını bularak karar vermeyi amaçlamaktadır.
- 1:24:49Evrenin Geçmiş ve Geleceği
- 1998'den itibaren uzak galaksiler ve süpernovalarda yapılan gözlemlerden evrenin genişlemesinin ivmelendiği görüldü.
- Sonradan gelen kozmolojik teoriler bu genişlemeye olanak sağlayacak şekilde dizayn edildi ve bu genleşme genelde karanlık maddeden kaynaklanıyordu.
- En son gözlemler, Big Bang'den 7,5 milyar yıl sonrasından itibaren evrenin genişleme hızının düştüğünü gösterdi ve bu da açık evren teorisi ile örtüşüyordu.
- 1:26:11Evrenin Farklı Geometrisi ve Nihai Kaderi
- Eğer omega 1'den büyükse, uzayın geometrik şekli bir kürenin yüzeyi gibi kapalıdır ve evrenin şekli büyük kadrajda eliptiktir.
- Kapalı evrende karanlık enerji azdır ve yerçekimi en sonunda evrenin genişlemesini durdurur, ardından büyük sıkışma (Big Crunch) oluşur.
- Eğer omega 1'den küçükse evrenin geometrisi bir eğer yüzeyi gibi açıktır ve evrenin şekli hiperboliktir.
- 1:28:40Yassı Evren ve Nihai Kader
- Eğer evrenin ortalama yoğunluğu olan omega 1'e eşitse, evrenin geometrisi Öklid geometrisinde olduğu gibi yassıdır.
- Yassı evren, açık evren ile aynı nihai kaderi paylaşır ve evrenin kaderi yoğunluğu tarafından belirlenir.
- Verilerin sunduğu kanıtların genişlemenin hızı ve kütlesel yoğunluğun ağır basmasıyla evrenin süresiz olarak büyümeye devam edeceği söylenebilir ve bu olay Big Freeze denilen olayla sonuçlanacaktır.
- 1:29:53Büyük Donma ve Isı Ölümü
- Büyük donma asimptotik olarak ısısı mutlak sıfıra yaklaşan bir evrende yaşanacak senaryodur ve karanlık enerjinin yokluğundan dolayı yassı veya hiperbolik bir evrende yaşanabilir.
- Bu senaryoda yıldızların normalde belli bir miktara kadar olan boyutlarda olması beklenir, ancak eninde sonunda yıldız oluşumu için gerekli olan gaz miktarı tükenmiş olacaktır ve var olan yıldızların yakıtının tüketmesiyle evren yavaşça karanlığa bürünecektir.
- Isı ölümü ile ilgili senaryo ise yaşam ve evrenin devinimi için gerekli olan hiçbir hammaddenin kalmadığı, maksimum entropinin en sonunda dağıldığı bir evren geleceğidir.
- 1:31:16Evrenin Sonu Senaryoları
- Isının ölümü senaryosu, evrenin en son entropisinin minimuma inmesi şartıyla bütün evren modellerinde geçerlidir.
- Hayali karanlık enerjinin yoğunluğunun zamanla düşmesi, ivmenin ve Hubble sabitinin miktarında artışa neden olur ve evrendeki tüm objeler radyasyona kadar ayrılacaktır.
- Büyük çöküş hipotezi, evrenin nihai kaderiyle simetrik değerlendirilebilir ve evrenin ortalama yoğunluğunun genişlemeye durdurmaya yetecek kadar olup büzülmeye neden olacağını söyler.
- 1:33:14Döngüsel Evren Teorisi
- Büyük çöküşten sonra bir büyük patlama yaşanması durumunda, döngüsel evren veya salınımlı evren modeli oluşur.
- Her evrende meydana gelecek büyük çöküş, bir sonraki evrenin büyük patlaması olacaktır.
- Teorik olarak, döngüsel bir evren fikri termodinamiğin ikinci yasası ile uyuşmaz ve entropi salınımı ısının ölümüne neden olur.
- 1:34:16Büyük Patlama ve Alternatif Teoriler
- Büyük sıçrama, bilinen evrenin başlangıcına göre şekillendirilmiş bilimsel bir teoridir.
- Büyük patlamanın bir başka versiyonuna göre evrenin başlangıcında yoğunluk sonsuzdu, bu da fizikteki diğer kurallarla anlaşmazlık yaratabilir.
- Kuantum mekaniği, büyük patlamaya alternatif bir bakış açısı getirmiştir.
- 1:35:26Çoklu Evren Hipotezleri
- Çoklu evren hipotezlerinden biri, gözlemlenebilir evrenimizin yalnızca sonsuz sayıdaki patlama noktalarından birinden başlayarak genişlediğini söyler.
- Kozmik genişlemenin geleneksel modeli, bütün evrenin aynı anda genişler halden sabit hale geçtiğini kabul ederken, sonsuz genişleme modeli evrenin farklı noktalarının farklı zamanlarda genişler halden sabit hale geçtiğini söyler.
- Bazı evrenler ısı ölümünü yaşamış olsa da, bazıları hala ısı ölümüne ulaşmamış olacak ve yeni evrenler hızla üretilmeye devam edecektir.
- 1:36:55Hayali Çekim ve Alternatif Geçmişler
- Hayali çekim, çekim kuvvetinin en düşük seviyesinden daha düşük bir enerji seviyesine doğru tünellenebilmesi durumudur ve bu olay evreni tamamen değiştirebilir.
- Alternatif geçmişler hipotezine göre, evren hayali çekimden gerçek çekime yönelten kuantum olayı her meydana geldiğinde yeni pek çok farklı dünyaya ayrılır.
- Şuan tanımlanan bütün olasılıklar karanlık enerjinin basit bir eşitliğine dayanır, ancak mevcut fizik karanlık enerji hakkında çok az bilgi sahibidir.
- 1:38:53Evrenin Geleceği
- Karanlık enerji eşitliği her an değişebilir ve sonuçların ne olacağını tahmin etmek çok zor olabilir.
- Karanlık madde ve karanlık enerji doğası gereği muammadır ve evrenin geleceğindeki olası rolleri şu anda kesin olarak bilinmiyor.
- Evrenin sonu gerçeği hala bilinmezliğini koruyor ve evrende yolculuğumuz derin uzayın karanlık vadilerinde hız kesmeden devam edecek.