Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, "eski kulağı kesik" deyiminin kökenini anlatan bir bilgilendirme içeriğidir. Konuşmacı, Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Haluk Dursun'un Galatasaray Lisesi'nde anlattığı bir hikayeyi ve Thomas More'un "Ütopya" adlı kitabındaki bilgileri paylaşmaktadır.
- Video, önce Bektaşilerin kulaklarına küpe takma geleneğini anlatan bir hikayeyi aktarır, ancak bu hikayenin inandırıcı olmadığını belirtir. Ardından Thomas More'un 1516 yılında yazdığı "Ütopya" kitabındaki bir ulusun (Polilerit) mahkumlarının kulaklarından birinin kesilmesi ve bunun nedenleri hakkında detaylı bilgiler verilir. Bu kitap, 1478 doğumlu Thomas More'un bu deyimin hikayesini belgelemiş olduğu bir kaynak olarak sunulur.
- 00:03"Eski Kulağı Kesiklerden" Deyiminin Hikayesi
- "Eski kulağı kesiklerden" deyimi her zaman merak edilmiştir.
- Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Haluk Dursun'un anlattığı hikayeye göre, Bektaşilerin kulaklarına küpe takılırdı.
- Duyduklarından ve öğrendiklerinden ders çıkartmayan Bektaşinin kulağından küpe yırtılarak çıkartılırdı, bu da dergahın kurallarına uymadığı veya şeyhine karşı kusur işlediği anlamına gelirdi.
- 01:15Thomas More'un Ütopya Kitabı
- Thomas More'un 1400-1500'lü yıllarda yazdığı "Ütopya" adlı kitabında İran'a bağlı "Polilerit" adlı bir ulus anlatılmaktadır.
- Bu kitapta "kulağa kesik" ibaresi kullanılmaktadır.
- Kitapta mahkumların kulaklarının biraz üstüne kadar tıraş edildiği ve birinin ucundan kesildiği belirtilmektedir.
- 02:04Ütopya'daki Mahkumların Durumu
- Mahkumların dostları onlara yiyecek, içecek ve mahkum yiyeceği getirebilir, ancak para getiren ve alan ölüm cezası giyer.
- Özgür bir yurttaş hiçbir nedenle köle sayılan mahkumdan para alamaz.
- Hiçbir mahkum silah taşıyamaz ve bu iki suçun da cezası ölümdür.
- 02:30Mahkumların Kaçma İmkansızlığı
- Mahkumların elinde silah olmadığı ve para ise ölüm olduğu için yakalandıklarında her şey bitecektir.
- Kaçmak da imkansızdır çünkü yarı kesik kulağı ele verecektir.
- 1478 doğumlu Thomas More, yazdığı bu kitapla bu deyimin hikayesini belgelemiş olmaktadır.