• Buradasın

    Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde Hayvancılık ve Hayvan Sağlığı Rehberi

    youtube.com/watch?v=EPj9nayD_4Y

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Erzurum Atatürk Üniversitesi'nden "Hayvancılık Rehberi" programının bir bölümüdür. Programda sunucu, Veteriner Fakültesi Beslenme Hastalıkları ve Beslenme Alanyalı Anabilim Dalı'nda çalışan Prof. Dr. Mehmet Gül, Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Ana Bilim Dalı'ndan Eşref Bey ve Viroloji Ana Bilim Dalı'ndan Doçent Doktor Mehmet Özkan Timurkan ile röportajlar yapmaktadır.
    • Video, hayvancılık alanında silaj üretimi, yem analizi ve hayvan hastalıkları hakkında kapsamlı bilgiler sunmaktadır. İlk bölümde mısır silajı üretiminin önemi, laboratuvar analizleri ve doğru muhafaza edilmesi için gerekli kurallar anlatılırken, sonraki bölümlerde şap hastalığı, çiçek hastalığı (LSD), İBR ve BVD gibi hayvan hastalıkları, aşı programları ve damızlık hayvan yetiştiriciliğindeki önemi ele alınmaktadır.
    • Program ayrıca laboratuvarların hayvan sağlığı için sağladığı hizmetler, akredite olma süreci, veteriner hekimlerin besleme eğitimi konusundaki eksiklikleri ve üniversitenin son yıllarda yaptığı yenilikleri de içermektedir. Damızlık hayvan yetiştiricilerinin sadece tüberküloz ve brusella gibi ihbarı mecburi hastalıklardan değil, İBR ve BVD gibi gizli hastalıklardan da korunması gerektiği vurgulanmaktadır.
    00:27Erzurum Atatürk Üniversitesi Hayvancılık Rehberi Programı
    • Erzurum Atatürk Üniversitesi'nden hayvancılık rehberi programı devam ediyor.
    • Atatürk Üniversitesi'nde enteresan makinalar, cihazlar, laboratuvarlar ve konusunda uzman hocalar bulunuyor.
    • Program, Veteriner Fakültesi'ndeki Beslenme Hastalıkları ve Beslenme Ana Bilim Dalı'ndaki bir gıda laboratuvarında devam ediyor.
    01:13Prof. Dr. Mehmet Gül'ün Tanıtımı
    • Prof. Dr. Mehmet Gül, Atatürk Üniversitesi Hayvan Besleme ve Beslenme Alanyalı öğretim üyesi.
    • 2000 yılından beri üniversitede çalışmakta ve altyapının gelişmesiyle yemle ilgili tüm analizleri yapabilecek konuma gelmişler.
    • Anabilim dalı, çiftçiler ve üreticilere yardımcı olmak için kapısını açık tutuyor.
    03:11Mısır Silajının Önemi
    • Sahada en ciddi problemlerden biri kaba yem açığı olup, üreticiler genellikle samanla bu açığı kapatmaya çalışıyor.
    • Üreticilere tavsiye edilen en çok kullanılan yem mısır silajı olup, hem ekonomik hem de besleyicilik açısından samanla kıyaslandığında avantajlı.
    • Mısır silajının biçilme zamanı, danelerin hamur dönemine geldiği ve kuru maddesi %30-40 seviyesinde olduğu zaman olarak belirleniyor.
    04:31Mısır Silajının Yapılışı ve Muhafaza Edilmesi
    • Son zamanlarda geliştirilen çoklu ağzı geniş, partikül büyüklüğünü 1,5-2 cm uzunluğunda kıyabilen bir makine kullanılıyor.
    • Mısır silajının silo çukuruna sıkıştırılması ve hava almayacak şekilde muhafaza edilmesi oldukça önemli.
    • Bu şekilde yapılan mısır silajı uzun yıllar bozulmadan muhafaza edilebiliyor.
    05:31Laboratuvarda Yapılan Analizler
    • Laboratuvarda gelen yem analizleri fiziksel olarak inceleniyor: rengi, kokusu, yaprak oranı, tane oranı ve yabancı ot oranı.
    • Kimyasal muayenede silajın pH değeri ölçülüyor; olgunlaşmış bir silajın pH değeri 3,80-4,20 seviyesinde olmalı.
    • Bu pH değeri, laktik asit bakterilerinin üreme ortamı sağlayarak mayalar ve mantarların üremesini engelliyor.
    07:23Silaj Yapımında Kurallar
    • Silaj yapımında kurallara uyulması önemlidir: partikül büyüklüğü, zamanında silo çukuruna doldurma, kuru madde doldurma.
    • Silaj çukuruna doldurulduktan sonra sıkıştırma ve üzerinin kapatılması gerekiyor.
    • Gerekirse bakteri kullanımı da silajın kalitesini artırmak için kullanılabilir.
    07:47Silaj Üretimi ve Özellikleri
    • Laktik asit bakteri kullanımı veya silaj katkıları (melas, arpa kırması gibi karbonhidrat bakımından zengin katkılar) önerilmektedir.
    • Sjn fermantasyonu ortalama 21-30 gün arasında tamamlanır ve bu süre sonunda laktik asit bakterileri ortama hakim olur, küfler ve mayalar üreme şansı bulamaz.
    • Silaj analizinde kuru madde, pH, ham protein, ham yağ, ADP-NDF değerleri incelenir.
    08:50ADP-NDF Değerlerinin Önemi
    • ADP-NDF değerleri hayvanın sindirilebilirliği, işkembesinde kalış süresi ve çiğneme aktivitesi açısından önemlidir.
    • Hayvan çiğnediğinde tükrük üretimi olur ve bu rumende doğal tamponlama sağlar.
    • Süt ineklerinde ADP %21, NDF %25-35 seviyesinde olması istenir, bu değerler hayvanın sağlıklı işkembeye sahip olması ve asidozis gibi problemlerin önüne geçmek için önemlidir.
    10:37Laboratuvar Çalışmaları ve Akreditasyon
    • Silajda samuella bakılabilir, kuru otların enerjisi, proteini, selülozu ve külü analiz edilebilir.
    • Laboratuvar akredite olacak ve Avrupa Birliği standartlarına uygun şekilde çevre illere ve yetiştiricilere yem örnekleri analiz edilecek.
    • Akreditasyon süreci 6 ay-1 yıl içerisinde tamamlanacak ve 2-3 ay sonra aktivite başlayabilir.
    11:50Laboratuvarın Gelişimi ve Amacı
    • Laboratuvar 2000 yılından beri var olan bir kurum olup, son 2-3 yıl içinde yapılan yenilikler ve hamleler önemli gelişmelerdir.
    • Rektörlerin desteğiyle veteriner fakültesi önemsemekte ve klinikte gelen hayvan akışı ile örneklerin akışı artmaktadır.
    • Laboratuvarın amacı hem bitkisel hem hayvansal üretime yönelmek ve hayvanların besin madde ihtiyacını daha ucuz kaynaklardan karşılamaktır.
    14:38Veteriner Hekimlerin Eğitimi
    • Veteriner hekimlerin arıdan filden anlamak zorunda olduğu, geniş bir yelpazeyi öğrenmek zorunda olduğu belirtilmektedir.
    • Branşlaşma önemlidir, bazı veterinerler ruminant çalışırken kanat hayvanlarıyla da çalışabilmektedir.
    • Veteriner hekimlerin yeteri miktarda zootekni eğitimi almadığı, besleme eğitiminin eksik olduğu ve rasyon hizmeti verebilecek veteriner sayısının çok az olduğu belirtilmektedir.
    15:49Hayvan Besleme ve Önemi
    • Hayvan beslemenin hayvan hayatta tutulabilmesi için çok önemli olduğu vurgulanıyor.
    • Kaliteli ve ucuz kaynaklardan hayvan beslenmesi sağlanmalı, aksi takdirde fabrikaya bağlı kalınması veya kendi yem üretimi yapılamaması ciddi sorunlara yol açar.
    • Metabolik hastalıklar (ketozis, asidozis, lamininitis, hipokasemi, mastitis, metritis) beslenme kaynaklı ciddi problemlerdir.
    17:24Hayvan Besleme Formülasyonu
    • Hayvanları rasyonel bir şekilde beslemek gerekir, bir tutam ondan, bir tutam şundan koyup beslemek yeterli değildir.
    • Besleme formülasyon işidir ve hayvanın yaşına, ırkına, cinsine ve ihtiyaçlarına göre hazırlanmalıdır.
    • Hayvana ne kadar katkı sağlarsak o da bize o kadar katkı sağlayacaktır.
    18:13Laboratuvar Hizmetleri
    • Çiftçiler slaj, kuru ot, karma yemler ve TMR gibi yem örneklerini analiz ettirmek için laboratuvara teslim ediyorlar.
    • Laboratuvar, yem kalitesini ölçmek için pH, kuru madde, kül, ADF, NDF, ham protein, ham yağ gibi analizleri yapıyor.
    • Laboratuvar önümüzdeki altı ay ile bir yıl içerisinde akreditasyonunu tamamlayacak ve Türkiye standartlarına uygun sonuçlar verecek.
    22:49Şap Hastalığı
    • Şap hastalığı viral bir hastalık olup tedavisi yapılamaz, sadece aşıyla konulabilir.
    • Şap hastalığı için şu ana kadar bilinen yedi serotipi var ve bunların alt tipleri yüz farklı tipe kadar tespit edilmiş.
    • Türkiye'de şu ana kadar üç ana serotip tespit edilmiş ve bunların alt dalları sürekli karşımıza çıkıyor.
    25:23Şap Hastalığının İhbarı
    • Şap gibi bazı hastalıklar bakanlıkta karşılığı olarak "ihbarı mecburi hastalık" olarak kabul ediliyor.
    • Hastalık tespit edildiğinde laboratuvar koşullarında adının konulmasına gerek olmadan, semptomlar görüldüğünde ilçe veya il müdürlüğüne ihbar edilmeli.
    • Hayvan hastalığı olan bir kişinin hayvanı kimseye çaktırmadan satmaya çalışması, ülkenin tüm hayvancılarının ekonomik sıkıntıya sebep olabilir.
    27:27Çiçek Hastalığı ve Durumu
    • Çiçek hastalığı (LSD) son beş-altı aydır görünmüyor, ancak kış mevsimi nedeniyle pusuya yattı ve durağanlaşmış durumda.
    • Çiçek hastalığı Afrika'da tespit edilen bir hastalığın Türkiye'de hortlaması şeklindeydi, ancak halk bilinçlendi ve aşılama programı sayesinde söndürülmüştür.
    • Koyun aşısı kullanılıyor çünkü ilgili virüsün aile olarak aynı virüs, ancak Afrika'da kendi virüsüne yönelik aşısı var ve Afrika kökenli aşılardan çekiniliyor.
    29:30Çiçek Hastalığı Aşı Programı
    • Aşı programında çiçek aşısı iki yaz daha duracak, ancak yoğun bir aşılamayla baskı altına alınırsa ve çiftçiler bilinçlendirilirse bu süre daha kısa olabilir.
    • Çiçek hastalığı ahşap gibi ihbar mecbur bir hastalık olduğu için, hastalık görüldüğünde hemen bildirilerek mihrak noktada söndürülebilir.
    • Halk bilinçlendirilirse ve salgın durumları çıktığı yerde anında söndürülebilirse, hastalık iki yıl içerisinde ülkeyi terk edebilir.
    30:49Şap Hastalığı ve Aşı Uygulaması
    • Şap hastalığı rüzgarla bile taşınan, üç-beş kilometre hatta kıtalar arası yayılan bir enfeksiyon hastalığıdır.
    • Şap hastalığında aşısı çalışmayan veya yeterli koruyucu miktarda olmayan hayvanlar düşerken, sağlam hayvanlar düşmüyor.
    • Uzman, immun sistem hücrelerini kendi haline bırakmanın aşılamadan daha iyi olabileceğini düşünüyor.
    33:52Aşı Uygulama Süreleri ve Rapelli Uygulamaları
    • Bir canlı aşıyla diğer bir canlı aşı arasında yirmibir gün beklenmesi gerekir, zaruret durumunda inaktif aşılarla onbeş güne düşülebilir.
    • İlk defa bu aşıyla tanışan hayvanlarda rapelli uygulama yapılmalı, ilk aşıdan sonra yirmibir gün bekleyip ikinci doz vurulmalıdır.
    • Periyodik olarak devam eden aşılarda tek bir uygulama yeterlidir.
    35:38Buzağıların Aşı Durumu
    • İyi bir şekilde ağız sütünü almış buzağılar en az dört ay, bazen altı ay boyunca korunabilir.
    • Buzağıya aşı programı başlamanın en erken yaşı üç aydır.
    • Pastoralle, ente toksemia ve klosyal enfeksiyonlar gibi enfeksiyonların riski varsa, doğumundan sonra aşı programına başlanmalıdır.
    36:59Bakteriyel Aşılar ve İbre Birdi Hastalığı
    • Bakteriyel aşılar genellikle üç ay civarında başlanabilir, çünkü hayvanın annesinden aldığı ağız sütüyle koruma ile birlikte verilen aşılar birbirine nötrleşmemesi için belli bir süre beklenir.
    • İbre Birdi (IBV) ve BVD gibi hastalıklar semptom olarak dışarıdan belirgin belirtiler göstermez, genellikle doğumda atık veya düşük yapma gibi belirtilerle ortaya çıkar.
    • Bu hastalıklar özellikle yavru verim kayıplarına sebep olabilir ve işletmelerde sorunlar yaratabilir.
    39:23İbre Birdi Hastalığının Özellikleri ve Tedavisi
    • İbre Birdi ve BVD gibi hastalıklar semptom olarak belirgin belirtiler göstermez, sadece gebe hayvanlarda döl tutmamaya ve yavru atıklarına sebep olabilir.
    • İyi bir işletme için bu hastalıkların test edilmesi önerilir, test kitleri pahalı değildir ve sürünün yüzde 10-20'si gibi bir oranla test edilebilir.
    • Hastalık pozitif çıkarsa, tüm sürünün kontrol edilmesi ve pozitif olanların sürüden çıkarılması veya aşıyla korunması gerekir.
    41:02İbre Birdi Hastalığının Yayılımı ve Önlenmesi
    • İbre Birdi hastalığı anneden yavruya geçebilir ve aşıyla önüne geçilebilir.
    • İbre Birdi, insanlarda bildiğimiz uçuk hastalığına benzer şekilde vücutta saklanır ve stres dönemlerinde tekrar ortaya çıkabilir.
    • Damızlık yetiştiren bir çiftlik için sadece tüberküloz ve brusella gibi ihbarı mecburi hastalıklardan korunmak yeterli değildir, İbre Birdi gibi hastalıkların da test edilmesi ve önlenmesi gerekir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor