Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu belgesel, Kuark Üniversitesi'nden doktora öğrencisi Burçin Gerçek'in sunduğu bir sunum formatında olup, Ermeni soykırımında hayatta kalan üç kişinin kurtarma ve direniş öykülerini anlatmaktadır. Videoda ayrıca Murat Ağa'nın torunu Sıddık Yıldız ile yapılan röportaj ve bölgedeki yerel tanıkların anıları yer almaktadır.
- Belgesel, 1915 yılında Van vilayetinde yaşanan soykırım sırasında emirlere karşı çıkan üç isim olan Tahirhan (Tahar Bey), Müküs'ten Muhtarla Bey ve Erciş'in Gradscar köyünden Murat Ağa'nın hikayelerini ele almaktadır. Özellikle Murat Ağa'nın Ermeni erkeklerini koruması, zaptiyeler ve Hamidiyeler tarafından tehdit edilmesine rağmen katledilenlerin ailelerini koruma çabaları ve Rus ordusunun yaklaşmasıyla kurtulması detaylı olarak anlatılmaktadır.
- Videoda ayrıca Murat Ağa'nın bilge ve mülayim kişiliği ile 1915'te Van bölgesindeki nadir vicdanlı insanlardan biri olduğu bilgisi verilmekte ve Rusların verdiği koruma belgesine güvenemeyen Murat Ağa'nın 60 yaşlarında Siverek yakınlarında göç koşullarına dayanamayarak vefat ettiği belirtilmektedir.
- 00:13Konuşmacı ve Konu Tanıtımı
- Konuşmacı Burçin Gerçek, Kuark Üniversitesi doktora öğrencisi olarak soykırımda hayatta kalanlardan ve kurtarma ve direniş öykülerinden bahsedecek.
- Muradiyeden Tahir Ağa, Müküsten Muhtela Bey ve Erçiştan Murat Ağa'nın öyküleri paylaşılacak.
- Konuşmacı, Hilmar Kayser'in sunumunda emirlere karşı gelen devlet görevlilerinin bürokraside kırılma oluşturduğunu iddia etmesine karşı çıkıyor.
- 02:25Soykırımda Direniş Öyküleri
- Van vilayetinde soykırımdan hayatta kalan Ermenilerin tanıklıklarında, Muradiye, Müküs ve Erçiş'ten üç isim ön plana çıkıyor.
- Bu üç isim, ailelerinin, diğer aşiretlerin ve devlet güçlerinin hışmına uğramayı göze alarak tecir ve katliamlara engel olmaya çalışmışlar.
- Tanıklıklarda bu tavırlarının bedeli iki isim için özellikle ağır oluyor; Tahir Ağa'nın öldürülmesi ve Murat Ağa'nın ailesinin saldırıya uğraması.
- 03:23Tahir Ağa'nın Hikayesi
- Muradiye'den hayatta kalan Ermenilerin tanıklıklarında, Haydarran aşiretinin Haydar Bey olarak bilinen Tahir Ağa'nın soykırım sırasındaki tavrı aktarılıyor.
- Köylere saldırılar başladığında Ermenilerin bir kısmı Tahir Ağa'ya sığındıkları ve onun kendisini öldürmesi veya Ermenileri teslim etmesi istendiği belirtiliyor.
- Tahir Ağa'nın ölümü hakkında iki farklı tanıklık var; birinde zehirlenerek öldürüldüğü, diğerinde yetkililer tarafından zehirlendiği aktarılıyor.
- 05:35Tahir Ağa'nın Gerçek Kimliği
- Tanıklıklarda geçen Tahir Ağa, Haydarran aşiretinin Malaşaro kolundan kabul edilen ve İran Kürdistan'ın Osmanlı sınırına yakın Kaleni'de yaşayan Tahiran veya Tahir olarak biliniyor.
- Arşiv belgelerine göre Tahiran 1905'ten çok önce, 1900 senesinde Haydarran ile Hasan Bey'e girdiği bir çatışmada öldürülmüş.
- Tahiran'ın ölümünden sonra kayınbiraderi ve amcasının oğlu olan Mustafa Bey Kaleni'ye geçip han ilan edilmiş, ancak 1904'te Osmanlı topraklarına geri dönmüş.
- 08:07Muhtela Bey'in Hikayesi
- 1915'te Müküs kazası kısa süre içinde bir sığınak haline gelmiş; 45 köyde yaşayan 4000 civarındaki Ermeni'nin önemli bir kısmı Muhtela Bey sayesinde Ağustos 1915'e kadar saldırılarla korunabilmiş.
- Muhtela Bey, ailesinin uzun yıllar mülksini yürüttüğü bir kişi olup, beylikler ortadan kalktıktan sonra nahiye müdürlüğünü üstlenmiştir.
- Muhtela Bey hakkında "yüz gözü vardır, bir Kürtün, bir Ermeni'nin hakkını yediğini duyarsa o kişiyi kimse elinden alamaz" deniliyor.
- 09:10Muhtela Bey'in Kurtarma Çalışmaları
- Muhtela Bey'in 1895 katliamlarında Perveri'ye bağlı Üzümlü köyü Ermenilerini kurtardığı tanıklıklar var ve bu aktarımı Osmanlı arşivlerinde teyit edilmiş.
- Soykırım sırasında başka yerleşim birimlerinden de Müküs'e sığınan Ermeniler bulunuyor ve Muhtela Bey'in çocukları onları güvendiği köylülerin evlerine yerleştiriyor.
- Muhtela Bey'in torunu Sinan Hakan'a göre, Müküs'te Ermenilerin askerlerin arasında yer aldığı ve Muhtela Bey'in babası Abdal Bey'in teslim olduğunda yanındaki adamların Ermeni olduğu belirtiliyor.
- 10:42Muhtela Bey'in Sonu
- Muhtela Bey'in istisnai durumu uzun sürmedi; Mayıs ortasında Rus askerlerinin Van'a girmesinin ardından Müslümanlar vilayeti terk etmeye başladı.
- Muhtela Bey de kendisine bağlı kişilerle birlikte Müküs'ten Perveri'ye doğru çekildi ve koruyabileceğini sandığı birlikte yaşama hayali 1915 sonrası için imkansız hale geldi.
- Muhtela Bey ailesinin Şeyh Sait isyanı gerekçe gösterilerek 1925'te sürgün edildiğini göremeden 1922'de vefat etti.
- 11:58Murat Ağa'nın Ermeni Koruyucusu Rolü
- Nisan 15'in ortalarında, Erzincan'ın Grazkar köyünü silahlı adamlar kuşatır ve köyün ermeni erkeklerinden kırk kadarı Murat Ağa'nın evine sığınır.
- Murat Ağa'nın gücü yetmez ve komşu aşiretler evindeki erkekleri zorla çıkarıp De Çay kıyısında katlederler.
- Murat Ağa, katledilenlerin ailelerini kurtarmaya çalışarak ikiyüz'e yakın kadın ve çocuğu evine alır.
- 12:48Zaptiyeler ve Hamidiyelerin Tehdidi
- Zaptiyeler ve Hamidiyeler gelip Murat Ağa'ya erkek saklarsa evini yakacaklarını ve güzel kadınları teslim etmesini isterler.
- Murat Ağa "Beni öldürün, size onlara vermem" cevabını verir.
- Mayıs sonunda Rus ordusunun yaklaşmasıyla evde saklananlar kurtulur, ancak Murat Ağa Rus askerlerinden endişe eder.
- 13:17Ermenilerin Göçü ve Sonrası
- Köylülerin ricasıyla askerler Murat Ağa'ya kendisinin bir koruma altında olduğunu belirten bir yazı verirler.
- Ermeniler Grazkar'da fazla kalamazlar ve önce Erzincan'a, sonra Temmuz ayında Kafkasya'ya geçerler.
- Grazkar köyünde 1915 öncesinde otuz hane vardı, onbeş hane Müslüman, onbeş hane Ermeni'nin yaşadığı köyde 1915'ten sonra çok şey değişmiş olsa da ileri gelenlerin değişmediği görülür.
- 14:51Murat Ağa'nın Son Yılları
- Murat Ağa'nın Ermenileri koruması çevre köylerdeki aşiretlerde öfke uyandırır ve bir gün Murat Han'ın oğlu ve yeğenlerinin öldüresiye dövülmesine neden olur.
- Rusların gelişiyle birlikte Murat Han'ın ve köyde yaşayan Kürtlerin köyü terk etmek zorunda kaldıkları öğrenilir.
- 1915'te altmış yaşlarındaki Murat Ağa, Siverek yakınlarında göç koşullarına dayanamayarak vefat eder.
- 15:51Deli Çay ve Rivayet
- Köyün kıyısından geçen ve yeşillikler içinde olmasını borçlu olduğu Deli Çay'ın ismini Murat Ağa'dan aldığı Grazkar'da rivayet ediliyor.
- Murat Ağa bir gün atına binmiş, çayın taşkın sularına bakmış ve "Deli at, deli çay" demiş.
- Deli Çay, Siverek'te mezarı meçhul bir şekilde yatan Murat Aile, Grazkar'ın katledilen Ermeni köylülerinin kıyısında anılacağı günü bekliyor.