Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Edgar Allan Poe'nun "Altın Böcek" adlı hikayesinin okunuş formatında sunulmasını içermektedir. Hikayede anlatıcı, William Legrand (veya Legland olarak da anılan), hizmetkarı Jüpiter ve köpeği Teğmen G karakterlerini tanıtmaktadır.
- Hikaye, Legrand'un Güney Carolina'daki Surveyn Adası'nda bulduğu sarı renkli, metalik ışıltılı ve kafatasına benzer bir böceğin (altın böceği) etrafında şekillenmektedir. Böcek, Legrand'ın aklını kaçırmaya başlar ve onu bir hazine arayışına yönlendirir. Hikaye, Legrand'un parşömen üzerindeki şifreli işaretleri çözerek, bir ağacın tepesindeki kafatasından bir kurşun bırakarak ve Anakara tepelerindeki bir çukuru kazarak gizli hazinenin yerini bulma sürecini anlatmaktadır.
- Hikayede ayrıca parşömen üzerindeki şifreli işaretlerin çözümü, İngilizce'de en çok kullanılan harfler ve sözcüklerin analizi ile ilgili teknik bilgiler de yer almaktadır. Hazinenin içinde 450 bin dolardan fazla para, elmaslar, yakutlar, zümrütler, safirler, opal ve altın süs eşyaları bulunduğu anlatılmaktadır.
- 00:01Edgar Allan Poe'nun Altın Böcek Hikayesi
- Hikaye, William Legrand adında eski bir hacının ailesine mensup bir adamın hikayesini anlatıyor.
- Legrand, talihsizlikler sonucu yoksulluğa düşmüş ve küçük düşmekten çekindiği için New Orleans'i terk edip Güney Carolina'daki Charlestoon yakınındaki Surveyn adasına taşınmıştı.
- Surveyn adası deniz kumundan oluşmuş, yaklaşık üç mil uzunluğunda ve çeyrek mili geçmeyen genişlikte bir yerdir.
- 00:32Adanın Özellikleri ve Legrand'ın Yaşamı
- Adanın anakaradan ayrılışında su tavuklarının uğradığı sazlık ve bataklık bir yerin içinden akan, güç bela fark edilebilen bir dere bulunur.
- Adanın bitki örtüsü seyrek ve baturdur, büyük ağaçlar görülmez, sadece batı ucunda kalın kıllı palmiyeler ve İngiliz bitki yetiştiricilerinin değer verdiği kokulu mersinli ağaçlar bulunur.
- Legrand, adanın doğusunun yakınlarında küçük bir kulübe yapmış ve burada yaşamaktaydı.
- 01:19Legrand'ın Karakteri ve Yaşam Tarzı
- Anlatıcı, Legrand ile tesadüfen tanışmış ve kısa sürede dost olmuştu.
- Legrand iyi eğitimli ve sıradışı zekaya sahip biriydi, ancak insanlardan hoşlanmaz ve ruh hali coşku ve hüzün arasında salınırdı.
- Başlıca eğlencesi avlanmak, balığa çıkmak ve deniz kabukları ile böcek numuneleri aramaktı, böcek koleksiyonu Swderman'i kıskandırabilirdi.
- 02:19Legrand'ın Ziyareti
- 1800 yılı Ekim ortalarında soğuk bir gün, anlatıcı dokuz mil uzaklıktaki Charlestoon'dan Legrand'ın kulübesine ziyaretine gitti.
- Kulübede şöminede ateş yanıyordu, Jüpiter adında yaşlı bir zenci akşam yemeği için su tavuğu hazırlarken, Legrand coşku nöbetlerinden birine tutulmuştu.
- Legrand, bilinmeyen bir çift kabuklu yumuşakçayı ve tamamen yeni bir böceği bulduğunu, ancak anlatıcının görüşünü ertesi gün almak istediğini belirtti.
- 03:31Altın Böcek
- Legrand, böceğin parlak sarı renkte, yeni bir ceviz büyüklüğünde olduğunu, sırtının bir ucunda kapkara iki benek, diğer ucunda daha uzun bir benek bulunduğunu anlattı.
- Böceğin som altından, her zerresi içi ve kanatlarından başka her yeri olduğunu, ömründe hiç bu kadar ağır bir böcek tutmadığını söyledi.
- Legrand, böceğin renginin kabuğundan saçılan metalik ışıltıdan daha parlak olduğunu ve şekli hakkında bir fikir vermek için bir çizim yaptı.
- 04:53Çizimin Değerlendirilmesi
- Anlatıcı, Legrand'ın çizdiği şeye şaşırmıştı çünkü kağıt üzerinde bir kafatası ya da kuru kafa görünüyordu.
- Üstteki iki siyah benek göz gibi, alttaki uzun olan ise ağız gibi duruyordu ve biçimi ovaldi.
- Anlatıcı, böceğin kafatasına benzediğini söyleyince, Legrand heyecanlanmış ve böceğin duyargalarının da çizildiğini iddia etti.
- 06:48Legrand'ın Duygusal Durumu
- Anlatıcı, kağıdı sinirle alıp ateşe atmak üzereyken, Legrand'ın yüzü önce kıpkırmızı kesildi, sonra sapsarı oldu.
- Birkaç dakika boyunca oturduğu yerden dikkatle resme bakmaya devam etti.
- Anlatıcı, Legrand'ın aksilik ve böcek resminin kafatasına benzer görünmesi nedeniyle şaşırmıştı.
- 07:00Efendi'nin Duygusal Durumu
- Efendi, masadan bir mum alıp odanın en uzak köşesindeki denizci sandığın üzerine oturdu ve kağıdı merakla inceledi.
- Paltosunun cebinden cüzdanını çıkarıp yazı masasının içine koyup kilitledi, daha önceki coşkun hali kalmamıştı.
- Akşam ilerledikçe iyice dalgınlaştı ve geceyi kulübede geçirmek isteyen konukunu bu durumdan dolayı gitmesine izin verdi.
- 07:44Jüpiter'in Ziyareti
- Bir ay sonra Jüpiter, Charliestone'da ziyarete geldi ve anlaşılmaz bir şekilde keyifsiz görünüyordu.
- Jüpiter, Efendi'nin hasta olduğunu ancak şikayet etmediğini, başının önde ve bembeyaz olduğunu, devamlı bir ruloyla meşgul olduğunu söyledi.
- Efendi'nin durumunu açıklamaya çalışırken, Efendi'nin bir altın böceğin ısırdığına ve bu ısırıktan hasta olduğunu düşündüğünü belirtti.
- 10:11Efendi'nin Notu
- Jüpiter, Efendi'nin yazdığı bir not getirdi ve notta Efendi'nin konuklarını görmek istediğini, önemli bir iş için onları görmek istediğini belirtti.
- Notun Efendi'nin normal tarzından farklı olduğu ve akılsızlaştığından endişelenildi.
- Efendi'nin tırpan ve kürekler istemesi ve bunların ne için kullanılacağı bilinmemesi, durumu daha da tuhaf kıldı.
- 12:07Kulübede Karşılaşma
- Üç kilometrelik bir yürüyüşten sonra saat 15:00'de kulübe vardık.
- Legrand heyecanlı ve telaşlı bir şekilde bana sarınca kafamdaki kuşkular güçlendi.
- Legrand'ın yüzü solgun, gözleri tuhaf bir ışıkta parlıyordu.
- 12:27Bok Böceği Hakkında Konuşma
- Teğmen G'den aldığım bok böceğini sorduğumda, Legrand'ın bana verdiği cevap beni şaşırttı.
- Legrand, bok böceğinin gerçek altından olduğu konusunda ciddi bir şekilde konuştu.
- Böceğin kendisini zengin edeceğini ve ailesinin servetini geri kazanacağını söyledi.
- 13:10Böceğin İncelenmesi
- Legrand, böceği kapalı cam kutudan çıkardı ve bana gösterdi.
- Böcek, sırtının bir ucunda iki yuvarlak siyah benek, diğer ucunda uzun bir benek olan, sert ve ışıltılı bir kabuga sahipti.
- Böcek oldukça ağırdı ve bilimsel açıdan büyük değer taşıyordu.
- 13:43Legrand'ın Durumu
- Legrand, talih ve böcekle ilgili görüşlerini geliştirmek için beni çağırdığını söyledi.
- Kendisini iyileştirmek için yatağa girmemi ve yanında kalmasını istedi.
- Nabzına bakınca ateş belirtisi bulamadım, ancak heyecanlı olduğunu fark ettim.
- 14:19Keşif Gezisi Planı
- Legrand, heyecanını dindirmek için beni ve Jüpiter'i ana karadaki tepelere bir keşif gezisine çıkarmak istedi.
- Gezisini kabul etmekle birlikte, sonunda tavsiyelerimi dinleyeceğini söz verdi.
- Saat 16:00 civarında, Legrand, Jüpiter, köpek ve ben yola çıktık.
- 15:29Yolculuk
- Jüpiter, tırıbını ve kürekleri taşıyordu, bunu yapmasının nedeni Legrand'ın ulaşılamayacağı bir yerde olmasını sağlamak istemesiydi.
- Yol boyunca Legrand'ın söylediği tek söz "o lanet olasıca böcek"di.
- İki fener yüklenmiş, bir sırımın ucuna bağladığı bok böceğini taşıyordu.
- 16:18Ana Karada
- Bir kayıkla dereyi geçtik ve anakara sahilinde araziye tırmandık.
- İnsan ayağı değmemiş, yabani ve ıssız bir bölgeden kuzey batıya doğru ilerledik.
- Güneş batarken, kasvetli bir platoya ulaştık, bu yer bir tepenin doruğuna yakındı.
- 17:06Lale Ağaçına Tırmanış
- Tepenin üzerindeki lale ağacının dibinde Jüpiter'e yol açmaya koyulduk.
- Legrand, Jüpiter'e ağaca tırmanıp tırmanamayacağını sordu, Jüpiter önce şaşkın kaldı ancak sonra ağaca tırmanabileceğini söyledi.
- Jüpiter'e böceği de yanına almasını söyledi, ancak Jüpiter böceğe korktuğu için itiraz etti.
- 18:42Ağacın Üstünde
- Lale ağacı gençken pürüzsüz bir gövdeye sahiptir, olgunlaştığında kabuğu yağmur yumru bir hal alır.
- Jüpiter, ağacın gövdesine kolları ve dizleriyle sarılarak tırmanmaya başladı.
- Yerden yirmi metre yüksekliğe ulaştıktan sonra, Legrand ona yedinci dala çıkmasını söyledi.
- 20:18Keşifin Sonucu
- Legrand, Jüpiter'e odanın üzerinde ilerlemesini ve tuhaf bir şey görürse haber vermesini istedi.
- Jüpiter, yedinci dala ulaştığında kuru bir dal olduğunu söyledi.
- Legrand, Jüpiter'e dalı bıçağıyla yokmasını söyledi, Jüpiter ise dalın çürümüş olduğunu ancak çok çürük olmadığını belirtti.
- 21:53Kafatası ve Altın Böceği
- Will, Zenci Jüpiter'e bir gümüş dolar karşılığında dalın güvenli bir mesafeye kadar ilerlemesini söyler.
- Ağacın tepesinde bir kafatası bulunur ve içinde büyük bir çivi ile ağaca tutturulmuştur.
- Will, Jüpiter'e kafatasının sol gözünden bir böceği geçirip aşağı sarkıttırmasını ister.
- 23:47Kazı İşlemi
- LeGrand, böceğin düştüğü yere gerekli bir daire oluşturmak için tırpan kullanır ve Jüpiter'e ipi bırakmasını söyler.
- LeGrand, Jüpiter ve anlatıcı, birer kürekle kazma işine başlarlar.
- LeGrand, güneyde inanılan define hikayelerinden birine kendini kaptırmış ve altın böceğin kendisini servete kavuşturacak bir işaret olduğunu düşünmektedir.
- 25:49Kazı Sonrası
- İki saat boyunca kazıldıktan sonra bir buçuk metre derinliğe ulaşırlar ama henüz define bulunmaz.
- LeGrand canının sıkıldığı bellidir ve çapı bir buçuk metreye yakın olan dairenin tamamını kazdıktan sonra çapı genişletip yarım metre daha derine inerler.
- LeGrand, Jüpiter'i yakalayıp onun sol gözünün hangi olduğunu sorar ve Jüpiter'in sağ gözü olduğunu anlar.
- 28:01Yeni Kazı Noktası
- LeGrand, böceğin düştüğü noktayı işaret eden kazıdan batıya doğru altı-yedi cm kaydırır.
- Yeni bir nokta işaretlenir ve daha geniş bir daire çizilerek kazı işlemine devam edilir.
- Anlatıcı, LeGrand'ın tedbirli havalı davranışlarından etkilenir ve heyecanlanmaya başlar.
- 29:27Hazine Bulunuyor
- Köpek şiddetli ulumaya başlar ve toprağa pençeleriyle eşeyerek bir kemik yığını bulur.
- Kazı sırasında bir İspanyol bıçağı, altın ve gümüş sikke ortaya çıkar.
- Çizmenin burnu gevşek toprağa yarı gömülü vaziyette duran büyük bir demir halkaya takılır ve dikdörtgen biçiminde tahta bir sandık ortaya çıkar.
- 30:36Hazineye Erişme
- Sandık demirden yapılma şeritlerle sarılmış ve her iki tarafında üstüne yakın yerde üçer toplam altı demir halka bulunur.
- Sandığın kapakları iki sürgü ile tutturulmuş olup, bunlar geri çekilerek açılır.
- Kapak açıldığında paha biçilmez bir hazine ortaya çıkar; birbirine karışmış altın ve mücevherlerin parıltısı gözleri kamaştırmıştır.
- 31:54Hazineyi Taşıma
- Hazinenin taşınması için LeGrand ve Jüpiter harekete geçirmek zorunda kalır.
- İçindekilerin üçte ikisi alınıp sandık hafifletilir ve çukurdan çıkarılır.
- Hazinenin kalanı böğürtlen çalıların arasına bırakılır ve köpek bekçi olarak orada bırakılır.
- 32:31Hazinenin Paylaşılması
- Sabahın biri olmuş olup, kulübe güvenli bir şekilde varılır ve iki saat dinlenip yemek yedikten sonra tepelere doğru yola çıkılır.
- Evde bulunan üç kalın çuval yanlarına alınır ve saat dördü olmadan çukura varırlar.
- Ganimetin kalanı aralarında eşit şekilde paylaştırılır ve çukurlar doldurulmadan bırakılarak kulübenin yoluna devam ederler.
- 32:57Hazinenin İncelenmesi
- Güneşin doğuşuyla birlikte, üç-dört saatlik rahatsız uykudan sonra hazinenin içeriğini incelemeye başlandı.
- Sandık ağzına kadar doluydu ve içindeki eşyalar karmakarışık yığılmıştı.
- Hazinenin değeri tahmin edildiğinden daha büyük çıktı; sikkeler dörtyüzelli bin dolardan fazla değerindeydi ve hepsi altın paraydı.
- 33:57Mücevherlerin İncelenmesi
- Mücevherlerin değerini hesaplamakta zorlandıkları, elmaslar, yakutlar, zümrütler, safirler ve opal gibi çeşitli taşlar bulundu.
- Altıncı hissedilen taşlar yuvalarından çıkarılıp sandığın içine atılmıştı, yuvalar ise çekiçle dövülmüş görünüyordu.
- İkiyüz yüzük ve küpe, otuz zincir, seksenüç haç, beş buhurdan, iki kılıç kabzası ve yüzaltmış kiloyu bulan diğer eşyalar da vardı.
- 34:53Saatler ve Haznenin Toplam Değeri
- Yüzdoksanyedi tane altın saati vardı, bunlardan üçü çok kıymetliydi ve her biri beşyüz dolar değerindeydi.
- Saatler paslanmış olsa da mücevherlerle bezeliydi ve kıymetli kutuların içindeydi.
- Hazinenin toplam değeri birvirgülelli milyon dolar olarak hesaplandı, ancak bazı eşyaları kendi kullanımına ayırdıklarında değerin daha yüksek olduğu anlaşıldı.
- 35:30Parşömenin Keşfi
- Legland, parşömen parçasını nasıl bulduğunu anlatmaya başladı; bu parşömen önce kağıt sandılar.
- Parşömenin bir yüzünde çizilen bok böceğinin arkasında bir kafatası resmi vardı, bu da ana hatlarıyla çizilen resme benziyordu.
- Parşömenin diğer yüzünde de çizilen resmin arkasında aynı kafatası resmi bulunuyordu.
- 37:50Parşömenin Bulunma Yeri
- Parşömen, Ankara'daki sahilde, adanın bir mil doğusunda, suyun yükseldiği yerin biraz yukarısında bulunan bir bok böceğinin üzerine sarılmıştı.
- Böceğin yakınında bir geminin şalopasına ait kalıntılar vardı, enkaz uzun zamandır oradaymış gibi görünüyordu.
- Jüpiter böceği incelerken, parşömeni cebine koymuş ve daha sonra resim çizmek için kullanmıştı.
- 39:36Parşömenin İçeriği ve Kafatası Çizimi
- Konuşmacı, parşömenin üzerindeki kafatası (kurukafa korsan işareti) hakkında konuşuyor.
- Parşömenin dayanıklı ve bozulmaz bir malzeme olduğu, ancak sıradan yazılar için kağıt kadar uygun olmadığı belirtiliyor.
- Parşömenin dikdörtgen şeklinde olduğu ve uzun süre hatırlanmak üzere kaydedilmiş bir şey için tercih edilmiş olabileceği söyleniyor.
- 40:18Kafatasının Oluşumu
- Konuşmacı, bok böceği resmini çizdiğinde parşömenin üzerinde kafatası olmadığını, resmi tamamladıktan sonra çizildiğini belirtiyor.
- Kafatasının insan işi olmadığı, ancak meydana gelmiş olan her olayı hatırlamaya çalıştığı anlatılıyor.
- Ateşin yanında parşömenin ısınması sonucu kafatası çiziminin ortaya çıktığı anlatılıyor.
- 41:44Gizli Yazının Keşfi
- Eskiden kimyasallarla kağıt veya parşömen üzerine ancak ateşe tutulunca görünür hale gelen yazılar yazılabildiği açıklanıyor.
- Parşömenin üzerindeki kafatasının çizgilerinin dış kenarlarının daha belirgin olduğu, ısı etkisinin tam ve eşit olmadığı belirtiliyor.
- Parşömenin her tarafı ateşe tutulduğunda, kafatasının çaprazındaki köşede önce keçi, sonra oğlak şekli belirdiği anlatılıyor.
- 42:44Şekillerin Anlamı
- Konuşmacı, korsanlarla keçiler arasında özel bir bağlantı olmadığını, şeklin aslında bir oğlak olduğunu belirtiyor.
- Hayvan şeklinin bir imza, kafatasının ise damga veya mühür gibi bir işlev gördüğünü düşündüğü anlatılıyor.
- Konuşmacının kısa sürede büyük servete sahip olacağına inandığı, bu inancın bir arzuya benzediği belirtiliyor.
- 44:12Define Arayışı
- Kit ve arkadaşlarının Atlantik kıyısında define gömdükleri söylentilerinin gerçeklik payı olduğu düşünülüyor.
- Bu söylentilerin uzun zamandır sürdüğü ve definein hala gömülü olmasından kaynaklandığı düşünülüyor.
- Konuşmacı, parşömenin definenin yerini gösteren kayıp bir belge olduğuna neredeyse kesin olarak inandığını söylüyor.
- 45:27Parşömenin İncelenmesi
- Parşömeni ısıtıp yeniden ateşe koyduktan sonra, kirli olduğu düşünülerek ılık su dökülüp yıkandı.
- Parşömen kafatası altı gelecek şekilde bir tavanın içine yerleştirilip kömür yanan bir ocağa konuldu.
- Tava ısındığında parşömenin üzerinde şekiller belirdi ve inceleme için verildi.
- 46:00Şifreli Yazıın İncelenmesi
- Parşömenin üzerinde kuru kafayla keçi arasında kırmızı renkte kabaca çizilmiş şekiller vardı.
- Şekiller herkesin tahmin edebileceği bir şifre oluşturuyor ve bir anlam taşıyor.
- Şifre çözülürken ilk adım şifrenin dilini belirlemek ve İngilizce olduğu varsayımına gidildi.
- 47:43Şifre Çözme Yöntemi
- Şifreli yazıda sözcükler ayrılmamış olduğu için en çok ve en az kullanılan şekilleri tespit etmek gerekliydi.
- İngilizce'de en çok kullanılan harf e'dir ve bunu takip eden harfler sırasıyla a, o, i, r'dir.
- Şifre çözüldüğünde ilk adım, hakim işaretin (sekiz) alfabedeki e harfi olduğunu varsayarak başlamaktır.
- 49:13Şifre Çözüm Süreci
- İngilizce'de en çok görülen sözcük "the" olduğu için sonu sekiz ile biten, aynı sırayla tekrarlanan üç işaretin "the" sözcüğünü gösterdiği varsayıldı.
- Noktalı virgül, dört ve sekiz işaretleri sırasıyla t, h, e harflerine karşılık geldi.
- Diğer sözcüklerin başlangıç ve bitişleri belirlenerek harfler işaretlerle eşleştirildi.
- 51:19Şifre Çözümünün Tamamlanması
- Şifre çözüldükçe yeni harfler keşfedildi: dagger, soru işareti ve üç işareti ile gösterilen o, u ve g harfleri.
- Daha sonra d, i ve n harfleri de keşfedildi ve şifreli yazıda "good" sözcüğü bulundu.
- Toplam on bir harf keşfedildi ve şifreli yazı tamamen çözüldü.
- 53:11Bilmece Çözümü
- Bilmece "Bilch paki şeytanın koltuğunda iyi bir cam" şeklinde başlıyor ve kırkbir derece onüç dakika kuzeydoğu kuzey anakol doğu tarafındaki yedinci dal, kuru kafanın sol gözünden fırlat, ağaçtan o noktaya düz çizgi çek, onbeş metre git şeklinde devam ediyor.
- Legran, bilmeceyi çözümlemek için sözcükleri doğal bölümlere ayırarak "Biship pa'daki şeytanın koltuğunda iyi bir cam" şeklinde düzenledi.
- İlk bakışta bilmece ciddiyetini koruyordu ve çözümü kolaylaştırmak için sözcükleri ayırmadığını düşündü.
- 54:32Bilmeceyi Anlama
- Legran, bilmeceyi anlamak için Slvyan adası civarında bir şey oteli diye bir yerin olup olmadığını araştırdı.
- Bishop Han'ın adanın altı km kuzeyinde tarihi bir konak olan Bisop ailesiyle bağlantısı olabileceği aklına geldi.
- Yaşlı zencilerden Bisop Kalesi adlı bir yerin olduğunu öğrendi ve oraya gitmeyi kabul etti.
- 55:25Bisop Kalesi'nde Keşif
- Kalesi bulduktan sonra çevreyi inceledi ve düzensiz kayalardan oluşan kaleden biri yüksekliğiyle, tek başına oluşu ve yapay görüntüsüyle dikkat çekiciydi.
- Kayanın zirvesinde bir metre kadar altında dar bir çıkıntı (45 cm uzunluk, 35 cm genişlik) ve üzerinde bir geni fark etti.
- "İyi cam"ın dürbün anlamına geldiğini ve "şeytanın koltuğu"nın bu çıkıntıya işaret ettiğini anladı.
- 56:27Dürbünle Keşif
- Dürbünü aldı ve kayalığa geri döndü, çıkıntının üzerine oturdu ve dürbünü kullandı.
- Kuzey-kuzeydoğu yönünü belirleyip dürbünü 41 derece 13 dakika yükseklikteki açıda doğrulttu.
- Uzakta diğer ağaçlardan daha uzun olan bir ağacın yaprakları arasındaki yuvarlak bir gediğin ortasında beyaz bir nokta gördü ve dürbünün odaklanmasını ayarladıktan sonra bu bir insan kafatası olduğunu anladı.
- 57:27Bilmeceyi Tamamlama
- "Kurukafa'nın sol gözünden fırlat" ifadesinin gömülü bir definenin aranması olarak yorumlanabileceğini anladı.
- Kurşunun kafatasından fırlatılması, ağacın gövdesine düşmesi ve bu noktadan çizgi çekip 15 metre ilerlemesi gerektiğini düşündü.
- Bishop oteline giderken Jüpiter onunla gelmişti, ancak ertesi gün erkenden kalkıp onu altı atmayı başardı ve ağacı aramak için tepelere gitti.
- 58:39Definenin Aranması
- Jüpiter, Legran'ın kafatasının sol gözünden yerini sağından bırakması nedeniyle ilk kazık teşebbüsünde doğru yere tutturamadığını söyledi.
- Kazığın ağaca en yakın yerinde yaklaşık 7 santimlik bir fark yarattığını ve bu hata çizgi uzadıkça büyüdüğünü belirtti.
- Definenin orada bir yerde gömülü olduğuna dair inancı olmasa tüm emeğinin boşa gidebileceğini düşündü.
- 59:23Kafatası ve Böcek
- Kafatası ve kafatasından bir kurşun bırakma düşüncesinin Korsan bayrağından esinlenildiği düşünüldü.
- İnsan kafatasının beyazlığını koruyan ve hatta arttıran başka bir şey olmadığı belirtildi.
- Legran, Jüpiter'in akıl sağlığından kuşkulanmasına sinirlenerek böceği sallamak ve bırakmakla onu cezalandırmak istediğini açıkladı.
- 1:00:29Çukurda Bulunan İskeletler
- Çukurda bulunan iskeletlerin anlamı sorgulandı.
- Defineyi saklayan kişinin işi bitince sırrına ortak olan herkesi öldürmüş olabileceği düşünüldü.
- Yardımcıları çukurun içinde çalışırken birkaç kazma vermesi yeterli olmuştur, belki de daha fazlası gerekmiştir.