Buradasın

Düşünce Gücü ve Hayat Üzerine Derin Bir Konuşma

youtube.com/watch?v=7woOMfHW-6A

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, bir konuşmacının düşünce gücü, karakter ve hayat arasındaki ilişkiyi anlattığı dini-felsefi bir konuşmadır. Konuşmacı, kendi deneyimlerinden ve tarihi şahsiyetlerden örnekler vererek fikirlerini desteklemektedir.
Video, "İnsan ne düşünüyorsa odur" aforizması etrafında dönen düşünce yasalarını ve bunların hayat üzerindeki etkilerini ele almaktadır. İçerik, olumlu ve olumsuz düşüncelerin zenginlik, mutluluk, başarı ve sağlık üzerindeki etkilerini, zihinsel disiplinin önemi, öz denetim ve inanç gücünün hayat üzerindeki rolünü detaylı şekilde açıklamaktadır.
Konuşmacı, zihinsel evrendeki yasa kavramını, "ne ekersen onu biçer" prensibini vurgulayarak, insanın kendi düşüncelerini yöneterek kaderini belirleyebileceğini anlatmaktadır. Ayrıca, gerçek zenginliğin doğruluk, dürüstlük, cömertlik ve sevgiyle dolu bir kalbin keşfetmesi olduğunu, bencilce arayışların ise insanı fakir hissettirdiğini açıklamaktadır. Video, dinleyicilere kendi içindeki olumsuz düşünceleri yenmeleri ve evrensel ilkeleri idrak etmeleri için motivasyon sunmaktadır.

00:03Düşünce ve Karakter İlişkisi: "İnsan ne düşünüyorsa odur" aforizması, insanın varoluş gerçeğini açıklamakla kalmayıp hayatındaki her durumu anlamayı da mümkün kılar.
İnsan kelimenin tam anlamıyla düşündüğü şeydir ve düşüncelerinin toplamı karakterini oluşturur.
İnsanın eylemlerini yeşerten gizli düşünce tohumlarıdır ve bunlar olmadan eylemler ortaya çıkmaz.
00:50Düşünce ve Eylem İlişkisi: Eylem, düşünce filizidir, neşe ve keder ise onun meyveleridir.
İnsan kendi çiftliğinde yetiştirdiği tatlı ve acı meyveleri aklımızdaki düşünceler bize anlatır ne olduğumuzu.
Kötü düşüncelere sahip kişi acı peşinde dolanır, temiz düşüncelere sahip kişi ise mutlulukta onu izler.
01:16Karakterin Oluşumu: İnsanın gelişimini sağlayan bir yasa vardır ve insan rastgele oluşmuş bir varlık değildir.
Asil ve ulvi bir karakter lütuf veya şans eseri oluşmaz, sürekli çabayla ve doğru düşünerek doğar.
Zayıf ve kötü bir karakter ise sürekli benimsenen sinsi düşüncelerin bir neticesidir.
01:54İnsanın Kendi Kendini Olgunlaştırması: İnsanı olgunlaştıran ve dalaştıran kendisidir.
İnsan düşünce cephaneliğinde kendi kendisini yok ettiği silahları üretir ve kendisine mutluluk bulacağı cennetvari evler inşa etmek için aletleri icat eder.
İnsan düşüncelerini doğru seçerek ve yerinde uygulayarak ilahi mükemmelliğe ulaşır, kötüye kullanarak ve yanlış yerlerde uygulayaraksa seviye düşer.
02:29İnsanın Gücü: İnsan düşüncelerinin efendisi, karakterinin kalıpçası, kaderinin belirleyicisi ve şekillendiricisidir.
İnsan her duruma göre anahtarı kendi elinde tutar ve istediğini elde edebilmek için değişim ile yaşamsal gücü kendi içinde barındırır.
İnsan en güçsüz ve en umarsız halde bile her zaman efendidir.
03:08Düşünce ve Karakterin İlişkisi: İnsan, güçsüzlüğünde ve umarsızlaştığında akılsız bir efendiden farksız olurken, gayretle varlığının temelini oluşturan yasa arayışına girdiğinde akıllı bir efendi olmaya başlar.
İnsan ruhundaki cevhere ulaşmak için daha derinlere kastıkça kendi varlığı ile bağlantılı her türlü gerçeği bulabilir ve kendi karakterinin yaratıcısı, hayatının şekillendiricisi ve kaderinin mimarı da kendisidir.
İnsan aradığını bulur ve çaldığı hiçbir kapı yüzüne kapanmaz; sadece sabır, uygulama ve daimi ısrarcılıkla bilgi tapınağının kapısını aralayabilir.
04:43Zihin Bahçesi ve Düşünce Gücü: Düşüncenin koşullar üzerindeki etkisi, bir insanın zihni zekice işlenebilecek veya başıboş bırakabilecek bir bahçeye benzetilebilir.
İnsan, zihin bahçesine yanlış, yararsız ve kirli düşüncelerden arındırarak mükemmelliğe ulaşmak için doğru, gerekli ve temiz düşüncelerin çiçekleri ile meyvelerini yetiştirebilir.
Bu süreci izleyerek bir insan er ya da geç ruhunun usta bahçıvanı ve hayatının yöneticisi olur ve kendi içinde düşüncenin yasalarını açığa çıkarır.
05:49Düşünce ve Karakterin Bağlantısı: Düşünce ve karakter birdir; karakter kendini yalnızca çevre ve koşullara göre biçimlendirip keşfederken, insan hayatına yön veren dış koşullar her zaman kişinin ruh haline uygun bir şekilde ortaya çıkacaktır.
Her insan varlığının yasalarına göre yaşar; karakterini inşa etmede kullandığı düşünceler onu bulunduğu noktaya getirmiştir ve orada hayatının düzenlenmesinde hiçbir şans öğesi bulunmaz.
İnsan, kendisini oluşturan şeyin dış koşullar olduğuna inandığı sürece şartlara karşı direnç gösterir, fakat belirleyici güç olduğunu anladığında, şartların gelişebileceği varlığının gizli toprağına ve tohumlarına hükmedebilir.
07:12Şartların Düşünce ile Şekillenmesi: Hayatı boyunca öz denetim ve arınmayı en az bir kez tecrübe eden herkes, şartların düşünce ile şekillendiğini bilir.
İnsan istekli bir şekilde kendi karakterindeki kusurları iyileştirdiği, hızlı ve kayda değer bir ilerleme gösterdiği zaman, hayatta karşılaştığı olaylarla da baş edebilir.
Ruh, gizlice beslediği, sevdiği ve korktuğu şeyleri üzerine çeker; değerli emellerin seviyesine ulaşır, hoş olmayan arzuların seviyesine iner.
08:05Düşünce ve Eylemin Sonuçları: İyi düşünceler iyi meyve, kötü düşünceler kötü meyve verir; dış dünyadaki koşullar düşüncenin iç dünyasına göre şekillenir.
İnsan üzerinde hakimiyet kurmasına izin verdiği en derin arzuları, emelleri ve düşünceleri izleyerek, kötü düşüncelerin peşinde koşarak ya da güçlü ve büyük çabanın yolundan azimle yürüyerek, sonunda hayatının dış koşullarında takip ettiği düşüncelerinin gerçekleşebileceği ve meyve vereceği seviyeye ulaşır.
İnsanı oluşturan koşullar değildir, onu açığa çıkaran koşullardır; insanı kötü eğilimler olmadan kötülüğe ve ona eşlik eden acılara götüren ya da erdemli arzular sürekli olarak yeşertilmeden erdem'e ve onun saf mutluluğuna götüren hiçbir koşulu yoktur.
09:32İnsanın Kendi Yaratıcısı Olması: İnsan, düşüncenin sahibi ve efendisi olarak kendisinin yaratıcısı ve çevrenin biçimlendiricisi ve yazarıdır.
İnsanlar istediklerini değil, kendilerine yakın buldukları şeyleri çekerler; kaprisleri, istekleri ve tutkuları her adımda engellenir, ancak en derin düşünceleri ve arzuları temiz ya da kirli olsun, kendi sahip olduğu besinlerle beslenir.
Sonumuzu şekillendiren ilahi güç içimizde, kendimizdedir; insan kendi kelepçelerini takar; düşünce ve eylem kaderin gardiyanlarıdır, temelde yer alan düşünceleri hapsederler, aynı zamanda özgürlüğünde melekleridir, asil olan düşünceleri özgür bırakırlar.
10:41Koşullara Karşı Direnmek: Koşullara karşı direnmek, insanın sürekli olarak nedenini yüreğinde besleyip korumasına rağmen, bir sonuç karşısında devamlı mücadele vermesidir.
İnsanlar şartlarını düzeltmeye heveslidirler, ancak kendilerini düzeltmeye isteksizdirler; dolayısıyla elleri kolları bağlı beklerler.
Kendisini çarmıha gelmekten kaçınmayan bir insan, hayalini kurduğu şeyleri gerçekleştirmede asla başarısızlığa uğramaz; bu, manevi şeylerde olduğu kadar maddi dünya için de geçerlidir.
11:42Düşünce Yasalarının Uygulanması: Çok fakir bir insan, çevresindeki ve evindeki refahı arttırmak için son derece isteklidir, ancak işinden kaydırır ve maaşının yeterli olmamasını gerekçe göstererek işverenini aldatma yoluna gider; böyle bir insan, gerçek refahın temeli olan en basit ilkeleri bile anlamamaktadır.
Açgözlülük nedeniyle acılı ve amansız bir hastalığın kurbanı olan zengin bir insan, iyileşmek için büyük miktarlarda para vermeye razıdır, ancak doyumsuz arzularından ödün vermeye yanaşmaz; böyle bir insan sağlıklı olmayı hak etmez.
Düzenli olarak maaşları ödememek için hileye başvuran ve daha fazla kar elde etmek umuduyla çalışanlarının maaşlarını düşüren bir işveren, kesinlikle refahı hak etmediği gibi, hem önünü hem de servetini kaybedip iflasın eşiğine geldiğinde, içinde bulunduğu durumdan asıl sorumlu olan kendisini suçlamak yerine koşulları bahane edecektir.
13:39Dürüstlük ve Refah İlişkisi: Şartlar öyle karmaşık, düşüncenin kökleri öyle derin ve mutluluğun gerekçeleri bireye bağlı olarak öyle değişkendir ki, bir insanın ruhsal durumu kendince bilinmesine rağmen yalnızca düş dünyasını bilen birinin gözüyle değerlendirilemez.
Bir insan belli açılardan dürüst göründüğü halde mahrumiyetleri olabilir, başka bir insan belli açılardan dürüst görünmediği halde refah içinde olabilir.
Dürüst olmayan insan, diğerinin sahip olmadığı bazı takdire değer erdemlere sahip olabilir ve dürüst insanda diğerinde bulunmayan bazı kötü özelliklere sahip olabilir; dürüst insan, dürüst düşüncelerinin ve eylemlerinin sonuçlarını alır, bununla birlikte kötülükleri neticesinde ortaya çıkan acılara katlanır.
15:19Adil Düzen ve Zihinsel Uyum: Mükemmele ulaşmak isteyen ve henüz yolun başında olan bir insan, zihninde ve hayatında son derece adil olan ve iyi ile kötüyü karıştırmayan büyük yese keşfeder.
İyi düşünceler ve eylemler her zaman kötü sonuçlar getirmez, aynı şekilde kötü düşünceler ve eylemlerde her zaman iyi sonuçlar getirmez.
Acı çekmek her zaman belli bir açıdan yanlış düşünmenin sonucudur ve acı çekmenin tek avantajı gereksiz ve kötü olan her şeyi arıtarak yok etmesidir.
17:10Mutluluk ve Zenginlik: Doğru düşünce maddi varlıklarla değil, mutlulukla ölçülür; yanlış düşüncede maddi varlıklara sahip olmamakla değil, sefaletle ölçülür.
Mutluluk ve zenginlik ancak zenginlik doğru ve akıllıca kullanıldığı zaman bir araya gelir.
Mutluluk, sağlık ve başarı, insanın iç dünyasıyla, dış dünyasının, kendisiyle çevresinin uyumlu olmasının bir neticesidir.
18:26Evrendeki Temel İlke: Evrende hüküm süren temel ilke karmaşa değil, yasadır; hayatın ruhu ve özü adaletsizlik değil, adalettir.
İnsan, evrendeki doğruyu bulmak için öncelikle kendisinde doğruyu aramalıdır ve bu doğruyu arama sürecinde düşüncelerini düzenledikçe, başka insanların ve şeylerin de kendisine karşı değiştiğini görecektir.
İnsanlar düşüncenin gizli tutulabileceğini düşünürler, ancak bu mümkün değildir; düşünceler alışkanlıklara göre ortaya çıkar ve alışkanlıklar şartlara göre somutlaşır.
19:22Düşüncelerin Etkileri: Kaba düşünceler sarhoşluk ve şehvet alışkanlığında ortaya çıkar ve yoksunluk ve hastalık şartlarında somutlaşır.
Her tür güzel düşünce incelik ve zarafetle ilgili alışkanlıklarda ortaya çıkar ve hoşluk ve memnuniyet şartlarında somutlaşır.
Her düşünce silsilesi iyi ya da kötü olsun, sonuçlarını karakter ve koşullar üzerine yansıtacaktır.
22:53Düşüncelerin Beden Üzerindeki Etkisi: Beden, zihnin hizmetçisidir ve ister bilerek seçilmiş, isterse kendiliğinden ifade edilmiş olsun, beden zihnin emirlerini yerine getirir.
Kötü düşüncelerle eğitildiği sürece beden hızla hastalığa yakalanacak ve çürüyecektir; hoş ve güzel düşüncelerle eğitilmesi halinde ise gençleşecek ve güzelleşecektir.
Saf, güçlü ve mutluluk veren düşünceler bedeni kuvvet ve güzellik aşılar; kötü yönde kullanılan bir zihin, kötü bir yaşam ve bozulmuş bir beden anlamına gelecektir.
24:29Düşünce ve Beden İlişkisi: Düşünce, eylemin, yaşamın ve ifadenin pınarıdır; pınar temiz kaldığı sürece diğer her şeyde temiz kalacaktır.
İyi düşünceler, iyi alışkanlıkları beraberinde getirir ve bedeninizi mükemmelleştirmek istiyorsanız zihninizi korumalısınız.
Kin, kıskançlık, hayal kırıklığı ve umutsuzlukla ilgili düşünceler bedensel sağlığı ve zerafeti kötü etkiler.
25:20Düşünce ve Yüz İfadesi: Hiçbir yüz durduk yere asılmaz, bunda olumsuz düşüncelerin etkisi vardır.
Görüntüyü bozan çizgilerin nedeni aptallık, ihtiras ve kibirdir.
Güçlü bir beden ve canlı, mutlu ya da huzurlu bir yüz ifadesi ancak neşe, iyi niyet ve huzura dair düşüncelerin zihin tarafından özgürce kabul edilmesiyle elde edilir.
26:08Düşünce ve Yaşam: Yaşlıların yüzünde sempatinin, bazılarında güçlü ve saf düşüncenin oluşturduğu çizgiler vardır ve bazılarının yüzleri de ihtirasla şekillenmiştir.
Dürüst bir hayat sürmüş olanlarda yaş, batan güneş gibi sakin, huzurlu ve olgundur.
Hiçbir doktor, bedendeki hastalıkları yok etmede neşe veren düşünceler kadar etkili değildir.
27:19Düşünce ve Amaç: Düşünce bir amaç doğrultusunda gerçekleşmediği sürece akıllıca bir beceriden söz etmek mümkün değildir.
Hayatlarında temel bir amacı olmayanlar, önemsiz endişelerin, korkuların, sıkıntıların ve yakınmaların esiri olurlar.
Bir insan yüreğinde mantıklı bir amaç tasarlamalı ve onu gerçekleştirmek üzere harekete geçmelidir.
28:45Başarı ve Güç: Amacını gerçekleştirmede sürekli başarısızlığa uğrasa da, güçsüzlüğünü yeninceye kadar böyle olması gerekir.
Büyük bir amacı henüz kavrayamayanlar, ne kadar önemsiz görünse bile, düşüncelerini görevlerinin hatasız yerine getirilmesi üzerinde yoğunlaştırmalıdırlar.
Kendi güçsüzlüğünün farkında olan ve bu gerçeğe gücün yalnızca çabalayarak ve çalışarak elde edilebileceğine inanan en güçsüz ruh bile bu inançla gayretini gösterecektir.
30:24Başarı İçin Gerekli Şartlar: Bir insan amacını belirledikten sonra, bunu başarmak için zihninde düz bir yol çizmeli ve şüpheler ve korkular tamamen arkada bırakılmalıdır.
Başarısızlık, şüphe ve korku içeren düşüncelerle asla bir şey başarılamaz ve kaçınılmazdır.
Başarma isteği, başarabileceğimiz bilgisiyle ortaya çıkar; şüphe ve korku bilginin en büyük düşmanıdır.
31:49Başarmada Düşünce Faktörü: Bir insanın başardığı ve başaramadığı her şey doğrudan kendi düşüncelerinin neticesidir.
Denge kaybının yıkımla aynı anlama geldiği adil şekilde düzenlenmiş bir evrende, bireysel sorumluluk mutlak olmalıdır.
Bir insanın güçsüzlüğü ve gücü, saflığı ve kötülüğü başkasına değil, kendisine aittir ve bunları geliştiren başkası değil kendisidir.
33:56Özgürlük ve Başarı: Bir insan ancak düşüncelerini yükselttiğinde yücelebilir, istediğini elde edebilir ve başarılı olabilir.
Başarılı olmak için mutlaka tüm hayvani dürtülerden ve bencillikten vazgeçmek şart değildir, ancak yine de biraz fedakarlık gerekebilir.
Aklında ilk düşünce hayvani zevk olan bir insan ne fikirlerinde açıktır ne de sistemli planlama yapabilir ve herhangi bir girişimde başarısız olacaktır.
34:40Düşünce ve Başarı İlişkisi: İnsan, düşüncelerine hakim olamadığı için ilişkilerini kontrol edemez ve önemli sorumluluklar alamaz.
Fedakarlık olmadan ilerleme ve başarı olamaz; maddi başarı karmaşık hayvani düşünceleri feda edip kararlılıkla kendi başına ayakta durabilme yeteneğidir.
Düşünceleri yükseldikçe başarılar daha büyük, mutluluk verici ve kalıcı olur.
35:22Evren ve Başarı: Evren açgözlü, sahtekar ve kötüden yana değildir; dürüst, yüce gönüllü ve erdemli olana yardım eder.
Zihinsel başarılar, hayatın ve doğanın içinde bulunan bilgi ve güzel arayışını merkezde tutan düşüncenin sonucudur.
Ruhsal başarılar, kutsal isteklerin gerçekleştirilmesidir ve sürekli asil düşüncelerle yaşayan kişi karakter bakımından akıllı ve asil olur.
36:30Başarı ve Düşünce: Her türlü başarıyı taçlandırıp güzelleştiren çaba ve düşüncedir; insanı yücelten öz denetim, kararlılık, saflık, dürüstlük ve iyi yönlendirilmiş düşüncedir.
Bir insan dünyada büyük başarı elde edebilir, ancak kibirli düşüncelere boyun eğerek yeniden güçsüzlük seviyesine gerileyebilir.
Doğru düşünce ile kazanılan zaferleri sürdürebilmek için tetikte olmak temel koşuldur; çoğu insan başarıya ulaşınca kendisini bırakır ve kısa sürede başarısızlığa teslim olur.
37:13Başarı İçin Fedakarlık: Tüm başarılar, iş, zihin ya da ruh dünyasında olsun, kesin bir şekilde yönlendirilen düşüncenin sonucudur ve hepsi aynı yasayla yönetilir.
İnsan ne kadar az şey başarmak isterse o kadar az fedakarlıkta bulunur, ne kadar çok şey başarmak isterse feda edeceği şeyler de o kadar fazladır.
Büyük başarılar elde etmek isteyen kişinin büyük fedakarlıklarda bulunması gerekir.
37:45Hayaller ve İdealler: Hayalciler dünyanın kurtarıcılarıdır; görünen dünyaya ayakta tutan şey nasıl, görünmeyen dünya ise münzevi hayalcilerin güzel hayalleridir.
İnsanlık tarihinde unutulmaz hayalciler vardır; onların ideallerinin ne sönmesine izin verilir ne de ölmesine; onlar tarihi içinde yaşatırlar.
İnsan yüreğinde güzel bir hayal, yüce bir ideal yaşattığı sürece bir gün onu mutlaka gerçekleştirecektir.
38:39Hayallerin Gerçekleşmesi: Kolomb başka bir dünyanın hayalini kurdu ve onu keşfetti; Kopernik çok sayıda dünya ve daha geniş bir evrenin hayalini geliştirdi ve bunu açığa çıkardı.
Buda kusursuz güzellik ve mükemmel huzurdan oluşan ruhsal bir dünyanın hayalini taşıdı ve o dünyaya girmeyi başardı.
Hayallerinizi, ideallerinizi yaşatın; yüreğinizde çalan müziği, zihninizde biçimlenen güzelliği, en saf düşüncelerinizi içine alan hoşluğu yaşatın.
39:19Arzu ve Başarı: Arzulamak elde etmektir, istemek başarmaktır; insanın en kötü arzuları tamamen tatmin edilip en temiz isteklere açma bırakılmalıdır.
Yüce hayaller kurun; hayal ettikçe hayal ettiğiniz şey olursunuz; hayaliniz bir gün olacağınız şeyin vaadidir, idealiniz ise sonunda ortaya çıkaracağınız şeyin kehanetidir.
En büyük başarı bile ilk başta bir süreliğine bir hayaldi; hayaller gerçeklerin fideleridir.
40:05Hayallerin Etkisi: Koşullarınız uygun olmayabilir, ancak bir idealiniz olduğunda ve ona ulaşmak için büyük gayret gösterdiğinizde durum değişecektir.
Yoksulluk ve ağır çalışma şartlarından dolayı bitkin bir genç, daha iyi şeyleri hayal ederek zihinsel olarak değişir ve zamanla büyük bir etkiye sahip bir adam olur.
Yüreğinizdeki hayali sadece isteği değil, yüreğinizdeki hayali gerçekleştireceksiniz; her zaman içten içe en fazla sevdiğiniz şeye yöneleceksiniz.
42:04Düşünce ve Gerçeklik: Düşüncelerinizden tam sonuç elde edeceksiniz; kazandığınız şeyi alacaksınız, ne az ne fazla.
İçinde bulunduğunuz ortam nasıl olursa olsun, düşüncelerinizle, hayalinizle, idealinizle düşecek olduğunuz yerde kalacak ya da yükseleceksiniz.
Üzerinizde denetim sağlayan arzunuz kadar küçülecek, hakimiyet kuran isteğiniz kadar büyüyeceksiniz.
42:29Hayallerin Gerçekleşmesi Örnekleri: Muhasebe işleriyle uğraşan biri, ideallerinizi gerçekleştirmede size engel gibi görünen kapıdan dışarı adım atabilir.
Koyun güden bir çoban, şehir çobanı olma hayaliyle ustanın yanına gidebilir ve bir süre sonra bir usta olabilir.
Düşüncesiz, cahil ve tembel kişiler uğur, talih ve şanstan söz ederler; zengin, zeki ve nüfuzlu kişileri şanslı olarak görürler, ancak tecrübe kazanırken karşılaştıkları deneme yanılmaları ve verdikleri mücadeleleri görmezler.
43:56Başarı ve Öz Denetim: İnsanlar, başarı için gerekli çabaları ve inançları anlamazlar; sadece sonucu talih, iyi talih veya şans olarak görürler.
Başarı, çabanın sonucudur; kabiliyetler, güçler ve servetler çabanın meyveleridir.
Zihnin sükuneti, bilgeliğin en değerli hazinelerinden biridir ve öz denetim sağlama konusundaki uzun ve sabırlı bir gayretin sonucudur.
45:17Sakinlik ve Etkisi: Bir insan, kendisinin düşünce ile evrimleşen bir varlık olduğunu anladığı ölçüde huzur bulur ve telaşlanmayı, öfkelenmeyi, üzülmeyi ve umutsuz olmayı bırakır.
Kendisini nasıl idare edeceğini öğrenmiş olan sakin bir insan, başkalarına nasıl uyum göstereceğini bilir ve başkaları da ondan bir şeyler öğrenebileceklerini hissederler.
Bir insan ne kadar sakin olursa, başarısı, etkisi ve iyilik yapma gücü o kadar artar; güçlü, sakin bir insan her zaman sevilir ve saygı görür.
46:52Dinginlik ve Bilgelik: Dinginlik, mükemmel karakter dengesi kültürün son dersidir ve yaşamın çiçek açışı, ruhun meyve verişidir.
Bilgelik kadar değerli, altından bile daha kıymetlidir; yalnızca para odaklı bir düzen, dingin bir hayatla kıyaslandığında çok önemsiz görünür.
Doğruluk okyanusu'nda, dalgaların altında, fırtınaların ulaşamayacağı yerde, ebedi sükunette süren bir yaşam vardır.
47:22Öz Denetim ve Mutluluk: Kendi hayatlarını çekilmez hale getiren, sert çıkışlarıyla tatlı ve güzel olan her şeyi yıkıp yok eden, karakterlerinin dengesini bozan ve kötü duygulara neden olan insanlar vardır.
Asıl mesele çoğu insanın öz denetim sağlayamadığı için hayatını mahvedip kendi mutluluğunu gölgelemesidir.
İnsanlık denetimsiz ihtiraslarla kabarır, zaptedilemeyen üzüntülerle karışır, endişe ve şüpheyle sürüklenir; ancak bilge insan, kontrollü ve saf düşüncelere sahip insan ruhundaki rüzgar ve fırtınalara yön vermeyi başarabilir.
48:47Kötülüğün Dersi: Huzursuzluk, acı ve üzüntü yaşamının gölgeleridir; dünyada kederlenmemiş kalp, dertlerin karanlık sularında sürüklenmemiş zihin, tarife sığmaz bir ıstırap içinde gözyaşlarına boğulmamış göz yoktur.
Kalbi kalpten ayıran, karanlıktaki tüm gizli üzüntüleri açığa çıkaran yıkıcı felaketlerin, hastalıkların ve ölümün girmediği ev yoktur.
Tüm bunlar öyle ya da böyle güçlü ve görünüşte yok edilemez kötülük ana takılırlar ve insanın karşısına acı, mutsuzluk ve talihsizlik çıkarırlar.
51:09Kötülüğün Doğası: Kötülük sonsuza dek yok edilebilir; hastalık, sefalet veya herhangi bir olumsuz durum ya da koşulu kalıcı olarak dondura bileceğiniz bir süreç vardır.
Sürekli başarıyı elde edebileceğiniz, güçlüklere karşı tüm korkuları yenebileceğiniz bir süreç vardır; aralıksız ve sonsuz huzurla mutluluğu paylaşabileceğiniz ve gerçekleştirebileceğiniz alışkanlıkların var olduğu bir süreç vardır.
Kötülüğü yadsımak ya da hesaba katmamak yeterli değildir; önemli olan onu anlamaktır; kötülüğü yok etmek için yalnızca Tanrıya dua etmek yetmez, neden orada olduğunu ve size ne tür dersler verdiğini de anlamanız gerekir.
52:27Kötülüğün Doğası ve Çözümü: Doğru bir şekilde anlaşıldığı zaman, kötülük evrendeki sınırsız güç ya da ilke değil, insan deneyiminin bir geçiş aşamasıdır; öğrenmeye istekli herkes için bir öğretmen işlevi görebilir.
Kötülük sizin dışınızda gelişen bir şey değildir; bu kalbinizdeki bir deneyimdir; sabırlı bir şekilde kalbinizi gözlemleyerek ve arındırarak yavaş yavaş kötülüğün doğasını ve kökenini keşfetmeye, böylelikle onun kökünü kurutmaya başlarsınız.
Tüm kötülükler düzeltici ve iyileştiricidir; dolayısıyla süreklilik göstermez; kaynağını cehaletten alır; nesnelerin gerçek doğası ve ilişkisine dayanır; cehalet içinde olduğumuz sürece kötülüğün tesiri altında kalırız.
54:13Cahillik ve Kötülük: Yetişkinler, uğruna gözyaşı döktükleri ve mücadele verdikleri nesnelerin gerçek doğasına cehaletleri nedeniyle acı çekerek tecrübe etmektedirler.
Kötülük karanlıkla, iyilik ise ışıkla bağdaştırılır; ışık tüm evreni sararken, karanlık küçük bir bedenin sonsuz sayıda ışından birkaçını keserek oluşturduğu salt bir leke veya gölgedir.
En iyinin ışığı, tüm evreni saracak derecede pozitif ve hayat veren güçtür, kötülük ise aydınlatıcı ışınları keserek durdurur.
56:08Kötülüğün Geçişi: Kötülüğün karanlığından geçmek zorunda olduğumuz çünkü cahillikle bunu yapmayı seçmişizdir.
Kötülüğün dersini aldığımız zaman cehaletten de kurtulabiliriz; bir çocuk okuldaki derslerini iyi öğrenmezse, tecrübe ederek aldığı dersleri öğrenmeyi de reddedebilir.
İnsan, üzerine asıldığı kötülük ağacından kendini silkeleyerek öğrenmeye istekli ve hazır olmalı ve bilgeliğin zerresi olmadan sürekli mutluluğun ve huzurun sağlanamayacağı bir disiplin sürecine girmelidir.
57:16Hakikatin Işığına Çıkma: Hakikatin ışığına çıkmak, kendinizi aramak ve etrafınıza ördüğünüz hataları bulmak istiyorsanız, mutlak suretle parlak ve sonsuz ışığın sizi aydınlatmasına izin vermelisiniz.
Kötülüğün bir geçiş aşaması, bizzat yarattığınız bir gölge olduğunu idrak ederseniz, tüm acılarınızın, üzüntülerinizin ve talihsizliklerinizin değişmez ve kusursuz mükemmellikte bir yasa altında gelişen bir süreç olduğunu kabul ederseniz, sabrederek ve anlayış göstererek daha güçlü, akıllı ve asil olabilirsiniz.
Bu farkındalığı tam olarak hissettiğiniz sürece, kendi koşullarınızı şekillendirebilecek, tüm kötülükleri iyiliğe dönüştürebilecek ve ustalıkla kendi kaderinizin kumaşını dokuyacak seviyeye erişebilirsiniz.
58:15Dünya Düşüncelerin yansımasıdır: Dünya düşüncelerin yansımasıdır; siz ne iseniz, dünyanız da odur.
Evrendeki her şey kendi içsel deneyiminize göre biçimlenir; yokluğunda çok az şey etkilenir, çünkü bu tam olarak kendi bilinçlilik halinizin bir yansımasıdır.
Kendi düşünceleriniz, arzularınız ve istekleriniz dünyanızı oluşturur; güzellik, neşe ve mutluluk evrenindeki her şey ya da çirkinlik, üzüntü ve acı evrenindeki her şey kendi içinizdedir.
59:01Düşünce Gücü: Kendi düşüncelerinizle yaşamınızı, dünyanızı, evreni yaratır ya da yıkarsınız; düşünce gücüyle kendi içinizdekini yaratırken, dış dünyanız ve koşullarınız da ona göre şekillenecektir.
Kalbinizin en gizli odacıklarında beslediğiniz kötü düşünceler, er ya da geç kaçınılmaz tepki kanunu ile dış dünyanızda kendine yer bulacaktır.
Kirli, kötü ve bencil ruh talihsizliği ve felaketi kendine çekerken, temiz, bencil olmayan ve asil ruh mutluluğu ve başarıları kendine çeker.
1:00:39Dış Koşulların Etkisi: Dış koşulların zihnimize etkilemediğini söylemek değil, koşulların siz buna izin verdiğiniz sürece size etkileyebilecek olmasıdır.
Koşulların etkisi altına girerseniz, düşüncenin doğasını, amacını ve gücünü doğru bir şekilde anlamamışsınızdır.
Tüm üzüntülerimiz ve neşemiz, önemsiz gibi görünen inanç kelimesine bağlıdır; böylelikle dış koşul ya da nesnelere teslim olur, kendinizin köle ve onların koşulsuz efendi olduğunu kabul edersiniz.
1:01:41Koşulların Farklı Anlamları: İki insan aynı para kaybını farklı şekillerde algılamıştır; biri kaybettiği para için sızlanarak bunun kötü şansı olduğundan yakınırken, diğeri bu olayı bir lütuftu olarak görmüştür.
Para kaybı biri için musibet etti çünkü o bu olayın üzerini karanlık ve muğlak düşünceleriyle örtüyordu, diğeri içinse bir lütuftu çünkü o bu olayın etrafını güç, umut ve yenilenmiş çaba ile çevrelemişti.
Aynı koşulun farklı ruhlar için iyi ve kötü anlam ifade etmesi, iyi ya da kötünün koşula göre değişmeyip yalnızca kişinin zihninde biçimlendiği gerçeğini kanıtlamaktadır.
1:03:30Düşüncelerin Dünyayı Şekillendirmesi: Olayların üzerine kendi düşüncelerimizin kumaşıyla giydiririz, aynı şekilde maddi dünyanın nesnelerini de aynı şekilde algılarız.
Doğa bilimci ve saban işçisi örneğinde, doğa bilimci suyun içindeki gizli harikaları görürken, saban işçisi sadece iğrenç bir su birikintisi görür.
Aynı doğa, farklı zihinlerde farklı algılar yaratır: sıradan bir zihnin felaket olarak gördüğü şeyi, filozof zihnin neden ve sonucun en mükemmel zinciri olarak algılar.
1:05:31Düşüncelerin Diğerlerine Etkisi: Başkalarının ruhlarına da düşüncelerimizin kumaşını giydiririz; şüpheci herkesin şüpheli olduğuna inanır, cimri herkesin parasında gözü olduğunu düşünür.
Sevgiye dair düşüncelerle beslenen kimse, sevgi ve sempati yaratan her şeyi görür; güvenilir ve dürüst kimse şüpheleri üzerine çekmez.
Kadınlar ve erkekler zihinsel görünümlerinde kendilerini kabul ettirirler, çünkü neden-sonuç yasasına göre etkiledikleri şeyleri kendilerine çekerler.
1:07:14Dünya ve İç Dünyanın İlişkisi: Dua eden ve öteki alemde mutlu bir yaşamın hayalini kuran biri, mutlu bir dünyaya şu an girebilir ve onu yaşayabilir.
Varoluşun iç yasalarını bilen biri, insanlar şurada ya da burada söylemek zorunda kaldıkları şeylerin peşinden gittikleri sürece, Tanrının krallığı içlerindedir.
Yapmak zorunda olduğunuz şeye inanmalısınız, şüpheyle gölgelenmemiş bir zihinle inanmalısınız ve sonra onu anlayıncaya kadar üzerinde düşünmelisiniz.
1:08:37Yasa Görüşü: Her şeyin neden-sonuç arasındaki sonsuz bir etkileşimle gerçekleştiği ve hiçbir şeyin yasadan ayrı düşünülemeyeceği bilgisini beraberinde getirir.
Rastgele hiçbir koşul bir dakika bile var olmaz, çünkü böyle bir koşul yasanın reddi ve iptali anlamına gelir.
Hayattaki her koşul sistemli ve uyumlu bir düzen içerisinde birbirine bağlıdır ve her koşulun gizemi ve kaynağı kendi içinde saklıdır.
1:09:36Zihinsel Evren ve Yasa: Zihinsel evreni yöneten de aynı yasadır; nefret, öfke, kıskançlık, haset, şehvet, açgözlülük alev alan yangınlardır.
Bu tür zihinsel durumlar en doğru tabirle kötülük olarak adlandırılır, çünkü bunlar cehalete kapılan ruhun yıkıcı çabalarıdır.
Ruh ancak sevgi, incelik, iyi niyet, saflık arayışındayken nefes alabilir; bunlar sonsuz yasa ile uyum içinde olduklarından sağlık, huzur dolu bir çevre ve başarı gibi koşullarda kendini gösterir.
1:10:33İtaat ve Başarı: Tüm evreni içine alan bu büyük yasanın anlaşılması, itaat olarak bilinen zihinsel durumun tecrübe edilmesini sağlar.
Adalet, uyum ve sevginin evrendeki en yüce güçler olduğunu bilmek, tüm zıt ve acı koşulların bu yasaya itaatsizliğimizin bir sonucu olduğunu bilmekle eş anlamlıdır.
Her şart altında sabırlı olmak ve tüm koşulları eğitiminiz için gerekli etmenler olarak kabul etmek, tüm acı koşullara rağmen yükselmenizi sağlar.
1:12:13İç Dünyayı İyileştirme: Değişmez bir şekilde iç dünyanızı iyileştirmeye karar verirseniz, arzu ettiğiniz dış dünyadaki iyileştirilmiş koşulu yaratabilirsiniz.
Gerçek her zaman öyledir; ilk görüşte davetkar ve büyüleyici olan şey tümden hatalı ve yanıltıcıdır.
Güçsüzlüğünüzü yok edip, ruhsal enerjilerinizin ve spiritüel güçlerinizin kendi kendilerini çözümlemesine izin vererek sebatkar bir şekilde zihninizi disipline sokarsanız, dış dünyanızda gerçekleşebilecek mucizevi değişiklikler karşısında şaşkınlığa uğrayabilirsiniz.
1:13:17Yoksulluk ve Çözüm: Yoksulluk zincirleri etrafınızı sıkıca sarmış durumda, arkadaşlarınız yok ve yapayalnızsanız, şikayet etmeyi ve kaygılanmayı bırakın.
Suçladığınız hiçbir şey yoksulluğunuza neden değildir, nedenini kendi içinizde arayın.
Şikayetçi bir yapıda olmanız yükünüzü hak ettiğinizi gösterir ve tüm çabaların ve gelişimin temeli olan inanca sahip olmadığınızı gösterir.
1:14:11Zihinsel Bakış Açısı ve Başarı: Yasalar evreninde şikayetçilere yer yoktur ve endişe ruh intiharıdır; zihinsel tavrınızla etrafınızı saran zincirleri güçlendiriyor ve üzerinize karanlığı çekiyorsunuz.
Hayata bakışınızı değiştirirseniz, dış dünyanızda ona göre şekillenecektir; kendinizi inanç ve bilgi ile yüceltin ve kendinize değer, daha iyi çevre ve daha geniş fırsatlar yaratın.
Küçük avantajları görmezden gelerek büyük avantajları elde etmeniz gerektiği yanılgısına kapılmayın, çünkü bunu yapsanız bile avantajınız kısa süreli olacaktır ve ihmal ettiğiniz dersi öğrenmek için hemen geri adım atmanız gerekecektir.
1:15:10Mevcut Durumu İyileştirme: Yetenek meseleleri, sahip olduğunuz şeyleri kötüye kullanır, ihmal eder ve küçümsersek, bırakın kötü ve önemsiz olmasını, bize ait olduğunu bile belli etmeyecektir.
Küçük bir kulübede yaşıyorsanız ve etrafınız sağlıksız ve kötücül etkilerle çevrelenmiş durumda, öncelikle kulübenize olabildiğince küçük bir cennet haline getirerek kendinizi buna adapte etmelisiniz.
Bulunduğunuz çevreyi yücelterek kendinizi yüceltirsiniz; onlara ihtiyacınız sürerken doğru zamanda beklediğiniz ve kendinizi ona göre ayarladığınız daha iyi bir eve ve çevreye kavuşursunuz.
1:16:31Zaman ve Yoksulluk: Düşünce ve çaba için daha fazla zamana ihtiyacınız olduğunu hissediyor ve iş saatlerinizin çok uzun ve yorucu olduğunu düşünüyorsanız, önünüzdeki kısıtlı zamanı en mümkün ölçüde ne kadar iyi kullandığınıza bakın.
Yoksulluk, zaman darlığı ve boş vakit sandığınız gibi kötü şeyler olmayabilir; gelişiminizi engelliyorsa, bunun nedeni onları güçsüzlüğünüzde giydirmiş olmanızdır ve onlarda gördüğünüz kötülük de gerçekte kendi içinizdedir.
Her yönüyle ve kesin olarak şu ana dek zihninizi kalıba döküp şekillendirirken, kaderinizin yaratıcısı olduğunuzu idrak etmek için çabalayın; giderek daha iyi idrak ettiğiniz öz disiplin gücünü dönüştürdüğünüz takdirde ve sürece bu sözde kötülüklerin lütuflara dönüşebileceğini fark edeceksiniz.
1:17:41Zorlukların Olumlu Yönü: En verimli toprakta açan çiçek, en güzel çiçektir; aynı şekilde yoksulluğun karanlığında gelişen ve filizlenenler de insanlığın en seçkin çiçekleridir.
Aşılacak zorlukların ve üstesinden gelinecek tatmin edici olmayan koşulların olduğu yerde erdem gelişir ve görkemini belli eder.
Acımasız bir kadın ya da erkek şefin buyruğu altında çalışıyor ve kötü muamele gördüğünüzü hissediyor olabilirsiniz; bunu da eğitiminizin bir parçası olarak görün, işvereninizin kabalığını kibarlıkla ve yatıştırma eğilimi ile karşılayın.
1:18:40Kendini Yüceltme: Köle olduğunuz için yakınmayın yerine kendinizi asil davranışlarla kölelikten üst mertebeye yüceltin; bir başkasına köle olduğunuz için yakınmadan önce, satılığa çıkmış bir köle olmadığınızdan emin olun.
Kendinize bakın, arayan gözlerle bakın ve kendinizi acındırmayın; kazara orada tutsak düşünceler, tutsak arzular, günlük yaşamınızda ve davranışınızda da tutsak alışkanlıklar bulabilirsiniz.
Hiç kimsenin size esir almaya hakkı yok; kendinizi yenerseniz, tüm zıt koşulları da yenersiniz ve hiçbir zorlukla karşılaşmazsınız.
1:19:20Adalet ve İnanç: Zenginler tarafından zulüm gördüğünüz için şikayet etmeyin; zenginliğe kavuşsanız, kendinize zulmetmeyeceğinizden ne kadar emin olabilirsiniz?
Kesin bir şekilde adil olanın sonsuz yasa olduğunu ve bugün zulmedenin yarın zulüm göreceğine ve bundan kaçış olmadığını hatırlayın.
Eylem, metanet ve inanç birbirini izler; daima zihinde sonsuz adalet, sonsuz iyiliğe yer açın; kendinizi yüceltmeye çabalayın ve geçici şeyleri kendinizden uzak kalın ve sürekliliğe taşıyın.
1:20:17Kendini Yargılamamak: Kendini acımaktan daha aşağılayıcı, küçültücü ve ruhsal çöküntüye neden olan bir başka eylem yoktur; bundan kurtulun.
Başkalarının sizinle ilgili hüküm vermesine son verip kendi kendinizi yargılamaya başlayın; kusursuz arınma ile karşılaştırılamayan ya da günahsız iyiliğin ışığını sürekli kılmayan eylemlerinizi, arzularınızı ya da düşüncelerinizi yargılamayın.
Böylelikle evinizi sonsuzluk kayasının üzerine inşa edersiniz; mutluluk ve rahatlık için gerekli olan her şeyde size kendiliğinden gelir.
1:20:56Zenginlik ve Erdem: Yoksulluğu ya da istenmeyen koşulu kalıcı olarak aşmak için, kendi içindeki yansımalar olan ve süreklilik arz eden bencil ve olumsuz koşulları yok etmekten başka hiçbir pozitif yol yoktur.
Doğru zenginliğe giden yol, erdem kazanımlarıyla ruhu zenginleştirmekten geçer; gerçek kalp doğruluğunun olmadığı yerde ne başarı ne de güç hüküm sürebilir.
Yalnızca bunların görüntüleri vardır; hiçbir erdem kazanmamış ve kazanmaya da niyeti olmadığı halde para elde eden insanlar olduğunu biliyorum, ama bu paralar zenginlik getirmez ve telaşı neden olduğu gibi geçicidir de.
1:21:56Tanrı Katında Bilinçlilik: Tanrı katında bir bilinçlilik halidir; en yücenin katında, uzun çaba ve öz disiplinle kutsal tapınaktan geçmeyi başardığınızda, açık görüşlülükle bütün insan düşüncelerinin ve çabalarının amacını ve meyvesini, iyi ve kötüyü algılarsınız.
Erdem yoksunu bir insan gerçekte fakirdir ve nehrin sularının okyanusa akması gibi, o da zenginlikten içindeki yoksulluğa ve talihsizliğe sürüklenir; zengin olarak ölse bile, yine de erdemsizliğinin acı meyvesini tadacaktır.
Öte yandan dış dünyasında fakir ama erdem açısından zengin olan, gerçekte de zengindir; kesinlikle yoksulluktan sıyrılıp başarıya ulaşacak ve onu bekleyen neşe ve mutluluğa kavuşacaktır.
1:23:33Başarı ve Servet: Eğer gerçekten ve kalıcı olarak başarılı olmak istiyorsanız, öncelikle erdemli olmalısınız; bu nedenle doğrudan başarıyı hedeflemek, bunu hayatın amacı haline getirmek ve açgözlülükle onu elde etmeye çalışmak akılsızca olur.
Bunun yerine kendi mükemmelliğinizi amaçlayın; yararlı ve özverili çabanızı hayatınızın merkezine koyun ve daima inanç kollarınızı yüce ve değişmez olan iyiye doğru uzatın.
Serveti kendi adınıza değil, onunla iyi şeyler yapmak ve başkalarını mutlu etmek için istediğinizi söylüyorsunuz; eğer bu, servet sahibi olmak için sizi gerçekte motive eden şeyse, o zaman servet sizi bulur, çünkü aslında güçlü ve cömertsiniz.
1:25:14Fedakarlık ve İç Dünyanın Gücü: Fakir olursanız olun, kendinizi feda etmenin bir yolu vardır; iyi şeyler yapmak isteyen bir yürek paranın gelmesini beklemez.
Dış dünyanın iyiliklerine dair başarı ve güç, iç dünyanın kötülüklerine dair yoksulluk ve güçsüzlük birbiriyle ilişkilidir.
Para ile gerçek servet, mevki veya güç satın alınamaz; gerçek servet erdem deponuzdur ve gerçek gücünüz onu neyle doldurduğunuza bağlıdır.
1:26:11İç Dünyanın Etkileri: Şehvet, nefret, öfke, kibir, gurur, açgözlülük, kendi çıkarını gözetme ve inatçılık yoksulluk ve güçsüzlük demektir.
Sevgi, saflık, incelik, mütevazilik, sabır, tutku, cömertlik, kendini unutma ve kendini feda etme servet ve güç anlamına gelir.
Kendine en yüce erdemle var etmeyi başaran bir insanın tüm dünya ayaklarının önüne serilir.
1:27:08İşverenlerin Sorunları: İşverenler çalışanlarıyla sorunlar yaşayabilir ve iyi çalışanlar kısa sürede yüzüstü bırakabilir.
Sorunların kaynağı hizmetkarları değil, kendi içindedir; alçakgönüllü ve samimi bir istekle hatanızı keşfetmek ve düzeltmek için kendi içinize bakarsanız mutluluğunuzun kaynağını bulursunuz.
Çalışanlarınızı iyi yüreklilikle düşünün, onların mutluluklarını önemseyin ve asla kendinizin başaramayacağı aşırı işleri onlardan talep etmeyin.
1:28:14Mutluluğun Kaynağı: Nadir ve güzel olan, bir çalışanın ustasının iyiliği için kendini tamamen unutabileceği ruh uysallığıdır.
Daha nadir ve tanrı katında güzel olan, bir insanın kendi mutluluğunu unutarak, yetkisi altında bulunan kişilerin mutluluğunu sağlama uğraşıdır.
Tanınmış bir işveren, çalışanlarıyla mutlu ilişkiler kurmasının sırrını "tek amaç olarak onlara kendime davranılmasını istediğim şekilde davrandığımı" olarak açıklamıştır.
1:29:09Yalnızlık ve Arkadaşlık: Yalnız olduğunuzu ve dünyada tek bir arkadaşınızın olmadığını düşünüyorsanız, kendi mutluluğunuz söz konusu olduğunda kendinizi suçlayın.
Başkalarına arkadaşça davranın, kısa sürede etrafınız arkadaşlarla dolacaktır.
Kendinizi arındırın ve cana yakın olun, o zaman herkes sizi sevecektir.
1:29:34Hayatın Yükünü Sırtlamak: Koşullar yüzünden hayatın yükünü sırtlamak istemiyorsanız, kendinizi arındırmak ve içinizdekini zapt etmek için ihtiyaç duyduğunuz gücü geliştirerek bu yüklerden kurtulabilirsiniz.
Yoksulluğun utancını veya zenginliği yükünü yok etmek istiyorsanız, onları canlı tutan bencil güçleri yok ederek işe başlayabilirsiniz.
Geçmişteki düşünce ve eylemlerin sonuca ulaşması değişmez yasaya bağlı değilse, biz de hayatın her anında yeni düşünceler ve eylemler üretme ve onları iyi ya da kötü kılma gücüne sahibiz.
1:30:23Kendi İçinden Çıkma: Bir insan parasını ya da mevkisini kaybetmiş olabilir, bu onun metanetini veya doğruluğunu kaybetmesi gerektiği anlamına gelmez.
Kendi esareti altında yaşayan bir insan için düşman kendisi ve çevresindekilerdir, kendinden feragat eden bir insan için kurtarıcı yine kendisidir.
Saf bir kalbe ilahi ışık doğduğunda, tüm karanlıklar yok olur ve bulutlar kaybolup gider; kendi içindekini keşfeden bir insan, tüm evreni de keşfeder.
1:31:45Sessiz Düşünce Gücü: Evrenin en etkili güçleri sessiz güçlerdir ve etkisinin yoğunluğuyla doğru orantılı olarak güç doğru yönlendirildiğinde faydalı, hatalı kullanıldığında ise yıkıcı hale gelebilir.
İnsan evriminin bu aşamasında bu güçlerin hakimiyetine girmiştir ve insanın ilerlemesi bu enerjilere tamamen teslim olma yönündedir.
Maddi dünyada insanın ulaşabileceği hikmet sadece tam öz hakimiyette bulunabilir ve düşmanı sev buyruğu aslında şimdiki zamana o yüce hikmetin hakimiyetine girme öğüdüdür.
1:32:57Düşünce ve Ulusal Olaylar: Tanrı yasasını çok iyi bilen Yahudi elçiler, daima dış olaylarla iç düşünce arasında bağlantı kurmuş, uluslarının uğradığı felaketleri veya kaydettiği başarıları o sırada uluslarında hakim olan düşünce ya da niyetlere bağlamışlardır.
Ulusal olaylar, ulusun ruhsal enerjilerinin sonucudur; savaşlar, musibetler ve kıtlıklar, yanlış yönlendirilmiş düşünce güçlerinin bir araya gelip karışmasıdır.
Evrenin gidişine düşünce yön verir; madde ise nesneleşmiş düşünceden başka bir şey değildir; insanların bütün icraatleri ilk önce düşünce olarak şekillenir sonra madde.
1:34:03Düşünce Güçlerinin Etkisi: Yazarlar, mucitler ve mimarlar eserlerini önce düşünce olarak tasarlar, ardından algı düzlemine aktarır ve madde haline getirirler.
Düşünce güçleri hakim yasa ile uyumlu bir şekilde idare edildiğinde yapıcı ve koruyucu, bozulduklarında ise parçalayıcı ve yıkıcı hale gelirler.
Kurtuluş, ebedi iyinin yaşayan ışığını fark ederek ve ona girerek karanlıktan ve kötülükten kurtulmaktır.
1:34:58Olumsuz Zihinsel Durumlar: Korku, endişe, tasa, şüphe, dert, keder ve hüsran bencilliğin dolaysız sonuçlarıdır ve kötülüğün gücüyle üstünlüğüne olan içkin bir inanca dayanır.
Bu olumsuz zihinsel durumlar içinde yaşamak ve onların hükmü altına girmek asıl inançsızlıktır.
Korkmak, endişelenmek, şüphe duymak ve inkar etmek, inanmamaktır ve bu durum güçsüzlük ve başarısızlığa yol açar.
1:36:02Kurtuluş Yolu: Olumsuz durumların üstesinden gelmek, güçlü olmak ve hakim olmak için tek yol içsel bilgide sürekli bir artış meydana getirmektir.
Kötüyü zihinsel olarak inkar etmek ve iyiye onaylamak yeterli değildir, her gün üzerinde düşünülüp anlaşılmalı ve içine girilmeli, idrak edilmelidir.
Kendine hakimiyet için zihinsel talim, kişiyi içsel düşünce güçlerinin bilgisine ve bu enerjileri doğru yönlendirip kullanan gücün iktisabına götürür.
1:37:31İnanç ve Amacın Önemi: İnanç ve amaç hayatın itici gücünü oluşturur, sağlam bir inanç ile yılmaz bir amacın elinden hiçbir şey kurtulamaz.
Sessiz inancın her gün talim edilmesi ile düşünce enerjileri bir araya toplanır ve sessiz amaçların güçlendirilmesi ile bu enerjiler hedefteki başarıya yönlendirilir.
Başarı ve gelişmeyi içeri almak için istedikleri kadar kapınızda beklesin, inançsız ve kendi üzerinde hakimiyeti olmayan bir insan, başına gelenleri de gereğince hükmedemez.
1:38:06Zihinsel Disiplin: Zihinsel durumda sürekli kalmak sizi bitirir çünkü endişe girince doğru yargı kabiliyeti kaybedilir.
Sabah erken veya gece geç vakit kendinizi sakin bir yere giderek rahat bir şekilde oturursanız, aklınızın otomatikman endişelendiren konudan uzaklaşarak mutlu eden bir şeye yöneldiğini göreceksiniz.
Zihninizi dingin hale getirmeniz günler alabilir ama uğraştığınız takdirde kesinlikle başarılı olursunuz ve bulduğunuz yolu devam ettirmelisiniz.
1:40:17Düşünce Güçlerinin Etkisi: Kendi içinizi iyice incelemediğiniz ve orada yatan birçok düşmanı yenmediğiniz sürece, düşüncenin gücünü ve doğru kullanıldığında yaşama koşullarını düzeltmedeki etkisini anlayamazsınız.
Kafanızdan geçen her düşünce dışarı gönderilen bir enerjidir ve doğası ve yoğunluğuna göre açık zihinlerde kendine mesken arayacak ve üzerinizde iyi ya da kötü etkide bulunacaktır.
Bencil ve rahatsız edici düşünceler kötülüğün taşıyıcıları iken, sakin, saf ve özgecil düşünceler dünyaya sağlık, şifa ve bereketle gönderilen meleksi taşıyıcılardır.
1:41:38Kendine Hakimiyet: Kurtarıcı ile günahkar arasındaki fark, birinin içindeki bütün güçlere hakimken diğerinin onlar tarafından yönetilmesidir.
Gerçek güç ve kalıcı huzur için kendine hakim olmak, kendini idare edebilmek ve kendini arındırmaktan başka yol yoktur.
İsteklerinin eline düşen bir insan güçsüzdür, mutsuzdur ve dünyaya gerçek anlamda bir hayrı yoktur.
1:42:39Zihinsel Güçleri Kontrol Altına Alma: Her gün zihninizi dinlendirme, genel adıyla sessizliğe girme denemeleri yapmalısınız.
Bu, huzursuz edici bir düşünceyi huzur verenle, güçsüzlüğe dair bir düşünceyi güce dair olanla değiştirme yöntemidir.
Sakin olabilen ve içindeki düşünce akımlarını kontrol edip yönlendirebilen insan da ruhunu kurtarabilir ve kalbiyle hayatını verimli hale getirebilir.
1:44:04Ruhun Gelişimi ve Etkileri: Ruh görünüşünün gelişimi sayesinde yargı kabiliyeti ve zihinsel nüfus kayda değer ölçüde artacak, olayları önceden bilmenize yardımcı olan bir görme gücü gelişecektir.
İçsel olarak değiştiğiniz ölçüde hayata bakışınız da değişecektir ve başkalarına karşı tutumunuzu değiştirdiğinizde onların size karşı hal ve hareketlerinde de değişiklik olacaktır.
Mutluluğunuz yoğunluk kazanacak ve kendine hakim olmakla edinilebilecek neşe ve kudreti fark edeceksiniz, bu güç ve neşeyi etrafa saçacaksınız.
1:45:11Kendine Hakim Olma ve Ruhun Gücü: İnsanın en büyük düşmanı kendisidir ve faydalı, güçlü ve mutlu bir insan, olumsuz, zavallı ve karışık düşünce akımlarını edilgen bir şekilde kabul eden biri olmayacaktır.
Kendine hakim olma kabiliyeti geliştirmek insanın gücüne güç katar ve bu ilahi hüneri mükemmelleştiren kişi, tasavvur edilemeyene, hikmete ve içsel güç ile huzura erer.
Ruhuna hakim olana evrenin bütün güçlerinin yardım edip kol kanat gerdiğini görür.
1:45:56Masalların Gerçekliği: Küçükken dinlediğimiz masallarda kahramanlar zor anlarda kurtulur ve periler onları iyilik ve adalete adayanlara yalnız bırakmaz.
Yaşımız ilerleyip yaşamın gerçekleriyle tanıştıkça masal dünyamız silindi, ancak harikulade hikmet aleminde yeniden küçük birer çocuk olduğumuz için çocukluk hayallerine geri döneceğiz.
Masal karakterleri tekrar gerçekliğe doğru yola çıkar ve düşüncenin gücüne ve varlığın iç dünyasını yöneten kurallara vakıf olanın ruh diyarında ölümsüzleşirler.
1:47:51İyilik ve Sağlık: Hiçbir koruma iyilikle kıyaslanamaz; iyilik saf düşünce, asil emeller, bencil olmayan sevgi ve aşırı gururdan kurtulmaktan söz eder.
Sürekli iyi düşünceler içinde olmak, etrafı tatlı ve güçlü bir ruhsal atmosfer yaymaktır; olumlu düşünce ışınları aciz kötü güçleri yok eder.
Sağlam inanç ve bozulmaz bir saflık varsa, sağlık vardır, başarı vardır, güç vardır; hastalık, yetersizlik ve felaket barınamaz.
1:48:39Zihinsel Durumların Fiziksel Etkileri: Fiziksel koşullar büyük ölçüde zihinsel durumlar tarafından belirlenir ve bilim dünyası da bu gerçeğe doğru yol almaktadır.
İnsanın vücuttan ibaret olduğuna dair eski maddeci inanç kayboluyor, yerini insanın vücudundan daha üstün olduğu ve vücudunu düşünce gücü ile şekillendirebileceği inancı alıyor.
Yakın gelecekte çoğu hastalığın nedeninin zihinde yattığı gerçeği sıradan bir bilgi olacak; kökü zihne dayanmayan kötülük yoktur.
1:49:50Hastalık ve Zihinsel Durumlar: Hastalığın gücenen tanrının keyfi ziyaretiyle veya kadersizlikle bir ilgisi olmadığını, bizim kendi hata veya günahımızın sonucu olduğunu ne kadar çabuk anlar ve kabul edersek, o kadar çabuk sağlıklı olma yoluna gireriz.
Hastalık, onu davet edene, zihni ve vücudu ona açık olana gider; güçlü, saf ve olumlu düşünceleri sağlık ve hayat veren akımlar yaratana ise uğramaz.
Öfke, kasvet, haset, açgözlülük gibi uyumsuz zihinsel durumlara teslim olup mükemmel bir sağlık beklerseniz, hayal kırıklığına uğrarsınız.
1:50:41Sağlık İçin Zihinsel Düzen: Bütün fiziksel ağrı ve acılardan uzak olmak ve mükemmel bir fiziksel ahengin keyfini sürmek istiyorsanız, zihninize çekidüzen verin ve düşüncelerinizi uyumlu hale getirin.
Neşeli şeyler düşünün, sevgi dolu olun, neşe iksiri damarlarınızda süzülsün; kıskançlıklarınızı, şüphelerinizi, tasalarınızı, nefretlerinizi, bencilce isteklerinizi bırakın.
Bu zayıf düşüren ve moral bozan zihinsel alışkanlıkları bırakmadığınız müddetçe hastalıktan şikayet etmeye hakkınız yok.
1:51:23Zihinsel Alışkanlıklar ve Sağlık: Bir hikaye zihinsel alışkanlıklarla bedensel koşullar arasındaki yakın ilişkiyi gösteriyor; hasta adam rüyasında bir ruh tarafından feragat etmesi için uyarılır ve bu yeminini yerine getirdiğinde hastalığı iyileşmeye başlar.
Çoğu insan fazla çalışmaktan yıprandığını söyler, ancak bu vakaların çoğunda yıpranma sıklıkla enerjinin düşüncesizce harcanmasının bir sonucudur.
Zihinsel veya bedensel çalışma faydalıdır, sağlık verir; sürekli sakin bir tutarlılıkla çalışan bir insan, sürekli koşturan ve tasalanan birinden daha başarılı olmakla kalmayacak, sağlığını da koruyacaktır.
1:53:59İnanç ve Başarı: İnanç gücüyle her iş başarılır; yüce olana inanç, yasaya inanç, işinize inanç ve o işi başaracağınız konusundaki inancınız işte başarır.
Her koşulda içinizdeki en yüksek itici güçleri izlemek, ilahi benliğe daima sadık olmak, iç ışığınıza, iç sesinize güvenmek ve geleceğin size gereken her düşünce ve çabayı temin edeceğine inanarak hedefe korkusuz ve sakin bir yürekle gitmek önemlidir.
1:54:33İnanç ve Güç: Evrenin yasalarının yanılmayacağını ve dileğin matematiksel bir kesinlikle geri döneceğini bilmek inançtır.
Yılmaz bir inanca sahip olmak için çaba göstermek gerekir çünkü inanmak mutluluk, başarı, huzur ve barışı sağlar.
Bu inanca dayandığınızda ebediyet kayısına dayanmış olursunuz ve kuracağınız hiçbir yapı yıkılmaz.
1:55:34İnançlı Yaşamın Faydaları: Bu inanca dayandığınızda kötülüğün enerjileri paramparça olacak ve dünyevi kazanç peşindeki birinin hayal bile edemeyeceği başarıya ulaşacaksınız.
Bu inanca sahip olursanız, gelecekteki başarı veya başarısızlıklarını konusunda korkularınız olmayacak ve doğru çabanın doğru sonuç vereceğini bilerek çalışacaksınız.
Sadece dilemek hayal kırıklığından başka bir şey getirmez, önemli olan yaşamaktır; akılsızlar diler ve şikayet ederler, akıllılar ise çalışır ve beklerler.
1:57:31Düşünce ve Kader: Başarınız, başarısızlığınız, etkiniz ve hayatınız devamlı sizinledir çünkü baskın düşünce eğilimleriniz kaderinizin belirleyici etmenleridir.
Sevgi dolu, saf ve mutluluk veren düşünceler size uğur getirir ve huzur sizi hiç terk etmez, nefret dolu düşünceler ise bela ve huzursuzluk getirir.
Kaderiniz nasıl olursa olsun onu mutlaka siz belirlersiniz ve her an dışarıya hayatınızı güzelleştirecek ya da yıkacak düşünceler gönderiyorsunuz.
1:58:19Özgecil Ruh ve Başarı: Yüreğinizi geniş, sevgi dolu ve özgecil kalın ki az para kazansanız bile etkiniz ve başarınız büyük ve kalıcı olsun.
Saf ve özgecil ruhu besleyip imanla yalın kat amaçla birleştirdiğinizde, sadece sağlık ve sürekli başarıyı değil, yücelik ve gücü de haiz olacaksınız.
Hali hazırdaki konumunuzdan hoşnut değilseniz, işinizi severek yapmıyorsanız, yine de görevlerinizi titizlikle yerine getirin ve daha iyi bir konum ve fırsatların sizi beklediğini düşünün.
1:59:26Güç ve Sabitlik: Kaynaklarınızı idareli kullanmayı ve onları her an belli bir noktaya aktarmayı öğrenin.
Büyük bir güç istiyorsanız, denge ile hareketsizlik üzerinde çalışmalısınız ve tek başınıza ayakta durabilmelisiniz.
Tüm güçler sabitlikle bağlantılıdır; dağlar, büyük kayalar ve fırtınadan kurtulmuş meşe ağaçları münferit azametleri ve sarsılmaz sabitlikleri ile bize gücü ifade ederler.
1:00:58Tutku ve Güç: Tutku güç değildir, gücün kötüye kullanılması ve boşa saçılmasıdır; tutku savaş halindeki kayayı çılgınca döven bir fırtına gibidir.
Güç ise sessiz ve sabit duran kayadır; Martin Luther'in Warms'a gitmesi, Benjamin Disrali'nin ilk meclis konuşması ve talihsizliklerle uğraşırken "talihime ve başarıma şaşa kalmanız yakındır" diyen genç adam gerçek güç göstergeleridir.
Bu güce sahip değilseniz, talim ederek kazanabilirsiniz; taşkın gülmek, karalayıcı konuşmak ve nükte yapmak değerli enerjiyi boşa harcamak olduğundan bırakılmalıdır.
2:03:05Tek Hedef ve İlerleme: Hepsinden önemlisi, tek bir hedefiniz olsun: meşru ve faydalı bir amaç edinin ve kendinizi tamamen ona adayın.
Öğrenmeye hevesli olun ama yalvarma konusunda aceleci davranmayın; işinize en ince ayrıntısına kadar bilin ve onu sahiplenin.
İç rehberinizi yanılmaz sesi dinleyerek ilerlediğiniz için, zaferden zafere koşacak ve adım adım daha yüksek yerlere tırmanacaksınız.
2:03:46Sağlık, Başarı ve Güç: Arınmışlar sağlık, inancını koruyanlar başarı, kendine hakim olanlar güç ve her konuda muvaffak olacaklardır.
Sağlığın sırrı saf bir kalp ile düzenli bir zihindir, başarının sırrı sarsılmaz bir inanç ile akıllıca idare edilen bir amaçtır.
Sarsılmaz bir irade ile arzu'nun kara atının dizginlerini tutmak da gücün sırrıdır.
2:04:43Mutluluk ve Arzu: Mutluluğa duyulan açlık çok büyüktür, eksikliği de en az onun kadar büyüktür; çoğu fakir insan zengin olmak ister ve mal mülkün onlara büyük mutluluk getireceğine inanır.
Her arzusunu ve hevesini doyurmuş olan zenginlerin çoğu can sıkıntısı ve ağzına kadar dolu olmaktan şikayetçidir, mutluluk onlara fakirlere olduğundan daha uzaktır.
Mala mülke kavuşan çoğu kişi, zenginlik elde etmenin ardından gelen bencilce hazzın hayatın tatlılığını alıp götürdüğünü ve fakirken olduğu kadar mutlu olamadığını itiraf etmiştir.
2:05:48Mutluluğun Gerçek Sırrı: Ciddi bir gözlem ve düşünme sonucu, hikmet yoluna girenlerin dışında herkesin mutluluğun arzuları doyurmakla elde edileceğini sandığını anlarız.
Mutluluk içsel tatminalidir, o da neşe ve huzurdur; gerçek mutlulukta bütün arzular temizlenmiştir.
Duyulan arzudan elde edilen mutluluk aldatıcıdır ve hep arkasından daha fazla tatmin isteği gelir; arzu okyanus gibi açgözlüdür ve taleplerine uyuldukça daha çok ister.
2:07:34Cennet ve Cehennem: Arzuyu terk etmek cenneti bulmaktır; cennet ile cehennem içsel durumlardır.
Nefsinize ve onu doyurmaya daldığınız vakit mutsuzluk cehennemine dalmış olursunuz; nefsinizi aşıp bilince erdiğinizde mutluluk cennetine girmiş olursunuz.
Nefis kördür, yargıdan yoksundur, gerçek bilgiden bir haberdir ve hep acı getirir; doğru algı, yansız yargı ve gerçek bilgi yalnız ilahi durumda bulunur.
2:08:46Mutluluk ve Nefsin İlişkisi: Nefsi tutunursan kedere saplanırsın, nefsi terk edersen huzura erersin.
Bencilce istemek sadece mutluluğu değil, onun kaynağı olduğuna inandığınız şey bile yitirmektir.
Kalıcı mutluluk, bencilce elinizde tutmayı bırakıp feragat etmek istediğinizde gelecektir.
2:09:51Gerçek Mutluluğun Yolu: Vermeyi ve kaybetmeyi istemek hakikaten hayat yoludur.
Kalıcı ve gerçek mutluluk, sadece kalıcı şeylerle ilgilendiğimizde bize gelir.
Başkalarına duyduğu sevgiden kendini tamamen unutmuş olan kalp, en büyük mutluluğa erişmekle kalmaz, ölümsüzleşir.
2:11:18Mutluluk Arayışı: Hem kadınlar hem erkekler kör bir mutluluk arayışı içinde koşturup dururlar ama bulamazlar.
Mutluluğun içlerinde ve etraflarında olduğunu, evreni doldurduğunu ve bencilce arayışları yüzünden mutlulukla aralarına set çektiklerini anlamadıkları müddetçe bulamayacaklar.
Her şeyi kendi önemsiz çıkarlarına köle kılmak isteyen nefsi bırakırsanız, evrensel sevginin özüne ve esasına giden yolda mutluluk eşlikçiniz olur.
2:13:03Mutluluk Cenneti: Mutluluk cennetine girmek için güzel düşünce, güzel söz ve güzel amelle ilerlemek gerekir.
Mutluluk cenneti uzakta değil, buradadır ve yalnızca bencil olmayanlar bulur.
Sınırsız mutluluğu henüz kavrayamadıysanız, daima yüce fedakar sevgi ülküsüne sarılarak ve şiddetle isteyerek onu gerçekleştirmeye başlayabilirsiniz.
2:13:56Verme ve Alma: Çıkarcı nefsi açtığınızda, sizi tutan zincirleri birer birer kırdığınızda vermenin tadına varacak, almanın mutsuzluğundan farkını kavrayacaksınız.
Vermenin almaktan daha kutsal bir şey olduğunu anlayacaksınız, ama vermek kalpten olmalı, nefsin etkisiyle, karşılık bekleyerek olmamalıdır.
Kendinizi başkalarının refahına adayın, yaptığınız işlerde kendinizi kaybedin, sonsuz mutluluğun sırrı budur.
2:15:11Zenginliğin Gerçek Anlamı: Zenginliğin keşfi sadece doğruluk, dürüstlük, cömertlik ve sevgiyle dolu bir kalbin gerçek zenginliği keşfetmesi mümkündür.
Açgözlü bir insan milyonlara sahip olabilir ama her zaman sefil, hasis ve fakir olacaktır.
Dürüst, eli açık ve sevgi dolu bir insan maddi imkanları kısıtlı olsa da kısa zaman sonra tam zenginliği bulacaktır.
2:16:27Doğru Yol ve Rekabet: Gerçek zenginliği tanımak istiyorsanız, çoğu insanın yaptığı gibi doğru davranırsanız her şeyin ters gideceği inancına saplanmayın.
Rekabet sözcüğünün doğruluğun üstünlüğüne olan inancınızı sarsmasına izin vermeyin.
Evrende içkin olan ilahi güce güvenirseniz, o güç sizi hiç bırakmaz, sizi daima korur.
2:18:07İçsel Nitelikler ve Başarı: Doğru yoldan ayrılanlar kendilerini rekabete karşı korurlar, her zaman doğru yoldan gidenler böyle bir savunmaya ihtiyaç duymazlar.
İyiliği meydana getiren içsel niteliklere sahip olmak, bütün kötü güçlere karşı zırh giymektir.
Bu niteliklerle donanmış insan sağlam bir başarıya ulaşır ve sonsuza dek sürecek bir zenginliğe kavuşur.

Düşünce Gücü ve Hayat Üzerine Derin Bir Konuşma

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir