• Buradasın

    Dokuz Eylül Üniversitesi Selçuk Meslek Yüksekokulu Müdürü ile Kuyumculuk ve Arkeogemoloji Röportajı

    youtube.com/watch?v=Bxe_MwVSovE

    Yapay zekadan makale özeti

    • "Günaydın Ege" programında sunucu Ege ile Dokuz Eylül Üniversitesi Selçuk Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Murat Hatipoğlu arasında geçen bir röportajdır. Hatipoğlu, Türkiye'de ilk kez üniversiteli kuyumculuk bölümünü kurmuş ve gemoloji laboratuvarını kurmuş bir akademisyendir.
    • Röportajda öncelikle Hatipoğlu'nun kariyeri ve çalışmaları anlatılmakta, ardından Selçuk Meslek Yüksekokulu'nun eğitim programları ve projeleri hakkında bilgi verilmektedir. Daha sonra Salihli'de 9-11 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek olan "Altın Ülke Lidya" başlıklı sempozyum, arkeogemoloji kavramı ve kristallerin terapisel etkileri gibi konular ele alınmaktadır.
    • Röportajda ayrıca Türkiye'de kuyumculuk eğitiminin gelişimi, kadınların kuyumculuk sektörüne girişi, arkeogemolojinin arkeoloji ve gemoloji kavramlarının birleşimi olduğu ve antik dönemde işlenmiş değerli taşların incelenmesi gibi konular da işlenmektedir.
    00:12Günaydın Ege Programı ve Konuk Tanıtımı
    • Günaydın Ege programı tüm hızıyla ve izleyicilerin desteğiyle devam ediyor.
    • Dokuz Eylül Üniversitesi Selçuk Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Murat Hatipoğlu programın konuğu olarak yer alıyor.
    • Konuk, 9-11 Ekim tarihleri arasında Salihli'de düzenlenecek Lidya Sempozyumu hakkında bilgi verecek.
    01:31Murat Hatipoğlu'nun Kariyeri
    • Murat Hatipoğlu, Dokuz Eylül Üniversitesi'nde 32. akademik yılını başlatıyor.
    • Türkiye'de ilk kez üniversiteli kuyumculuk bölümünü İzmir Meslek Yüksekokulu'nda kurmuş ve 2001 yılında gemoloji laboratuvarını kurmuş.
    • Arkeogemoloji çalışmalarında İzmir Arkeoloji Müzesi'ndeki 238 parça mücevherin envanterini düzenlemiş ve Bodrum Sualtı Müzesi ile Milas Müzesi'ndeki çalışmalarını tamamlamış.
    03:14Efes Meslek Yüksekokulu'nun Kuruluşu
    • Selçuk'ta yeni kurulan Dokuz Eylül Üniversitesi'nin en yeni birimi olan Efes Meslek Yüksekokulu'nda kurucu müdürü olarak görev yapıyor.
    • Selçuk, Türkiye'de en şanslı kültürel mirasın bulunduğu bir merkez olup, Meryem Ana Kilisesi, Yedi Uyuyanlar, Efes Antik Kenti, Ayasuluk Kilisesi ve Keçikalesi gibi önemli tarihi yerler bulunuyor.
    • Okul, belediyenin başlattığı ve Selçuk halkının desteğiyle Dokuz Eylül Üniversitesi'nin kararıyla kurulmuş.
    05:13Efes Meslek Yüksekokulu'nun Programları ve Projeleri
    • Önümüzdeki yıl turizm ve otel işletmeciliği, ikram hizmetleri ve sivil hava ulaştırma işletmeciliği programlarıyla eğitim vermeye başlayacak.
    • Uçan Şef projesi kapsamında uzun yol uçak servislerinde ikram yapabilecek, turizmi bilen ve sivil hava ulaştırmanın komplike bir eleman yetiştirme programı hazırlanıyor.
    • Meryem Ana'dan günümüze Selçuk yemek kültürünün bulunması için TÜBİTAK projesi hazırlanmış ve Selçuk Kent Kütüphanesi'nin en modern şekilde hazırlanması hedefleniyor.
    08:39Üniversiteli Kuyumculuk Fikri
    • 1939-1987 yılları arasında Türkiye'ye her türlü kıymetli madenin ve taşın ithal ve ihracı yasaktı, bu da kuyumculuk sektörünün gelişmesini zorlaştırıyordu.
    • Türkiye'de 1985 yılına kadar mücevher sektöründe bir bayanın çalışması yasak bir tabuydu, ancak Murat Hatipoğlu Türkiye'de ilk bayan kuyumcuları yetiştirmiş.
    • Üniversiteden yetişmiş kişiler mücevher sektörünün en kilit noktalarında çalışarak teknolojiyi ve yenilikleri koyarak sektörde hızlı bir ilerleme sağlanmış.
    11:43Kuyumculuk Mirası ve Sempozyum
    • Kuyumculuk mirasının kuyumcu gözüyle rekonstrüksiyon yapılması, derlenmesi ve envanterlenmesi gerekiyor, ancak arkeoloji bölümlerinde bu konuda öğreti olmadığı için bunu üniversiteli kuyumcuların yapması gerekiyor.
    • Kuyumculuğun doğduğu merkez Sart'ta, ilk paranın ve Yunanca adı Krezus (Türkçe Karun) hazinesinin bulunduğu bölgede, altınların üretildiği, paraya dönüştüğü, mücevhere dönüştüğü ve rafinasyona dönüştüğü bir bölgede farkındalık arttırmak için "Altın Ülke Lidya" başlıklı bir sempozyum düzenleniyor.
    • Sempozyum 9-11 Ekim tarihleri arasında Salihli Belediyesi'nin ev sahipliğinde gerçekleşecek ve bu işle ilgilenen ve içinde olan insanları kapsayacak.
    13:06Sempozyumun Amacı ve Katılımcılar
    • Sempozyumun en önemli hedefi, Salihli Belediyesi'nin kültürel miras üzerinde oturan ve dünya kuyumculuğunun ilk para ekonomisinin başladığı bir yerin bunu dünyaya bilimsel bir ortamda duyurması.
    • Sempozyuma Dokuz Eylül Üniversitesi, Katip Çelebi Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Celal Bayar Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Kemerburgaz Üniversitesi ve İstanbul Altın Rafinerisi gibi üniversiteler ve sektör temsilcileri katılacak.
    • Sempozyumun üç ayağı var: mücevher taşları ile ilgili gemoloji, mücevher ve kuyumculukla ilgili ustalar ve akademisyenler, antik dönemden günümüze mücevherlerin tasarımı, rafinasyonu, ekonomik ayağı ve kuyumcular sektörü.
    15:39Kuyumculuk Eğitiminin Tarihi
    • 1983-84 yıllarında Türkiye'de kuyumculuk eğitimi için ilk adımlar atılmış, İzmir'de Temiz Ocak Kuyumculuğun sahibi Yılmaz Temiz olacak 1981-82 yıllarında İzmir'de altın ve gümüş sempozyumu düzenlemiş.
    • İzmir Kuyumcular Odası bu işe girmiş ve Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Profesör Dr. Yılmaz Savaşçın öncülüğünde Türkiye'de bir üniversite düzeyinde kuyumculuk okulunun açılması gerektiği görüşü ortaya çıkmış.
    • Türkiye'nin ilk kuyumculuk okulu, ilk süs taşları müzesi ve ilk mücevher taşları laboratuvarı İzmir'de kurulmuş, Ege bölgesinde ilk mücevher sempozyumunun da Salihli'de yapılması bir öncülük olarak görülüyor.
    17:49Kadınların Kuyumculuk Sektöründe Yeri
    • Kuyum sektörü 400 yıldır sadece erkeklerin hegemonyasında düşünülmüş, ancak 1985 yılında Türkiye'de ilk kez bayanlar kuyum atölyesinde staj yapmış.
    • Bayan öğrencilerin sektöre girmesi, erkeklerin ağzının düzelmesi, iş veriminin artması ve ergonomik hataların ortaya çıkması gibi olumlu sonuçlar doğurmuş.
    • Günümüzde mücevher sektöründe tasarım, gemoloji ve imalat kısımlarında bayanlar önemli noktalara gelmiş, yeni hedefler olarak değerli madenler ve taşlar bulma, kristallerin ve taşların terapisel etkilerini anlatma ve doğayı sevdirmek yönünde bir misyon yürütülüyor.
    21:03Kuyumculuk ve Sarraf Terimleri
    • Zanaatın ismi kuyumdur, kıymetli metaller (altın, gümüş ve platin grubu) kullanarak ziynet eşyası yapılmasıdır.
    • Bu imalat kısmını yapan kişiye kuyumcu denir, mücevheri alıp satan, ticaret yapan kişiye ise sarraf denir ve bunun yapıldığı yere sarrafiye denir.
    • Büyükşehirlerde bu terminoloji karışmış, kuyumculuk eğitim olarak olabilir ama kelime olarak baktığımızda kuyumcu zaten bir meslektir, kuyumculuk direkt kullanılmaması gereken bir terimdir.
    24:16Arkeogemoloji Nedir?
    • Arkeogemoloji, arkeoloji ve gemoloji (kıymetli taş bilimi) kelimelerinin birleşimidir.
    • Arkeogemoloji, antik dönemde işlenmiş, yüzük, mühür taşları, törensel taşlar ve takı amaçlı kullanılan taşların incelenmesi, envanterlenmesi ve materyal olarak bilinmesidir.
    • Türkiye'de yaklaşık 150 müze ve çok sayıda antik kazı bulunmaktadır.
    26:13Arkeogemolojinin Önemi
    • Arkeoloji bölümünde gemoloji ile ilgili öğretiler henüz verilmemiştir, ancak İzmir'de Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Edebiyat Fakültesi içerisinde Müzecilik Bölümü kurulmuş ve arkeogemoloji dersi konulmuştur.
    • Mücevher kelimesi Arapça'da "mü" (iki) ve "cevher" (değerli şey) kelimelerinden oluşur ve hem kıymetli taştan hem de kıymetli soy metalden oluşan objelere denir.
    • Topkapı Sarayı'nda sayısız elmas, yakut ve zümrüt bulunmasına rağmen, bunların hiçbirinin gemolojik anlamda bilimsel envanteri yoktur.
    27:57Arkeogemolojinin Uygulamaları
    • İzmir Arkeoloji Müzesi'nde 238 parça antik takının her birinin envanteri hazırlanmıştır.
    • Hedef, öğrenciler yetişip müzelere dağıldığında her müzede bir arkeogemoloji uzmanının çalışması ve antik takıların rekonstrüksiyonu, materyal düzenlemesi ve envanterlenmesinin yapılmasıdır.
    • Türkiye'de açık bir meslek açığı bulunmaktadır ve bu konuda İzmir kökenli olarak Türkiye'ye yayılması için çalışılmaktadır.
    29:30Antik Dönemde Kullanılan Takılar
    • Antik dönemde takılar iki gruba ayrılır: dini törensel takılar ve sosyal statüyü, beden dilini anlatan takılar.
    • Takılardaki tasarımlar, modeller ve renkler, kişilerin ruhsal dünyalarını, anlatmak istedikleri mesajları ve sosyal statülerini belirtmek içindi.
    • 19. yüzyıla kadar insanlar taşları minerolojik veya gemolojik yönünden ziyade rengiyle ve mineral yapısıyla ilgili olarak kötü ruhlardan korunma, doğurganlığı arttırma, bolluk ve bereket getirme amacıyla kullanmışlardır.
    33:44Değerli ve Şifalı Taşlar
    • Taşlar değerli veya değersiz iki kategoriye ayrılır; değerli taşlar insanlar tarafından tanınmış ve para verilen taşlardır (elmas, yakut, safir, zümrüt, topaz, inci, akar).
    • Yarı değerli taşlar daha az tanınanlardır, ancak içinde çok ender bulunan nadide güzellikte taşlar vardır.
    • İnsanlar tarih boyunca kendi ruh halinde veya fizyolojik rahatsızlıklarında doğada gözlemlediği olağanüstü materyallerden yararlanmaya çalışmıştır.
    35:50Kristallerin Terapisel Etkileri
    • Mücevher taşları veya yarı değerli taşlar olarak kullanılan kristallerin fizyolojik rahatsızlıklarda doğrudan tedavisel etkisi bulunmamaktadır.
    • Kristaller psikoterapisel etkide çok yararlı olabilir ve insanın ruhsal hali ile elektriksel dünyası arasında iletişim kurabilir.
    • Kuvars ailesindeki CEO-2 grubu kristallerin piezoel elektrisi özelliği nedeniyle elektriksel iletişimi vardır ve bu özellik endüstride saatlerde ve yangın alarmlarında kullanılmaktadır.
    37:08Ametist Kristali ve Etkileri
    • Ametist, mor renkli bir kuvars kristali olup Yunanca'da "ametheos" (sarhoşluğa iyi gelir) anlamına gelmektedir.
    • Mistik dönemde ametist, vücudumuzdaki elektrik dağılımını bozan enzimlerin salgılamasını durdurarak negatif enerjiden pozitif enerjiye geçiş sağlar.
    • Bu inançla yaklaşık 3-4 bin yıldır Anadolu'da, özellikle Balıkesir Dursunbey'de kullanılmaktadır.
    39:28Kristallerin Genel Özellikleri
    • Süs taşları insan doğasında terapisel olarak önemli yer tutar ve her insanın kendisiyle etkileşim kurabilen bir taşı vardır.
    • 4000 çeşit mineralimiz olduğundan, hangisinin bir insanda etkileşim yapabileceği deneme yanılma ile bulunabilir.
    • Kristaller tıbbın alternatifi değil, tamamlayıcısı veya yanı olabilir.
    40:12Lidya Sempozyumu Duyurusu
    • Lidya Sempozyumu 9-11 Ekim tarihleri arasında Salihli Belediyesi organizasyonunda Salihli Otel'de gerçekleşecektir.
    • Sempozyumda üçüncü gün pazar günü kurulan küçük bir altın rafinerisi ve Sart Çayı'ndan çıkartılan ürünlerle ilgili gezi yapılacaktır.
    • Cuma ve cumartesi günü açılış konuşmaları ve bilimsel sunumlar yapılacak, sempozyum bilimsel ortama taşınmış olacak.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor