Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Doğrusu" adlı tartışma programında, Dr. Suat Akgül (emekli albay ve tarih doktorası) ve Mahmut Akyürekli (tarih araştırmacısı) gibi uzmanlar Dersim meselesini ele almaktadır. Program, tarihsel bir müzakere formatında ilerlemektedir.
- Video, Dersim'in Osmanlı dönemindeki gelişiminden başlayarak, 1916 ve 1937 yıllarındaki önemli hareketlere, 1935 Dersim Kanunu'nun çıkmasına, 1937-1938 yıllarındaki isyanlara ve devletin bu isyanlara verdiği tepkiye kadar kronolojik bir şekilde Dersim meselesini incelemektedir. Konuşmacılar, Seyit Rıza, İsmet İnönü, Kazım Karabekir gibi tarihi şahsiyetlerin rolünü, zehirli gaz kullanımının olup olmadığı tartışmasını ve arşivlerin açılması gerekliliğini ele almaktadır.
- Programda ayrıca Dersim'in sosyal yapısı, aşiret ilişkileri, devletin tek millet tek dil politikası ve bunun yarattığı gerilimler detaylı olarak incelenmektedir. Konuşmacılar, tarihsel belgeler ışığında Dersim olaylarını değerlendirmekte ve Türkiye'nin tarihindeki gerçekleri yüzleşerek barış ortamı sağlamayı amaçlamaktadır.
- 00:17Dersim Meselesinin Eleştirisi
- Program, Türkiye'de karşıt duyguların hassas olduğu Dersim meselesini soğukkanlı ve ağırbaşlılıkla ele almayı amaçlıyor.
- Dersim'de devlet operasyonları yapılmış, ancak bazı aşırı davranışlar ve hala yürek yakan acılar mevcut.
- Program, bu konuyu kavga sebebi veya siyasi amaçla değil, tarihimizdeki gerçeklerle yüzleşerek Türkiye'de barış ortamı sağlamak için ele alıyor.
- 01:50Konukların Tanıtımı
- Dr. Suat Akgül, emekli albay ve Dersim üzerine tarih doktorası yapmış akademisyen.
- Mahmut Akyürekli, Dersim konusunda eserleri olan ve İstiklal Mahkemeleri kararlarını iki cilt halinde yayınlamış araştırmacı.
- Konukların akademik biyografileri gösteriliyor: Suat Akgül 1962'de Ankara'da doğmuş, Hacettepe Üniversitesi'nde tarih okumuş ve Dersim olayları konusunda yüksek lisans yapmış.
- 04:00Dersim'in Osmanlı Dönemi Problemleri
- Dersim problemi Osmanlılar zamanında da var, Cevdet Paşa'nın tezakirinde "girilmesi çok zor bir yer" olarak geçiyor.
- Dersim, Yavuz Sultan Selim döneminde içe kapanmış bir toplum haline gelmiş, mutasarrıflar marifetiyle idare edilmiş.
- Osmanlı'nın idare-i maslahatçılığı neticesiyle ikinci Abdülhamit dönemine kadar tazminata kadar böyle gelmiş.
- 04:56Dersim'in Modern Dönemdeki Durumu
- 1839-1923 arası Dersim üç ayrı rejimle (Tanzimat, Meşrutiyet, Cumhuriyet) muhatap olmuş ve intibak edememiş.
- Dersim'de derebey'in kesiminin feodalitenin etkisiyle intibaksızlık daha sert olmuş.
- Alevi toplumunun içe kapanması sebebiyle dışarıya açık olmadığı için topluma adapte olmamanın verdiği sıkıntı yaşamış.
- 06:38Dersim'de Şakirlik ve Eşkıyalık
- Dersim'de isyan değil, şekavet (şakirlik) olayları var.
- Dersim'in coğrafyası ve geçim sorunu nedeniyle dört aylık bir iaşeye müsaade eder, bu da Dersimlinin şakirliğine sebep oluyor.
- 1937'de Hasan Hayri Bey, mecliste Dersim'in üçte birinin Türk, üçte ikisinin Kürt olduğunu belirtmiş.
- 08:16Dış Güçlerin Rolü ve Büyük Hareketler
- Dersim'deki sosyal yapı, etnik yapı ve ekonomik durumdan yaralanarak dış güçler işin içine girmeye başlamış.
- 1890'lı yıllarda Rus subayı Avrianov, Dersim Kürtlerinden nasıl yararlanılabilir rapor hazırlamış.
- 1907'de Kureyşan aşireti 2000 kişilik bir kuvvetle civar bölgelere saldırıya geçmiş, 1908'de de Haydarlılar büyük bir faaliyet göstermiş.
- 10:401916'daki Büyük Faaliyet
- 1916'da Dersim'de büyük bir faaliyet veya isyan meydana gelmiş, 1937 yılındaki isyana karşılaştırılabilecek derecede.
- Bazı aşiretlerin Ruslarla birlikte hareket ettiğine dair ciddi belgeler var.
- Rus subayları ve istihbarat elemanları bazı tecavüzlerde bulununca, Dersim aşiretleri kahramanca mücadele ederek Rusların o bölgeden silinmesine neden olmuş.
- 11:52Dersim'de Aşiret Alayları ve Milli Mücadele
- Seyyid Rıza döneminde üç aşiret alayı kurulmuş: Kangozade Mehmet Ağa'nın başında olan birinci, Seyit Ibrahimzade Seyit Rıza'nın başında olan ikinci ve İdare İbrahim'in başında olan üçüncü.
- Bu aşiret alayları Ruslarla savaşmış ve 1917'de Kazım Karabekir'in döneminde Rusların Erzincan'dan çıkarılmasında önemli katkılar sağlamış.
- Koçgiri olayında Seyyid Rıza'nın aracılığıyla Alişan Bey'in teslim olması sağlanmış.
- 13:32Dersim Problemi ve Tunceli Kanunu
- 1930'ların Dersim'i problemli bir sosyo-politik coğrafya olarak değerlendirilmektedir.
- 1935 Tunceli Kanunu, Dersim'in geleceği için önemli bir referans noktasıdır.
- 1926'dan itibaren Koç Uşağı İsyanı'ndan sonra Dersim üzerinde devletin ciddi çalışmalar başlamıştır.
- 14:33Devletin Dersim Politikası
- Türkiye'de ulusal devlet yaratılmaya çalışırken, Kürtler ve Aleviler bu devlet içinde "çıban" olarak görülüyordu.
- 1921'den başlayarak devletin Dersim'deki Alevi-Kürt toplumuna karşı tutumu sıcak değildi.
- 1920-1935 arasında onlarca rapor yapılmış ve her birinde Tunceli ile ilgili çalışmalar, türkleştirme ve sünnileştirme çabaları yer almıştır.
- 16:05Tunceli Kanunu'nun Uygulanması
- Devlet, Dersim'de ciddi bir ıslahat yapmaya çalışmış ve 1935 Dersim Kanunu çıkarılmıştır.
- Kanun çerçevesinde vali-komutan yetkisi verilmiş, dördüncü umum müfettişlik ihdas edilmiş ve General Abdullah Akdoğan getirilmiştir.
- Vali-komutan, idam, askerlik ve azat yetkisine sahip olmuş, 1924 Anayasası'na göre idamlar Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin onayına lüzum kalmadan komutan onaylı yapılabilmekteydi.
- 17:54Dersim'de Olaylar ve İsyanlar
- Koçgiri olayı, 1930'ların Dersim'de yaşanan olayların en önemli nedenlerinden biridir.
- Seyit Rıza, Koçgiri olayından sonra bölgede aşiretler arasında bir lider pozisyonuna yönelmiştir.
- 1924 yılında Feridun Fikri Bey'in milletvekili seçilmesi, 1926'da Koçuşağı Aşiret İsyanı ve 1930'daki bir isyan, 1933'te Seyit Rıza'nın oğlu İbrahim'in öldürülmesi önemli olaylardır.
- 20:25İskan Kanunu ve Tunceli Kanunu
- 1934'te çıkarılan İskan Kanunu'nda aşiretlere hükmü şahsiyet tanınmamış ve aşiret her türlü aşiret tasarrufu kaldırılmıştır.
- Ağalık, şeyhlik, seyitlik, her türlü beylik kaldırılmıştır.
- Bu kanunun ardından Tunceli Kanunu çıkarılmıştır.
- 21:09Atatürk'ün Dersim Hakkındaki Görüşü
- Atatürk, 1935'te meclis açılış konuşmasında Dersim bölgesinde esaslı ıslahat yapılmasını gerektirdiği ifade etmiştir.
- Aşiretlerin birbiriyle kavgası, asayişsizlik ve devletle çatışma olarak görülmüştür.
- 1937'de bir hareketin olacağını belirten İnonu raporu bulunmaktadır.
- 23:21Dersim'de İsyana İlişkin Tarihi Arka Plan
- İsmet İnönü'nün 1935 yılında hazırladığı raporda 1937'de köklü bir hareketin yapılacağını ve Dersim'de isyanın çıkacağını öngördüğü belirtiliyor.
- Dersim'de feodalite yerine daha doğru bir terim olan "mütegallibi" (derebeyi) yapısı vardı ve devlet yıllarca bu derebeyleri idare etmişti.
- 1923'te Dersim'deki vatandaşlar ne Mustafa Kemal'den ne de cumhuriyetten haberdardı, hatta bazı aşiretler hala Abdülhamit'in padişah olduğunu zannediyorlardı.
- 25:01Devlet ve Kürt Toplumu Arasındaki Çatışma
- Devlet, tek millet tek dil prensibi üzerine kurulmuş bir ulus devlet yapısıyla Dersim'e girince, mütegallibi yapısına rahatsızlık verdi.
- Devlet, Türkçeleştirme, dil birliği ve din birliği sağlamak için çeşitli politikalar uyguladı.
- Koçgili Hadisesi'nde devlet, Nurettin Paşa ve Seyit Rıza'yı 22 aşiretin başına koyarak muhatap oldu ve uzlaşmalar yaptı.
- 26:171937'deki İsyana İlişkin Detaylar
- 1937'de Dersim'de isyan çıktı, ancak bu isyan sadece 6 aşiret (Demenan, Hayderan, Kırgan, Abbasan ve Yusvanan) tarafından desteklendi.
- Dersim'de o dönemde 50 küsur aşiret vardı ve Kureyş 44 aşiretin 1937'deki olaylara ilgisi yoktu.
- İsyanda lider olanlar Elazığ'da idam edildi, ancak bu durum sonrası Dersim'de ne olacağı konusunda açık bir bilgi verilmedi.
- 27:09İsyana Başlangıç ve Organizasyon
- 1937 harekatı 21 Mart Nevruz gecesi bilinçli bir tercihle başlatıldı ve Harç Suyu üzerindeki köprü yakılarak 33 asker öldürüldü.
- İsyanda telefon hatları ve direkler tahrip edildi, karakollar baskına uğradı ve organize bir hareket olduğu belirtiliyor.
- Aşiretler arasında toplantılar yapıldı; 2 Nisan'da Viyalık'ta, 4 Nisan'da Uzun Tarla'da toplantılar yapıldı ve hareketin nasıl yürütüleceği tartışıldı.
- 29:39İsyana Karşı Devletin Tepkisi
- 3 Mayıs'ta Halvari'de toplanan aşiret liderleri mücadele kararı aldı ve geleneksel unsurlara dayanarak yemin etti.
- 3 Mayıs'ta Keçi Zeka'daki toplantıda uçakla bombalanma olayı yaşandı ve devlet 3 Mayıs'tan sonra ciddi bir direnişle karşı karşıya kaldığını düşündü.
- 4 Mayıs'ta Bakanlar Kurulu kararıyla Dersim'de bir harekat yapılması gerektiği belirlendi ve İsmet İnönü'nün raporunda da bu harekatın 1937'de yapılmasının planlandığı görülüyor.
- 31:14Karakol Meselesi ve Kürt Sosyolojisi
- Kürt coğrafyasında karakollara karşı hassasiyet vardı, bu sadece devlet gelmesi değil, namus anlayışı ve feodal otoritenin dışında siyasi otoritenin gelmesini istememesi nedeniyleydi.
- Osmanlı döneminde de Dersim'de bir harekat yapılmasına yönelik hazırlanan raporlar vardı.
- Cumhuriyet'in ilk döneminde Dersim'de 1938 Ağustos'unda çok sert bir harekat yapıldı.
- 32:59Dersim İsyanının Liderleri
- Ali Şer, 1921'de Koçgiri Hadisesi'nin liderlerinden biri olup, Tecci Takibat Kanunu çıktığında Azgır Ümranlı'nın bir köyünden tutulmuştur.
- Ali Şer, Koçgiri Aşiretinde Mustafa Paşa'nın özel kalemi olarak bilinir, okur-yazar, şiir yazar ve şair olup, karısıyla birlikte Dersim'e yerleşmiştir.
- Ali Şer, Dersim'de Kürt ulusal hareketinin ateşleyicisi olarak bilinir ve Kemah beyleri ile ilişkisi vardır.
- 34:20Ali Şer'in Rolü
- Ali Şer'in belgelerle ortaya konulmuş bir rolü yoktur, ancak bölgede bazı toplantılara katıldığı bilinmektedir.
- Dersim Hadisesi bir Kürt isyanı olarak değerlendirilirse, Ali Şer'i bir ideoloji olarak koymak gerekir.
- Ali Şer, Seyit Rıza'nın yurt dışına çıkmasını ve dış bağlantılarını sağlamasını istemiştir, ancak bu süreçte bir akrabası tarafından öldürülmüştür.
- 35:49Nuri Dersim'in Hayatı
- Nuri Dersim (Baytar Nuri Dersimli), Dersimli Joli aşiretine mensup olup, Azik doğumlu ve okur-yazar bir kişidir.
- 1925'te Koçhisar'da Hafik'te devlet bir çiftlik verilmiştir ve 1926'da affedilmiştir.
- Nuri Dersim, 1926'da Elazığ Valisi Ali Cemal Bardakçı ile çalışmış ve on beş tane Dersim aşiret mensubunu Atatürk'le görüştürmeye çalışmıştır.
- 37:08Nuri Dersim'in Dış İlişkileri
- 1937'de Dersim Hadiseleri başladığı sırada Nuri Dersim elindeki arazileri satmış, Adana'dan trenle Suriye'ye gitmiştir.
- Nuri Dersim, Suriye bölgesindeki bir Kürt ve Ermeni teşkilatıyla irtibat kurmuştur.
- Temmuz 1937'de Seyit Rıza'ya "Dersim Generali Rıza" olarak İngiltere'ye gönderilen mektubun hazırlayıcısı ve yönlendiricisi Nuri Dersim olmuştur.
- 39:59Seyit Rıza'nın Teslimi ve Yargılanması
- Seyit Rıza, 1937 isyancılar ilerleyince teslim olmaya karar vermiş ve Erzincan'a gitmiştir.
- Erzincan'a teslim olmasının sebebi, General Abdullah Doğan'ı, babasını ve dedesini tanıması ve Erzincan'ın Dersimliler için hem şerri hem hayrı olduğu düşünülmektedir.
- Seyit Rıza, Erzincan'dan Elazığ'a götürülmüş ve orada yargılanmış, ancak yargılama evrakı bulunmamaktadır.
- 42:28Yargılama Süreci
- Seyit Rıza, yaklaşık bir buçuk ay süren bir mahkemede yargılanmıştır ve toplam 58 kişiyle birlikte yargılanmıştır.
- 11 kişi idama mahkum edilmiş, bunların 7'si idam edilmiş, 4'sü yaşları dolayısıyla cezaya çarptırılmıştır.
- Seyit Rıza'nın 75 yaşında olduğu halde, bir kişinin şahitliğiyle 55 yaşında olduğu iddia edilerek idam edilmiştir.
- 43:20Atatürk'ün Elazığ ve Seyit Rıza ile İlişkisi
- Atatürk'ün Elazığ'a gittiği ve Seyit Rıza ile görüştüğü konusunda tartışmalar var, bazı kaynaklara göre Atatürk'ün Elazığ'da bir gece kalmış ve ertesi gün öğle yemeği yiyerek Maden'de bulunmuş.
- Şahin Giray'ın anılarında Atatürk'ün Elazığ'a gelmeden önce Seyit Rıza'nın idam edildiği belirtiliyor.
- Atatürk'ün Elazığ'a gelmesi, Seyit Rıza'nın idamı ve Elazığ-Diyarbakır seyahati hakkında farklı tarihler ve detaylar bulunmaktadır.
- 44:45Seyit Rıza'nın Yargılama Süreci
- Seyit Rıza'nın yargılama süreci hakkında yeterli bilgi bulunmamakta, sadece o dönem basınına yansıyan ve bazı kişilerin anılarından yola çıkılarak bir yargılama yapılmış.
- Seyit Rıza'nın bazı ifadeleri, itirafları ve birbirini suçlamaları var, ancak Genelkurmay Başkanlığı ve Dördüncü Münferid Evraklarında bu yargılamanın evrakı bulunmamaktadır.
- Seyit Rıza'nın nüfus kaydı yok, torununun nüfus kaydı 1937 yılında alınmış, idamdan sonra ailenin nüfus kaydı bulunmamaktadır.
- 48:38İsmet Paşa'nın Meclis Konuşması
- İsmet Paşa 18 Eylül 1937'de Mecliste gündem dışı söz alarak, Cumhuriyet'in imar ve islah programına muhalefet eden altı aşiretin tedib edildiğini ve Dersim olayının bittiğini belirtmiştir.
- İsmet Paşa'ya göre Dersim bölgesinde asker ve jandarma her yeri gezip, cumhuriyetin imar ve islah programına muhalefet eden engeller ortadan kaldırılmıştır.
- İsmet Paşa'nın konuşmasında, isyana iştirak edenlerden 265 maktül, 20 yaralı, 27 yakalanan ve 849 teslim olan kişi olduğu belirtilmiştir.
- 51:371938'deki Dersim Olayları
- İsmet Paşa'nın 1937'de verdiği konuşmaya göre olay bitmiş olsa da, 1938'de yeni bir harekat yapılmıştır.
- 1937'de Dersim'de ciddi bir olay olmamış, ancak bazı karakollarda problem yaşanmış ve Dersim aşiretleri 1937'den dolayı rahatsız olmuşlardır.
- 1915'ten itibaren Ermeni tehcirinden sonra Alevi Kürtlerin de tecil edilecekleri korkusu yaşanmış, bu korku 1916 ve 1921'deki olaylarda da yansımıştır.
- 54:33Dersim Olayları ve Çatışmalar
- Dersim olaylarında çatışmalar yaşanmış ve jandarmalar öldürülürken, bu durum görevden alınış sebeplerinin içinde yer alıyor.
- Nüfus kayıtlarında 1938'de ölenlerin sayısı belgelerde kaydedilmiş, örneğin bir ailede dokuz kişi 1938'de ölmüş.
- İsmet Paşa'nın "mesuliyetim bitti" ifadesi, olayların bitimine dair bir kanaat oluşturuyor.
- 55:501938'deki Sert Harekatlar
- İsmet Paşa'nın "Ankara'da asayişi nasılsa Dersim'de de asayiş şöyle" sözü, 1938'de sert harekatların yapıldığını gösteriyor.
- İnönü'nün başbakanlığındaki son konuşması, 1938'de olayların yoğunluğunu ve sertliğini vurguluyor.
- 1938'in yaz aylarında, özellikle Ağustos ayında çok sert harekatlar yapılmış.
- 56:211938'deki Olayların Zaman Çizelgesi
- 1938 yılında birkaç olay değil, çok sayıda olay yaşanmış, özellikle ilk haftasında Mansur Uşağı Aşireti bölgesinde yedi er şehit edilmiş.
- Kulla Mecrası'nda iki asker şehit edilirken, Diztaş karakolu basılmış ve karakol komutanı da şehit edilmiş.
- Olaylar arka arkaya bir silsile şeklinde gelmiş.
- 57:231938'deki Askeri Durum
- 1938'de iki endişe vardı: İtalya'nın Akdeniz'deki hareketleri ve savaş beklentisi.
- 1938'deki harekatlar ikiye bölünebilir: Dördüncü Umum Müfettişliği'nin kendi hareketi ve Üçüncü Ordu'nun manevra kapsamında devra.
- Dördüncü Ordu Müfettişliği General Abdullah Altdoğan'ın emrindeki yedi ve dokuzuncu kolordularla yaptığı operasyonda çok sayıda insan yaşamını yitirmiş.
- 58:14Savaş Beklentisi ve Askeri Hazırlıklar
- Tüm kaynaklarda savaşa hazırlık çalışmaları ve İtalya'nın Adalarda kuvvetlerini tümen seviyesine çıkarması belgelenmiş.
- Akdeniz bölgesinde askeri konuşlanma ve sevkiyat yapılmış, Adana ve Suriye bölgesinde de Hatay meselesi önceliğinde askeri kaydırma söz konusu.
- Dış tehdit karşısında Tunceli bölgesinde bitmemiş olayın ortadan kaldırılması gerektiği düşünülmüş.
- 59:35Askeri Harekatların Ayrımı
- 1938'deki harekatlar ikiye ayrılır: General Abdullah Altdoğan'ın Dördüncü Müfettişliği kuvvetleri ve Esas Mareşal'in kontrolündeki Üçüncü Ordu.
- Üçüncü Ordu'nun yapmış olduğu faaliyetler tatbikat ve manevra ağırlıklı, tarama faaliyeti şeklinde gerçekleşmiş.
- Dördüncü Müfettişliğin operasyonu bitirildikten sonra Üçüncü Ordu tarama faaliyeti yapmış.
- 1:01:29Nüfus Kayıtlarındaki Ölümler
- Nüfus kayıtlarında 1938'de ölenlerin ölüm tarihlerinde sadece yıl belirtilmiş, gün ve ay bilgisi yok.
- Bir ailede dokuz kişinin 1938'de öldüğü kaydedilmiş, bunların arasında 1932'de, 1935'te, 1930'da ve 1928'de doğmuş çocuklar da bulunuyor.
- Bu olaylar sonucunda aileler bölgeden kaçmış, yasak bölgeleri terk edip sığınacak yer aramışlar.
- 1:03:26Gaz Kullanımı Tartışması
- Refik Saydam başbakan 1942 yılında gaz kullanımının insani olmadığını belirterek kanun teklifi hazırlamış.
- İkinci Dünya Savaşı'na birçok tabi resmi tarih araştırmacısı, gaz kullanma talimatı diye bir talimatname olduğunu belirtmiş.
- 1936 yılının bütçesinde Dersim etrafındaki ilçelerde gazdan korunmak için bütçe konulmuşken, Dersim'de böyle bir bütçe bulunmuyor.
- 1:05:59Zehirli Gaz Kullanımı Tartışması
- Konuşmacı, hiçbir belgede zehirli gaz kullanıldığına dair veriye rastlamadığını belirtiyor.
- İhsan Sabri Çağlayangil'in anılarında da bu konuda bilgi olmadığını, ancak belgede Refik İbrahim Saydam'ın 1942'de başbakan olarak Tunceli'de kullanılan gazların tekrar kullanılmaması için yasa teklifi hazırladığını gösterdiğini söylüyor.
- Dünya Savaşı'nın bu tartışmada bir sorun olduğunu ifade ediyor.
- 1:06:50Arşivlerin Açılması İçin Kampanya
- Konuşmacılar, gümrük evraklarının açıklanması ve zehirli gazın kullanılıp kullanılmadığı belirlenmesi için bir imza kampanyası başlattıklarını söylüyor.
- Tarihçi olarak konuşmacı, olayların sağlıklı değerlendirilmesi ve politikaların oluşturulabilmesi için arşivlerin açılması ve belgelere ulaşımın sağlanması gerektiğini vurguluyor.
- Devletin bir belgeyi sakladığı zaman hayaller ve efsanelerin oluştuğunu, arşivlerin tamamen açıldığında ise gerçek ortaya çıktığını belirtiyor.
- 1:08:08Tarih Değerlendirmesi İçin Belgelerin Önemi
- Konuşmacı, o dönemde Türkiye'ye karşı faşist İtalya'nın tehdidi olduğunu ve İkinci Dünya Savaşı'na girilmekte olduğunu belirtiyor.
- O dönemin insan hakları ve hukuk anlayışının bugünlerden çok farklı olduğunu vurguluyor.
- Tarihimiz üzerindeki tartışmaların uzlaşmayla sonuçlanması için belgelerin tamamen ortaya çıkarılması gerektiğini son söz olarak söylüyor.