• Buradasın

    Denizli Baskını ve Denizli Vakası Hakkında Akademik Sunum

    youtube.com/watch?v=4RLaoB1a5KM

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Karar Bokulu Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim görevlisi Mehmet Fatih Baş tarafından Çam Limanı Akademi'nde sunulan, İstiklal Harbi döneminde Denizli'de yaşanan olayları ele alan bir tarih sunumudur. Sunumda Şefik Bey, Demirci Mehmet Efe, Söke Ali Efe, Ahmet Hulusi Efendi ve Fahrettin Altay gibi dönemin önemli şahsiyetleri yer almaktadır.
    • Video, İstiklal Harbinin ilk yıllarında yaşanan ve tartışmalı olan Denizli Baskını'nı kronolojik olarak anlatmaktadır. Sunum, İzmir'in işgali sonrası Anadolu'da oluşan durumdan başlayarak, Yunan işgal kuvvetlerinin ilerlemesini, Kuvayi Milliye'nin kuruluş sürecini ve 8 Temmuz 1920'de Denizli'de yaşanan katliamı detaylı şekilde ele almaktadır. Ayrıca olayın Konya İstiklal Mahkemesi'ndeki soruşturmaları ve sonuçları da sunulmaktadır.
    • Sunumda, Denizli'deki direniş hareketi, Yunan ordusunun 22 Haziran 1920'de başlattığı büyük çaplı taarruz, Nazilli'nin düşmesi ve bunun Denizli'ye etkileri gibi önemli olaylar da anlatılmaktadır. Ayrıca, olayın Kuvayi Milliye karşıtı bir hareket mi yoksa efelerin yağmacılık mı olduğu konusundaki tartışmalar ve Atatürk'ün Şefik Bey'i savunması da ele alınmaktadır.
    00:39Sunum ve Konuşmacının Tanıtımı
    • Mehmet Fatih Baş, 2014 yılında Erzurues Üniversitesi Tarih Bölümünü bitirdi ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezinde araştırma görevlisi olarak görev yapmaya başladı.
    • 2016 yılında "I. Dünya Savaşı'nda Türk Generalleri" başlıklı teziyle Gazi Üniversitesi'nde yüksek lisans eğitimini tamamladı ve halen doktora eğitimine devam etmektedir.
    • 2019 yılından beri Karar Bokulu Tarih Bölümünde öğretim görevlisi olarak harp tarihi dersleri vermektedir.
    02:18Denizli Baskını Hakkında Giriş
    • Konuşmacı, İstiklal Harbi'nin hazin ve tüyler ürpertici olarak tanımlanabilecek bir olayı olan Denizli Baskını'ndan bahsedeceğini belirtiyor.
    • Denizli Baskını, İstiklal Harbi'nin ilk yıllarında yaşanan, sebepleri ve nedenleri hala tartışmalı olan bir hadisedir.
    • Demirci Mehmet Efe'nin kızanlarından Söke Denizli'de saldırıya uğraması ve öldürülmesinin ardından Demirci Mehmet Efe tarafından Denizli'ye gerçekleştirilen bir cezalandırma baskınıdır.
    03:17Denizli Baskını Sonrası Gelişmeler
    • Baskın sonucunda altmış kişi kadar Denizli ahalisinden insan Demirci Mehmet Efe'nin emriyle öldürüldü.
    • Ardından çeşitli tahkikatlar geldi ve sorunlar ilan edildi, ancak İstiklal Harbi'nin o sırada devam eden karmaşasından ötürü mesele kapandı.
    • Günümüzde Denizli Baskını, Denizli şehrinin ve halkının hafızasından genel olarak silinmiş bir hadise olarak mevcuttur.
    04:21Batı Anadolu'daki Yunan İşgali
    • Mondros Mütarekesi'nin sağladığı imkanlar doğrultusunda, Yunan ordusu 15 Mayıs 1919 günü İzmir'e çıkartma yaptı ve herhangi bir direniş görmeden şehri işgal etti.
    • İzmir'in işgali Anadolu'da büyük bir tepki yarattı çünkü Yunanistan'ın Anadolu üzerindeki "Megali Idea" siyaseti ve emelleri göz önüne alındığında, işgalin geri çekilemeyeceği konusunda herkes hemfikirdi.
    • Mondros Mütarekesi görüşürken, Osmanlı heyeti kesinlikle Anadolu'da Yunan askeri istemediğini belirtmiş, ancak bu ihlal edildi.
    06:44İzmir İşgali ve Direniş
    • İzmir işgalinde Yunan askerleri yerli ahalinin ve subayların karşısına çok şedit ve zalimane bir tutum sergiledi.
    • İzmir Askerlik Şubesi Başkanı Süleyman Fethi Bey ve İzmir'de 17. Kolordu Baş Tabibi Tabip Yarbaş Şükrü Bey'in şehit edilmesi gibi olaylar Anadolu'da büyük tepki yarattı.
    • İzmir'in işgal edilmesi sırasında 17. Kolordu'nun elinde yeterli asker olmadığı ve komutanı Ali Nadir Paşa'nın İstanbul'dan talimat alan, kendi inisiyatifine göre hareket etmeyen biri olduğu için herhangi bir direniş söz konusu değildi.
    08:32Yunan İşgali'nin Genişlemesi
    • Yunan kuvvetleri bir hafta içerisinde işgal bölgelerini genişletti: Gediz'e kadar kuzeyde, Torbalı'ya kuzeyde ve Kemalpaşa'ya batıda.
    • İzmir'de 56. Tümen herhangi bir direniş sergileyemeyip, Yunanlılar tümenin komuta heyetini tamamen esir aldı.
    • İzmir'in güneyinde 57. Tümen, Küçük Menderes Nehri'nin güneyinden başlayarak Kuşadası, Bodrum, Marmaris, Fethiye, Kalkan, Antalya ve Alanya'ya kadar uzanan sahil şeridini ve iç şehirleri (Aydın, Denizli, Muğla, İsparta, Burdur) korumaktaydı.
    09:5457. Tümenin Durumu
    • 57. Tümenin karşısında sadece Yunanlılar değil, Kuşadası'ndan itibaren güneybatı Anadolu'yu işgal eden İtalyanlar da vardı.
    • Tümenin kuvveti üç piyade alayından oluşuyor ve her alayın mevcudu 300 ila 400 tüfek arasında değişiyordu, ancak firar vakaları nedeniyle tümenin mevcudu sürekli azalıyordu.
    • Tümen komutanı Şefik Bey, Yunanlılara karşı koyamamasının sebebinin sayısal yetersizliği olduğunu ve mütareke şartlarını delmekten kaçındığını belirtiyor.
    12:13Şefik Bey'in Kariyeri ve Çanakkale'deki Performansı
    • Şefik Bey, Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı'nın meşhur subaylarından biri olup, Çanakkale muharebelerinde 25 Nisan 1915'te Anzakların Arıburnu'na çıkmasında 27. Piyade Alayı komutanı olarak Anzakları karşılamıştır.
    • Atatürk'ün 19. Tümen komutanı olarak Arıburnu'na geldiğinde, Şefik Bey Atatürk'ün emrine girmiş ve "Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum" emriyle 27. Alay'ı taarruzda kullanmıştır.
    • Şefik Bey, Çanakkale'de parlak bir performans sergileyerek, sonrasında Atatürk'ün 16. Kolordu komutanlığına tayin edildiğinde 19. Tümen komutanlığına getirilmiş ve Galiçya cephesinde savaşmıştır.
    13:11Yunan İşgali ve Şefik Bey'in Durumu
    • Savaşın sonuna doğru Şefik Bey 57. Tümen komutanlığına getirilmiş ve Yunan işgali başladığında Aydın'da görev yapmıştır.
    • Yunanlılar bir ay içerisinde işgal bölgelerini Ayvalık'tan Aydın ve Nazilli'ye kadar genişletmiş, düzenli ordu birlikleri temasa girmeden geri çekilmektedir.
    • İstanbul hükümetinin politikası, Yunan işgal kuvvetlerine karşı asla direniş göstermemekti, ancak Harbiye Nezâ'daki vatansever subaylar Anadolu'daki birliklere gizli talimatlar göndererek halkı silahlandırıp milis kuvvetleri kurmaya teşvik etmekteydiler.
    15:15Şefik Bey'in Silahlanma Stratejisi
    • Mondros Mütarekesi şartları gereğince işgal edilen bölgelerdeki silah depoları İtilaf devletlerinden gelen subayların denetimine açılacaktı ve silahlar İtilaf orduları tarafından götürülecekti.
    • Şefik Bey, kendi sorumluluk sahasındaki silah ve cephaneyi halka dağıtmak için depoların başındaki nöbetçileri kaldırıp kilitlerini açtı ve halk arasında silahların depolarda olduğu söylentisi yaydı.
    • Bu yöntemle halkın cephanelikleri yağmalamasını sağladı, benzer bir yöntem Kazım Karabekir de kullanmış, İngilizler silahlara el koyduktan sonra trenlerle naklederken subaylarına sivil kıyafetler giydirmiş ve eşkıya kılığında treni yağmalatmıştır.
    17:03Zeybekler ve Efeler
    • Yunan ordusu ilerlerken Aydın ve Nazilli bölgesinde zaten dağlarda gezen, silahlı ve muharebe tecrübesi olan teşkilatlı gruplar vardı; bunlar "zeybekler" veya "efeler" olarak bilinirdi.
    • Osmanlı son döneminde bu bölgede jandarma ve kolluk kuvvetleri ile zeybekler arasında ciddi çatışmalar yaşanmıştı, güvenlik sorunları, ekonomik adaletsizlik ve yerel yönetimin keyfi tutumlarıyla başlayan bu durum bir süre sonra geleneğe dönüşmüştü.
    • Efeler ve zeybekler, suç işleyenlerin "zeybek" olup çeteciliğe başlamalarına rağmen, bölge halkıyla simbiyotik bir ilişki içindeydi; halkın ihtiyaçlarını giderirken, halk da onlara yardım ederdi.
    18:41Şefik Bey'in Efelerle İttifakı
    • Şefik Bey, düzenin temsilcisiyken, efeler tüm varoluşları düzene karşı olmakta, bu iki grubun güç birliği yapması zoraki bir ittifak oluşturuyordu.
    • Şefik Bey'in davetine ilk karşılık veren Yörük Ali Efe, 5 Haziran 1919'da Şefik Bey ile görüşmüş ve 16 Haziran'da meşhur Malgaç baskını gerçekleştirmiştir.
    • Malgaç baskını, Batı Anadolu'da Aydın bölgesinde gerçekleştirilen düzenli, teşkilatlı ve planlanmış Kuvayi Milliye baskınıydı ve Yunanlılara bölgeye ağır bir darbe vurmuştur.
    20:40Demirci Mehmet Efe
    • Demirci Mehmet Efe, Denizli baskında baş karakterlerinden biri olup, ilk başta Kuvayi Milliye'ye katılmak istekli değildi.
    • Demirci Mehmet Efe, 1883 yılında Nazilli doğumlu, babası demirci olduğu için aldığı lakaptan geliyor, askerliğini yaparken firar etmiş ve ilk cinayetini işlemişti.
    • İzmir'in işgal edildiği 15 Mayıs 1919'da Bozdoğan'da Ziraat Bankası soygunu gerçekleştirmiş, bir ay sonra 11 Haziran'da Kuvayi Milliye'ye katılmıştır.
    22:321919'da Yunan Taarruzu ve Milli Mücadele
    • 1919 yazında Yunan taarruzu devam ederken, zeybekler, efeler ve yeni kurulan milli müfrezeler Yunan kuvvetleriyle mücadele ediyor.
    • Aydın'da yaşanan muharebelerin en önemlisi Haziran sonunda ve Temmuz başında gerçekleşmiş, Yunanlılar ele geçirdikten sonra sayısal ve silah yönünden üstünlükleriyle milli kuvvetleri buradan çıkarmışlar.
    • 3 Kasım 1919'da İngilizler tarafından belirlenen Mil Hattı, kuzeyde Ayvalık'tan başlayıp güneyde Büyük Menderes Nehri'ne kadar uzanıyor ve Yunan işgal sahasını içine alıyor.
    23:36İtalyan İşgali ve Milli Kuvvetlerin Politikası
    • Milli kuvvetler İtalyan birliklerine saldırmıyor, çünkü İtalyanlar Yunanlılar gibi halka karşı zulüm ve vahşet faaliyetlerine katılmıyor, halkın gözünü korkutmadan işbirliğine çekme stratejisi izliyorlar.
    • İtalyan işgali sırasında yaşlılar, İtalyanların halkın sorunlarıyla ilgilendiklerini ve halka iyi davrandıklarını anlatıyorlar.
    • Şefik Bey, İtalyanlarla silahlı çatışmadan kaçınarak bütün gücünü Yunanlıların üzerine gönderiyor.
    25:17Büyük Menderes Nehri ve İtalyan-Yunan İlişkileri
    • Büyük Menderes Nehri, İtalyanlar ve Yunanlılar arasında sınır olarak görev yapıyor.
    • İtalyanlar ve Yunanlılar arasında husumet var çünkü İzmir ve çevresi savaş sırasında İtalyanlara vaat edilmiş, sonra Yunanlılara verilmiş.
    • Şefik Bey, bu husumeti kullanarak Yunan kuvvetlerini Büyük Menderes Nehri'nin güneyine geçmelerini sağlayarak İtalyanlarla karşı karşıya getirmeye çalışıyor.
    26:06Zeybek ve Efe Kuvvetleri
    • Küçük Menderes-Büyük Menderes arasında çok ciddi bir milis kuvvet yoğunluğu var ve bunların büyük kısmı efeler oluşturuyor.
    • Demirci Mehmet Efe'nin müfrezesi, Aydın'ın doğusundaki Köşk Cephesi'ni oluşturuyor.
    • Yunanlıların yanında da efeler var, ancak büyük çoğunluğu milli mücadeleye destek veriyor.
    27:02Denizli'de Milli Mücadele
    • Denizli, İzmir'de işgal başladıktan sonra işgale tepki veren ilk şehirlerden biri oluyor.
    • 15 Mayıs 1919 günü Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi'nin girişimiyle "Yaşasın Vatan" yazısıyla sancak açılıp protesto miting düzenleniyor.
    • Ahmet Hulusi Efendi, İstanbul'un "direnmeyin" emriyle tam tersine, halka düşmana karşı her surette direnmenin bir dini görev olduğunu söylüyor.
    28:36Yunan Taarruzları ve Nazilli'nin Düşüşü
    • 22 Haziran 1920'de Yunan ordusu büyük çaplı bir taarruz başlatıyor ve bu, İstiklal Harbi boyunca üç büyük taarruzdan biri oluyor.
    • Yunan ordusu kuzeyde Bursa'yı düşürürken, Anadolu'da Nazilli Cephesi'nde savunma yapılmaya çalışılıyor.
    • Temmuz başında Yunan ordusu Nazilli'ye ulaşıyor ve 4 Temmuz'da şehri ele geçiriyor.
    30:18Denizli'de Olaylar ve Demirci Mehmet Efe
    • Nazilli'nin düşüşünden sonra milli kuvvetler ve 57. Tümen birlikleri Denizli'nin Sarayköy ilçesine çekiliyor ve karargahlar Goncalı'ya kuruluyor.
    • Demirci Mehmet Efe, ailesini Mayıs ayında Denizli'ye yerleştirip, Heyet-i Milliye'nin faaliyetlerine müdahale ederek otoritelerini sarsıyor.
    • Denizli Mutasarrıfı Faik Bey'i tehdit ederek mülki idareyi baltalıyor ve Nazilli'deki Rumların Denizli'ye göç ettirilmesi hadisesi yaşanıyor.
    32:15Denizli'ye Muhacir Akını
    • Anadolu Rumları Yunan ordusuna katılım ve destek sağladığı için göç ettirilmeye başlanıyor.
    • Rumlar doğuya doğru ve Denizli'ye göç ettiriliyor, yerli ahali ve Türkler de göç etmeye başlıyor.
    • İstiklal Harbi sırasında müslüman veya gayrimüslimlerin göç etmesi izin verilmiyordu, ancak acil durum nedeniyle emir dinlenmeden göç ediliyor.
    33:03Denizli'nin Nüfus Artışı ve Sosyal Denge Bozulması
    • Bir anda Denizli nüfusu katlanıyor ve sosyal denge bozuluyor.
    • Rumlar gelince kalacak yerleri olmadığı için Denizli Rum Mahallesi'ne gidiyorlar, sokaklarda yatıyorlar veya tanıdıklarının evlerinde kalıyorlar.
    • Heyet-i Milliye reisi Müftü Ahmet Hulusi Efendi, 5 Temmuz 1920'de Demirci Mehmet Efe'ye telgraf çekerek Rumların ve Müslümanların göç ettirilmesini istiyor.
    34:34Denizli'deki Tepki ve İdare Bozulması
    • Telgraf duyulunca Denizli'de Ahmet Hulusi Efendi'ye karşı ciddi bir tepki doğuyor.
    • Kuvayi Milliye karşıtı gruplar, Yunanlılar geldiğinde Rumların burada olmasının olumlu etkisi olacağına inanıyor.
    • Ahmet Hulusi Efendi hedef haline gelerek Demirci Mehmet Efe'den izin alarak şehri terk ediyor ve Kuvayi Milliye başsız kalıyor.
    36:03Denizli'nin Yönetimi Ele Geçirilmesi
    • Mülki idarenin ortadan kalkmasıyla birlikte yerel polis ve jandarma kuvvetleri şehri terk ediyor.
    • 6 Temmuz'da Söke Söke Ali Efe ve 40 adamı şehre geliyor ve şehirde sadece Kuvayi Milliye sadık tek silahlı kuvvet kalmıyor.
    • Otorite ortadan kalkınca Yunanlıların geleceği endişesiyle "Hicret etmeyecekler, hukukunu müdafaaa cemiyeti" adında dokuz kişilik bir heyet kuruluyor.
    37:05Rumların Göçü ve Halkın Tepkisi
    • Söke Ali Efe ve adamları Rumları göç ettirmek için trenlere bindiriyorlar.
    • Halk arasında Rumların gitmesiyle Yunanlılar geldiği zaman kötü şeyler olabileceği korkusu var.
    • Denizli Askerlik Şubesi Başkanı Albay Tevfik Bey, Rumların tehcinin halkın huzurunu etkilediğini belirten bir telgraf gönderiyor.
    38:25Denizli Faciası
    • 8 Temmuz günü Denizli faciası yaşanıyor ve iki ayrı anlatı var.
    • Birinci anlatıda Demirci Mehmet Efe, Söke Ali Efe'yi telgraf başına çağırıyor ve onu Gonca'ya geri dönmeye zorluyor.
    • İkinci anlatıda Söke Ali Efe ve adamları Rumları aramaya başlıyor, silahlarını halka teslim ediyorlar ve yolda saldırıya uğrayarak 16 zeybek Denizli halkı tarafından öldürülmüyor.
    42:14Denizli Olayının Başlangıcı
    • Albay Tevfik Bey'e gönderilen telgraf, Denizli'de yaşanan olayın vuku bulduğunu bildiriyor.
    • Şefik Bey, telgrafı Demirci Mehmet Efe'den duymadığı için olayın doğruluğundan emin olamıyor.
    • Denizden sağ kurtulan iki silahsız zeybek, Demirci Mehmet Efe'ye olayın durumunu anlatıyorlar.
    43:08Demirci Mehmet Efe'nin Denizli'ye Yolculuğu
    • Demirci Mehmet Efe, durumun ciddiyetini anlayarak kırk adamıyla birlikte trene binip Denizli'ye doğru hareket ediyor.
    • Albay Şefik Bey de Demirci Mehmet Efe'nin yanında Denizli'ye doğru gidiyor.
    • Denizli istasyonuna vardıklarında, Şefik Bey çevre emniyeti için asker çıkartıyor.
    43:48İstasyonda Yaşananlar
    • Askerler, otuzlu yaşlarında bir sivilin elindeki tüfeği tanıyor ve bu sivili öldürüyorlar.
    • Kahveci ve istasyon memuru, Denizli halkının zeybeklere karşı ayaklandığını ve çatışmaların yaşandığını anlatıyorlar.
    • İki yüzü gözü şişmiş zeybek, Denizli ahalisinin onlara silahla saldırıp öldürdüklerini ve aralarında subayların da olduğunu söylüyorlar.
    45:14Olayın Gerginleşmesi
    • Şefik Bey, subayların aslında Nazilli cephesi yarıldığında firar eden yedek subaylar olduğunu anlıyor.
    • Sökeli Ali Efe ve Kara Mustafa'nın cesetleri getiriliyor ve Sökeli Ali Efe'nin cesedinin gözleri oyulmuş durumda.
    • Demirci Mehmet Efe, Denizli'yi tamamen yakıp yıkacaklarına dair konuşmaya başlıyor ve subayların onları öldüreceklerine dair endişeliyor.
    46:23Albay Tevfik Bey'in Öldürülmesi
    • Askerlik şubesi başkanı Albay Tevfik Bey ve jandarma tabur komutanı Binbaşı Hamdi Bey istasyona geliyorlar.
    • Dövülmüş iki zeybek, Albay Tevfik Bey'i göstererek halkın onları korumadığını söylüyorlar.
    • Demirci Mehmet Efe, Albay Tevfik Bey'i silahıyla şehit ediyor ve Şefik Bey çaresiz kalıyor.
    47:36Olayın Devamı
    • Binbaşı Hamdi, Demirci Mehmet Efe'yi sevmiyor çünkü kısa süre önce Demirci Mehmet Efe'nin sevdiği bir zeybek jandarma tarafından öldürülmüş.
    • Binbaşı Hamdi, zeybekleri koruduğunu ve halkı teskin etmeye çalıştığını söylüyor.
    • Demirci Mehmet Efe, arkadan gelen destek kuvvetleriyle Denizli merkezine doğru ilerliyor.
    48:46Denizli Baskını ve Katliam
    • Demirci Mehmet Efe, zeybeklerini eski hükümet konağı (bugün Cumhuriyet Bankası) avlusuna topluyor ve Denizli'de bir katliam yaşanıyor.
    • Zeybekler, Demirci Mehmet Efe'nin geldiğini duyunca toplanıyor ve halkın kendilerine saldırdığını iddia ediyorlar.
    • Demirci Mehmet Efe, şehri top ateşine tutması için Şefik Bey'e emir veriyor ancak Şefik Bey bunu reddedince, kendisi şehri ateşe vereceğini söylüyor.
    50:21Katliamın Devamı
    • Zeybekler sokaklarda insanları yakalayıp hükümet konağı avlusuna getiriyorlar, toplananlar iki yüz kişiyi buluyor.
    • Şefik Bey, Demirci Mehmet Efe'ye kanunla cezalandırma gerektiğini söylüyor ancak Efe kabul etmiyor.
    • Toplananlar hapishane yakınındaki bir çıkmaz sokakta boğazlanarak, bıçakla ve baltalarla öldürülmüş, Denizli'de altmış kişiden fazla insanın öldürüldüğü kaydediliyor.
    52:11Katliamın Sonu ve Sonrası
    • Sarayköylü Şeyh Tahir Efendi, Demirci Mehmet Efe'ye yalvararak katliamın sona ermesini sağlıyor.
    • Demirci Mehmet Efe, şehri yakacağını söylüyor ancak Şeyh Tahir Efendi, mezarlığı yakarak yeminini yerine getirmesini öneriyor.
    • Mezarlık (bugünkü İbadi Mezarlığı) ateşe verilerek katliam sona eriyor ve şehirdeki durum tekrar normalleşiyor.
    53:07Olayın Sonrası ve Tartışmalar
    • Olay Ankara'da duyuluyor ve Konya'daki 12. Kolordu Komutanı Fahrettin Altay (sonradan Büyük Taarruz'un süvari komutanı) Denizli'ye geliyor.
    • Fahrettin Altay, olayın zeybeklerin şımarıklığından çıktığını söylerken, Şefik Bey anılarında bunu Kuvayi Milliye karşıtı bir ayaklanma olarak nitelendiriyor.
    • Şefik Bey tümen komutanlığından alınıp Eskişehir'e tayin ediliyor, yerine Yarbay Nazmi Solog getiriliyor.
    54:11Atatürk'ün Rolü ve Meclis Tartışmaları
    • Demirci Mehmet Efe, Şefik Bey'in görevden alınmasından dolayı Atatürk'e telgraf gönderiyor ve Şefik Bey'in askeri gereklerden dolayı alındığını, Denizli vakasıyla ilgili olmadığını belirtiyor.
    • Atatürk, Demirci Mehmet Efe'yi cezalandırmak yerine mevzuyu kapatıyor çünkü Efe'nin isyan etme riski var.
    • 14 Ağustos 1920'de mecliste Şefik Bey'e karşı şiddetli tartışmalar yaşanıyor, bazı milletvekilleri onu tamamen sorumlu görüyor.
    56:19Atatürk'ün Savunması
    • Atatürk, Şefik Bey'i mecliste savunuyor çünkü milli mücadelede subay aranıyor ve elindeki komuta kademesini kaybetmek istemiyor.
    • Meclisin iradesi karşısında Atatürk etkili olamıyor, Bursa'nın kaybından sonra Bekir Sami Bey görevden alınıyor.
    • Atatürk, Denizli'de cezalandırmaya gereken bir hareket yaşandığını kabul ediyor.
    57:35Denizli Vakası ve İstiklal Mahkemesi Soruşturması
    • Atatürk, Denizli Vakası'nı Kuvayi Milliye karşıtı bir hareket olarak tanımlamış ve resmi bir söylem belirlemiştir.
    • Ağustos 1920'de Konya İstiklal Mahkemesi'nden bir kurul Denizli'ye gelerek tanıkların ifadelerini almaya başlamıştır.
    • Görgü tanıkları, Demirci Mehmet Efe'nin adamlarından Cellat Kara Mustafa'nın boğazlanmalarında başrol oynadığını belirtmişlerdir.
    59:09Olayın Araştırılması ve Sonuçlanması
    • 30 Ocak 1922'de Atatürk, olayın üzerinden iki yıl geçtikten sonra bile İstiklal Mahkemesi'ne Denizli olayını tekrar araştırmaları talimatı vermiştir.
    • 31 Temmuz 1922'de İstiklal Mahkemelerini kaldıran yasa çıkarılınca Konya İstiklal Mahkemesi ortadan kalkmış ve olay tarihe karışmıştır.
    • Olay adli yönden hiçbir sonuca ulaşmadan kapanmıştır.
    59:58Şefik Bey'in Sonrası
    • Şefik Bey, Denizli Vakası'ndan sonra Cumhuriyet döneminde subay olarak görev yapmış ve 1931 yılında albay rütbesiyle emekli olmuştur.
    • 1937'de "İstiklal Harbi'nde Büyük Arb Mütarekesi" ve "Tümen ve Aydın Milli Cidari" adlı üç ciltlik bir çalışması yayınlanmıştır.
    • Şefik Bey, bu kitabı kendisini Denizli faciasından sorumlu tutara cevaben yazmıştır ve kitabın son kısmında kendini savunmak için mülklerini nasıl edindiğini anlatmıştır.
    1:01:39Demirci Mehmet Efe'nin Sonrası
    • Demirci Mehmet Efe, Denizli Vakası'ndan sonra Konya'daki Delibaş ayaklanmasının bastırılmasında görev almıştır.
    • 16 Aralık 1922 gecesi, Demirci Mehmet Efe'nin yaklaşık 700 adamı kan dökülmeden teslim alınmıştır.
    • Demirci Mehmet Efe kaçmış, 30 Aralık 1922'de düzenli ordu birliklerine teslim olmuş ve affedilerek Nazilli Dualar köyünde oturmasına izin verilmiştir.
    1:03:21Olayın Değerlendirilmesi
    • Denizli Vakası'nın canlı tanıkları ortadan kalkınca olay zamanla silinmiş ve günümüzde Denizli şehrinin hafızasında bu travmatik olay unutulmuştur.
    • Olayın Kuvayi Milliye karşıtı bir hareket olduğu ve efelerin yağma yaptığı iki farklı teori bulunmaktadır.
    • Denizli Vakası, İstiklal Harbi'nden sonra yaşanmış kanlı olaylardan biri olarak değerlendirilmektedir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor