Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir sağlık uzmanı tarafından sunulan deliryum hastalığı hakkında detaylı bir eğitim dersidir. Konuşmacı, klinikte görülebilecek önemli bir olgu olan deliryumun tüm yönlerini ele almaktadır.
- Video, deliryumun tanımı, yaygınlığı, risk faktörleri, klinik özellikleri, patofizyoloji, etyoloji, değerlendirme, tanı, ayırıcı tanı, tedavi ve önleme konularını sistematik bir şekilde kapsamaktadır. Deliryumun hiperaktif, hipoaktif ve karma alt türleri, belirtileri, nörotransmitterlerin rolü ve DSM-5 kriterleri detaylı olarak açıklanmaktadır.
- Eğitim içeriğinde ayrıca deliryumun demans ve depresyondan nasıl ayırt edileceği, etiyolojik tedavi ve davranışsal belirtilerin kontrolü, farmakolojik olmayan ve farmakolojik tedavi yöntemleri ile önleme stratejileri de sunulmaktadır. Deliryumun tanınmamasının ciddi sonuçlar doğurabileceği vurgulanarak, hastalığın erken tanı ve tedavisinin önemi belirtilmektedir.
- Deliryum Tanımı ve Önemi
- Deliryum, akut bir şekilde başlayan, dalgalı seyir gösteren ve bilişsel işlevlerde yaygın bozulmanın olduğu bir belirti kümesidir.
- Deliryum aynı zamanda akut konfüzyon durumu, ensefalopati ve akut beyin yetmezliği olarak da tanımlanmaktadır.
- Hastanede yatan hastaların neredeyse beşte birini oluşturan deliryum, yoğun bakımda veya ölümcül hasta popülasyonunda beş hastadan dördünü barındırmaktadır.
- 01:07Deliryumun Tanınması ve Önemi
- Deliryumun hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde raporlanmasının eksik olduğu, beş hastadan birinde delirm olmasına rağmen bunu daha az tanıyabildiğimiz belirtilmektedir.
- Hemşirelerin doktorlardan daha iyi deliryum tanıdığını, bunun en önemli nedeninin hemşirelerin hastalara daha yakın temas içinde olması olduğu vurgulanmaktadır.
- Yerinde müdahalelerle delir insidansı yüzde elliüç oranında azaltılabileceği belirtilmektedir.
- 01:54Deliryumun Ciddi Sonuçları
- Tanımadığımız zaman deliryumun ciddi sonuçlarla karşılaşıldığı, en önemli sonuçlarından birinin artan ölüm oranları olduğu belirtilmektedir.
- Geri yattı servisinde yapılan bir çalışmada delir gözlenen hastaların ölüm oranının yüzde yetmişbeş, delir gözlenmeyenlerin ölüm oranının yüzde ellibir olduğu gösterilmiştir.
- Deliryumun ölüm oranı ile birlikte artan engellilik oranları, kötü fonksiyonel iyileşme, gelecekteki olası bilişsel kötüleşme, huzurevindeki yatış ihtimali ve hastanede kalış sürelerinin artması gibi sonuçları vardır.
- 02:41Deliryumun Risk Faktörleri
- İleri yaş, bilişsel bozukluklar (demans, beslenme bozukluğu, sıvı kaybı, kabızlık), santral sinir sistemindeki bozukluklar (kist, kitle, enfeksiyon) deliryumun önemli risk faktörleridir.
- Kabızlığın var olmasıyla rektum ve sigmoid kolondaki baskı sonucunda mesanede baskı oluşur, bu da idrar yolu enfeksiyona eğilim yaratır.
- Görme ve işitme sorunlarının olması, hastanın duyumsamasının azalmasına ve dış uyaranları almamasına neden olur, bu da dış dünyadan kopmasını sağlar.
- Çoklu ilaçların kullanımı ve birbirleriyle etkileşim sonrasında ilaçların kan-beyin bariyerini aşarak nörotransmitterlerin düzeylerini etkileyebilmesi de deliryumun risk faktörlerindendir.
- 04:03Deliryumun Risk Faktörleri ve Klinik Özellikleri
- Hareketsizlik, birden fazla bedensel hastalık, hipoksi, ağrı, enfeksiyon veya sepsis durumu ve uyku bozukluğu deliryumun risk faktörleri olarak gözlenebilir.
- Deliryum akut başlangıç gösterir ve belirtiler yaklaşık 2-3 günlük zaman diliminde ortaya çıkar, semptomların şiddetinde dalgalanma görülür.
- Hastalar geceleri daha kötü, sabahleyin ise bazı hastalarda hiçbir belirti olmayabilir, bu da tanı belirsizliğine yol açabilir.
- 04:57Deliryumun Ruhsal Durum Belirtileri
- Deliryumdaki hastalar şaşkın, agresif, dalgın veya uykulu olabilir; hiperaktif, hipoaktif veya karma özellik gösteren üç alt türü vardır.
- Bilişsel işlevlerde yer, zaman ve kişi yönelimindeki bozulma, dikkati odaklama ve sürdürme zorluğu, kısa süreli bellek azalması, soyutlama azalması ve somut düşünce yaygınlaşması görülür.
- Dil ve konuşma alanında konuşma miktarında artış veya azalma, anlamsız veya dağınık konuşmalar, dagnaşık düşünce içeriği, yineleyici ve tutarsız sözler, sanrılar (özellikle kötülük görme ve perküsyon sanrıları) gözlenebilir.
- 06:25Deliryumun Algılama ve Duygusal Belirtileri
- Yanılsamalar ve varsayımlar (görsel varsayımlar şizofrende, işitsel varsayımlar delirmide daha sık görülür) algılama bozukluklarıdır.
- Duygu durumunda panik, öfke, huzursuzluk, kaygı veya hipoaktif deliryumda depresif durum gözlenebilir.
- Hareket alanında psikomotor ajitasyon (amaca yönelik olmayan hareketlerde artış) veya psikomotor reterderasyon (hipoaktif deliryumda) görülebilir.
- 07:18Deliryumun Fizyolojik Belirtileri ve Patofizyolojisi
- Uyku ve uyanıklık döngüsünde geceleri uykusuzluk, gün içinde uyuklama hali görülür.
- Altta yatan tıbbi hastalığa göre belirtiler ortaya çıkabilir (nörolojik hastalık, pnömoni gibi).
- Deliryumun patofizyolojisinde asetilkolin ve dopamin nörotransmitterleri önemlidir; sistemik hastalıklarda inflamasyon ve endotel disfonksiyonu kan-beyin bariyerini bozar.
- 08:10Nörotransmitterlerin Rolü ve Tedavi
- Kan-beyin bariyerinin bozulması sonrasında mikroglial aktivasyon, astrositlerin aktivasyonu ve sitokin salınımı meydana gelir, bu da beyin hasarı ve nörotransmitterlerde değişiklik oluşturur.
- Anti-inflamatuar ajanlar, asetilkolin esteraz inhibitörleri ve antipsikotikler deliryum geçişi engelleyebilir.
- Asetilkolin dikkat, uyanıklık ve bellek için önemlidir; azalması deliryumda bu alanlarda problemlere neden olur.
- 09:24Diğer Nörotransmitterler ve Etiyoloji
- Dopamin aşırılığı deliryumdaki hastalarda hem ajitasyon hem de sanrıların açıklaması olabilir; asetilkolin-dopamin ters ilişkili bir sistemdir.
- Baba histamin, serotonin gibi nörotransmitterler ve sitokinler de deliryumda rol oynayabilir.
- Hipoksemi, metabolik problemler, serebral metabolizmadaki bozulma, nörotransmitter sentezi ve savunmasında bozukluk, kam beyin bariyerini geçen ilaçlar ve sistemik inflamasyon deliryum etiyolojisinde önemli faktörlerdir.
- 10:48Deliryumun Etiyolojik Nedenleri
- Deliryumun etiyolojisini saptamak tedavi aşamasında önemlidir; ağrı, enfeksiyon, beslenme, kabızlık, hidrasyon, medikasyon ve çevresel faktörler etiyolojide yer alır.
- Antikolinerjik ilaçlar (asetilkolini azaltan) ve dopamini arttıran anti-parkinsonizm ilaçları, alkol, sedatif hipnotik ve barbitüratların yoksunluğu delirme yol açabilir.
- Metabolik nedenler (organ yetmezlikleri, endokrinopatiler, tiroid hormonlarındaki değişiklikler, paratiroid hormonunun düşüklüğü, hipoglisemi, sıvı-elektrolit dengesi bozuklukları), enfeksiyonlar, kafa travmaları, epilepsi, neoplastik hastalık ve vasküler bozukluklar deliryum etiyolojisinde yer alır.
- 11:59Deliryumun Değerlendirilmesi
- Deliryumun değerlendirilmesinde gözlem, hastaya yakın sağlık çalışanlarının teması, aile ve bakıcılarla görüşme, son ilaç değişiklikleri ve tıbbi kayıtların gözden geçirilmesi önemlidir.
- Deliryumun başlangıç zamanı altta yatan durumu belirlemede en iyi ipucudur; ilaç değişikliği veya cerrahi ameliyat sonrası deliryum gelişirse, bu durumun nedeni olabilir.
- Öykü ve fizik muayene yanında fiziksel ve nörolojik muayene, zihinsel durum değerlendirmesi, bilişsel testler, temel biyokimya testleri, TSH, folik asit, B12, sefilizle ilgili parametreler, arteryel kan gazı, serum ilaç seviyeleri ve tam idrar tetkiki istenir.
- 13:18Deliryum Değerlendirme Araçları
- Deliryum durumunu değerlendiren çeşitli araçlar vardır; bazıları taramada ve şiddet belirlemede, bazıları sadece şiddeti belirlemede kullanılır.
- Ritimlerde yaygın bir yavaşlama varsa, daha uzun hastanede kalışlar, artan mortalite veya daha kötü fonksiyonel sonuçlarla ilişkilidir.
- 13:46Deliryumun Fizyolojik Özellikleri ve DSM-5 Kriterleri
- Deliryumda arka baskın ritimde yavaşlama, yaygın teta ya da delta yavaş dalga aktivitesi ve hızlı dalga aktivitesinde artış gözlenmiştir.
- DSM-5 kriterlerine göre dikkat ve farkındalıkta bozukluk kısa sürede gelişir, dalgalanır ve genel tıbbi bir duruma, madde ya da toksine bağlıdır.
- Deliryum madde kaynaklı, tıbbi bir duruma bağlı veya çoklu etiyolojilerle ilişkili olabilir ve zaman ve aktivite seviyesi kriterlerinde yer almaktadır.
- 14:32Deliryumun Tipleri ve Tanı
- Hiperaktif tip deliryumda hasta agresif, kaygılı, işbirliğine karşı koyan ve psikomolar ajitasyon veya hiperaktivite gösterir.
- Hipoaktif deliryumda hasta depresif, içe kapanık, sessiz ve uykulu hali vardır, bu delirumu tespit etmek daha zordur.
- Karışıklık tipinde her iki tip de dönem dönem daha hızlı değişkenlik gösterir.
- 15:08Deliryum, Demans ve Depresyon Arasındaki Farklar
- Deliryumun en belirgin farkı ani ve dalgalı bir seyir göstermesidir, demans ve depresyonda ise genelde dalgalı seyir gözükmez ve stabil bir durum vardır.
- Deliryumda bilinç devri azalmış ve bulanıklaşmışken, demans ve depresyonda bilinç açıktır.
- Deliryumda dikkat belirgin olarak bozulmuşken, demans ve depresyonda genellikle normaldir veya demansın ilk dönemlerinde tamamen normal olarak değerlendirilebilir.
- Oryantasyon deliryum ve demansta bozulmuşken, depresyonda normal olarak değerlendirilir.
- 16:01Deliryum Tedavisi
- Deliryum tedavisi iki başlık altında değerlendirilir: nedenleri tanımla ve tedavi (etiyoloji sapta etiyolojiye yönelik tedavi) ve psikiyatri ya da davranışsal belirtiler varsa bunların kontrolü sağlamak.
- Tedavi içinde farmakolojik olmayan tedaviler ve farmakolojik tedaviler bulunmaktadır.
- Deliryumun tedavisi altta yatan pnömonisi, hipona veya aritmi gibi durumların tedavisiyle başlar, psikiyatrik tedaviler sadece psikiyatrik belirtileri kontrol etmek için kullanılır.
- 16:42Farmakolojik Olmayan Tedaviler
- Uyku bölünmesini engellemek, yoğun bakımlarda cihazların ve seslerin azaltılması delirme geçişini hızlandırır.
- Yakın gözlem yapılacak bir odanın seçimi, yemek sırasında hastanın kendi yemesini teşvik etmek, saat ve takvim ile yönelimin sağlanması önemlidir.
- Yeterli aydınlatma yapılması ve duysal yardımcıların kullanılması gerekir, görme ve işitme problemi olan hastalarda bu problemler birer risk faktörüdür.
- 17:28Farmakolojik Tedaviler
- Deliryum tedavisinde en sıklıkla kullanılan tedavi antipsikotiklerdir, benzodiazepinler konfüzyonu ve dağınık konuşmayı artırdığı için genellikle verilmez.
- Alkolle bağlı deliryum tedavisinde benzodiazepinler yüksek dozda verilmelidir.
- Ex-medo timi, kolesterhibitörleri, melatonin ve agonistleri de farmakolojik tedavide kullanılabilecek ajanlardır.
- 18:10Tipik Antipsikotikler
- Deliryum tedavisinde temel anlamda kullanılan ilaç tipik antipsikotiklerden yüksek etki gösteren halo peridoldür ve bu altın standarttır.
- Halo peridol neredeyse hiç antikonerjik özelliği yoktur, dopamini baskılar ve düşük hipotansiyon riski vardır.
- Halo peridol damla formu vardır, on damlası bir miligrama eşittir ve başlangıç dozu hastalığın şiddetine göre bir ile on miligram arasında değişebilir.
- 19:26Halo Peridolün Yan Etkileri ve Atipik Antipsikotikler
- Halo peridol ekstra piramidal reaksiyonlar oluşturabilir, hipotansiyon ve QTC uzamasına neden olur.
- Atipik antipsikotiklerden olan ketiya olan arzol sıklıkla kullanılmış ve etkinliği gösterilmiş olan ilaçlardır, daha düşük ekstra piramidal yan etki riski vardır.
- Atipik antipsikotiklerden olan zapin, 2009 Mart ayında yayınlanmış Nice kılavuzuna göre kaldırılmıştır çünkü yüksek oranda antikonerjik etkinliği vardır.
- 20:33Deliryum Önleme
- Önleme risk faktörleri ile ilişkilidir ve ileri yaş dışındaki tüm değişkenler önlenebilir.
- Beslenme bozukluğu, görme, işitme problemleri, ilaç kullanımlarının çoklu olması, hareketsizlik, enfeksiyon ya da uyku ile ilgili problemler önlenebilir şeylerdir.
- Bilişsel bozukluk ve oryantasyon bozukluğunu engellemek için uygun aydınlatma ortamı sağlamak, risk faktörü taşıyan bireylerin odasına saat ve takvim sağlamak gerekir.
- 21:15Önleme Stratejileri
- Odaya giren kişilerin kendilerini tanıtması ve mevcut durumla ilgili bilgi vermesi, yapılacak müdahale ile ilgili bilgi aktarması önemlidir.
- Hipoksi varsa desteklemek, annemi varsa tedavi etmek, çoklu ilaçlardan kaçınmak, özellikle antikolinerjik ilaçlar ve anti-parkinsonizm ilaçlarından uzak durmak gerekir.
- Enfeksiyon riski varsa vücuttaki tüm enfeksiyonların kontrolünü sağlamak, gereksiz kateterizasyondan kaçınmak önemlidir.
- 21:51Uyku ve Hareket Bozukluklarını Önleme
- Uyku bozukluğunu önlemek için mevcut uyku dönemlerindeki tıbbi prosedürlerden kaçınmak, gürültüyü en aza indirmek gerekir.
- Uyku bozukluğu varsa uyku hijyeni tavsiyelerini değerlendirmek önemlidir.
- Hareketsizlik ve sınırlı hareketliliği engellemek için kişiyi yürümeye teşvik etmek, aktif hareket açıklığı egzersizlerini yapmaya teşvik etmek gerekir.