Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, "Sosyologlar" serisinin altıncı bölümü olan bir podcast formatında sunulmuş olup, Chicago Sosyoloji Okulu'nun tarihsel gelişimi ve teorik prensiplerini ele almaktadır.
- Podcast, Chicago Okulu'nun 1892'de Chicago Üniversitesi'nde açılan sosyal bilimler ve antropoloji bölümünden başlayarak, pragmatizm felsefesine dayalı gelişimini, kent sosyolojisi çalışmalarını ve sembolik etkileşimcilik teorisini üç bölümlük bir yapıda anlatmaktadır. Video, Chicago'nun hızlı büyüme süreci, "Boğa Gözü" modeli, sembolik etkileşimcilik kavramı ve Chicago Okulu'na yöneltilen yedi ana eleştiri gibi konuları kapsamaktadır.
- Podcastte Robert Ezra Park, Ernest Burgess, George Herbert Mead, Charles Horton Cooley, Herbert Blumer, Howard Becker ve Irving Goffman gibi önemli akademisyenlerin çalışmaları ve Thomas Hobbes, August Comte, Charles Darwin, Herbert Spencer, Adam Smith, Ferdinand Tönnies, Georg Simmel ve Émile Durkheim gibi klasik sosyologların Chicago Okulu'na etkileri detaylı olarak incelenmektedir.
- 00:17Chicago Okulu'nun Tanıtımı
- Bu bölümde Chicago Okulu ele alınacak ve bu konu üç parçalı bir yayına sahip olacak.
- Chicago Okulu, 1892 yılında Chicago Üniversitesi'nde açılan sosyal bilimler ve antropoloji bölümünden gelmekte ve 1920'lerde çalışmalarını kent olgusu üzerine yoğunlaştırıyor.
- Dinleyicilerden sosyoloji dersi veya sınava hazırlanmak için not alarak izlemeleri öneriliyor.
- 02:07Pragmatizm Felsefesi
- Chicago Okulu'nun felsefi anlayışı Amerika genelinde hakim olan pragmatizm felsefesidir.
- Pragmatizm, faydacılık anlamına gelir ve bir önermenin doğruluğu pratikte tatmin edici bir şekilde işlediği zaman anlaşılır.
- Pragmatizm, Amerika'da bağımsızlığını ilan eden kolonilerin ihtiyaçlarına yönelik bir felsefi anlayış olarak gelişmiştir.
- 05:13Pragmatizmin Özellikleri
- Pragmatizm hakikati etkileşimde, deneyimde ve iletişimde arar ve Descartes'ın düalizmini reddeder.
- Pragmatistler, düşüncenin eylem olduğunu ve pratikte faydalı olmayan düşüncelerin göz ardı edilmesi gerektiğini savunur.
- Pragmatistler, bilginin sabit bir temeli olmadığını ve Kant'ın deney öncesi kategorileri gibi bir arşimet noktası olmadığını düşünür.
- 08:03Chicago Okulu'nun Akademisyenleri
- Robert Ezra Park, gazetecilik kökenli bir akademisyendir ve Chicago Okulu'na özgün bir bilimsel yaklaşım kazandırır.
- Park'a göre sosyoloji masa başında değil, sahada, sokağın kirine pisine bulanarak yapılmalıdır.
- Chicago Okulu'nun en önemli özelliklerinden biri, araştırmacıların kendilerini işin mutfağına adamalarıdır.
- 09:29George Simmel ve Chicago'nun Gelişimi
- George Simmel, mikrososyoloji kavramını literatüre kazandıran ve bireyi incelemenin faydalı olduğunu düşünen bir düşünürdür.
- Robert Ezra Park, Chicago'nun büyüme hızını ve şeklini incelemeye başlar.
- Chicago, 1830 yılında sadece 100 civarında nüfusu olan bir köy iken, 1930 yılına gelindiğinde yaklaşık 3,5 milyon nüfuslu bir mega kente dönüşmüştür.
- 12:14Chicago'nun Hızlı Gelişimi ve Sosyolojik Önemi
- Kölelikten kurtulan siyahiler Chicago'ya göç ederken, beyazlar tarafından tepkiyle karşılanarak sadece belirli bölgelerde toplanıp "zenci mahalleleri" oluşturuyorlar.
- İç Savaşı sonrası Chicago, neredeyse bir insan ömrü süresince (yaklaşık bir yüzyıl) köyden Amerika'nın en büyük ikinci kenti olan bir metropole dönüşüyor.
- Hızlı endüstriyelleşme, etnik çatışmalar, işsizlik, çeteleşme, yüksek suç oranı, düşük yaşam koşulları, evsizlik, fakirlik ve salgın hastalıklar gibi problemler Chicago'nun baş ağrısı haline geliyor.
- 14:52Chicago Okulu'nun Kuramsal Çerçevesi
- Chicago'nun geliştirdiği kent sosyolojisi iki temel katmanı var: doğa bilimleri katmanı ve kültür bilimleri katmanı.
- Robert Ezra Park ve Ernest Burgess, 1921 yılında "Sosyoloji Bilimine Giriş" kitabında kuramlarını doğa bilimleri katmanıyla ilişkilendiriyorlar.
- Chicago Okulu, araştırmacıların masa başından kalkıp sokakları, meydanları, işyerlerini ve tımarhaneleri yerinde gözlemlemeleriyle tanınıyor.
- 16:00Chicago Okulu'nun Klasik Sosyologlardan Yararlandığı Temel Kaynaklar
- Thomas Hobbes'tan insan doğasının yıkıcı ve acımasız olduğu varsayımını alıyorlar.
- August Comt'tan doğa bilimleri ile toplum bilimleri arasında paralellik olduğu düşüncesini, Charles Darwin ve Herbert Spencer'dan evrimsel süreçten yararlanıyorlar.
- Adam Smith'ten kapitalizmin yıkıcı etkilerini normalleştirerek sönümlendiriyorlar, Ferdinand Tönnies'ten cemaat-cemiyet kavramsallaştırmasını kullanıyorlar.
- George Simmel'den çatışma, hakimiyet kurma ve yabancılaşma gibi görüşlerinden, Emile Durkheim'den toplumsallaşma ve iş bölümleri oluşturma fikrinden yararlanıyorlar.
- 23:27Chicago Okulu'nun Sosyolojik Yaklaşımı
- Park ve Burgess'e göre kent içerisindeki hareketler ve bu hareketlerin sonucunda oluşan mekanlar tıpkı insanın özü gibi doğal ve değiştirilemezdir.
- Göçler ve bu göçlerin oluşturduğu problemler tamamen insanın doğasıyla ilgilidir, dışarıdan müdahale ile oluşmazlar ya da çözülmezler.
- Chicago Okulu, Marx'ın sınıf vurgusuna neredeyse hiç değinmeyip, sanki kasıtlı olarak Marx'ı yok sayıp onun yerine Weber'in statü vurgusunu kullanıyorlar.
- 25:35Burgess ve McKenzie'nin Boğa Gözü Modeli
- Burgess ve McKenzie'nin "Boğa Gözü" (Bus I) modeli, kent oluşumunun ilk aşamasını açıklar.
- Endüstri patronları (burjuvazi/sermayedarlar) arz çizgilerine yakın ve hammaddelerin fazla olduğu bölgelerde toplanır, bu bölge merkez üssü olur.
- Nüfus merkez bölgesine göç eder, toprağın değerlenmesi ve kiraların artmasıyla merkezde yaşamak zorlaşır.
- 27:00Kentin Halkalı Yapısı
- Ucuz iş gücü olan proleterler merkezden biraz daha uzak bölgelere gidip gecekondular inşa ederler, gettolar oluştururlar.
- Bu gettodan daha dışarıda normal işçilerin oturduğu mahalleler, daha da dışarıda ise zenginlerin banliyölerinin bulunduğu özel alanlar bulunur.
- Ulaşım imkanları ve teknoloji gelişimiyle dışa doğru yeni katmanlar oluşur ve kent büyümeye devam eder.
- 29:05Chicago Okulu'nun Kent Görüşü
- Kentte merkez noktalarda (Ankara Kızılay, İstanbul Taksim gibi) artık sadece iş ve eğlence mekanları kalır, yerleşim azalır.
- Burgess ve McKenzie'ye göre, kent sakinleri geçimlerini kazanmak için mücadele ederken, farkında olmadan çeşit çeşit semtler ortaya çıkarırlar.
- Chicago Okulu, kenti farklı ve zıt sosyal özelliklere sahip alanların bir haritası olarak resmeder ve bu görüşüyle literatürde özgün bir yere sahiptir.
- 30:51Louis Wirth'ün Kent Görüşü
- Louis Wirth, 1938 yılında "Kentlileşme" adlı makalesinde sadece nüfus üzerinden sınıflandırmaların yeterli olmadığını, heterojenlik ve yoğunluğun da incelenmesi gerektiğini savunur.
- Wirth, Chicago Okulu düşünürlerinden farklı olarak tarihsel bir perspektif sunarak, batı uygarlığının temellerinin nasıl atıldığını anlatır.
- Wirth, George Zimmel'den etkilendiğini ve metropol dünyasının insan doğasıyla uyumsuz olduğunu öne sürdüğünü belirtmektedir.
- 33:52Kentlileşmenin Sosyal Etkileri
- Louis Wirth, kentsel yaşamın gerilimli bir doğası olduğunu ve insanlar birbirlerini görsel olarak tanımayı yeterli bulduğunu düşünür.
- Wirth'e göre, herkes birbirine göz aşinalığı besler ancak derin bağların pek kurulamadığı bir kent ortamı söz konusudur.
- Wirth'e karşı çıkan sosyologlar da vardır, özellikle şehrin insanı sosyalleştirdiği yönünde kuramsallaştırmalar yapan Anthony Giddens gibi.
- 35:06Sembolik Etkileşimcilik Kavramı
- Sembolik etkileşimcilik kavramı Chicago okulu özelinde değil, genel literatürde de önemli bir yere sahiptir ve temsilcileri George Herbert Mead, Charles Horton Cooley ve Herbert Blumer'dır.
- George Herbert Mead'e göre insan diğer canlılardan farklı olarak kendine nesne olma özelliğine sahiptir ve kendini dış dünyadaki bir obje gibi değerlendirebilir.
- İnsanlar toplum tarafından nasıl görüldüklerini düşünerek benliklerini yeniden şekillendirebilirler ve bu özelliğe Charles Horton Cooley "ayna benlik" adını vermiştir.
- 36:45Sembolik Etkileşimcilik'in Temel Özellikleri
- İnsanlar kendilerine nesne olarak yahut ayna benliklerinden yararlanarak diğer insanlarla ortak semboller üretirler ve toplumsal yaşam bu ortak semboller üzerinde şekillenir.
- Sembolik etkileşimcilik, bireyi özne olarak değil nesne olarak gören yapısalcılığa veya pozitivizme bir alternatif olarak düşünülebilir çünkü bireyleri yapı kurucu özneler olarak konumlandırır.
- Sembolik etkileşimcilik, bir şeye ya da bir kişiye verdiklerimizizin değerin, o şeyin ya da kişinin toplum nezdindeki değeri ile ilişkili olduğunu ifade eder ve duygularımızın tamamen toplumsal bir çerçeveye sahip olduğunu vurgular.
- 40:00Chicago Sosyoloji Okulu'nun Diğer Önemli İsimleri
- Howard Becker'in "Hariciler: Bir Sapkınlık Sosyolojisi" kitabı, sapkınlığın kişinin gerçekleştirdiği davranışa içkin bir nitelik değil, kuralların ve yasakların bir suçluya uygulanmasının ortaya çıkardığı bir sonuç olduğu görüşünü savunur.
- Irving Goffman, 20. yüzyılın en etkili Amerikan sosyologlarından biri olarak kabul edilir ve "Tımarhaneler" adlı kitabında akıl hastalarının sanıldığı gibi şuursuzca yaşamadıklarını, kendi aralarında bir mantık ve düzen kurguladıklarını anlatır.
- Foucault'un "Deliliğin Tarihi" kitabı, modernite ile deliliğin arasındaki ilginç bağı keşfetmenizi ve kimin deli kimin akıllı olduğu yönünde sorgulamalar yapmanızı önerir.
- 44:03Chicago'nun Gelişimi ve Chicago Sosyoloji Okulu
- Chicago, 1830 yılında sadece yüz civarında insanı bünyesinde barındıran ufacık bir köy iken, 1930 yılına gelindiğinde bir mega kente dönüşmüştür.
- Şehrin olağanüstü büyümesinin nedeni, Doğu-Batı ve Kuzey-Güney demiryolu hatlarının, su hatlarının Chicago'dan geçmesi ve bu sayede bölgenin endüstrisinin hızla gelişmesidir.
- Chicago'nun iç içe geçmiş halkalar halinde genişlemesiyle, merkezde fabrikalar ve işletmeler, bir dış katmanda gecekondular ve gettolar, daha dış katmanda orta sınıf ve en dış katmanda burjuvazi yerleşmiştir.
- 46:33Chicago Sosyoloji Okulu'nun Özellikleri
- Chicago'nun hızla büyümesiyle birlikte, pragmatik düşünen sosyologlar şehirdeki kaosu ve sorunları çözümlemek için bilimsel argümanlar geliştirmeye başlamışlardır.
- Chicago Okulu düşünürleri George Zimmel'den ilham alarak mikrososyoloji yapmış ve sürekli saha çalışması yaparak sokağa inmişlerdir.
- Chicago Okulu düşünürleri sahaya fazla yoğunlaştıkları için teorik açıdan zayıf kalmışlardır ve günümüz kentlerini yorumlamakta zorlanabilirler.
- 48:36Chicago Sosyoloji Okulu'nun Temel Kılavuzları
- Chicago Sosyoloji Okulu, Thomas Hobbes, Adam Smith, Auguste Comte, Charles Darwin, Herbert Spencer, Emile Durkheim, Marcel Mauss ve George Zimmeli gibi düşünürleri kılavuz olarak görüyordu.
- Bu okul, mikrososyoloji kavramını literatüre kazandıran George Zimmeli'nin etkisiyle mikrososyoloji alanında çalışmalar yapmıştır.
- 49:32Chicago Okulu'na Yöneltilen Eleştiriler
- İlk eleştiri, kent modelleri geliştirilirken topoğrafya detaylarının (toprak özellikleri, nehirler, mineraller) ihmal edilmesi ve kentleşme sürecinin sadece insani tercihlere dayandırılmasıdır.
- İkinci eleştiri, sosyal olguların sadece ekoloji bilimine dayandırılması ve bu yaklaşımda indirgemeci ve pozitivist bir yaklaşımın söz konusu olmasıdır.
- Üçüncü eleştiri, Louis Wirth dışında okulun hiçbir üyesinin tarihsel bir perspektif geliştirmemesi ve sadece endüstri devrimi sonrası sanayi kentlerini incemeleridir.
- 53:16Chicago Okulu'na Yöneltilen Diğer Eleştiriler
- Chicago Okulu toplumu bireylerin toplamından oluşan bir kalabalık olarak görüyor ve psikolojik unsurları büyük ölçüde yok saymaktadır.
- Okul, Marx'ı, marksizmi, sınıfsal gerilimleri ve çelişkileri yok sayarak, ezilen yoksul kesimlerin devrimci potansiyelini Darwin'ci bir bakış açısıyla sönümlüyor.
- Chicago Okulu, kentte süregelen eşitsiz gelişme koşullarını tabiat referansı vererek doğal bir şeymiş gibi sunarak sönümlendiriyor.
- 56:34Chicago Okulu'nun Kent Görüşü ve Son Eleştiriler
- Chicago Okulu düşünürleri, Darwin, Spencer ve Adam Smith'ten ilham alarak kenti devasa bir pazar olarak görüyor ve burada insanların becerilerini karşılıklı rekabet içinde kullanarak birbirlerini alt etmeye çalıştıklarını savunuyorlar.
- Son eleştiri, Chicago Okulu'nun aşırı evrimci olması ve kenti zorunlu olarak dengesine ulaşacak bir alan olarak görmesidir.
- Bu görüşe göre, kent içinde yaşanan iç savaş, dış savaş, darbe, devrim veya doğal afetlerin önemi yoktur çünkü kent zaten eninde sonunda dengesine ulaşacaktır.
- 58:13Chicago Okulu'nun Pozitif Yönleri
- Chicago Okulu, 1920'li ve 1930'lu yıllara damgasını vurmuş bir okul olup, sembolik etkileşimcilik düşüncesi dönemine göre oldukça çarpıcıdır.
- Sembolik etkileşimcilik hem bir yapıyı varsayarak yapısalcılığa göz kırpıyor hem de bu yapının mimarı olarak bireyleri gösteriyor.
- Howard Becker'ın "Hariciler" adlı çalışması ve Erving Goffman'ın "Tımarhaneler" adlı çalışması önemli ve okunmaya değerdir.