Buradasın

Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Söyleşisi: İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Kentler

youtube.com/watch?v=qs_qV7i1cyk

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından düzenlenen bir söyleşiyi içeriyor. Konuşmacılar arasında Yunus Arıkan (Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyesi), Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı Saadet Hanım, Fındıklı Belediye Başkanı Erçüment Cevatoğlu ve diğer çevre mühendisleri bulunmaktadır.
Söyleşinin ana konusu çevre mühendisliği, iklim değişikliği ve sürdürülebilir kentlerdir. Video, çevre mühendisliğinin tarihsel gelişiminden başlayarak, yerel yönetimlerde sürdürülebilirlik çalışmaları, iklim değişikliği politikaları ve Paris Antlaşması'nın yerel yönetimlere sağladığı fırsatlar üzerine odaklanmaktadır. Konuşmacılar, İzmir'deki belediyelerin (İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karşıyaka, Bornova, Seferihisar, Çiğli) çevre politikaları ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini ele almaktadır.
Söyleşide ayrıca Türkiye'nin küresel ortaklıklara katılımının önemi, belediyelerin uluslararası fonlardan yararlanması, kentsel sera gazı salonları, kurumsal enerji kullanımı ve atık yönetimi gibi konular da tartışılmaktadır. Konuşmacılar, çevre yönetiminin gider olarak değil kazanç olarak görülmesi gerektiğini vurgulayarak, sürdürülebilirlik kavramı kapsamında kaynak yönetimi süreçlerinde küçük önlemlerin de büyük etkiler yaratabileceğini belirtmektedirler.

Söyleşi Başlangıcı ve Kurallar: Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, kişisel verilerin korunması ile ilgili mevzuat kapsamında tüm yükümlülüklerin katılımcılar tarafından kabul edildiğini varsayar.
Söyleşi kapsamında katılımcılardan kameraların ve mikrofonların kapalı olması ve kullanıcı adlarının tam olarak yazılması rica ediliyor.
Kullanıcı adı yazılı olmayan veya farklı kullanıcı isimleriyle giren kullanıcılar iki uyarıdan sonra bekleme odasına alınabilir.
01:23Söyleşi Amacı ve Önem: Pandemi koşullarında ekran başından bir araya gelme, mesafeleri kısasına rağmen dokunamama durumu yaşanıyor.
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, mesleki söyleşiler, etkinlikler ve komisyon çalışmalarıyla meslektaşların çalışma hayatlarını güçlendirmeyi ve örgütlülüğü artırmayı amaçlıyor.
İzmir'de son dönemde yaşanan doğa olayları, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik gibi kavramlar gündeme gelmiş durumda.
03:55Konuşmacının Tanıtımı: Yunus Arıkan, ODTÜ'den başlayan yolculuğunu Almanya Bonn'da devam eden ve uluslararası ölçekte çalışmalar yürüten bir çevre mühendisi.
Çevre Mühendisleri Odası'nın bilim danışma kurulu üyesi ve Karşıyaka İklim Eylem Planı Çalışması kapsamında danışmanlık yapmaktadır.
Yunus Arıkan, bu paylaşımın meslektaş, hemşire ve yoldaş olarak yapacağını belirtiyor.
06:56Pandemi Süreci ve Çevre Mühendisliği: Pandemi süreci, insanların vefanın ve ölümün yakın bir konu olduğunu fark ettiriyor.
İzmir'in son 18 ayda yaşadığı inanılmaz badirelerden sonra hayata bağlılığını sürdürmesi takdir ediliyor ve dünya için örnek teşkil ediyor.
Çevre mühendisliği disiplini, arıtmacı çevre mühendisliği, toplumcu çevre mühendisliği veya kaynak verimliliği düşünen çevre mühendisliği konumlarında tartışılıyor.
09:36Kent ve Çevre Yaklaşımı: Kent ve çevre konusuna halk sağlığı açısından yaklaşılması gerektiği vurgulanıyor.
Refik Saydam, Nusret Celalettin Algan, Ahmet İsmail, Terzi Fikriye, Ali Dinçer gibi isimlerin açtığı yolların bugünün gelişimine katkı sağladığı belirtiliyor.
Konuşmacı, 1990'ların başında üniversiteye girdiğinde günümüzdeki çevre mühendisliği disiplininin gelişimini beklediğini ifade ediyor.
10:29Çevre ve Sürdürülebilirlik Tarihsel Çizgisi: Konuşmacı, çevre mesleğinin geleceğin mesleği olarak tanımlanmasından bahsederek, "gelecek" gelmiş olduğunu ve bu da daha iyi hazırlanmanın bir parçası olduğunu belirtiyor.
Tarihsel üç kritik tarih olarak 17 Nisan 1940 (Küresel Çevre Odası'nın Türkiye'de adımının atıldığı tarih), 22 Nisan 1973 (Dünya Çevre Günü'nün ilk kutlanması) ve 11 Mart 2020 (pandemi başlangıcı) vurgulanıyor.
11 Mart 2020 tarihinden itibaren, halk sağlığı, dayanışma ve bilimsel verilerle siyaset oluşturma gibi konular tekrar gündeme gelmiş durumda.
13:00Sürdürülebilirlik Çalışmaları ve Uzmanlık Sorunu: Türkiye'de kentlerde sürdürülebilirlik üzerine fonlar, planlar ve projeler hız kazanırken, bu çalışmaların içinde farklı uzmanlar yer alıyor.
Konuşmacı, "uzman" kavramını eleştiren bir süreç olduğunu ve birkaç günlük eğitimlerle yapılan süreçlerin gerçek meslek disiplinini göz ardı ettiğini belirtiyor.
Kentlerde sürdürülebilirlikle ilgili yürütülen çalışmaların uygulanabilirliği, hedefleri ve planların nereye gittiği konuları ele alınıyor.
14:28Kentlerin Yönetimi ve Çevre Tarihi: Kentlerin yönetimi, ulusal çevre politikalarından çok daha önce hayatın içerisinde var olan bir şey olarak tanımlanıyor.
1952'de Londra'daki hava kirliliği olayı, baca boru sonu teknolojilerinin gelişmesine yol açmış ve yerel düşünmenin sınırlarını göstermiş.
1990'larda Rio Çevre Zirvesi, küreselleşmenin ilk evresiyle çekişmeli geçtiği bir dönem olarak değerlendiriliyor.
17:05Sürdürülebilir Kalkınma ve Gelecek: 2012'de Rio'nun 20. yılı ve sonrasında sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin tekrar gündeme alınması önemli bir bilinçlenme süreci oluşturmuş.
Önümüzdeki on yıl, gelecek elli yılın nasıl geçeceği konusunda kararlı bir döneme girmiş durumda.
Çevre politikalarının sadece hükümet veya bakanlar değil, kamunun ve toplumun tüm katmanlarının katılımıyla şekillendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
19:51Bilim ve Mühendisliğin Sürdürülebilirlik Hedefi: Bilim ve mühendislik çalışmalarının hedefi sürdürülebilir bir yaşam sağlamak.
Bilim ve mühendislik faaliyetlerinin hayata geçebilmesi için toplum yararı doğrultusunda doğru politikalarla birlikte yürütülmesi gerekir.
Stratejik planlama sürecinde önümüzdeki on-yirmi yıl planlar kendinden başlayarak, ilgili uzmanlıklarla mühendislik ve bilimle birleştirilmelidir.
21:05Yerel Yönetimde Sorunlar: Pratikte çok ciddi eksiklikler var; niyetler ve söylemler olsa da eylemler yetersizdir.
Bu yıl içerisinde acı sonuçlar yaşanmıştır ve kriz yöneticiliği üzerinden bir yerel yönetim anlayışı vardır.
Normal yerel yönetimin yapacağı planlamalar üzerine düşünme fırsatı olmadan üst üste gelen doğal olaylar afet haline gelmiştir.
22:41Çevre Politikalarının Gelişimi: Dünya siyasetinin son yetmiş yılda gelişimi gösteren bir çizelgede, 1945-1990 arası yavaş ilerlemiş, 1990'lardan sonra hareketlenme başlamıştır.
2005-2015 yılları arasında ivmelenme olmuştur.
Türkiye'de 2012-2019 arası çalışmalarda, iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi gibi süreçlerin Türkiye'nin dışında kalması, alınacak adımların geriden gelmesine yol açmıştır.
25:17Yerel Yönetimler Arası Paylaşım: Belediyeler arası paylaşım ve bilginin yaygınlaşması için çok önemli bir süreç vardır.
Meksika'nın çevre dairesi başkanı, birbirlerinden öğrenme ve paylaşımın önemini vurgulamıştır.
Kopenhag'taki yeşil çatı uygulamaları Resim'e, New York City'nin durba'nın iklimde adaptasyon planını kendisine uyarlaması gibi örnekler verilmiştir.
26:48Pandemi Sürecindeki Dayanışma: Pandemi sürecinde dünya sağlık örgütünün kurumsal olarak var olması önemli olmuştur.
Belediyeler ve yerel yönetimlerin daha önce hiç olmadığı kadar entegre ve birbirlerine bağlı olması pandeminin daha fazla yıpratıcı olmasının önüne geçmiştir.
İpleri (ICLEI) şu an itibariyle 2500'den fazla üyeye sahiptir ve 130'dan fazla ülkeden üyeler bulunur.
28:25Başarılı Bir Belediyenin Özellikleri: Başarılı bir belediyenin üç temel ögesi vardır: bilinçli bir belediye başkanı, sağlam bir teknik kadro ve halkla iç içe yönetim anlayışı.
Bu üç unsurdan birinin eksik olduğu bir ülkede bir kent kaybetmeye mahkum olur.
İpleri'nin misyonu düşük atık, düşük salınımlı, doğa tabanlı, halkla bütünleşmiş, afetlere dayanıklı ve döngüsel bir kent modelini yaymaktır.
30:08İzmir'de Yerel Yönetimlerin Gelişimi: İzmir'de 31 Mart'ta ciddi bir uyanış ve bilinçlenme yaşanmış, yeni katılımcı belediyeler (Karşıyaka, Bornova, Büyükşehir Belediyesi, Seferihisar, Çiğli) bu süreçte önemli rol oynamıştır.
Türkiye çapında en çok ilçe belediyesi'nin üye olduğu Tekil, İzmir'de yaşayacak deneyimler hem Türkiye için hem Avrupa için önemli dersler sunacaktır.
Çevre Mühendisleri Odası İzmir şubesine bir araya gelmekten büyük mutluluk duyulmaktadır.
31:48Yerel Yönetimlerde Toplumla İlişki: Yerel yönetim çalışmalarının %80'i kamu işinde gerçekleşmekte, toplumla olan bağ ve çevre boyutu önemli bir eksiklik olarak görülüyor.
Toplumcu mühendislik kavramı ve toplumla birleşmenin doğru mekanizmaları oluşturulması, ülke ve dünya için savunulan değerlerin hayaline ulaşmak için önemli bir süreç.
İzmir'deki belediyeler (Büyükşehir Belediyesi, Çiğli, Seferihisar, Karşıyaka, Bornova) kendi çaplarında ülke deneyimine sahip ve farklı mekanizmaları barındıran kapsamlı bir yapıya sahiptir.
33:42Çevre Mühendisleri Odası'nın Rolü: Çevre Mühendisleri Odası, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yürüttüğü çalışmalarda paydaş olarak yer almış ve görüşlerini aktarmıştır.
Bornova, Seferihisar gibi belediyelerde de benzer süreçlerle çalışmış, iklimde sürdürülebilirlik komisyonunda ve yönetim kurulunda görevli üyeler bulunmaktadır.
Karşıyaka Belediyesi ile kurumsal işleyiş ve yöntemle birlikte örnek bir çalışma yürütmeye çalışmaktadır.
35:40Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri: Son on yılda belediyelerde stratejik planlamalar artmış, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin yerel yönetim uygulamasında hızlı ilerleme sağlanmaktadır.
Gönüllü yerel gözden geçirme süreci, belediyelerin kendilerini daha iyi tanımlaması ve halkı daha iyi katması açısından yararlı bir deneyimdir.
Her belediye seçimleri öncesi ve sonrasında, iktidara gelen kadroların dönem öncesi ve dönem sonunda raporlama yapmaları tavsiye edilmektedir.
38:17İklim Değişikliği ve Çözümler: Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin hayata geçirilmesinde en önemli faktör iklim değişikliğidir.
Yerel yönetimler tarafından hazırlanan gönüllü raporlama ve rehberlerde bu konuda örnekler bulunmaktadır.
2020 yılı itibariyle bütün kentsel alanlardan ortaya çıkacak salınımın bugünkü ve önümüzdeki yıllardaki zamanın %90'ı mevcut teknolojilerle azaltılabilir.
39:53Kentlerin Rolü ve Çevre Sorunları: Teknoloji var, ancak siyasi karar vericiler ve ekonomik düzeni yönlendirenlerin insani sorunlarla ilgili kararları alması gerekiyor.
Kentlerin rolü giderek önem kazanıyor ve dünya nüfusunun büyük bir kısmı kentlerde yaşayacak.
Kentlerin kendini üreten ve tüketim-üretim zincirlerinde rol alacak olması, tüm çözümlerin belediye başkanları tarafından gösterilmesi gerektiği anlamına geliyor.
40:41Uluslararası Çevre Anlaşmaları: Yerelden yukarı doğru giden çalışmalar, ulusal ve uluslararası politikaları değiştirmeye yönelik bir yol sunuyor.
Paris Antlaşması 2015'te imzalandı ve ülkelerin kendi çevre kalkınmalarını tek başına yapamayacaklarını kabul etti.
Paris Antlaşması, her kademedeki hükümetlerin etkin rolünün dikkate alınacağını kabul ediyor, bu da yerel düzeyde sera gazı salınımını azaltmanın bir gönüllülük olmadığı anlamına geliyor.
42:10Türkiye'nin Çevre Sorumluluğu: Her ülkenin yeni bir rapor sunması gerekiyor ve Paris Antlaşması öncesindeki raporlar yeterli değil.
Türkiye, 2020'de Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi'nde verdiği sözleri yerine getirmedi.
Paris Antlaşması sadece teknoloji veya elektrikli arabalarla ilgili değil, gecekondulardan kırsal alanlara kadar herkesin kendisini bulabileceği ve dönüşüme gönüllü katılabileceği bir ortamı içeriyor.
43:39Çevre Mühendisliğinin Rolü: Çevre mühendisliği, sosyal bir mühendislik dalı olarak, hak sağlığı, insan psikolojisi, hukuk ve mühendislik bilimleri bir arada çalışması gerektiği bir meslek.
Yerel yönetimler ve merkezi idare, politikalarını uygulayıcı ile birlikte yürütemezse, hedefler sadece yazılı bir döküman olarak kalıyor.
İzmir'de yürütülen Yeşil Strateji, Dirençli Kent, Sürdürülebilir İklim Eylem Planları gibi çalışmalarda, mevcut durumun tespiti, azaltım senaryoları ve uyum süreci gibi hedefler var.
46:03Toplumsal Bilinç ve Çözüm: Yerel yönetimler kendi sorumluluk ve yetki alanları dışında değerlendirmeler yapamıyor, bu da bütünü görmeyi zorlaştırıyor.
Kentte yaşayanların sorunun parçası olmaları ve çözümün de parçası olmaları gerekiyor.
Çevre mühendisliği alanında Gökşel Demirel, Ethem Torunoğlu, Can Hamamcı, Ruşen Kele ve Murat Türkeş gibi önemli isimler var.
49:23Yerel Yönetimlerin İklim Değişikliği Üzerine Rolü: Paris Antlaşması yerel yönetimlere iklim değişikliği ve tanınmamış haklar veriyor, bu nedenle Türkiye'nin Paris Antlaşması taraf olmamasına rağmen kentlerin iklim acil durumu ilan etmesi veya 2050 itibariyle sera gazı salonlarının sıfır karbon hedeflerini belirlemesi dönüşüme doğru adımlar atabilir.
Meclis kararlarının ilki, o ildeki paydaşlar tarafından sahiplenilmesi ve bir sonraki dönem gelecek yöneticilerin önceki dönemdekileri sıfırlamaması önemlidir.
Birleşmiş Milletler'in şeffaf bir platform sunması, atılan adımların korunmasını sağlar; örneğin Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 1990'ların çalışması daha net görünseydi, sonraki yönetimler bu adımları kolayca sıfırlayamazdı.
51:58Uluslararası Örnekler ve Türkiye'nin Rolü: Türkiye'nin demokrasi ve siyasi sorunları nedeniyle bazı konularda konuşulamamasına rağmen, Avusturya'da farklı partilerin (Arnavut Cumhuriyetçi, Yeşiller, Avusturya Cumhurbaşkanı ve Yeşiller Partisi) ortak bir iklim sorunu çözmek için çalışması ilginç bir örnektir.
Biden-Trump çizgisinden sonra Rusya ve ABD'nin iklim zirvesine katılmaya devam etmesi, bazı şeylerin tekrar olabilirliğini göstermektedir.
İzmir Türkiye için örnek rolüne devam edecek ve iklim değişikliği alanında son Aralık ayındaki belediye kararıyla ilerlemeye devam edecektir.
54:02Ekonomik ve Sosyal Zorluklar: Toplumun katkısını beklerken, öncelikle kamudan başlayarak bu süreci içselleştirmek ve kendi evlerinden, binalarından ve çalışanlarından başlayarak yapılabilirliğini göstermek önemlidir.
Emisyonları düşürebilir miyiz? sorusuna teknik olarak evet cevabı verilse de, bu konuda merkezi ve yerel yönetimin farkındalığı ve vizyonu önemli bir faktördür.
Ekonomik kaynaklar, afetlere ve bütçelere aktarılan kaynaklar, yerelde yapılacak şeylerin yeterli olup olmadığı ve global hareketin herkesin aynı farkındalıkta olması gerektiği vurgulanmaktadır.
56:34Halk ve Ekonomik Şartlar: Maddi kaynaklar ve kısa süreli emisyonları düşüren önlemler, sürdürülebilir olmak için hem halkın hem de ekonomik şartların uygun olması gerekmektedir.
Yönetim vizyonu, dünyanın ekonomik durumu ve halkta üretim ve tüketim alışkanlıklarını değiştirmek adına yapılan çalışmalar, iklim değişikliği sorununu çözmek için önemli faktörlerdir.
Belediyelerin kent ölçeğinde sürdürülebilir eylem planları hazırlamalarında finansal destek ve fonlara ulaşma konusundaki yararları, belediye başkanlarının bilincini değiştirmek için önemli bir faktördür.
1:01:05Toplumcu Mühendislik ve Belediyecilik: Toplumcu mühendislik ve toplumcu belediyecilik ayrılabilecek ancak ayrılmayacak iki kavramdır.
Toplumun kendisinin, halkın kendi iktidarını yaratarak doğanın tüm alanında üreten toplumcu mühendislerin olacağını belirtiyor.
Bilimi ve tekniği emekçi halkın hizmetine sunan mühendislerin önemli olduğu vurgulanıyor.
1:01:43Fındıklı Belediyesi'nin Çevre Sorunları: Karadeniz bölgesinde çarpık kentleşme, iklim değişikliği ve doğanın talanı bir süreçte gerçekleşiyor.
Fındıklı Belediyesi'nde sürdürülebilir sekiz kilometrelik bisiklet yolu projesi bulunuyor ancak kurumlarla kavga ediliyor.
Karbon emisyonunu azaltmak için bisiklet kullanımının önemini vurguluyor ve teknolojik gelişmelerle elektrikli bisikletlerin de kullanılabilirliğini belirtiyor.
1:02:47Halkın Katılımı ve Çevre Sorunları: Bilinçlendirme ve halkın katılımı sürdürülebilir kalkınma için çok önemli.
Halkçı ve toplumcu belediyecilikte belediye kadrosunun niyeti önemli, ancak halkı ikna etmek zor.
Karadeniz bölgesi su fakiri olarak görülüyor çünkü her taraf kirlenmiş, çay bahçeleri, dağ tepeleri yapılmış ve tarım alanları yok edilmiş.
1:04:38Belediyelerde Mühendislik Disiplinleri: Belediyelerde tüm mühendislik disiplinlerinin zorunlu olarak istihdam edilmesi gerektiği savunuluyor.
Ulusal devletin bunu zorunlu hale getirmesi ve karşılaması gerektiği belirtiliyor.
Karşıyaka'daki çalışmalardan faydalanmak için bir yol aranıyor, ancak Fındıklı'nın kadrosu uygun değil.
1:07:15Çevre Mühendisleri Odası'nın Görevleri: Çevre Mühendisleri Odası'nın temel görevlerinden biri bu süreçlere katkı vermek ve uzmanlığı paylaşmak.
Türkiye'de kentleşme problemi, planlama ve merkezi düzeydeki politikalarla ilgili sorunlar var.
Ekoloji-ekonomi ikilemi tüm yürütülen süreçlerde karşımıza çıkıyor ve ekonomiye karşı geride bırakan anlayışla ilerleniyor.
1:08:46Sürdürülebilirlik Hedefleri ve Uygulamalar: Türkiye'nin çevreyle ilgili göstergeleri ve kriterleri kötü durumda, hedeflenenlerin çok dışında kalan bir tablo var.
İzmir'de altyapı anlamında gelen nüfus yükü ve göç dengesi önemli sorunlar oluşturuyor.
Merkezi idareden başlayarak gerekli süreçler birbiriyle entegre olmazsa yarım kalan çalışmalar olabiliyor.
1:10:09İlçeler Arası Karşılaştırma Önerisi: Türkiye ölçeğinde çalışmalar yapılıyor ancak birbirinden kopuk ilerliyor, başarılı uygulamalar paylaşımı yetersiz.
İlçelerin yaptıkları çalışmaları birbirleriyle kıyaslamak ve iyi örnekleri aktarabilecek bir altyapı oluşturulması öneriliyor.
İlçeler arasında karbon ayak izi ve sera gazı emisyonu değerlerini karşılaştırarak halkı katma adına bir rekabet yaratma fikri ortaya atılıyor.
1:12:31Komisyon ve Belediyeler Arasındaki İlişkiler: Komisyon bu yıl kurulmuş olmasına rağmen çok aktif çalışmaktadır ve şube adına meslektaşların katkısı için teşekkür edilmektedir.
Yerel yönetimler ve üye ülkelerin iklimle ilgili çalışmaları arasında ilişkiler bulunmaktadır.
Belediyeler arasında pratik paylaşımı üzerinden çalışmalar yapılmakta ve yakın zamanda bu süreçler paylaşılacaktır.
1:13:45Çevre Mühendisleri ve Bilinçli Yöneticiler: Fındıklı Belediyesi'nde iki çevre mühendisi istihdam edilmektedir.
Bilinçli yöneticilerle yönetilen kentlerin ilerlemesini sağlamak ve hedeflerini hayata geçirecek uzman kadroları istihdam etmelerini sağlamak önemlidir.
30 bin nüfuslu Seferihisar'dan sonra metropol ölçeğinde deneyimler elde edilmektedir.
1:15:13Belediyeler Arası İşbirliği: Türkiye'deki 12-13 metrop belediye başkanının bir araya gelmesi, birbirine ders alması ve mesajları kamuoyuna yayınlaması olumlu bir ilerlemedir.
Türkiye Belediyeler Birliği bünyesindeki toplantılar sayesinde bu işi sadece belli belediyelerde değil tüm Türkiye'deki belediyelerde hayata geçirebileceğimiz düşünülmektedir.
İki yıl öncesine karşılaştırıldığında yerel yönetimler açısından çok daha iyi durumda olduğumuz unutulmamalıdır.
1:17:13Kent Serayla İlgili Çalışmalar: Bir belediyenin kurumsal ve kentsel sera gazı salonları, kirası, yakıt, ısınma, soğutma ve envanteri kendisi sorumludur.
Bu birimlerde kullanılan enerji, ortaya çıkan atık ve kullanılan malzeme satın alma işlemlerinin kurumsal, kent, ilçe ve mahalle yönetimi ölçeğinde raporlanması işin başlangıcıdır.
Belediyenin çatısında güneş paneli görmesi, belediye başkanının elektrikli bisiklette gidip gelmesi veya belediye araçlarının yeşil enerjili olması halka bilinçlendirme açısından önemlidir.
1:19:12Uluslararası İşbirliği ve Finansman Kaynakları: Türkiye'de bir ilkin kendi ağı henüz yoktur ancak son iki yılda artan bir katılım vardır.
İzmir'de 19 Mart'ta lansmanı yapılan Yeşil Eylem Planı, Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası'nın Türkiye'deki ilk örneğidir.
Uluslararası kaynakların belediyelere ulaşması için, kaynak sahipleriyle yapılan anlaşmalarda belediyelerin koşullarına uyumlu şartlar sağlanmalıdır.
1:21:30Uluslararası İttifaklar ve Finansman Fonları: Küresel Belediye Başkanları İttifakı'na kurucu üye olarak Türkiye'de 2009'da hayata geçen yeni fonlar bulunmaktadır.
Bu fonlar belediyelerin proje hazırlama ve finansman desteğinde önlerini açabilecek milyonluk proje kaynakları sağlamaktadır.
Belediye başkanlarının uluslararası süreçlere katılımının imzası ve belediyenin raporları hazırlayıp arşivlerini güncellemesi, bu fonlara erişim için önemlidir.
1:24:04Türkiye'nin Kentleşme Durumu: Kent-kırsal tartışması uzun süredir gündeme gelmektedir.
Türkiye'de sıradışı bir yoğunlaşma yaşanmaktadır.
Türkiye'nin toplam 6 kentinde Türkiye'nin nüfusunun %20-30'una denk bir sayıda insan yaşıyor.
1:24:32Uluslararası İşbirliği ve Sanal Ortamlar: Almanya gibi ülkelerin en büyük avantajı toplumlarının coğrafi olarak dengeli yayılmış olmasıdır.
Küçük ve tanınmayan belediyelerin adını gösterebilmesi için uluslararası planları ve programları hayata geçirebilmeleri gerekmektedir.
Sanal ortamlar sayesinde uluslararası iletişim çok daha kolay hale gelmiştir.
1:25:25Gelecek Planları ve Türkiye'nin Köyleri: Konuşmacı, Türkiye'de uzun süredir çalışmamış olmasına rağmen dönüşümün başladığını fark ettiğini belirtiyor.
Gelecekte Türkiye'nin köylerini dünyaya tanıtan bir ülke olacağını vurguluyor.
Türkiye'de kaybedilen değerleri tekrar keşfedip, çevre rızasını ve üyelerinin tüm kademelere erişmesini sağlamak gerektiğini ifade ediyor.
1:27:30TÜBİTAK Destekleri ve Uluslararası Platformlar: TÜBİTAK'ın ağlara ve üyeliklere 15 bin lira destek sağladığını belirtiyor.
Belediyelerin iyi uygulama örneklerini görebilecekleri bir ortak platformun oluşturulması gerektiğini vurguluyor.
Türkiye'de 12 kentin Kontrol Üyesi, toplamda 25 kentin Global'a üye olduğu ve bunlardan 18 tanesinin plan hazırladığı belirtiliyor.
1:29:43Raporlama Sistemleri ve Şeffaflık: Kentlerin oluşturduğu yapılar açısından Avrupa'nın bir mayın tarlası olduğu, bu durumun Avrupa'nın özelinde kaynaklandığı belirtiliyor.
Raporlamanın arkasında aslında verinin ne olduğu peşinde olunduğu vurgulanıyor.
Derneklerin katılımının, üyelerin yönetim kurullarında yer alması ve Türkçe kaynakların yaygınlaşması gerektiğini ifade ediyor.
1:31:37Çevre Mühendisliğinin Önemi ve Sürdürülebilirlik: Çevre mühendisleri olarak, çevrenin atık yönetiminin ve çevre yönetiminin bir gider olarak görülmesi ve uzaktan değerlendirilmesi sorununu vurguluyoruz.
Sürdürülebilirlik kavramıyla ortaya konan kaynak yönetimi sürecinde, büyük yatırımlar gerektirmeden basit önlemlerle adımlar atılabileceğini gösteriyoruz.
Fındıklı Belediyesi ile karşılaştırma yapıldığında, çevresel birim olmayan yerel belediyelerle arasındaki fark ortaya konuluyor.
1:33:46Meslektaşlık ve İşbirliği: İklim ve sürdürülebilirlik komisyonunda, bu konuda çalışanlar ve yeni mezun arkadaşlarla detayları paylaşılacak.
Mühendislik ve bilimin çözemeyeceği hiçbir şey olmadığına inanıyoruz ve sorunları doğru bir amaç için çözmek gerekiyor.
Çevre Mühendisleri Odası olarak, sadece insan için değil, doğanın her bir parçası için çalışıyoruz ve politikayla yürütülen çalışmaların doğru uzmanlıklarla yürütülmesine ihtiyaç var.
1:35:27Mesleğin Değerlendirilmesi: Toplumda birey olarak rahatsızlandığımızda en iyi doktoru ararken, mühendisliğe gelince "mühendis ne anlar" diye bakış açısı var ve bunu değiştirmek gerekiyor.
Fındıklı Belediyesi'nde çeşitli mesleklerden 6 arkadaş bulunuyor ve PKK ile işbirliği protokolü yapılmış.
Mühendislik ve mimarlık, yüzlerce, binlerce insanın hayatını tehlikeye sokabilecek ve onları kurtarabilecek bir mesleğe sahibiz.
1:37:26Gelecek Çalışmalar ve Teşekkür: Yunus Arıkan'a meslektaş, hemşehri ve yoldaş olarak bu işbirliklerini büyütmek istiyoruz.
Etkinlikle ilgili bir anket formu katılımcılara paylaşılacak ve bundan sonraki süreçlerde çalışmaların daha verimli olması için değerlendirilecek.
Çevre mühendisleri, mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları olarak birbirimizle daha çok konuşmaya, örgütlenmeye ve güçümüzü büyütmeye ihtiyacımız var.

Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Söyleşisi: İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Kentler

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir