Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Ekotürk kanalında yayınlanan "Muhakeme" programının bu bölümünde, sunucu Fatih Ergenekon ile Profesör Dr. Caner Taslaman bir röportaj gerçekleştiriyor. Program, "Bu Hayatı Nasıl Yaşamalıyız?" sorusunu ele alıyor.
- Video, modernleşme ve küreselleşme sürecinin toplumsal etkilerini beş maddeye ayırarak inceliyor: süper mobilizasyon, karizma-para-haz merkezli hayatlar, bilimin artan otoritesi, dört ekranlı hayatlar ve çoğulculuk. Her bir madde ayrıntılı olarak ele alınırken, bu değişimlerin dini perspektiften nasıl değerlendirilebileceği tartışılmaktadır.
- Programda ayrıca bilimin toplumsal rolü, ekranlı hayatın etkileri ve çoğulculuk gibi konular da ele alınmaktadır. Konuşmacılar, günümüzdeki sosyolojik değişimlerin insanın Allah'a olan ilişkisini nasıl etkilediğini ve hayatın anlamı sorusuna dini bir bakış açısıyla yaklaşım sunmaktadır.
- 00:27Program Tanıtımı ve Konu Giriş
- Ekotürk televizyon kanalının "Muhakeme" programında Fatih Ergenekon ve Profesör Dr. Caner Tas Saman konuk olarak yer alıyor.
- İnsanlık tarihi ile eşdeğer olan "Bu hayatı nasıl yaşamalıyız" sorusu, filozofların ve toplumların uzun süredir kafa yorduğu temel bir soru.
- Son asırda, özellikle son otuz yılda küreselleşme ve modernleşme süreci hızla ilerledi ve bu süreçte babamla dedem arasındaki farkın iki kez olmasına karşın, benimle babam arasındaki farkın yirmi kez olmasına kadar çıkması gözlemleniyor.
- 01:55Modernleşme ve Küreselleşme Sürecinin Beş Özellikleri
- Profesör Dr. Caner Tas Saman, modernleşme ve küreselleşme sürecinin etkilerini beş maddeye ayırmış: süper mobilizasyon, karizma, para ve haz merkezli hayatlar, bilimin artan otoritesi, ekranlı hayatlar ve çoğulculuk.
- Bu analizlerde sosyolojik yaklaşımlar kullanılıyor ve dünya genelinde yaygın eğilimler inceleniyor, istisnalar göz ardı ediliyor.
- Profesör, bu unsurların iyi veya kötü olduğunu değil, mevcut durumun resmini çizecek ve olumsuz yönlerine karşı nasıl uyanık olunabileceğini araştıracak.
- 05:29Süper Mobilizasyon Kavramı
- Beş yüz yıl veya bin yıl önce, bir kişinin toplumsal statüsü, ekonomik durumu ve yaşam tarzı, onun torununun veya dedesinin durumunu tahmin etmek için yeterliydi çünkü süper mobilizasyon durumu yoktu.
- Süper mobilizasyon, bir kişinin kısa bir dönemde toplumsal statüsünü, ekonomik durumunu ve yaşam tarzını hızlı bir şekilde değiştirebilme imkanı veriyor.
- Akışkan modernite kavramıyla, bir insan tek bir ömürde bile değişik hayatlar, statüler ve yaşam tarzlarına kavuşabiliyor.
- 07:06Geçmiş ve Günümüzdeki Toplumsal Mobilite
- Eskiden bir çiftçinin oğlu olarak dünyaya gelindiğinde, kolay kolay vezir veya youtuber olup ekonomik statü değiştirmek mümkün değildi.
- Geçmişte insanlar babalarına veya dedelerine bakarak kendi geleceğini tahmin ederdi ve toplumsal statülerinin büyük değişiklikler yapması pek mümkün değildi.
- Günümüzde ise Suleyman Demirel gibi bir çobanlık yapan kişi ülkenin başbakanı ve cumhurbaşkanı olabildi, bu da yeni sistemlerin eğitim ve şans sayesinde toplumsal statü değişikliğine olanak sağladığını gösteriyor.
- 09:25Küreselleşmenin Olumlu Yönleri
- Türkiye'de İbrahim Tatlıses gibi fakir bir aileden gelen biri sanatsal yeteneğiyle tanınan bir şarkıcı ve milyonlarca dolarlık servet sahibi olabildi.
- Küreselleşmenin getirdiği süper mobilizasyon, insanların potansiyellerini ortaya koymasına ve yeteneklerini izlenebilir hale getirmesine olanak sağlıyor.
- Bu durum, insanların toplumsal statü ve ekonomik durumlarını hızlı bir şekilde değiştirebilmesi, üretkenliği artırması ve kabiliyetlerini keşfetmesi açısından olumlu bir unsurdur.
- 10:32Süper Mobilizasyonun Olumsuz Yönleri
- Süper mobilizasyon, insanların hayatlarını nasıl yaşamalıları konusunda cevap verirken, tarihin geçmiş dönemlerinde olmadığı kadar insanlarda bir hırs oluşturuyor.
- İnsanlar Suleyman Demirel veya İbrahim Tatlıses gibi başarılı kişileri görerek, kendi emekleriyle seslerini duyurarak hayatlarını değiştirmeye çalışırlar.
- Bu hırs, insanları dünya merkezli bir yaşam tarzına yönlendirir ve ölmek bir yalanmış gibi bir hayat benimseyebilirler.
- 12:28Yaratıcının Önemi
- Küreselleşmenin getirdiği süper mobilizasyon olsa da, hayatımızın kısa bir süre sonra ölüm durağında duracağı ve bedenimizin toprak olacağı gerçeği değişmedi.
- Dünyada elde edilen şöhretlerin ve paraların mezarda bizden ayrılacağı gerçeği, yaratıcımızın yaratması sayesinde burada var olduğumuz gerçeği değişmedi.
- Süper mobilizasyon, üretmeye ve hayatta ümidi olmaya katkı sağlarsa olumlu olsa da, yaratıcıya önem verilmezse ve dünyadaki hırslar merkezli bir hayat oluşturulursa olumsuz bir yere götürebilir.
- 14:02Dünyevileşmenin Tehlikeleri
- Dünyaya olan konsantrasyonun artması, insanlara karizma, haz ve para merkezli bir hayat enjekte ediyor.
- Medyadan sürekli söylenenler ve yapılanlar, ölümü ertelemek ve yaratıcıya olan konsantrasyonu alaşağı ederek sadece karizma, para ve haz merkeze alınmış bir hayat dayatıyor gibi görünüyor.
- Yeni oluşan durumda, dünyada elde edebileceklerimiz merkezde hayat yaşanırken, karizma, para ve haz elde etmekle ilgili idealler tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar ön plana çıkmış durumda.
- 15:11Günümüzde Karizma, Para ve Hazın Önemi
- Tarihin eski dönemlerinde insanlar karizmaya, paraya ve hazza önem verse de, günümüzde bu değerler merkezde olmamıştır.
- Günümüzde birçok kişi, geçmişteki sınırlarını aşarak toplumsal statüsünde büyük değişiklikler yapabilmektedir.
- Karizmatik açıdan, sosyal medyada kısa zamanda şöhret kazanmak veya para kazanmak günümüzde daha kolay hale gelmiştir.
- 17:15Ekonomik Durum ve Yaşam Şekli
- Günümüzde insanlar ekonomik durumlarında büyük değişiklikler yapabilmekte, borsa yatırımları veya bitcoin gibi araçlarla zengin olabilmektedir.
- Ekonomik durumun değişmesiyle birlikte, insanlar daha fazla haz alabilmekte, daha fazla seyahat edebilmekte ve elektronik aletler satın alabilmektedir.
- Beşyüz yıl öncesine nazaran günümüzde insanların kullandığı nesnelerin sayısı çok daha fazla, bu da zenginliğin getirdiği imkanları artırmaktadır.
- 20:24Dini Bakış Açısı
- Karizma, para ve haz merkezli hayat yaşamak insanın doğal bir arzusudur ve bunu istemek fıtrattan gelmektedir.
- Kur'an, insanların helal kazançları ve nimetlerden lezzet almasını istemektedir, çileci bir hayat yaşamayı teşvik etmemektedir.
- İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik gibi dinlerde çilecilik kutsallaştırılmamış, insanların harama gitmemeleri önemlidir.
- 21:59Karizma, Para ve Hazın Sınırları
- Karizma, para ve hazla ilgili idealleri Allah'ın gösterdiği hedeflerden daha önemli kıldığımızda sorun başlar.
- Güneşi sevmek ayet olarak tanımakta bir sorun yoktur, ancak güneşe tapmak kınanır.
- Benzer şekilde, hevalarını Allah'ın önüne geçiren insanlar Kur'an'da kınanır, hevanın ilah edilmesi sorun yaratır.
- 23:15Hevanın İlah Edilmesi ve Apatetizm
- Günümüzde insanlar Allah'ın yerine arzularını ve isteklerini önemsemektedir, bu da hevanın ilah edilmesi anlamına gelmektedir.
- Tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar hevanın ilah edinildiği bir dönemdeyiz, güneşin ilah edilmesi ise azalmıştır.
- Küreselleşmenin getirdiği ortam, karizma, para ve haz merkezli ideallerin Allah'ın ve dinin yerini almasına sebep olmuştur.
- 24:07Apatetizm ve Hayatın Gerçek Anlamı
- Apatetizm, Allah'ın varlığıyla ilgilenmeyen, bunları red etmeyen ve hiç umursamayan bir durumdur.
- İnsanlar karizma, para ve haz merkezli ideallere odaklanarak, nasıl dünyaya var oldukları ve nasıl görüp işittikleri gibi temel soruları düşünmüyorlar.
- Karizma, para ve haz kısa süre sonra elden çıkacak şeylerdir, Allah'la irtibatta olmak ise daha önemli bir şeydir.
- 25:34Hayatın Sonu ve Gerçek Değerler
- Bir insanın en iyi durumda bile 100 yıl yaşaması bile çok kısa bir hayat olup, son gün geldiğinde şöhret, para gibi şeyler bir kenara bırakılacaktır.
- Sadece yaratan Allah dilerse insanı yeniden yaratabilir, bu yüzden dünyadaki şöhret ve para insanı kurtaramayacaktır.
- Karizma, para ve haz merkezli idealleri Allah'ın yerine koymak bir insanı yanıltabilecek en önemli unsurlardan biridir.
- 28:28Bilimin Artan Otoritesi
- 17. yüzyılda Kepler, Galile, Newton gibi isimlerin etkisiyle bir bilimsel devrim yaşanmıştır.
- Bilimsel bilginin artışı 18. ve 19. yüzyıllarda sanayi devrimini tetiklemiş ve bilginin zenginliğin kaynağı olduğunu göstermiştir.
- Bilimin önemini anlayan devletler mecburi eğitimleri yaymış ve insanların zihninde bilimin önemli bir yeri almıştır.
- 29:57Bilim ve Din İlişkisi
- Bazı düşünürler bilimin dinin yerini alacağını tahmin etmiştir.
- Pozitivizm felsefesi bilimin dinin yerini alacağını, dini bir fonksiyonu kalmayacağını düşünmüştür.
- Mars gibi sosyologlar da toplumun ilerleyen evrelere taşınacağını ve komünist evrede dinin rolünün kalmayacağını düşünmüştür.
- 30:43Bilim ve Din İlişkisi
- Günümüzde sosyolojik yaklaşımların yanlış olduğu görülüyor; bilim toplumların hayatında etkili olsa da dinin yerini almadı.
- Bilim hayatın anlamı, ahlak gibi konularda söyleyecek bir şey yok ve insanların manevi dünyasını doldurabilecek bir cevap veremiyor.
- Kur'an evreni, canlıları ve fenomenleri tanımayı teşvik eder; bilim demek evreni ve insanı tanımak, bunları tanımak da yaratıcıyı tanımak demektir.
- 31:56Bilim ve Din İlişkisinin Tarihsel Boyutu
- Bilimsel devrimi yapan düşünürler (Kart, Kepler, Galle, Newton) evreni daha iyi tanıdıkça Allah'ın sanatını daha iyi tanıyacağımızı, evrenin Allah'ın bir kitabı olduğunu söylemişlerdir.
- Bilimsel bilginin Allah'a inananlar için değerli olduğunu, elde edilmesi gerektiğini, bilimle dini çatıştırmadıklarını ifade etmişlerdir.
- Bilim değerlidir ancak bilimciliğin (scientism) bilimin her şeyin tek cevabı olduğunu söylemesi yanlıştır.
- 34:54Ekranlı Hayatlar ve Vaktimiz
- 2020 yılındaki istatistiklere göre insanların televizyon başında geçirdiği ortalama vakit 165 dakika, sosyal medyada 145 dakika olup, toplamda yaklaşık 5 saatten fazla vakit ekranlar karşısında geçiriyor.
- İnsanların günlük 16 saatlik aktif zamanının yaklaşık 5 saati (ya da hayatlarının üçte biri) ekranlar karşısında geçiriliyor.
- Ekranlar karşısında geçen hayat olgusu, günümüz sosyolojik analizlerinde göz ardı edilmemeli ve varoluşsal sorunlarla ilişkilendirilmelidir.
- 37:29Ekranlar ve Dini İnançlar
- Eskiden insanlar dinle ilgili görüşlerini aileden edinirken, günümüzdeki gençler farklı fikirlerle karşılaşıyor ve dini rasyonel olarak değerlendirmek önemli hale geliyor.
- Ekranlar hem tamamen dünya merkezi hayata yönlendirici mesajlar taşıyor hem de farklı fikirlerle karşılaşmanın zorunluluğunu getiriyor.
- Küreselleşme ve ekranlar, taklidi inanç yerine tahkiki iman (araştırarak iman) yolunu açabilir, ancak aynı zamanda dünya merkezli olmaya da potansiyel sunuyor.
- 41:32Küreselleşme ve Özgür İrade
- Küreselleşme, insanların daha sorgulayan, bilgiye daha kolay ulaşan ve bilimsel bilgiyi daha iyi kullanan bir potansiyel sunuyor.
- Özgür irademizle küreselleşmenin getirdiği imkanları olumlu şekilde kullanırsak, hayatımızı en iyi şekilde yaşayabilir ve rota çizebiliriz.
- Küreselleşme ile dünyanın bir köye dönüşmesi, farklı yerlerdeki insanların aynı müzikleri dinlemesine imkan tanımış durumda.
- 43:05Televizyon ve Kültür Şekillendirme
- Televizyonda seyredilen diziler ve filmler, kasıtlı olmasa bile bir kültür sevk ediyor ve izleyicilerin hayata bakışını etkiliyor.
- Dizilerdeki karakterlerin davranışları, para ilişkileri, cinsellik bakış açıları ve hırsları izleyicilerin kendi bakış açılarını etkileyebiliyor.
- Dizilerin uzun süren izlenmesi, insanların ideallerini ve hayata bakışını değiştirebiliyor.
- 44:40Ekranların Zihinlerimizi Şekillendirmesi
- Ekranlardan gelen kültürle zihinlerimizin şekillendiğine dikkat etmek ve kültür bombardımanının altında olmamak gerekiyor.
- Ekranlar bizim "habitus"larımıza, içkinleşmiş davranış ve hayata bakış kalıplarımıza etki ediyor.
- Zihnimizdeki her şeyi masaya yatırıp sorgulayarak hayatımızı inşa etmemiz gerekir, aksi takdirde farkında olmadan ekranların şekillendirdiği bir birey olarak yaşayabiliriz.
- 46:25Çoğulculuk ve Aile Modelleri
- Çoğulculuk, ekranlarla oluşan hayatın etkisiyle yeni bir yapı ortaya çıkarmıştır; aynı ailenin içinde bile farklı kültürler yaşanabiliyor.
- Aile içinde baba, eşi, oğul ve kız farklı inançlara, müzik zevklerine ve yaşam yaklaşımlarına sahip olabilir.
- Akışkan modernitede tek bir hayatta bile kişi dini inancında, müzik zevklerinde ve birçok konuda büyük farklılıklar gösteriyor.
- 48:48Çoğulculuğun Değerlendirilmesi
- Çoğulculuk herkes için iyi bir yere gidebilir veya kötü bir yere gidebilir, bu nedenle mutlak olarak iyi veya kötü olarak değerlendirilmemeli.
- İslam açısından, tarihin her döneminde İslam'ı makul bir şekilde anlatmak önemliydi.
- 49:21Farklı Fikirlerin Karşılaşması ve İnançın Sunulması
- Farklı fikirlerin karşılaşması günümüzde daha kolay olduğu için, inançları mantıklı ve vicdanlı bir şekilde sunmak tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar önemli hale gelmiştir.
- Çocuk yetiştirmek eskisinden daha zor hale gelmiş, inançları rasyonel bir şekilde inşa etmek ve iyi bir marketingle sunmak gerekmektedir.
- Çocukların Allah ve dinle ilgili fikirlerini korumak istiyorsak, inançlarımızı daha etkili bir şekilde sunmak zorundayız.
- 50:13İslam Hayatında Denetim Mekanizması
- İslam hayatta bir denetim mekanizması olarak ibadetler, irademi güçlendirme ve bilişsel farkındalık artırmada önemli rol oynar.
- Hayatımızın nasıl olması gerektiği sorusunun cevabı, "Nasıl buraya geldim?" ve "Nereye gidiyoruz?" sorularının cevaplarında gizlidir.
- "Nasıl buraya geldim?" sorusunun cevabını ararken Allah'ı bulabilir ve Allah'la sevgi ve şükür ilişkisi kurabiliriz.
- 51:54Hayatın Sonuna Bakmak
- "Nereye gidiyoruz?" sorusuna bakıldığında, dünya ile ilgili tüm hırslarımızı elde etsek bile, ölümün her şeyi sıfırlayacağı gerçeği ortaya çıkar.
- Hayatın sonuna baktığımızda Allah'a ihtiyacımızı ve aciz olduğumuzu derin bir şekilde hissediyoruz.
- Gelecekte ölüm, başlangıçta Allah'ın yaratması ve şu andaki hayatımız bu gerçekler ışığında şekillendirilmelidir.
- 53:11Küreselleşme ve Varoluşsal Gerçekler
- Küreselleşme ve modernleşme bize farklı bir sosyolojik ortam oluşturdu, ancak başlangıç ve son gerçekleri değişmedi.
- Yaratıcımızdan önemli olduğumuz gerçeğinde hiçbir değişiklik olmadı, varoluşsal açıdan aynı gerçekler sabit kaldı.
- Hayatımızı bu sabit gerçekler ışığında belirlemek ve yaşamak gerekmektedir.