Buradasın
Borçlar Hukuku Dersi: İrade ile Beyan Arasındaki Uyumsuzluklar
youtube.com/watch?v=hbss_n0Gg-4Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir hoca tarafından sunulan borçlar hukuku konulu bir hukuk dersidir.
- Videoda irade ile beyan arasındaki uyumsuzluklar detaylı olarak ele alınmaktadır. İlk bölümde irade ve beyan kavramları açıklanmakta, latife beyanı, zihni kayıt, muvazaa ve irade bozuklukları (hata, hile ve ikrah) incelenmektedir. İkinci bölümde ise hata, hile ve ikrah kavramlarının ne olduğu, aralarındaki farklar ve sonuçları günlük hayattan örneklerle anlatılmaktadır.
- Videoda özellikle muvazaa konusu adi ve mevsuf muvazza (nispi muvazza) arasındaki farklar üzerinden açıklanmakta, hata durumunda iptal edilebilirlik durumu, esaslı hata ve saik hata kavramları ele alınmaktadır. Ayrıca bu durumlarda tazminat hakları ve eski duruma dönme koşulları da açıklanmaktadır.
- 00:04İrade ve Beyan Arasındaki Uyumsuzluklar
- İrade beyanı, zihni kayıt, muvazaa ve irade bozukluğu halleri (hata, hile ve ikrahtır) konusuna geçiliyor.
- İrade, kafamızın üstündeki baloncuk gibidir ve hukukun bütün dallarında aynıdır.
- İfade özgürlüğü vardır, düşünce özgürlüğü yoktur çünkü düşünce bilmek için beyan edilmelidir.
- 01:14İrade ve Beyan Arasındaki Farklar
- İrade beyanı sadece sözlü olmak zorunda değildir, yazılı veya zımni (örtülü) davranışlarla da yapılabilir.
- İrade ile beyan arasında uyumsuzluk olabilir, bu uyumsuzluklar bazen bilmeyerek, bazen bilinir ama istenmez, bazen de bilerek ve isteyerek olabilir.
- İrade beyanı konusunda "öyle demek istemedim" veya "ne demek istiyorsun sen?" gibi ifadeler, Türkçe bilmeyenler kulübüne hoş geldiniz demektir.
- 03:47Latife Beyanı ve Zihni Kayıt
- Latife beyanı ve zihni kayıt, her ikisinde de irade ile beyan arasında bilerek yaratılan bir farklılık vardır.
- Latife beyanı şaka yapmaktır, örneğin "sınavda yüz puan alan öğrenciye istediği arabayı alacağım" gibi bir ifade.
- Zihni kayıt, görünüşte bir sözleşme gibi görünse de gerçekte farklı bir niyetle yapılmış bir işlemdir ve sonuçları bağlayıcıdır.
- 06:16Muvazaa
- Muvazaa'nın iki türü vardır: adi (mutlak) muvazaa ve mevsuf (nispi) muvazaa.
- Adi muvazaa'da taraflar ortada geçerli bir hukuki işlem yapmış gibi görünürken aslında bir danışıklılık vardır, örneğin alacaklıdan mal kaçırmak için yapılan satış.
- Muvazaa sonucunda yapılan işlem geçersiz, hükümsüz veya batıl olur ve işlemin konusu eski sahibine geri döner.
- 08:12Mevsuf Muvazaa
- Mevsuf muvazaa'da iki tane işlem vardır: görünüşteki satış işlemi ve altındaki gerçek işlem (bağışlama).
- Mevsuf muvazaa genellikle mirasçılardan mal kaçırmak için yapılır, örneğin bir mirasçıyı kayırmak için yapılan satış.
- Görünüşteki satış işlemi muvazza nedeniyle hükümsüz olurken, altındaki bağışlama işlemi kanuni şekle uygunsa geçerli olabilir.
- 11:41Hata, Hile ve İkrah Kavramları
- Hata, hile ve ikrah (yanılma, yanıltma ve korkutma) kavramları arasında irade ile beyan arasında bir farklılık vardır.
- Bu durumlar geçersiz değil, iptal edilebilirlik durumudur.
- Hata durumunda dış müdahale yoktur, her şey kişinin iradesinde olup biter.
- 13:05Hile ve İkrah Örnekleri
- Hilede dış müdahale vardır, örneğin satıcı müşteriye yanlış bilgi vererek onu yanıltır.
- İkrah (korkutma) daha kaba bir müdahaledir, örneğin tabanca ile tehdit edilerek bir senedim imzalanması gibi.
- Bu durumlarda kişinin iradesi zorla değiştirilmiştir.
- 14:36Hata Durumunda İptal Koşulları
- Hata sonucu yapılan işlemi iptal etmek için düşülen hatanın esaslı olması gerekir.
- Sözleşmenin türünde, konusunda veya karşı tarafında hata esaslı hata olarak kabul edilir.
- Basit hesap yanlışlıkları veya saite hatası (iradenin altında yatan nedende hata) iptal için yeterli değildir.
- 17:19İptal Edilebilirlik ve Tazminat
- İptal edilebilirlik durumunda kişinin hareket etmesi gerekir ve bu işlem bir yıl içinde yapılmalıdır.
- İptal edilebilirlik durumunda eski duruma dönmeye çalışılır, aldıkların geri verilmesi ve verilenlerin geri istenmesi gerekir.
- Tazminat konusunda kusur önemlidir; hata durumunda kusur kişiye aitse karşı tarafa tazminat ödemek gerekirken, hile ve ikrah durumunda tazminat karşı tarafta olur.