Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir eğitimci tarafından sunulan biyoloji dersi formatında hazırlanmış kapsamlı bir eğitim içeriğidir.
- Video, taşıma ve dolaşım sistemlerini iki ana bölüme ayırarak ele almaktadır. İlk bölümde bitkilerdeki taşıma sistemleri (yaprak morfolojisi, stoma hücreleri, transpirasyon, ksilem ve floem boruları) anlatılırken, ikinci bölümde hayvanlardaki dolaşım sistemleri (açık ve kapalı dolaşım, omurgasız ve omurgalı hayvanlar) detaylandırılmaktadır. Son bölümde ise insan dolaşım sistemi, kalp, damarlar, kan sıvısı ve bağışıklık sistemi konuları ele alınmaktadır.
- Video içeriğinde ayrıca ÖSS sınavlarında çıkmış taşıma ve dolaşım sistemi sorularının çözümleri de yer almaktadır. 1988-1999 yılları arasında sınavlarda sorulan sorular detaylı açıklamalarla çözülmekte ve öğrencilerin sınav hazırlığı için faydalı bilgiler sunulmaktadır.
- 00:16Taşıma Sistemleri ve Önemi
- Taşıma sistemleri, canlıların hayatsal faaliyetlerini sürdürebilmeleri için dış ortamdan besin, oksijen ve karbondioksit alması ve metabolizma artıklarını dış ortama atması için gerekli olan sistemdir.
- Bir hücreli organizmalarda taşıma sistemi bulunmaz, madde taşınması hücre zarından difüzyon olayı ile gerçekleşir.
- Bitkilerde damarsız bitkiler hariç hepsinde taşıma sistemi bulunur ve bu sistem yaprak kökteki emici tüyler, kök ve gövdedeki iletim demetlerinden oluşur.
- 01:35Yaprak Yapısı ve Stomalar
- Yaprak morfolojisinde yayvan kısma yaprak ayası, dala bağlandığı kısma yaprak sapı, yaprak sapının dal ile bağlantılı olduğu bölümdeki çıkıntıya ise yaprak kını denir.
- Yaprak anatomisinde en üstte üst epidermis, onun altında mezofil tabakası ve en altta alt epidermis hücre tabakaları bulunur.
- Stomalar, bitkideki dış ortam ile gaz alışverişini gerçekleştiren açıklıklardır ve bitkinin su durumunu transpirasyon olayı ile ayarlama görevini yapar.
- 04:25Stoma Hücrelerinin Açılıp Kapanması
- Stoma hücrelerinin açılıp kapanmasında turgor basıncının azalıp çoğalması rol oynar.
- Turgor basıncı, stoma hücrelerinde glikoz derişiminin artmasıyla ozmotik basınçın artması ve bu sayede çevre hücrelerden su girişinin sağlanmasıyla oluşur.
- Stoma hücrelerinin açılmasında ozmotik basıncın değişmesi önemli rol oynar ve bu değişiklik stoma hücrelerinin fotosentez yapmasıyla glikoz molekülünün değişiminin artması sonucunda gerçekleşebilir.
- 05:57Yaprakların Görevleri ve Transpirasyon
- Bitkilerde yapraklar fotosentez yapmak, solunumu gerçekleştirmek ve transpirasyon olayını gerçekleştirmek gibi üç önemli görevi yerine getirir.
- Transpirasyon olayı sayesinde bitki ısısı düzenlenir, köklerin su ve suda çözünmüş madensel tuzları emmesi sağlanır ve kök ile alınan suyun ksilem borularında yükselmesi gerçekleştirilir.
- Transpirasyon olayını etkileyen faktörler çevresel faktörler (ışık, nem, sıcaklık, rüzgar, topraktaki su) ve bünyesel faktörler (stoğmaların yapısı, sayısı ve dağılışı, yaprak yüzeyinin yapısı, kütiküller kalınlığı) olmak üzere iki grupta toplanabilir.
- 09:00Kurak ve Nemli Bölgede Bitkilerin Adaptasyonları
- Kurak bölge bitkilerinde yaprak yüzeyi küçük ve tüylüdür, kütük kalındır, iletim demetleri iyi gelişmemiştir ve gözenekler derinde ve sayıları azdır.
- Nemli bölge bitkilerinde yaprak yüzeyi geniş ve tüysüzdür, kütükları incedir, iletim demetleri iyi gelişmiştir ve gözenekler yüzeyde ve sayıları fazladır.
- Su yosunları difüzyon olayı ile su, mineral ve karbondioksit gibi maddeleri sağlayabilirken, kara yosunlarında iletim demetleri bulunmaz.
- 11:30Taşıma Sistemlerinin Yapısı
- Yüksek yapılı bitkilerde klem ve flom demetlerinden oluşan bir taşıma sistemi vardır ve bu demetler kökte, gövdede, dalda, yaprakta, çiçek ve meyvelere kadar uzanabilir.
- Ksilem demetleri, bitkinin vejetasyon noktasındaki plorom tabakasının hücrelerinin üst üste dizilmiş olanlarının farklılaşmasından oluşur.
- Bu iletim demetlerinin plorom tabakasındaki hücrelerin yan çeperlerinde tam kalınlaşma gerçekleşirken enine çeperlerinin kaybedilmesiyle oluşan ölü hücrelerden oluşur.
- 12:17Bitkilerde Taşıma Sistemleri
- Ksilem boruları, kök vasıtasıyla topraktan alınan su ve inorganik besin maddelerini yapraklara taşımakla görevlidir ve taşınma işlemi tek yönlüdür.
- Floem boruları, kök hücrelerinde oluşan aminoasit moleküllerini yaprak hücrelerine taşırlar ve yapraklarda fotosentez sonucu oluşan organik besinleri bitkinin diğer kısımlarına taşır.
- Tek çenekli bitkilerde iletim demetleri dağınık olarak dizilir ve kapalı demetler olarak adlandırılır, çift çenekli bitkilerde ise kambiyum doku bulunur.
- 13:43Kambiyum Dokusu ve Bitki Kalınlaşması
- Kambiyum doku, bitkilerin kök ve gövdesinde kalınlaşmayı sağlayan ikincil merte dokudur.
- Kambiyum doku sürekli olarak merkezi silindirin iç bölgesine odun borularını, dış bölgesine ise soymuk borularını oluşturarak bitkilerin kalınlaşmasını sağlar.
- Kök ve gövdedeki koyu ve açık renk halkalar bitkinin bir yıllık ömrünü gösterir.
- 14:19Su ve Besin Maddelerinin Alınması
- Bitkilerde su ve mineraller kök vasıtasıyla alınır ve kök, iletim demetleriyle yakından bağlantılıdır.
- Kökteki emici tüyler topraktan su ve mineralleri alır, bu tüylerin sitoplazmasında fazla oranda glikoz ve diğer organik maddeler bulunur.
- Topraktan alınan su, emici tüylere geçiş ozmoz kuralları içerisinde gerçekleşir ve iletim paraması ile iletim demetlerine iletilir.
- 15:10Su Taşınmasında Etkili Faktörler
- İletim demetlerinde suyun taşınması kök basıncı, terleme, kohezyon kuvveti, adezyon kuvveti ve kılcallık olaylarının etkisi altında gerçekleşir.
- Kök basıncı alt atmosfer basıncına denk bir kuvvet olup, suyu kılcal borularla bitkilerde 25-30 metre yükseğe kadar çıkartabilir.
- Terleme kohezyon kuvveti, yaprak hücrelerindeki transpirasyon olayı ile su kaybı sonucu oluşan emme kuvvetidir ve 30 atmosfer basıncına denk bir kuvvettir.
- 16:59Kohezyon ve Adezyon Kuvvetleri
- Kohezyon kuvveti, aynı cins moleküllerin arasındaki çekim kuvvetidir ve su molekülleri birbirlerini çekerek kılcal borular içerisinde su sütunu oluştururlar.
- İletim demetlerinin kılcallık özelliği, suyun taşınmasında etkili olan bir faktördür.
- Adezyon kuvveti, kılcal borular içerisinde su molekülleri ile selüloz molekülleri arasındaki çekim kuvvetidir ve bu kuvvetin etkisiyle su molekülleri daha yüksek noktalara taşınabilmektedir.
- 17:51Organik Maddelerin Taşınması
- Bitkilerde organik maddelerin taşınması floem boruları ile gerçekleştirilir ve floem boruları canlı hücrelerden oluşmuştur.
- Floem borularındaki madde taşınması ozmoz ve difüzyon kuralları içerisinde gerçekleşir ve hızı ksilem borularındaki suyun taşınma hızına göre daha yavaştır.
- Floem boruları çift yönlü madde taşınmasını gerçekleştirebilir, yapraklarda sentezlenen ürünleri bitkinin diğer kısımlarına taşırken, kök hücrelerinde sentezlenen aminoasit moleküllerini de yapraklara taşır.
- 19:06ÖSS Sınavı Soruları
- 1988 ÖSS sınavında, su verilmeyen bitkinin terleme hızı grafiğinde, en fazla su kaybeden gün birinci günde, en az su kaybeden gün ise üçüncü günde olur.
- 1990 ÖSS sınavında, kambiyum dokusu bulunmayan kesit tek çenekli bitkilerine aittir.
- 1992 ÖSS sınavında, yaprağın emme kuvvetini artıran faktör terleme ile su yitirilmesidir.
- 1994 ÖSS sınavında, bitkilerde terleme madensel tuzların taşınmasına yardımı olma ve bitkinin aşırı ısınmasını önleme işlevlerini gerçekleştirir.
- 23:11Hayvanlarda Dolaşım Sistemleri
- Çok hücreli organizmaların dolaşım sistemi, dış ortamdan alınan maddelerin hücrelere taşınmasını ve metabolizma sonucu oluşan artıkların dışa atılmasını sağlar.
- Hayvanlarda iki farklı taşıma sistemi vardır: açık dolaşım (dolaşım sıvısı kapalı olmayan sistemde dolaşır) ve kapalı dolaşım (dolaşım sıvısı kalp ve damarlardan oluşan kapalı sistemde dolaşır).
- 24:15Omurgasızların Dolaşım Sistemleri
- Sünger ve selenterelerde gerçek anlamda dolaşım sistemi yoktur, gastrovesküler boşluktaki suyun dolaşımı dolaşım sıvısı olarak kabul edilir.
- Solucanlarda kapalı dolaşım sistemi vardır: bir sırt damarı, bir karın damarı ve vücut boğumlarında birbirine bağlayan dairesel damarlardan oluşur, ancak kalbi yoktur.
- Yumuşakçalarda açık dolaşım sistemi vardır, iki odalı bir kalpleri bulunur ve dolaşım sıvısı solungaçlarda temizlenerek tekrar vücuda dağıtılır.
- 25:47Eklem Bacaklı ve Dikenlilerin Dolaşım Sistemleri
- Eklem bacaklılarda iç içe girmiş sekiz ila on arasında değişen ampul şeklindeki odacıklardan oluşan açık dolaşım sistemi vardır.
- Eklem bacaklarda solunum gazları dolaşım sıvısıyla taşınmaz, trake solunum sistemine sahip oldukları için doğrudan trake kanalları içerisindeki hava ile vücut hücreleri arasında solunum gazlarının değişimi gerçekleştirilir.
- Dikenlilerde gerçek anlamda bir dolaşım sistemi yoktur, su kanalları sistemi hareketi sağladığı gibi dolaşım sistemi görevini de görür.
- 26:52Omurgalılarda Dolaşım Sistemleri
- Omurgalılarda gelişmiş kapalı dolaşım sistemi bulunur ve dolaşım sistemi kalp, kan damarları ve kan sıvısı olmak üzere üç ana bölümden oluşur.
- Balıkların iki odalı kalplerinde, vücuttan toplanan kirli kan önce kulakçık, sonra karıncık odacığından solungaçlara gönderilir ve solungaçlarda temizlenen kan aort kökleriyle bütün vücuda dağıtılır.
- Kurbağaların kalbi üç odalı olup (sağ kulakçık, sol kulakçık ve karıncık odacığı) akciğer solunum sistemine sahip oldukları için akciğerlere kan götüren damarlar kalpten çıkış yapar.
- 28:58Sürüngenlerin Dolaşım Sistemleri
- Sürüngenlerde kalp yavaş yavaş dört odalı bir yapı kazanmaya başlar, timsah ve kaplumbağa gibi sürüngenlerde ise kalp tam dört odalı olur.
- Sürüngenlerde kalpten çıkan ana atardamar üç damara ayrılmıştır: sol aort kökü, akciğer atardamarı ve sağ aort kökü.
- Sürüngenlerin vücudunda karışık kan dolaşır, vücut ısısı çevre ısısından etkilenir ve bu canlılar soğukkanlı olarak adlandırılır.
- 30:58Kuş ve Memelilerin Dolaşım Sistemleri
- Kuşların kalbi tam dört odalı yapıda olup, sol aort kökü kaybolmuş, sol karıncıktan çıkan sağ aort kökü aort adını almıştır.
- Kuşların kalplerinin sağ odacıklarında kirli kan, sol odacıklarında temiz kan bulunur ve vücutlarında temiz kan dolaşır, bu nedenle vücut ısısı çevre ısısından etkilenmez, sıcakkanlı canlılardır.
- Memelilerin de kalbi tam dört odalı yapıdadır, aort başa kan götüren damarları verdikten sonra kalbin solundan dönüp sırta geçerek vücuda temiz kan dağıtır.
- 32:39İnsan Dolaşım Sistemi
- İnsan dolaşım sistemi kalp, damarlar ve kan sıvısı olmak üzere üç ana başlıkta incelenir.
- Kalp embriyolojik gelişmede 75. günde çalışmaya başlar ve ana rahminde 75 günlük iken ilk çalışan organımızdır.
- Kalbin yapısı perikart zarı, miyokard tabakası ve endokart tabakası olmak üzere üç tabaka ile oluşur, miyokart tabakasının karıncıklar bölümünde daha kalın olduğu belirtilir.
- 34:09Kalp Yapısı ve Çalışması
- Kalp yapısında sağ kulakçık ile sol kulakçık arasında üç parçalı olan triuspit kapakçıkları, sol odacıklar arasında iki parçalı olan mitral kapakçık bulunur.
- Kalbimize kan getiren ve kalbimizden kan götüren damarların uç kısmında yarım ay biçiminde sigma kapakçıkları bulunur, bu kapakçıklar tek yönlü açılıp kapanma özelliğine sahiptir.
- Kalp otonom sinir sisteminin kontrolünde çalışır, ilk uyarılan düğüm sinoatrial düğümüdür ve kalp çalışması bu düğümlerden gelen uyarılar ile gerçekleştirilir.
- 36:22Kalp Atışı ve Tansiyon
- Kalpteki uyarılar, karıncıklar bölümünün sistol haline geçmesini ve kulakçıklar bölümünün diastol haline geçmesini sağlar; bu sayede sağ karıncıktaki kirli kan akciğerlere, sol karıncıktaki temiz kan ise aort ile vücuda pompalanır.
- Bir kalp atışı 0,85 saniyede gerçekleşir; bu süre içinde 0,15 saniye kulakçıklar sistol halinde, 0,30 saniye karıncıklar sistol halinde kalırken, geriye kalan 0,40 saniyede kalp kasları dinlenir ve kalp dakikada 70 kez atış yapar.
- Tansiyon, kan damarlarında bulunan kanın damar çeperlerine yaptığı basınçtır; karıncıklar kasılırken oluşan basınca "büyük tansiyon" (sistolik tansiyon) denir (10-12 değerleri arasında değişir), karıncıklar gevşeyince oluşan basınca ise "küçük tansiyon" (diastolik tansiyon) denir (7-8 değerleri arasında değişir).
- 39:02Kalp Çalışmasını Etkileyen Faktörler
- Kalp çalışmasını etkileyen faktörler üç ana başlıkta toplanabilir: sinirler, hormonlar, karbondioksit miktarı ve yüksek ateş.
- Vagus sinirlerinden parasempatik sinirler kalp atışlarını azaltırken, sempatik sinirler arttırıcı etki gösterir.
- Adrenalin ve tiroksin hormonları kalp atışını hızlandırırken, asetilkolin hormonu yavaşlatıcı etkiye sahiptir; ayrıca kandaki karbondioksit miktarı ve vücut ateşinin yükselmesi kalp atışını hızlandırır.
- 40:09Kan Damarları
- Atardamarlar (arteria damarları), kalpten aldıkları kanı vücuda dağıtan damarlardır; genellikle temiz kan taşır (akciğer atardamarı hariç).
- Atardamarların üç tabakalı yapısında en dışta bağ dokusu, ortada düz kas tabakası, en içte endotel tabakası bulunur ve kas tabakasında çok sayıda lif vardır.
- Toplardamarlar, vücudundan genel olarak kirli kanı toplayıp kalbe getiren damarlardır (akciğer toplardamarı hariç); yapısında kas tabakasında elastik lifler azdır.
- Kılcal damarlar, atardamar ve toplardamarların arasındaki bağlantıyı kuran, kan sıvısı ile hücreler arasındaki madde alışverişini gerçekleştiren ince damarlardır.
- 42:53Kan Sıvısı ve Kan Hücreleri
- Kan sıvısı iki kısımdan oluşur: kan plazması (kan sıvısının %57-60'sını oluşturur, %90-92'si sudur) ve kan hücreleri.
- Kan hücreleri üç grupta toplanır: eritrosit (alyuvar), leukosit (akyuvar) ve trombosit (kan pulcukları).
- Eritrositler (alyuvarlar) çekirdeksizdir, hemoglobin molekülleri içerir ve bir milimetreküp insan kanında 4,5-5,5 milyon arasında bulunur.
- Leukositler (akyuvarlar) çekirdekli, hemoglobin taşımayan ve vücutta mikroplara karşı koruma görevi gören kan hücreleridir; bir milimetreküp insan kanında 8-10 bin arasında bulunur.
- Trombositler (kan pulcukları) hücresel yapıları yoktur, sarı kemik iliğindeki megakaryosit hücrelerinin sitoplazmik parçacıklarıdır ve kanın pıhtılaşmasını sağlar.
- 45:13Kan Dolaşımı
- İnsan dolaşım sisteminde kan sıvısı iki farklı alanda dolaşır: küçük kan dolaşımı ve büyük kan dolaşımı.
- Küçük kan dolaşımı, kalbin sağ karıncığından akciğer atardamarı ile alınan kirli kanın akciğerlere götürülmesi ve temizlenip sol kulakçığa taşınmasıdır; bu dolaşım kanın oksijence zenginleştirilmesini sağlar.
- Büyük kan dolaşımı, kalbin sol karıncığından aort ile alınan temiz kanın vücuda ve iç organlara dağıtıldıktan sonra toplardamarlar ile toplanıp sağ kulakçığına getirilmesidir; bu dolaşım vücuda besin ve oksijen dağıtmayı sağlar.
- 47:00Kılcal Kan Damarlarındaki Dolaşım
- Kılcal kan damarlarında vücut hücrelerine oksijen ve besin ulaştırılırken, metabolizma artıkları atılır.
- Sterlin hipoteziye göre, kılcal kan damarlarındaki kan basıncı (40 mm civa) dokudaki ozmotik basınçtan (25 mm civa) fazladır.
- Kılcal toplardamarlarda ise kan basıncı (15 mm civa) dokudaki ozmotik basınçtan (25 mm civa) az olduğu için metabolizma artıkları doku sıvısından kan sıvısına geçer.
- 48:58Lenf Dolaşım Sistemi
- Lenf dolaşım sistemi, lenf sıvısı, lenf damarları ve lenf düğümlerinden oluşur.
- Lenf sıvısı kan plazmasının dokular arasındaki boşluğa sızmasıyla oluşur ve içinde akyuvar kan hücreleri bulunur.
- Lenf dolaşım sistemi, kaybedilen kan plazmasının geri dönüşünü sağlar ve hücreler arasındaki boşluklardaki mikropları yok etmekle görevlidir.
- 50:45Lenf Düğümleri ve Bağışıklık Sistemi
- Lenf düğümleri, kan sıvısı ile lenf sıvısının temas ettiği noktalarda bulunur ve bademcik, koltuk altları ve kasık bölgelerinde yer alır.
- Lenf düğümleri kan hücrelerinin yapı yeridir ve vücudun filtrasyon noktalarıdır.
- Bağışıklık sistemi, timus bezi, dalak, karaciğer, lenf düğümleri, kemik iliği ve pair plakları tarafından sağlanır.
- 51:59Bağışıklık Sisteminin Çalışma Prensibi
- Bağışıklık sisteminde uyaran ve organizma için yabancı olan moleküllere antijen, bu antijenlere karşı vücut tarafından üretilen maddelere ise antikor denir.
- Bağışıklık sistemi hücresel bağışıklık ve sıvısal bağışıklık olmak üzere iki şekilde çalışır.
- Hücresel bağışıklık, özel hücrelerin fagositoz özellikleriyle antijenleri yok etmesiyle gerçekleşirken, sıvısal bağışıklık enfeksiyonlara karşı üretilen antikorlarla sağlanır.
- 53:43Bağışıklık Türleri
- Bağışıklık doğuştan kazanılan doğal bağışıklık ve sonradan kazanılan bağışıklık olmak üzere iki şekilde gerçekleşir.
- Sonradan kazanılan bağışıklık, enfeksiyon etkenlerinin organizmayı etkilemesinden sonra oluşan bağışıklıktır ve aktif veya pasif olabilir.
- Aktif bağışıklık hastalık geçirilerek veya aşı yapılarak kazanılırken, pasif bağışıklık önceden hazırlanmış antikorların vücuda verilmesiyle kazanılır ve kalıcı etkisi yoktur.
- 56:03Bağışıklık Sistemi Bozuklukları ve ÖSS Soruları
- Bağışıklık sisteminde bozukluk olduğunda kronik enfeksiyonlar, sık enfeksiyonlar, tedaviye cevap vermeyen enfeksiyonlar, deri döküntüleri, gelişme geriliği ve tekrarlanan apseler görülür.
- Yüksek dağda yaşamaya başlayan bir insanda, kanda alyuvar sayısının artması en son gerçekleşen uyumludur.
- Hemoglobin oksijene doymuşluğu en yüksek değerde sol karıncıktan çıkarken olur.
- 1:00:03Dolaşım Sistemi Soruları
- 1999 ÖSS sınavında alyuvarların karbondioksit bağlama, DNA sentezi ve antikor sentezleme görevlerini gerçekleştiremeyeceği sorulmuş, doğru cevap DNA sentezi ve antikor sentezleme görevlerinin alyuvarların yapamayacağıdır.
- 1987 ÖSS sınavında kan basıncının yükselmesine neden olmayan durum sorulmuş, doğru cevap "yüreğin diastol durumuna geçmesi"dir.
- 1998 ÖSS sınavında damarlarda yadımlama ürünü miktarı eşit olanlar sorulmuş, doğru cevap akciğer toplardamarı, aort ve böbrek atardamarıdır.
- 1:03:16Zarlar ve Kan Akış Hızı
- 1998 ÖSS sınavında insan vücudundaki zarlarla ilgili soruda doğru cevap "perikard kalbin dış yüzeyini örter"dir.
- Kan dolaşımında kanın akış hızı aorttan başlayıp atardamar, kılcal damar ağı, toplardamar ve ana toplardamar boyunca değişiklik gösterir, doğru grafik B seçeneğindeki gibidir.
- 1989 ÖSS sınavında ergin kurbağaların kan damarlarında oksijen derişimi en yüksek olanı sorulmuş, doğru cevap akciğer toplardamarıdır.