• Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Antik Mısır'ın tarihini anlatan eğitici bir belgesel serisinin ilk bölümüdür. Belgesel, Mısır'ın tarihini üç bölümde inceleyeceğini belirtiyor.
    • Video, Mısır'ın hanedanlık öncesi döneminden başlayarak, Nil vadisinin önemi, Mısır'ın birleşmesi ve ilk firavun Namer'in dönemi hakkında bilgiler sunuyor. Ardından Eski Krallık dönemi (2650-2125), piramitlerin inşası, Orta Krallık dönemi (2125-1650) ve son dönemlerdeki Hiksos işgali ve Kushilerin saldırısı ele alınıyor. Belgesel, Antik Mısır tarihini on ayrı döneme ayırarak kronolojik olarak anlatıyor.
    • Videoda Firavun Khufu, Snefro, Kafra, Mentuhotep, Amenem, Senusret, Sobe Neferu, Hehesi, Taha, Kamose ve Ahmose gibi önemli Mısır hükümdarları ile Büyük Sfenks, Keops piramidi gibi önemli yapılar hakkında detaylı bilgiler veriliyor. Ayrıca firavunların yönetimi, piramit inşaatı, mezar uygulamaları, hiyeroglif yazısının gelişimi ve Mısır'ın kültürel gelişimi gibi konular da ele alınıyor.
    Antik Mısır Tarihi Belgesel Serisi
    • Antik Mısır, firavunlar ve Mısırlılar hakkında bilinmeyen, şaşırtıcı ve hayret verici birçok şey öğrenilecek.
    • Belgesel serisi üç bölümden oluşacak: birinci bölümde hanedanlık öncesi yaşam, Mısır'ın birleşimi ve ilk piramitler incelenecek.
    • Mısır tarihi tarihçiler tarafından on ayrı döneme bölünmüş olup, bu on dönemden dokuzunda kendi yerli firavunları tarafından otuz farklı hanedanla yönetildiği görülüyor.
    02:25Mısır'ın Hanedanlık Öncesi Dönemi
    • Yaklaşık yedibin yıl önce Mısır'ın çoğunluğunu oluşturan Sahra çölü, yaz yağmurları yağdığı verimli topraklar ve su kaynakları bulunuyordu.
    • İlk yerleşimciler Sahra'nın genelinde yarı göçer halde çobanlık yapabiliyordu ve Naptap adlı dikilitaşlar mevsim yağmurlarını takip etmek için geliştirildiği düşünülüyor.
    • Yüzyıllar geçtikçe Sahra'nın iklimi değişmeye başladı, yağmur kuşağı kuzeyden güneye doğru ilerledi ve yaz yağmurları azaldı, bu da yarı göçer çobanların hareketli yaşam tarzına son verdi.
    03:31Nil Vadisi ve Yerleşik Hayat
    • İlk yerleşimciler açlıktan ve susuzluktan ölmemek için Nil vadisi imdatlarına yetişti, Nil'in düzenli yağmur alması ve sınırsız su kaynağına sahip olması yerleşik hayata geçiş için olanak sağladı.
    • Yerleşik hayata geçişle beraber toplumda liderler ve yönetim sınıfı ortaya çıkmaya başladı, zenginler zenginleşti ve zanaatkarlar sınıfı talep doğrultusunda yeni icatlar geliştirdi.
    • Nüfustaki ani artış, etrafı duvarlarla çevrili şehirlerin kurulmasına ve tarımın gelişmesine yol açtı, bu dönüşümler neticesinde Mısır bir devlet olma yoluna girdi.
    04:49Nil'in Önemi
    • Nil, iki tarafı uçsuz bucaksız çöl kumları ile kaplı olan ancak çöl boyunca vadi içerisinde yaşamı mümkün kılan doğrusal bir vaha olarak tanımlanabilir.
    • Zamanla Mısırlılar için Nil kutsal kabul edilecek ve yaratılışlarının bir parçası haline gelecekti.
    • Güneyde düşen yaz yağmurları Nil nehrinin Ağustos başlarında taşkına yol açmasına ve Mısır'ın sel suları altında kalmasına neden oluyordu, bu taşkın sayesinde her yıl verimli alüvyon tabakası oluşuyordu.
    06:07Nil'in Coğrafi Tanımları
    • Antik Mısırlılar için Nil haritası tam tersi yöndeydi; Nil deltasının Akdeniz'e döküldüğü kuzey bölgesini aşağı Mısır, Nil'in doğduğu güney bölgesini ise yukarı Mısır olarak adlandırıyorlardı.
    • Yerel halk yaşadıkları Nil vadisine iki kıyı anlamına gelen Mısır adını vermişti, ayrıca kara toprak anlamına gelen Keme ve kızıl toprak anlamına gelen Dehr kelimeleri de kullanılıyordu.
    • Nil'in kendisi ise İteru (nehir) olarak adlandırılıyordu ve Mısır dünyasında başka bir nehir olmadığı için özel bir ada ihtiyaç duymuyorlardı.
    07:21Mısır'ın Birleşimi
    • Erken hanedanlık döneminin başlangıcı olarak görülen en büyük olay, aşağı Mısır'ın yukarı Mısır'ın MÖ 3150-2950 yılları arası birleşmesiydi.
    • Aşağı ve yukarı Mısır birleştiren ve ilk firavun ünvanını alan kişi Namerdi (bazı kaynaklarda Menes olarak geçiyordu).
    • Namer'in ilk firavun olduğu sonucuna 1898 yılındaki kazı çalışmalarında bulunan Namer paleti sayesinde ulaşılmış, bu palenin bir yüzünde kral Namer aşağı Mısır'ın tacını giyerken diğer yüzünde yukarı Mısır'ın tacını giyiyor.
    08:15İlk Ulus Devlet
    • Kral Namer bu birleşmeyle dünyanın ilk ulus devletini kurmuş oldu, daha öncesinde tüm dünyada insanların bağlılıkları devlete değil, belli bir aileye, topluluğa veya bölgeye dayanıyordu.
    • Nüfusu ortak bir kimliğe sahip insanların tek bir çatı altında ve tek bir hükümdarın yönetiminde olduğu ilk devlet Mısırdı.
    • Erken hanedanlık dönemine ait arkeolojik nesnelerin bazılarında firavunların bir insan olarak değil, vahşi bir hayvan olarak gösterildiği görülüyor; bazen aslan, akrep veya boğa şeklinde, bu da firavunun sadece toplum yöneticisi olmadığını, vahşi hayvanların gücünü ve acımasızlığını taşıdığını gösteriyordu.
    09:09Firavunların Semboller ve Taçları
    • Firavunlar kendilerini tebaalarından ayırt etmek için süslü giyim tarzı benimsedi ve makam simgeleri geliştirdiler.
    • Ucunda topuz bulunan 30 cm uzunluğundaki değnekler, Mısır tarihi boyunca yüksek makamı ifade etmek için kullanıldı.
    • Firavunların en gözde sembolü giydikleri taşlardı; Nil vadisi boyunca yukarı Mısır'da hedjet adı verilen beyaz soğan biçimli tac, aşağı Mısır'da dehşet adı verilen kırmızı renkli, sivri tepeli ve yılan figürlü tac giyiliyordu.
    10:14Firavunların Taçları ve Ünvanları
    • Mısır'ın birleşmesinden sonra her iki bölgeye de hükmeden firavunlar, başkent Memphis'te hem yukarı Mısır'ın beyaz tacını hem de aşağı Mısır'ın kırmızı tacını barındıran pişend adını verdikleri görkemli tacı takmaya başladı.
    • Dini törenlerde kullanılan devekuşu tüyleriyle süslenmiş taş olan atef, aynı zamanda tanrı Osiris'in tacıydı.
    • Firavunlar, halkın tam desteğini alabilmek için kraliyet töreni geliştirdi ve tahta geçen firavun, refahın ve istikrarın güvencesi olduğunu vurgulayan etkinlikler gerçekleştiriyordu.
    11:28Firavunların Tanrı Horus Ünvanı
    • Erken hanedanlık dönemiyle birlikte firavunların tanrı Horus'un ünvanını aldıklarını görüyoruz.
    • Gök tanrısı şahin başlığı Horos, Mısır'ın koruyucusuydu ve her şeyi gören Horos, insanları her zaman gözetimi altında tutardı.
    • Firavunlar, halkını her zaman gözetim altında tuttuklarını ve onları koruduklarını düşünmeleri için tanrı Horus'un yeryüzündeki vücut bulmuş hali olduklarını göstermek adına bu ünvanı alıyorlardı.
    12:07Firavunların Ölümü ve Mezarları
    • Mısırlılar öldükten sonra mezarlarında kendileriyle birlikte gömülen her şeyi öbür dünyaya götürebileceklerine inanıyordu.
    • Firavunlar öldükten sonra kendileriyle birlikte sadık hizmetkarlarının da ahiret hayatlarında tekrar yanında olmasını istiyordu ve bu hizmetkarlar ya kişinin isteğiyle ya da zorla mezarlarının yanına gömülmeye başlandı.
    • MÖ 2900'lerde firavun Ciğer'in mezarının yanında hizmetkarlarının öbür dünyada hizmet etmesi için açılan 318 adet ek mezar daha bulundu, ancak MÖ 2750'lerde bu uygulamadan vazgeçildi.
    13:16Hiyeroglif Yazısı ve Propaganda
    • Mısırlıların erken dönemde büyümelerinin en büyük sebeplerinden biri hiyeroglif yazısının geliştirilmesiydi.
    • Sümerlerin Mezopotamya'da keşfettikleri çivi yazısıyla hemen hemen aynı zamanda icat edilen hiyeroglif yazısı, firavunların siyasi açıdan çok işine yaradı.
    • Hiyeroglif yazısı firavunlar tarafından propaganda malzemesi olarak kullanılıyordu; inşa ettikleri yapıların duvarlarına düşmanlarını nasıl alt ettiklerini yazdırıyorlardı ve halkın anlayabilmesi için kabartmalarla destekleniyordu.
    14:30Vergilendirme Sistemi
    • Erken dönemde geliştirilen bir başka şeyde vergilendirme sistemiydi; Nil vadisi'nin sunduğu zenginliklerle ve artan ticaret bağlarıyla birlikte haktan vergi toplanmaya başlandı.
    • Vergilendirmenin krallığı daha ileriye taşımak için yapıldığı söylense de elde edilen gelir zaten varlıklı olan saraylıları daha da zengin, zor şartlar altında geçinmeye çalışan halkı ise daha yoksul hale düşürdüğünü söylemek yanlış olmaz.
    • Vergilendirme genel olarak para karşılığı değil, hayvansal ve tarımsal ürünlerin bir kısmına el koyulmasıyla gerçekleştiriliyordu ve elde edilen gelir firavun adına masraflı ve görkemli anıtların inşa edilmesi için kullanılacaktı.
    16:14Mısır'ın Bölünmesi ve Piramitler Çağının Başlangıcı
    • Krallığın büyümesiyle birlikte Mısır, nom adı verilen kırkiki eyalete bölündü ve her eyaletin başına nomark adı verilen yöneticiler yerleştirildi.
    • MÖ 2670'lerde Mısır'ın başına geçen firavun Cascam, gelir gelmez Horos ünvanını geri aldı, aşağı Mısır'ın isyanına son verdi ve yeni anıtlar inşa ettirerek halkın gözüne girmeyi başardı.
    • MÖ 2650'lerde firavun Zoser döneminde Mısır tarihinin ilk piramidi inşa edilecek ve piramitler çağı resmen başlamış olacaktı.
    18:30Eski Krallık Dönemi
    • Antik Mısır'da büyük dönüşümlerin yaşandığı piramitler çağıyla birlikte tarihçiler MÖ 2650 ila 2125 yılları arasını eski krallık dönemi olarak isimlendiriyor.
    • Bu döneme en büyük sebeplerden biri, antik dünyadan günümüze ulaşan dünyanın yedi harikasından biri olan Giza piramitlerinin bu dönem içerisinde inşa edilmiş olmasıydı.
    • Dörtbinbeşyüz yıl önce inşa edilen Giza piramitleri, görkemli yapılarıyla ilk günkü kadar hayranlık uyandırmaya devam ediyor.
    19:00Keops Piramidi
    • En büyük, en eski ve en etkileyici piramit, Firavun Khufu için inşa edilen Keops piramididir.
    • Keops piramidi, her biri neredeyse üç ton ağırlığındaki iki milyon üçyüz bin adet taş bloktan meydana gelir ve her kenarı ikiyüzotuzvirgülotuz metreden oluşan kusursuz bir kare taban üzerinde yükselir.
    • Tamamlandığında yüzkırkaltıvirgülaltmış metrelik yüksekliğe sahip olan piramit, dörtbin yıl boyunca dünyanın en yüksek yapısı olarak konumunu korudu.
    19:50Piramitlerin İnşa Edilmesi
    • Piramitlerin inşa edilmesi için çılgın spekülasyonlar ortaya atıldı, ancak bu yapılar tamamen Mısır firavunlarının anıt dikmeye aşırı düşkün olması, bunu yapabilecek işgücüne, varlığa ve zekaya sahip olmalarıyla mümkün oldu.
    • Erken Krallık dönemi tarihinin başlangıcını oluşturan Firavun Khufu'nun babası Snefro, en gösterişli ve en büyük piramidi inşa etmek için önce kendisine "Hakikatin Efendisi" unvanını verdi.
    • Snefro, kendisine "Mükemmel Tanrı" ünvanını vererek krallığın başındaki firavunun tanrı olduğunu ilan etti, bu da muhalefetin mantıksız ve imkansız hale gelmesine neden oldu.
    21:08Snefro'nun Piramit Projesi
    • Snefro, yapacağı yüksek masraflı büyük anıtlar için zemini hazırlayarak yerel özerkliği bitirdi, iktidarını güçlendirdi ve mutlak itaati sağlamak için yeni kentler kurdu.
    • İlk yükselen anıt sekiz dev basamaklı Maiden piramidi oldu, ancak Snefro bunu tatmin etmedi ve onuncu senesinde eşi benzeri olmayan yepyeni bir geometrik piramidin inşasını başlattı.
    • Snefro'nun inşa etmek istediği piramit, altmış derecelik dik açıya sahip ve yüzelli metre yüksekliğinde, basamaksız görkemli bir yapı olacaktı.
    22:09Eğik Piramit
    • Snefro kendisini tanrı ilan etmiş olsa da doğanın gücü onu yenmeyi başardı; yeni piramit yarı seviyeye ulaştığında dış yüzeyinde çökme işaretleri veren çatlaklar oluşmaya başladı.
    • Piramidin tabanı genişletilerek altmış derecelik açı ellidört derecelik açıya düşürüldü, ancak bu da yeterli olmadı.
    • Radikal bir kararla yükü hafifletmek adına piramidin kalan yarısı kırküç derecelik daha dar bir açıyla tamamlandı ve yüzelli metrelik hedef yerine yüzdört metrelik bir yükseklik elde edildi.
    23:09Kızıl Piramit
    • Snefro hükümdarlığının yirminci senesinde, eğik piramitte yaptığı hatalardan aldığı derslerle birlikte üçüncü yepyeni bir piramidin inşasını başlattı.
    • Üçüncü piramit, yılda yüz bin ila yüzelli bin metreküp arası taş döşeme hızıyla rekor sürede tamamlandı ve Snefro'nun yüzbeş metre yüksekliğinde ve ikiyüzyirmi m iki bir taban üzerine yerleştirilen bu son piramidi, taş blokların renginden dolayı Kızıl Piramit olarak adlandırıldı.
    • Kızıl Piramit, birkaç sene sonra inşa edilecek Keops piramidine kadar olan sürede dünyanın en yüksek yapısı konumuna yerleşti.
    24:03Keops Piramidi'nin İnşaatı
    • Snefro'nun ardından Mısır tahtına, çocukluğunu babasının piramit inşa etme takıntısının etkisi altında geçiren Khufu geçti.
    • Khufu, piramidin inşa edileceği alanı dikkatlice seçti; Gize büyük ağırlığı taşıyabilecek bir zemine sahipti, çevresi inşaat malzemesini bolca barındırıyordu ve Nil taşkınında malzeme taşımak için buraya gemilerle kolaylıkla ulaşılabiliyordu.
    • Yapılacak ihtişamlı anıtın mühendisliği, firavunun bütün inşaat projelerinin yöneticisi ünvanına sahip Hey Ununu'ya aitti; Hey Ununu, iş gücü örgütlenmesinden taşın çıkarılmasına ve taşınmasına, inşaat rampalarının kurulmasından tüm malzemenin ve çalışanların sevkiyatına kadar her şeyden sorumluydu.
    25:04Piramit İnşaatı Sistemi
    • İnşaat alanı temizlendiğinde yeni piramidin inşası başlatıldı; antik Mısırlılar için piramit inşası tecrübe edinilmiş bir konuydu.
    • Anıtı inşa etmek için iş gücünün bölümlendirilmesi önem arz ediyordu; temel birimler, her birinin başında birer lider bulunan yirmi kişilik gruplardan oluşuyordu.
    • Yirmi kişilik on grup ikiyüz kişilik bir bölüğü meydana getiriyordu, beş bölük de bin kişilik bir ekibi teşkil ediyordu ve son olarak iki ekip ise ikibin kişilik bir postayı oluşturuyordu.
    25:46İnşaat Koşulları
    • Yapımı yirmi yıl süren piramidin inşa ortamı sert, acımasız ve tehlike doluydu; özellikle taşların çıkarıldığı ana madendeki koşullar inanılmazdı.
    • Acemiyseniz ve işte yükselmek istiyorsanız işe buradan başlamanız gerekiyordu; bir sonraki iş ise çıkarılan taş blokları ana madenden inşa alanına taşımaktı.
    • Her biri ortalama üç ton olan taş blokları kaldıraçla yük kızağına yüklemeli, ardından dikkatlice hazırlanan hat boyunca halatla çekmeli ve hat sonunda yük kızağından tekrar indirerek yere koymalıydınız.
    26:40İşçi Sayısı ve Beslenme
    • Yapılan hesaplamalar buraya kadar ki olan iş yükünün yaklaşık dörtbin işçi tarafından gerçekleştirildiğini ortaya koydu; taş blokları yerleştirmek ve piramit yükseldikçe çevresindeki rampayı inşa etmek için de yine yaklaşık dört bin işçiye ihtiyaç duyuluyordu.
    • Tüm bu faaliyetlerin yürütülebilmesini sağlayan mühendislerin, marangozların, sakaların, çömlekçilerin, demircilerin, fırıncıların ve aşçıların sayısı da ikibin'i buluyordu; yani büyük piramit projesi için yaklaşık onbin işçinin istihdam edildiği sanılıyor.
    • Ağır işçilik gerektiren piramit inşa etme işi için protein bakımından işçilerin iyi beslenmesi gerekiyordu; bu sebeple her gün nehirden balık tutuluyor, on civarı büyükbaş, otuz civarı küçükbaş hayvan kesiliyordu, binlerce ekmek ve litrelerce bira üretiliyordu.
    27:30İnşaatın Amacı ve Sonrası
    • Bu kadar gösterişli bir anıt projesini yirmi yıl boyunca binlerce insanı zor koşullarda çalıştırarak inşa etmenin amacı, Khufu'nun ahiret hayatını garanti altına almak istemesinin yanı sıra Mısır'ın sürekli istikrarının, büyüklüğünün ve refahının güvence altında olduğunu vurgulamak, halkın devlete karşı sorumluluklarını hatırlatmaktı.
    • Ayrıca binlerce insana istihdam kapısı olduğu için halkın onayı da bir nevi alınmış oluyordu; bazen anlatılanların aksine küreler değil, ücretli işçiler çalıştırılıyordu.
    • Khufu'nun M.Ö. 2525 civarı bir tarihte ölümünün ardından tahta büyük oğlu Diye de Afra geçti; babasının büyük piramidiyle yarışamayacağının farkında olduğundan, kendisi için Menfise ve güneş tanrısı Ra'nın kült merkezine yakın bir yerde çok daha küçük bir piramit inşa ettirdi.
    29:01Kafra ve Büyük Sfenks
    • Kafra, Diadafra'nın kısa süren hükümdarlığı sonrasında tahta geçti ve büyük piramit inşa etme arzusunu sürdürdü.
    • Kafra, babasının piramidinden daha yüksek bir zemin seçerek Keops piramidinin yanı başına ondan daha yüksek görünen bir piramit inşa ettirdi.
    • Kafra, piramidin karşısında kaya tepeciğini insan suretli dev bir aslan şekline dönüştürerek muazzam bir sfenks oluşturdu.
    29:57Büyük Piramitlerin Sonu
    • Kafra'nın ardından yerine geçen oğlu Menkure ile birlikte üç nesil boyunca Gize'de büyük piramit yapımına devam edildi.
    • Menkure'nin diktirdiği piramit sadece 66 metre yüksekliğindeydi ve Keops piramidinin ancak onda biri boyutuna ulaşabildi.
    • Mikerinos piramidi adı verilen bu anıttan sonra büyük piramitler devri sona ermiş oldu.
    30:24Khufu'nun Mirası
    • Khufu'nun inşa ettirdiği Keops piramidi antik dünyanın en hırslı, en büyük, en masraflı ve en harika projesiydi.
    • Khufu'dan günümüze ulaşabilen tek heykel, bu küçücük baş parmak büyüklüğündeki 7,5 cm'lik fildişi heykel oldu.
    30:45Huzerkaf ve Güneş Tapınakları
    • Eski Krallık döneminde yeni başlangıçlar yapmayı hedefleyen yeni firavun M.Ö. 2450'de Yüzer Kafa oldu.
    • Yüzer Kafa, kendisi için sadece 49 metre yüksekliğindeki dönemin en küçük piramidini inşa etti ve kalan tüm kaynağı Abusiri sit alanında bir güneş tapınağı inşa etmek için harcadı.
    • Güneş tapınakları güneş tanrısı Ra'ya adanmıştı ve firavunlar güneş tapınaklarını inşa ederek Ra'nın oğlu olduklarını halkalara göstermiş oluyordu.
    31:46Huzerkaf'ın Yenilikleri
    • Huzerkaf'ın gerçekleştirdiği bir başka yenilik, üst düzey devlet makamlarını kraliyet ailesinden olmayan erkeklere açmak oldu.
    • Bu değişiklik sayesinde istikrarı çok fazla tehdit eden kraliyet kavgalarından kaçınmayı amaçlıyordu.
    • Büyük kazançlar elde etmeye başlayan yeni memurlar, kendi aralarında mezar inşa etme ve bu mezarları süsleme konusunda ciddi bir rekabete giriştiler.
    32:50Mısır'ın Yeni Dönemi
    • Firavunlar anıt inşa etmeye ve bu anıtları süslemeye o kadar odaklandı ki, M.Ö. 2325'te firavun Unas, krallığı miras bırakacak bir erkek çocuk sahibi olamadan hayata gözlerini yumdu.
    • Mısır krallığı, bir önceki firavun'un kızıyla evlenen Teti adlı halktan bir adama geçti ve Mısır tarihinde ilk defa krallık farklı bir soya geçti.
    • Teti, firavunluğunu meşrulaştırmak için yardımcılarını güvendiği isimlerden seçti ve muazzam imtiyazlar tanıdı.
    33:35Eski Krallık Döneminin Sonu
    • Tethy'nin oğlu Pepi döneminde Mısır ilk büyük düşmanıyla tanıştı; Nil'in verimli topraklarına göz diken Kenan devleti, Mısır'a karşı saldırılar düzenledi.
    • M.Ö. 2260'da Mısır tahtına altı yaşındaki II. Pepin'in geçişi işleri iyice zora soktu.
    • II. Pepin'in M.Ö. 2175'deki ölümünün ardından büyük bir bunalım yaşanmaya başladı ve ardılları uzun süre hüküm süremediler.
    34:59Ara Dönem
    • Kısa sürede birçok firavun değişikliği yeni bir dönemin başlangıcını oluşturdu ve bu dönem bir ara dönemdi.
    • Yönetimdeki istikrarsızlık Mısır'ın bin yıl geriye gitmesine ve parçalanmasına neden oldu.
    • Nil vadisi üzerindeki eyaletlerin her biri kendi başına hak ilan etti ve bazı eyaletler aralarında anlaşmaya vararak birer birlik oluşturdu ve bağımsızlık ilan etti.
    35:32Ara Dönemin Nedenleri
    • Bir ara döneme geçilmesinin ana sebebi firavunların temel görevini yerine getirememesiydi; bu görevi halkın karnını doyurmaktı.
    • Nil taşkınlarının azalması krallığın ekonomisini zayıflattığı gibi kıtlık yaşanmasına sebep olmuştu.
    • Kıtlık yüz yıl sürecek eyaletler arası iç savaşı da beraberinde getirdi.
    36:07Mısır'ın Birleşimi
    • İç savaşın sonlarına doğru Teb'in başındaki firavun Intef savaşlarda büyük başarılar elde etmişti ve kıtlık zamanında fethettiği topraklarda gıda yardımı yaparak halkın gönlünü kazanmayı başardı.
    • M.Ö. 2010'da Teb'in başına Mentohotep geçti ve genç, zeki ve taktik becerisi yüksek bir savaşçı olan yeni firavun aşağı Mısır'a karşı harekete geçti.
    • Mentuhotep, tüm küçük eyaletlerle beraber en büyük rakibi Herakleopolis'i de ele geçirerek tüm Mısır'ın tek hükümdarı olmayı ve iki ülkeyi birleştiren unvanını almayı başardı.
    37:01Orta Krallık Dönemi
    • Mentuhotep'in Mısır'ı birleştirmesi orta krallık döneminin başlaması anlamına geliyor.
    • Bu dönemle birlikte ölümü takıntı haline getirmiş olan Mısırlılar, Osiris kültüyle tanıştı.
    • Mısırlıların kaygılarının merkezine ölüm değil, ölümden sonra ahiret hayatına geçebilmek için gerekli olan araçları elde edebilmek geliyordu.
    37:46Osiris Kültü
    • Firavunların en çok ilgi gösterdiği tanrılar gökyüzü tanrısı Horus ve güneş tanrısı Ra'ydı.
    • Sıradan halkın imdadına kardeşi Set tarafından öldürülen ve sonrasında eşi Isis tarafından tekrar hayata döndürülerek yeraltı dünyasına yerleşen ölülerin tanrısı Osiris'e yetişti.
    • Osiris'in öldükten sonra tekrar dirilme hikayesi, yaşayanlara ahiret hayatı için ilham kaynağı oldu ve Mısırlıların tek yapması gereken öldükten sonra bedenlerini Osiris'e benzeyecek şekilde mumyalatmasıydı.
    38:48Osiris Kültü'nün Etkileri
    • Mısırlı halka artık dünya hayatında çektikleri çileye karşı ahiret hayatında bol hasat veren yemyeşil sulak bağlarda ve bahçelerde asla savaşın yaşanmadığı, barış, bolluk ve bereket içinde bir hayat vaat edilmişti.
    • Osiris kısa sürede çok büyük popülerlik kazandı ve tüm tapınaklarda ilk önce anılan tanrı oldu.
    • Abidos kenti Osiris kültünün merkezi haline geldi ve Mısır halkı Osiris adına her sene düzenlenen etkinliklere katılabilmek için Abidos'a akın etti.
    39:46Orta Krallık Dönemi Değişiklikleri
    • Büyü yapıldığı söylenen heykeller canlanarak mezar sahibine ahiret hayatında hizmet etmesi için görevlendirilirdi ve dünya'da da mezarı korudukları düşünülüyordu.
    • Orta Krallık döneminde hem maddi hem de kültürel anlamda gelişmeler yaşandı; Mısır edebiyatının altın çağı başladı ve Mısır'ın etki alanı Nil vadisi ve deltasından daha geniş alanlara yayıldı.
    • M.Ö. 1938'de yönetimin Mentohotep'ten veziri Amename'e geçmiş olması, vezirlikten firavunluğa geçişin bir darbe sonucu olduğu görüşünü teyit eder nitelikte.
    40:55Amename'in Hükümdarlığı
    • Amename zafer kazanmayı bildi, isyanları bastırdı ve en sadık adamlarını devletin önemli kademelerine yerleştirdi.
    • Amename, Teb'in en önemli tanrısı Amon Ra'ya adanan büyük bir tapınak inşa etti; bu tapınak günümüzde turistlerin en çok ziyaret ettiği noktalardan biri olan Karnak Tapınağı olarak bilinir.
    • Amename, Mısır'ı Teb'den değil orta bir noktadan yönetebilmek için iki ülkenin birleştiği yerde bir şehir kurdu ve kendisi için büyük bir piramit inşa ettirdi.
    42:29Nübyelilerle Mücadele ve Senusret Dönemi
    • Amename'in hükümdarlığının sonlarına doğru Nübyeliler özerklik ilan ederek firavuna karşı ayaklanma çıkardı; Amename büyük bir askeri hazırlık başlattı ve isyana karşı cevap verdi.
    • Amename, kraliyet soyundan gelmediği için bu isyana maruz kaldığını biliyordu ve ileride başka isyanlara maruz kalabileceğini düşünerek oğluna taç giydirdi ve oğlunu ortak firavun ilan etti.
    • Senusret, babasının Nübyelilerle sorun yaşadığını biliyordu ve belki de suikastı onlar gerçekleştirmişti; bu nedenle Nübyev ve çevresinde sınır kaleleri kurdurarak tüm Nübye'yi kontrol altına aldı.
    44:47Orta Krallık Döneminin Sonu
    • M.Ö. 1836'da III. Senusret dönemine geldiğimizde Mısır krallığı bir polis devletine dönüştü; krallığın her bir köşesinde denetimler arttırıldı.
    • III. Amename'in elli yıl süren uzun hükümdarlığı sonucunda, daha önce bir kez daha yaşandığı gibi tahta geçecek aynı soydan erkek bir varis bulunamadı.
    • İlk kez bir kadın Mısır'ın hükümdarı olan Sobe Neferu, bir darbeyle başlayan Orta Krallık dönemi, varis yokluğundan bir kadın firavunun yönetimiyle son buldu.
    46:17Göç Sorunu ve Mısır'ın Düşüşü
    • MÖ 1630 ila 1539 yılları arası kısa süreli hükümdarlıklarla beraber göç sorununun yaşandığı ve özellikle ilk büyük düşmanla karşı karşıya kalınan iki ara dönemi oluşturuyor.
    • Asyalı halkın Mısır toplumu içerisindeki hızlı nüfus artışı sonucunda Asyalılar krallık içerisinde önemli makamlara dahi gelmeye başladı.
    • Mısır'a bağlı olsa da Asyalı halk Avaris kentinde kendi kültürlerine göre yaşamaya başladı ve çok kültürlü bir şehre dönüştü.
    47:51Mısır'ın Kudretinin Kaybı
    • Son ikiyüz yıl içerisinde Mısır tahtına geçen firavun sayısı sadece sekiz iken, MÖ 1755'ten MÖ 1630'a kadar Mısır tahtına geçen firavun sayısı elli'den fazlaydı.
    • Firavunluk makamı artık önemini yitirmişti; krallığın başına memurların ve soyluların belirledikleri kişiler geçiyordu.
    • Asyalı göçmenlerin zenginleştiği ve sözünün geçtiği Avaris kentinde hırslı bir lider öne çıktı; Ehesi adlı bir adam delta devletini kurduğunu ve Avarez şehrini başkent ilan ettiğini duyurdu.
    49:05Mısır'ın Bağımsızlık Hareketi ve Sonu
    • Nehesi, Mısır tanrılarından Setin himayesine girdiğini söyleyerek Mısır halkının gönlüne girmeye çalışıyor ve ortak kültüre ait olduğunu söylediği benzersiz bir tapınak inşa ettirdi.
    • Nehesi Mısır'la olan ticareti bitirdi ve ekonomi itibariyle Mısır'ın kuzeydeki devletlerle bağlantısını keserek büyük bir darbe vurdu.
    • Hem Delta devletinin hem de Antik Mısır'ın sonu gelmekte hiç gecikmedi; Mısır tanrıları kızmışçasına her iki devlet üzerine de felaketler yağdı.
    49:46Hiksosların İşgali
    • Avaris'te büyük bir kıtlık ve insanları kırıp geçiren veba yaşandı, bu döneme ait birçok toplu mezarlar bulundu.
    • Hiksoslar önce bağımsızlığını ilan eden Delta devletini ve başkentleri Avaris'i işgal ettiler, daha sonra Mısır'ın eski başkenti Memphis'i kuşattılar ve ele geçirdiler.
    • Mısır'ın kuzeyini yüz yıldan uzun bir süre Hiksoslar yönetecekti, Avaris'i başkent yapıp Asyalı bir kültürle yaşadılar ve Baal adında kendi inandıkları bir tanrıya taptılar.
    50:31Mısır'ın Yeniden Birleşmesi
    • Mısır'ın yönetim merkezi bir dönem olduğu gibi güneyde Teb'de tekrar kuruldu, yönettiği bölge bir kaç eyaletle sınırlıydı.
    • Mısır'ın acizliğinden faydalanan güneydeki Kushiler Ubia'ya kadar ilerleyerek Mısır topraklarını ele geçirdi, Antik Mısır hem kuzeyden hem güneyden araya sıkıştırılmıştı.
    • Hiksoslar ve Kushiler kısa sürede ittifak yaptı, amaçları tümüyle Mısır'ı elde etmekti.
    51:08Kamose'nin Mücadelesi
    • Mısır'ın yeni firavunu Sekenen Rahaa karşı ittifaka meydan okudu, tüm hazırlıkları tamamladığında Hiksos güçlerine karşı ilk saldırıyı başlattı.
    • Cesur bir firavun olan Rahaa, savaş esnasında savaş arabasından yere düştü ve düşmanlarının arasında kalan firavun, hançerlerle, baltalarla, mızraklarla saldırıya uğradı ve oracıkta öldü.
    • Halkın bütün umudu Rahaa'nın oğlu Kamose'nin üzerindeydi, Mısır'ın varlığını devam ettirip ettirememesi genç firavunun ne yapacağına bağlıydı.
    51:51Kamose'nin Stratejisi
    • Hiksoslar, Rahaa'nın başkaldırısına rağmen Kamose'ye Mısır'ın vergi ödemesi halinde barış içinde yaşayabileceklerini söyledi, ancak Kamose gururlu bir Mısırlı olarak yabancı işgali altında kendi ülkesinde iki sınıf bir vatandaş gibi yaşamak istemedi.
    • Hiksoslar askeri teknoloji bakımından çok ileri seviyedeydi, en iyi savaş arabalarına ve silahlara sahipti, ayrıca güneydeki Kushilerle ittifak halinde olmaları Kamose'nin Hiksos'lara karşı müdahale etmesini imkansız hale getiriyordu.
    • Kamose önce Kushilere karşı harekete geçti, güneydeki en stratejik noktalardan biri olan Wuhen kalesine gözünü dikti ve kale kuşatılmadan Mısır ordusuna teslim edildi.
    53:01Kamose'nin Başarıları ve Ölümü
    • Kamose tek tek Orta Mısır'daki küçük yerleşimleri kontrolü altına almayı başardı ve nihayet Hiksos'ların başkent ilan ettiği Avaris'e büyük bir saldırı başlattı.
    • Kamose kısa sürede güney sınırlarını ve Orta Mısır'daki topraklarını geri kazanmıştı ama Hiksosların varlığına son veremeden MÖ 1539'da erken yaşta öldü.
    • Bundan sonra tahta geçen çocuk firavun Ahmose'nin on yıl boyunca yeni bir dönemin başlangıcını simgeleyecekti.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor