Buradasın

Mısır Mitolojisi: Ölüm ve Öbür Dünya

youtube.com/watch?v=VBZoW28Fo3Q

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Mısır mitolojisindeki ölüm ve öbür dünya kavramlarını anlatan eğitici bir belgesel formatındadır. Anlatıcı, Osiris, Isis, Horus, Anubis, Ra gibi Mısır tanrıları ve mitolojik karakterler hakkında detaylı bilgiler sunmaktadır.
Video, Mısır'da ölüm sonrası ruhların yolculuğunu, öbür dünya olarak bilinen Duat (Amenti) dünyasına geçiş sürecini ve ölülerin tanrılar mahkemesindeki ruh tartışı gibi konuları ele almaktadır. İçerik, Ra güneş tanrısının gece yolculuğu, Ölüler Kitabı'nın önemi, mumyalama ritüelleri ve ölülerin öbür dünyada yaşadığı deneyimler hakkında bilgiler içermektedir.
Videoda ayrıca Bata ve Anubis arasındaki efsane, Tutankhamon'un mezarı, Isis ve Yedi Akrep miti, Ra'nın insanlara karşı duyduğu öfke ve Hathor tanrıçasının insanları öldürme görevi gibi çeşitli mitolojik hikayeler anlatılmaktadır. Mısır mitolojisindeki yaşam-ölüm döngüsü, tanrılarla insanlar arasındaki ilişki ve ebedi yaşam arzusu temaları detaylı şekilde işlenmektedir.

Mısır'da Ölüm ve Öte Vatan: Firavun ruhları gölgeden uzakta kazlar gibi ses çıkarırken, doğru kişi Nil'in kıyılarında çocukluk perçemlerini kestiği cennetleri tanıyacak.
Ölülerin Mısır'ında yeşil çayırlar, göklerdeki bahçeler ve Firavun inciri ağaçlarının gölgesinde serinlik tadılabilecek.
Piramit textlerinde "ağızları doymuş mutlular" olarak adlandırılanlar, tanrıçaların sütünden içecekler.
00:51Ölüm Krallığındaki Deneyimler: Doğru kişi Todd tabletlerinde okuduktan sonra kozmik yumurtayı, Ra'yı, Tanrısal İnek Hator Noid'in memesinden akan semavi Nil'i (Samanyolu) seyredecek.
Amenti'nin kauları önünde rahibin mumyası başında okunan duayı hatırlayacaklar.
Ra'nın güneş ışığının her yere tesir edici şiddetini simgeleyen Osiris'in aslan kafalı uzvunu görecekler.
01:38Ölüm Krallığındaki Tehlikeler: Başsız, başıboş dolaşan, yaşam akımlarından yoksun, tersine dönmüşler ve lanetlenmişlerle karşılaşacaklar.
Kendi iç organlarını yiyen ölü krallardan, pislik haline gelmiş lanetlenenlerin bel kemiklerini kıran işkenceci tanrılardan kaçacaklar.
Buto bölgesindeki, kafası kesilmiş vücutları içindeki belleksiz ruhların bulunduğu faaliyeti, kötü ruhlarla çekişen canavarları kovacaklar.
02:18Ölüm Krallığındaki Mutluluk: İnek sütüyle yıkandıktan, sırtı güherçille temizlendikten ve hareket ve konuşma gücüne kavuştuktan sonra doğru kişi uzun bir değnek alarak ölümünü uzakta tutarak dolaşabilir.
Tabutunda uzanmışken Anubis'le eşit olmuş olacak.
Gökyüzünün dört kapısı önünde, Ra'nın ışınımlarının önünde, yedi basamaklı Samon merdiveni önünde, Isis'in yedi gömleğinin önünde, Evrensel tohum Nu'nun önünde sevinci gölgesizdir.
03:08Ölüm Krallığındaki Durum: Kırkiki tanrının mahkemesi önünde temize çıkmış olan, ışık ruhlarla kaynaşan Amenti'nin pırıl pırıl parladığını görünce ebediyen yükselmiş olacaktır.
Yakınları onlara "Heykellerin mihraplarında ebediyen kalsın, bedenin nekropoldeki mezarında sabit dursun" gibi dualar edecekler.
Yediyüz sihirli formül sayesinde Firavunlar devrinde yaşayanlar, mumyayı terk eder etmez ölünün sonraki gelişmesine hazır bulunmanın sırrını biliyorlardı.
04:25Tanrılar Mahkemesi ve Ölüm Krallığı: Tanrılar mahkemesinde doğrulardan bulunan ölülere sayısız mutluluklar vaat ediliyordu.
Tanrılar için yeryüzünde geçirilen yaşamın azıcık bir şey olduğu, kum çölündeki bir tek kum tanesi gibi olduğu açıkça belliydi.
Gelecekteki tanrılaşmaya rağmen, bu fani dünyada kabil olduğu zaman kadar uzun kalmak istenir bir şeydi.
04:48Evrensel Tanrı: "Ben gökyüzü mekanlarının uzay sonu olmayan bir sıvı okyanusu gibi iken, zamanların ve şekillerin tanrısıyım" diyen tanrı, her varlıktan daha evvel doğmuştu.
Adlandırıldığım bütün isimlerin sihir gücünün şefaatiyle gök hiyerarşilerini ve kendi kendini yeniden yaratan maddeyi yarattı.
Evrenin başlangıcı ve büyük tabutun içine uzanmış olacağı zaman sonu olacak olan, yokluktan nehrin sularının silindiği gibi varlıkların pınarlarını fışkırttı.
05:34Ölülerin Ebedi Durumu: Ölüler Osiris'te ebedidirler çünkü Osiris, doğru ve yardım etmeyi sevenler ve Mısır toprağından kötülüğü kovanlar için aynı zamanda ebedi ve sonsuzdur.
Temize çıkmış ölüler, Orion'un parladığı parlak burç gruplarının benzeri olarak Doat'ın göğüne yükselecek, nihayet gök boğasını görecek, tanrılarla aynı yiyecekleri yiyecektir.
Binlerce yıldır dolaşan bozulmazlara karışacak, dünyadaki kil duvarlı yıkıntı evinde yaşamında o kadar gösterişsiz olan o, parlak yeryüzünden bir nefes kadar çabuk silindikten sonra gerçekleşecek geleceğin bu muhteşem hayalini düşünebilirdi.
06:36Osiris Olmak: Tüm servetini iki nasırlı eli arasında tutabilecek olan Osiris'in parlaklığına sahip olacak, yüzlerce kuşağın asırlar boyu seyredeceği, parlaklığını bir gün bile kaybetmeyen o yıldız olacak.
Osiris olarak evrensel ritimlere katılacak, tanrılara eşit olacak, insanların vücudu gibi yaşayan sonsuz olacaktır.
Ölünün ruhu, hayatın ve ışığın ebedi kaynaklarına yükseliyordu, bu serbest ruh bağ idi.
07:08Horus'un Gözü: Ölünün ruhu, onu kovalayıp rahatsız etmek için ilk cehennemlerde nefesi, yeryüzünde yaşayıp ölenlerden hiç ayrılmayan korkunç Seti karşısında buluyordu.
Horus'un gözlerinin kalkanı altında ölü, devamlı yolculuğunu güneş gibi hep yeniden doğarak sürdürebilecekti.
Horus'un gözleri insanları ve eşyayı yaratmıştı, semavi yüzün gözleri evreni gördüğü zaman evren vücut buldu.
07:49Horus'un Gözünün Gücü: Horus'un gözlerinden dökülenler, insanlara ve tanrılara gerekli olan hayatı verdi.
Güneşten dağılan ışık gibi Horus'un gözü bütün realiteyi yarattı.
Dünya da yaşayanlar ölmek için doğmuş yığınlarca varlık, Ra'nın göz bebeklerinden ilk ve dölleyici ışıkla beraber fışkırmıştı.
08:14Evrensel Ruh: Her ruh gökyüzüne doğru uçar, güneşte ışımaları, canlıların vücutlarını yaratan, yeri güneş olan tanrısal ruhta eriyecektir.
Bu evrensel ruh Horus'un gözüdür.
Ölünün de sırası gelince ışık saçanlardan birisi olması için ölünün heykeline törenle kokular sürülür.
09:05Horus'un Gözü ve Set: Mısırlılar iki hafta boyunca ay küçülürken, kötülük ruhu Set'in siyah bir domuz şeklinde gökyüzünde Horus'un gözünü yediğine inanıyorlardı.
Set bu gözü ağlarında yakalayıp, Osiris'in ruh
10:59Mısırlıların Ölüm ve Ruh Anlayışı: Mısırlılar için yaşam, ölüler evreninin on iki kapısının ardında yeniden doğuşla başlıyordu.
Mısırlılar ruhu, ölüyle aynı yüzü taşıyan bir kuş şekli altında gösteriyorlardı.
Ölüm anında bu uçucu ruh geçici olarak bedeni terk ediyor, mezarların kuyularından kaçarak alışık olduğu yerlerde dolaşıp duruyordu.
11:39Ölülerin Ruhu ve Beslenmesi: Ölülerin ruhu ilkel arzularını hatırlasına rağmen zihni açık, hareketli ve gelişigüzel ritüel saflaşmadan sonra bu ilginç dünyada dolaşıyordu.
Cennet mutluluklarına aday olan bu ruhu beslemek, takdimelerle doyurmak gerekiyordu çünkü öbür dünyadaki yaşamı, canlıların ona sağlayacakları maddi ilgiye ve şefkatine bağlıydı.
Ölülerin aç kalmış ruhu kendi evine dönebilir ve onları beslemekle yükümlü olanları nesiller boyu korkudan bas bas bağırtabilirdi.
13:04Ölüler Dünyası Duat: Mısırlılar ölüler dünyasının içinde yaşadıkları dünyaya benzediğini düşünüyorlardı; otuz kilometrelik tarım yapılabilir bir şeridin ortasında kan uzun bir nehirle bu alt dünya Duat dünyası, firavun Mısırı gibi on iki bölgeyi içine alıyordu.
Duat'ın on iki bölgesinin her biri gecenin on iki saatine denk geliyordu ve yüksek kapılarla ayrılmışlardı.
Aşağı dünyanın bu on iki bölgesi, sayısız tanrı, ruh ve sıradan ölülerden oluşan bir halkı barındırıyordu.
13:58Ölülerin Yaşamı ve Günün Kayığı: Ebedi hayatlarını Osiris veya Ptah nezdinde geçirenler hiçbir işkenceye uğramıyorlar, ancak karanlıklarda bir çeşit uyuşukluk içinde sararıp soluyorlardı.
Günün kayığı Duat'ın on iki bölgesinde gece yolculuğunu yapıyordu; kayık onların bölgesine girince alkışlıyor, kayık onları aydınlattıkça canlanıyorlar ve saat geçince aydınlık da kayığın kayboluşuyla sönüyor ve onlar inlemeye başlıyorlardı.
Büyülü formülleri bildikleri için güneş kaynağına kabul edilenler Ra'ya gece yolculuğunda eşlik edebiliyor ve Ra günün ilk saatlerinde canlanınca onunla birlikte parıldayabiliyorlardı.
15:07Ölülerin Kutsal Görevleri: Duat'ın derinliklerinde, tanrısal kayığı Ra'nın önünden ışık düşmanlarını kovmakla görevli tanrının simgesi canlı bir boğa yılanı olan bir iple yedekliyorlardı.
Bu ölüler, beşer yüz senelik adımlarla evlerine gidebilmekten, her boyutta gezip dolaşmaktan ne kadar mutluydular.
Piramit metinlerinde ölüler gecenin kazanlarında karınlarını doyurlar diye yazılıdır.
15:47Mısır'da Ölümlü Dünya Vizyonları: Mısır'da ölümlülerin öbür dünyada ölümsüz olup olamayacağı, cennette annelerini tanıyıp tanıyamayacağı gibi sorular sorgulanıyor.
Piramit metinlerinde ölümlülerin Osiris'in yanına gideceğini, saflığının artacağını ve yeniden birleşeceğini belirtiyor.
Ölülerin öbür dünyada kalbine, aklına, ağzına, ayaklarına, kollarına ve erkeklik uzvuna sahip olacakları söyleniyor.
17:01Ölülerin Gece Yolculuğu: Ölülerin gece yolculuğunda ilk saatte cehennemin bekçisi olan yılanın ateşi tarafından dehşete kapılacakları belirtiliyor.
Ölüler koruyucu muskaları ve büyülü sözcükleri biliyorsa, aşağı dünyanın canavarlarının dikkatini dağıtabilecekler.
Ölüler gecenin kayığında yolculuğa başlayacak ve Sfenks'in bakışı altında güneşi selamlayacaklar.
18:11Gece Yolculuğunun Saatleri: Dördüncü ve beşinci saatte ölüler Sokaris'in gizli mağaralarından geçecek ve kutsal kayık karanlıklarda görünmez bir yılana dönüşecek.
Altıncı saatte binlerce kuş, ruh ve acayip tanrıçalar görilecek.
Yedinci saatte Ölüler, Apophis canavarını görecektir.
19:18Gece Yolculuğunun Son Saatleri: Sekizinci saatte ölüler, dirilmişlerin gürültü ve seslerini duyacaklar.
Dokuzuncu saatten onbir saate kadar Cehennem dünyasının su ve ateşini görecekler.
Oniki ve son saatte ölüler, güneşin doğmasını görecek ve yeni güneşi doğuracaklar.
20:18Anubis ve Bata Hikayesi: İki kardeş Anubis ve Bata aynı evde yaşarken, Bata evde elbiseler dikiyor ve tarla işlerinin yükünü taşıyordu.
Bata, sığırlarla anlaşabilme yeteneği sayesinde ün kazanmış ve sığırların daha fazla buzağı doğurmasını sağlamıştı.
Bir gün ekim zamanında tohumları bittiğinde Anubis, Bata'yı tohum getirmeye gönderdi.
21:07Bata'nın Kardeşinin Karısının Teklifi: Bata eve gelince Anubis'in karısı saçlarını örerken onu gördü ve tohum getirmesini söyledi.
Bata büyükçe bir kapla yaklaşık ikiyüzyirmi kilogram tohum getirdiğinde, Anubis'in karısı ondan birlikte olmak istedi.
Bata bunu ahlaki olarak dehşet verici buldu ve kafesindeki bir leopar gibi çılgına döndü.
22:16Anubis'in Karısının Kurnaz Planı: Bata ahırında uyumaya başladığında, Anubis'in karısı kurnazca bir plan hazırladı.
Anubis eve gelmeden önce kendisini saldırıya uğramış gibi bir hale soktu ve evi karanlık bıraktı.
Anubis karısını perişan bir halde buldu ve karısı Bata'yı öldürmesini istedi.
23:42Bata'nın Kaçışı ve Anubis'in İntikamı: Anubis mızrakla ahır kapısının arkasına saklandığında, Bata sığırlardan yardım alarak kaçtı.
Bata güneş tanrısı Ra Horakti'ye dua ederek timsahlarla dolu bir suya sığınarak kurtuldu.
Anubis Bata'yı yakalayıp erkeklik organını kesti ve kedi balıklarına yem etti.
24:44Bata'nın İntikam Planı: Bata Anubis'e çam vadisi'ne gideceğini ve kalbini çam ağacının tepesine asacağını söyledi.
Anubis'ten ağacın kesilip kesilmediğini kontrol etmesini ve kalbini kurtarmasını istedi.
Bata'nın kalbini alıp su dolu bir kaseye koyarsa, Bata gerçek katilinden intikam almış olacaktı.
25:31Bata'nın Yeni Hayatı: Anubis eve vardığında karısını öldürdü ve cesedini leş yiyici köpeklere attı.
Bata çam vadisine gitti, kendine ev yaptı ve güneş tanrısı Eni ile karşılaştı.
Ra Horakti tanrı, Bata için Konum'un yarattığı büyüleyici güzellikte bir eşle evlendi.
26:36Bata'nın Sonu: Bata karısına kalbinin bir çam ağacının tepesinde bulunduğu sırrını açıkladı.
Bir gün Bata çölde ava çıktığında, karısı eve girdiğinde çam ağacına takılan bir tutam saçı suya düştü.
Dalgalarla firavunun çamaşırcılarının işlerini yaptığı Mısır kıyılarına kadar sürüklendi.
27:23Bata'nın Hikayesi: Firavun, elbiselerdeki saç tutamını buldu ve bu saçın Rati'nin kızına ait olduğunu öğrenince, onu Çam Vadisi'nden getirmesini emretti.
Firavun, Bata'nın karısını saraya getirdi ve onu çok sevdi, ancak Bata'nın sırrını öğrenince Çam Vadisi'ndeki ağaçları kesmeyi emretti.
Anubis, Bata'nın ölmüş olduğunu görünce, üç yıl sonra onun kalbini bulup bedenine yerleştirdi ve Bata canlandı.
28:55Bata'nın İntikamı: Bata, karısının intikamını almak için boğa kılığına girdi ve Mısır'a gitti, firavun tarafından iyi karşılandı.
Bata'nın eski karısı, firavunun izniyle boğanın ciğerini yiyerek onu öldürdü, ancak Bata'nın kanından iki avokado ağacı çıktı.
Kadın, firavunun ağacı kesmesini sağladı ve bir kıymık ağzına girdiğinde Bata'dan hamile kaldı.
31:06Bata'nın Yeniden Doğuşu: Yeniden doğan Bata, Kush adını aldı ve kralın meşru veliahtı oldu.
Firavun öldüğünde tahta geçen Bata, kraliçeyi yargılamayı ve intikamını aldı.
Bata'nın otuz yıllık saltanatının ardından ölümüyle Mısır krallığının idaresi büyük kardeşine geçti.
32:11Tutankhamon'un Mezarı: Tutankhamon'un cenaze salonunun giriş kapısında, firavunu ebediyeti içinde rahatsız edecek kişiye ölüm kanatlarıyla dokunulacağı yazılıdır.
3500 yıl boyunca kimse mezarı bozmadı, ancak 12 Şubat 1924'te Lord Carnarvon ve Howard Carter mezarı keşfetti.
Mezarın açılışından sonra grubun hemen tüm üyeleri kısa sürede öldüler.
44:55Isis ve Yedi Akrep Mit'i: Meternik dikilitaşı üzerindeki büyüler ve tılsımlı hikayelerle Isis ve Yedi Akrep miti çözülebilmişti.
Hikayenin amacı, taşın sahibini akrep sokmasına karşı korumaktı ve Osiris'in ölümünden sonra Isis'in onu mumyalamasıyla başlıyordu.
Isis, Yedi Akrep eşliğinde Nil Deltası'ndaki iki kız kardeş şehrine giderken, zengin bir kadının evine girip oğlunu ısırarak intikamını aldı.
47:16Isis'in Büyü Gücü: Kibirli bir kadının gösterdiği hoşgörüsüzluğu, Mısırlıların kalbine kazınmış fedakar bir anne olarak bilinen Isis, masum bir çocuğun ölmesine göz yumamaz ve onu canlandırır.
Isis, tüm akreplerin adlarını sayarak onları hakimiyeti altına alır ve akreplerin zehirlerini çocuk üzerinde etkisiz kılar.
Isis'in büyülü sözleri, akrepler tarafından sokulmuş her çocuğa arpa ekmeği, sarımsak ve tuzdan oluşan tıbbi formülle birlikte uygulanabilir.
48:05Isis ve Güneş Tanrısı'nın Gizli Dosyası: Bu mitte vurgulanmak istenen hem Isis'in büyü güçlerinin kudreti hem de zehri etkisiz hale getiren büyülü sözlerinde saklı özel yetenekleridir.
Isis oldukça çalışkan, çoğu tanrıdan daha zeki ve gökteki ve yerdeki hiçbir şeyi unutmaz bir kadındır.
Isis'in rolü, aşkın güneş tanrısının gizli ismini keşfetmekti; başarılı olursa güneş tanrısı onu ve oğlu Horus'u tanrılar hiyerarşisinde kendinden sonraki rütbeye çıkaracaktı.
48:42Isis'in Planı: Isis'in planı güneş tanrısını kendi gücüyle yaralamaktı; güneş tanrısı her gün gökyüzünde doğu ufkunda batı ufkuna seyahat ediyordu.
Güneş tanrısının bir seferinde ağzını açtığı ve salyalarının döküldüğü anı Isis'in beklediği fırsatıydı.
Isis, güneş tanrısının salyalarını toprakla karıştırır ve büyü yaparak zehirli bir yılan yaratır, yılan güneş tanrısını sokar ve zehrini içine akıtır.
49:23Güneş Tanrısının Acısı: Güneş tanrısı haykırır ve ona bağlı tanrılar sorunun ne olduğunu anlamak için gelirler.
Güneş tanrısı kendi salyasından yapılan zehir vücuduna yayıldıkça titremeye başlar ve izdırap verici bir ızdırap hisseder.
Diğer tanrılar onun gücünü ve yaşam enerjisini kaybetmesine üzülürken, güneş tanrısı büyü güçleri ve bilgelikleriyle kendisini iyi edebileceklerini umut eder.
50:05Isis'in Teklifi: Güneş tanrısı üşümekte, ateşler içinde, terlemekte, titremekte ve arada bir görme yetisini kaybetmekteydi.
Isis, güneş tanrısının gizli ismini öğrenmeye karşılık onu iyileştireceğini teklif eder.
Güneş tanrısının gizli isminin açığa çıkması ona prestij kaybettirecek ve bir başkası tarafından gizli doğasıyla öz kimyasının bilinmesi onu tehlikeye sokacaktı.
50:37Güneş Tanrısının Boyun Eğişi: Güneş tanrısı kaçamak bir yanıt vererek sahip olduğu diğer adları gelişigüzel saymaya başlar.
Isis, bu adların gizli adı içermediğini söyler ve zehrin etkisini yoğunlaştıracağını ima eder.
Güneş tanrısı sonunda çektiği işkenceye dayanamadı ve Isis'e boyun eğdi; Isis ise oğlu Horus'un bu ismi başka kimseye söylemeyeceği konusunda yemin etmesini ister.
51:18İyileştirme Formülü: Papirüs'te gizli isimden söz edilmez ama Isis'in güneş tanrısını iyileştirmek için uyguladığı formüle yer verilir.
Bu formüle göre akrep otu ve bira ya da şarapla oluşturulan karışımdan bir yudum almak, zehirli bir hayvan tarafından sokulan kişiyi iyileştiriyordu.
Felaket miti, tanrılarla insanoğlu arasındaki dostluğun geçici olarak bozulması konusunda önemli bir örnek oluşturuyor.
52:03Mısır'da Tanrılar ve İnsanlar: İnsan ırkıyla tanrılar arasındaki ilişki, Nil vadisi boyunca dağılan sonsuz çeşitlilikteki mikro dünyaya dayanmaktaydı; bunlar rahiplerin hiyerarşik bir yapı içerisinde idare ettikleri tapınaklardan oluşuyordu.
Firavunun rahiplere verdiği görevler, günlük ayinleri gerçekleştirmek ve tapınaklara erzak sağlamaktı; bu görevler hakkıyla yerine getirildiği takdirde tanrılar ve tanrıçalar tatmin olmakta ve Mısır'a karşı merhametli davranmaktaydı.
Baş rahip tarafından gerçekleştirilen detaylı ayin, zamanın başlangıcında yaratıcı tanrı tarafından kurulan evrendeki düzene bir yanıttı; kozmik yapı, hakikat, doğruluk ve düzen tanrıçası Maat tarafından temsil ediliyordu.
53:08Tanrılarla İlişkiler: Bu sistem, insanlar arasında Mısır tanrılarının kendilerinin yanında olduğu inancını sağlayarak iyimser bir hava yaratmaktaydı.
Bazı bireyler tanrılara karşı gelebilmekte ve kabahatleri nedeniyle tanrılar tarafından cezalandırılabilmekteydiler.
Deyrül Medine'deki dikilitaşlarda, tanrılara karşı suçlar işleyen insanların cezalandırılması ve sonradan merhamet dilenmesi anlatılmaktadır.
54:28Akhenaton Dönemi: Hükümdarların tanrılara karşı çıkarak ülkeyi yönettikleri de olmuştur; Firavun Akhenaton dönemi, Aton olarak adlandırılan güneş kursunun üstünlük kazanmasına, tapınakların kapanışına, Amon Ra dahil tüm tanrıların ortadan kaldırılışına tanık olmuştur.
Oğlu Tutankhamon'un tahta geçmesiyle Akhenaton kanunları değiştirilmiş, tapınaklar tekrar açılmıştır.
Karnak tapınağındaki bir dikilitaşta Firavun Akhenaton'un aşırılıklarının tanrıları nasıl bir ruh haline soktuğu anlatılmaktadır; tapınaklar harabeye dönüşmüş, mabetler ıssızlaşmış ve insanların duaları karşılıksız bırakılmıştır.
55:31Kutsal İnek Kitabesi: Felaket miti, egemen gücün bütünlüğünü korumayı amaçlayan, içinde büyülerin bulunduğu kutsal inek kitabesi olarak adlandırılan külliyatta bir bölüm olarak yer almaktadır.
Bu kitabenin bölümlerinin ilk nüshası Tutankamon'un krallar vadisi'ndeki mezarında, şu anda Kahire Müzesi'nde bulunan sandukasının üzerine yerleştirilen dört varaklı muhafazanın en dış kısmında bulunmuştur.
Metnin daha uzun bir versiyonu ise birinci Seti'nin kraliyet vadisi'nde yer alan mezarının sanduka odasının dışındaki bir yan odada bulunmaktadır.
56:14Kutsal İnek Kitabesi'nin İçeriği: Kutsal inek kitabesinin rolü, felaket miti ilerledikçe daha belirgin hale gelecektir.
Olay, Mısır'ın doğrudan güneş tanrısı Ra'nın hakimiyeti altında olduğu dönemde geçiyor; bu dönem tarihsel olarak ölçülemez bir
57:25Ra'nın Gözü ve Hathor: Ra, insanoğlunun kendi gözyaşlarından yaratıldığına ve şimdi kendisine karşı komplo yaptıklarına dair anlatıya sahiptir.
Ra'nın gözü sembolik olarak Hathor tanrıçasını temsil eder ve bu tanrıça, insanları çölde takip ederek öldüren, kana susamış bir varlık olarak tasvir edilir.
Ra, Hathor'un katliamlarından sonra fikrini değiştirir ve insanoğlunu bağışlar, çünkü evrenin onlar olmadan anlamını yitireceği düşüncesiyle.
59:49Hathor'u Yalancı Kanla Yakalama Planı: Ra, Hathor'u kurtarmak için asvan'dan kırmızı toprak getirtir ve bunu köle kızların arpa birasıyla karıştırarak insan kanı gibi görünen birayla doldurur.
Gecenin sonunda Ra ve tanrılar, Hathor'un katliamı devam ettirmek için geleceği bölgeye girer ve kan görünümlü biraları dökerek avuç yüksekliğinde bir kan gölü oluşturur.
Sabah olduğunda Hathor kanı görür ve içmeye başlar, zehirlenir ve bir önceki katliamdan sağ çıkan insanları bulamaz.
1:01:16Ra'nın Görevini Todd'a Devretmesi: Ra, insanoğlunun kontrolünü sağlamak üzere bilgelik tanrısı Todd'u vekil olarak görevlendirir.
Todd, Ra'nın emriyle tüm bilimsel, tıbbi ve matematiksel bilgilerin saklı olduğu kutsal kelimeleri insanoğluna sunar.
Bu bölümde güneş tanrısı Ra'nın oniki saatlik yolculuğunu göreceğiz, bu mit "Dud Kitabı", "Mağaralar Kitabı" ve "Geçitler Kitabı" adlı üç bölümden oluşmaktadır.
1:02:03Ra'nın Yeraltı Yolculuğu: Ra'nın yolculuğu batıdaki Manu Dağı'nda başlar ve doğu dağında yeniden doğmak için yeraltı dünyasına oniki saatte yolculuk yapar.
Ra'nın gemisinde ona eşlik eden tanrılar arasında geminin başındaki yolu açan ve akıl adlı iki tanrı, inek boynuzu takmış geminin hanımı, şahin başlı tanrı Horus ve kürekleri çekmekle görevli hakikat boğası bulunur.
Yolculuğun ilk saatinde Ra, Vernes bölgesinin tanrılarına toprak haklarını verir, üçüncü saatte Osiris'e irade ve akıl vererek ona karar verme ve eyleme geçme yeteneği kazandırır.
1:03:45Ra'nın Yolculuğunun Önemli Anları: Beşinci saatte Ra, güneş gemisinin bir dağa doğru itilmesiyle hayati bir aşamaya ulaşır ve Sokar'ın ülkesinin üzerine doğan Isis'in bedeni olarak adlandırılan bir baş yükselir.
Altıncı saatte Ra'nın gemisi, elinde kutsal ibis kuşuyla oturmakta olan tanrı Toth'un önünde durur, Toth'un amacı tarlaların içinde tanrılar ve Mısır için bir şehir bulmaktır.
Yedinci saatte Osiris'in düşmanları yakalanır ve yok edilir, Ra'nın önünde baş düşmanı Apophis alt edilir.
1:07:07Ra'nın Yolculuğunun Son Saatleri: Sekizinci saatte Ra, insan başlı ve içinden bıçak çıkan bir kutuya bağlı gücünün simgesi dokuz değnek tarafından çekilir.
Dokuzuncu saatte Ra, Osiris'in koruyuculuğunu yapan ve katlettiklerinin kanları içinde yaşayan on iki kobrayla karşılaşır.
Onuncu saatte Ra'nın seher vaktindeki yeniden doğuşunun yakınlaştığına dair işaretler belirir, Sakarabe doğu ufkunda yeniden doğacağı yumurtayı elinde tutar ve gökyüzüne fırlatılmak üzere iki güneş kursu hazırda bekletilir.
1:08:20Ra'nın Yolculuğu ve Düşmanların Cezası: Ra, okçularına emir vererek düşmanları cezalandırmalarını söyler.
Onbir saatte, alevli çukurlara atılan düşmanlar zincirli tutsaklar, parçalanmış ruhlar, gölgeler ve kesilmiş kafalar olarak resmedilmiştir.
Horus, düşmanlara alev çukurlarına atılacaklarını ve kaçamayacaklarını söyleyerek tehdit eder.
1:09:10Ra'nın Yolculuğunun Sonu: Oniki saatte güneş tanrısı yolculuğunun sonuna ulaşır ve gemisi dev bir yılanın kuyruğundan içeri çekilir.
Ra, Sakarabe Kepri olarak yılanın ağzından yeniden doğar ve Shu'nun başının üzerinde durur.
Gündüz gemisiyle doğudan yol alarak N'un bacaklarının arasından parıldar.
1:09:39Ölüler Kitabı ve Ebedi Hayat: Ölüler, K'ların ellerinde kötü ruhların hilelerini bozacak sihirli formüllerle donatılmıştır.
Ölüler kitabı sayesinde ikinci isimlerini unutmayacak ve bu isme sahip olmaksızın kimse öbür dünyada yaşayamayacaktır.
Ölüler kitabı sayesinde güneşin yeraltı dünyasında her gece aldığı otuz yedi şeklini tanımak kolaydır.
1:10:43Ölülerin Görevleri: Ölüler de diriler kadar güneş tanrısını yüceltmeyi bilmelidirler.
Yeraltı nehrinin kıyılarındaki varlıklarıyla batı bölgesinde her gece Amon Ra'nın kutladığı esrarlı eyleme katılırlar.
Sihirli sözcüklerin koruması altındaki ölüler, bedenlerini taşlaşmaktan koruyabilir ve tanrıların önünde kapı açıcı sözler söyleyebileceklerdir.
1:11:54Ölülerin Mahkemesi: Ölüler, tanrısal mahkemenin önünde, yedi ışık saçan yedi ruhun, büyük hakim Osiris'in, Horus'un dört oğlunun ve Amenti'nin koruyucu tanrılarının karşısında korkusuzca duracaklardır.
Her ölünün ruhunun tartılışı olan korkunç sınav boyunca savunmalarını takdim edebileceklerdir.
Ölünün ruhu kendi saf olmayışını hisseder ve içinde enkarne olduğu beden tarafından işlenmiş hataları algılayabilir.
1:13:13Tartılma Süreci: Ölünün kalbi, yani vicdanı tanrıların terazisine konulup tartılacak ve hükümlendirilecektir.
Timsah ağızlı, su aygırı karınlı canavar terazinin yakınında beklemektedir.
Kırkiki adalet tanrısı, her biri eski Mısır'ın bir vilayetini ve insanların işlediği kırkiki günahtan birini temsil eder ve ölüyü sorguya çekmektedir.
1:14:02Mısır'da Ölünün Tartılması: Cenaze papirüslerinde resmedilen ünlü sahne, ölünün ruhunun Todd (İblis) ve Anubis (çakal başlı) önünde tartılmasıdır.
Todd, Osiris'in yeryüzündeki düşmanı domuz ve öbür dünyadaki düşmanı Apophis yılanını kovmuş, gizli kitapların sahibi olarak milyonlarca yıl yaşayacağını iddia etmiştir.
Ölüler Todd ve Anubis önünde 42 tanrı önünde günahsız olduklarını beyan ederek kendilerini temize çıkarmalıdır.
1:15:25Ölülerin Olumsuz İtirafları: Ölüler Todd ve Anubis önünde göğsünü yumruklayarak günahsız olduklarını, iyilik yaptıklarını ve tanrıların hoşuna gitmeyecek hiçbir şey yapmadıklarını iddia ederler.
Ölüler çeşitli tanrıların önünde yemin ederek çalmadıklarını, aldatmadıklarını, insan öldürmediklerini ve mabedin servetini yağmalamadıklarını söylerler.
Ölülerin mezar taşlarında "Bu taşı okuyan, okuması yoksa başkasına okutan ölünün ruhu için duayı okusun" şeklinde yazılar bulunur.
1:17:18Ölülerin Temize Çıkması: Temize çıkmış ölüler batı kapılarının açıldığını görür, Nil kıyılarında serinlemek için güneşe çıkabilirler.
Ölüler gökyüzü tanrıçası Noht'un yarattıklarından yeniden tat alabilirler ve tanrılar tarafından anka kuşu gibi temizlenirler.
Ölüler, yumurtayı kırmadıklarını, Mendes teknesi üzerinde yemin etmediklerini ve Abidos'ta Tahttate'nin adını anmadıklarını belirtirler.
1:19:07Tartılma Süreci: Todd ve Anubis, ölünün tören ekmeklerini, bir ayı, kızıl boğanın ayaklarını, dört çanak kan ve beyaz ineğin dört çanak sütünü takdimeler masasına koyduğunu bilirler.
Ölülerin vücuduna lapis, lacivert taşı veya donuk yeşil akikten muskayı, u cihat çiçek bileziği, mihraplara oniki ateş yaktırmış ve tabutunun üzerinde Ölüler Kitabı'nın 72. bölümünün kopyasını bırakmışlardır.
Todd ve Anubis, terazide ölünün kalbi ile Maat'ın gerçeğin tüyü arasındaki dengenin sorgulandığını ve Todd'un tabletine terazinin dengede olduğunu yazabileceğini bilirler.
1:20:37Temize Çıkan Ölünün Geleceği: Eğer ölünün kalbi bir tüyden daha ağır değilse, Todd ölüler tanrısı Osiris'e "Falancanın kalbi terazide tartıldı, doğrudur" diyerek bildirir.
Temize çıkmış ölüler (makerou) ebediyet sürdükçe istediği her yere gidebilir, yaşayanların toprağına, aşağı dünyanın 12 bölgesine veya Samanyolu'nun derinliklerine gidebilirler.
Ölüler gökyüzünde yok olmazların yanına, ebediyen yiyecek bulunan "Yalou" tarlalarına gidebilir ve güneş kursuyla süslü bir tanrı görebilirler.
1:22:43Yalou Tarlaları: Yalou tarlalarında ruhlar, yaşam akımından yoksun kovulmuş ruhlardan kaçarak mutlu yerlere koşarlar.
Güneşten çıkan güçler sayesinde göklerin gezegenlere bağlandığı sonsuzluktan gelen akımların rüzgarlarından bir kısmı kendilerine bırakılmış ışık saçanlara yaklaşır.
Ruhlar merakla yanlarından, önlerinde görülmeyen kapılar açılmadan bilmeye çalıştıkları her şeyi öğrenebilir ve Sekem'in (görünür evrenin aydınlanışı) gizemli arınmalardan sonra ruhların neyi simgelediğini bilebilirler.

Mısır Mitolojisi: Ölüm ve Öbür Dünya

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir