Buradasın
Alper Canıgüz'ün "Oğullar ve Rencide Ruhlar" Kitap İncelemesi
youtube.com/watch?v=9NF2PJD8tyYYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Eren ve Dshot adlı iki konuşmacının Alper Canıgüz'ün "Oğullar ve Rencide Ruhlar" adlı kitabını inceledikleri bir sohbet programıdır. Program, 23. kitap oturumu olarak gerçekleşmiştir.
- Videoda, kitabın polisiye yapısı, beş yaşındaki Alper Kamu karakterinin bakış açısından anlatılan hikâye ve İstanbul'un Anadolu yakasındaki bir mahalleyi nasıl yansıttığı ele alınmaktadır. Konuşmacılar, kitabın akıcılığını, Türk toplumunu ve sosyal çevreyi nasıl tasvir ettiğini, 1980'li yılların çocukluğunu nasıl yansıttığını tartışmaktadır.
- Sohbetin ilerleyen bölümlerinde, kitaptaki karakterler (Alper Kamu, Ruhan Bey, Emekli Başkomiser Hicabi, mahalle bakkalı, Gazanfer, Arap, Mafyatik gibi) ve onların psikolojik yapıları detaylı olarak incelenmektedir. Ayrıca, Türk toplumunda görülen karakter tipleri, mahalle yaşamı, esnaf davranışları ve teknolojik gelişimin toplumsal yaşam üzerindeki etkileri de tartışılmaktadır.
- Programın sonunda, konuşmacılar gelecek kitap oturumlarında Amin Maalouf'un "Semerkant" ve G. Henderson'ın "Çirkinliğin Kültürel Tarihi" kitaplarını okuyacaklarını ve bir film oturumu düzenleyeceklerini belirtmektedirler.
- 00:04Kitap Tanıtımı
- 20 Şubat 2019 akşamı kaydedilen bu videoda Dshot ve Eren, Alper Canıgüz'ün "Oğullar ve Rencide Ruhlar" adlı kitabını ele alıyor.
- Kitap İletişim Yayınları tarafından basılmış olup, polisiye bir eser olarak tanımlanıyor.
- Alper Canıgüz, 1969 doğumlu Türk yazar ve Afilli Filintalar oluşumunun bir üyesi olarak tanıtılıyor.
- 02:06Yazar Hakkında Bilgiler
- Alper Canıgüz, 1969 yılında İstanbul'da doğmuş, Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunudur.
- Kendisi hakkında yazılan kısma göre, okuma sevgisini babasına, yazma tutkusunu ve müzik kabiliyetinin olmayışına borçludur.
- Diğer romanları arasında "Tatlı Rüyalar", "Biskwabs", "Romantik Komedi ile Gizli Ajans" ve "Cehennem Çiçekleri" bulunmaktadır.
- 03:14Kitabın Seçimi ve Değerlendirmesi
- Kitabın seçilme nedeni, Türk yazar okuma oranını korumak ve modern Türk edebiyatının güçlü bir temsilcisi olan Alper Canıgüz'ü tanıtmak istemeleridir.
- Eren, yazarın yazım tekniğini, kurgusunu ve yaklaşımını çok beğendiğini belirtiyor.
- Dshot, kitabın mizah unsurlarını ve okuyucuların kitabın kendisini ve diğer kitaplarını da okuyabileceklerini düşünüyor.
- 05:26Kitap Hakkında Genel Değerlendirme
- Dshot, kitabı bitirmekle oturumu çekmek arasında fazla zaman geçtiği için kitabın birçok noktasını hatırlayamadığını belirtiyor.
- Kitabın akıcı bir şekilde okunabilen, hızlıca içine alabildiğini ve başrolde bir çocuğun dünyasından anlatıldığı vurgulanıyor.
- Beş yaşın insanın en olgun çağı olduğu, sonra çürüme başladığı fikri kitapta vurgulanıyor.
- 07:24Kitap İncelemesi
- Kitabın dil yapısı basit ve okuması kolay, küçük çocukların ağzındaki kelimelerin yankılanması insanda garip bir hava yaratıyor.
- Film olarak değerlendirildiğinde, IMDb'de 10 üzerinden 7 puanlı bir film izlemek gibi, akşamı güzel geçirmenizi sağlayacak bir içerik sunuyor.
- Konuşmacı Türk edebiyatına hayranlık duymadığını, ancak kendisinin de yazmakta olduğu için edebiyattan bazı seçkileri okumak istediğini belirtiyor.
- 09:32Alper Canıgüz Kitabı
- Kitapta "Alper Kamu" adında, aynı yerde çalışan iki devlet memurunun 5 yaşındaki çocuğu karakteri var ve burada Hollandalı yazar Albert Kamuya gönderme yapılmış.
- Alper Kamu, hayatı sorgulayan ve 5 yaşından sonra çürümenin başladığını iddia eden, çok bilmiş bir çocuk karakteri.
- Kitap, Türk toplumunu ve sosyal çevreyi, İstanbul'un Anadolu yakasında bir mahalleyi çok güzel anlatıyor.
- 11:06Mahalle ve Karakterler
- Mahalleye emekli emniyet müdürü, devlet memurları ve mafyatik bir aile gibi çeşitli karakterler yaşamaktadır.
- Kitapta annenin temizlik takıntısı ve cinsel hayal kırıklıklarını bu şekilde tatmin etme eğilimi tespit edilmektedir.
- Annesinin kötülükten veya musibetlerden haz aldığını ve bunun yakıt olduğunu iddia eden çocuk karakteri var.
- 13:57Baba Figürü
- Baba figürü, gençliğinde olmak istediği adamı olamamış ve devlet memurluğuna sıkışıp kalmış bir adam.
- İstanbul'dan ayrılamadığını ve Beşiktaş futbol takımının hayranı olduğunu belirtiyor.
- Babanın neredeyse her akşam kulüp rakısı içtiği ve rakının üzerindeki adamları, vefat etmiş olan en samimi arkadaşına benzettiği anlatılıyor.
- 15:13Türk Ailelerinde Dram Figürleri
- Hemen her Türk ailesinde anneniz halanız veya teyzeniz olabilir, musibetler gelince "vaveyla kopar" diyen dram figürleri vardır.
- Bu tür kişiler hayatları en çok dram ve musibetlerin yanında yaşıyor ve o anları en çok hissederler.
- Konuşmacı, kitapta anlatılan çocuğun kendisine benzer bir gıcıklıkta olduğunu ve çocukken ailesinin rahatsız olduğu anları yaşadığını belirtiyor.
- 16:30Anaokulu Deneyimi
- Kitapta beş yaşındaki çocuğun anaokulu serüveni anlatılıyor, anne-babası çalışıyor ve çocuğun anaokuluna gitmesi gerekiyor.
- Çocuk anaokuluna gitmek istemiyor, ağlama nöbetleri ve itirazlar yaparak kıyamet koparır ancak sonuçta anaokuluna gider.
- Anaokulunda yaşıtı çocuklardan farklı olduğu için onlarla anlaşamıyor ve otoriter yapıyı beğenmiyor, babası tartışmalara son vermek için küfür kullanıyor.
- 17:45Alper Canıgüz'ün Kitabı ve Çocukluk Deneyimleri
- Alper Canıgüz'ün kitabı konuşmacıya çok yakın gelmiş çünkü kitapta anlatılan çocukluk deneyimleri konuşmacının kendi çocukluğuna benziyor.
- Alper Canıgüz 1969 doğumlu iken konuşmacı 1987 doğumlu olduğu için aralarında 18 yaş farkı var.
- Konuşmacı, Alper Canıgüz'ün gençliği konuşmacının yeni doğduğu dönemlere denk geldiği için kitapta kendi çocukluğunu yazmış gibi hissettiğini belirtiyor.
- 18:43Taşra ve İstanbul Arasındaki Fark
- Konuşmacı, taşra ile İstanbul arasındaki farkın çok büyük olduğunu vurguluyor.
- Alper Canıgüz'ün yaşadığı dönemlerdeki deneyimler, konuşmacının çocukluğunda taşra bölgelerinde de yaşanabiliyordu.
- Günümüzde internetin yaygınlaşmasıyla her yerde aynı düzlemde hayat yaşanırken, o dönemde İstanbul'da olanlar taşra bölgelerinde 15 yıl sonra yaşanabiliyordu.
- 20:3470'ler ve 80'ler Arasındaki Teknolojik Farklar
- 70'lerde ve 80'lerdeki en büyük iki farklılık telefon ve televizyon kullanımındaydı.
- 70'lerde televizyon çok nadirken, konuşmacının çocukluğunda hem telefon hem de televizyon hemen hemen her evde vardı.
- Konuşmacı, çevirmeli telefon kullanımını biliyor ancak günümüzde 17-18 yaşındaki çocuklar çevirmeli telefonu nasıl kullanacağını bilmiyor.
- 22:18Teknolojik Gelişimin Hızlanması
- 70'ler ile 90'lar arasında büyük farklar yokken, 90'lı yıllardan sonra teknolojik gelişim hızlanmaya başladı.
- Çinli yazar Jiglio'nun "Üç Cisim Problem" kitabında, insanlığın evriminin hızlanması anlatılıyor; sanayi devriminden elektrik bulunmasına 200 yıl, elektrikten bilgi çağının başlamasına 100 yıl sürdü.
- En son teknolojik atılım internetin yaygınlaşması oldu, özellikle 80'lerden 90'lı yıllara geçişte bu fark daha belirgin hale geldi.
- 25:16Zaman Algısı ve Anı Oluşturma
- Zamanın çok hızlı geçmesi nedeniyle yeni anı oluşturamadığını hissediyorlar.
- Instagram ve Facebook gibi sosyal medyayı kullanmak yerine, olaylara şahit olmayı ve anı oluşturmayı tercih ediyorlar.
- Yaşamakta olduğu durumun bir sendrom veya mutsuzluk hissi olduğunu düşündüklerini belirtiyorlar.
- 26:48Yaşların Değerlendirilmesi
- Bazı yazarlar ve bilim insanları insanın en iyi yaşlarının 30'lu yıllar olduğunu iddia ediyor.
- Konuşmacılar 20'li yaşların en iyi yıllar olduğunu düşünüyorlar çünkü o dönemde cesaretli ve çılgın şeyler yapabiliyorlardı.
- 30'lu yaşlarda vücutta ağrılar ve sorunlar başlaması, saç dökülmesi gibi yaşlanma belirtilerinin hoşlarına gitmediğini belirtiyorlar.
- 28:47Kitap İncelemesi
- Kitapta "Alper Kamu" adında bir karakter var ve kitapta Fransız bir hikaye geçiyor.
- Kitapta "Metin Bilgin" adında bir savcı karakteri ve "Onur Çalışkan" adında bir komiser karakteri bulunuyor.
- Kitapta karakter isimleri ironik bir şekilde seçilmiş, örneğin "Onur Çalışkan" adlı komiser Beşiktaş'ın maçını izliyor.
- 31:34Alper Kamu Karakterinin Anlamı
- Alper Kamu karakteri, kamu vicdanını temsil edebilir ve hem iyi hem kötü olduğunu düşünen, demokrasinin kılıcı gibi bir yerde hüküm dağıtan bir karakter olarak görülebilir.
- Alper Kamu kendince bir adalet sistemi kurmuş ve devletin gerçek anlamdaki savcısıyla işbirliği yaparak cinayetin gerçek failine götürüyor.
- Bu karakter, beş yaşındaki bir çocuk olmasına rağmen adalet dağıtıyor ve cinayet çözmeye çalışıyor.
- 33:49Kitaptaki Karakterlerin İsimleri
- Emekli başkomiser Hicabi, kitaptaki en utanmaz ve ağırlanmaz adam olup, ismi "hicap" kelimesinden türemiş.
- Karakterlerin isimleri genellikle anlamlarıyla ilgili seçilmiş, örneğin Hicabi'nin ismi "utanç duymak" anlamına geliyor.
- 34:48Mahalledeki Karakterler
- Bakkal, mahallenin dedikodu merkezi kaynağı olarak tanımlanıyor ve tüm bilgiye haiz olmaktan gurur duyuyor.
- Bakkal, bilgilerini seçicilikle paylaşıyor ve sadece istediği kişilerle paylaşıyor.
- Bakkal, sorularını sormak için konuşmaya başlıyor ve cevapları kafasında biriktirmek için kullanıyor.
- 41:04Bakkal Karakterinin Özellikleri
- Bakkal karakteri, sürekli aynı şeyleri yapan ve duygusal tatmin aldıklarında konuşmayı kesen türden kişileri temsil ediyor.
- Bu karakter, ülkenin hadsizliğinden ve muhtemelen işsizliğinden kaynaklanan saçma sapan sorular soruyor.
- Bakkal, okumaz bulaşmaz bir adam olmasına rağmen cenaze dedikodu çıkarıyor.
- 43:08Karakterler ve İsimlendirme
- Konuşmacı, dinleyicilerin aklında bir cinayet ve çocuğun cinayeti çözmeye çalıştığı bir şablon oluştuğunu düşünüyor.
- Gazanfer karakteri sapık, psikopat ve mahallenin delisi olarak tanımlanıyor.
- Mahallenin yüz ipleri arasında "Arapla" ismi kullanılıyor, bu ismin köpekler için kullanıldığı ve ırkı aşağılamak için kullanılabilen bir söylem olduğu belirtiliyor.
- 44:17İsimlendirme ve Kafa Karışıklığı
- "Arap" isminin köpekler için kullanılmasının ahlaksızca olduğu, ancak birçok kişinin bunu bilinçsizce yaptığının vurgulanıyor.
- Askerde "adamlar" ve "Peru tavuğu" gibi isimlendirmelerin sorun yarattığı belirtiliyor.
- Peru tavuğunun aslında Kuzey Amerika menşeli, Mesoamerika'dan geldiği ve Hindistan'da "orman tavuğu" olarak adlandırıldığı açıklanıyor.
- 45:51Trafik Kazası Deneyi
- Konuşmacı, Ankara'da Eskişehir yolunda yaşanan bir trafik kazası anlatılıyor.
- Taksiciye kazadan bahsedildiğinde, taksici gerçek olayı bilmeden kendi senaryosunu yaratıyor ve arabadaki Citroen Serato'yu Volvo olarak anlatıyor.
- Taksicinin bilmediği bir olayı anlatma ihtiyacı, toplumun kabile halinde yaşadığı ve diğerlerinin acısından haz almak istemesiyle açıklanıyor.
- 49:58Deneyin Sonuçları
- Taksicinin anlattığı hikayede doğru olan tek şey, kazanın halk otobüsünün sorumluluğunda olması.
- Taksicinin bilmediği bir olayı anlatması ve bu duruma cevap vermesi yerine "bilmiyorum" dememesi enteresan bulunuyor.
- Konuşmacı, erkeklerin berberleriyle ilişkisinin özel olduğunu belirtiyor.
- 50:52Berberler ve Esnafın Konuşkanlığı
- Konuşmacı, berberlerin kafa ütülediğini ve konuşkan olduklarını belirtiyor.
- Berberlerin konuşkanlığı, "esnaf çenesi" olarak nitelendiriliyor ve bu durum özellikle bakkallarda da görülebiliyor.
- Konuşmacı, temassız ödeme teknolojisinin yaygınlaşmasıyla bu sorunun çözüldüğünü ve para verip hizmet almanın temiz bir şekilde gerçekleştiğini vurguluyor.
- 54:39Hizmet İlişkilerindeki Sorunlar
- Konuşmacı, Türk insanının bireyselleşmemesinden kaynaklanan dedikodu yapma eğilimini eleştiriyor.
- Kendi hayatına saygı duyan birinin başkalarının da hayatlarına saygı duymasını anlayacağını belirtiyor.
- Kuzeninin berberi tarafından sürekli mesajlarla taciz edildiği bir örneği anlatıyor.
- 58:27Alper Canıgüz'ün Kitabı
- Konuşmacı, Alper Canıgüz'ün kitabını öneriyor ve Türk mahalle hayatını anlattığı için beğeniyor.
- Kitaptaki Gazanfer karakterinin psikopat olduğu ve çocuklara işkence ettiği, Şey karakterinin ise mahallenin rakçıları olduğu belirtiliyor.
- Kitaptaki Alev karakterinin adının kafalarda yarattığı çağrışım ve Alper Kamunun annesinin yeni modeli olarak tanımlanan karakter hakkında konuşuyor.
- 1:02:02Devlet Memuriyeti ve Kitapta Kişiler
- Konuşmacı, Alper Canıgüz'ün devlet memuriyetiyle ilgili güzel tespitler yaptığını belirtiyor.
- Kitaptaki servis sahnesinin kış gününü tarif ettiği ve hayatları mahvolmuş devlet memurlarını anlattığı söyleniyor.
- Kitaptaki şoför karakterinin adı ve onunla ilgili kahramanlık anısının bahsedildiği belirtiliyor.
- 1:03:56Kitapta Müdür Erdoğan Bey Karakteri
- Kitapta müdür Erdoğan Bey karakteri, annesi ve babası aynı yerde çalıştığı için ikisini de babasına müdür olarak takmıştır.
- Erdoğan Bey, kolormatik gözlüklü bir adamdır ve bu özellik cemaatçılık anlamına gelmektedir.
- Erdoğan Bey, Alper Kamu'nun doğum gününde tanışmış ve Alper'e "Cehennemde çiçek yetiştirmeyi düşünüyorum" gibi iğrenç bir cevap vererek onu gıcık etmiştir.
- 1:05:17Kitabın Özellikleri ve Karakterler
- Kitap, ülkenin barındırdığı insan tiplemelerini çok güzel anlatmaktadır.
- Karakterler çok gerçekçi olduğundan okunması kolaydır ve özellikle 80'lerde ve 90'lı yıllarda çocukluğunu yaşamış kişiler için rahat okunabilir.
- Kitapta "hayreti mucit" ifadesi kullanılmaktadır ve bu ifade, belirli bir karakterin (Hakan) ağzından sürekli çıkmaktadır.
- 1:07:52Alper Kamu Karakteri ve Muhtar
- Alper Kamu karakteri, "Her şeyi anlayan insan kendisini nasıl sevebilir veya kendisine nasıl saygı duyabilir" ifadesini anımsatmaktadır.
- Muhtar karakteri, "Şoför Muhtar'ın üzerine adam tanımıyordu" ifadesiyle tanımlanmaktadır.
- Konuşmacılar kitabı hakkında konuşmayı bitirmek istiyorlar çünkü çok fazla zaman harcamışlardır.
- 1:10:26Gelecek Oturumlar ve Kitap Seçimleri
- Şubat ayı kitabının "Çirkinliğin Kültürel Tarihi" olduğu belirtilmiştir.
- Mart ayı kitabının "Semerkant" olduğu, ancak konuşmacıların Telegram'da bir hata yaptıkları ve bu bilginin düzeltildiği ifade edilmiştir.
- Konuşmacılar, oturuma katılmayan arkadaşlarını çağırmak için farklı psikolojik teknikler kullanmaya karar vermişlerdir.
- 1:14:11Kitap Oturumu Planlaması
- Konuşmacılar, kitap oturumunun tarihini tartışıyor ve mart veya nisan aylarında yapılacağı konusunda bir karar veriyorlar.
- Mart ayında Amin Maalouf'un "Semerkant" kitabı, diğer oturumda ise G. Henderson'ın "Çirkinliğin Kültürel Tarihi" kitabı okunacağı belirleniyor.
- Kitapların kalın olmadığı ve okuyucuların bir aydan fazla sürede ikisini de bitirebileceği belirtiliyor.
- 1:17:15Oturumun Kapanışı
- Konuşmacılar, açık sözlülüklerinden hoşlanan insanlar olduğunu ve 24. oturum olduklarını belirtiyorlar.
- Alper Canıgüz'ün "Oğullar ve Rencide Ruhlar" isimli kitabını okuduklarını ve değerlendirdiklerini söylüyorlar.
- Bir sonraki oturumların mart ve nisan aylarında yapılacağı, ayrıca söz verilen film oturumunun da bir ara yapılacağı belirtiliyor.