Buradasın

ALES Türkçe Sınavı Soru Çözüm Dersi

youtube.com/watch?v=yOmltys9ptw

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, bir eğitmen tarafından sunulan ALES Türkçe sınavına yönelik kapsamlı bir soru çözüm dersidir. Eğitmen, öğrencilere hitap ederek sınav sorularını adım adım analiz etmektedir.
Videoda ALES Türkçe sınavındaki çeşitli soru türleri ele alınmaktadır: paragraf soruları, boşluk doldurma soruları, kesin olarak çıkarılabilecek yargı bulma soruları, sıralama soruları, yer değiştirme soruları, parçanın anlam bütünlüğünü bozan cümleyi bulma soruları, simge, bilim ve resim sanatı konuları, film ve tasavvuf metinleri, tarih, edebiyat ve kılavuz romanı soruları, Fransızca dilbilgisi konuları, sürdürülebilirlik kavramı ve mantık problemleri. Eğitmen her soru için çözüm stratejilerini detaylı şekilde açıklamakta ve yanlış seçeneklerin neden yanlış olduğunu göstermektedir.
Video, 2024 ALES sınavının 2023'e göre daha zor olduğu bilgisiyle başlamakta ve 50. sorunun çözümüyle sona ermektedir. Eğitmen, paragraf çözme teknikleri hakkında verilen notların bir araya getirildiğinde para çözme konusunda ipuçları vereceğini ve fikir sahibi olunabileceğini vurgulamaktadır.

00:06ALES Paragraf Çözümüne Giriş: 2024 ALES çıkmış soruları çözülecek ve paragraf çözme püf noktaları paylaşılacak.
Çözüm videoları sadece 2024 ile sınırlı değil, 2024'e 1, 2023 ve geriye dönük diğer videolar da olacak.
Paragraf çözme püf noktaları her soruda işe yaramayabilir, ancak ALES'te süre kazandırarak diğer sorulara bakma olasılığını artıracak.
01:34Boşluk Doldurma Sorusu Çözümü: Boşluk doldurma sorularında yargıya en yakın boşluğa odaklanmak gerekir.
İlk soruda Taoist felsefe öğretisinin pratik yönleri ve Suzu'nun savaş lanetleyip stratejileri öğretmesi arasındaki çelişki vurgulanıyor.
Doğru cevap "çelişki ve bakış" seçeneği olarak belirleniyor.
04:00Sauer'e Göre Dil Anlayışı: Sauer'e göre dil mevcut nesneleri ve kavramları sonradan katalog oluşturmaz çünkü dil kavramlardan önce vardır.
Sauer'den önceki anlayışa göre dil var olan nesneleri adlandırır ve sınıflara ayrılmış bir dış dünya vardır.
Doğru cevap "etiketleyerek" ve "yansıtmaya yarayan" seçenekleri olarak belirleniyor.
06:59Anlatı ve Anlama Süreci: Gündelik deneyimi yorumlamayı amaçlayan bir anlatı, deneyimin kendisinden farklı olarak salt doğrusal bir çizgi boyunca gelişmez.
Anlama sürecinde bazı konular tekrar ele alınmalıdır ve geriye dönme tekniği kullanılır.
Doğru cevap "kavrayıştaki her adım önceki aşamalara yeniden dönmeyi zorunluluklar" seçeneği olarak belirleniyor.
09:39Aydınlanma Felsefesi Hakkında Soru: Aydınlanma felsefesi, kilise etkisini kaldırarak aklın egemenliğini test etmeyi hedeflemiştir.
Aydınlanma felsefesinin ideali, akıl kesin doğrulara ulaşacak, bu doğrular bilgi üretecek ve bu bilgi birikimi üzerinde entelektüel bir dünya kurulacaktır.
Sürekli mutluluk ve özgürlük ancak kısıtlayıcı dogmatik fikirlerin zincirlerinden kurtulmakla mümkün olacaktır.
11:57Akran Grupları ve Okul Başarısı: Çocuğun okuldaki akranlarının değer yargıları, okulda başarılı olmaya yönelik motivasyonu etkilemektedir.
Öğrenci genelinin başarıyı değersiz gördüğü okullarda, pek çok yetenekli çocuğun grup dışına itilmekten korktuğu için başarı yolunda çaba göstermemeyi seçtiği saptanmıştır.
Akran grubuna dahil edilme ihtiyacının son derece güçlü olması akademik motivasyonlardan daha ağır basar ve akademik başarıyı azaltır.
15:09Amerika Kıtasına İlk İnsanların Gelişi: 2000'li yıllara kadar arkeologlar insanların Amerika kıtasına ilk olarak 11.500 yıl önce geldiğini düşünmüş olsalar da, Meksika'da bulunan ve 20.000 yıl boyunca kullanıldığı tespit edilen Çiko mağarasında yapılan son araştırmalar burada insanların bu kıtaya girişinin en az 33.000 yıl önce gerçekleştiğini gösterdi.
Araştırmacılar Çiko mağarasının keşfi ile ilk insanların Meksika'ya ne zaman geldiğini kesin olarak belirlememiştir, şu an için elde edilen bilgilere göre böyledir.
2000'li yıllara kadar Amerika kıtasındaki mağaralarda yapılan çalışmalarda rastlanan insanlara ait ilk bulgular 11.500 yıllıktır.
18:34Arkeolojik Çalışmalar ve Güneş Işığı: İlk insan yerleşimlerine dair arkeolojik çalışmalar Meksika mağaralarındaki bulgular üzerine yoğunlaşmaktadır.
Güneş ışığının prizma benzeye bir cihazdan geçirilmesiyle elde edilen tayfalı görüntü, güneşin neredeyse her renkte ışık yayıyor olsa da en çok sarı ve yeşil ışıkta parlak olduğunu göstermektedir.
Farklı gaz türleri ışıktaki farklı renkleri soğurduğu için, güneşin hangi gazlarda meydana geldiğinin belirlenmesini de sağlar.
21:56Fransız Amiral Hani Baltonun Haritası: Fransız amiral Hani Baltonun, İkinci Henry tahta geçince kendisine hediye etmek üzere dönemin en iyi haritacıların hazırlattığı hem gerçek hem de hayali coğrafi unsurlarla dolu devasa harita, amirale ölmeden önce yeniden göze girme imkanı sunan ve Rönesans'tan günümüze ulaşan en güzel haritalardan biridir.
Haritanın en önemli özelliği hem gerçek hem de hayali coğrafi unsurlarla dolu olmasıdır.
İkinci Henry, kendisine hediye edilen haritayı beğenerek Hani Baltonu amiralliğe terfi ettirmiştir.
24:41Sıralama Sorusu: Sıralama sorularında giriş cümlesi olabilir veya hangi ifade sonuç yani yüklem yargı bildirir, yargı bildirenler en sondadır.
"Ondokuz. yüzyıl ortalarına kadar gemilerin fırtınalarda sürüklenerek kayalıklarda parçalanmalarının veya batmalarının önüne geçilebilecek tek şey" cümlesi yargı bildirir ve en sona alınmalıdır.
"Ondokuz. yüzyıl ortalarına kadar gemilerin fırtınalarda sürüklenerek kayalıklarda parçalanmalarının veya batmalarının önüne geçilebilecek tek şey" cümlesi giriş cümlesi olabilir ve en başa alınmalıdır.
27:55Sıralama Soruları Çözümü: Sıralama sorularında önce yükleme (bağlaç) ve sonra yargı (cümle) aranmalıdır.
Giriş cümlesi, parçaya parça ile ilgili açıklama ile başlar ve tanım belirtir.
Uzun cümlelerde yargılara bakmak yerine giriş cümlesini aramak daha etkilidir.
28:36Resim Hakkında Sıralama: Resim her şeyden önce bizi çevreleyen ve sürekli olarak belirip kaybolan görünürün olumlanmasıdır.
Resim yapma etkisi, kaybolma olmasaydı olmazdı.
Görünür olanın kendisi, resmin bulmaya çabaladığı kalıcılığa sahip olurdu.
31:07Türk Romanları Hakkında Sıralama: İlk Türk romanlarının yayınlanışından milli edebiyat dönemine girinceye kadar romanlarda olayların geçtiği yer genellikle İstanbul'dur.
İstanbul ve civarının seçilmesinin nedenleri vardır: yazarların yaşadığı bölge olması ve insan ruhunu besleyen zenginlikler taşıması.
Milli edebiyat dönemine gelindiğinde romanlarda mekan olarak Anadolu'nun farklı şehirlerine de çokça yer verilir.
34:49Oksijen ve Gezegen İlişkisi Hakkında Sıralama: Bir gezegende karmaşık canlı formlarının oluşabilmesi büyük ölçüde atmosferindeki oksijen miktarına bağlıdır.
Oluşan canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi için de devam eden süreçlerde oksijen önemli bir role sahiptir.
Bir gezegenin eksen eğikliği artırıldığında oksijen miktarının da arttığı görülmüş ve bu ilişki ile yaşam olasılığı güçlendirilmiştir.
38:12Jules Verne ile Tanışma: Konuşmacı, okuma düşkünü olmamı sağlayan en önemli yazarın Jules Verne olduğunu belirtiyor.
Jules Verne ile tanışması, kitaplarını bilimsel bir masal gibi annesinin sesinden dinlediği ilk çocukluk dönemine rastlıyor.
İlkokul çağında Türkçe çeviriler, ortaokul ve lise yıllarında Fransızca özgün yapıtlar, çok daha sonraları Osmanlı Türkçesi yapılan çevirilerle Jules Verne ile tanışmasını farklı bağlamlarda arttırdığını belirtiyor.
41:03Bilim ve Felsefe Hakkında: Bilimde sorular ancak alan uzmanlığı ile ilgili belirli bir noktaya kadar ele alınır ve cevaplanır, bu noktadan sonra ise felsefenin işidir.
Bilim insanları hemen her gün kullandıkları kavram ve metodların temeli ve toplumsal geçerlilikleri gibi hususları irdeleme ihtiyacı duymazlar.
Bir fizikçi fotonların hızı, kütlesi veya basınç etkileri üzerine pek çok gözlem ve deney yaparak veri toplayabilir, zamanın ölçümünün izafiliği gibi özel konularda çalışabilir, ancak ışık, zaman ve enerji kavramlarının kökeni ve bunların toplumdaki anlaşıldıkları üzerine kafa yormamış olabilir.
44:09Karaciğerin Kendini Yenileme Becerisi: İnsan vücudunun vazgeçilmez organlarından biri olan karaciğerin kendini yenileme becerisi oldukça şaşırtıcıdır.
Bu özelliği onu parçalar halinde bağışlanabileceği fikrini doğurabilir.
Ancak karaciğer hücrelerin yenilenme biçimi bunun pek olası bir senaryo olmadığını gösteriyor, yarısından daha büyük bir bölümünün kaybı durumunda dahi karaciğer pek uzun olan bir sürede eski büyüklüğüne geri dönebilir.
46:00Karaciğer Yenilenmesi Hakkında Soru: Karaciğer hücreleri kaybı telafi etmek için büyüse de, büyüyen doku çıkarılan dokunun düzenini tam olarak kopyalayamaz.
Yeni büyüyen karaciğer işlevselliği korusa da tamamıyla tam anlamıyla bir yenilenme gerçekleşmez.
Sorunun doğru cevabı C seçeneğidir.
46:48Solstalji Kavramı: Solstalji, insan merkezli, çağa özgü olan ve çevreci psikolojinin alanına giren bir deneyimi ifade eder.
Solstalji, değişen doğanın ve doğal çevrenin insan psikolojisi üzerinde bıraktığı olumsuz etkiyi tanımlamak için kullanılır.
Solstalji, insanların çevre felaketi deneyimleri sonucunda ortaya çıkan duygu durumu ile karıştırılmamalıdır.
Sorunun doğru cevabı dördüncü cümledir çünkü diğer cümlelerle uyumlu değildir.
50:47Oyuk Dünya Teorisi: Haley 1692'de YK'nun altında kocaman bir oyuk olduğunu söyleyerek oyuk dünya teorisini ortaya attı.
Bu tarihten itibaren birçok sanatçı Haley'in teorisine yer vermeye başladı.
Bazı araştırmacılar, yaşadığımız evren dışında güneşi ve ayı olan, içinden ırmaklar geçen başka evrenlerin var olduğuna inanıyordu.
Sorunun doğru cevabı üçüncü cümledir çünkü diğer cümlelerle uyumlu değildir.
52:21Kent ve Edebiyat: Kentin belleğini romanlarında mühürlemeyi hedefleyen yazar, son on yılda hiçbir eser üretmeme nedeni kentteki hızlı değişimle ilişkilendirir.
Yazar, eliyle koyduğu gibi gerçek adres referanslarının yoğun olduğu bir mekan edebiyatını tercih etmesinden ileri gelir.
Biyografik nitelikli anlatısına ev sahipliği yapacak yapıların kabuğu değişip dönüştüğü için üretim çıkmazı yaşıyor.
Kurmaca mekanları eserlerine dahil etme yolunu seçen yazarlar ise üretkenlik konusunda benzer bir sorun deneyimlemez.
Sorunun doğru cevabı beşinci cümledir çünkü diğer cümlelerle uyumlu değildir.
56:21Simgenin Özellikleri: Simge, sıradan bir nesne, resim ya da alın bilinen anlamına ek özgün bağlantılar sunar.
İnsanın kavrama yetisi algısının sınırlarıyla kısıtlı olduğundan, herhangi bir simgenin ön bilgi olmadan anlaşılması mümkün değildir.
Simgenin mantıksal çıkarım yoluyla tam olarak kavranamaması, simgenin bilinçdışı bir yönü olduğuna işaret eder.
59:47Bilim ve Gerçeklik: Görülen şeyler gerçekliği yansıtmaz, sadece görünüştür ve gerçeklik görünen arkasındakidir.
Görünenin gerçeklik olmadığını anladığımızda, gerçekliği açıklamak için bilime ihtiyaç duyarız.
Bilim, bireysel gözlemlerimizin gerçekle uyuşmadığını anladığımızda işlevsellik kazanır ve insan bilinci bireysel gözlemlere dayanan görünüş ile gerçeklik arasındaki farkı kavrayabilir.
1:03:05Resim Sanatı ve Ayrıntılar: Belleklerini çalıştırmaya ve imgelerle doldurmaya alışmış başarılı ressamlar için modelin barındırdığı ayrıntı çokluğu, temel yetileri dahi duraksatacak bir sıradanlığa yol açarak ayak bağına dönüşür.
Model söz konusu olduğunda her şeyi görme isteği ile bellek arasında bir çatışma başlar ve her bir detaya ressamdan kendini göstermesi talebinde bulunur.
Sanatçı ayrıntıya tarafsız bir tutulma eğilimindedir ve karmaşa artarken, küçük şeyler bütün ilgiyi gasp eder.
1:06:53Sanat ve Bellek İlişkisi: Sanatçının objeler dünyasının sayısız ayrıntısını yakalama kaygısı, öznel doğuşunu sağlayan hatırlayışı perdeleyerek tekdüzelik üretir.
Tekdüzelik, bütün ilgiyi kastediyor ve gasp ederek sıradanlığa yol açar.
Sanatçı, bütün ifade olanaklarını edinmek için bütün gücüyle çabalayarak aklıdaki bütünlüğü bozmasın diye çaba gösterir.
1:08:12Buzul Çağının Mağara Resimleri: Buzul çağının avcı-toplayıcıları Avrupa genelinde yüzlerce mağaraya sayısız hayvan resmi çizmiştir.
Bir mobilyacı, binlerce yıllık bilmecenin peşine düşerek mağara resimlerindeki bazı işaretleri ve bunların tekrarlanmama periyoduna odaklandı.
Bilim insanları, balık ve sığırların doğum döngüleri esas alındığında, mağara resimlerindeki işaretlerin sistematik takvime işaret ettiğini fark ettiler.
1:10:21Radyonun Tarihi: Radyo yaklaşık yüzelli yıllık bir zaman diliminde mobilyadan dijitale uzanan çeşitleriyle büyük bir değişim geçirmiştir.
Radyo, etkili bir kitle iletişim aracı olarak bazı dönemlerde tek sesliliğin sembolüne dönüşmüş olsa bile çoğul bir dünya yaratılmasına olanak tanımıştır.
Radyo, habercilikten başka hayatta ve sanatta da kullanılmış, pek çok önemli sanatçının sesini ilk kez duyanlar İstanbul Radyosunu dinlemiştir.
1:12:57Uyarlamaların İzleyicilerin Beklentilerini Karşılamaması: Uyarlamaların izleyicilerin beklentilerini karşılamamasının nedeni, metnin anlamsal açıdan farklı yorumlara kapatılmış olmasıdır.
Edebi metinlerde her şeyden önce bireysel bir iletişim dili ile yazarla irtibata geçeriz.
Yazar, okura yepyeni hayatların hikayesini sunarken, okurda yazarın kurguladığı evreni kendi hayal gücünde yeniden kurar.
1:16:52Film Teknikleri ve Sansür: Montgomery'nin "Göldeki Kadın" filmi, esnek çekimin engellenmesi üzerine kurulu olup, dedektif Marlov'un doğrudan kameraya bakıp olayların genel sunuşu ve yorumunu yaptığı, giriş-sonuç bölümlerinin dışında hikayenin tamamının öznel çekimlerle anlatıldığı bir filmdir.
Hitchcock'un "Ip" adlı filmi, montajın yasaklanmasını konu edinen, birinin kameranın karşısına geçerek görüntüyü bir süreliğine karartması gibi teknik sorunlar dışında tek bir uzun çekimden ibaret izlenimini veren eklentisiz bir filmdir.
Ross'un "Hırsız Miland" adlı diyalogsuz filmi, sesin sansürlenmesini işleyen, toplumdan tecrit edilmişliğini ve ümitsiz yalnızlığını farklı görüntülerin harmonisi ile izleyiciye aktaran bir filmdir.
1:17:47Filmlerin Ortak Özellikleri: Bu filmlerin ortak özelliği, sansürlenmesi, montajın yasaklanması ve nesnel çekimin engellenmesi gibi engelleme ve yasaklamanın sonucu olarak buna karşı tepki olarak oluşturulmuş olmalarıdır.
Bu filmlerin ortak özelliği, farklı kurgusu ve tekniğinin bir karşı duruş üzerine yapılandırılmasıdır.
1:19:30Tasavvuf Metinleri Hakkında: Tasavvuf metinleri, özellikle de kısa denilen anlatılar, okuruna veya dinleyicisine gerçekte söylediğinden daha fazlasını aktarır.
Katman katman oluşturulmuş bu metinler, her seviyeden muhatabın anlatıda kendi kabınca bir şeyler almasını ve her halükarda bu alışverişten karlı çıkmasını sağlar.
Tasavvuf metinleri, okuruna düşünme ve farklı sonuçlara ulaşabilme imkanı sunar, metinle bütünleşebilen okurum içsel dönüşüm yaşamasına rehberlik eder ve okurun kendine özgü beklentilerine karşılık verme yetkinliğine sahiptir.
Derinlerine inemeyen okur dahi bu metinleri okuyup fayda sağlayabilir.
1:22:29Tarih Kavramı Hakkında Soru: Tarih, mutlak olarak birbirine bağlı gelişmeler dizisidir ve tarihte yokluktan ve boşluktan doğan hiçbir nokta yoktur.
Yeni çağ'dan bahsederken, ondan önceki çağlarla ilgisi bulunmayan yepyeni bir zaman dilimi kastedilemez, önceki çağın etkisi yeni çağda kendini gösterir.
Her tarihi dönem ve olay belirli bir tarihi akış içinde değerlendirilebilir, başı ve sonu olan bir akış içinde birbirine bağlıdır.
1:24:44Yazarın Eleştirdiği Durum: Yazar, birbiri içine girdirilen tamlamalarla donatılmış, karmakarışık ara cümlelerle zenginleştirilmiş ve portakallı ördek gibi işleri sonradan doldurulmuş uzun cümleleri eleştiriyor.
Bu tür uzun cümleler hafızayı yormaktan, okur zahmet ve külfet altına sokmaktan başka bir işe yaramaz.
Yazar, aktarmak istediği düşünceyi dolaylı bölünmüş ve anlaşılması zor bir biçimde uzun cümlelerle ifade etmeyi eleştiriyor.
1:27:08Kılavuz Romanı Hakkında Soru: Kılavuz romanı, anlamı okura hazır sunulan metinlerden değildir ve romandaki anlatıcının gözünden okuduğumuz olay ve kişilerin ne kadar gerçek olduğundan emin olamayız.
Hem elimizde tuttuğumuz roman hem de romanın içinde anlatılan hikaye kurmacadır ve iç içe geçmiş katmanlardan oluşan bir metin olma özelliği vardır.
Belirsizlikler, anlamı karanlık bırakılmış diyaloglar ve avucumuzdan akıp kayıp giden karakterler okura edilgen tutumdan çıkarıp metni anlamlandırmaya zorlar.
Kılavuz romanı, okur yazarın edimine katılacak ve boşlukları kendince dolduracak olduğuna göre metin farklı okullar tarafından değişik biçimlerde okunacak ve çeşitli şekillerde yorumlanacaktır.
1:29:58Roman Karakteri Hakkında Soru: Romanın karakteri ile ilgili soruda, anlatıcının gözünden okunan olay ve kişilerin ne kadar gerçek olduğundan emin olamayız.
Romanda belirsizlikler, anlamı karanlık bırakılmış diyaloglar ve avucumuzdan kayıp giden karakterler bulunmaktadır.
Doğru cevap, karakterin gerçek olup olmadığına dair kuşku uyandırdığına ulaşabiliriz.
1:32:55Serendipity Kavramı: Serendipity, aranmakta olmayan değerli bir şeyin insanın karşısına öylece çıkıvermesi anlamında kullanılan bir sözcüktür.
Bir şey öğrenmek için okumak ile haz duyma umuduyla okumak arasında sanıldığı kadar büyük bir fark yoktur.
Okur okuma amacından bağımsız olarak beklenmedik deneyimler kazanabilir.
1:34:58Yazarın Kişisel Deneyimi: Yazar, bir kitabın hiç beklemediği bir zamanda karşısına çıktığını ifade etmiştir.
Yazar, tesadüfen gelişen durumları deneyimlediğini düşünmüştür.
Yazar, serendip yağmuruna yakalandığını belirtmiştir.
1:37:45Dildeki Eril ve Dişil Kullanım: Fransızca, Almanca gibi dilleri öğrenirken en zorlu aşamalardan biri hangi sözcüğün eril, hangi sözcüğün dişil olduğunu kavramaktır.
Bir dildeki binlerce sözcüğün her birinin eril veya dişil kategorisine girmesi ve buna göre ekler alması ve çekimlenmesi gerekir.
Fransızca söz konusu olduğunda, Fransızların da uzun süredir eril ve dişil kullanım konusunda rahatsızlıkları olduğu bilinir, bunlardan biri meslek isimleri hakkındadır.
1:38:45Fransızca'da Eril-Dişil Kategorisi: Ataerkil bir toplumda doğmuş meslek isimlerinin çoğu, dilin yüzyıllar içindeki değişimine uyum sağlamadan eril olmaya devam etmiştir.
1634'teki kuruluşundan bu yana Fransız Akademisi üyelerinin büyük çoğunluğunun onayıyla meslek isimlerinin dişil hale getirilmesi kararı alınmıştır.
Fransız Akademisi'nin bu kararı, toplumdaki değişime direnmekten vazgeçtiğini gösterir nitelikte olup, bu gelişimin orta çağdan beri gözlenen doğal bir sürecin sonucu olduğu belirtilmiştir.
1:41:07Fransızca Öğrenmenin Zorlukları: Fransızca, Almanca gibi dilleri öğrenirken en zorlu aşamalardan biri hangi sözcüğün eril, hangi sözcüğün dişi olduğunu kavramaktır.
Bir dildeki binlerce sözcüğün her birinin bu kategorilerden birine girmesi, buna göre ekler alması, çekimlenmesi ve sözcüklerin girdiği kategoriyi bulmanın mantıklı bir yolunun olmaması sıkıntı yaratabilir.
Bu durumun sadece ikinci dil edinimi sürecinde değil, anadili Fransızca olanların da yaşadığı bir sorun olduğu belirtilmiştir.
1:41:47Meslek İsimlerinde Eril-Dişil Kullanımı: Ataerkil bir toplumda doğmuş meslek isimlerinin çoğu dilin yüzyıllar içindeki değişimine uyum sağlamadan eril olmaya devam etmiştir.
1634'teki kuruluşundan bu yana Fransız Akademisi üyelerinin büyük çoğunluğunun onayıyla meslek isimlerinin dişil hale getirilmesi kararı alınmıştır.
Fransa dışında Fransızca konuşulan ülkelerin birçoğunda uzun zamandır meslek isimlerinin dişil hale getirilmesi benimsenmiştir.
1:46:12Fransız Akademisi'nin Meslek İsimlerinin Dişil Hale Getirilmesi Kararı: Fransız Akademisi 1634'te kurulmuş ve Fransızca'nın muhafızı rolünü üstlenmiş bir kurumdur.
Fransız Akademisi üyelerinin büyük çoğunluğunun onayıyla meslek isimlerinin dişil hale getirilmesi kararı alınmıştır.
Bu karar, dildeki değişimlerle ilgili kararları yaşayan dilin kendi pratiklerine bırakmanın daha uygun olacağı belirtilmiştir.
Fransa dışında Fransızca konuşulan ülkelerde uzun zamandır meslek isimlerinin dişil hale getirilmesi benimsenmiştir.
Fransız Akademisi'nin bu kararı, toplumdaki değişime direnmekten vazgeçtiğini gösterir nitelikte olup, dildeki gelişimi göz ardı eden gelenekçi bir anlayış sergileme eğilimindedir.
1:48:28Superman Çizgi Romanı Hakkında Bilgiler: Superman çizgi romanı Action Comics kanalıyla yayın dünyasına girmiştir.
Çizgi roman, diğer Superman alıntıları içerisinde sivrilmeyi başarmış ve ötekilere dair ezber bozan tavrı sayesinde sevilmeyi başarmıştır.
Çizgi romanın kurgusunu Schuster ve Sigl adlı genç tarafından yapılmış ve ilk olarak 1938'de okuyucuyla buluşmuştur.
Superman çizgi romanı sadece bir tane değil, birden fazla Superman alıntısı vardır ve bunlardan ilki 1938'de yayınlanmıştır.
1:50:47"Superman Klanı Dağıtıyor" Romanı Hakkında Bilgiler: "Superman Klanı Dağıtıyor" romanı 1938'de Action Comics'in yayımlamaya başladığı Superman çizgi romanının devamıdır.
Roman, Nietzsche'nin "Böyle Buyurdu Zerdüşt"te yer verdiği Ubermench kavramı yerine, göçmenlere dair mesajlar ve ötekilere dair ezber tavrı bozarak diğer Superman anlatıları içerisinde sivrilmeyi başarıyor.
Romanda bir yabancının toplum için ne ifade ettiğine ve topluma neler sunabileceğine dair mesajlar, kendinden olmayanlarla yaşam retoriği üzerinden okuyucuya aktarılıyor.
Roman, kurguladığı sıradışı göçmen, sıradışı Superman anlatısı ile toplumsal ötekileştirilmeye ve bunun etkilerine dikkat çekmiştir.
1:54:00Superman Anlatısının Değerlendirilmesi: Superman anlatısı, göçmenlerin topluma neler katabileceği ve hangi değerleri verebileceği konusunu ele alıyor.
Anlatı, göçmenlerin yaşam zorluklarını eleştiriyor ve göçmenlerin topluma sunabileceği değerleri vurguluyor.
Anlatı, önceki Superman anlatılarının eleştirisi üzerine değil, kendi göçmen derdi üzerine kurulmuştur.
1:56:39Sürdürülebilirlik Kavramı: Sürdürülebilirlik, artan dünya nüfusuna bağlı sanayileşmenin hızlanması ve doğal kaynakların kontrolsüz kullanılmasına karşı önlem planları oluşturmayı hedefler.
Sürdürülebilirlik kavramı, gelecek kuşakların doğal kaynaklara erişebilmesi için kaynakların kontrollü kullanımını önceler.
Sürdürülebilirlik faaliyetleri, bankalar, eğitim, moda, edebiyat ve görsel sanatlar gibi farklı disiplinlerde gerçekleştirilmektedir.
1:59:04Sürdürülebilirlik Faaliyetleri: Bankalar dijitalleşme ile kağıt tüketiminin önüne geçmekle kalmayıp, sürdürülebilirlik projelerine finansal destekte bulunmuştur.
Eğitim alanında çevre duyarlılığı, atık dönüşümü ve yenilenebilir enerji konularında çevrimiçi seminerler yaygınlaştırılmıştır.
Moda ve tasarım odaklı alanlarda doğal hammaddelerin aşırı tüketiminin önlenmesi için yeniden kullanılabilir kumaşlar ve her mevsime uygun tasarım modelleri tanıtılmıştır.
1:59:56Sürdürülebilirlik Örnekleri: Edebiyat ve görsel sanatlar, çevre temsillerine eleştirel bir gözle bakarak sürdürülebilirliğe katkı sunmaktadır.
Sürdürülebilirlik kapsamında gösterilen çabalar, doğa merkezli bir kültürün yeniden oluşturulmasına olanak tanıyarak insanın kültürel üretimlerindeki mutlak başrolünü sarsmaktadır.
Ekonomide güncel yatırım modelleri tanıtan sunumlar yapılması, sürdürülebilirlik kapsamında örnek gösterilemez bir faaliyettir.
2:04:16Sürdürülebilirlik Soruları: Sürdürülebilirlik kapsamında gösterilen çabalar, doğa merkezli bir kültürün yeniden oluşturulmasına olanak tanıyarak insanın kültürel üretimlerindeki rolünü sarsmıştır.
Sürdürülebilirlik konusunda doğru cevap, toplumsal bilinçlendirme sürecinde sanat alanına yüklenen rolün çevre temsillerine eleştirel bir gözle bakmak olduğu E seçeneğidir.
Altı çizili "mutlak başrolünü sarsar" ifadesi, doğanın insan karşısındaki etkinliğinin artması anlamına gelmektedir.
2:09:43Sözel Mantık Sorusu: Ahmet, Betül, Cemil, Denizli, Fatih, Ali ve Hatice adlı kişiler bir kıyafet firmasının Kadıköy ve Sarıyer mağazalarından mont, pantolon ve tişört satın almıştır.
Her kişi sadece bir ürün almış, her ürün sadece bir kez satın alınmış, pantolon ve tişört üçer kişi tarafından, mont ise iki kişi tarafından satın alınmıştır.
Deniz Kadıköy mağazasından pantolon, Cemil mont satın almış, Fatih ve Galip aynı ürünü aynı mağazadan satın almışlardır.
2:14:19Alışveriş Problemi Çözümü: Cemil ve Galip farklı mağazalardan alışveriş yapmış, Galip Kadıköy'de, Cemil ise Sarıyer'den alışveriş yapmıştır.
Elif ve Hatice aynı ürünü (pantolon) satın almış, ancak hangi mağazadan aldıkları bilinmemektedir.
Tabloda kişilerin alışveriş yaptıkları mağazalar ve satın aldıkları ürünler (tişört, pantolon, mont) gösterilmiştir.
2:15:36Soru Çözümleri: Sarıyer mağazasından alışveriş yapmış olabilecek kişiler Ahmet ve Hatice'dir, bu nedenle 43. sorunun cevabı C seçeneğidir.
Kesin olarak bilinen ürünlerin sahipleri Elif (pantolon) ve Galip (tişört) olup, 44. sorunun cevabı D seçeneğidir.
Kesin olarak yanlış olan ifade "Elif ve Hatice aynı mağazadan alışveriş yapmıştır" olup, 46. sorunun cevabı C seçeneğidir.
2:20:35Yeni Bilgi ve Çözüm: Ahmet'in Cemil ile aynı mağazadan alışveriş yaptığı bilindiğinde, Ahmet'in Sarıyer'den alışveriş yaptığı ve mont satın aldığı anlaşılır.
Betül de Cemil ile aynı mağazadan mont satın almış olup, bu mağazanın Kadıköy'de olduğu belirlenir.
Betül ve Deniz'in aynı mağazadan (Kadıköy'den) alışveriş yaptıkları kesin olarak bilinir, bu nedenle 47. sorunun cevabı E seçeneğidir.
2:23:51Yeni Bir Problem: Yurtdışına çıkacak olan Leyla, Nermin, Orhan, Perihan, Remzi ve Sami adlı kişiler havalimanında pasaport kontrol sırasında beklemektedir.
Kişilerin bekleme sıralarına ve sahip oldukları pasaportun türüne ilişkin bilgiler verilmiştir.
Yedi sıra ve pasaport renkleri kullanılarak kişiler sıralanacaktır.
2:24:22Pasaport Probleminin Çözümü: Bir kişi gri, kırmızı ve yeşil pasaporttan sadece birine sahiptir ve kırmızı ile gri pasaport sahibi kişi sayısı eşittir.
Orhan ile Sami arasında dört kişi vardır ve Orhan diğer kişilerden farklı renkte bir pasaporta sahiptir.
Her ikisi de kırmızı pasaporta sahip olan Mehmet beşinci, Nermin altıncı sırada beklemektedir.
2:25:55Orhan'ın Yerinin Belirlenmesi: Farklı renkte pasaporta sahip olan Orhan, Perihan ve Remzi iki, üç ve dört sıralarda beklemektedir.
Orhan'ın yerini belirlemek için öncüllerde aynı kişiden bahsedilmesi kilit noktadır.
Orhan başta, Sami sonda olacak şekilde yerleştirilmiştir.
2:29:49Pasaport Renklerinin Belirlenmesi: Orhan diğerlerinden farklı renkte bir pasaporta sahip olduğundan kırmızı olamaz, gri veya yeşil olabilir.
Gri ve kırmızı pasaport sahibi kişi sayısı eşit olduğundan üç kırmızı ve üç gri pasaport sahibi kişi vardır.
Perihan, Remzi ve Leyla gri pasaport sahibi olabilir.
2:34:31Soruların Çözümü: İkinci sıradaki kişi yeşil pasaport sahibidir çünkü Orhan yeşil pasaport sahibidir.
Hangisi kesin olarak yanlıştır sorusunun cevabı D seçeneğidir çünkü Sami gri pasaport sahibidir.
Kişilerin bekleme sıralarının ve sahip oldukları pasaport renklerinin tam olarak belirlenebilmesi için Mehmet ile Remzi'nin farklı renk pasaporta sahip olduğu ve art arda beklediği bilinmesi yeterlidir.
2:38:07ALES 2024 Soru Çözümü Sonucu: 50. sorunun doğru cevabı A seçeneğidir.
Information soru çözümlerinin sonuna gelinmiştir.
ALES 2024 2. bölüm tamamlanmıştır.
2:38:19Öneriler ve Kapanış: Sadece bu soruya değil, önceki soru çözümlerine de bakılması önerilmektedir.
Soru çözümlerinde paragraf çözerken dikkat edilmesi gereken noktalar not edilmiştir.
Tüm notların bir araya getirilmesi, paragraf çözme konusunda ipuçları verecektir.

ALES Türkçe Sınavı Soru Çözüm Dersi

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir