Buradasın

Açık Öğretim Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Eğitim Videosu

youtube.com/watch?v=2r_uZkNI4gw

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Açık Öğretim Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı dersi için hazırlanmış kapsamlı bir eğitim içeriğidir. Video, çeşitli edebi türleri ve dilbilgisi konularını ele almaktadır.
Video beş ana bölümden oluşmaktadır: İlk bölümde roman türü, Türk edebiyatındaki tarihsel gelişimi ve önemli romancılar anlatılmaktadır. İkinci bölümde Türkçe dilbilgisindeki cümle çeşitleri açıklanmaktadır. Üçüncü bölümde tiyatro türü, Karagöz ve Orta Oyunu ele alınmaktadır. Dördüncü bölümde anı ve haber yazısı türleri incelenmekte, beşinci bölümde ise habercilik, gezi yazıları ve Prof. Dr. Ortaçlı'nın biyografisi sunulmaktadır.
Video, her bir konuyla ilgili örnekler ve ölçme değerlendirme soruları içermekte, öğrencilere sınav hazırlığı için faydalı bilgiler sunmaktadır. Ayrıca Türk edebiyatındaki önemli eserler, karakterler ve edebi akımlar hakkında detaylı bilgiler verilmektedir.

00:08Roman Türünün Tanımı ve Özellikleri: Roman, yaşanmış ya da yaşanması olası insanların başından geçebilecek olayları, iç dünyalarını, toplumsal olayları ve insan ilişkilerini ayrıntılarıyla ele alan bir anlatı türüdür.
Roman türünün yapı unsurları olay, kişi, yer ve zamandır ve hikayeden daha geniş bir anlatı türüdür.
Bu ünitede roman türünün tarihi gelişimi, 19. yüzyıla damgasını vuran klasik eserler ve dünya edebiyatından bir örneği incelenmiştir.
00:54Türk Edebiyatında Romanın Gelişimi: Türk edebiyatında roman türünün gelişimi Tanzimat, Servet-i Fünun ve Milli Edebiyat dönemlerinde gerçekleşmiştir.
Tanzimat dönemindeki romanlar teknik yönden kusurlu olup, estetik zevk oluşturmaktan çok halkı eğitmek amacıyla yazılmıştır.
Türk edebiyatında ilk çeviri romanı Yusuf Kamil Paşa'nın Fransız yazar Fenelon'dan çevirdiği "Tela" adlı eserdir.
01:35Tanzimat Dönemi Romanları: İlk edebi roman Namık Kemal'in "Intibah" adlı eseridir, Sami Paşazade Sezai'nin "Sergüzeşt" adlı romanı teknik ve üslup bakımından mükemmele yakın bir romandır.
Tanzimat'ın ilk döneminde romantizm akımı (Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Şemseddin Sami) etkili olmuştur, ikinci döneminde ise realizm ve natüralizm akımları (R. Mahmut Ekrem, Sami, Paşazade Sezai, Nabizade Nazım) etkili olmuştur.
Tanzimat dönemindeki eserlerde uzun betimlemelere yer verilmiş, hayal ve duygular ön plana çıkmış, yazarlar kendi kişiliklerini gizlememiş, olayın akışını bozarak görüşlerini söylemişlerdir.
02:52Romantizm Akımı: Romantizm, 18. yüzyılın sonlarında başlayıp 19. yüzyılın ortalarına kadar devam eden, klasizme tepki olarak ortaya çıkan bir edebiyat akımıdır.
Romantizm, aklı ve sağduyuyu ön plana çıkaran klasizmin katı kurallarına tepki olarak ortaya çıkmıştır.
Romantizmin dünya edebiyatındaki temsilcileri Montesquie, Jan-Jak, Ruso, Victor Hugo, Alexander Dans Gote'dir, Türk edebiyatındaki temsilcileri ise Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi ve Şemseddin Sami'dir.
03:31Servet-i Fünun Edebiyatı: Servet-i Fünun yazar ve şairleri, batılı eserler doğrultusunda dönemlerinin siyasi ve sosyal şartlarının belirlemesiyle kendine özgü romanlar yazmışlardır.
Batılı anlamda Türk romanı bu dönemde yazılmış ve roman teknik ve üslup bakımdan önceki döneme göre büyük gelişme göstermiştir.
Servet-i Fünuncular, Tanzimatla başlayan dilde sadelik anlayışından uzak durmuş, aydın kesim için süslü ve sanatlı bir dille eserler vermişlerdir.
04:32Realizm Akımı: Realizm, 19. yüzyılın ikinci yarısında Fransa'da romantizme tepki olarak ortaya çıkmış bir edebiyat akımıdır.
Realistlere göre günlük yaşamı önyargısız bir şekilde incelemek ve sanatı klasik ve romantik akımların yapaylığından kurtarmak gerekir.
Türk edebiyatında Recaizade Mahmut Ekrem, Sami Paşazade Sezai, Nabizade Nazım, Halit Ziya Uşaklıgil, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip Adıvar ve Reşat Nuri Güntekin bu akımın önde gelen temsilcileridir.
05:43Milli Edebiyat Dönemi: 1911 ile 1923 yılları arasında etkili olan Milli Edebiyat döneminde sanatçılar hayata ve sosyal meselelere yönelen eserler ortaya koymuşlardır.
Bu dönemde önceki dönemlerin yapma dilini ve üslubunu bir kenara bırakıp konuşma dilini kullanarak toplumu ve sorunlarını anlatmışlardır.
Milli edebiyat romancıları kendini dönemini yansıtmakla görevlendirmiş ve sanatçılar bu dönemde yaşanan siyasi mücadeleyi ve halkın kurtuluş mücadelesini anlatmıştır.
06:35Milli Edebiyat Dönemi Türk Romanının Özellikleri: Milli edebiyat dönemi Türk romanı, sosyal konulara eğilmiş ve vatan, millet, anadolu, bağımsızlık gibi milli konularda eserler vererek memleket edebiyatı çığır açmıştır.
Bu dönem romanlarında halka doğru ilke benimsenmiş, sanatçılar gözleme önem vermiş ve eserlerinde gözlemlerini kullanmışlardır.
Dil sade ve konuşma diline yakındır, cümleler Türkçe'nin yapısına uygun ve kısa olup İstanbul Türkçesi kullanılmıştır.
07:31Cümle Çeşitleri: Cümleler yüklemine, öge dizilişine, anlamına ve yapısına göre çeşitlere ayrılır.
Yüklemine göre cümleler fiil cümlesi (yüklemi basit veya birleşik çekimli fiil olan cümleler) ve isim cümlesi (yüklemi isim, soylu kelime veya kelime grubu olan cümleler) olarak ikiye ayrılır.
Öge dizilişine göre cümleler kurallı (yüklem cümlenin sonunda bulunan cümleler), devrik (yüklem cümlenin başında veya ortasında bulunan cümleler) ve eksiltili (yüklemi yazılmayıp okuyucunun zihninde tamamlaması beklenen cümleler) olarak üçlüdür.
09:30Anlamına Göre Cümleler: Olumlu cümle, yüklem durumundaki fiilin gerçekleştiğini veya yüklem durumundaki varlık/kavramın var olduğunu bildiren cümlelerdir.
Olumsuz cümle, yüklem durumundaki eylemin gerçekleşmediğini veya yüklem durumundaki varlık/kavramın var olmadığını bildiren cümlelerdir.
Anlamca olumsuz yapıca olumlu cümle (olumsuzluk ifade eden ek/kelime almadığı halde olumsuz anlam taşıyan cümleler) ve anlamca olumlu yapıca olumsuz cümle (olumsuzluk ifade eden ek/kelime aldığı halde olumlu anlam taşıyan cümleler) vardır.
12:13Cümle Türleri: Soru cümlesi, soru eki ya da soru kelimelerinden biri bulunan ve soru anlamı taşıyan cümlelerdir.
Şart cümlesi, yargının gerçekleşmesinin bir koşula bağlandığı cümlelerdir.
İstek cümlesi istek anlamı taşıyan, emir cümlesi emir anlamı taşıyan, ünlem cümlesi ise ünlem ya da ünlem değeri taşıyan kelimeler bulunan cümlelerdir.
13:08Yapısına Göre Cümleler: Cümleler yapısı yönüyle basit cümle (tek yüklemi bulunan tek yargı bildiren cümleler), birleşik cümle (yan cümlecik de bulunan cümleler), sıralı cümle (birden fazla yargı bildiren cümleler) ve bağlı cümle (bağlaçla bağlandığı cümleler) olarak dörde ayrılır.
Birleşik cümlelerde yan cümlecik, cümlede kendi içinde cümle özelliği gösteren ve genellikle fiilimsi ile kurulan kelime/kelime grubudur.
Birleşik cümleler girişik, şartlı, ilgi ve iç içe birleşik cümle olarak dörde ayrılır.
15:44Sıralı ve Bağlı Cümleler: Sıralı cümle, birden fazla yargının, yüklemin birbirine virgül veya noktalı virgül ile bağlanmasıyla oluşan cümledir.
Bağımlı sıralı cümle öge ortaklığı olan, bağımsız sıralı cümle ise öge ortaklığı olmayan sıralı cümledir.
Bağlı cümle, birden fazla cümlenin birbirine bağlaçla bağlandığı cümledir ve sıralı cümledeki virgül/noktalı virgül yerine bağlaç getirilmesiyle elde edilir.
17:34Edebi Türler ve Dönemler: Edebi türler arasında hikaye (yaşanmış veya yaşanması mümkün olan olayların okuyucuya haz verecek şekilde anlatıldığı kısa edebi yazılar), roman (iki-üç sayfalık, geniş hacimli, genellikle birden fazla kişiye yer veren, uzun zaman dilimini içeren uzun kurgusal edebiyat metinleri) ve destan (olağanüstü olayların olağanüstü kahramanlar aracılığıyla anlatıldığı, zaman ve mekanın belirsiz olduğu sözlü anlatım türü) bulunmaktadır.
Milli edebiyat dönemi romanının özellikleri arasında "toplumsal birer yara olan kölelik, cariyelik gibi konularda çözüm getiren bir yaklaşım içinde olunmuştur" ifadesi yer almaktadır.
20:46Romantizm ve Tiyatro: "Dokuz Romanın Baş Kişisi" adlı eserde Jin Version fakir bir insandır, ekmek çalar ve kürek cezası alır.
Jin Version, piskoposun eşyalarını çalar ancak piskopos onu affeder ve Jin Version iyi bir insan olur.
Bu roman romantizmin en temel eserlerindendir.
23:09Geleneksel Seyirlik Oyunlar: Geleneksel seyirlik oyunların çoğu komediden çıkmıştır ve seyirciyi güldürerek eğitmek amaçlamıştır.
Bu oyunların sonunda genellikle alınması gereken bir ders vardır ve önceden hazırlanmış metinleri yoktur.
Oyunlar yüzyıllardan bu yana sürüp gelen sözlü geleneğin ürünüdür ve yaratıcısı belli olmadığı için halkın ortak malı sayılırlar.
23:51Karagöz Halk Tiyatrosu: Karagöz, deriden yapılmış kahramanların renkli figürlerinin aydınlatılmış bir perdeye yansıtılması esnasında dayanan halk tiyatrosudur.
Karagöz'ün piri ve yaratıcısı Şeyh Küselli sayılmıştır.
Oyunun asıl kahramanları Karagöz ve Hacivat'tır; Karagöz içi-dışı biridir, Hacivat ise yarı aydın, çıkarını düşünen bir Osmanlı tipidir.
25:15Karagöz Oyununun Bölümleri: Karagöz'ün bölümleri: mukaddime, muhavere, fasıl ve bitiş'ten oluşur.
Mukaddimedeki Hacivat, bir semayı ve beyit okuyup arkadaş arar, Karagöz gelir ve ikisi dövüşür.
Fasıl oyunun kendisidir, burada Hacivat ve Karagöz'den başka olay kişileri de yer alır.
26:26Orta Oyun: Orta oyun, çevresi izleyicilerle çevrili bir alan içinde oynanan, yazılı metne dayanmayan, içinde müzik, dans ve şarkı bulunan doğaçlama bir oyundur.
Oyunun oynandığı yuvarlak ya da oval alana palanga denir, dekoru "yeni dünya" ve "dükkan" olarak adlandırılan iki parçadan oluşur.
Orta oyunun en önemli iki kişisi Kavuklu ile Pişekardır; Kavuklu Karagöz'ün, Pişekar ise Hacivat'ın karşılığıdır.
27:54Orta Oyunun Bölümleri: Orta oyunun dört bölümü vardır: mukaddime, muhavere, fasıl ve bitiş.
Mukaddimedeki Pişekar, zurna havası eşliğinde meydana gelir ve oyunun içeriğini içeren bir konuşma yapar.
Muhavere bölümünde Kavuklu ile Pişekar arasında çene yarışı olur ve fasıl bölümünde asıl oyun geçer.
29:58Modern Tiyatro: Geleneksel biçimi dışında tiyatro, Türk gösteri hayatına ilk defa Tanzimat döneminde girmiş ve Batı tarzında bir sahne türüyle tanışmıştır.
Şinasi'nin "Şair Evlenmesi" Batı tarzında ilk Türk tiyatro örneğidir ve Cumhuriyet ve günümüz modern Türk tiyatrosu'nun gelişiminde önemli payı vardır.
Modern tiyatrodaki Batı tiyatro anlayışının Türkiye'de yerleşmesinde ve Türk komedya yazarlığının gelişmesinde Moliere'in etkisi vardır.
33:08Tiyatro Hakkında Sorular: Batılı anlamda ilk tiyatro eserimizin yazarı Şinasi, eseri "Şair Evlenmesi" ve türü komedi olarak belirtilmiştir.
Tanzimat dönemi tiyatrosu geleneksel tiyatronun özellikleriyle karşılaşmıştır.
Şinasi'nin "Şair Evlenmesi" adlı tiyatro yapıtı geleneksel Türk tiyatrosuyla taban tabana zıt özellikler taşımaz.
35:21Anı ve Hatıra Türü: Anı, bir kimsenin yaşadıkları dönemde gördükleri ya da yaşadıkları ilginç olayları gözlemlerine ve bilgilerine dayanarak anlattıkları yazı türüdür.
Anı türü, yaşanmış bir konuyu anlatır, insan belleğinde iz bırakan olay ve olguları anlatır ve tarihçilere ışık tutar.
Anılar geçmiş, birinci kişinin ağzından kişisel yargılar ve yorumlarla verilir.
36:27Anı Türünün Tarihsel Gelişimi: Batıda en çok yaygın bir tür olan anı, hatıra türü, ilk örneğini Eski Yunan sanatçısı Xenophon'un "Anabasis" adlı eseriyle vermiştir.
Bizde Göktürk yazıtları bu türün ilk örneği sayılır, 16. yüzyılda Babür Şah'ın yazdığı "Babürname" ve 17. yüzyılda Ebu'l-Gazi Bahadır Han'ın yazdığı "Şecere-i Türk" bu türün örneklerindendir.
Eski edebiyatta anı özelliği taşıyan vaka-i nağmeler, gazavatnameler, sefaretnameler bu türün örnekleri sayılmaktadır.
37:27Türk Edebiyatında Anı Yazarları: Edebi tür anlamında anı, bizde Tanzimat döneminde başlamıştır.
Akif Paşa, Muallim Naci, Ömer'in Çocukluğu, Ziya Paşa Defteri, Ahmet Rasim, Eşgali Zaman, Falaka ve Gecelerim, Halit Ziya Uşaklıgil, Kırk Yıl Saray ve Ötesi, Hüseyin Cahit Yalçın, Siyasi ve Edebi Hatıralarım, Mehmet Rauf, Edebi Hatıralar, Abdülhak Şinasi Hisar, Boğaziçi Mehtapları, Boğaziçi Yalıları, Yahya Kemal, Çocukluğum, İlk Gençliğim, Siyasi ve Edebi Hatıralar, Refik Halit Karay, Üç Nesil Üç Hayat, Necip Fazıl Kısakürek, Yılanlık Kuyudan, Halide Edip Adıvar, Mor Salkımlı Ev, Türk'ün Ateşle İmtihanı, Falih Rıfkı Atay, Çankaya Zeytindağı önemli anı yazarlarıdır.
38:38Anı Türünün Özellikleri: Anı, bir kişinin şahsi tarihi demektir ve ilmi bir eser kadar objektif olamaz, ancak samimiyet ve dürüstlük ön plandadır.
Anılar tarihin, sanatın bir yönüne ışık tutar ve bu özelliği nedeniyle tarihi belge niteliğindedir.
Anı türünde açık, yalın, samimi ve abartısız bir ifade vardır, olaylar kahraman bakış açısıyla yazılır.
43:32Türk Edebiyatında Gazeteler: Türk edebiyatında gazete, batıyla ilişkilerin güçlendiği Tanzimat dönemi ile birlikte başlamıştır.
Tanzimatçılar halka aydınlatmak ve onlara yol göstermek amacıyla gazete çıkarmışlardır.
Takvimi Vekayi ilk resmi gazete olarak 1831'de çıkarılmış, Ceride-i Havadis yarı resmi yarı özel İngiliz Churchill tarafından 1840'da çıkarılmıştır.
45:20Önemli Türk Gazeteleri: Tercüman-ı Ahval ilk özel Türk gazetesi olarak 1860'da Şinasi ve Agah Efendi ile birlikte çıkarılmıştır.
Tasvir-i Efkar gazetesi ikinci özel gazete olarak Şinasi tarafından 1862'de çıkarılmış ve gazetenin başyazarlığına Namık Kemal getirilmiştir.
Muhbir gazetesi 1866'da Ali Suavi tarafından, Bir İbret gazetesi 1870'de Ahmet Mithat Efendi tarafından, Hürriyet gazetesi 1868'de Namık Kemal ile Ziya Paşa tarafından Londra'da çıkarılmıştır.
46:06Habercilik ve Gazetecilik: Ziya Paşa Cenevre'de tek başına çıkarmaya devam etmiştir.
Tercüman Hakikat gazetesi 1878'de Ahmet Mithat Efendi tarafından çıkarılmıştır.
Tanzimat sanatçıları için gazete her şeyden önce kamu meselesidir ve halkın duygu, düşüncelerini dile getiren bir kürsüdür.
46:38Haber Yazım Teknikleri: Haber yazımında günümüzde kullanılan en geçerli yöntem "5W1H" (ne, nerede, ne zaman, nasıl, neden ve kim) kuralıdır.
Bu kural; ne konuyu, neden amacı, nasıl yöntemi, nerede mekan ve yer kavramlarını, ne zaman süre ve süreç kavramlarını, kim ilgili ve sorumlu kişileri belirler.
47:16Farklı Habercilik Platformları: Gazete, dergi, genel ağ, radyo ve televizyon haberciliği birbirinden farklı özellikler gösterir.
Radyo haberlerinin diğer haberlerden en önemli farkı konuşma tekniğine dayalı olmasıdır.
Yazılı basın bir olayı ayrıntılarıyla derinlemesine sunarken, radyo ve televizyon özet şeklinde sunar.
47:52Genel Ağ Haberciliği: Genel ağ haberciliği, bütün habercilik tekniklerinin birleştiği bütünleşik haber sunumuna doğru yönelmektedir.
Genel ağ, televizyon ile gazetenin olumlu taraflarını bir sentez haline getiren yepyeni bir medya aracıdır.
Hem yazılı, hem sesli hem de görüntülü haberler genel ağın web sayfalarında bütünleşik olarak sunulabilmektedir.
48:34Habercilik Terimleri: Ajans: haber toplama, yayma ve üyelerine dağıtma işi ile uğraşan kuruluş.
Asparagas: haber, uydurulmuş haber, doğru olmayan yalan haber.
Kupür: gazeteden kesilen yazı.
Manşet: bir gazetenin adının altında ilk sayfanın en üst bölümünde önem verilen bir haberin iri harflerle konulan başlığı.
Muhabir: basın ve yayın organlarına haber toplayan, bildiren ya da yayan kişi.
Spot: özel haber kesiti.
Tekzip: basın ve yayın organlarında çıkan bazı haberlerin yalan olduğuna dair yapılan açıklama yalanlama.
Plaj baskı sayısı: haber spikeri, daha önce hazırlanan haber bültenlerini ve diğer duyuruları radyo ve televizyon kanalıyla izleyici ve dinleyicilere aktaran kişidir.
50:19Habercilik Soruları: Ters piramit tekniğine göre okurun ilgisini göz önünde bulundurularak muhabir veya editörün vereceği karar çerçevesinde habere ilişkin en önemli ve en can alıcı unsurlar ön plana çıkarılır.
Doğru olmasa da ilginç olmalıdır, bu ifade haber yazılarıyla ilgili yanlış bir bilgidir.
Asparagas, okurların dikkatini çeken çarpıcı ve beklenmedik haberlere denir.
Radyo haberlerinin diğer haberlerden en önemli farkı yazılı olması değil, konuşma tekniğine dayalı olmasıdır.
54:37Gezi Yazıları: Gezi yazılarının tarihi çok eskidir, eskiden gezip gören ve bunları anlatan kişiye seyyah, yazdıkları metinlere de seyahatname denir.
Seyahatnameler sadece gezip görmek ihtiyacından değil, savaşlar, hac ziyareti, görevle başka ülkelere gönderilen memurların yolculukları sebebiyle de yazılmıştır.
Gezi yazıları bir şehrin, bir beldenin, tarihi, bir eserin o andaki durumunu anlattığı için tarihi belge niteliği taşır.
55:55Gezi ve Anı Yazılarının Farkları: Gezi yazıları ve anı yazıları açık, sade, anlaşılır, içten bir dille yazılır ve her iki türde de açıklayıcı, betimleyici, öyküleyici anlatım biçimleri kullanılır.
Gezi yazılarında mekan, çevre, yer ön planda ve gezilen yer dikkat çekici yönleriyle anlatılırken, anı yazılarında çevreye ait bilgiler gezi yazısı kadar ayrıntılı değildir.
Gezi yazısında gezilip görülen yerlerle ilgili edinilen gözlemler, bilgiler yansıtılırken yazar hep ikinci plandadır.
56:59Önemli Gezi Yazıları: Dünya edebiyatının en önemli seyahatnameleri arasında 13. yüzyılda yayımlanmış Marco Polo'nun ve 14. yüzyılda yaşamış Arap gezgin İbni Batuta'nın seyahatnameleri gelir.
Türkçe yazılan ilk gezi kitabı Seydi Ali Reis'in "Mirat-ül Memalik" (Ülkelerin Aynası) adlı eseridir.
Türk edebiyatında batılı anlamda gezi yazısı örnekleri Tanzimat döneminde yazarların Avrupa'ya gitmesiyle verilmeye başlanmıştır.
Önemli gezi yazıları arasında Ahmet Mithat Efendi'nin "Avrupa'da Bir Cevelan", Cenap Şahabettin'in "Hac Yolunda Avrupa Mektupları", Ahmet Haşim'in "Frankfurt Seyahatnamesi", Reşat Nuri Güntekin'in "Anadolu Notları" bulunmaktadır.
58:13Önemli Gezi Yazarları: Evliya Çelebi bir süre medresede okumuş, babasından tesbihat ve nakış öğrenmiş, eseri "Seyahatname"dir.
İlber Ortaylı 21 Mayıs 1947'de Bregens Kırım Tatarı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.
İlber Ortaylı, 2 yaşındayken ailesiyle birlikte Türkiye'ye göç etmiş, ilk ve orta öğrenimini İstanbul Avusturya Lisesi'nde tamamlamış, 1965 yılında Ankara Atatürk Lisesi'nden mezun olmuştur.
58:51Osman Turan'ın Hayatı ve Eserleri: Osman Turan, 1969 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin Tarih Bölümünü bitirdi.
Viyana Üniversitesi Slavistik ve Orientalistik bölümünde öğrenim gördü ve yüksek lisans çalışmasını Chicago Üniversitesi'nde Profesör Dr. Halil İnalcık ile yaptı.
1989'da profesör oldu, 2005 yılında Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı oldu ve 2012'de yaş haddinden emekli oldu.
59:30Osman Turan'ın Dil Becerileri ve Eserleri: Osman Turan, ileri seviyede Almanca, Fransızca, İngilizce, İtalyanca ve Rusça, orta seviyede Kırım Tatarca, Slovakça, Romence, Sırpça, Hırvatça, Boşnakça, Arapça, Farsça, Latince, İbranice, Antik Yunanca ve Yunanca bilmektedir.
Eserleri arasında "Tanzimat'tan Sonra Mahalli İdareler", "İstanbul'dan Sayfalar", "Osmanlı Aile Yapısı", "Tarihin Sınırlarına Yolculuk", "Kırk Ambar Sohbetleri", "Eski Dünya Seyahatnamesi" ve "Mekan ve Olaylarıyla Topkapı Sarayı" bulunmaktadır.
1:00:16Gezi Yazısı Hakkında Sorular: Gezi yazısı, bir kişinin gezip gördüğü yerlerdeki toplumları, adet ve töreleri, doğal ve tarihi güzellikleri, ilgi çeken değişik yönleri edebi bir üslupla anlattığı yazı türüdür.
Gezi yazısının özelliklerinden biri hayal gücüne ve kurmacaya dayanmamaktır.
Türkçe yazılan ilk gezi yazısı Seydi Ali Reis'in "Miratü'l-Memalik" eseridir.
1:01:31Gezi Yazısı Örnekleri ve Özellikleri: Gezi yazısı, yazıldığı günün tarihini taşır.
Bir parçada, eski bir pazarda değişen malların Çin ve Pakistan'dan geldiği anlatılmaktadır.
Gezi yazısı örneğinde, şehrin sularına borçlu olduğu ruhu ve güzelliği vurgulanarak Galata Köprüsü'nden şehir gezisinin başlanması tavsiye edilmektedir.
1:04:12Dizeler ve Cümleler Hakkında Sorular: "Bir süzülür odama her sabah erken" dizelerinden üçüncü dize "gözlerinin daha uyku ucunda" ögelerinin dizilişi yönünden kurallı bir cümledir.
"Bütün iddialar bir tek şeyi gösteriyor bence" cümlesi yapısına göre basit ögelerinin dizilişine göre devrik bir fiil cümlesidir.
"Seni tanımıyor değilim" cümlesi biçimde olumsuz, anlamca olumludur.

Açık Öğretim Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Eğitim Videosu

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir