Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir öğretmenin 9. sınıf öğrencilerine yönelik hazırladığı kapsamlı bir Türkçe dersi genel tekrar dersidir. Öğretmen, yeni Maarif model kapsamında etkinlik ve uygulama odaklı bir öğrenme yaklaşımı benimsediğini belirtmektedir.
- Video, Türkçe dil bilgisi ve edebiyat konularını sistematik bir şekilde ele almaktadır. İçerikte şiir ve edebi sanatlar, açık ve örtük iletiler, günlük dil ve edebi dil ayrımı, kurmaca metin ve öğretici metin türleri, ses olayları, deneme metin türü, ana düşünce ve yardımcı düşünce, anlatım biçimleri, düşünceyi geliştirme yolları ve noktalama işaretleri gibi konular detaylı olarak anlatılmaktadır.
- Videoda her konu teorik bilgilerle başlayıp örneklerle pekiştirilmekte ve sınavlarda çıkabilecek soru tipleri gösterilmektedir. Özellikle virgül kullanımı, üç nokta kullanımı, soru işareti ve ünlem işaretinin kullanımı gibi noktalama işaretleri konuları ayrıntılı şekilde ele alınmaktadır. Video, üniversite sınavlarına hazırlanan öğrenciler için önemli bilgiler içermektedir.
- 9. Sınıf 1. Dönem 1. Yazılı Genel Tekrarı
- 9. sınıf 1. dönem 1. yazılı Türkçe dersi genel tekrarı için hazırlanmıştır.
- Yeni Maarif Model kapsamında derslerde etkinlik ve uygulama odaklı öğrenme yapılmaktadır.
- Bu genel tekrar, birinci temada Milli Eğitim Bakanlığı'nın müfredatındaki başlıkları kapsayacak şekilde hazırlanmıştır.
- 00:58Genel Tekrarın İçeriği
- Konu anlatımı, örnek verme ve metin tahlili üzerinden uygulama şeklinde ilerleyecek.
- 9. sınıfta görülen tüm başlıklar, 10. ve 11. sınıfta, hatta üniversite sınavında da karşınıza gelecektir.
- Genel tekrarın PDF'si açıklamalarda linkte bulunmaktadır.
- 02:48Konuşulacak Konular
- Güzel sanatlar ve edebiyat ilişkisi, şiir, şiir dili, edebi sanatlar, açık ve örtü ileti konuları ele alınacaktır.
- Günlük dil ve edebi dil ayrımı, kurmaca metin ve öğretici metin farkı anlatılacaktır.
- Ses olayları, deneme, ana düşünce, yardımcı düşünce, anlatım biçimleri ve noktalama işaretleri konuları işlenecektir.
- 04:53Güzel Sanatlar ve Edebiyat İlişkisi
- Güzel sanatlar üç gruba ayrılır: plastik sanatlar (resim, mimari, heykel, hat, tezhip, minyatür), fonetik sanatlar (edebiyat, müzik) ve ritmik sanatlar (tiyatro, sinema, bale, dans, opera).
- Sanat, duygu, düşünce ve tasarımların estetik görünüm ve güzellik sunma amacıyla özgür şekilde dışavurumudur.
- Edebi ürünler estetik bir haz amacıyla üretildiği için mutlaka bir sanat dalı kabul edilir ve edebiyat tiyatro, müzik, sinema ve resimle doğrudan ilişkilidir.
- 05:58Sanat Ürünü Değerlendirme
- Şiir ve paragraf örnekleri üzerinden edebiyatın sanat ürünü olduğu gösterilmiştir.
- Şiir, duyguları ahenkli, dikkat çekici ve sıradanlıktan uzak bir söyleyişle aktararak estetik bir haz verir.
- Paragraf da gerçekliği kurgulayarak aktararak estetik bir haz verir, sadece farklı yolla duyguları dile getirir.
- 08:15Şiirin Özellikleri
- Şiir, duygu aktarımıdır ve bazen düşünceyi aktarmayı amaçlayabilir.
- Şiirde günlük dilin alışılmış kalıplarından farklı, edebi bir dil kullanılır.
- Şiirde mecazlar, imgeler, çağrışımlar ve semboller yer alır, bu da şiir dilinin edebi olduğunu gösterir.
- 09:34Şiir Örneği ve Analizi
- Ahmet Muhip Dranas'ın "Titrek Bir Damladır" şiiri incelenerek mecazlı sözler ve sembolik ifadeler belirlenmiştir.
- Şiirde "sevincin aksinin titrek bir damla olması", "dudaklarda şarkı taşmak", "sesten örgüler" gibi ifadeler mecazlı söyleyişlerdir.
- Şiirde "fecr" (güneş doğmadan önce ortalığın ağrımaya başlaması) gibi zaman ifadeleri de mecazlı bir şekilde kullanılmıştır.
- 12:00Şiirde İmge ve Mecaz
- İmge, şiirde dilin alışılmışın dışında kullanılarak zihinde oluşturduğu görüntülerdir.
- Mecazlı sözler, gerçek anlamlarının dışında kullanılan sözcüklerdir.
- Şiir dilinde imgeler ve mecazlı söyleyişler edebi sanatların temelini oluşturur.
- 13:55Edebi Sanatlar
- Edebi sanatlar (söz sanatları) arasında teşbih (benzetme), istihare (eritme) gibi unsurlar yer alır.
- Teşbih, aralarında ilgi bulunan iki unsurdan nitelikçe güçsüz olanı, nitelikçe daha üstün olana aktarmaktır.
- Teşbihin unsurları dört tanedir: benzeyen, kendisine benzetilen, benzetme yönü ve benzetme edatı.
- 15:56İstihare
- İstihare, teşbih unsurlarından ya sadece benzeyen ya da sadece kendisine benzetilen öğelerden birinin olmadığı bir benzetmedir.
- Sadece kendisine benzetilen unsur varsa açık istihare, sadece benzeyen unsur varsa kapalı istihare olarak adlandırılır.
- 16:44Açık ve Kapalı İstihare
- Açık istihare, kendisine benzetilen güçlü unsurun söylenmesi ve benzeyen söylenmemesidir.
- Kapalı istihare, kendisine benzetilen zayıf unsurun söylenmesi ve benzeyen söylenmemesidir.
- Örnek olarak "beşikte yatan bebek kuzuya benzetilmiş" ifadesinde sadece kuzu (güçlü unsur) söylenmiş, bebek söylenmemiştir.
- 19:38Kişileştirme ve İntak
- Kişileştirme (teşhis), insana özgü bir özelliğin insan dışı bir varlığa aktarılmasıdır.
- İntak, kişileştirilen varlığın konuşması sanatıdır ve aynı zamanda kişileştirme içerir.
- Örnek olarak "gölgemin kavgası yine benimle durma yürü diyor" ifadesinde gölge kişileştirilmiş ve konuşturulmuştur.
- 21:34Tecavü Arif ve Hüsn-ü Talil
- Tecavü arif (arif), bilip de bilmezden gelme sanatıdır; şair gerçeği biliyor ama şiirde bilmezliğe vurur.
- Hüsn-ü talil, bir durumu gerçek olmayan hayali bir nedene bağlama sanatıdır.
- Örnek olarak "kavaldaki deliklerin sebebi çobanın sesi" ifadesinde deliklerin sebebi bıçakla açılması değil, çobanın sesi olarak gösterilmiştir.
- 23:43Mübalağa ve Tezat
- Mübalağa, sözü etkileyici kılmak için bir durumu olduğundan çok daha büyük ya da daha küçük gösterme durumudur.
- Tezat (zıtlık), birbirine karşıt olan sözcüklerin, sözlerin, durumların bir arada kullanılmasıdır.
- Örnek olarak "karanlığı yoğursam, murat'a döndüresiye tırmansam, o ana ki yekparedir ve bitmez" ifadesinde karanlık ve nur aydınlık açısından karşılaştırılmıştır.
- 25:10Tenasüp ve Terbiye
- Tenasüp (uygunluk), aralarında anlamca ilgi olan en az iki sözcüğün şiirde bir arada bulunmasıdır.
- Terbiye (hatırlatma), geniş bir kitle tarafından bilinen önemli bir olayın, sözün ya da kişinin şiirde anımsatılmasıdır.
- Örnek olarak "dünyaya indirsem kepenk, gözyaşı döksem Nuh tufanına denk" ifadesinde Hz. Nuh'un kısası anlatılmıştır.
- 26:25Şiirde Söz Sanatları
- Şiirde "göz gördü, gönül sevdi" ifadesinde "ey yüzüm, ahım" teşbih (benzetme) sanatı kullanılmıştır.
- "Benim bunda günahım var mı" ifadesinde bilip de bilmezden gelme durumu tecavü arif sanatına örnektir.
- "Yarı yoldan ziyade yerden uzak, yarı yoldan ziyade maha yakın" ifadesinde karşıt anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması tezat sanatına işaret eder.
- 27:33Teşbih ve Telmih
- "Yarın dudağından getirilmiş bir katre alevdir bu karanfil ruhum acısından bunu bildiği" ifadesinde karanfil aleve benzetilerek teşbih sanatı kullanılmıştır.
- "Güzel sen var iken gönül vermeyeyim" ifadesinde Ferhat ve Şirin hikayesine gönderme yapılarak telmih sanatı uygulanmıştır.
- "Eski uzun zamanların tığ gibi kahramanların türküsüdür sesin" ifadesinde hem teşbih hem de abartma (tığ gibi kahraman) sanatları kullanılmıştır.
- 29:01İstihare ve Diğer Söz Sanatları
- "Apaçık gözlerin en derin rüyada ve güneş pırıl pırıl akıyor gözlerimden" ifadesinde güneşin akması yönüyle su benzetilerek istihare sanatı uygulanmıştır.
- "Diner akşam olunca günün bütün sesleri ve benim içerimde eski bir şarkı" ifadesinde duyguların şarkıya benzetilerek istihare sanatı kullanılmıştır.
- "Leyla'sını kaybeden Mecnun mudur bilinmez" ifadesinde dağların çatlak dudaklarıyla dağlara düşen yollar, Leyla ile Mecnun hikayesine gönderme yapılarak telmih sanatı kullanılmıştır.
- 32:58Teşhis ve Hüsnü Tahlil
- "Dağların çatlak dudaklarıyla dağlara düşen yollar" ifadesinde dağların kişileştirilmesi teşhis sanatına örnektir.
- "Dağların içerisinde yolların olmasını güzel bir nedene bağlıyor" ifadesinde dağların içinde birini arama benzetmesi hüsnü tahlil sanatına işaret eder.
- "İçimde kordonar buzlar çözülür, yanan ateş midir, kar mıdır bilmem" ifadesinde kor ve buz sözcükleri arasındaki karşıtlık tezat sanatına örnektir.
- 34:37Tenasüp ve Teşhis
- "Usandım bulut'tan, aydan, yıldızdan elverir yürümek samanyolu'nda" ifadesinde bulut, ay, yıldız ve samanyolu kelimeleri arasında tenasüp (uyumlu kelimeler) sanatı kullanılmıştır.
- "Sen gül dalında gonca, ben daha yolunda yonca" ifadesinde sevgili gonca'ya, şair ise yonca'ya benzetilerek teşhis sanatı uygulanmıştır.
- 35:40Açık ve Örtük İleti Kavramları
- Açık ileti, iletinin anlatılmak isteneninin açık ve anlaşılır şekilde ifade edildiği cümlelerdir; bu cümlelerde birden çok yorum bulunmaz ve herkes aynı anlamı çıkarır.
- Örtük ileti ise anlatılmak istenenin açıkça ortaya konmadığı, okurun sezgisine ve yorumuna bırakıldığı iletilerdir; herkes okuduğundan farklı şeyler çıkarabilir.
- Örtük iletiler daha çok dilin sanatsal bir amaçla kullanıldığı metinlerde, şiirlerde, deneme yazılarında ve saygılar şiirde görülür.
- 37:51Şiirde Açık ve Örtük İleti
- Bir şiir dizisinde görünürde bir anlam vardır (açık iletidir) ve şairin satır aralarına gizlediği mesajlar vardır (örtük iletidir).
- Örtük iletiler yorum ile ulaşılan, mecazlı ifadeler ve anlamlardır; şairin bize vermek istediği alt mesajlardır.
- Şiir dilinde sanatlı söyle vardır; şairin iyi yönde gelişecek, her şey değişecek, azıcık sabırlı olmak gerektiğini, umudu yitirmemesi gerektiğini ima ettiği anlaşılır.
- 40:41Örneklerle Açık ve Örtük İleti
- "Dışarıdan gelen her şey senin renklerini benimser, senin ışığında büyür, küçülürdü" cümlesinde renk ve ışık sözcükleri mecazlı olarak kullanılmıştır, bu bir örtü iletidir.
- "Hafif bir esinti çıkıyor, gece yarısından sonra çıkar bu cırcır böceklerinin sesi kesiliyor" cümlesinde aktarılan durumlar bir anda gerçekleşenlerdir, bu bir açık iletidir.
- "Güneşin basamağından döndüm geri" cümlesinde "güneşin basamağı" bir kere olmayacak bir şeydir, bu bir örtük iletidir; şair burada yalnızlık hissini ifade etmek istemektedir.
- 42:49Günlük Dil ve Edebi Dil Arasındaki Farklar
- Günlük dilde yazar veya şair alışılmış sözleri kullanır, mesaj verme kaygısı yoktur ve sıradan ifadeler tercih edilir.
- Edebi dilde yazar güçlü bir anlatıma ulaşmak için günlük dildekilerden farklı kullanımlara yönelir, bu da edebi bir dil kullandığını gösterir.
- Günlük dilde temel amaç iletişim kurmaktır, edebi dilde ise sözcüğe, cümleye estetik bir haz katmaktır.
- 43:42Edebi Dilin Özellikleri
- Edebi dilde ahenkli, mecazlı, ritimli, alegorik ve imgeli ifadelere başvurulur.
- Edebi dilde sözcükler günlük dilde kullanılan ama bir arada kullanma biçimiyle bambaşka bir anlama gelir ve edebi nitelik kazanır.
- Edebi dil, geniş sözcük dağarcığı ve söz sanatları kullanımı ile zenginleştirilmiş, güzel söz söyleme amacındadır.
- 44:31Günlük Dil ve Edebi Dil Örnekleri
- Günlük dilde sözcükler kendi anlamlarını korur, mecazlı kullanım yoktur ve iletişim adına görülen aktarılır.
- Edebi dilde sözcükler alışılmamış kalıplarda kullanılır, mecazlı ifadeler tercih edilir ve yeni anlamlar ortaya çıkar.
- Edebi dilde benzetmeler, mecazlar, metaforlar ve kişileştirmeler kullanılarak sanatlı bir söyleyiş oluşturulur.
- 46:38Kurmaca Metin
- Kurmaca metin, gerçek hayatın birebir aktarımı olmayan, gerçek hayattan esinlenerek yazarın hayal gücüyle yeniden tasarlanan metin türüdür.
- Kurmaca metinlerde sanat amacı ön plana çıktığı için sanat kaygısı vardır ve gerçek dünyayı olduğu gibi aktarma kaygısı yoktur.
- Kurmaca metinler hikayelerde, romanlarda, masallarda, destanlarda, tiyatrolarda ve şiirlerde karşımıza çıkar.
- 47:53Öğretici Metin
- Öğretici metinde amaç bilgi vermektir, açıklamaktır, düşündürmektir, kişiyi yönlendirmektir ve gerçekliği doğrudan aktarmaktır.
- Öğretici metinlerde yazarın edebi bir dil kullanma çabası bulunabilmekle birlikte yoğun mecaz ve imgelere yer verilmez.
- Öğretici metinlerde anlatılmak istenen yoruma açık değildir, kanıtlanabilir nesnel bilgi aktarımı vardır.
- 49:03Kurmaca ve Öğretici Metin Örnekleri
- Kurmaca metinlerde bir olay aktarımı vardır, zihinsel tasarı vardır ve hayali bir tasarım sunulur.
- Öğretici metinlerde bir olay, tasvir veya kurgu yoktur, sadece bilgi veya fikir aktarımı vardır.
- Kurmaca metinlerde kendi kurgulanmış olaylar anlatılırken, öğretici metinlerde bilgi verilir ve karşı tarafı bilgilendirme amacı vardır.
- 52:19Ses Olayları ve Ünsüz Yumuşaması
- Ses olayları konusunda sınavda ünsüz yumuşaması örneği yazma veya ses olaylarını tespit etme soruları gelebilir.
- Ünsüz yumuşaması, sonunda p, b, c, t, d, y, k, g sert ünsüzleri bulunan bir sözcüğün ünlü ile başlayan bir ekle karşılaşınca bu sert ünsüzlerin yumuşaması veya yumuşak geriye dönüşmesidir.
- Ünsüz yumuşaması örnekleri: "takip" kelimesindeki p'nin b'ye, "sonuç" kelimesindeki ç'nin c'ye, "ihtiyacımız" kelimesindeki ç'nin c'ye, "bilinçli" kelimesindeki ç'nin c'ye, "yemek" kelimesindeki k'nin c'ye, "eşliğinde" kelimesindeki k'nin c'ye, "testi" kelimesindeki t'nin t'ye, "ahengi" kelimesindeki k'nin c'ye, "zümrüdü" kelimesindeki t'nin t'ye dönüşmesidir.
- 55:21Ünsüz Benzeşmesi (Sertleşmesi)
- Ünsüz benzeşmesi (sertleşmesi), Türkçe'de "fıstıkçı, şahap" olarak kodlanan sert ünsüzler (p, b, c, t, d, y, k, g) ile biten bir kelimeye c, d, g ile başlayan bir ek getirildiğinde, yumuşak ünsüzlerin sertleşmesidir.
- Ünsüz benzeşmesi örnekleri: "bıraktım" kelimesindeki k'nin t'ye, "gerçek" kelimesindeki ç'nin t'ye, "yurttaşlık" kelimesindeki t'nin t'ye, "seçkin" kelimesindeki g'nin k'ye, "ürküttün" kelimesindeki t'nin t'ye, "etkilemişti" kelimesindeki g'nin k'ye, "hafifçe" kelimesindeki f'nin g'ye, "uzattım" kelimesindeki t'nin t'ye dönüşmesidir.
- 59:31Ünlü Daralması
- Ünlü daralması, Türkçe'de en çok karıştırılan ses olaylarından biridir ve bir kelimenin sonunda ae geniş ünlüsü varsa, y harfinin daraltıcı etkisiyle iye dönüşür.
- Bu olay genellikle "-yor" ekinde görülür, örneğin "suçlamıyorum" kelimesinde "a" ünlüsü "y" ile karşılaşınca "ü"ye dönüşür.
- Ünlü daralması sadece ae ile biten kelimelere "-yor" ekini getirdiğimizde olur, ünsüzle biten kelimelerde (örneğin "bağırıyor") bu olay gerçekleşmez.
- 1:01:37Ünlü Düşmesi
- Ünlü düşmesi, ikinci hecesinde ya da sonunda dar ünlü çıkıp ağzından atılmasıdır.
- Bu olay "akıllım", "dağınıktı", "sabrımızın", "sarardı", "şükretmek" gibi kelimelerde görülür.
- Ünlü düşmesi, hece düşmesi olarak da adlandırılır çünkü her ünlü bir heceye denk gelir ve ünlü düşmesi sonucunda hece sayısı azalır.
- 1:04:15Ünsüz Türemesi
- Ünsüz türemesi, Arapça'da var olan ancak dilimize gelen bazı sözcüklerin ünlü ile başlayan bir ek aldığında veya ünlüyle başlayan bir yardımcı fiille kullanıldıklarında sonda bulunan ünsüzün eşinin daha ortaya çıkmasıdır.
- Bu olay "kötü", "affetmek", "zannediyorum", "saklaması" gibi kelimelerde görülür.
- "Gittikçe" kelimesinde ünsüz türemesi değil, ünsüz benzeşmesi (sertleşmesi) vardır çünkü "gitmek" fiilinden türemiştir.
- 1:06:20Ses Olayları
- "Kar yağıyor ve sen gidiyorsun belki bulmaya gidiyorsun kaybettiğimizi" cümlesinde "gidiyorsun" kelimesinde ünsüz yumuşaması (p → b) ve ünlü düşmesi (i → i) olayları görülür.
- "Kaybettiğimiz" kelimesinde ünlü düşmesi (ı → i), ünsüz yumuşaması (p → b) ve ünsüz benzeşmesi (t → d) olayları gerçekleşir.
- "Korkuyordu şehrin büyüsüne kapılmaktan" cümlesinde ünlü düşmesi (i → i) ve ünsüz benzeşmesi (t → d) olayları görülür.
- 1:12:25Deneme Türü
- Deneme, yazarın herhangi bir konudaki düşüncelerini kanıtlama amacı gütmeden açıkladığı bir düşünce yazısıdır.
- Denemede çoğunlukla açıklayıcı veya tartışmacı anlatım kullanılır, öyküleme ve betimleme kullanılmaz.
- Deneme bir öğretici metin türüdür, yazar kendi görüşleri doğrultusunda bilgi aktarır ve kanıtlanma ihtiyacı duymaz.
- 1:13:35Deneme Özellikleri
- Deneme, yazar kendi dünyasından seslenir ve kanıtlanma ihtiyacı duymaz.
- Deneme sohbet havasıyla yazılmış, senli benli bir üslup kullanır ve sözde soru cümleleri içerir.
- Denemede kesin bir sonuç yoktur, amaç yazarın fikrini okuyucunun düşünmesini sağlamaktır.
- 1:14:33Deneme Örneği
- "Her şeyi daha hızlı yaptığımızda daha hızlı yapmamızı gerektiren başka şeyler çıkıyor sürekli önümüze" paragrafında yazar hayatın hızıyla ilgili kişisel bir tespitte bulunur.
- Paragraf akıcı ve doğal bir anlatım kullanır, kanıtlama ihtiyacı duymadan kendi düşüncelerini aktarır.
- Konu insanı ilgilendiren bir durum olduğu için öğretici metin türüyle örtüşür ve açıklayıcı-tartışmacı anlatım kullanır.
- 1:16:39Deneme ve Anı Türleri
- Anı, geçmişte yaşanmış bir olayı anlatan bir yazı türüdür, deneme değildir.
- Deneme, yazarın kendi görüşlerini aktardığı, doğal ve içten bir anlatım içeren bir yazı türüdür.
- Deneme türünde olay anlatımı yoktur, olay ağırlıklı metinler roman ve hikaye türündedir.
- 1:19:29Makale Türü
- Makale, nesnel bilgi veren, resmi üslupla yazılan, araştırmaya dayalı ve bilimsel ifade içeren bir yazı türüdür.
- Makale, deneme değildir, öğretici metinlerden biridir.
- 1:20:30Ana Düşünce ve Düşünce
- Ana düşünce, bir konuşmanın, metnin, hikayenin veya eserin temel mesajıdır.
- Düşünce, metnin açıklamak istediği en önemli düşünceyi ifade eder ve paragrafı özetleyecek öz bir cümledir.
- Ana düşünceyi belirlemek için metni bir bütün olarak düşünmek gerekir, sadece bir cümleyi okumak yeterli değildir.
- 1:21:24Örnek Paragraflar ve Ana Düşünceler
- İlk paragrafta, hataların sadece yetersizlik ve kötü niyetten değil, işin niteliğinden, fiziki ve psikolojik durumdan veya dış etkenlerden kaynaklanabileceği belirtilmiştir.
- İkinci paragrafta, insan beyninin bilgisayarla karşılaştırılamayacağı, çünkü bilgisayarın insan beyninin ürettiği bir ürünü olduğu vurgulanmıştır.
- Üçüncü paragrafta, bir değişimin insanları etkilemesi ve ikna etmesi sadece fikre değil, hayata geçirilmesi ve uygulanmasıyla mümkün olduğu ifade edilmiştir.
- 1:25:38Yardımcı Düşünce
- Yardımcı düşünce, bir metnin ana düşüncesini destekleyen, açıklayan veya detaylandıran ikincil fikirlerdir.
- Ana düşünce metnin temel mesajını ifade ederken, yardımcı düşünceler bu mesajı güçlendirmek için ek bilgiler, örnekler, argümanlar ve detaylar sunar.
- Bir paragrafta bir ana düşünce olabilirken, birden fazla yardımcı düşünce bulunabilir ve yardımcı düşünceler ana düşünceyi daha anlaşılır hale getirmeye, ispatlamaya ve kanıtlamaya çalışır.
- 1:26:27Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Örneği
- Sosyal medya etkisiyle ortaya çıkan ve bilgi yetersizliğinin insanların konuşma coşkusundan kaynaklanan "histerik hitap arzusu bozukluğu" insanları acınası bir duruma düşürüyor.
- Sosyal medya hisleri kitap arzusu bozukluğunun ortaya çıkmasında etkendir.
- İletişim kurma isteği, bilgileri eksik olmasından dolayı coşku bozukluğuna yol açar ve bu durum insanları küstah ve edepsizce konuşmaya, kendilerinden emin bir haldeler.
- 1:29:17Anlatım Biçimleri
- Türkçe'de anlatım biçimleri metinlerde anlatılmak isteneni aktarma tarzı olarak karşımıza gelir ve dört tane anlatım biçimimiz vardır: öyküleyici anlatım, betimleyici anlatım, açıklayıcı anlatım ve tartışmacı anlatım.
- Anlatmaya bağlı metinlerde (roman, hikaye, destan, masal, gezi yazıları, anı) öyküleyici ve betimleyici anlatım kullanılırken, düşünce anlatan, bilgi veren metinlerde açıklayıcı ve tartışmacı anlatım tercih edilir.
- Öyküleyici anlatımda sıralı bir olay akışı vardır, ard arda gelişen olaylar zinciri görülür ve bu anlatım biçimi anlatmaya bağlı metinlerde, gezi yazılarında, anıda ve öğretici metinlerde karşımıza çıkar.
- 1:31:20Betimleyici Anlatım
- Betimleyici anlatım, bir şeyi gözünüzde canlandıracak şekilde anlatılması, sözcüklerle resim yapmaktır.
- Betimleme, bir nesneyi, insanı, yeri zihinde görsel olarak canlandıracak şekilde ayrıntılarla anlatmaktır ve zihinde bir fotoğraf oluşturmak amaçlanır.
- Betimleyici anlatım, bilgi vermek, nesnel tutum benimseme veya sanatsal anlatım oluşturmaya yönelik bir amaçla olabilir ve sıfatlar, benzetmeler, betimlemeler ve kişileştirmeler kullanılarak gözünüzde canlandırılır.
- 1:33:36Açıklayıcı Anlatım
- Açıklayıcı anlatımda yazarın tek amacı bilgi vermektir ve konunun, olayın çeşitli yönleriyle detaylandırıldığını, açıklandığını görürüz.
- Açıklayıcı anlatım genellikle bilgi veren, düşünce aktaran yazılarda görülür, ancak gezi yazılarında ve anı yazılarında da görülebilir.
- Açıklayıcı anlatım, bir konu hakkında nesnel bir tanım vererek bilgi verir ve bu anlatım biçimi makale, fıkra gibi yazılarda daha çok tercih edilir.
- 1:34:53Tartışmacı Anlatım
- Tartışmacı anlatımda yazarın amacı bir görüşe karşı çıkmak, savunmak veya empoze etmektir.
- Tartışma yazılarında aktarılan görüşün kusurlu yönleri ortaya konulur, alternatif düşünceler sunulur ve yazarın kendi fikirleri savunulur.
- Tartışma bağlaçları (ancak, fakat) sıkça kullanılır ve eleştiri, deneme, makale gibi türlerde tercih edilir.
- 1:35:44Tartışmacı Anlatım Özellikleri
- Tartışmacı paragraflarda yazar "ben" dilini kullanır veya "biz" diyerek topluluğa ait olduğunu vurgular.
- Yazar soru cümleleri kullanarak okuyucunun da düşünmesini isteyebilir.
- Tartışma anlatımında yazar kendi görüşünü verir ve kanıtlama ihtiyacı duymaz.
- 1:37:29Anlatım Biçimleri
- Anlatım biçimleri sınavda sorulabilir ve öğretmenin tam puan almak için kriterlere göre değerlendirilmesi gerekir.
- Açıklama anlatımında nesnel bir dil kullanılır ve kanıtlanmış bilgiler aktarılır.
- Öyküleme anlatımında bir yerde gerçekleşen, ard arda gelişen olaylar anlatılır.
- 1:39:29Betimleme ve Düşünce Geliştirme Yolları
- Betimleme anlatımında bir yerin veya kişinin detayları aktarılır, olaylar değil tasvir yapılır.
- Düşünce geliştirme yolları, anlatım biçimlerine eklenen yöntemlerdir ve paragrafın içinde bulunur.
- Düşünce geliştirme yolları arasında tanımlama, karşılaştırma, benzetme, örneklendirme, tanık gösterme ve sayısal verilere başvurma bulunmaktadır.
- 1:43:48Tanımlama
- Tanımlama, bir varlığın veya kavramın ne olduğunu anlatan cümledir ve "bu nedir?" sorusuna cevap verir.
- Epoksi örneğinde, "aşınmaya karşı dirençli olduğu için inşaat sektöründe de kullanılıyor" ifadesi bir tanım değil, kullanım alanıdır.
- Epoksinin tanımı "kimyasal olarak reçine ve sertleştirici bileşenlerin birleşiminden oluşan yüksek dayanıklılığa sahip bir polimer malzeme" cümlesinde verilmiştir.
- 1:45:26Karşılaştırma
- Karşılaştırma, birbirinden farklı durum, kişi, olay ve kavramları ortak ya da farklı yanlarıyla ele almaktır.
- "Bedenimiz ve görüş görünüşümüz ağzımızdan çıkan kelimelerden daha hızlı ve daha güçlü mesajlar iletebilir" cümlesinde beden ve görünüş, söylenen kelimelerle karşılaştırılmıştır.
- Karşılaştırma "en çok", "az", "daha", "bile ise" gibi kelimelerle yapılabilir ancak bunlar olmadan da yapılabilir.
- 1:46:41Benzetme
- Benzetme, bir varlığın öne çıkarılmak istenen özelliğini başka bir varlığa benzetme yoluyla ifade etmektir.
- "Güneş bakır bir tepsi gibi parlıyordu", "saçları alev gibiydi", "çocuk gibi ağlıyor" gibi cümlelerde benzetme kullanılmıştır.
- "Yıldızlar gece gökyüzünde kıvılcım saçan birer elmas gibi ışıldar" ve "gezegenler ise bir kraliyet balosuda ağır ağır dönen zarif dansçılar gibi güneşin etrafında uyumlu bir yörüngede hareket eder" cümlelerinde hem benzetme hem de karşılaştırma yapılmıştır.
- 1:48:28Örneklendirme
- Örneklendirme, ele alınan yargının, konunun, fikrin daha iyi anlaşılması ve somutlanması için örnekler verilmesidir.
- Örnekler, soyut kavramları daha iyi anlamak için kullanılır ve konuyu daha iyi anlatır.
- Örnekler yoluyla hem konuyu daha iyi anlarız hem de konuyla ilgili genel bir kanımız oluşur.
- 1:49:41Akıntıların Önemi
- Okyanuslardaki akıntılar ekosistemin dengesini korur, sıcaklıkları düzenler ve iklimi dengeler.
- Körfez akıntısı, Avrupa'nın ılıman bir iklime sahip olmasını sağlamaktadır.
- 1:50:37Örnek Kullanma Yöntemi
- Yazar, sebze yemeklerinin sağlıklı beslenmenin temel taşlarından olduğunu kanıtlamak için örnekler kullanır.
- İspanak yemeği demir ve K vitamini açısından zengin olup kemik sağlığını destekler.
- Brokoli çorbası yüksek lif içeriğiyle sindirimi düzenler ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Salatalar antioksidanlar sayesinde hücre yenilenmesini teşvik eder.
- 1:51:29Tanık Gösterme Yöntemi
- Tanık göstermede yazar, kendi savunduğu düşünceyi desteklemek için alanında uzman bir kişinin sözünü kullanır.
- Tanık göstermede mutlaka alanında tanınmış uzman bir kişi olmalıdır.
- Tanık göstermede kişinin ismi belirtilmez, sadece sözü aktarılır.
- Psikolog Jennifer Bam Gardına göre, gardırop bireyin bastırdığı kimlik unsurlarının sessiz arşividir.
- 1:54:49Sayısal Verilere Başvurma
- Sayısal verilere başvurmada yazar, aktarılan bilginin doğrulanması için istatistik verilere başvurur.
- Yazar, oran, orantı ve ölçüm sonuçları gibi sayısal bilgilere yer verir.
- Türkiye'de salça fabrikalarının yıllara göre değişen sayıları veya göz damlası kullanımındaki artış gibi sayısal veriler verilebilir.
- 16-74 yaş grubundaki bireylerin internet kullanım oranının %88,80'e ulaşması gibi sayısal veriler kanıt olarak kullanılabilir.
- 1:56:09Düşünceyi Geliştirme Yöntemleri
- Bir paragrafta bir tane düşünceyi geliştirme yolu olabileceği gibi birden fazla düşünceyi geliştirme yolu da olabilir.
- Filmde şehir hayatında kavşaklardan karşıdan karşıya geçen insanların hareketleri hızlandırılmış ve karınca sürüsü gibi hareket ettikleri belirtilmiştir.
- İnsanların hayatta mevki kazanmak, tanınmak ve zengin olmak gibi maddi gayeleri olabilir, ancak bunlar yaşamın anlamını kapsamaz.
- 1:58:00Yelken Sporunun Ekonomik Etkisi
- Uluslararası Yelken Federasyonu'na göre dünya genelinde yaklaşık bir buçuk milyon lisanslı yelken sporcusu bulunmaktadır.
- Yelken sporunun ekonomik etkisi yıllık on milyar doları aşmaktadır.
- 1:58:25Modern İnsanın Temel Meseleleri
- Giderek atomize olan şehir hayatından, mahalleden kendi evine çekilen biriyle karşı karşıyayız.
- Modern insanın en temel meselelerinden biri yalnızlıktır.
- İspanyol filozof Ortega y. Gazete'ye göre insan kökten yalnızdır.
- 1:59:56Toplumsal Etkenlerin Ruhsal Sağlık Üzerindeki Etkisi
- Bir rahatsızlığın ortaya çıkışında biyolojik ve psikolojik etkenlerin payı olduğu kadar toplumsal etkenlerin de payı vardır.
- Pek çok araştırma göstermiştir ki toplumsal destek sistemi iyi olan kişiler ruhsal örselenmelere karşı daha dayanıklıdır.
- 1:01:07Ergenlik Dönemi
- Ergenlik, insanların yetişkinliğe adım attıkları bir hayat dönemecidir.
- Bu dönemde kişi birey olma çabası içindedir.
- 1:02:03Noktalama İşaretleri
- Üç noktanın kullanıldığı yerler: tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur.
- Kaba sayıldığı için veya herhangi bir sebepten dolayı gizli kalsın istenen kelime ya da bölümlerin yerine üç nokta kullanılır.
- Alıntı yaptığımızda bir kitaptan, bir eserden alıntı yaptığımızda, o alıntının başında, sonunda ya da ortasında başka bölümler varsa üç nokta kullanılır.
- Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasında bırakıldığını göstermek ve ifade güç katmak için konur.
- Ünlem seslenmeler de anlatımı pekiştirmek için konur, ünlemle birlikte kullanıldığında üç noktanın noktasıyla ünlemin noktasını ortak kullanır.
- 2:06:44Noktalama İşaretleri ve Kullanımları
- Soru işaretinin noktasıyla ünlem işaretinin noktasını ortak kullanabiliriz.
- Karşılıklı konuşmalarda yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplar yerine üç nokta kullanılır.
- Virgül, birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime veya kelime gruplarının arasına konur.
- 2:07:50Virgül Kullanım Kuralları
- Virgül, sıraladığımız kelime veya kelime grubunun en eksi bir oranında konur.
- Son virgülün yerine "ve" diyebilirsiniz, bu da son kelimeye geçtiğinizi gösterir.
- Virgül, Türkçe'de en çok kullanılan işaretlerden biridir ve pek çok yerde karşınıza gelecektir.
- 2:08:33Virgül Kullanım Örnekleri
- Eş görevli sözcükler arasında virgül kullanılır (iyiliğe, doğruluğa, güzelliğe).
- Karşıt fikirlere kulaklarınızı tıkamak, kendi fikirlerimizi doğru zannetmek gibi eş görevli isim-fiil grupları arasında virgül konur.
- Ard arda gelen söz bebeği (sözü uzatarak, sesinizi yükselterek) arasında virgül kullanılır.
- 2:09:40Virgül Kullanım Kuralları
- İki koşul verildiğinde (telefon çekmezse, hatlar yoğun olursa) virgül kullanılır.
- Sadece bir koşul verildiğinde virgül kullanılmaz.
- Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için virgül konur, cümlelerin yüklemi vardır (yorgundu, hastaydı, güçsüz görünüyordu).
- 2:11:20Virgül Kullanım Kuralları
- Virgül, iki ayrı cümleyi virgülle sıralayarak "en eksi bir oranı" oluşturur.
- Virgül, büyük harfle başlayan sözcüklerin sonuna konulduğunda nokta yerine kullanılır.
- Virgül, uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için kullanılır.
- 2:12:46Virgül Kullanım Örnekleri
- "Güneş, gökyüzü haritasındaki şaşmaz devrinde yükselip tepeye geldikçe keskin ışıklarını gönderirdi" cümlesinde virgül, özneyi vurgulamak için kullanılmıştır.
- "Tercüme, başka bir iklimde ve başka bir çağda doğan düşüncenin bizim toprağımızda dirilmesidir" cümlesinde virgül, özneyi vurgulamak için kullanılmıştır.
- "Yalnızlık insanoğlunun dinlenme adasıdır" cümlesinde virgül, özneyi vurgulamak için kullanılmıştır.
- 2:13:41Ara Sözler ve Ara Cümleler
- Virgül, cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için kullanılır.
- Ara sözler, cümlede ekstra bilgi verir ve açıklama yapar, cümledeki ögeden bağımsız olabilir.
- Ara sözler cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında, öge dizilişinde ve öge sayısında hiçbir eksiklik olmaz.
- 2:15:21Virgül Kullanım Alanları
- Virgül, anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur.
- Tırnak içinde olmayan alıntıların sonuna virgül konur.
- Konuşma çizgisinden sonraki alıntı cümlesinin bitimine virgül konur.
- 2:16:58Virgül Kullanım Kuralları
- Edebi eserlerde konuşma bölümünden önce ifadenin sonuna virgül konur.
- Kendinden sonraki cümleye bağlı olarak teşvik, onay, kabul bildiren "evet", "peki", "olur", "hayır", "hay" gibi kelimelerden sonra virgül konur.
- Bir kelimenin kendinden sonra gelen kelimelerle anlam bağı olmadığını göstermek için virgül kullanılır.
- 2:17:53Virgül Kullanım Örnekleri
- "Gece vakti yürüyüşümüzü bahane edip kavga çıkardı" cümlesinde virgül, kavganın gece vakti çıktığını belirtir.
- "Uzman doktorla aynı fikirde değilmiş" cümlesinde virgül, uzman ve doktor arasındaki ilişkiyi belirtir.
- "Baban gibi eşek olma" cümlesinde virgül, "baban gibi" ifadesinin anlamını belirler.
- 2:19:30Virgül Kullanım Alanları
- Kitap için kullanılan kelimelerden sonra virgül konur.
- Kesirlerde ve ondalık ifadelerde virgül kullanılır.
- 2:20:07Virgül Kullanım Kuralları
- Metinlerde ard arda gelen zarf fiil eki almış kelimeler arasında virgül konur, ancak en az iki tane zarf fiil eki olması gerekir.
- Zarf fiil eki, fiillere getirilen "-ip", "-ince", "-eli", "-ken", "-aemeden", "-dıkça", "-ara", "-ermezmak", "-sızındığında" gibi ekleri alan fiillerdir.
- Özlü olarak kullanılan zamirlerden sonra virgül konur ki anlam daha net hale gelsin.
- 2:23:37Virgül Kullanılmayacağı Yerler
- Bağlaçlar (ve, veya, yahut, ya, ya da, hem, hem de, ne, ne de) varsa, bu bağlaçlardan önce ve sonra virgül konulmaz.
- Soru ekinden sonra virgül gelmez, örneğin "geldi mi?", "duydun mu?" gibi cümlelerde.
- Şart ekinden sonra virgül gelmez, örneğin "kararını değiştirirse", "ormanları yok edersek" gibi cümlelerde.
- 2:25:58Virgül Kullanımı
- Virgül, sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için kullanılır.
- Tırnak içine alınmayan alıntının bittiği yere virgül konur.
- Ard arda gelen eş görevli kelime gruplarının arasına virgül konulur.
- Anlam karışıklığını önlemek için virgül kullanılır.
- Seslenmeler de kitap için kullanılan kelimelerden sonra virgül kullanılır.
- Ard arda sıralanan eş görevli sözlerin arasına virgül konulur.
- 2:29:40Özne ve Nesnellik
- Öznel yargılar, bir kişiden kişiye değişen kişisel görüş üzerine kurulan yargılardır ve kanıtlanamaz.
- Nesnel yargılar, nesneye göre bilgi veren, kişiden kişiye değişmeyen ve kanıtlanabilen yargılardır.
- Öznel yargılar kişisel görüş üzerine kurulurken, nesnel yargılar doğruluğu ve yanlışlığı kanıtlanabilir.
- 2:30:47Örneklerle Özne ve Nesnellik
- "Tatil denince akla hemen memlekete gitmek gelir" öznel bir yargıdır çünkü kişiden kişiye değişir.
- "İstanbul'da yaşayanların yüzde altmışdokuz'u icadiyeyi hiç görmedi" nesnel bir yargıdır çünkü kanıtlanabilir.
- "Hepimizin hayatında bir şekilde yedirmiş ritüeller var" nesnel bir yargıdır çünkü kanıtlanabilir.
- 2:32:23Genel Tekrar ve Kapanış
- Videoda müfredatta yer alan tüm konular anlatılmıştır.
- Öğretmenlerin müfredatta eksiklikler olduğu belirtilmiştir.
- Öğrencilerin kendi öğrenmeleri, kendilerini ifade etmeleri ve yazmaları gerektiği vurgulanmıştır.