Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Osmanlı-Türk siyasi tarihindeki önemli bir dönüm noktası olan 31 Mart Vakasını anlatan tarihsel bir anlatımdır. II. Abdülhamid, İttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleri, Mahmut Şevket Paşa, Enver Paşa, Mustafa Kemal Bey, Turgut Paşa ve Kazım Karabekir gibi dönemin önemli siyasi ve askeri figürleri yer almaktadır.
- Video, Tanzimat'tan başlayarak II. Abdülhamid dönemindeki meşrutiyet mücadelelerini, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kuruluşunu ve gelişimini kronolojik olarak anlatmaktadır. 25 Haziran 1908'de Manyasizade Refik Bey'in evinde gerçekleşen toplantıdan başlayarak, 1908-1909 yılları arasındaki askeri ayaklanmalar, Taşkışla olayı, Yıldız olayı ve 31 Mart olayının tetikleyicileri detaylı şekilde ele alınmaktadır.
- Video, 31 Mart Vakası'nın başlangıcını, Hareket Ordusu'nun oluşumunu, İstanbul'a girişini, 24 Nisan gecesi yaşanan çatışmaları, II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesini ve V. Mehmed Reşat'ın tahta geçmesini anlatarak, bu olayların Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışına katkıda bulunduğu ve aynı zamanda yeni bir devletin kuruluşuna giden yolun temellerini attığı bilgisiyle sonlanmaktadır.
- 00:04Otuzbir Mart Vakası'nın Önemi
- Türklerin tarihinde kritik anlar ve dönüm noktaları vardır, bu anlar farklı yaşansa farklı bir coğrafyada ve ülkede yaşayabiliriz.
- Otuzbir Mart vakası, Türk demokrasi serüveninin en hayati dönemeçlerinden biridir ve üzerinden 114 yıl geçmesine rağmen hala en çok tartışılan olaylardan biridir.
- Bu olay Türk demokrasisi için "ya tamam ya da devam" hadisesiydi.
- 01:08Otuzbir Mart Olayının Genel Özellikleri
- Otuzbir Mart olayı, İkinci Meşrutiyet'in en ilgi çekici olaylarından biridir ve çıkış nedenleri hakkında çeşitli iddialar vardır.
- Bu olay Osmanlı-Türk siyasal hayatındaki en önemli gelişmelerden biridir ve ilk olarak askeri bir isyan olarak gelişmesine karşın zaman içinde dini bir hal almıştır.
- Olaylar sonucunda II. Abdülhamid tahttan indirilmiş ve yerine V. Mehmet Reşat getirilmiştir.
- 02:02Otuzbir Mart Olayının Tarihi
- 13 Nisan 1909 tarihinde meydana gelen hadise, Rumi takvime göre 31 Mart 1325 tarihinde gerçekleştiği için adına Otuzbir Mart Vakası verilmiştir.
- 19. yüzyıl Osmanlı Devleti için içte ve dışta büyük sıkıntılar ile devam ederken, devlet bu sorunlara çözüm arayışları içerisindeydi.
- II. Mahmut ile kapsamlı reform hareketlerine girişen Osmanlı İmparatorluğu, 1839 yılında Tanzimat'ı ve 1856 yılında Islahat Fermanı gibi önemli kararlara imza atmıştır.
- 02:51Tanzimat ve Meşrutiyet Dönemi
- Tanzimat'ın ilanından sonra Avrupa'da eğitim gören Osmanlı aydın kesimi kurtuluşu bir anayasa ve meclis sisteminde arayacak ve idareye bu yönde baskılarını arttıracaktı.
- Fransızlar tarafından Jön Türkler adı verilen bu yapılanma, ileride devletin kaderinde söz sahibi olacak olan İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin temelini teşkil edecektir.
- Jön Türkler 1876 yılında Kanuni Esasi (anayasa) II. Abdülhamid'e kabul ettirmişlerse de 1876-77 yılında patlak veren Osmanlı-Rus Savaşı bu heveslerini kısa sürdürecek, II. Abdülhamid savaşı bahane ederek meclisi feshedecek ve anayasayı askıya alacaktı.
- 03:28Meşrutiyet Mücadeleleri
- Bu andan itibaren 1908 yılına kadar sürecek olan meşrutiyet mücadeleleri Osmanlı Devleti'nin son dönemlerine damgasını vuracaktı.
- II. Abdülhamid, I. Meşrutiyet'in ilanından sonra 1877-78 Osmanlı-Rus savaşını gerekçe göstererek parlamentoyu dağıtmış ve ardından meşrutiyet'in baş mimarlarından Mithat Paşa'yı Taif'e sürgüne yollamıştı.
- II. Abdülhamid'in bu yönetimi devlet içerisinde muhalif seslerin yükselmesine neden olmuş, bu muhalif kesim II. Meşrutiyet dönemine geri dönülmesini istemiş ve 33 yıl sürecek bir mücadele içerisine girmişlerdi.
- 04:01İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Kuruluşu
- Meşrutiyet için özgürlük kavramını kullanan ve bu kavramın anlatılıp yayılması için en önemli yol olarak gazeteyi aracı olarak kullanan Namık Kemal, Şinasi, Ziya Paşa gibi önemli yazarlar 1860-70 hareketinin öncüleri arasında yer almışlardı.
- Bu yazarların yazıları önceleri bir düşünce hareketinden ileri gitmezken, 1889 yılının sonlarına gelindiğinde etkin bir siyasi harekete dönüşmeye başlamış, bu hareketler sonunda gizli bir örgütlenme yoluna gidilmiştir.
- İlk gizli örgütlenme askeri tıbbi öğrencileri arasında olmuş ve örgütün kurucusu İbrahim Temo olmuştu.
- 05:10İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Gelişimi
- İbrahim Temo'nun önderliğinde kurulup gelişen bu gizli yapı, Carbonari ve Mason kökenli gizli örgütleri taklit ederek kısa zamanda Osmanlı Devleti'nin içine yayılmış, önemli devlet kurum ve kuruluşlarına sıçramış ve kısa zamanda devlet içerisindeki söz sahibi kişileri de etkileyerek büyümeye başlamıştır.
- II. Abdülhamid örgütün varlığından ancak 1892 yılında haberdar olmuş ve örgütün önemli yöneticilerini tutuklamış, devletin kadrosunda görev yapanları da görevden uzaklaştırmıştır.
- 1894 yılına gelindiğinde Ermeniler bağımsızlık düşünceleri ile Osmanlı Bankası'nı basmıştı ve bu saldırıya karşı olarak devlet sınırları içindeki Müslüman halka ve Türkler'e "Bin Nüsha" adında bir bildiri yayımlanmıştı.
- 06:17İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Paris Merkezi
- Bildirinin ardından II. Abdülhamid, bildiriyi yayımlayan örgütün üst düzey yöneticilerini tutuklatıp sürgüne göndermiş, örgütün bazı üyeleri fırsatını bulup yurt dışına kaçmış ve Paris'te yaşayan Ahmet Rıza ile bağlantı kurarak 1895-1896 yılları arasında bir nizamname yayınlamışlar.
- Örgütün adını İttihat ve Terakki koyan Ahmet Rıza Cemiyeti, İstanbul'da kurulan İttihadi Osmanlı Cemiyeti ile birleştiğini bildirmiş ve böylelikle cemiyetin Paris'te bir merkezi daha kurulmuştur.
- Cemiyetin Paris'te güçlenmesinin ardından burada yaşayan Fransız gazetecileri cemiyete destek vererek Osmanlı hükümetini ve siyasetini eleştiri tarzda yazılar yazmış ve hükümeti zor durumda bırakmışlardı.
- 07:07İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Türkiye'deki Yayılması
- Cemiyetin 1895 yılındaki bildirisi İstanbul'un çeşitli yerlerine dağıtılmış ve böylelikle cemiyetin varlığı ilk kez açığa çıkmıştı.
- Bildirinin ardından cemiyet Osmanlı sınırları içinde çeşitli şehirlere yayılmış ve şubeleşme sistemi ile etkisini göstermeye başlamıştı.
- Talat Bey, Edirne'de faaliyet göstermeye çalışan önemli kişilerden biri olmuş ve bu grubu oluşturan kişiler arasında İpekli Hafız İbrahim Hoca, Edirneli Faik Cemil Onbaşı gibi Edirne'nin ileri gelenleri de yer almıştı.
- 07:51Osmanlı Hürriyet Cemiyeti ve İttihat ve Terakki
- Talat Bey tutuklanıp mahkeme tarafından İstanbul ile Edirne dışına gönderildiğinde Selanik'e geçmiş ve burada ayrı örgütlenmeye giderek Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'ni kurmuş, bu cemiyetin üyelerini Mehmet Tahir Bey, Naki Rahmi, Mithat, Şükrü, Kazım Nami gibi Selanik'in ileri gelenleri oluşturmuştu.
- Cemiyet, Selanik'teki faaliyetlerini genişleterek o dönemde karışıklıklar içinde olan Makedonya bölgesinde de varlık göstermeye başlamıştı.
- İlerleyen zamanlarda Paris'te bulunan Ahmet Rıza, Osmanlı Hürriyet Cemiyeti'nin faaliyetlerinden haberdar olmuş, bu kapsamda emniyetle bağlantı kurması için Dr. Bahattin Şakir ve Doktor Nazım Bey'i görevlendirerek bağlantıya geçmesini istemişti.
- 08:36İttihat ve Terakki'nin İhtilal Hazırlıkları
- 25 Haziran 1908'de Selanik şubesinin başkanı Manyasizade Refik Bey, II. Abdülhamid'in baskısının arttığını ve cemiyeti ortadan kaldırma çalışmalarına girdiğini söyleyerek bazı subayların bunu engellemesi gerektiğini belirtmişti.
- İttihat ve Terakki Cemiyeti basın yayın aracılığıyla çalışmalarına hız vermiş ve 3 Temmuz 1908'de Kolağası Niyazi Bey'in padişaha başkaldırıp dağa çıkması ilk deneme olarak gerçekleşmiştir.
- İttihat ve Terakki Cemiyeti resmen ihtilalin fitilini yakmış ve II. Abdülhamid 23 Temmuz 1908'de meşrutiyeti ilan etmiştir.
- 10:09Meşrutiyetin Başlangıcı ve Zorlukları
- 24 Temmuz 1908'de meşrutiyet ilan edilmiş, Meclis-i Bursan seçimlerinde İttihat ve Terakki Cemiyeti meclisin hakimiyetini ele almış ve devlet yönetiminde söz sahibi olmaya başlamıştır.
- Meşrutiyet hem cemiyet için hem de devlet için beklendiği şekilde iyi ilerlemiyor, aksine olaylar içinden çıkılmaz bir şekilde karmaşıklaşmaya başlamıştır.
- 13 Şubat 1909'a gelindiğinde Kamil Paşa istifa etmiş, yerine geçen Hüseyin Hilmi Paşa döneminde iktidarla muhalefet arasındaki olumsuzluklar iyice artmıştır.
- 10:49Toplumda Ayrışmalar ve İsyana Teşvik
- Devlet içerisindeki karışıklıkların yanında çeşitli siyasi görüşler birbirleriyle çatışmaya başlamış ve toplum içinde ayrışmalar ortaya çıkmıştır.
- Bu durum halkı devlete karşı bir isyana teşvik etmeye başlamış, isyanın ortaya çıkmasında basın-yayın araçları da büyük etki göstermiştir.
- Yönetime karşı tepki gösteren kesimler ağırlıklı olarak hukuk alanındaki olumsuz gelişmelerden dolayı kadılar ve yönetimin batıdaki yenilikleri takip edememesi ile eğitim sistemindeki aksaklıklardan dolayı öğrencilerden oluşmaktadır.
- 11:08Ordu İçindeki Bölünmeler
- Ordu içinde de bölünmeler başlamış, ordu içindeki bölünmüşlük genellikle alaylı ve mektepli askerler şeklinde ortaya çıkmıştır.
- Yeni yönetimin ordu içinde alaylı diye tabir edilen askerleri meslekten çıkaracağı söylentileri tepkilere yol açmış ve bu tepkiler ordu içinde bölünmüşlüğü arttırarak ala alalı ve mektepli kavgalarını başlatmıştır.
- Siyaset ordu içine girmiş ve subayların çoğu İttihat ve Terakki destekler nitelikte açıklamalarda bulunmuş, bazı basın yayın organları ise İttihat ve Terakkiyi desteklemeyen subayları dini duygular üzerinden tahrik etmiştir.
- 11:5031 Mart Olayına Giden Süreç
- 1908 yılının Ekim ayında meydana gelen bir hadise, 31 Mart olayına giden süreci tetikleyen bir olay olarak tarihe geçecekti.
- Doktor Necdet Aysal ve arkadaşları 1908'de Fatih Camii'nde yaptığı bir konuşmada Kör Ali ve İsmail Hakkı Aldığında iki hocanın halkı kışkırtmak için dini duygularla oynadığını söyleyerek, bu iki hocanın peşinden gidenleri de aşağılayıcı sözlerle yermişti.
- Kör Ali ve yanındakilerin böyle bir tepkiye maruz kalmalarının sebebi ise 6 Ekim 1908 tarihinde Kör Ali ve arkadaşları II. Meşrutiyeti ilan eden padişaha hoşnutsuzluklarını belirtmek için Yıldız Sarayı'na yürümüştür.
- 12:56Ekim 1908'deki Ayaklanmalar
- 31 Mart öncesi meydana gelen ilk ayaklanma Ekim 1908 sonlarında İstanbul Taşkışla'da gerçekleşmiştir.
- Askerlik sürelerini doldurarak terhis olmayı bekleyen 87 erat'ın askerlik sürelerinin tekrar uzatılması ve Hicaz'da görevlendirilmesi hoşnutsuzluğun artmasına neden olmuştur.
- Taşkışla olayının ardından 31 Mart olayını hazırlayan bir diğer olay Yıldız Olayıydı, bu olay Taşkışla olayı ile benzerlik göstermekteydi.
- 14:08Ordu İçindeki Disiplinsizlik
- 1908 yılının Aralık ayını gösterdiğinde ordu içindeki bir disiplinsizlik ortaya çıkmaya başlamıştı.
- Yaşanan bu hadise öncesinde askerlere tiyatro oyunu yasak edilmişti, tiyatroyu izlemek isteyen erler bu yasağı dinlemeyerek "bize yasaksa subaylara da yasak olmalıdır" şeklinde ifadede bulunmalarının ardından tiyatro oynanan salonda büyük bir olay çıkarmışlardı.
- Bu olaydan sonra ordu içerisinde disiplini bozup askerler gün geçtikçe artmaya başlamıştı, bunun üzerine yeni emirler çıkarılmış ve askerlerin siyaset yapmaları, tiyatroya gitmeleri gibi ordu içerisinde disiplini bozan faaliyetler iptal edilmişti.
- 15:2031 Mart Olayının Başlaması
- 31 Mart olayının başlamasına yakın bir zamanda İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne muhalif baş gazetelerden biri olan Serbestliği gazetesinin başyazarı Hasan Fehmi Bey'in Galata Köprüsü'nde öldürülmesi olayı söz konusu gerilimin tırmanmasına neden olmuştu.
- Cemiyetin cinayetin çözülmesi konusunda gösterdiği ilgisizlik, İttihat ve Terakki'ye olan tepkiyi arttırmıştı.
- 31 Mart olayına giden süreçte Avcı Taburları Taşkışla yerleştirilmiş ve burada faaliyetlerine devam etmekteydiler.
- 15:4531 Mart Olayının Gerçekleşmesi
- 31 Mart 1325 günü 4. Avcı Taburu askerleri komuta kademesindeki komutanlarını bağlayarak silahlı bir şekilde kışladan ayrılıp Ayasofya'nın yanında bulunan Meclis-i Mebusan binasının etrafını çepeçevre sarmıştı.
- Meclis-i Mebusan'ın kuşatılması haberi birlikler arasında kısa sürede yayılmış ve Tophane'deki İstihkam Taburu Kılıç Ali Paşa'ya bağlı askerler, Beyoğlu'ndaki Topçu Numune Alayı, Yıldız'daki 5, 6 ve 7. Alaylar ile Bahriye Nezareti'ndeki erlere kadar haberlere ulaşmış ve bu birlikler kısa sürede Ayasofya meydanında toplanmışlardı.
- Tecrübesiz ve lidersiz askerlerden oluşan bu grubu din adamları ve öğrenciler "din elden gidiyor, şeriat isteriz" gibi sloganlarla kışkırtmışlardı.
- 16:42İsyanın Yayılması
- Durum böyle bir hal almışken Şeyhülislam isyana kalkışanlara karşı bir konuşma yaparak şeriatın kalmadığını ve devam ettiğini, devletin dinden hiçbir şekilde bağının kopmadığını söyleyerek isyancıların ateşini bir nebze de olsa söndürmeye çalışmıştı.
- Daha sonra Şeyhülislam, Osmanlı yöneticilerine durumdan bahsetmiş ve bir toplantı gerçekleştirerek isyancıların isteklerini yöneticilere bildirmişti.
- İlerleyen saatlerde öğrenciler ve din adamları da kalabalığa katılmış, kalabalık bir müddet sonra Şeyhülislam'ı getirterek isteklerinin devlet yöneticilerine iletilmesini talep etmişti.
- 17:3631 Mart İsyanı ve İttihat ve Terakki'nin Reaksiyonu
- İsyancılar, kabinenin istifa etmesi, meclis-i mebusan'dan bazı isimlerin ihraç edilmesi, mağdur edilenlerin iadesi, ahkam-ı şer'iyye'nin tatbiki ve İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin dağıtılması gibi isteklerini kabul ettirmeyi istemişlerdi.
- Bu istekler, II. Mahmud döneminde ortadan kaldırılan yeniçerilerin isteklerine benziyordu.
- Devlet tecrübeliydi ve isyana hemen reaksiyon göstermeyi başardı.
- 18:22Hareket Ordusu'nun Kuruluşu ve İstanbul'a Yolculuğu
- İstanbul'da başlayan 31 Mart olayının ardından kayıplara karışan İttihat ve Terakki mensupları Selanik'e gelmiş ve burada toplanmıştı.
- Ferik Salih Paşa ile bağlantı kurulan Mahmut Şevket Paşa, Ferik Hüseyin Hüsnü Paşa ve Mustafa Kemal Bey ile Turgut Paşa ve Kazım Karabekir'in başında iki ayrı birlik kurulmasını istemişti.
- Bu unsurlarla hareket ordusu oluşturulmuş ve 14 Nisan günü İstanbul'a doğru yola çıkmaya başlamıştı.
- 19:06İstanbul'a Giriş ve Çatışma
- Hareket ordusu 22 Nisan tarihinde Yeşilköy'e girmiş, bu sırada Enver Paşa hareket ordusuna katılmıştı.
- Mahmut Şevket Paşa komutasındaki hareket ordusu, 23 Nisan akşamı İstanbul'a giriş yapmıştı.
- 24 Nisan gecesi hareket ordusu askerleri ile Yıldız Sarayı birlikleri çatışmaya başlamış, bu çatışma sonucunda hareket ordusu 49 can kaybı ile 82 yaralı verirken, Yıldız Sarayı askerleri 230 can kaybı ile 475 yaralı vermişti.
- 20:03Mahmut Şevket Paşa'nın Yönetimi ve II. Abdülhamid'in Tahttan İndirilmesi
- Çatışmaların ardından yapılan top atışlarıyla hareket ordusu kontrolü ele geçirmiş, Mahmut Şevket Paşa yönetime hakim olmuştu.
- Mahmut Şevket Paşa'nın ilk icraatı avcı taburlarını ve hassa ordusu askerlerini Rumeli'ye sürmek olacaktı.
- 27 Nisan 1909'da Yeşilköy'de yapılan meclis toplantısında II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesi tartışmaları ortaya çıkmış ve zorunlu olarak tahttan indirilmesi kararı alınmıştı.
- 21:11Taht Değişikliğinin Sonuçları
- II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesinin ardından yerine V. Mehmed Reşat geçmiş, taht değişikliğinin ardından Tevfik Paşa 5 Mayıs 1909'da istifa etmişti.
- İsyancıları yargılamak için kurulan hap divanları çalışmaya başlamıştı.
- Bu hadiseler bir yandan son demlerini yaşayan devleti zayıf duruma düşürürken, aynı zamanda kurulacak yeni devletin kadrolarının da pişmesini sağlayacaktı.