Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerindeki siyasi olayları anlatan tarihsel bir belgeseldir. Videoda II. Abdülhamid, Mahmut Şevket Paşa, Hüseyin Hilmi Paşa, İttihat ve Terakki Cemiyeti (ITC), Derviş Vahdeti, Said Nursi ve Mustafa Kemal Bey gibi dönemin önemli siyasi ve askeri figürleri yer almaktadır.
- Belgesel, 1908'de İttihat ve Terakki'nin meşrutiyeti ilan etmesiyle başlayan siyasi değişimleri, 1909'da yaşanan 31 Mart Vakası ve II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesi sürecini kronolojik olarak anlatmaktadır. Video, Derviş Vahdeti'nin eleştirileri, Hasan Fehmi cinayeti, askerlerin isyanı, Mahmut Şevket Paşa'nın İstanbul'a yürüyüşü ve 26 Nisan'da İstanbul'un kontrolü ele geçirilmesi gibi önemli olayları detaylı şekilde aktarmaktadır.
- Belgeselde ayrıca, meşrutiyetin coşkusunun düşmesi, muhalefetin güçlenmesi, İttihat ve Terakki ile Ahrar Fırkası arasındaki çatışmalar, ordunun durumu ve dış politika konuları da ele alınmaktadır. II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesi sonrası Şehzade Mehmet Reşat'ın tahta geçmesi ve sonrasında yaşanan yargılamalar da anlatımın bir parçasıdır.
- 00:01Otuzbir Mart Vakası Kitabı Tanıtımı
- Ender Korkmaz'ın kaleme aldığı "Otuzbir Mart Vakası" kitabı, ideolojik önyargılardan ve komplo teorilerinden uzak, belgelere dayalı objektif bir yaklaşımla Osmanlı tarihinin kritik dönemini inceliyor.
- Kitap, Meşrutiyet döneminin siyasi çatışmalarını ve toplumsal dinamiklerini anlamak için vazgeçilmez bir rehber niteliğinde.
- Kitabın Amazon satış linki açıklamalarda bulunabilir.
- 00:51Meşrutiyetin İlanı
- II. Abdülhamid otuz yılı aşkın tahtta otururken, baskıcı yönetim tarzı, başarısızlıklar ve anayasal düzenin askıya alınması sultan'a olan memnuniyetsizliği artırdı.
- İttihat ve Terakki'nin genç subayları Resneli, Niyazi ve Enver Bey'in harekete geçmesiyle 23 Temmuz 1908'de meşrutiyet ilan edildi.
- Meşrutiyet'in ilanı, Kanuni Esasi'nin yeniden yürürlüğe girmesi, mebuslar meclisi ve ayan meclisi açılması, hafiyelik kaldırılması ve genel af ilan edilmesi gibi değişiklikleri beraberinde getirdi.
- 02:24Hükümet Krizi ve Yeni Hükümet
- İttihat ve Terakki mensupları ülke idare edebilecek yeterlilikte olmadığı için geçiş sürecini Sultan Abdülhamid ve tecrübeli paşaları yönetecekti.
- Mehmet Said Paşa hükümet kurma yetkisini aldı ancak İttihat ve Terakki cemiyet yönetimi ipleri sultanın eline bırakmaya niyetli değildi.
- Said Paşa istifa etti, yerine Kıbrıslı Mehmet Kamil Paşa sadrazam yapıldı ve geçici hükümet olarak görev yaptı.
- 03:20Muhalefet Dalgası
- İstanbul'da yeni bir muhalefet dalgası oluştu; sürgünden dönenlerin hepsi İttihat ve Terakki'li değildi, farklı siyasi fikirlerde olanlar da vardı.
- Bu muhalifler Adem-i Merkeziyetçilik fikriyle bilinen Prens Sabahattin'in etrafında şekillenen İttihat ve Terakki muhalefetine dönüştüler ve Ahrar Fırkası'nı kurdular.
- İttihatçılar anayasaya bağlı kaldığı sürece Sultan'ın tahtta kalmasında sakınca görmezken, Ahrarcılar Sultanı istemiyorlardı.
- 04:08Meclis Açılışı ve Dış Politika Sorunları
- 17 Aralık 1908'de Ayan ve Mebuslar Meclisi açıldı ve meclisteki mebusların büyük bir kısmı İttihat ve Terakki'nin desteklediği isimlerdi.
- Meclis açılır açılmaz, Bulgaristan'ın bağımsızlık ilan etmesi, Yunanistan'ın Girit'i ilhak etmesi ve Avusturya-Macaristan'ın Bosna'yı ilhak etmesi gibi dış politika sorunları ortaya çıktı.
- Kamil Paşa, Bulgaristan'a askeri müdahale için rapor istedi ancak Harbiye Nazırı Ali Rıza Paşa "askerin ayağına giydirecek çarığımız bile yok" şeklinde yanıt verdi.
- 05:09Ordunun Durumu ve Hükümet Krizi
- II. Abdülhamid döneminin en büyük problemi ordunun perişan bir vaziyete gelmiş olmasıydı; Sultan tahta geçtiğinde Avrupa'nın sayılı ordularından biri olan Osmanlı ordusu 33 yılda atıl duruma düşmüş, savaşamaz hale gelmişti.
- Yeni meclis bu işlerdeki sorumluyu aramaya koyuldu ve İttihat ve Terakki'nin kalemşörlerinden Hüseyin Cahit Bey, Türk parlamenter sisteminin ilk gen sorusuyla Kamil Paşa'yı mecliste hesap vermeye davet etti.
- Kamil Paşa'nın yetersiz açıklamalarına rağmen hükümete güven oy verilmesini sağladılar, ancak Paşa'nın genç İttihatçılar'ın yönetimi ele almasından çekinmesi ipleri tamamen kopardı.
- 07:08Hüseyin Hilmi Paşa Hükümeti
- 10 Şubat'ta hükümet krizi çıktı, meclis toplanıp hükümetin devamı için oylama yaptı ve Kamil Paşa kabinesine güvenoyu çıkmayınca Padişah Hüseyin Hilmi Paşa'ya yeni hükümeti kurma yetkisini verdi.
- Hüseyin Hilmi Paşa'nın kabinesinde İttihat ve Terakki'nin razı geldiği kişiler çoğunluktaydı ve hükümet programında huzur ve asayişin temel ihtiyaç olduğunu vurguladı.
- Dış politikada dostane tavırlar güdüleceğinden bahsetti ama dini temelli tasdik ve temenni ibarelerine fazlaca yer vermedi, bu da devrim yönetiminin adım adım laikleştirildiğini gösteriyordu.
- 07:54Meşrutiyetin Coşkusunun Düşmesi
- Hürriyet ilan edileli yedi ay olmuştu ve hürriyet'in ilanından büyük mucizeler bekleyenlerde hayal kırıklığı vardı.
- Meşrutiyetin coşkusunun düşmesi ve yaşanan krizler hayal kırıklığı olanları İttihat ve Terakki'ye karşı muhalefete yöneltti.
- Hükümeti eleştiren gruplar mitingler ve protestolar düzenlediler, gazeteler çıkarıp sayfa sayfa eleştiriler yazdılar.
- 09:18Derviş Vahdeti'nin Etkisi ve İttihat-ı Muhammediye Cemiyeti
- Derviş Vahdeti, düşük eğitimli ve dini bilgisi zayıf halk kitlesine yönelik yayınlar yaparak kendisine bir kitle oluşturdu.
- Vahdeti, dini motiflere başvurarak halkı yanına çekmeye çalışırken, bazı ihtilalci fikirleri şeytanlaştırdı ve dış güçlerin gizli emelleri var diyerek mistik düşmanlar oluşturdu.
- İttihat-ı Muhammediye Cemiyeti'ni kurup dönemin popüler isimlerinden Said Nursi'yi cemiyetin açılışında konuşturdu.
- 10:20İstanbul Siyasetindeki Gerginlik
- Sultan Hüseyin, Hilmi Paşa'yı ortamın giderek puslandığı konusunda uyarsa da Paşa bazı demokratik gerekçelerle muhalefete müdahale etmedi.
- İstanbul siyasetindeki gerginlik her geçen gün daha da arttı, muhalefet eleştirilerini şiddetlendirirken İttihat-ı Terakki (ITC) muhalefetin sesini kısmak için uğraşıyordu.
- 8 Nisan 1908 meetinginden önce yaşananlar olayların fitilini ateşledi.
- 10:57Hasan Fehmi Cinayeti ve Mitingler
- Muhalif gruplar 8 Nisan'da büyük bir miting düzenlediler, ancak bir gün öncesinde Ahrar Fırkası'na yakın Serbesti gazetesinin başyazarı Hasan Fehmi Bey, Galata Köprüsü'nde vurularak öldürüldü.
- Hasan Fehmi cinayetini kimin yaptığı belirsizdi, ancak ölümünün bir gün sonra toplanacak göstericileri kızdıracağı ortadaydı.
- 8 Nisan'daki miting Hasan Fehmi'nin cenazesine dönüştü ve 50 bin kişilik kalabalık bir grup sloganlar atarak hükümeti istifaya çağırdı.
- 11:43İsyanın Başlangıcı
- İki gün sonra Ermeniler büyük bir miting düzenlediler ve gazeteler kışlalardaki erlerin isyan hazırlığında olduğunu yazdılar.
- Harbiye Nezareti bu işi nasihat ve telkinle çözmeye çalıştı, askerlerin İttihat-ı Muhammediye gibi sakıncalı derneklere üye olmamalarını salık verdi ve teftişleri arttırdı.
- 12 Nisan gecesi askerlerin isyan edeceği söylentisi Harbiye Nazırı Ali Rıza Paşa'ya geldi, ancak Paşa bu havadisi teyit ettirmekle uğraşırken, Şişli Taşkışla'daki dört avcı taburuna bağlı erler subaylarını derdest edip fiilen isyanı başlattılar.
- 12:37İsyanın Yayılması
- Erler dört kola ayrıldılar, bulabildikleri silahları aldılar, uğradıkları kışlalardan adamları yanlarına çektiler ve askeri okul talebelerinin bile eline zorla silah verip önlerine kattılar.
- Askerlerin büyük bir kısmı Meclisin bulunduğu Ayasofya Meydanı'nda toplandılar ve yolları kapattılar, sabah saatlerine doğru 3 bin kadar asker meydandaydı.
- Diğer bir hedef de Beyazıt'taki Harbiye Nezareti oldu, Sadrazam isyan haberini alır almaz kabineyi Bab-ı Ali'de toplantıya çağırdı.
- 13:39İsyanın Artması ve Hükümetin Tepkisi
- Harbiye Nezaretine gelmiş olan Birinci Ordu Komutanı Mahmut Muhtar Paşa, güvendiği taburlara hazır olması emrini verdi, ancak Sadrazam kuvvet kullanılmamasını emretti.
- İsyancılar şeriatın hükümlerinin uygulanmasını, Sadrazam, Harbiye Nazırı ve Meclis Başkanı'nın görevden alınmasını istediler, ancak dakikalar ilerledikçe istekler artacaktı.
- İsyancılar İttihat-ı Terakki'nin kellesini istiyordu, halk görevinden azledilmiş alaylı eski subaylar ve din kisvesi altında çığırtkanlık yapanlar, sayıları giderek artan askerleri tahrik ediyordu.
- 14:56Meclis ve Hükümetin Durumu
- Az sayıda mebus meclise gelmiş, olayları kontrol altına almaya çalışıyordu, muhalif mebus İsmail Kemal Bey, fırsattan istifade İttihat-ı Terakki aleyhine kararlar almaya çalışmaktaydı.
- Durumu yönetemeyen Sadrazam Hilmi Paşa da kabine toplantısından sonra topluca istifa kararı verdi, yetkisini padişaha iade edip isyanın bastırılmasının padişaha devredilmesinden yanaydı.
- İttihat-ı Terakki üyeleri hedefte kendilerinin olduklarını bildiklerinden gizlice toplanıp isyancıların elinden kurtulma planı yaptılar, Talat Bey Yeşilköy'e giderken, Hüseyin Cahit Bey Rus konsolosluğu aracılığıyla Karadeniz'in ötesine gitmek için bir gemiye bindi.
- 15:51İsyanın Şiddetlenmesi
- Olaylara müdahale konusunda kararlı olan tek kişi Birinci Ordu Komutanı Mahmut Muhtar Paşa'ydı, elinde sadık birlikler varken, emir verildiği takdirde isyanı büyümeden bastırabileceğini defalarca yeniledi.
- Civarı da iş işten geçti, artık pek çok asker isyancıların safına geçmişti, Bahriye'den ve Tophane'den gelenler isyancıların sayısını arttırdı.
- Harbiye'nin önünde bir subay vuruldu, Meclisin önünde bir mebus Hüseyin Cahit zannedilerek öldürüldü, İttihat-ı Terakki'ye yakın olan Tanin ve Şurayı Ümmet gazeteleri basıldı ve baskı aletlerine zarar verildi.
- 16:48İsyanın Yayılması ve Padişahın müdahalesi
- Saray hariç İstanbul'un dışarısıyla iletişiminin koparılması için telgrafatlarına el konuldu, saraya istifasını sunmaya giden nazırlardan Adliye Nazırı Nazım Paşa ve Bahriye Nazırı Rıza Paşa'nın yolu kesildi.
- Paşalar zorla Meclis önüne getirildiler, çıkan arbedede Nazım Paşa vurulup öldürülürken, Rıza Paşa yaralandı, Rıza Paşa sonrasında öfkeli kalabalık tarafından linç edilmek istese de bazı askerler buna engel oldular.
- İsyan çıktığını duyan muhaliflerin kanaat önderi Prens Sabahattin, fırsattan istifade bir savaş gemisine ulaşıp gemi kaptanlarının Sultanı tahttan indirmek için Yıldız Sarayı'nı bombalamasını istedi ama bunda başarılı olamadı.
- 17:33Padişahın Müdahalesi ve İsyanın Devamı
- Yaşanan olaylar isyanın şiddetinin ne denli tırmandığını göstermekteydi, Meclisin işleyemez olması ve hükümetin yeterli varlık gösterememesi üzerine II. Abdülhamid olaylara çekinerek ve askeri müdahaleden kaçınarak da olsa el atmak zorunda kaldı.
- İsyancıların isteklerini kabul ettiğini beyan etti, pek çok ismi görevden aldı ve Tevfik Paşa'yı Sadrazamlığa getirdi, Harbiye Nazırı olarak atanan Ethem Paşa, akşam vakti Ayasofya Meydanı'na giderek askeri yatıştırmaya çalıştı.
- İsmail Kemal Bey'in telkinleriyle İttihat-ı Terakki karşıtı olarak bilinen İkinci Ordu Komutanı Nazım Paşa Birinci Ordu Komutanı oldu, isyancılar o geceyi zaferin verdiği coşkuyla geçirdiler.
- 18:21İsyanın Sonrası ve Rumeli'deki Durum
- İttihat-ı Terakki'nin ana kadrolarını teşkil eden Üçüncü Ordu'nun merkezi Selanik olaylardan habersizdi, bir şeyler olduğu biliniyordu ama detaylara kimse hakim değildi.
- İkinci ve Üçüncü günü ortalık sakindi, kalabalık asker topluluklarının büyük kısmı kışlalarına döndü ama hala sokaklarda eli silahlı askerler dolanıyordu.
- Tevfik Paşa Sadarete geldikten sonra ilgili atamaları yaptı ve ilk iş olarak kamuoyunu bilgilendirmeye başladı, fakat İstanbul dışına yollanan telgraflar da olayların detayları anlatılmıyordu.
- 19:32Rumeli'deki Protestolar
- Bu karartma politikası Rumeli'yi bir anda galeyana getirdi, İstanbul'da neler yaşandığının bilinememesi halkı korkuya sevk etti.
- Neden olaylar saklanıyordu, yoksa karşı devrim olmuş, anayasal düzen ortadan mı kaldırılmıştı?
- Kasaba ve kentlerden üst üste protesto telgrafları geldi, insanlar Sultanın anayasayı kaldıracağından korkuyorlardı, İttihat-ı Terakki'nin taşra teşkilatları yeni hükümeti gayri meşru addediyordu.
- 20:25Mahmut Şevket Paşa'nın Müdahalesi
- Mahmut Şevket Paşa, 15 Nisan'da ikinci ordunun katılımıyla İstanbul'a yürüyecek ve çıkan isyanı bastırıp meşruti yönetimi koruyacak bir hamlede bulundu.
- Lüleburgaz'da toplanıp İstanbul'a yürüyecek bir mürettep fırka kurulmasını emretti, bu birliğin başına Hüseyin Hüsnü Paşa, kurmay başkanlığına da Kolağası Mustafa Kemal Bey getirildi.
- Berlin Ateşe militeri olarak Almanya'da görevli olan Enver Bey, isyan haberinden sonra yola çıkmıştı ve halk tarafından sevilen Enver'in gelişi İTC'ye büyük moral olacaktı.
- 21:18İstanbul'daki Tedirginlik
- İsyanın dördüncü günü İstanbul'da bir tedirginlik vardı, üçüncü ordu birliklerinin harekete geçmesi özellikle muhalefeti korkuttu.
- Sultan, durumun kontrol altında olduğunu göstermek için rutin olan cuma selamlığına katıldı ve görevden azledilmiş alaylı subaylar üniformalarını giyip törene katıldılar.
- Sadrazam Tevfik Paşa, ortamı yatıştırmak için bir nasihat heyeti kurup Selanik'ten gelen mürettep fırka öncülerine yolladı.
- 22:31İsyanın Gelişimi
- İsyanın beşinci gününde hükümet işleri düzeltmek için uğraşa dursun, muhalif medya yaşananın karşı devrim olduğunu ifade eden yazılarla kamuoyunu ellerinde tutmaya çalıştılar.
- Mürettep fırka'nın öncüleri Hadımköy'e vardılar ve Ahmet Rıza Bey buraya gelip öncülerle temasa geçen ilk siyasi oldu.
- 18 Nisan'da mürettep fırkanın birlikleri İstanbul önlerindeki yerleşimlerde kontrolü sağladı ve İTC'nin önde gelenleri Yeşilköy'de bir araya geldiler.
- 23:32Hüseyin Hüsnü Paşa'nın Telgrafı
- 19 Nisan'da mürettep fırka komutanı Hüseyin Hüsnü Paşa, üslerinin onayını almadan resmi olmayan bir teşebbüsle hareket ordusu komutanı sıfatıyla İstanbul'a bir telgraf yolladı.
- Telgrafta, isyan eden bir ordu, bahriye ve tophane erlerinin cezalandırılacağını, anayasanın ve şeriatın korunacağını belirtti.
- İstanbul'da Harbiye Nazırı Ethem Paşa, Birinci Ordu Komutanı Nazım Paşa, Erkan-ı Harbiye Reisi Ahmet İzzet Paşa ve Tophane Nazırı Hurşit Paşa bir toplantı yaptı.
- 24:42Dış Müdahale ve İstanbul'daki Durum
- Muhalefetin önemli ismi İsmail Kemal Bey, İTC'yi İstanbul dışında tutmak için dış müdahale seçeneğine yöneldi ve İngiltere, Fransa, Almanya ve Rusya elçilerinin kapısını tek tek çalıp Osmanlı'nın iç meselesini uluslararası bir soruna çevirme girişiminde bulundu.
- 20 Nisan'da Üçüncü Ordu Kurmay Başkanı Pertev Paşa, Yeşilköy'e varıp Mahmut Şevket Paşa adına idareyi ele aldı ve İstanbul'daki muhalifler korkuyla şehri terk etmeye koyuldular.
- 21 Nisan oldukça kritikti, 130 kadar mebus Yeşilköy'de buluşup hareket ordusunun gölgesi altında toplandı ve bu, İstanbul'daki hükümetin meşruluğunu iyiden iyiye yitirdiği anlamına geliyordu.
- 26:25Mahmut Şevket Paşa'nın İstanbul'a Varışı
- Tüm şartlar olgunlaşınca Mahmut Şevket Paşa Selanik'ten yola çıktı ve paşa oldukça saygın ve itibarlı birisiydi.
- Saraya bakacak olursak oradaki hava günden güne kararıyordu, sultan tahttan indirileceği söylentileri yüzünden oldukça üzgün ve gergindi.
- 22 Nisan'da mebusların çoğu ve ayanların bir kısmı Yeşilköy'de resmen toplandılar ve yaşananları mutlakiyeti ve eskiyi arzulayan bir isyan olarak değerlendirip, hareket ordusunun milli çıkarlara uygun davrandığını beyan ettiler.
- 27:24Hareket Ordusunun Hazırlığı
- 23 Nisan'da Birinci Ordu Komutanı Nazım Paşa, Mahmut Şevket Paşa ile konuşmak için Yeşilköy'e geldi ve ortada iki düşman taraf olmadığı için subay ve diplomatlar sürekli görüşme halindeydi.
- Cuma namazından sonra hareket ordusu yürüyüşüne başladı ve aynı anlarda Sultan II. Abdülhamid de son cuma selamlığına çıktı.
- 24 Nisan'ı 25 Nisan'a bağlayan gece hareket ordusunun iki tümeni İstanbul içlerine sızdı, Mustafa Kemal'in kurmay başkanı olduğu bir mürettep fırka Sur içine sızarken, iki fırka Beyoğlu tarafına intikal etti.
- 29:48İstanbul'un Fethi
- Birinci ordunun subaylarının büyük bir kısmı komutanlarının ve hükümetinin telkinlerine uyup sıcak çatışmadan uzak durdular, ya Rumeli askerlerine teslim oldular ya da silahlarını bıraktılar.
- Öğlene doğru Sur içinde kontrol sağlandı, Beyoğlu tarafında ise işler uzadı ve özellikle Taşkışla isyanın çıktığı yer olduğu için isyancıların yoğun olduğu bir yerdi.
- 26 Nisan'da Üsküdar tarafına el atıldı, başta Selimiye Kışlası olmak üzere tüm kritik yerler ele geçirildi ve aynı gün Mahmut Şevket Paşa ve meclis üyeleri İstanbul'a girdi.
- 30:4731 Mart Vakası ve İsyanın Bastırılması
- Abdülhamid, son Roma imparatoru Konstantin ile özdeşleştirilmişti ve paşa kente varır varmaz idari örfi ilan edip yönetimi eline aldı.
- Ordunun halkın temsilcisi olduğunu belirterek düzeni sağlamak adına sıkıyönetim ilan edildi ve isyancılar Rumeli'ye yollanırken tutuklama emirleri verildi.
- Sadrazam Tevfik Paşa istifasını sundu ancak meclisçe kabul edilmedi, bu durum hükümet değişimi işleri daha da zorlaştırabilirdi.
- 31:34Sultan'ın Tahttan İndirilmesi
- Çatışmaların bitmesiyle İstanbul'a derin bir sessizlik hakim oldu ve Sultan'ın tahttan indirileceği söylentileri açık açık dile getiriliyordu.
- Rus elçisi saraya geldi ve Çar'ın yardıma hazır olduğunu, padişah isterse Rus donanmasının İstanbul'a asker çıkarabileceğini belirtti, ancak II. Abdülhamid bu teklifi reddetti.
- 27 Nisan 1909'da meclis toplandı ve II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesi gündeme geldi, fetva alındı ve iki ayrı heyet oluşturuldu.
- 32:48Tahttan İndirilme Sonrası
- II. Abdülhamid kendine yapılan tebliğden sonra 33 yıldır oturduğu tahtından indirildi ve haremiyle beraber Sirkeci tren garına götürüldü.
- Buradan demiryoluyla ikamet etmesi için Selanik'e nakledildi ve aynı gün Sultan Reşad tahta geçti.
- İsyanın bastırılmasından sonra Yıldız Sarayı'ndaki envanterlerin hazineye devri için komisyon kuruldu ve Divan-ı Harp oluşturulup yargılamalar yapıldı.
- 33:25İsyanın Sonuçları ve Yeni Düzen
- Mahkemeden 70 kadar idam ve yüzlerce sürgün kararı çıktı, ceza alanlar arasında isyana doğrudan katılmayan bazı İTC muhalifleri de vardı.
- İTC ihtilali ve anayasal düzenin korunması için bazı muhalif sesleri bu şekilde bertaraf etti ve bundan sonra kurulacak hükümetlerde İTC'nin ağırlığı daha fazla olacaktı.
- Yaşananlardan sonra en hızlı yükselen isim Mahmut Şevket Paşa oldu ve kısa sürede bir, iki ve üç orduların genel müfettişliğine atandı.
- 34:0331 Mart Vakasının Gerçekleri
- 31 Mart vakası Türk parlamenter sisteminin ilk isyanı ve ilk darbesiydi, ancak bu isyan ne irtica ile ilgiliydi ne de rejimi değiştirmeye yönelikti.
- İsyan II. Abdülhamid ya da İttihatcılar tarafından organize edilmemişti, meşrutiyetin ilanından beklediklerini alamamış ve ihtilalle birlikte kadrolarından edilmiş muhaliflerin oluşturduğu muhalif bir ortam vardı.
- İsyanla beraber ihtilalin tehlikeye düştüğünü gören ihtilalci Rumeli güçleri, başlarında Mahmut Şevket Paşa ile İstanbul'a yürüdü ve 27 Nisan'da isyan bastırıldı, II. Abdülhamid tahttan indirildi.