Buradasın

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Spor ve Gençlik Bayramı Eğitim Sunumu

youtube.com/watch?v=aR5azfqYxSQ

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Antonio Turizm'in Antonio Online Mektebi platformunda bir eğitimci tarafından sunulan tarihsel bir anlatımdır. Konuşmacı, 19 Mayıs bayramının tarihsel önemi üzerine kapsamlı bir sunum yapmaktadır.
Video, Osmanlı İmparatorluğu'nun 19. yüzyıl sonu ve Birinci Dünya Savaşı döneminden başlayarak, Mondros Ateşkes Antlaşması, İstanbul'un işgali, Atatürk'ün İstanbul'daki altı aylık süreci, Ordu Müfettişi olarak atanması ve 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışı gibi önemli tarihsel olayları kronolojik olarak anlatmaktadır. Sunum, Türk Kurtuluş Savaşı'nın ilk aşamalarını ve Mustafa Kemal Atatürk'ün milli mücadele fikrinin gelişimini detaylı şekilde ele almaktadır.
Videoda ayrıca Çanakkale Savaşı, İtilaf Devletleri'nin Türkiye'yi işgal etme çabaları, Havza, Amasya, Erzurum ve Sivas Kongreleri gibi önemli tarihsel olaylar da anlatılmaktadır. Sunum, izleyici sorularına cevap verilerek ve izleyicilere teşekkür edilerek sona ermektedir.

Ondokuz Mayıs Anma Programı: Antonio Turizm ve Antonio Online Mektep, 19 Mayıs'ın anısına özel bir program düzenlemek için bir araya gelmiştir.
Geçen yıl Antonio Turizm, 19 Mayıs'ın 100. yılında Amasya, Sivas ve Samsun'a gitmiş ve muazzam bir program gerçekleştirmiştir.
Bu program, korona salgını nedeniyle evde kalan günlerde, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Spor ve Gençlik Bayramı'nda ve Kadir Gecesi'nde özel bir anma sunumu olarak düzenlenmiştir.
01:56Antonio Turizm'in Özel Günlerde Organizasyonları: Antonio Turizm, milli bayramlarda, dini bayramlarda ve özel kültür günlerinde çok farklı kültür organizasyonları gerçekleştirir.
Kadir Gecesi'nde ve 19 Mayıs'a özel turlar düzenler, ancak şu anda korona salgını nedeniyle bu turlar yapılamamaktadır.
Yakın zamanda, belki Temmuz ayı gibi, sınırlı olsa da bu turlara başlanabilecektir.
04:22Ondokuz Mayıs'ın Önemi: Ondokuz Mayıs, bir ülkenin hatta dünyanın önemli bir bölgesinin kaderinin çizildiği önemli bir gündür.
Bu günün önemi ve anlamı bir saate sığmayacak kadar büyüktür.
Sunum, Ondokuz Mayıs'ın hikayesini anlatmak için hazırlanmıştır ve sunumun sonunda soru-cevap bölümü olabilir.
06:15Ondokuz Mayıs'ın Hikayesi: Ondokuz Mayıs, büyük bir umudun hikayesidir ve Türkiye'nin bulunduğu coğrafya için, komşu ülkelerin kaderi için çok önemli bir zaman dilimidir.
Bandırma vapuru, 48 yolcuyla (25'i Atatürk ve heyet, 23'ü gemide görev alanlar) İstanbul'dan Anadolu'ya taşınmış ve yıkılan bir imparatorluktan yeni kurulan genç bir ülkeyi bize armağan etmiştir.
Bu hikaye, büyük bir mücadele, gayret, umut ve Anadolu'daki insanlara olan güvenle gerçekleşmiştir.
08:10Ondokuz Mayıs'ın Tarihsel Arka Planı: Sunumda önce Ondokuz Mayıs'a gelmeden önce İstanbul ve Anadolu'daki koşullar, geçerli savaş ve ateşkes antlaşması detaylıca anlatılacaktır.
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın detayları ve Türkiye'ye ilgili kritik maddeleri incelenecektir.
İstanbul'un işgali ve Atatürk'ün İstanbul'da yaklaşık altı aylık süreci konuşulacaktır.
09:34Atatürk'ün Samsun'a Yolculuğu: Atatürk, Ordu Müfettişi göreviyle İstanbul'dan Samsun'a hareket edecektir.
15 Mayıs 1919'da İzmir'in işgali, halkta büyük bir infiale yol açmıştır.
Atatürk, Havza'daki genelge ile bu mitinge bir tepki göstermesi için Anadolu'daki halka örgütlenmelerini ve protesto etmelerini çağrısında bulunmuştur.
11:40Ondokuz Mayıs'ın Tarihsel Çerçevesi: Ondokuz Mayıs'ın öncesi, Osmanlı'nın 1919'dan önceki durumu çok iç açıcı değildir.
19. yüzyıl, önemli tarihçiler tarafından 1789 Fransız Devrimi'ni başlatıp 1918 Birinci Dünya Savaşı'nın nihayetine kadar getirilir.
Sunum, Samsun'dan sonra kongrelerden ve TBMM'nin açılışına kadar gelebilecektir.
12:1519. Yüzyılın Dünya Tarihinin Önemli Dönemi: 1789-1918 arası yaklaşık 130 yıllık dönem, dünya tarihinin en önemli hadiselerinin yaşandığı bir zaman dilimidir.
Fransız Devrimi, dünya yeni bir düşünce olan milliyetçilik akımını getirmiştir.
Çok uluslu, çok etnik yapılı devletler olan Osmanlı, Rusya ve Avusturya-Macaristan gibi devletler bu akıma yakından ilgilenecektir.
13:08Osmanlı'nın 19. Yüzyılda Yaşadığı Zorluklar: 19. yüzyıl büyük savaşlarla geçmiştir; Osmanlı, Napolyon Bonapart ile mücadele etmek zorunda kalmıştır.
Ruslarla girdiği savaşlar ve Rusların Balkanlardaki panslavist politikaları Osmanlı'nın çok yapılı coğrafyasını derinden etkilemiştir.
Osmanlı, 19. yüzyılda Ruslarla girdiği üç büyük savaştan büyük bir yıpranmayla çıkmıştır.
14:50Osmanlı-Rus Savaşları ve Sonuçları: 1853-56 Kırım Savaşı ve 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı-Rus savaşlarıdır.
1877-78 Doksanüç Harbi'nde Osmanlı Devleti Ruslara karşı ağır bir yenilgi alarak Kars, Ardahan, Batum gibi önemli coğrafyayı kaybetmiştir.
Bu coğrafya yaklaşık 40 yıl boyunca Rusların elinde kalmıştır.
16:17Osmanlı'nın Denge Politikası ve İkinci Meşrutiyet: İkinci Abdülhamit dönemi, 93 Harbi sonrasında Alman İmparatorluğu ile kurduğu ilişkiler sayesinde yeni bir denge politikası geliştirerek 30 sene devam ettirmiştir.
1908'deki İkinci Meşrutiyet Devrimi sonrasında Osmanlı Devleti zor bir döneme girmiştir.
Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı Osmanlı Devleti'ni çok zor bir zaman dilimi beklemiştir.
17:52İttihat ve Terakki Dönemi: İttihat ve Terakki Cemiyeti, diğer etnik yapılarla kurduğu ittifakın dağılması nedeniyle pan-islamist politikasından an-türkist politikaya dönüş yapmıştır.
Balkan Savaşlarında Osmanlı, doğu Avrupa'daki topraklarının önemli bir kısmını kaybetmiştir.
Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı'na Almanya'nın yanında sürüklenmiştir.
19:34Birinci Dünya Savaşı'ndaki İttifak Devletleri: İttifak Devletleri olarak Osmanlı Devleti, Bulgaristan, Macaristan, Avusturya-Macaristan ve Almanya bir dörtlü bloktur.
Osmanlı Devleti'nin başında Sultan Mehmet Reşat, Almanların başında II. Wilhelm, Avusturya-Macaristan'ın başında Franz Joseph bulunmuştur.
İttifak kuvvetlerinin asker toplamı 22 milyon 850 bin olarak kabul edilir; bunun 11 milyonu Almanlar, 7,8 milyonu Avusturya-Macaristan, 3 milyona yakını Osmanlı ve 1,2 milyonu Bulgaristan'dır.
22:01Savaşın Sonuçları: Savaşta Almanlar asker kaybı yüzde 52, Avusturya-Macaristan'ın yüzde 35'ini, Osmanlı Devleti'nin yüzde 10'unu, Bulgaristan'ın ise yüzde 3'ünü kaybetmiştir.
İtilaf Devletleri zaman geçtikçe genişleyen bir yelpazede büyüyecektir.
İtilaf Devletleri ana olarak İngiltere, Fransa ve Rusya'dan oluşmaktadır.
22:53Dünya Savaşı'da İttifak Devletleri: İttifak kuvvetlerinin başında Osmanlı ve Almanya bulunuyor, daha sonra taraf değiştiren İtalya da bu grupta yer alıyordu.
İngiltere, büyük bir denizaşırı imparatorluğu olduğu için sömürgelerini de sayıldığında çok muazzam bir güç oluşturuyordu.
Savaşın son yıllarında Amerika, Yunanistan, Romanya, Avustralya, Hindistan gibi ülkeler İttifak Devletleri'ne katıldı ve özellikle Amerika'nın katılımı savaşın seyrini ve sonraki süreci büyük ölçüde etkiledi.
23:38Savaş Kuvvetleri ve Osmanlı'nın Savaşa Katılışı: İttifak Devletleri'nin toplam asker sayısı, Rusya, İngiltere, Fransa ve İtalya dahil olmak üzere diğer sömürgeler ve savaşa katılan diğer kuvvetlerle birlikte 42.569.000 askerdi.
Osmanlı Devleti, Almanların yanında yer alarak savaşa katıldı; Alman denizaltıları Rus limanlarını bombaladıktan sonra Osmanlı'ya sığınarak Osmanlı sancağı çekildi ve böylece Osmanlı savaşa dahil oldu.
Osmanlı padişahı, devlet adamlarından daha sonra savaşa girdiklerini öğrendi.
25:01Osmanlı'nın Savaşta Taarruz Edilen Cepheleri: Osmanlı Devleti, taarruz edilen cephe sayısı sadece ikiydi: Kafkas cephesi ve Kanal cephesi (Mısır'da).
Kafkas cephesinde Sarıkamış'ta Enver Paşa'nın başarısız askeri politikası sonucu muazzam sayıda asker kaybedildi.
Kanal cephesinde (Süveyş Kanalı) hedef, İngiltere'nin Akdeniz'deki bağlantısını kesmekti, ancak bu da başarısız oldu.
26:01Osmanlı'nın Savunduğu Cepheler: Osmanlı'nın savunduğu cephe sayısı dörttü ve bunlardan en bilineni Çanakkale cephesiydi.
Çanakkale cephesi, dünya savaş tarihindeki en başarılı savunma cephelerinden biri olarak tarihe geçti ve Mustafa Kemal Paşa'nın askeri dehası gösterdiği önemli bir cepheydi.
Çanakkale cephesinde, dünyanın en önemli iki büyük donanması olan İngiliz ve Fransız donanmalarının geçememesi, savaşın en az iki buçuk hatta üç yıla yakın uzamasına sebep oldu.
27:22Diğer Savunma Cepheleri: İrak Musul cephesinde bazı noktalarda başarılı olundu (Kut'ül Amare gibi), ancak çoğu zaman geri çekilmek zorunda kalındı.
Hicaz'da Fahrettin Paşa'nın Medine savunması tarihe geçti, ancak sonunda Medine'yi teslim etmek zorunda kaldı.
Atatürk'ün görev aldığı Suriye ve Filistin cephesinde de başarısızlık yaşadı, ancak son dönemde orduyu Haleb'e kadar çekerek Anadolu'ya bir hat oluşturdu.
28:30Osmanlı'nın Yardım Gönderdiği Cepheler: Osmanlı Devleti, müttefikleri olan Almanya, Bulgaristan ve Avusturya'ya yardıma gittiği cephe sayısı üçtü: Makedonya cephesi, Galiçya cephesi ve Romanya cephesi.
Osmanlı'nın temel anlamda savaştığı cephe sayısı yaklaşık olarak dokuz-on civarındaydı ve bunlardan en öne çıkanı Çanakkale cephesiydi.
Atatürk'ün görev yaptığı cepheler: Çanakkale cephesi, Doğu cephesi (Diyarbakır, Muş ve Bitlis cepheleri) ve son olarak Suriye-Filistin cephesi (Yıldırım Orduları komutanı olarak).
30:27Wilson Prensipleri ve Osmanlı İmparatorluğu: Savaş bitmeden önce Amerika'nın başkanı Wilson'un kongrede okuduğu Wilson Prensipleri, tüm devletleri ilgilendiren on iki maddeden oluşuyordu.
Onuncu maddede Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Türk kesimlerine güvenli bir egemenlik tanınması ve diğer uluslara yaşam güvenliği ile özel gelişim için tam özgürlük sağlanması gerektiği belirtiliyordu.
Çanakkale Boğazı'nın uluslararası güvencelerle gemilerin özgürce geçişine ve uluslararası ticarete sürekli açık tutulması da Wilson Prensipleri'nde yer alıyordu.
31:29Mondros Ateşkes Antlaşması: Wilson başkanı, 1920'de Paris Barış Konferansı'nda Trabzon, Erzurum, Bitlis ve Van gibi bölgelerde bir Ermeni devletinin kurulmasına karar verecektir.
Osmanlı Devleti, Bulgaristan'ın savaştan çekilmesi ve Almanya'nın yenilmesiyle, Mondros Ateşkes Antlaşması'nı imzalamaktan başka çaresi kalmayacaktır.
Mondros Ateşkes Antlaşması 27 Ekim'de Midilli'de, İngiliz komutanı Amiral Katro'nun Agamenon zırhlısında dört gün süren görüşmeler neticesinde imzalanmıştır.
33:36Mondros Antlaşmasının Sonuçları: Mondros Ateşkes Antlaşması'na dayanarak İngilizler Musul, Suriye ve Adana'yı, Fransızlar ise İtalyanlar Muğla ve Antalya, Yunanlılar İzmir, Manisa ve Trakya'daki bazı noktaları işgal edeceklerdir.
Mondros Antlaşması'yla Osmanlı Devleti zor durumda bırakılmış, Kars, Ardahan ve Batum gibi bölgeler tekrar boşaltılmış ve bu bölgeler Ermenilere bırakılmıştır.
Mondros Antlaşması, Osmanlı'ya büyük bir dayatma olup, coğrafyadan silinmemizi isteyen bir antlaşma olmuştur ancak hiçbir zaman uygulanamamıştır.
35:53Antlaşmanın Önemli Maddeleri: Antlaşmanın en önemli maddelerinden biri yedinci madde olup, İtilaf Devletleri güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkına sahip olacaklardır.
Yirmidörtüncü madde Vilayet-i Sitte (Sivas, Erzurum, Erzincan, Elazığ, Diyarbakır, Bitlis, Van) gibi önemli illeri kapsayıp, burada bir karışıklık çıkarsa İtilaf Devletleri burayı işgal edeceklerdir.
Yirmibeşinci maddeye göre müttefikler-Osmanlı devleti arasındaki savaş 31 Ekim 1918'de sona erecektir.
38:32Büyük Üçlü ve İstanbul'un İşgali: Savaşın en büyük müsebbipleri olarak bilinen Talat, Enver ve Cemal Paşa'ya "Ekranı Mi Selase" (Kutsal Üçlü) denilmiştir.
Bu üç paşa İstanbul'dan kaçmış, Talat ve Cemal Paşalar Ermeni komitacılar tarafından, Enver Paşa ise Ruslara karşı yapılan cephe savaşlarında hayatını kaybetmiştir.
31 Ekim 1918'den 13 Kasım 1918'e kadar iki haftalık bir süre içinde İtilaf Devletleri donanması Çanakkale Boğazı'nı geçerek İstanbul'a demirleyecek ve İstanbul'un işgali gerçekleşecektir.
42:25İstanbul'un İşgali: 13 Kasım 1918 Perşembe günü İstanbul işgal edildi, Beyoğlu ağırlıklı olarak azınlıklardan oluştuğu için işgali sevinçle karşıladı ve yabancı bayrakları asırken, Türk İstanbul'u Türk sancağıyla donattı.
İşgal kuvvetleri İstanbul'a girdiğinde Osmanlı ve Müslüman halk için muazzam bir psikolojik etki yarattı, bu durum büyük bir örgütlenme, tepki, protestolar ve mitinglere yol açtı.
Mondros Antlaşması'nda ordular terhis edildi, ancak Atatürk askerlerine silahlarını teslim etmemelerini ve köylerine gitmelerini söyledi çünkü Osmanlı'nın kuvvetleri 30-40 bin civarına kadar indirilecekti.
46:42Atatürk'ün İstanbul'a Gelişi: Atatürk 13 Kasım 1918'de trenle Haydarpaşa'ya inerek, karşıdaki İtilaf kuvvetlerinin donanmasını gördüğünde "Geldikleri gibi giderler" dedi ve sözünü tuttu.
Atatürk Haydarpaşa'dan Akaretler'e, annesinin ve kız kardeşlerinin 76 numaralı evine gitti, yaklaşık altı aylık bir süre İstanbul'da kaldı.
Atatürk önce Pera Palas'ta, sonra Salih Selmas-Fans ailesinin evinde, sonunda Şişli'deki Atatürk Evi'nde (Madam Osep Kasapya'nın evi) kaldı.
51:41Atatürk'ün İstanbul'da Kalma Nedenleri: Atatürk İstanbul'da kaldı çünkü işgal kuvvetleriyle bağlantı kurarak onların niyetlerini ve planlarını öğrenmek istiyordu.
Padişah, devlet erkanı ve önemli komutanlarla görüşerek ortak bir hareket planı için hazırlıkları yapmak istedi.
İstanbul'daki basın aracılığıyla kamuoyu oluşturmak ve halkı milli mücadele için hazırlamak amacıyla kalmıştır.
54:17Ordu Müfettişliklerinin Kuruluşu: Ordu müfettişleri, diğer silah arkadaşlarıyla birlikte planlamayı gerçekleştirmiştir.
Osmanlı'nın son yüzyıllarında var olan bir uygulama olan ordu müfettişlikleri, Mondros Mütarekesi'nin beşinci maddesi gereği kurulmuştur.
Mondros Mütarekesi'ne göre askeri kuvvetler terhis edilecek ve miktarı İtilaf Hükümetleri tarafından kararlaştırılacaktı.
55:26Ordu Müfettişliklerinin Amacı: 30 Nisan 1919 tarihli irade ile resmiyet kazanan ordu müfettişlikleri, İstanbul işgal altındayken devlet merkezinin varlığını devam ettirmek için kurulmuştur.
Ordu müfettişleri, İstanbul'daki hükümetin aksine Anadolu'da yeni bir ümit kapısının açılmasından yana olmuştur.
Dönemin hükümetine göre müfettişlerin görevi, Mütareke hükümlerinin tatbikini kolaylaştırmak, orduyu terhis etmek ve Kuvayi Milliye adı altında toplanan çeteleri dağıtmaktı.
57:41Ordu Müfettişliklerinin Yapısı: Birinci Ordu Müfettişliği Fevzi Çakmak tarafından İstanbul ve Trakya merkezli olarak kurulmuştur.
İkinci Ordu Müfettişliği Mersinli Cemal tarafından Konya merkezli olarak kurulmuştur.
Üçüncü Ordu Müfettişliği Mustafa Kemal Paşa tarafından Erzurum merkezli olarak kurulmuştur.
59:44Atatürk'ün Müfettişlik Görevi: Mustafa Kemal Paşa diğer müfettişlere nazaran daha yetkili bir konumda olmuştur.
Atatürk'e ordunun dışında bölgedeki bütün sivil memurları da emir verebilme yetkisi verilmiştir.
Atatürk'ün ordu müfettişi görevi, padişahın irade-i seniyyesi ile onaylanmıştır.
1:03:00İzmir'in İşgali ve Milli Mücadele: 15 Mayıs 1919'da İngiliz, Fransız ve Amerikan destekli Yunan işgali gerçekleşmiştir.
Winston Churchill, İzmir'in işgali için "aklını, ihtiyatını ve tecrübesini yaşam karşı karşısında sınamış seçkin devlet adamlarının Paris'te nasıl olup da böylesine acele ve ölümcül bir adım atabildiklerini halen anlayabilmiş değilim" demiştir.
Atatürk bir gün sonra Samsun'a gidecektir ve bu olay milli mücadele hareketinin başlangıcını işaret etmiştir.
1:05:05Atatürk ve Sultan Vahdettin'in Tanışması: Atatürk ve son padişah Sultan Vahdettin (Veliaht Vahdettin) İstanbul'da tanışmışlardır.
Bu, Atatürk'ün ve son padişahın bir karede göründükleri tek fotoğrafıdır.
Atatürk, Alman İmparatoru II. Wilhelm'ın İstanbul ziyaretine padişahın temsilcisi olarak giden Veliaht Vahdettin Efendi'nin yaveri olarak katılmıştır.
1:06:41Atatürk ve Vahdettin'in Görüşmesi: Atatürk, Almanya seyahatini fırsat olarak kabul etmiş ve bu sayede Almanları yakından göreceğini ve geleceğin padişahı olarak düşündüğü Veliaht Vahdettin'i tanıma fırsatı bulacağını belirtmiştir.
15 Aralık 1917'den 5 Ocak 1918'e kadar yaklaşık 20 günlük bir seyahat sırasında Atatürk ve Vahdettin yakından sohbet etmiş ve Atatürk neredeyse tüm düşüncelerini paylaşmıştır.
Son görüşme 16 Mayıs 1919'da Yıldız Sarayı'nın küçük mabeyn binasında gerçekleşmiş ve Atatürk, Vahdettin'e "güveninizi boşa çıkarmayacağım" diyerek vedalaşmıştır.
1:09:22Samsun'a Yolculuk: 16 Mayıs'tan 19 Mayıs'a kadar süren zorlu bir yolculukta Atatürk, İnebolu, Sinop ve Zonguldak gibi bölgelerden geçmiştir.
İngilizlerin onayı alınarak yolculuk başlamış, ancak İngiliz bir subay şüphelenmiş ve üstlerine bildirmiş, ancak Osmanlı padişahı, sadrazam ve harbiye nazırının onayından geçtiği için yolculuk izin verilmiştir.
Atatürk'ün heyetinde 23 kişi, gemi mürettebatı 25 kişiydi ve toplamda 48 kişi Bandırma Vapurunda yolculuk yapmıştır.
1:10:50Milli Mücadele Fikrinin Gelişimi: Milli mücadele fikri bir anda ortaya çıkmamış, zaman içinde gelişmiştir ve kongreler bu fikri etkilemiştir.
Atatürk'ün yaşadığı dönemde, bazı kişiler kurtuluşu düşmanla birleşmekte, bazıları büyük devletin koruyuculuğunda, bazıları ise bölük pörçük mahalli direnme teşkilatları kurmakta gördüler.
19 Mayıs 1919 tarihi, onursuz ve zillet altında yaşamaktansa onurluca ölmenin esas alındığı, cereyan eden olaylar zincirinin başlangıcı olan karanlık bir dönemde aydınlık bir tarihtir.
1:13:14Atatürk'ün Düşünceleri: Müfettişlik görevi teklif edilmeden önce Atatürk zaten Anadolu'ya geçmek için fırsat arıyordu ve bu görev onun için bulunmaz bir fırsat olmuştur.
1913'te Şam'da orduya katılmaya giderken Beyrut'taki arkadaşlarına "asıl mesele yıkılmak üzere olan imparatorluktan bir Türk devleti çıkarmaktır" diyerek düşüncelerini belirtmiştir.
1907 yılında Abdülhamit döneminde Ali Fuat Cebesoy'a "Türk çoğunluğunun yaşadığı kısım üzerinde düşmanların yapacağı bir tasfiye yerine kendi başına Türk devletleri kurulmalıdır" diyerek düşüncelerini ifade etmiştir.
1:17:45Samsun'a Çıkış ve Genel Durum: 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan Atatürk, genel durumu "Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu topluluk genel savaşta yenilmiş, Osmanlı ordusu her yanda zedelenmiş, ağır bir ateşkes antlaşması imzalanmış" olarak tanımlamıştır.
Büyük savaşın uzun yılları boyunca ulus yorgun ve yoksul bir durumda kalmıştır.
19 Mayıs, Atatürk'ün doğum tarihi olup, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir nevi doğum tarihi olarak da kabul edilebilir.
1:19:01Milli Mücadele'nin Başlangıç Nedenleri: Enver, Talat ve Cemal Paşalar ülkeyi genel savaşa sürükleyenler olarak yurttan kaçmışlardır.
Padişah Vahdettin, kendini ve tahtını koruyabileceğini umduğu alçakça önlemler araştırmaktadır.
Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet, güçsüz, onursuz ve korkak olup sadece padişahın isteklerine uymuştur.
1:19:57Milli Mücadele'nin Durumu: Ordunun silahları ve cephanesi alınmış, İtilaf Devletleri ateşkes antlaşması hükümlerine uymamaktadır.
İstanbul, Adana, Urfa, Maraş, Antep, Antalya, Konya, Merzifon ve Samsun yabancı devletlerce işgal edilmiştir.
15 Mayıs 1919'da İtilaf Devletleri'nin uygun bulmasıyla Yunan ordusu İzmir'e çıkarılmıştır.
1:20:44Hristiyan Hazırlıkları: Yurdun dört bir bucağında Hristiyan hazırlıklar gizli açık, özel istek ve amaçlarının elde edilmesine çaba harcamaktadır.
İstanbul Rum Patriği'nde kurulan Mavi Mira Kurulu, illerde çeteler kurmak ve yönetmekle, gösteri toplantıları ve propagandalar yaptırmakla uğraşmaktadır.
Ermeni hazırlığı da Rum hazırlığı gibi ilerlemekte, Trabzon, Samsun ve Karadeniz kıyılarında kurulan Pontus Cemiyeti kolaylıkla çalışıyor.
1:21:56Atatürk'ün Samsun'a Varışı: Atatürk Samsun'da çok fazla kalmadı, Bandırma vapurunun yanaştığı tütün iskelesinde durdu.
16 Mayıs 1919'da İstanbul'dan yola çıkan inançlı ve umutlu insanlar, Anadolu'ya ve insanlarına güvenen bir yolculuğa başladılar.
1919'da başlayan bu süreç 1922'de tamamıyla bitecektir, Lozan ve Cumhuriyet getirilerek bu günler yaşanacaktır.
1:26:00Padişah Vahdettin ve Atatürk'ün Farklılık: Atatürk'ün görevi Vahdettin'in onayı olmadan mümkün olamazdı, ancak İstanbul hükümeti ve İtilaf Devletleri'nin ordu müfettişlerini gönderme niyeti ile Atatürk'ün hedefi tutarlı değildi.
Atatürk'ün belirttiği üç yol: işgal kuvvetleri ile işbirliği yapmak, başka bir devletin himayesinde ülke kurmak veya bölgesel bir örgütlenme ile kendi yerini kurtarmak değildi.
Atatürk'ün istediği, Anadolu'daki bütün kuvayi milliye hareketini birleştirmek ve yekun bir halde kurtuluş savaşına devam etmektir.
1:30:02Milli Mücadele Süreci: Amasya Genelgesi, Sivas Kongresi'nin yolunu çizmiştir ve Erzurum'da bir kongre toplanması kararı alınmıştır.
Havza'da daha çok İzmir'in işgaline karşı halk örgütlenmesi için çağrıda bulunulmuş, Amasya'da ise milli mücadele için bir harita ortaya çıkmıştır.
Talat ve Cemal Paşalar Ermeni komitacılar tarafından, Enver Paşa ise Ruslarla savaşırken ölmüştür.
1:31:21Mondros Antlaşması ve İstanbul'un İşgali: Çanakkale Savaşı'ndaki başarıdan sonra düşmanların İstanbul'u kolayca işgal edebilmeleri, Mondros'un bir neticesidir.
Mondros'u imzalayarak orduları terhis ettik ve işgal kuvvetlerinin gelmesini kabul ettik.
Komutanların İstanbul'da olması bile işgali engelleyemeyecekti.
1:32:06Teşekkür ve Kapanış: Konuşmacı, Antonia ailesine zor günlerde bir araya gelebilmeleri için olanak sundukları için teşekkür ediyor.
İzleyicilere ekran başında da olsa yalnız bırakmadıkları için teşekkür ediyor.
19 Mayıs Atatürk'ü Gençlik ve Spor Bayramı ile Kadir Gecesi kutlamaları sırasında bu niyaza doğada bulunmuş olmaları için teşekkür ediyor.
Eşine ve oğluna sunumunda destek olmaları için teşekkür ediyor.
Sağlık çalışanlarına, doktorlara, hemşirelere ve hastane çalışanlarına zor günlerde destek olmaları için teşekkür ediyor.
İzleyicilere sağlıkla kalın diye veda ederek iyi günlerde görüşmek ümidiyle kapanıyor.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Spor ve Gençlik Bayramı Eğitim Sunumu

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir