• Buradasın

    17. ve 18. Yüzyıl Osmanlı Tarihi: Girit Savaşı ve Donanma Gelişimi

    youtube.com/watch?v=rlJbIp3Hdv8

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, 17. ve 18. yüzyıl Osmanlı tarihi dersinin dördüncü ünitesi olan "Girit Savaşı" konusunu anlatan bir eğitim içeriğidir. İbrahim Paşa, Deli Hüseyin Paşa, Civan Mehmet Paşa, Köprülü Mehmet Paşa, Barbaros Hayrettin Paşa gibi önemli Osmanlı devlet adamları ve denizciler videoda yer almaktadır.
    • Video, üç ana bölümden oluşmaktadır: İlk bölümde 1645-1669 yılları arasındaki Girit Savaşı'nın kronolojik anlatımı, ikinci bölümde Osmanlı donanmasının kadırgadan kalyona geçiş süreci ve üçüncü bölümde bu geçişin nedenleri ve Garp Ocakları'ndan gelen denizcilerin Osmanlı donanmasına katkıları ele alınmaktadır.
    • Videoda ayrıca Osmanlı Devleti'nin İstanbul-Mısır denizyolunun güvenliğini sağlama çabaları, Kandiye kuşatması, Osmanlı donanmasının Akdeniz'deki stratejik tercihleri ve kalyon teknolojisinin getirdiği masraflar gibi konular da detaylı şekilde incelenmektedir.
    00:18Osmanlı Denizciliği ve Girit Savaşı'nın Arka Planı
    • 17. yüzyıl ortalarında Osmanlı denizciliği, İstanbul-Mısır denizyolunun açık tutulması için öncelikli bir meseleydi.
    • Osmanlılar Doğu Akdeniz'deki hakimiyetlerini üç aşamada tesis ettiler: 1522'de Rodos'u zapteden I. Süleyman, 1571'de Kıbrıs'ı ele geçirerek bölgedeki denetimini kuvvetlendirdi.
    • 1645'te başlayan Girit seferi, Osmanlı grand stratejisinin makul ve öngörülebilir hamlelerinden biriydi.
    01:41Girit Savaşı'nın Başlangıcı
    • 1641 Temmuz'unda Sümbül Ağa'yı Mısır'a götüren bir Osmanlı gemisi, Girit yakınlarında Malta korsanlarının saldırısına uğradı.
    • Osmanlı idaresi, seferin yönünü ustalıkla gizleyerek 30 Nisan 1645'te Yusuf Paşa komutasında yola çıkan donanmasının Malta'ya gittiği haberini yaymıştır.
    • 21 Haziran'da Osmanlı gemileri Navarin'den ayrılırken seferin gerçek hedefi açıklandı ve ilk olarak Hanya'ya saldıracağı duyuruldu.
    03:19Girit'in Fethi Süreci
    • 1646'da Hanya'ya ulaşan Deli Hüseyin Paşa, Girit'in Osmanlı Devleti'ne kazandırılmasında en önemli rollerden birini oynadı.
    • Hüseyin Paşa, 40 günlük bir kuşatmanın ardından 14 Kasım 1646'da Resmo'yu fethetti ve Girit adasının doğu yakası bütünüyle Osmanlı yönetimine katıldı.
    • 1647 Nisan'ında başlatılan Kandiye kuşatması, Girit'teki Osmanlı savaşçılarının talihini tersine çevirdi çünkü Venedik'in deniz yoluyla şehre ikmal etmelerinin önüne geçilemiyordu.
    05:32Kuşatmanın Zorlukları ve İsyanlar
    • Hüseyin Paşa, 13 Eylül 1649'da kuşatmanın başlamasından iki seneyi aşkın bir süre sonra Kandiye surlarına nihai bir hücum yaptı ama başarılı olamadı.
    • Siperlere yerleşip çadır ve pazarlarda hayat mücadelesi veren kapıkulu neferleri, yıllarca süren kuşatmanın yarattığı zorluklara dayanamamaya başladılar.
    • 1649'da çıkan ilk isyanda Deli Hüseyin Paşa'nın otağı yağmalandı ve bunu takip eden senelerde firar eden askerlerin sayısı önemli yekünlere ulaşırken, siperlerde kalan bölükler fiilen pasif direnişe geçerek kuşatmayı akamete uğrattılar.
    06:54Venedik Donanması ve Saltanatın Zor Günleri
    • Venedik donanmasının Çanakkale Boğazı'nın kapaması, saltanat merkezi İstanbul'da ciddi karışıklıklar yaşanmasına sebep oldu.
    • İstanbul'a deniz yoluyla yapılan ticaretin sekteye uğraması, payitaht'ta iktisadi bir darboğazın ortaya çıkmasına yol açtı.
    • 1651'de saray ağlarının piyasadaki akçeleri düşük ayarlı akçelerle değiştirmeleri İstanbul esnafını ayaklandırdı ve Şeyhülislam Karaçelebizade Abdülaziz Efendi'nin peşinden saraya kadar yürüyen kalabalık, IV. Mehmed'i acil bir ayak divanı toplamaya çağırdı.
    08:23Sadaret Değişiklikleri ve İsyanlar
    • 1656'da hazinenin içine düştüğü durumu çözemeyeceğini anlayan Murat Paşa, hacca gitme bahanesiyle mücrü teslim edip sadaretten ayrılırken yerine getirilen Malatyalı Süleyman Paşa, aynı sene içinde kapıkule neferlerinin ulufelerini zayıf akçe ile ödemeye kalkıştıktan sonra yaşlılığını ileri sürüp istifa etti.
    • 4 Mart 1656'daki sikkenin tahşiş edilmiş olması ve bazı askerlere düşük ayarlı akçelerle maaş dağıtılmış olmasından ötürü bir kapıkulu isyanı çıktı.
    • İsyancılar, mali yolsuzlukların müsebbibi olarak gördükleri otuz kişinin katlini talep ediyorlardı ve bu kanlı hadiseye "Vakayi Vakvakiye Çınar Vakası" denmiştir.
    10:06Venediklilerin Ablukası ve Saltanatın Sonu
    • Venedikliler Bozcaada, Limni, Semadirek adalarını işgal edip Çanakkale ağzını kapamışlar ve Kaptan-ı Derya Kempaşa'nın 26 Haziran 1656'da uğradığı büyük hezimet, İstanbul'u Venedik gemileri karşısında savunmasız bıraktı.
    • Vezir-i Azam Boyun Eğri Mehmet Paşa, payitahtı korumak adına surların denize bakan taraflarını badanalattı ve şehir duvarlarının üzerine kurulu evleri yıktırdı.
    • Bu kargaşa dönemi ancak 15 Eylül 1656'da sadarete getirilen Köprülü Mehmet Paşa'nın acımasız idaresi altında sonlanacaktı.
    11:38Köprülü Mehmet Paşa'nın Girit Savaşı Müdahalesi
    • Köprülü Mehmet Paşa, 1657 Haziran'ında yeniçerilerle yüklü Osmanlı gemilerinin komutasında İstanbul'dan Çanakkale'ye hareket etti.
    • İlk taarruz büyük bir bozguna dönüştü, ancak Köprülü Mehmet Paşa'nın askerleri savaşa teşvik etmeye çalışması başarısız oldu.
    • Amiral Lazaro Mocenigo'nun saldırısı, Kumbonundaki kara mevzilerinden ateşlenen bir topun barut mahzenini havaya uçurmasıyla harbin kaderini değiştirdi.
    12:57Girit Savaşı'nın Sonuçları
    • Köprülü Mehmet Paşa, gece vakti asker çıkardığı Bozcaada'yı kolayca geri aldı ve Limni adasını 1657 Kasım'ında iki aylık bir kuşatmanın ardından ele geçirdi.
    • Osmanlı garnizonlarının bu iki adaya yerleşmesiyle Boğazların güvenliği sağlanmış oldu.
    • Girit meselesine son noktayı koyan Köprülü Mehmet Paşa'nın oğlu Fazıl Ahmet Paşa'dan başkası değildi.
    13:24Kandiye Kuşatması
    • 1 Kasım 1661'de sadrazamlığa geçen Fazıl Ahmet Paşa, 15 Mayıs 1666'da Avusturya cephesinde işler yoluna koyulduktan sonra bir sene çıktı.
    • Venedik deniz gücü, Osmanlıların Kandiye'yi hemen almalarını engelledi ve Kaplan Mustafa Paşa idaresindeki Osmanlı donanması'nın gelişiyle kuşatma 1666 yılında başlayabildi.
    • 6 Eylül 1699'da Venedikliler kaleyi teslim etmekten başka çarları kalmadığını anlamalarıyla 18 maddelik bir anlaşma imzalandı.
    15:11Osmanlı Deniz Teknolojisinde Değişim
    • Osmanlı denizciliği, 17. yüzyılın ortalarına değin Akdeniz'deki diğer deniz güçleri gibi esas itibarıyla çektiri sınıfı kürekli gemilere dayanmıştı.
    • İngiltere ve Hollanda gibi uçsuz bucaksız okyanuslara yelken açan devletler büyük yelkenli teknelere geçtikleri halde, Venedik ve İstanbul tersanelerinde kadırga imaline devam ediliyordu.
    • Akdenizli denizciler, okyanus kıyılarında kullanılan yüksek bordalı gemilerle karşılaştırıldığında, kadırgaların cepheden hücum rampa etme ve düşman teknesinin önünü kesebilme yeteneklerinin askeri açıdan çok daha kıymetli olduğuna inanıyorlardı.
    17:14Barbaros Hayrettin Paşa'nın Etkisi
    • 1534'te Mir Miran-ı Derya unvanıyla Osmanlı denizciliğinin başına getirilen Barbaros Hayrettin Paşa, kadırganın faziletine inanan denizcilerden biriydi.
    • Barbaros Hayrettin, yanındaki yetenekli denizcilerle birlikte Akdeniz'i boydan boya dolaştıkları yıllarda birçok farklı gemi ele geçirip inceleme fırsatı bulmuştu.
    • Osmanlı denizcileri kuşaklar boyunca Barbaros Hayrettin'in ortaya attığı ilkelere sadık kaldılar ve Osmanlı tersaneleri yelkeni gerekli hallerde yardımcı olarak kullanan çeki sınıfı kadırgalar üretmekle meşgul oldu.
    19:10Girit Savaşı ve Osmanlıların Kalyona Geçiş Teşebbüsleri
    • İlk ortaya çıktıkları tarihlerde hantal bir yapıya sahip olan kalyonlar, zaman içinde tasarım ve donanım açısından dikkat çekici bir gelişme kaybetti.
    • Yüksek bordalı tekneleri sayesinde çok sayıda top taşıyabilen kalyonlar, rakipleri karşısında baş edilmesi zor bir ateş üstünlüğü sağlamaya başlamışlardı.
    • Girit seferleri esnasında Hollanda ve İngiltere kalyonları öne çıkıyordu ve Venedik, bu kalyonları kiralayarak Osmanlı gemilerini engelleyip Çanakkale Boğazı'nı abluka altına almak suretiyle dengeyi kendi lehine bozdu.
    20:03Osmanlıların Kalyona Geçiş Süreci
    • Girit'teki çarpışmalar başlamadan bir süre evvel Osmanlılar arasında kadırganın askeri etkinliğini sorgulayanlar çıkmaya başlamıştı.
    • 1644'te Osmanlı askerlerinin Girit'e çıkmasından bir sene önce ilk savaş kalyonu inşa edildi, ancak Osmanlılar bu ilk teşebbüsün ardından ancak 5-6 sene sonra kalyon inşası için kararlı bir şekilde kolları sıvayacaklardı.
    • 1648'de Sofu Mehmet Paşa'nın sadarete, Voynuk Ahmet Paşa'nın kaptan-ı deryalığa getirilmesiyle Osmanlı denizciliğinin geleceği ciddi biçimde tartışmaya açıldı.
    21:08Kalyon Tartışmaları ve İlk Denemeler
    • Şeyhülislam Abdurrahim Efendi, meseleye açıklık getirmesi amacıyla Katip Çelebi'den kadim Osmanlı kaptanlarının ne cins gemiler kullandıklarını öğrenmek istemişti.
    • Katip Çelebi, 16. yüzyılda Kıbrıs ve Tunus'un fethine dolanmalarda kalyon ve butun gibi yelkenli gemilerin bulunmasına rağmen Osmanlıların bunları sadece mühimmat ve asker nakletmek için kullanmış olduğunu belirtmiştir.
    • 1649'da Voynuk Ahmet Paşa komutasında Girit'e yardım götüren Osmanlı donanmasında üç kalyon hizmet etmişti, ancak kalyonlardan nasıl istifade edileceği henüz belli değildi.
    22:46Kalyonların Yaygınlaşması
    • 1650'de Sinop, Samsun, Bartın ve Varna'da otuz civarında kalyon inşa edilerek kürekli gemilerden yelkenli teknelere ilk ciddi geçiş denemesi gerçekleştirildi.
    • Bundan sonra Osmanlı kaptanları Venedik'e karşı suya indirilen filolarda düzenli olarak kalyon kullanmaya başladılar.
    • İlk başlarda kadırgaların yedeğinde ilerletilen kalyonların önemli bir kısmı Venediklilerin eline geçti.
    23:17Osmanlı Donanmasının Kalyon Dönemi
    • 1654'te Kaptan-ı Derya Murat Paşa, kalyonları ön hattı yerleştirip kadırgaları gerisine dizerek Venedik gemilerine karşı başarılı bir savaş kazandı.
    • 1655'te Surnazer Mustafa Paşa komutasındaki 32 kalyonluk Osmanlı donanması, Çanakkale açıklarında Venedik gemilerini mağlup etti.
    • 1656'da Kenan Paşa idaresindeki Osmanlı deniz kuvveti büyük bir yenilgiye uğradı ve bazı tarihçiler bu yenilgiyi İnebahti'ye benzetiyorlardı.
    24:09Kalyon Yapımına Karşı İtirazlar
    • 1656'da IV. Mehmed'in katılımıyla Yalı Köşkü'nde toplanan mecliste kalyon inşasından vazgeçilmesi konusunda şiddetli tartışmalar oldu.
    • Dönemin tarihçileri Kara Çelebizade, Katip Çelebi ve Fındıklılı Mehmet Ağa açıkça kadırgaya taraftar olduklarını yazdılar.
    • Kalyon yapımına yönelik itirazların başında, Osmanlı denizcileri arasında bu cins tekneleri yüzdürmeye muktedir gemicilerin bulunmaması geliyordu.
    25:07Kalyonların Masraflı Olduğu
    • Kalyonlar bakımı, dağıtılması ve mürettebat sayısı bakımlarından oldukça masraflı gemilerdendir.
    • Osmanlılar, Venedikliler karşısında kaybettikleri her kalyonun yerine yenisini koymaya çabalarken, halktan yüksek membralarda ek vergiler talep ediyorlardı.
    • 1656'da kadırgaya geri dönmesini talep edenlerin arasında yükselen harcamaların halk arasında sebep olabileceği kargaşadan duydukları kaygı vardı.
    26:07Kadırgaya Dönüş
    • Köprülüzade Fazıl Ahmet Paşa, 1661'de Kaptan-ı Deryalığa Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'yı getirdiğinde donanmaya bir çeki düzen vermeye niyetlendi.
    • 1622'de Osmanlı donanmasında yapılan ıslahatla savaş gemisi olarak kalyonların kullanılmasına son verilerek kadırgalara dönüş yapıldı.
    • Bundan sonra Osmanlı deniz gücünü 40 tanesi tersane, 40 tanesi ise çeşitli ada ve kıyı yerleşimlerine hizmet eden derya bey olmak üzere 80 kadırga temsil edecekti.
    26:48Garp Ocaklarının Osmanlı Donanmasına Etkisi
    • Osmanlılar Kuzey Afrika sahilinde Tunus, Cezayir ve Trablusgarp eyaletlerine topluca "Garp Ocakları" diyorlardı.
    • Bu bölgeler eskiden beri usta denizcilerin yetiştiği ve geçimini deniz akınları ve korsanlıkla sağlayan yerlerdi.
    • Garp Ocakları 16. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı donanmasına yetenekli denizciler temin ediyordu.
    27:29Garp Ocaklarının Donanmaya Katkıları
    • Cezayirli denizciler 17. yüzyılın başlarında Avrupa'nın kuzeybatı ucundan gelen kalyonlarla tanışıp bu gemileri benimsemişlerdi.
    • 1649'da Osmanlı donanmasına yardıma gelen Maid Bürosu'nda bir çeşit kalyon sayılan Altın Burrtum bulunuyordu.
    • Mağrili denizciler, yelkenli gemilerle aşinalıkları eskilere giden ocaklı denizciler, bu çeşit tekneleri en etkili savaşa sokacakları hususunda deneyim sahibiydiler.
    28:31Trablusgarp'tan Gelen Kalyonlar
    • 1654'te Trablusgarp'tan gelen yedi kalyonluk bir filo, merkez donanmanın yeniden düzenlenmesinde öncülük etti.
    • Flo reisleri Trablusgarp Ağası Mehmet Ağa'nın ve kalyonlar kapıdan küçük Mehmet, İstanbul'da büyük saygı gördükleri gibi bizzat IV. Mehmet'in huzuruna çıkarıldılar.
    • Osmanlı Sultanı, Osmanlı donanmasına hizmet eden Mağrip teknelerin lojistik ihtiyaçlarının Tersane-i Amire tarafından karşılanmasını istedi.
    29:23Garp Ocaklarının Donanmaya Katkıları
    • Küçük Mehmet'in tavsiyesi üzerine tersanede donatılan gemilerle Mağri kalyonlarında hizmet eden topçuların bir kısmı yer değiştirildi.
    • Ortaya çıkan karma topçu bölükleri sayesinde Mağripli topçuların merkez donanmada çalışan meslektaşlarını eğitmeleri sağlandı.
    • 1654'te Çanakkale önünde girişilen deniz savaşı'nda taktikleri büyük ölçüde Küçük Mehmet belirledi.
    30:01Garp Ocaklarının Donanmaya Katkıları
    • 1622'ye kadar süren ilk yelkenli gemi döneminde Garp Ocaklarının sunduğu teknik ve taktik bilgi, Osmanlı denizciliğinin gelişimine olumlu katkılar yaptı.
    • Garp Ocaklarından gelenlerin temsil ettiği askeri gelenek, başkente hizmet eden Osmanlı denizcilerinin bir kısmı arasında hoşnutsuzluk yaratıyordu.
    • 1654 ve 1657'de Trablusgarp, Tunus ve Cezayir'den gelen kalyonların çarpışmalara doğrudan katılmayıp "kaçak güreşmeleri" olduğu görülüyordu.
    31:49Kalyon'a Dönüş
    • 1622'de kadırgaya dönüşü esas alan karar yirmi yıl yürürlükte kaldıktan sonra, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın sadrazamlığı esnasında değiştirilerek yeniden kalyon inşasına başlandı.
    • Kaptan-ı Derya Bozoklu Mustafa Paşa 1682'de sekizi 34 metrelik, iki tanesi 38 metrelik uzunlukta toplam on kalyonun yapımına emrini verdi.
    • Bu gemilerden dördü 80 tunç top taşırken, kalan altısı 60 tunç topla teçhiz edilecekti.
    32:29Kalyonların İnşaatı ve Donanmanın Profesyonelleştirilmesi
    • Kalyonların inşaat sorumluluğu Garp Ocaklarından yetişme Mısırlı Oğlu İbrahim Paşa ve Derya Beylerinden Baba Hasan Bey'e verildi.
    • Tersane-i Amire bünyesinde kalyon inşa ve donanımı ile ilgilenmek üzere özel bir birim oluşturuldu.
    • Bahriye Kanunnamesi, Osmanlı denizciliğini profesyonelleştirme yolunda önemli adımlar atarken, donanmanın savaş gücünde en az kırk kalyonun hazır tutulması kura haline geldi.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor