Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, "Yunus Emre Aşkın Yolculuğu" adlı Türk dizisinin 26. bölümüdür. Videoda Yunus Efendi, Candaroğlu, Sultan, Zahide, Kasım, İsmail, Şeyh Taptuk ve diğer karakterler yer almaktadır.
- Bölüm, Yunus'un kuyudan uyanması ve Şeyh Taptuk'un onu Candaroğlu'nun yanına danışman olarak göndermesiyle başlar. Daha sonra Yunus'un Candaroğlu'nun konağına getirilmesi, ailesiyle yaşadığı tartışmalar ve Sultan İbrahim Ethem'in hikayesi anlatılır. Video, Yunus'un taşrada yeni bir görev alması ve Candaroğlu'dan iki bin altın almasıyla sona erer.
- Videoda ayrıca dergah ortamında geçen günlük olaylar, dervişlerin törenleri ve karakterler arasındaki güç dengeleri de gösterilmektedir. Sultan İbrahim Ethem'in dünyevi zevklerden vazgeçip sahre vurması ve "ben bilmem" zikriyle ifade edilen bilgeliğin değeri de anlatılan hikayeler arasındadır.
- 00:10Yunus'un Uyanışı ve Dergah
- Yunus kuyuda hafif hafif kıpırdanarak uyandı ve sol elini duvara dayamış, yaşlı gözlerle şehre bakıyordu.
- İsmail'in kuyunun başında belirmesiyle Yunus şaşkınca gözlerini açtı ve "hadi bakalım yuvaya uçma vaktidir" dedi.
- Dergah kalsın, cübbesiyle hücresinden çıktı ve avluda bekleyen Ali Taygu'ya "hadi vakit çıkmadan namazı eda edelim" dedi.
- 01:17Yunus'un Yaralı Durumu
- Kapıdaki Kasım ve Ali Targun'un kolundaki yüzü yara bere içinde, ayakta duramaz halde Yunus'u içeri alıyorlar.
- Bacım şaşkın halde kapıyı kapattı ve usulca yer minderlerini yatırdılar.
- Hanım "bir tarhana kaynatıverin de sıcak sıcak" dedi ve Bacım, Sultan peşinden koştu.
- 02:39Yunus'un Ağaçlıkta Buluşması
- Gündüz vakti ağaçlıktan dergah Bacım, Sultan sıkıntılı halde sofa'da dört dönüyor.
- Yunus bir ambara girdi ve orada İsmail'i buldu, İsmail saman balyalarının arkasına saklanmış.
- Yunus İsmail'e "hadi yürü gideriz" dedi, İsmail ise "dergaha ben gitmez" dedi.
- 03:51Şeyh'in Danışman Arayışı
- Şeyh "halk nazarında takdir görmesek bile bütün uğraşımız halk içindir" dedi.
- "Memleketimiz zor vakitlerden, çetin badirelerden geçmektedir" dedi ve vazifeyi yerine getirmek için danışman ihtiyacı olduğunu belirtti.
- Şeyh "işlerin cümlesi için bana aklı da fikri de yetkin bir danışman gerektir" dedi.
- 04:37Yunus'un Dergaha Dönüşü
- Şeyh düşünceli Bacım, Sultan harem'in bahçe kapısını açtı ve selamla karşıladı.
- Yunus el göğüste selam vererek kapıdan girdi ve Sultan ona "iyiyim ben" dedi.
- İsmail Hanım'a selam verdi ve Hanım "su kaynar kazandı su kaynar efendi" dedi.
- 06:31Yunus'un Danışman Vazifesine Başlanması
- Şeyh ile Yunus bahçedeki sedirde oturuyorlardı.
- Şeyh "Candaroğlu Argun Bey ziyaretimize buyurdu" dedi.
- Şeyh "kendisi bir danışman istemişidir" dedi ve Yunus'u bu vazife için seçti.
- 07:42Candaroğlu Konağı
- Zahide üzerinde bordo elbise ve örtüsüyle Aygül'ün açtığı kapıya yürüyor.
- Candaroğlu'nun odasında ocağın başında oturuyor, Yunus kapıyı açtı ve içeri girdi.
- Candaroğlu şaşkınlıkla Yunus'a baktı ve "sen Yunus Rahat" dedi.
- 11:29Yunus'un Candaroğlu'na Karşı Duruşu
- Candaroğlu dehşet içinde "nasıl, nasıl olur" diye sordu ve "öldürmeye geldin" dedi.
- Yunus "benim şeyhimin emriyle geldim" dedi ve "Taptuk Emre'nin emriyle geldim" belirtti.
- Candaroğlu kılıcını indirmiyor, Sarı Ağa ise Yunus'u tuttu ve "hata edersiniz" dedi.
- 12:58Bacım Sultan ve Yunus'un Buluşması
- Bacım Sultan ve Zahide büyük bir odadaki köşeli sedirde oturuyorlar.
- Sultan "hala inanamam gözlerime" dedi ve Yunus'un gelmesinden şaşırdığını belirtti.
- Sultan "üç senede bir kere gelmişsindir" dedi ve Yunus'un gelme sebebi hakkında merak etti.
- 14:32Yunus'un Candaroğlu'na Yanıtı
- Boydan boya halı serili odanın duvarları ve perdeleri tarçın rengi, sedirin kırlentileri ipekten.
- Yunus "şeyh efendi göndermişim" dedi ve "ne demeye inanayım ki sana?" diye sordu.
- Yunus "burada olmak benim iradem değil, vazifendir" dedi ve "şey vazife vermiş, gelmişim git der giderim, dönder dönerim" belirtti.
- 15:21Yunus'un Tutuklanması
- Sara, Yunus'un boynuna dayalı hançeri çekmiyor ve Candaroğlu düşüncelere dalar.
- Candaroğlu, Yunus'u kilere sokup duvardaki çuvallara fırlatarak tutuklatıyor.
- Yunus, kapı ağzındaki sarı ağya bakarak öfkeli bir şekilde oturduğu yerde doğruluyor.
- 17:30Candaroğlu'nun Sorgusu
- Candaroğlu, Yunus'a kör kuyuya atılanların huzurunda peydah olduğunu ve ölmekle öldürmek üzerine hiç bir hikayenin olmadığını söylüyor.
- Yunus, Candaroğlu'na "Kanım size helaldir, çekin vurun başımı" diyerek kendini teslim ediyor.
- Candaroğlu, Yunus'u Taptuk Emre Dergahı'na göndererek şeyh efendisinin gönderdiği danışman olup olmadığını kontrol etmesini söylüyor.
- 19:44Dergah'dan Gelen Adam
- Beyin oğlu at sırtında konağa giriyor ve Taptuk Emre Dergahı'na gitmek istediğini söylüyor.
- Bey, ona "Bir adam gelmiştir, benim bir şeyler demiştir beyimiz bir var gel der" diyerek izin veriyor.
- Beyin oğlu, posta çöken kifayetsizlerin bey koltuğunun, bey koltuğundakilerin post'dakileri yönetmek istediğini düşünüyor.
- 20:44Şeyh Haremindeki Sohbet
- Şeyh Haremin'den çıkan Destur, İsmail'i yanına alıyor ve çuvalların üstünü örterken yağmur düşmesini endişeleniyor.
- Kasım, İsmail'e Yunus'un Candaroğlu konağına varıp danışman olarak kaldığını söylüyor.
- İsmail, çarşıya varıp zahirecileri dolanarak buğday fiyatlarını kontrol etmek istiyor.
- 23:13Candaroğlu'nun Ziyareti
- Candaroğlu, Bacım Sultan'ı ziyaret ediyor ve habersiz geldiklerini söylüyor.
- Bacım Sultan, Candaroğlu'ya Şeyh Efendi'nin iyiyi ve hoş olduğunu, hekim önerdiği ziyarette şikayet olmadığını söylüyor.
- Candaroğlu, Şeyh Efendi'nin kendisine bir derviş gönderdiğini iddia ediyor.
- 25:06Kasım ve Candaroğlu Arasındaki Sohbet
- Candaroğlu, avluda Kasım'ı görüp şaşırıyor ve ona bir iki kelam etmek istediğini söylüyor.
- Candaroğlu, Kasım'a Yunus'un orada olup olmadığını soruyor.
- Candaroğlu, Şeyh Efendi'nin kendisine bir derviş gönderdiğini iddia ediyor ve Kasım bu durumu tartışıyor.
- 28:20Yunus'un Durumu
- Kasım, Yunus'un Candaroğlu'na hizmete layık olmadığını söylüyor.
- Candaroğlu, Yunus'un emir almaya ve buyrulmaya pek müsait olmadığını belirtiyor.
- Candaroğlu, Şeyh Efendi'nin Yunus'un yaptıklarından haberi olmadığını söylüyor.
- 29:44Candaroğlu'nun Soğukluğu
- Candaroğlu, birine kapıyı göstererek "hoşgörüdeyim ama ağzına düğüm at" diyerek soğuk bir tavır sergiliyor.
- Kasım, Candaroğlu'nun yeğeni olarak görülüyor ve onun soğukluğunu gidermek için hoş sözler söylemek istiyor.
- Candaroğlu gözlerini devirip başını çeviriyor, Kasım ise sıkıntılı ifadesiyle oturuyor.
- 30:31Zahide'nin Odası
- Zahide'nin odasında Bacım Sultan ve Zahide, allı pullu kumaşlarla sedirde oturuyorlar.
- Sultan, kervan gelmeden mal bulmanın zor olduğunu söylüyor ve Zahide keyifsiz olduğunu belirtiyor.
- Sayda, Sofra hazırlanırken bahçeye çıkmak istiyor ve Sultan onu durdurarak "her şeyin var" diyor.
- 31:36Sultan ve Sayda Arasındaki Sohbet
- Sultan, Sayda'nın yüzünün asılmasına "ne eksiğin vardır da karartırsın yüzünü" diyor.
- Sayda, dergahtaki günlerini unutamadığını ve insanın gümüşten bile bıkabileceğini söylüyor.
- Sultan, Sayda'nın beklediği bir beyzade olduğunu ve gümüşlerin, ipeklerin de onun olacağını belirtiyor.
- 32:41Yunus ve Kasım Arasındaki Karşılaşma
- Yunus, Kasım'a "ne amaçla gelirsin konağa?" diye soruyor ve Yunus yüzüne bakmıyor.
- Kasım, tekkede okumayı öğretmediklerini söylüyor ve Yunus'un okuryazar olmadığını belirtiyor.
- Yunus, "tek hece okuyup yazmadan Selçuklu'yu Moğol'dan kurtardınız" diyerek Candaroğlu'nun işlerini yoluna koymak istediğini söylüyor.
- 33:17Yunus'un Ayrılışı
- Kasım, Yunus'u tepeden tırnağa süzerek "biz biliriz, amma dergahlar nice iş görür" diyor.
- Yunus başını kaldırmıyor ve Kasım, alaycı bakışlarını göstererek testi önüne atıyor.
- Yunus irkilerek başını kaldırıyor ve Kasım "iyi sağır değilsin, sağırlara güven olmaz" diyerek avluya çıkıyor.
- 34:00Zahide ve Bacım Sultan
- Zaide karşıdan gelen Bacım Sultan'a bakakaldı ve "hoş geldiniz efendim" diyor.
- Kasım, Bacım Sultan'a gülümseyerek "müsaadenizle" diyerek çıkıyor ve Sultan şaşkın halde Zaide'nin ardından bakakaldı.
- Zaide, Kasımın çıktığı kapıdan içeri giriyor ve "biz de Yunus Efendi ile gelmişizdir" diyor.
- 34:45Kasım ve Bacım Sultan Arasındaki Tartışma
- Kasım, "Şeyh babam, o da konağa gider" diyen kafa sallıyor ve "Şeyh babam sizi de mi göndermiştir?" diye soruyor.
- Bacım Sultan, "haber eleyememişiz dememi o sebep" diyor ve Kasım gergin ifadesiyle kafa sallıyor.
- Kasım, Bacım Sultan'a "kişi yola çıkabilir mi ki başa gele çarşıya?" diye sitem ediyor.
- 35:52Sultan ve Bacım Sultan Arasındaki Konuşma
- Sultan, Bacım Sultan'ın yanından geçip gittiğinde Bacım Sultan sinirle suratını büzüyor.
- Zahide'nin kapıdan çıkmasıyla Bacım Sultan sitemkar bir ifadeyle başını çeviriyor.
- Sultan, Bacım Sultan'a "Molla kalsın efendidir demek nelerse ödersin" diyerek tehdit ediyor.
- 36:57Candaroğlu'nun Kararı
- Candaroğlu, oğluna "sen kimsin? Benim konuğumu sorguya çekersin?" diye çıkışıyor.
- Candaroğlu, oğluna "bundan böyle Yunus Efendi danışmanımdır" diyerek kararını veriyor.
- Hünsa şaşkın şaşkın bakarak kapıya yürüdü, az ileride durup bozulmuş ifadesiyle babasına baktıktan sonra çekip gitti.
- 37:49Yunus'un Konakta Kalması
- Yunus sol elini sol dizine dayamış halde çuvalların önünde oturuyor.
- Candaroğlu, Yunus'a dönüp mahcup olmuş gibi boyun kırdı ve iki hizmetli bakır sineği kaldırdı.
- Yunus, "Şeyh babama haber eder bir adam salıp yok uygun olmaz, öyle varıp giderim" diyerek kalkmak istiyor.
- 38:34Yunus'un Konakta Kalma Durumu
- Bacım Sultan, Yunus'un daim konakta kalacağını söylüyor.
- Yunus, "ne için Argun Bey?" diye soruyor ve Bacım Sultan, "Dergaha varıp da Şeyh babamdan kendisi için danışman isteyen de Şeyh babam Yunus Efendi işaret etmiştir" diyor.
- Zahide şaşırmış gibi duraklayıp tebessüm ediyor ve Bacım Sultan gururla gülümsüyor.
- 39:32Yunus'un Konakta Kalma Kararı
- Candaroğlu, "Yunus Efendiye makamını gösteriver, oradan da konuk odasına" diyor.
- Yunus, "sağır ve dilsizdir ama her bir şeyi ezbere bilir" diyor ve "Ceren zahmet buyurmasın ben vazifemi gören de ne vakit mesaim biterse dergaha varırım" diyor.
- Candaroğlu, "Yunus Efendi, bu gece olsun konuğumuz olun" diyerek davet ediyor.
- 40:36Yunus'un Ayrılışı
- Yunus, "nasıl uygun görürseniz iyi o vakit" diyerek ayağa kalkıyor ve el göğsünde selam veriyor.
- Candaroğlu mütesebbim ifadesiyle boyun kırdı ve Yunus kapıya yönelirken zaman çok yavaş akmaya başladı.
- Candaroğlu elleri dizlerinde oturmuş gülümseyerek ardından bakıyordu.
- 41:39Sarı Sarah ve Yunus
- Sarı Sarah elinde tokmaklı sopasıyla kapıdan girdi ve Candaroğlu başını çevirdi.
- Sarah, "gerçekledin beyim" diyerek Taptuk emre gönderdiğini belirtiyor.
- Candaroğlu, "bu konakta bilmeyen bir tek sen varsın" diyerek Sarı Sarah'a derin bir nefes alıp bakışlarını kaçırdı.
- 42:16Yunus'un Ayrılışı
- Yunus, "yok sağ olasın biz var ya gideriz" diyerek heybesiyle kapıdan çıktı.
- Saide başını sağ yana çevirip kapıya yöneldi ve yaklaşan Yunus'a baka kaldı.
- Yunus başını öne eğdi ve "benim işim bitmiştir Bacım Sultan" diyerek selam verip yürüdü.
- 43:43Kucaklaşmalar ve Candaroğlu'nun Odası
- Bacım Sultan ve Yunus gülümseyerek kucak
- 44:27Danışman Tutma Konusunda Tartışma
- Şahin'in danışman tuttuğu söyleniyor ve bu durumla ilgili bir tartışma yaşanıyor.
- Candaroğlu, hatunun erkek işleriyle ilgilenmesine karşı çıkıyor ve "hatun kişi işi değil" diyerek odadan ayrılıyor.
- Kasım, dergahın avlu kapısından çıkıp gizleniyor ve Saide Hatun'un yabancı birini tanımadığını söylüyor.
- 46:14Kasım ve İsmail'in Karşılaşması
- Sultan, Kasım'a selam veriyor ve harem kapısına yöneliyor.
- Kasım ile İsmail karşılaşıyor ve İsmail, Kasım'ın ihtiyarın dibinde sıkıntı çektiğini söylüyor.
- Yunus, İsmail'e yardım etmek için onu omzuna dokunarak götürüyor ve Kasım sinirli bir şekilde arkalarından bakıyor.
- 47:22Şahin'in Danışmanı
- Candaroğlu'nun konağında birkaç kağıt, deri kaplı bir defter ve dürülmüş evraklar var.
- Şahin, yeşil kaftanıyla kağıtların başında oturmuş, kara kara düşünüyor.
- Zahide içeri giriyor ve Şahin'in danışman tuttuğunu öğreniyor, bunun üzerine içten içe sevinçli bir hali var.
- 49:16Dervişlerin Namazı
- Gece vakti nal'ın ovasında dervişler namaz kılıyor ve el-fatiha okuyorlar.
- Şeyh Ali sırtını cemaate dönüp ellerini dizlerine koyuyor ve herkes secdeye giriyor.
- İsmail, diğer dervişlerden ayrı bir köşeye oturup bekliyor.
- 50:32İsmail'in Çağrılması
- Yunus, İsmail'i arıyor ve onu çağırmaya başlıyor.
- İsmail, dervişlerin arasından geçip en öne oturuyor ve şeyh onu sevgi dolu bir gülümsemeyle izliyor.
- Başka bir odada kadınlar da İsmail'in edecekleri sohbeti beğenmediklerini söylüyorlar.
- 52:27Candaroğlu ve Zahide
- Candaroğlu, safir bir yüzüğü olan sağ elini dizine vurarak keyifsiz bir haliyle sedirde oturuyor.
- Zahide, omuzlarında kırık beyaz bir şal ve uzun geceliğiyle yanına geliyor.
- Candaroğlu, Zahide'ye "vakit geçmiştir" diyerek üzgün bir haliyle kalkmaya çalışıyor.
- 53:32Candaroğlu ve Şahin Hakkında Tartışma
- Candaroğlu, Şahin'in kendisine benzemeyeceğini ve onu yönetmenin zorluğunu belirtiyor.
- Yunus Efendi, yönetmenin, mantık bilen ve hüküm süren kişilerin işi olduğunu vurguluyor.
- Candaroğlu, Şahin'e sabah ilk vazife verileceğini ve sonuçların görüleceğini söylüyor.
- 55:24Sultan İbrahim Ethem Hikayesi
- Saruhan, Sultan İbrahim Ethem'in hikayesini anlatıyor; İbrahim Ethem zengin, alışıveriş sever ve dünyalıklara bağlı bir sultan.
- Sultan, içinde gittikçe derinleşen karamsarlık dolu bir delikle mücadele ediyor.
- Bir gün sarayında iri yarı bir zat çıkageldiğinde, ona sarayda konaklamak istediğini söyleyen adamla tartışıyor.
- 59:54Hikayenin Devamı
- Adam kendini "Hızır" olarak tanıtıyor ve İbrahim Ethem'i şaşırtıyor.
- Hikayenin sonunda İbrahim Ethem'in göğsündeki kara delik büyüdükçe büyüdüğünü ve bitmez tükenmez dertlere tüccar olduğunu anlatıyor.
- Sultan tacı tahti bırakıp sahaya vurarak yola çıkıyor ve bu yolun kılıçtan keskin olduğu belirtiliyor.
- 1:02:06Dergah'da Tartışma
- Saruhan, İbrahim Ethem'in hikayesinden "Altın tastan da içsen, içeceğin bir tas suda" sözünü alıyor.
- İsmail, dünyaya kul olunamayacağını, dünyaya tapana mahluk, Allah'a tapana kul derler diyor.
- Sultan, İbrahim Ethem'in yola çıkmasını kul olmaktan kurtulmak olarak yorumluyor.
- 1:05:11Yunus ve Kasım Arasındaki Görüşme
- Kasım, Yunus'un dayısına danışmend olduğunu ve şeyhin emri üzerine olduğunu söylüyor.
- Yunus, şeyhlerin huzuruna gidip onlara bir hizmet buyurduklarını söylemesi gerektiğini belirtiyor.
- Yunus, Kasım'ın sözlerinden alaycı bir tavırla ayrılıyor.
- 1:08:05Yunus'a Yeni Vazife
- Sultan, Yunus'a yeni bir vazife veriyor: artık "ben bilmem" zikriyle cevap vermesini istiyor.
- Sultan, Yunus'u büyük olarak tanımlıyor ve ona bu vazifeyi yapabilecek tek kişiyi olduğunu söylüyor.
- Sultan, müride zikir vacip olduğu gibi, Yunus'a da "ben bilmem" zikri vacip olduğunu belirtiyor.
- 1:09:11Sultan'ın Ailesiyle Görüşmesi
- Sultan, yatağını hazırlarken annesine gülümseyerek yaklaşıyor.
- Sultan, babasına yarın Zahide'yi görmek istediğini söylüyor.
- Baba, Sultan'ın her gün Zahide'ye gittiğini hatırlatıyor ve Sultan üzgün halde odadan çıkıyor.
- 1:12:10Ahilerin Selamlaşması
- Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'nin sözleriyle ahiler arasında selamlaşma gerçekleşiyor.
- Ahiler ellerini göğsünde birleştirmiş duruyor ve başlarını eğerek selamlaşıyorlar.
- Ahiler arasında Zeki Çavuş mahçup ifadesiyle selam veriyor ve Kasım Efendi ile fiyat anlaşamadıklarını söylüyor.
- 1:15:27Çarşı ve Pazar Sıkıntısı
- Pirin Mesut, çarşının ve pazarın sıkıntılı olduğunu, daha önce de "nedir derdi" demiş olduğunu anlatıyor.
- Çarşı ve pazarın çalkantılı olduğu nedeni bellidir.
- Sahide, Hayrola Hanım'ın yatağına bakıyor ve Aygül, Hanım'ın yanına gidip ona bir şey sürüyor.
- 1:17:19Yunus Efendi'nin Vazifesine Başlangıç
- Yunus, elinde hibesiyle odaya girip kapıyı kapatıp etrafı incelemeye koyuluyor.
- Abdullah oğlu geçmiş bir odada duruyor, yaşlı bir adamın tuttuğu cübbeyi giyip sarık takıyor.
- Yunus, adalet terazisinin kefelerini tutmanın yegane vazife olduğunu söylüyor.
- 1:18:34Meclis Odası
- Yunus, heybesini odanın ortasındaki varaklı sütunun dibine koyup odada gezinmeye başlıyor.
- Odada kafesli kitaplıklar, kumaş minderli sedir, bordo krem halılar ve tarçın rengi örtülü yatak bulunuyor.
- Candaroğlu, Yunus'a konağın en güzel odasının meclis odası olduğunu ve burada birçok istişare ve kararın alındığını anlatıyor.
- 1:20:21Gizli Vazife
- Candaroğlu, Yunus'a taşrada bir vazife vermek istediğini söylüyor.
- Candaroğlu, sağır adamdan iki kese içinde bin altın varını alıp Sarı Ağa'ya dahi sır olan Seyisler En beğendinatı'na teslim etmesini istiyor.
- Candaroğlu, altınların beyliğin aylık vergisi miktarı olduğunu ve kimselere haber etmeden teslimatını yapmasını söylüyor.
- 1:22:15Film Bilgileri
- Bu dizinin betimlemesi Tekne Film tarafından Sesli Betimleme Derneğine yaptırılmıştır.
- Film TRT 1 tarafından Tekne Film'e yaptırılmıştır.