Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu belgesel, jeologlar, yanardağ bilimcileri ve acil servis yetkilileri gibi uzmanların yer aldığı, doğal afetler ve insanlığın bu afetlerle nasıl başa çıktığını anlatan bir belgeseldir. Videoda Dr. Robert Ballard, Dr. Haraldr Sigursun, Dr. Jean-Louis Şömine ve Dr. Kristos Dumas gibi uzmanlar yer almaktadır.
- Belgesel, İzlanda'nın volkanik dünyasından başlayarak, Afrika'nın Rift Vadisi'ndeki deniz-kara dönüşümüne, Japonya'daki deprem hazırlıklarına ve San Andreas fayının tehlikelerine kadar uzanan bir yapıya sahiptir. Ayrıca, 3500 yıl önce Santorini adasında meydana gelen büyük volkanik patlama ve günümüzdeki yaşam durumu da ele alınmaktadır.
- Belgeselde, volkanik aktivitelerin jeotermal enerji santralleri gibi olumlu yönleri ile birlikte, deprem tehlikeleri, sismik izleme sistemleri ve insanlığın bu afetlerle nasıl başa çıktığı detaylı olarak incelenmektedir. Santorini'nin volkanik kalderası, sünger taşı ve kül tabakaları gibi doğal yapılar ile günümüzdeki köy yaşamı, dini ritüeller ve Paskalya kutlamaları da belgeselde gösterilmektedir.
- 00:11Sortsey Adası'nın Doğuşu
- Bir zamanlar sonsuz okyanus olan yer, soğuk ve fırtınalar nedeniyle İzlanda'nın güney körfezi'nden koparak Sortsey adası olarak denizden yukarıya yükseldi.
- 1963 kışında şiddetli bir patlamada adanın tek bir mil karesindeki küller ve lav, yerkürenin yüzeyindeki topraklara yeni eklemeler yaparak şekil verdi.
- Rüzgar ve dalgaların getirdiği tohumlar küllerin içinde kök saldı ve kuşlar sarp kayalıklarda yuva yaptı, böylece ada canlı bir laboratuvar haline geldi.
- 01:12Yeryüzünün Canlı Olması
- Cape Cottaki Willshol Oşinografi Enstitüsü'nden jeolog Dr. Robert Ballard, yeryüzünün canlı olduğunu göstermek için kelebek ve sekoya ağacı örneğini kullanır.
- Yeryüzü çok dinamik bir nesnedir ve Dr. Ballard onu canlı bir organizma olarak düşünür.
- Yeryüzü, uzay denizi'nin uçsuz bucaksız boşluğunda, insanoglu'nun kısa deneyiminin çok ötesindeki bir zaman içinde, yavaş ve sürekli bir değişim içinde bir ada gibidir.
- 02:37Yeryüzünün Tarihi ve Değişimi
- 200 milyon yıl önce kara kütleleri, bilim adamlarının Pangea adını verdikleri tek bir kıtayı oluşturdu.
- Pangeanın kırılan tabakaları birbirlerinden uzaklaşmaya başladı ve yavaş yavaş bugün haritalardan tanıdığımız şekilleri ve düzeni aldı.
- Yeryüzünün ateşli iç kısımlarındaki yarı plastik tabakalarında gezen okyanus yatakları ve kıtalar sürekli hareket halindedir, yılda 2 santimetre veya daha fazla yer değiştirirler.
- 03:22Yeryüzündeki Hareketler
- Tabakalar arasındaki sürtünme bazen depremler ve volkanik patlamalara yol açar.
- Kaliforniya'nın San Andreas fayında olduğu gibi, karşıt tabakalar yana atım hareketi yapar, bir kısmı kilitlenir, stres birikir ve sonra aniden serbest kaldığında önemli bir deprem olur.
- Japonya gibi bölgelerde kaydırma adı verilen hareketle, kabuk tabakasının bir kenarı diğerinin altında yavaşça kayar ve volkanik hareketlerle sarsıntılara neden olur.
- 04:08Yayılma Hareketi ve İzlanda
- 73.600 kilometrelik orta okyanus dağ silsilesi boyunca yayılma adı verilen hareketle, erimiş kaya ya da magma, okyanus yatağının içindeki ince çatlaklardan geçer ve kısa süre sonra sular altında kalan kabuğun donmasına neden olur.
- İzlanda ve açıklarındaki Sortsey ve Hama adaları'nda olduğu gibi, bu hareket denizin üzerinde yeni bir kara parçası yaratır.
- Arktik dairenin neredeyse 320 kilometre güneyinde, hala İzlanda'yı yaratmaya devam eden ateş dolu bağlantı yerinin üzerindeki Hama değişime alışık bir yerdir.
- 04:54Hama'nın Tarihi ve Kültürü
- Yakındaki sularda avlanan balıkçıların tek limanı olan Hama, gemileri ve insanları alıp götüren pek çok fırtına gördü.
- Adayı bin yılı aşkın bir süre önce kolonisi haline getiren Vikinglerin dayanıklı torunları, uzun zaman önce belirsizlik içinde yaşamayı, riski ve tehlikeyi güler bir yüzle karşılamayı öğrenmişler.
- Her yaz uzun zamandır süregelen bir gelenekle bütün nüfus üç günlük bayram nedeniyle şehirden uzaklaşır ve köylüler yaşamlarının bağlı olduğu sözlü yasaları tekrar ederler.
- 05:45Hama'nın Geleneksel Toplantısı
- Eski bir volkanik kraterin yeşillik zemininde çadırdan bir kent inşa eden kentin sakinleri, farklı bir ortamda birbirlerini yeniden keşfederler.
- Yan yana bir sürü şeyi kutlarlar: bir yüzyıldan fazla bir zaman önce Danimarka'dan kazandıkları bir eyalet, Viking geçmişlerinin mirası ve bazen yeryüzünün kendisinin yarattığı tehlikelerle hayatta kalmış olmaları.
- Gece yarısı genç erkekler dağın yamacında yaptıkları ahşap bir yapıda ateş yakarlar, alevler karanlığa doğru uzanırken izleyenlerin değişik duygularını alırlar.
- 06:48Ateş Dağı'nın Doğuşu
- Ateş, İskandinav atalarına insanı uyuşturan soğuğa karşı sıcağı getiriyordu, o yaşamın, yeniden doğuşun simgesiydi.
- Hemaye insanları onun aynı zamanda ölüm ve yıkım getirdiğini çoktandır biliyorlardı.
- Ocak 1973'ün kış karanlığında felaketi getirdi, kentin hemen dışında ince bir çatlak yeryüzünü yardı, erimiş lavları ve külleri onlarca metre havaya aniden fırlattı.
- 07:30Elfl Yanardağının Tehlikesi
- Ani tehlike karşısında yataklarından fırlayan halkın çoğu yakındaki bir anakaraya boşaltıldı, ancak gönüllüler beş ay boyunca şimdi Elfl (Ateş Dağı) adı verilen yeni yanardağla mücadele edeceklerdi.
- Bir hafta içinde Elfl 180 metre yüksekliğinde için için yanan siyah bir koni oluşturmuş ve kenti külle kaplamıştı, yüzden fazla bina yanmış ya da giderek genişleyen lavdan duvarın altında ezilmişti.
- Şubat başlarında lavlar limana girişi engelleyecek bir tehlike oluşturdu, acil durum ekipleri çaresizlik içinde soğuk deniz suyundan büyük akarsular oluşturarak lavları katılaştırıp set kurmaya çalıştılar.
- 08:28Yanardağın Sonuçları
- Sonunda kahramanca bir çabayla liman kurtarıldı, ancak daha ilerideki aylarda patlama devam ettiği için kentin büyük bir kısmı cüruf ve kül altında yatarken, lavlar adaya iki buçuk kilometrekarelik bir kara parçası ekledi.
- Tüm bunları kazanmak yıllar alacaktı, ama sonunda ölülerin bölgesi yine düzen içindeydi, lav duvarın altında çocuklar oyun oynuyor, çoğu burada olup biteni ya çok az biliyor ya da çok az anımsıyordu.
- İzlanda'nın başka yerlerinde yaşam devam ediyordu, sonsuz bir bulmaca olarak kalmaya devam eden yanardağın gölgeleri altında çiftçiler ürünlerin topluyor, gelmekte olan kışa hazırlanıyorlar.
- 09:06İzlanda'nın Jeotermal Kaynakları
- İzlandalılar kendilerini tehdit eden güçleri cesurca kullanıyorlar, anakaranın kuzeyinde Craftla Yanardağı'nın yakınlarında büyük bir jeotermal alanın ısısından yararlanmaya çalışarak evlere elektrik gücü ve endüstriyel tesis kurmaya çalışıyorlar.
- Son zamanlarda yaşanan patlamalar, İzlandalılara kullanmaya çalıştıkları güçlerin önceden tahmin edilemez olduğunu anımsattı.
- Rodion Üniversitesi'nden yanardağ bilimci Dr. Haraldr Sigursun ile birlikte Dr. Ballard, son lav akıntılarının tehdit ettiği yeni inşa edilmiş olan elektrik santralini ziyaret ediyorlar.
- 09:55Elektrik Santralinin Tehlikeleri
- Elektrik santralinin altında son gelen lavlar bulunuyor ve son beş yıldır patlamakta olan çatlağı ve dışarı çıkan siyah lav akıntılarını tanımlayan buharı görebilirsiniz.
- Eğer çatlağın açıldığı yerde bir başka patlama olursa, lavlar bu vadi boyunca aşağı doğru akıp elektrik santraline kadar ulaşabilir.
- İzlandalılar pahalı olan bu jeotermal elektrik santraline yatırım yaptılar çünkü bu arazi ikiyüz yıldan fazladır cansız yatıyordu.
- 10:52Santralin Korunması
- Craftlar volkanik faaliyetinde olası bir düzeni anlamaya çalışan bilim adamları, bazı işaretler görebilmek için santrali ve çevresindeki araziyi izliyorlar.
- Burada gözlem ekiplerinden biri dengeyi bozabilecek ya da türbinleri yıkacak arazideki evleri kontrol ediyor.
- Bir diğer ekip, santralin yakınlarındaki arazide her gün yeraltı faaliyetlerini kontrol ediyor, çatlağın her iki yanında kurulan iki boru arasındaki boşlukta olası değişiklikleri saptamak için ölçüm yapıyor.
- 11:34Orta Okyanus Dağ Silsilesi
- Denizin üzerinde yükselen bir yılan sırtı gibi orta okyanus dağ silsilesinin buharlı zirvesi İzlanda boyunca uzanır.
- Bağdat ve Sigerson, hala soğumakta olan son zamanlardaki lav akıntısının geldiği bölgeyi ziyaret ediyorlar.
- Altı ay önce patlayan çatlağın içindeyiz, üzerinde yürüdüğümüz her şeyin yaşı altı aydan daha az ve hala soğuyor, tıpkı bir sauna banyosu gibi.
- 12:34Yanardağın Tehlikeleri ve Santralin Durumu
- Patlama başladığı sırada Danimarkalı bir turist çatlağın açıldığı yerde duruyormuş ve kabuğun yarıldığı ve yağların fışkırdığı alana çok yakın bir yerdeymiş ve havalanmış.
- Lav burada çok hızlı hareket ediyormuş, saniyede on metreye kadar, dünya rekoru kadar hızlı koşuyormuş.
- Bu bölgeye 250 yıl volkanik faaliyet yaşamamış, bu yüzden genel düşünce ani bir tehlikenin var olmadığı şeklindeymiş ve bu yanardağın merkezinde jeotermal bir santrali kurmaya başlamanın bu riski almaya değeceğini düşünmüşler.
- 13:41Santralin Maliyeti ve Tehlikeleri
- Bu jeotermal santral için yaklaşık altmış milyon dolar yatırım yapılmış.
- Burada bir başka önemli patlama meydana gelirse ve bu kez havuzun üzerinden geçip içeri girerse, bu her zaman olabilir.
- İzlanda bu unsurlarla yaşamak zorunda olan bir ülke.
- 14:16İzlanda'da Doğanın Kumarı
- İzlandalılar doğanın kendilerine verdiği kumar oynamayı kabul ediyorlar; dondurucu iklim ve fırtınalar altında evlerini ve şehirlerini ısıtmak için yanardağın ateşini kullanıyorlar.
- Kışın karanlığında yeraltının derinliklerinden ışık alıyorlar ve yeryüzünün gizli ocakları ile ısınan sebzeler, Arktik soğukta olgunlaşıyorlar.
- Yanardağın tekrar hareketlenmesiyle lav akıntıları elektrik santralinin iki buçuk kilometre yakınına kadar geldi ve patlama zemin seviyesini gelecekteki lav akıntılarını elektrik santraline taşıyacak kadar yükseltti.
- 16:32Afrika'nın Rift Vadisi
- Orta okyanus sahalarının faaliyetleri şaşırtıcı biçimde zıt etkiler yaratır; İzlanda'da milyonlarca yıl boyunca yavaş yavaş yayıldığı süreç içerisinde üzerinde insanların yaşamakta olduğu büyük adayı oluşturdu.
- Afrika'nın büyük Rift Vadisi'nin dörtbinsekizyüz kilometrelik kırışıklığında yayılmakta olan hareket, yavaş yavaş ama insafsızca yeni bir kıtanın kalbini açıyor.
- Afrika boynuzundaki Afar üçgeninde bu süreç şimdiden başladı bile; deniz karayı istila ediyor ve Cibuti'deki Gubet al Harap'ta deniz suyu çatlakların ve yeraltındaki kanalların arasından akıyor.
- 18:17Asal Gölü ve Deniz Suyu
- Fransız Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezi'nden Dr. Jean-Louis Şömine ile birlikte Balat, az miktarda deniz suyu akıntısının uzak bir göle ulaştığı, son zamanlarda aktif olan bir çatlağa iniyor.
- Deniz suyu çatlaklar sistemi yoluyla yarığın öbür tarafında görülen Asal Gölü'ne giriyor ve dağın içindeki çatlaklar yoluyla yarı geçiyor.
- Asal Gölü'nün kıyısında deniz seviyesinin yüzelli metre altında duruluyor ve okyanus sadece on km uzakta; vadideki yarılmalar devam ettikçe derin çatlaklar oluşmaya başlıyor.
- 21:21Japonya'nın Deprem Tehdidi
- Asya'nın ileri karakolu Japonya'nın adalar zinciri devasa bir kaydırma bölgesi olarak Avrasya tabakasını iterken, Filipinler ve Pasifik tabakalarının çoklarına dayanıyor.
- Japonya'nın yirmi bin sıcak su kaynağının ıslık çalan dumanları ve etkin yanardağları, yıkıcı depremlerle dolu uzun tarihinde Japonya geleceğe hazırlanmak için büyük bir çaba başlattı.
- 1 Eylül 1923'te Richter ölçeği ile yedivirgüldoksan şiddetinde geçen bir deprem Tokyo'yu vurdu ve yeryüzünü tam beş dakika boyunca salladı; ertesi gün Tokyo'nun üçte ikisi için için yanmakta olan siyah bir kül tabakasının altında yatıyordu ve yüzkırk bin kişi ölmüştü.
- 23:44Japonya'nın Deprem Hazırlığı
- Japonlar ölüler için tapınaktan daha fazlasını inşa ediyorlar; Büyük Kanto Depreminin tekrarlayabileceği tahmininden korkan Tokyo ve Toka yakınlarındaki onüç milyon insan, her vatandaşın oynaması gereken rolü öğrendiği geniş bir alıştırmadan geçiyor.
- NHK televizyonu, Japon Meteoroloji Ajansı'ndan ya da CM'dan bilgi aktarır ve geniş bir uyarı sistemi, sismik istasyonların ve beklenmekte olan bir depremin olası merkezi olan Surugay Körfezi'nin yatağı boyunca uzanan ikiyüz kilometrelik sismik monitör hattının verilerini değerlendirir.
- Bir uyarı yayınlanıncaya kadar otuz saniyelik bir gecikme söz konusudur; Tokai bölgesinin her şehrinde ve kasabasında belediyenin bir felaket planı vardır ve halk yapılan bir uyarıdan sonra atılacak kesin adımları bilmektedir.
- 26:24San Andreas Fayı
- Kaliforniya'nın Mojave Çölü yakınlarında bulunan San Andreas Fayı, Pasifik Tabakası'nın Kuzey Amerika Tabakasına doğru sürtünmesiyle oluşan bir hattır.
- Los Angeles yakınlarındaki Kariz Ovası'nda çıplak bir yara gibi görünse ya da yeşil yamaçlarda ve San Francisco yakınlarında çökmüş gölcükler olarak gizlenmiş de olsa, bu fay, eyaletin en kalabalık olduğu iki merkezde gergin bir hat şeklinde uzanmaktadır.
- 18 Nisan 1906'da San Andreas Fayı aniden hareketlendi ve San Francisco kenti depremi yaşadı; yedi yüz civarında insan öldü ve kent yangınlarla harap oldu; jeologlara göre fay hala aktif durumda ve bir sonraki hareketini öngörmeye çalışılıyor.
- 28:37Los Angeles'ta San Fernando Vadisi Depremi
- 9 Şubat 1971'de Richter ölçeği ile 6,40 şiddetinde kayda geçen deprem, Los Angeles'ta San Fernando Vadisi'ni vurdu.
- Deprem tren yollarını büken, otoban köprülerini parçalayan ve büyük hastaneleri çöktüren felaket yaydı.
- Deprem sonucunda 64 ölü ve 500 milyon dolarlık maddi zarar oluştu, ancak zayıf düşmüş bir barajın arkasındaki su çabucak indirildiği için binlerce yaşam kurtarıldı.
- 29:30Kaliforniya'nın Deprem İzleme Sistemi
- Panik olan sivil örgütler deprem hazırlıklarını genişletti ve bugün sadece standart araştırma yöntemleri değil, geniş, düzenli yeni cihazlar kullanılıyor.
- Uzak yıldızlardan lazer ışınları ve radyo dalgaları kullanan bilim adamları, eyaletin kabuğu üzerindeki 2,5 santimden az değişimleri ölçebiliyorlar.
- San Andreas boyunca sismik aletlerden oluşan bir ağ, kaya tabakasındaki radyoaktif gazların serbest bırakılmasıyla ortaya çıkan değişimleri, kuyularda su seviyesindeki ani düşüşleri ve yerçekimindeki varyasyonları rapor ediyor.
- 30:15Deprem İzleme Sisteminin Detayları
- Farklı ölçekler yüzeyin derinliklerindeki en küçük hareketi saplıyor ve fayın kilitlenmiş bölümündeki stres birikimini ölçüyor.
- Kaliforniya eyaleti, üzerinde 24 milyon insanın yaşadığı bodrum katını kontrol ediyor ve yüzlerce aletten kuzey ve güney bölümleri için farklı bilgisayar merkezlerine düzenli raporlar geliyor.
- Menlot Vadisi'ndeki Birleşik Devletler Jeolojik Araştırması'nda, geçen her ay boyunca meydana gelen sismik hareketlerin özeti çıkartılıyor.
- 31:18Deprem Öngörüsü ve Geçmiş Kayıtları
- San Andreas bir muamma olarak kalsa bile, gelişen teknoloji insanoğlunun depremleri mantıklı bir doğruluk ve kesinlikle öngörebileceği zamanı giderek yakınlaştırıyor.
- Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden genç bir jeolog, Moja ve yakınlarındaki Palet Click fayı boyunca yapılan kazılarda, bölgenin kayıt tarihinin bulunmadığı yüzlerce yıl öncesine ait Kaliforniya depremlerinin tekrarlayan düzenini ortaya çıkardı.
- San Andreas fayının ana hattı üzerinde yapılan kazılarda, 1350, 1560, 1700 ve 1857 yıllarına ait tabakalar tespit edildi ve bu tabakalar arasında depremlerin belli bir frekansı oluşturduğu, her 145 yılda bir meydana geldikleri gösterildi.
- 33:49Deprem Tehdidi ve Hazırlık
- 1857'deki Büyük Ford Tejon depreminin üzerinden 125 yıl geçmiş ve bu süre içinde benzer bir deprem görme olasılığı çok yüksek.
- Doğal afet örgütlerini eğitmek ve halkı uyanık tutmak için devlet acil servis ofisleri her yıl düzenli alıştırmalar sahneliyor.
- Kaliforniya eyaleti orta şiddette bir depreme karşı oldukça hazırlıklı sayılır, ancak 8 veya 8,30 civarında bir depremden ne hükümet seviyesinde ne de vatandaş olarak hazırlıklı değiliz.
- 35:39Gelecek Deprem Tahminleri
- Bilim adamları, son zamanlardaki sismik faaliyetlerden ve diğer olaylardan bilimsel verilerden dolayı gelecek 30 yıl içinde büyük bir depremin Güney Kaliforniya vuracağını söylüyorlar.
- Tehdit eden katliamların uzaktan da olsa farkında olan birçok Los Angeles sakini, günlük yaşamın travmaları ve trafik sıkışıklığına yakalanmış durumda.
- 1857 depreminde Los Angeles'ta 11 bin kişi yaşıyordu, oysa bugün 7 milyondan fazla insan var ve bilim adamlarının öngördüğü 8,30'luk deprem onun 800 katı kuvvetinde birçok yaratacak.
- 36:51Santorini Uygarlığı
- 3500 yıl önce Santorini adlı Ege adasında bir uygarlık vardı ve burada Partenon'dan çok önce denizci topluluğu, Akrotiri yakınlarındaki eski Girit kültürünün ihtişamıyla rekabet eden bir kültür yaratmıştı.
- Sanatçılar, fresklerin de baharda güneş ışığının vurduğu manzaralardaki insanları, yeryüzünün harikalarla dolu olduğu cennet gibi yılları resmediyordu.
- Engin denizlerden geri dönen denizciler, uzaklardaki gölgeli ülkelerden tuhaf armağanlar ve yaratıklar getiriyorlardı, hala yeni olan bir dünya ile ilgili efsaneler anlatıyorlardı.
- 37:47Santorini'nin Yıkılışı
- Aniden gelen büyük bir felaket sonucunda Santorini'deki uygarlık kayboldu ve geriye cam altında yarı kazılmış halde duran bir uygarlık, belli bir düzen içinde sıralanmış birkaç amfora katalog kartlarına dosyalanmış yaşam ve ölümler kaldı.
- Atina Üniversitesi'nden Dr. Kristos Dumas, 3500 yıl önce ölmüş bir şehrin kalıntılarında Dr. Ballard'a yol gösteriyor ve burada bronz çağından çok gelişmiş bir uygarlığa sahip bir toplumu keşfettiğini gösteren freskler ve başka şeyler bulunduğunu belirtiyor.
- Şehir deprem geçirmiş, yanardağ patlaması olmadan önce kırılmış merdivenler insanların burayı boşaltmasına neden olmuş ve depremden sonra önemli bir patlama olmuş, bütün arazi volkanik küllerle kaplanmış.
- 40:29Santorini'nin Volkanik Tarihi
- Santorini adası depremden kısa süre sonra tarihin en müthiş volkanik patlamasıyla sarsılmış ve aniden yok olmuş, duvarları denizle dolmuş bir kaldera şeklinde çökmüş.
- Yanardağın uzun bir tarihi gösteren duvar tabakaları arasında siyah bazaltik lav akıntıları ve kırmızı volkanik delikten dışarı atılanlar bulunuyor.
- Üçbinbeşyüz yıl önce yanardağ patlayarak adanın üçte ikisini yıktı ve tepede sünger taşı ve külden oluşan otuz metreden fazla kalınlıkta bir tabaka kaldı.
- 41:41Günümüzdeki Santorini
- İnsanlar şimdi boşluğu çevreleyen yamaçların ince çıkıntılarına tutunuyor, birkaç bin adalı tepelerde yaşıyor, balık avlıyor ve kaldera'nın derinliklerinde sünger arıyor.
- Sar patikalar, denizden gelen ziyaretçileri limanla bağlantı kurmalarını sağlıyor ve Santorini daha geniş bir dünyanın söylentilerinden soyutlanmış bir köy yaşam tarzını benimsemiş durumda.
- Dağ sırtlarında işçiler küller ve sünger taşını kullanarak binalar inşa edip onarıyor, çiftçiler asma bahçelerine bakıyor ve yanardağ toprağına ekilmiş tahılları topluyor.
- 43:40Santorini'nin Dini ve Kültürel Hayatı
- Kutsal Cuma günü inananların çevresi trajik acılarını anlatan fresklerle sarılıyor, ancak dini bütün adalar için kader zafer umuduyla tutunuyor.
- Yirmi yıllık bir ritüelle köylüler yeniden eski bir aşinalık yakalıyor, Paskalya yortusunun yeniden doğuş öyküsünde kendilerininkini anlatıyorlar.
- Yeniden doğduktan sonra yumurtaları kırıyorlar ve adanın her yanında kırk günlük bir oruçtan sonra köylüler ziyafet verip eğleniyorlar.
- 45:13Geleceğin Tahminleri
- Değişimler, yaşamakta olan nesillerin hissedemeyeceği şekilde, bilimin yarattığı, bilgisayarların belirlediği çizgideki bir geleceğe doğru devam ediyor.
- Afrika, Akdeniz'i kapatacak ve Güney Avrupa ile çarpışacak, buruşuk bir halı gibi yeni dağ sıralarının yükselmesine neden olacak.
- Pasifik tabakasının kenarında bulunduğundan yılda beş ile yedivirgülelli santimlik bir hızla aralıksız olarak Alaska'ya doğru ilerleyen tabakalar, milyonlarca yıl sonra San Francisco'nun tepeden baktığı güneydeki rakibinin Balliyosu olduğunu fark edecek.
- 47:20İnsanlığın Geleceği
- Yeryüzünün tarihi ile kıyaslandığında, insanlığın mülkiyeti baş döndürücü ve kısa olmuştur.
- Onbin yılda dilleri yaratmış, katedraller inşa etmiş, yeryüzündeki yaşamı yok etmenin yollarını icat etmiştir.
- Bilgisayarlar bundan ikiyüz milyon yıl sonra kıtaların kaderini yansıtabilir, ancak bunları öngörecek kimse olacak mı sorusu soruluyor.