Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Fatih Sultan Mehmet Han ve Sultan Abdülhamid Han dönemlerinde Yerebatan Sarnıcı'nda bulunan gizemli Medusa lahti hikayesini anlatan bir belgesel formatındadır.
- Video, 1456 yılında Venedik'ten gelen İtalyan asıllı heyetin Fatih Sultan Mehmet Han'a Yerebatan Sarnıcı'ndaki hazineleri (aslında Medusa mumyası) istemesiyle başlar. Sultan Abdülhamid Han'ın bu konuyu araştırmaları, lahdin bulunması ve içindeki cesedin incelenmesi anlatılır. Lahdin önce Fatih Camii'nde teşhir edilmesi, ardından Molla Fenari Camii'ne taşınması ve sonrasında bilinmeyen bir yere götürülmesi hikayenin ana hatlarını oluşturur. Video, bu gizemli olayın tarihsel gelişimini ve Sultan Abdülhamid Han'ın bu konudaki rolünü detaylı şekilde aktarır.
- 00:27Venedik Heyetinin Fatih Sultan Mehmet'e Ziyareti
- 1456 yılında Venedik'ten İtalyan asıllı bir heyet, Fatih Sultan Mehmet Han'ın huzuruna değerli hediyeler getirerek görüşmek istemiştir.
- Sultan, heyeti kabul etmek istememiş ve en güvendiği vezirini görevlendirmiştir.
- Venedik heyeti, Yerebatan Sarnıcı'nın içindeki hazinelerle ilgili görüşmek istemiştir.
- 01:19Hazinenin İçeriği ve Medusa Cesedi
- Heyet, hazinenin yerini sadece padişaha söyleyeceklerini belirterek padişahla görüşmeyi tekrar talep etmiştir.
- Fatih Sultan Mehmet, heyetten bir kişiyle görüşmeyi kabul etmiş ve temsilci, hazinenin altın, gümüş, elmas gibi değerli madenlerle ilgili olmadığını, özel yapılmış bir lahit ve içindeki ceset olduğunu anlatmıştır.
- Cesedin Medusa adı verilen efsanevi bir varlığa ait olduğu ve mumyalanmış halde olduğu belirtilmiştir.
- 03:07Sultan Abdülhamid Han'ın Araştırmaları
- Fatih Sultan Mehmet'in lahdin çıkarılıp çıkarılmamasına izin vermediği durum, sırrını Sultan Abdülhamid Han'a kadar korumuştur.
- Sultan Abdülhamid, bu kayıtları okurken yaşanan olaylar dikkatini çekmiş ve gizemli konuyu araştırmaları için bir ekip görevlendirmiştir.
- Sultan Abdülhamid, Medusa ile ilgili yanlış inanışların önüne geçmek için bu çalışmayı takip ettirmiştir.
- 03:39Sultan Abdülhamid'in Gizemli Olaylara İlgi
- Sultan Abdülhamid, sırlı ve gizemli olaylara merak duymuş, Charles Cons'un kitaplarını İngilizce'den Osmanlıca'ya çevirtirip okumuştur.
- Sultan'ın kitaplığında Homeros'un İlyassa ve Odessa isimli kitapları da yer almaktadır.
- Sultan'ın Medusa konusuyla ilgilenmesi, o dönemde vezirlerine sürekli elçilerin gelip bu hazineden bahsetmelerinden kaynaklanmıştır.
- 04:26Medusa Lahdinin Bulunması
- Sultan Abdülhamid, görevlendirdiği özel ekiple Medusa ile ilgili gelen heyetlerle irtibata geçmiş ve bilgiler padişaha iletilmiştir.
- Araştırmalar neticesinde gelen kişilerin kimlikleri ve ait oldukları tarikata ait bilgiler sultan'a iletilmiştir.
- Sultan Abdülhamid, elçilerin tekliflerini geri çevirmiş ve lahiti oradan çıkartmaya karar vermiştir.
- 05:54Lahdin İçeriği ve Gizemi
- Sultan Abdülhamid, lahdin bulunduğunu haber alınca bizzat yerinde görmek için gitmiş ve lahdin içinde Medusa mumyası olduğunu görmüştür.
- Sultan, özel bir fermanla lahdin korunmaya alınmasını ve görünen bu lahdin ve içindeki yaratığın kimseye anlatılmamasını emretmiştir.
- Sultan, konuyla ilgili ne yapacaklarına karar vermek için derin ehl-i ulema gönül gözü açık kişilerle gizli bir toplantı yapmıştır.
- 07:15Lahdin Sergilenmesi ve Sonrası
- Sultan Abdülhamid, lahitin sergilenip içindeki mumyanın gizlenmesine karar vermiştir.
- Cesedi incelemesi için yurtdışından bir biyolog getirilmiş ve raporda, bu yaratığın muhtemelen dinozor çağından kalan dev bir yılan veya dinozora benzeyen bir yaratık olduğu belirtilmiştir.
- Lahdin orada olduğunu bilen tarikatlar asırlardır Osmanlı'ya rağmen oralarda ayin yapmaya devam etmiş ve kendi üyelerine lahitin içerisindeki Medusa başını gösterip ayinlerini yapmışlardır.
- 08:47Lahdin Fatih Camii'nde Teşhir Edilmesi
- Tonlarca ağırlıktaki lahdi devrin en güçlü hamal ve tulumbacıları urganlarla gün yüzüne çıkarmışlar ve Fatih Camii'nin avlusuna götürmüşlerdir.
- Sultan'ın emriyle lahdin resmi çekilmiş ve devrin gazetelerinde yayınlanmıştır.
- Lahdin yayınlandığı gazete daha sonra bilinmeyen bir güç tarafından toplatılmış, geride kalan gazeteler içinse alakasız hikayeler uydurulmuş ve iş örtbas edilmeye çalışılmıştır.