Buradasın

Yaşlıların Miras Hakları ve Aile İçindeki İddialar Programı

youtube.com/watch?v=_byprXG7afE

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, sunucu Müge Anlı'nın yer aldığı bir televizyon programıdır. Programda yaşlıların miras hakları, aile içi anlaşmazlıklar ve dolandırıcılık olayları ele alınmaktadır.
Program, iki ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, 76 yaşındaki Şemseddin Emece'nin 42. evlilik gününde hayatını kaybetmesi ve ardından ortaya çıkan miras meselesi incelenmektedir. İkinci bölümde ise 85 yaşındaki Celal Tokuştepe'nin 47 yaşındaki Havva Hanım ile evliliği ve sonrasında yaşanan olaylar ele alınmaktadır. Program boyunca, yaşlıların miras haklarının nasıl ihlal edildiği, aile içi anlaşmazlıklar ve dolandırıcılık yöntemleri tartışılmaktadır.
Programın son bölümünde ise Hatice Kübra Ateş'in aile krizi, Zehra'nın hamileliği ve Betül Tuncer'in kaybolması gibi farklı aile sorunları ele alınmaktadır. Program, yaşlıların korunması, miras hukuku ve aile içi ilişkilerin önemini vurgulayarak izleyicilere bilgiler sunmaktadır.

00:02Gizli İşler ve Tutuklamalar: Gizli yapılan her işin sonu bellidir ve bir kişi eşini öldürdüğünü itiraf etti.
Mahkeme heyeti altı isminde tutuklanmasına karar verdi.
Tülay Hanım, Havva'nın babasının kalp rahatsızlığı olduğunu bile bile cinsel gücü arttırıcı hapları babasından habersiz ona verdiğini ve bu şekilde ölümüne sebebiyet verdiğini iddia ediyor.
01:11Ev Satışı ve İddialar: Havva Hanım evini bırakmış ve onsekiz gün sonra babası ölmüş.
Havva'nın eski eşinin bakıcısı, Havva'nın eski eşine uyku ilaçları verdiği yönünde iddia yapıyor.
Havva'nın eski eşinin yeğeni de eski yengesi Havva Emmecene yönelik iddiaları vardı ve amcasının malı mülkü elinden alınmış olduğunu öne sürüyordu.
03:16Ev Satışı Süreci: Havva Hanım'a noterden genel vekaletname verildi ve oradaki evi sattı.
Arabayı kim üzerine alındılarının üzerine alamadıkları, hatta para desteklerin üzerine alındığı iddia ediliyor.
Havva Hanım'ın eski eşinin yeğeni, amcasının malı mülkü elinden alınmış olduğunu ve komşuların sürekli uyuyan bir insan olmadığını fark ettiğini söylüyor.
05:55İddiaların Devamı: Eski eşin komşusu, Havva Emecenle kızının yaşlı olan erkekleri dolandırdıklarını öne sürüyordu.
Hava Emecen'in önce bakıcı olarak girdiği, sonra bankacılıktan evlilik yaptığı ve evlilikten sonra kızının ortaya çıktığı iddia ediliyor.
Hava Emecen'in emekli maaşı yüksek olduğu ve normal kişilerin maaşı binbeşyüz lira iken onun yedibin lira para aldığı belirtiliyor.
08:12Programın Sonu ve Teşekkürler: Programda Uşak Sivaslı Hacım Köyü çiftçi Mehmet Aslan amcanın ayçiçek hasatı gönderdiği belirtiliyor.
Coşkun Akgül rahmetli babasının hayrına on tane tekerlekli sandalye getirdiği ve Yonca Lambacı ile Sibel Öztürk kuzenlerinin bir tane akülü sandalye hediye ettiği söyleniyor.
Bulgaristanlı Nuriye teyzenin üzüm topladığı ve gönderdiği için teşekkür ediliyor.
10:29Miras Hukuku ve Usul: Programda aile şüpheli bulduğu bir konu ele alınıyor ve bu konunun herkesin dikkatini çektiği belirtiliyor.
Her şeyin bir usulü var ve bu usulün dışına çıkıldığında insanlarda soru işaretleri oluşuyor.
Türkiye'nin medeni kanunu ve miras hukuku modern ve medeni bir şekilde düzenlenmiş, kadın-erkek ve kız-erkek çocuk ayrımı yapılmıyor.
11:32Miras Hakkı ve İstismar: Resmi nikahla eşlerin alacağı miktar bellidir ve bunun fazlasını istemek diğer mirasçıların hakkına tecavüz etmek demektir.
Toplumun büyükçe bir kısmı hakkına razı olup çalışırken, bazıları hakkına razı olmamak için dolandırıcılık yapmaya çalışıyor.
Şemsettin Emecan'ın vefatından sonra ailesi şüpheli buluyor ve cinsel gücü arttırıcı haplar kullanma konusunda şüpheleniyor.
13:34Miras Vasiyeti ve İstismar: Şemsettin Bey'in evlendikten sonra notere gidip vasiyetname yapması gereksiz bir durum olarak değerlendiriliyor.
Şemsettin Bey'in vefatından sonra başka mal varlıkları da kalmış ve Hava Hanım'ın bu mal varlıklarından yüzde yirmibeş'i olarak hak sahibi olduğu belirtiliyor.
Hakkı olmayan bir şeyi istemek hırsızlık gibi bir durum olarak değerlendiriliyor.
16:32Yaşlılarda Ekonomik İstismar: Yaşlılarda ekonomik istismar çok fazla görülen bir durum olarak belirtiliyor.
Yeni evlenen kişinin vefat ettikten sonra ardınızda problem yaşamasını istemiyorsanız, tapuya gidip ölene kadar sizin, öldükten sonra kullanım hakkı onun olacak şekilde düzenleyebilirsiniz.
Şemsettin Bey'in ölümünün planlı bir şey olmadığını, tapuları toplama çabasının planlı bir ölüm olmadığını gösterdiği belirtiliyor.
19:02Şemseddin Emeci'nin Ölümü ve Şüpheli Durum: Şemseddin Emeci'nin yeğeni Mümtaz Emecen, saat üç civarında vefat ettiğini haber verdi.
Mümtaz Emecen, amcasının cenazesinin olduğu yatak odasında cinsel güç artırıcı haplar gördüğünü iddia etti.
Mümtaz Emecen'e göre, amcası yatak odasında yerde yatıyordu ve ambulans kapıdan çıkıyordu.
19:49Cinsel Güç Artırıcı İlaç Bulunması: Mümtaz Emecen, Yavuz Emecen ve Mustafa Kaya yatak odasına girdiğinde, kapının yanında şifonyer gibi bir şeyin üstünde cinsel güç arttırıcı ilacı gördü.
Yavuz Emecen, amcasının hala ilacın etkisinde olduğunu söyledi.
Mümtaz Emecen, amcasının telefonunun valizin içinde olduğunu ve valizlerin hazırlanmış olduğunu belirtti.
20:41Semra Kürkçü'nün Davranışları: Semra Kürkçü, defin günü gitme telaşı içindeydi ve panik halindeydi.
Semra, annesine otobüs kaçta gelecekse o saatte geleceğini söyleyerek saat on-onbir civarında evden ayrıldı.
Mümtaz Emecen'e göre, Semra amcasının kıyafetlerini silkeliyor, bavullara bakıyor ve tapuları arıyor.
21:31Yavuz Emecen'in Şahitliği: Yavuz Emecen'e göre, Şemseddin Emeci öldüğünde cinsel güç artırıcı ilacın etkisindeydi.
Yavuz Emecen, amcasının nef suyu yanıktı ve teni sıcaktı, bu durumun normal bir cenaze olmadığını belirtti.
Yavuz Emecen, amcasının içtikleri ile beraber durduğunu ve normalde böyle bir cenaze görmediğini söyledi.
23:23Cenaze Evindeki Durum: Kaynarcadaki halaya "abinin yataktan düştü, vefat etti" diye söyleniyordu.
Mümtaz Emecen'e göre, amcası iç çamaşırlarıyla duruyordu ve kur'an okumazdı.
Mümtaz Emecen, amcasının mutfağı su içmeye gidip düşüp öldüğünü söylediğini belirtti.
24:54Tapu Arayışı ve Şüpheler: Semra Hanım, amcasının kıyafetlerini silkeliyor, pantolonlarını silkeliyor ve valizleri karıştırıyordu.
Semra Hanım, köydeki tarlaların tapularını arıyor ve valizleri karıştırıyordu.
Mümtaz Emecen, cenaze matemi olmadığı ve evde cenaze dururken tapulara bakıldığını belirtti.
28:07Aile Arasında Tartışma: Bir kadın, Yavuz Bey ve Mümtaz Hanım'ın anlattıklarını bilmediğini, sadece Kenan ve Yasin'in bağlanacağını belirtiyor.
Kadın, diğer aile üyelerinin bu işlemlerde yanlarında olmamasının daha iyi olacağını söylüyor.
Kadın, dört çocuğu öksüz büyüttüğünü ve astım akciğer kanseri olduğunu iddia ediyor.
30:07Evlilik Tartışması: Müge Hanım, 2006-2008 yıllarında İstanbul'da dükkan sahibi olduğunu ve hamile olduğu için oraya gelme şansının olmadığını iddia ediyor.
Aile üyeleri, Müge Hanım'ın babalarının malını noterden aldığını ve gizli evlilik olduğunu iddia ediyorlar.
Müge Hanım, evliliğin gizli olmadığını, iki şahit ve iki akrabasının şahit olduğunu söylüyor.
33:24Aile İlişkileri ve Mal Meselesi: Müge Hanım, 15 yaşından beri ailesine bakan bir genç kız olduğunu ve babasının olmadığını belirtiyor.
Müge Hanım, annesinin borç içine soktuğunu ve eve icra geldiğini iddia ediyor.
Müge Hanım, arabayı kendi istediği için üzerine almak zorunda kaldığını ve mal kaçıran insan sıfatına düşürüldüğünü söylüyor.
34:04İş Hayatı ve Miras Tartışması: Müge Hanım, 9-10 yıl esnaflık yaptığını ve otobüs sistemi üzerine çalıştığını iddia ediyor.
Aile üyeleri, Müge Hanım'ın annesinin ikinci eşinin evinin satılıp arabanın üzerine yapılması olayını sorguluyor.
Müge Hanım, evin satıldığını ve takas edildiğini, kendisinin sadece yardımcı olduğunu iddia ediyor.
37:50Miras Meselesinin Devamı: Müge Hanım, miras mevzusunun mahkemede devam eden bir konu olduğunu belirtiyor.
Aile üyeleri, Müge Hanım'ın elli günlük bir kadın olduğunu ve evde ne hakkı olduğunu sorguluyor.
Müge Hanım, arabayı elde etmeye ihtiyacı olmadığını, babasının da buna ihtiyacı olduğunu söylüyor.
39:17Miras Davası Tartışması: Konuşmacılar arasında bir ev satışı ve miras davası konusu ele alınıyor.
Ankara'daki evin şu an annesine verilmiş olduğu belirtiliyor.
Konuşmacılar arasında annenin hukuki durumu ve miras hakları hakkında tartışmalar yaşanıyor.
40:40Miras Hakkı Tartışması: Konuşmacı, annesinin önceki evliliğindeki kişinin çocuğu olmadığı ve yeğenlerinin miras hakkı olduğunu belirtiyor.
Şemseddin Bey'in çocukları var olduğu ve noterden yapılan işlerin hesabını bu çocuklar sorabileceği söyleniyor.
Konuşmacı, annesinin Şemsettin Bey ile evlenmeden önce malını mülkünü kardeşlerinin üzerine yaptığını iddia ediyor.
42:41Aile İlişkileri ve Şüpheler: Konuşmacı, annesinin önceki eşi Celal Bey'in evini satıp arabasıyla uğraştığını belirtiyor.
Konuşmacı, ailesinin sülalesini bilerek bir olup birini ortaya attığını iddia ediyor.
Konuşmacı, babasının ölümüyle ilgili şüphelerinin arttığını ve bu insanlardan şüphelenip konuşamadığını söylüyor.
46:35Muhabirin Soruşturması: Muhabir Müge Enter, Celal Tokuştepe'nin komşusu Ercan Bey ile görüşüyor.
Ercan Bey, Celal Bey'in televizyon tamircisi olduğunu ve ilk kızın babasını tanıdığını belirtiyor.
Muhabir, Celal Bey'e evliliği sırasında en büyük şahit olduğunu ve küçük yaşta çocukla ilgili şeyler söylediğini hatırlatıyor.
47:27Ev Satışı ve Celal Tokuştepe'nin Durumu: Konuşmacı, mahalledeki bir gecekondu evini 2001 yılında bir araçla takasla aldığını belirtiyor.
Celal Tokuştepe'nin 85 yaşında, bastonla yürüyemeyen ve zor durumda olduğu anlatılıyor.
Konuşmacı, Celal Tokuştepe'nin zorlandığını anlamak için onu evine davet etmiş ve zorlama olmadığını söylediğini belirtiyor.
49:01Evlilik ve Yaş Farkı: Konuşmacı, Celal Tokuştepe'nin 85 yaşında iken Havva Hanım'la evlendiğini ve bu yaş farkının büyük bir problem olduğunu düşünüyor.
Havva Hanım'ın o dönemde 35-40 yaşlarında olduğu, şu anda ise 85 yaşında olduğu belirtiliyor.
Konuşmacı, Celal Tokuştepe'nin maaşının Havva Hanım ve kızı tarafından çekildiğini ve kızın her şeyi yönlendirdiğini söylüyor.
51:20Celal Tokuştepe'nin Sağlık Durumu: Celal Tokuştepe'nin üstünde yasaklı bir ilaç olduğu ve bu ilaçla yaşantısını sürdürdüğü belirtiliyor.
Konuşmacı, Celal Tokuştepe'ye sorduğunda "hiçbir sıkıntımız yok" cevabını aldığını söylüyor.
Celal Tokuştepe'nin yeğeni Müge Hanım, amcasının 75 yaşlarında olduğunu ve o kadar yaşlı olmadığını belirtiyor.
53:47Evlilik Sonrası Gelişmeler: Müge Hanım, Celal Tokuştepe'nin Havva Hanım'la evlendiğini haber vermeden, bakıcı olarak gelmiş ve sonra nikah kıydıklarını anlatıyor.
Nikahtan sonra iki-üç ay sonra resmi nikah kıydıklarını, bir gün içinde evi satıp araba alıp Antalya'ya taşındıklarını söylüyor.
Celal Tokuştepe'nin bir iki sene beraber yaşadıktan sonra evden dışarı çıkmaması gerektiği için içeri kilitlendiğini ve bir gün Bursa'ya kaçtığını belirtiyor.
55:01Borçlar ve Ev Satışı: Celal Tokuştepe'nin köyündeki tarlalarına haciz konulduğunu ve Antalya'da büyük borçlar yapıldığını söylüyor.
Müge Hanım, Celal Tokuştepe'nin emekli maaşının çok iyi olduğunu ve 7 bin liranın üstünde para aldığını belirtiyor.
Konuşmacı, ev satışı sırasında Celal Tokuştepe'nin haberi olduğunu ve tapudan sonra helalleştiklerini anlatıyor.
57:01Semra'nın Etkisi ve Yalanlar: Konuşmacı, mahalleden uzaklaştıklarını ve çocuklarının temiz büyümesi için bu kararı aldıklarını belirtiyor.
Semra'nın İlhan'ı yönlendirdiğini ve her şeyi çevirdiğini iddia ediyor.
Semra'nın canlı yayına çıkmadığını, çünkü söyleyecek bir şey olmadığını ve her şeyin yalan olduğunu söylüyor.
57:39Celal Tokuştepe'nin Durumu: Konuşmacı, Semra'nın ses sistemleriyle uğraştığını ve böyle şeyler yapmaya fırsatı olmadığını iddia ettiğini, ancak bunun yalan olduğunu belirtiyor.
İlhan'la beraber dost hayatı yaşadıklarını ve sonradan evlendiklerini söylüyor.
Celal Tokuştepe'nin kimseyle görüştürülmediğini, çünkü parası, malı ve mülkü olduğunu iddia ediyor.
58:30Celal Bey'in Torununun Açıklamaları: İsviçre'de yaşayan Celal Bey'in torunu telefon hattında ve dedesinin evini sattıklarını, dedesinin ayın sonunda Antalya'ya kaçtığını söylüyor.
Dedesinin Antalya'daki esnaflara ve Ankara'daki insaflara borç yaptığını, çünkü dedesinin maaşının yüksek olduğunu ve herkesin güvenci olduğunu belirtiyor.
Altı sene boyunca borçları ödediğini, kredi kartı borçlarını da ödediğini ve sonra kiracıya evi verdiğini anlatıyor.
1:04:02Miras ve Nafaka Tartışması: Celal Bey'in kaçtıktan sonra boşanma davası açıldığını ve nafaka talep edildiğini, yurtdışında maaşı olduğu için nafakasını alamadığını söylüyor.
2016'da vefat ettiğini ve geriye kalan nafaka borçları olduğunu, mirasın reddedildiğini belirtiyor.
İki sene evli kalıp nafaka bağlanabildiğini ve İsviçre'den gelen maaşın tatlı para olduğunu iddia ediyor.
1:05:32Ev Satışı Tartışması: Celal Bey'in torunu, Semra Hanım'la tanışmadığını, sadece Antalya'ya tatile gittiğinde dedesinin yanına uğradığında bir kere gördüğünü söylüyor.
Evlenirken haberi olmadığını, elli günlük yapılan bir nikahta evi vermenin doğru olmadığını belirtiyor.
Havva Hanım'ın çocukları olacağını ve hukuk çözeceğini, ancak insanların bunlara tevessül etmemesi gerektiğini vurguluyor.
1:07:37Tırnakçılık İddiası ve Aile Durumu: Konuşmacılar arasında "tırnakçılık" (yan kesici) iddiası tartışılıyor ve bu iddianın aile içinde konuşulduğu belirtiliyor.
Semra Hanım, babasının durumunun hayattayken çok iyi olmadığını ve ailelerinin hiçbir şeye ihtiyaçları olmadığını söylüyor.
Konuşmacılar arasında yaşlı bakıcılık ve imam nikahlı kişilerin durumu hakkında bilgi paylaşılıyor.
1:08:51Mahalle Bilgisi ve Celal Amca: "Tırnakçı" ifadesinin yan kesici anlamına geldiği ve mahallede herkesin bunu bildiği belirtiliyor.
Mahallenin küçük olduğu, herkesin birbirini tanıdığı ve ne iş yaptığını bildiği vurgulanıyor.
Celal amcanın çok düzgün bir adam olduğu ancak "avladıkları, ava düşürmüşler" şeklinde ifade ediliyor.
1:09:35Ev Satışı ve Borç Sorunu: Ev satıldığında arabanın parasının Celal amcanın gideceği veya takastan satılıp amcaya verileceği belirtiliyor.
75-80 yaşındaki insanların çok borçlu olmaları beklenmemesi gerektiği, emekli maaşı ile o zamana kadar gelindiği vurgulanıyor.
Celal Bey'in yüksek maaşı varken, kızı ve torunu mirası reddedecek kadar borca girdiği belirtiliyor.
1:10:22Yaşlıların Borç Sorunu: İnsanların bir yaştan sonra çocuklarına borç bırakmamak için dikkatli olduğu, ancak bu toplumda böyle olmadığı belirtiliyor.
Mahallede yaşayan yalnız yaşayan yaşlı bir kadına kredi çektirildiği ve kadının ağlayarak anlattığı anlatılıyor.
Kadının 3.500 lira para çektirdiği ancak ödememiş olduğu ve noterde şahit olan kişilerin durumu anlattığı belirtiliyor.
1:11:41Şemsettin Ece'nin Vasiyetname İşlemi: Kırkiki günlük evliyken hayatını kaybeden Şemsettin Ece'nin ölmeden kısa süre önce evini vasiyetle eşine bırakması dikkat çeken noktalardan biriydi.
Evlendikten yirmibeş gün sonra notere giden Şemsettin Bey, evini eşine bıraktıktan onsekiz gün sonra hayatını kaybetti.
Vasiyet işlemlerine şahitlik eden Songül Çalışkan ve Sevda Mantarcı, noterde Şemsettin Bey'in durumunun sağlıklı olmadığını, devamlı ayakta durduğunu ve kadının bükük bir vaziyette oturduğunu belirttiler.
1:14:16Tülay Hanım'ın İddiaları: Tülay Hanım, Semra Hanım ve eşi İlhan Bey'i tanıdığını, onların otomotiv tamir üzerine bir dükkan açtıklarını ve bu dükkanın babasının kiracısı olduğunu söyledi.
Tülay Hanım'a göre, Semra Hanım ve İlhan Bey her sene kirayı almaya gittiğinde "param yok" diyerek babasından daha fazla para alıp, başka bir evde kiradaki kişinin kiralarını da alıp cebine attılar.
Tülay Hanım, Semra Hanım'ın burnunu yaptırdığını ve bu parayı babasının kira paralarına harcadığını iddia etti.
1:17:46Diğer İddialar ve Yankesicilik: Programa bağlanan kişiler birbirinden bağımsız ve birbirini tanımayan kişiler olmasına rağmen, ortak yalanlar söyledikleri iddia edildi.
Bir kokoreççi Antalya'da denizde boğularak öldüğü ve yanında parasının kimle gittiğini bilen olmadığı belirtildi.
Havva Hanım'ın daha önceden iki tane gayri resmi evliliği olduğu ve parası olan insanlarla evlenip ayrılıp vekalet alıp ev veya mal varlıklarını sattıkları iddia edildi.
1:22:15Ev Satışı ve Araba İddiaları: Konuşmacı, Ankara'daki beyefendinin yayına bağlanacağını duyunca konuşmak istemediklerini belirtiyor.
Ev satın alan kişi, Semra'ya evi ve arabayı veren kişi olarak tanımlanıyor.
Semra'nın kendisi arabayı seçtiği ve aldığı belirtiliyor.
1:23:31Ev Satışı Süreci: Konuşmacı, kısa yoldan gideceklerini ve adamın evinin satıldığını, ekranındaki beyefendiye satıldığını söylüyor.
Adamın parasını araba yoluyla, takas yoluyla ödediği ve arabayı Semra'nın aldığı belirtiliyor.
Semra'nın elli gün önce annesinin evlendiğinden haberi olmadığı ve noterden evlilikleri onaylamamış biri olarak gözükmesi vurgulanıyor.
1:24:13Yaş ve Haklar Tartışması: Konuşmacı, beyefendinin kırk üç yaşında olduğunu ve on beş yıl öncesinden bahsedildiğinde delikanlı otuz yaşında olduğunu belirtiyor.
Hukukun hak üzerine kurulduğu ve toplumsal hak kavramının da olduğu vurgulanıyor.
Ev satışı konusunda, dedesinin parasının çocuğun olduğu ve ileride orada evsiz kalmayacağı belirtiliyor.
1:25:27Hukuk ve Haklar Hakkında Düşünceler: Hukukun haksızlıklara göz yummadığı ve haksızlıkları gidermek için kamu tarafından oluşturduğu bir müessesesi olduğu belirtiliyor.
Önemli olan herkesin hakkıyla hareket etmesi ve hakkının dışına çıkmamak olduğu vurgulanıyor.
1:26:03Müge Hanım'ın Hikayesi: Müge Hanım, Havva Hanım'ın 2015-2016 yıllarında babasına kancayı taktığını ve babasının ev aldırmaya çalıştığını anlatıyor.
Babasının seksen üç yaşında olduğu, annesini kaybetmiş ve yalnız olduğu belirtiliyor.
Havva Hanım'ın babasını kandırarak ev almak istediğini ve Müge Hanım'ın babasını kurtardığını söylüyor.
1:27:18Aile İlişkileri ve Tehlike: Müge Hanım, o yıllara geri döndüklerini ve altı-yedi ay boyunca babasıyla aralarının açıldığını anlatıyor.
Babasının sicilini istediklerinde on yıl öncekini getirdiğini ve babasının inanmak istemediğini belirtiyor.
Babasının bir buçuk yıl önce vefat ettiğini ve o durumda gitmediğini söylüyor.
1:29:18Yaşlıların Tehlikesi: Konuşmacı, yaşlıların ne kadar tehlike altında olduğunu hatırlatıyor.
Özellikle erkeklerin yaşlandıklarında çocuklarına diklenip "yaşlandım mı bana niye karışıyorsunuz" diye düşündüklerini belirtiyor.
İnsanların kendi mirasına kendi üzerine düşene razı olmaları gerektiğini ve kimseden hiçbir şey beklememeleri gerektiğini vurguluyor.
1:30:56Ev Gösterimi: Konuşmacı, izleyicilere ulaşabilecekleri telefon numaralarını veriyor.
Muhabir Müge Öner, Ankara'da Hava İmece'nin eski eşi Celal Tokuştepe'nin komşusu Ercan Bey ile beraber.
Altındağ bölgesinde Karapürçek'teki, Celal ve Havva Hanım'ın yaşadıkları müstakil ev gösteriliyor.
1:31:49Ev Durumu ve Mülkiyet Sorunu: Konuşmacı, gecekondu olarak tanımlanan evin aslında derme çatma bir yer olmadığını, kentsel dönüşüme tabi bir alanda en güzel ev olduğunu belirtiyor.
Ev bahçeli ve geniş bir araziye sahip.
Müge Hanım, bağlanan kişilerin vekalet ile malların üzerlerine geçirilmeye çalıştığını, dedesinin ise vasiyetname ile geçirilmeye çalıştığını ve bunun arasında aşırı derece fark olduğunu vurguluyor.
1:33:07Mülkiyet ve Kullanım Hakkı Hakkında Tavsiyeler: Tapudan malların üzerlerine almak istenmiş ancak alım satım vergisi çıkacağı için noterden işlem yapılmış.
Konuşmacı, emekli maaşıyla ölene kadar oturacak kişilerin tapuya mülkiyet hakkı kendilerinde kalma şartıyla kullanım hakkını beraber oldukları kişilere verebileceklerini söylüyor.
Bu yöntem sadece üvey çocuklarla değil, öz çocuklarıyla da ilgili olarak kullanılabilir.
1:34:41Evlilik ve Mülkiyet İlişkisi: Konuşmacı, yirmi gün önce evlendiği birine evini vermenin münasebetsiz olduğunu ve bunu hakaret kabul ettiğini belirtiyor.
Belediye kanununda intifa hakkı olarak vasıflandırılan bu durumda, kanun yapıcı tarafından her türlü güzellik içerisinde kullanım hakkı verilir.
Konuşmacı, bu tür insanların başka insanların canını yakmaması gerektiğini ve yüzleşmeleri gerektiğini vurguluyor.
1:37:26Yaş Farkı ve Evlilik: Konuşmacı, kırk yedi yaşındaki birinin yetmiş beş yaşındaki biriyle evlenmesinin istisnası olmadığını, beraber bir ortamda çalışıp yıllardır tanıdıkları biri olmaları durumunda olabileceğini belirtiyor.
Yaş farkına çok takılmadığını ancak birdenbire karşılaşma durumunda tanıma fırsatı verilmeyecek durumlarda olduğunu söylüyor.
Tülay'ın mahkemedeki sürecinin onun lehine olduğunu ve Tülay ile kardeşlerinin davalarını sürdüreceklerini düşünüyor.
1:39:02Hatice Kübra Ateş'in Kaçışı: Hatice Kübra Ateş, 23 yaşında, iki çocuğunu ardında bırakarak hamile arkadaşının sevgilisi Öcal'ın yanına kaçmıştı.
Fırat Ateş, resmi nikahlı eşi ve babası Metin Bey, Hatice Kübra'yı eve döndürmeye çalışmak için ikna çabaları sürdürdü.
Fırat Ateş, Hatice Kübra'ya diz çökerek yalvararak eve dönmesini istedi, ancak Hatice Kübra kararlılığını gösterdi.
1:40:04İkna Çabaları: Fırat Ateş, Hatice Kübra'nın çocuklarını bırakıp gitmeyi göze almasının tek nedeninin tehdit altında olması olduğunu iddia etti.
Hatice Kübra, Fırat Ateş'e "seni sevmiyorum, kalbimden sildim" diyerek Özcan'la döneceğini ve Fırat'tan boşanacağını söyledi.
Fırat Ateş, Hatice Kübra'nın bir kadınla konuştuğunu iddia etti, ancak Hatice Kübra bunu reddetti.
1:41:42Baba Metin Bey'in Çabaları: Hatice Kübra Ateş'in babası Metin Kermenli, kızının aldığı kararla mutlu olamayacağını düşünerek elinden geleni yapmaya hazırdı.
Metin Bey, Hatice Kübra'ya "bunları büyütmek için neler yaptım, kalıpta çalıştım, parasızlık çektim" diyerek onu ikna etmeye çalıştı.
Hatice Kübra, "benim kararım zaten baştan beri belliydi, Öcalla kalmak istiyorum" diyerek kararlılığını gösterdi.
1:42:18Öcal Akın'ın Görüşü: Hatice Kübra Ateş'in eşi ve babasıyla yaptığı görüşmeyi tamamlayan Öcal Akın'a da mikrofon uzatıldı.
Öcal Akın, alınan kararın değişmeyeceğinden emindi ve "biz kararımızı verdik, geldiğimiz gibi ele kola aynı yerden beraber çıkacağız" dedi.
Hatice Kübra, "beni ikna etmeye çalışıp Fırat ayrı, babam ayrı ama ben kararımı kesin olduğunu söyledim" diyerek kararlılığını tekrarladı.
1:42:53Öcal Akın'ın Tutumu: Öcal Akın, "beraber olmanın kararını çoktan vermiştik, bizim düşüncemiz bu yönde" dedi.
Hatice Kübra, "yalana takılmadığı gibi yaşa da takılmıyor, yaşı benden ne kadar büyük olursa olsun bir kere sevdim altmış da olsa, yetmiş de olsa sevmeye devam ederim ben" dedi.
Hatice Kübra, doğacak bebeğine bakmak istemeyen biriyle yol yürüyeceğini belirtti.
1:43:43Çocuk Bakımı Tartışması: Hatice Kübra, "çocuğa bakmam, Zehra buraya kendisi geldi, boşanma olayınız bitsin ondan sonrasını düşünürüz dedim ya yok şöyledir böyledir oldu bana ait ama bu saatten sonra hiçbir şekilde kusura bakmasın o çocuğu ben de kabul etmem" dedi.
Öcal Akın, "çocuğa bakmam, Zehra buraya kendisi geldi, boşanma olayınız bitsin ondan sonrasını düşünürüz dedim ya yok şöyledir böyledir oldu bana ait ama bu saatten sonra hiçbir şekilde kusura bakmasın o çocuğu ben de kabul etmem" dedi.
Hatice Kübra, "ben çocukları bırakmadım ki" diyerek savunmasını sürdürdü.
1:44:26Annelik Tartışması: Hatice Kübra, "keşke bu çocukların bir düğmesi falan olsa böyle bu çocukların bırakanlarla ilgili erkek ya da kadın düğmelerini baksalar mesela böyle hiç ona yemek yemek istemeseler, içmek istemeseler, sevgi falan istemeseler" dedi.
Hatice Kübra, "ben böyle olsa var ya yirmi tane doğurdum bas düğmesine sonra tekrar bir saat bırakamazsınız müge hanım" diyerek savunmasını sürdürdü.
Hatice Kübra, "bir saat beş dakika ayırırsanız gözünüzü gözünüzün önünden ayıramazsınız" diyerek savunmasını sürdürdü.
1:46:20Baba Metin Bey'in Son Sözleri: Baba Metin Bey, "babanın ne zaman ne zaman babalık sevgisiyle kalkıp bu yaptığın her türlü ismini vermek istemiyorum yani olaylara rağmen, ahlak dışı olaylara rağmen kalkıp da yine sana kucak açıyor" dedi.
Baba Metin Bey, "çünkü diyor ki ben babayım, sen de annesin, sen de diyeceksin ki önce benim çocuklarım" dedi.
Baba Metin Bey, "sen de diyeceksin ki önce o çocukların benim terimin kokusunu, ağzımın nefes kokusunu almadan büyüyemezler diyeceksin ama annen diyeceksin" dedi.
1:47:31Annelik Zorlukları: Programda, çocuk sahibi olmak için her türlü doktora muayenehanesini aşındıran kadınlar varken, Allah'ın layık olmayanlara da çocuk verdiğini belirttiler.
Bir anne, emzirme lokumu aldıklarından beri ailece bir yere gidemediklerini, evde tek başına kalırsa ağlayan çocuğunu her yere götüremediğini anlattı.
Anne, annesinin de evden çıkamadığını, doktor randevusu için bile Sevcan'ın bakması gerektiğini söyledi.
1:49:16Çocukların Durumu: Anne, iki çocuğunun birer buçuk yaşında olduğunu, birinin üç yaşına gireceğini belirtti.
Baba Metin Bey, "ben çocuklarım için yalvardım, çocuklarının başında dursun diye" dedi.
Baba Metin Bey, "ben çocuklarım için ona orada yalvardım, gel çocuklarının başında dur, bu adamın yanında perişan olma" dedi.
1:51:29Bebeğin Kabul Edilmesi Tartışması: Öcal Bey, Zehra ile bir araya geldiklerini ve çocuk için ısrar ettiğini, kendisinin karşı çıktığını belirtiyor.
Müge Hanım, Zehra'nın iki ay bir buçuk ay kendisinden haber alamadığını ve karakoluna gidip onun durumunu sorduğunu anlatıyor.
Müge Hanım, Zehra'nın ablasına mesaj attığını ve ablasının "çocuğuyla beraber yaşıyor, rahatsız etme annesini" dediğini söylüyor.
1:53:47Eski Eş İlişkisi ve Yalan Tartışması: Öcal Bey, Zehra'nın önceden evli olduğunu ve eski eşinin kendisini takip ettiğini iddia ediyor.
Müge Hanım, Zehra'nın söylediği bir yalan olduğunu ve bu yüzden artık onu kabul etmediğini belirtiyor.
Öcal Bey, Zehra'nın dün söylediği yalanı düne kadar kabul edebilecek bir durumdaydı diye savunuyor.
1:56:08Erken Evlilik ve Sorumluluk Tartışması: Müge Hanım, Zehra ve Kübra'nın erken evlenmiş olduklarını ve bu yaşta insanların karşısına çıkıp aklını çelmemeleri gerektiğini vurguluyor.
Müge Hanım, 25 yaşına kadar insanoğlunun beyin gelişiminin tamamlanmadığını ve erken evlenenlerin evliliği anlamadıklarını belirtiyor.
Müge Hanım, Zehra'nın doğacak bebeğinin babasının kendisi olmadığını ve kızın başkasıyla evli olduğunu söylüyor.
1:57:53İyilik ve Sorumluluk Tartışması: Müge Hanım, iyilik bir meziyet olmadığını, hepimizin iyi olmak zorunda olduğunu vurguluyor.
Müge Hanım, Öcal Bey'in kendi çocuklarıyla aynı yaşta evli barklı evinde problem yaşayan çocukları yanına çağırmamasını istiyor.
Müge Hanım, Zehra'nın bebeği varsa ve Kübra bakmazsa, kimin bakacağı sorusunu sorguluyor.
2:00:39Bir Aile Mücadelesi: Bir adam, eşinin telefonunun kurcalandığını istiyor ve eşinin telefonunda uygunsuz fotoğraflar olabileceğini tahmin ediyor.
Adam, eşinin baskı altında olduğunu ve telefonunun açığa çıkmasını istiyor.
Adam, eşinin peşini bırakmayacağını ve sonuna kadar mücadelesini sürdüreceğini söylüyor.
2:02:49Betül Tuncer'in Kaybolması: 20 yaşındaki Betül Tuncer, 11 Eylül Cuma günü İzmir Karşıyaka Şemikler Mahallesi'nden kayboluyor.
Betül'ün annesi ve babası gemide çalışıyor, evde 45 gündür yalnız kalıyor.
Betül, yanına 20 bin dolar para, 2 gram altın, çeyrek altın, babasının alyansı, annesinin tektaş yüzüğü, 6 şişe alkol, 6 kutu saç boyası ve 2 akıllı telefon alıp gidiyor.
2:03:30Betül'ün Ailesi ve Hayatı: Abdullah Bey gemilerde çarkçıbaşı olarak çalışıyor ve eşi 27 Temmuz'da gemiye geliyor.
Betül asosyal bir kız olup sadece bir kız arkadaşı var ve erkek arkadaşı olduğunu hiç kimse bilmiyor.
Betül'ün annesi, kızının tüp mide ameliyatı yaptırdığını ve yaklaşık 150-200 bin lira masraf ettiğini söylüyor.
2:05:51Betül'ün Kaybolma Süreci: Betül Meslek Lisesi'nde Radyo Televizyon bölümünde okumuş, üniversiteyi kazanamamış ve markette kasiyerlik yapmaya başlamış.
12 Eylül'de ablası Betül'ü arıyor ancak ulaşamıyor, Betül ablasına "Antalya'dayım, iş buldum, çalışacağım" şeklinde bir mesaj atıyor.
Ablası şüphelenip eve girdiğinde evin her yanı dağıtılmış ve güvenlik kameralarında tanımadıkları bir kadınla 16 yaşındaki Şekip Fırat'ın girip çıktığını fark ediyorlar.
2:07:17Evdeki Kayıplar: Evde 2 cep telefonu, 20 bin dolar para, 2 gram altın, 1 çeyrek altın, babanın alyansı, 6 şişe alkol ve 6 kutu saç boyası bulunmuş.
İddiaya göre Şekip Fırat ailenin evine gelip bir hafta boyunca kalmış, en sonunda Betül'le birlikte poşetlerle evden çıkıyorlar.
Betül'ün annesi, kızının saf olduğu için variyetini anlattığını ve Şekip Fırat'ın "kaynağı buldum" dediğini söylüyor.
2:09:40Ailenin Durumu: Abdullah Bey kızından şüphelenmiyor ve kızının parayı sağından alıp soluna koyduğunu anlatıyor.
Aile 11 Eylül'den beri Betül'e ulaşamıyor, önce WhatsApp üzerinden birebir görüşüyorlardı.
Aile 22 Ekim'de Türkiye'ye giriş yapmış ve mecburen şirkete durumunu bildirmiş.
2:10:25Zeynep Eğri Hancı'ya Sorular: Konuşmacı, Zeynep Eğri Hancı'ya seslenerek, eğer iddialar doğruysa güvenlik kamerası görüntülerinde eve girdiği görülüyor ve hangi amaçla girdiğini soruyor.
Eğer 16 yaşındaki oğlu istismara uğruyorsa ve Zeynep Hanım bunu göz yumuyorsa, annelik vazifesini yerine getirmemiş olur ve çocuğun yurda alınacağı belirtiliyor.
Konuşmacı, 18 yaşından küçük erkek çocuğu ve 18 yaşından büyük kız arasında ilişki varsa, çocuğun istismara uğradığını ve Zeynep Hanım'ın buna göz yumduğunu vurguluyor.
2:11:25Betül'ün Durumu: Konuşmacı, Betül'ün nerede olduğunu ve eşini tanımadığını, sadece son halinin fotoğrafını verdiğini belirtiyor.
Zeynep Hanım, evine girdiğinde karavanda yatmak istediğini ve tek isteğinin Betül'ü görmek olduğunu söylüyor.
Konuşmacı, 16 yaşındaki bir çocuğun 18 yaşındaki biriyle nereye gidebileceğini sorguluyor ve bu durumun altında başka bir amaç olduğunu düşünüyor.
2:12:49Kaçırılma Endişesi: Konuşmacı, Zeynep Hanım'ın kızının kaçırıldığını düşünüyor ve bu durumun başka bir şey olmadığını belirtiyor.
Zeynep Hanım, kızının maddi değeri olan eşyaları (para, altın) olduğunu ve bunları kullanmak istediğini söylüyor.
Konuşmacı, Zeynep Hanım'ı arayıp neden eve girdiğini ve ne olduğunu öğrenmek istediğini belirtiyor.
2:13:31Ameliyatlar ve Aile Terbiyesi: Konuşmacı, kızın mide ameliyatı, göğüs es ameliyatı ve tüp mide ameliyatı olduğunu öğreniyor.
Zeynep Hanım, kızının akıllı uslu birisi olsaydı annesine ve babasına ulaşacağını, ancak bunu yapmadığını söylüyor.
Konuşmacı, evin sahibi evde yokken eve girmenin aile terbiyesiyle ilgili temel bir kural olduğunu vurguluyor.

Yaşlıların Miras Hakları ve Aile İçindeki İddialar Programı

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir