Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Ricky Gervais ve Mate Robinson'ın yönettiği "Yalanın İcadi" (The Invention of Lies) adlı filmi inceleyen bir sohbet programıdır. Sunucular, 2009 yılında çıkan ve yaklaşık bir buçuk saat süren bu filmi detaylı bir şekilde ele almaktadır.
- Programda, hiç yalanın olmadığı bir evreni tanıtan ve bir adamın yalan söylemesiyle bu evreni nasıl değiştirdiğini anlatan filmin temel konuları incelenmektedir. Sunucular, filmin yalan söylemenin sadece kötü bir şey olmadığını, kurgu yapabilme yeteneğinin hayatın önemli bir parçası olduğunu vurgularken, yalan olmayan bir dünyada reklamcılık, tarih, din ve ahiret inancı gibi konuları nasıl ele aldığını tartışmaktadır.
- Videoda ayrıca filmin Homo sapiens'in kurgusal zeka ve iletişim becerilerinin medeniyetin gelişimindeki rolü, tek tanrılı dinlerin gelişimi ve yalan söyleme becerisinin toplumsal organizasyon üzerindeki etkisi gibi konuları da ele almaktadır. Sunucular filmi IMDb puanı 6.40, Metascore puanı 58 olarak değerlendirirken, kendi puanlarını 7-9 arasında değiştirmektedirler.
- 00:08Yeni Yayına Hoş Geldiniz
- Sunucular yeni bir yayına hoş geldiniz diyerek izleyicilere selam veriyorlar.
- Yaklaşık bir yılın ardından ikinci yılda yeni bir yayına başladıklarını belirtiyorlar.
- Bu hafta "The Invention of Lies" (Yalanın İcadı) adlı filmi ele alacaklarını söylüyorlar.
- 01:07Film Hakkında Genel Bilgiler
- Film Ricky Gervais ve Mate Robinson'ın yönetmenlik ve senaryosunu yaptığı, yaklaşık bir buçuk saat süren bir yapımdır.
- 2009 yılında çıkan filmde, hiç yalanın olmadığı bir evren tanıtılmaktadır.
- Film, bir adamın "bir kere söyledi ve şansı bundan sonra değişti" diyerek yalan söyleme sürecini göstermektedir.
- 02:06Roma Hukukunda Söze Sadakat
- Roma hukukunda "söze sadakat" (paktasun servan) ve "söz senet niteliğinde stript" kavramları bulunmaktadır.
- Eski zamanlarda sözün sadakat senet olduğu ve "bana böyle bir söz verdi" dediğinde yanıldığı durumlarda yargılamada lehine değerlendirildiği bilinmektedir.
- İnsanlık tarihinde insanların sözüne bu kadar değer verilmiş olup olmadığı ve ilk yalanın ne zaman ortaya çıktığı önemli bir sorunsaldır.
- 02:47Filmdeki Yalan Teması
- İlk yalanın ne zaman ortaya çıktığı sorusu ele alınmaktadır.
- Filmde yalan anlamlandırılmam ve olmayan bir şeyi nasıl söyleyebileceğimiz sorusu ele alınmaktadır.
- Filmde ilk yalanın atalarımız tarafından söylenmiş olabileceği ve bu konuda ilerleyen zamanda daha derine inmek istendiği belirtilmektedir.
- 03:30Ricky Gervais ve Film Kurgusu
- Filmin yazarı ve başrol oyuncusu Ricky Gervais, stand-up'larında insanları güldürürken düşündürmek konusunda başarılı bir sanatçıdır.
- Film kurgusu, gündelik hayatta doğru ve normal kabul edilen şeylerin temelden sorgulanması gerektiğini göstermektedir.
- Film, insanların önyargılarını ve algılarını kırıp değiştirme arzusunu gerçeğe dönüştürmek için çekilmiş olabilir.
- 04:26Yalan ve Kurgu İlişkisi
- Ricky Gervais'in stand-up'larında ve anlattığı hikayelerde çok fazla yalan kullandığı, bu tarzın etkileyiciliğini fark etmiş olabileceği belirtilmektedir.
- Film, insanların neden yalan söyler ve yalan söylemeseydik ne olurdu gibi bir evren kurmuştur.
- Filmde yalan adı altında aslında kurgu yeteneği ve düşünebilme becerisi ön plana çıkarılmak istenmiştir.
- 05:59Kurgu ve Yalan İlişkisi
- Film, kurgu yapabilmek ve kurgulama yeteneği üzerinden bir evren yaratmaktadır.
- Her yalan gerçeği yansıtmadığı için, gerçek olmayan bir şeyi anlatmaktan çıktığı için bir kurgu gerektirir.
- Filmde kurgu olmadığı için hikaye yazılmamış, roman yazılmamış sadece tarihi bilgiler var ve tarihi bilgileri okumak sadece tarihi bilgileri okumaktır.
- 07:01Yalanın Gerekliliği
- İnsanların neden yalan söylerleri konusunda YouTube'da birçok eğitici kanalın araştırmalar ve bilimsel çalışmalar bulunmaktadır.
- İlk yalanı kendimize söyleriz, örneğin bir arkadaşımız "nasılsın" dediğinde "iyiyim" deriz ve iyiymiş gibi davranırız.
- Kendimizi ilk başta kendimizi kandırırız, yalanlarla o yalanı kendimiz kanacağız ki başkalarına da o yalanı ikna etmemiz lazım.
- 07:57Filmdeki Temalar
- Filmde reklamcılık, tarih ve din konuları ele alınmış, Coca-Cola ve Pepsi arasındaki atışmalar yazısal olarak komik bir şekilde işlenmiş.
- Tarih konusu görünürde objektif görünse de, elimizdeki bilgilerin eksikliği nedeniyle tarihin en fazla yalanın olabileceği yer olarak değerlendiriliyor.
- Din konusunda yalan, kandırma ve insan duygu sömürüsü temel alanda incelenmiş.
- 09:02Gerçeklik ve Yalan İlişkisi
- Filmde her şey gerçekliğiyle beraber belirtilmesi vurgulanmış, ancak olumsuz bir bakış açısı da var; örneğin şişman bir çocuğa karşı negatif bakış açısı.
- Film, insanların bireysel hikayelerde ve kişisel çıkarlar mevzubahis olduğunda gerçeklikten uzaklaştığını gösteriyor.
- İnsanlar kurgusal bir dünyada yaşadıkları için gerçek acılarını örtmeyi becerebiliyorlar, ancak kurgu aynı zamanda kötü taraflarımızı örtmek için kullanılan bir araç.
- 11:30Filmdeki Eleştiriler
- Filmdeki acımasızlık ve önyargılar eleştiriliyor, özellikle şişman bir çocuğa karşı sürekli olumsuz bakış açısı.
- Filmde herkesin Mark karakterini aynı şekilde görmesi gerçekçi değil, bu da eleştirilen bir nokta.
- Film, yalan ya da kurgu olmasaydı dünya nasıl olurdu sorusunu cevaplandırmaya çalışmış, kurgu olmasaydı düşünce çeşitliliği olmazdı.
- 13:17Yalanın Tehlikesi
- Filmde asıl tehlike olan şey yalan söyleyen kişiden ziyade yalana inanan insanlar ve onların tepkileri.
- Din, reklamcılık ve sinema sektörlerinde de aynı durum var; bu olaylara inanmak isteyen kitle tehlikeli.
- Filmde tepkilerin sıradan ve benzeş olması, yalansız bir dünyayı hayal edemediğimiz için atmosferde bir eksiklik yaratıyor.
- 15:29Öfke ve Yalan
- Filmde öfke duygusunun çok olmamasına yadırganıyor, çünkü birisi yüzümüze hakaret ederken gerçek söylenirken tepki verilmiyor.
- Harari'nin Sapiens kitabında, Homo sapiens'in Homo erectus'tan ayıran temel unsurun yalan söyleyebilmesi ve dedikodu yapabilmesiydi.
- 16:09Homo Sapiens'in Kurgusal Zekası ve Örgütlenme Becerisi
- Homo sapiens'in sözlü iletişim becerisi sayesinde nöronlar arasındaki bağlantı gelişmiş ve kurgusal bir zekaya sahip olmuş, bu zekayı kullanarak örgütlenerek daha büyük kitlelerde eylem yapabilme becerisine ulaşmıştır.
- Homo sapiens'in dedikodu yapabilmesi, kurgu antresi ve yalan söyleyebilmesi (var olmayan bir gerçekliği hayal edebilme becerisi) büyük bir avantaj olmuştur.
- Homo sapiens, Homo erectus'u yenmek için iki yöntem kullanmıştır: birbirleriyle iletişim kurarak ve ittifak oluşturarak daha kalabalık gruplar halinde fiziksel olarak yenmeleri veya yalan söylemeleri.
- 17:05Yalan Söyleme ve Medeniyet İnşası
- Homo erectus düşünemediği yalanın ne olduğunu bilmediğinden, "aslan var kaç" denildiğinde yapacağı ilk eylem kaçmak olacak, bu yüzden Homo sapiens'in yalan söyleme becerisi onları korkutarak avlarını alabilmelerine yardımcı olmuştur.
- Homo sapiens'in bu becerisi, medeniyet inşa etme konusundaki en büyük lokomotiflerden biri olmuştur.
- Örgütlenmemize vesile olan temel becerilerden biri kurumsallık ve iletişim gücümüz olmuştur.
- 18:41Din ve Ahiret İnancı
- Homo sapiens, hayatta kalıp büyük milletler kurarken fizyolojik bir ihtiyacı olan dini ortaya çıkarmıştır.
- İlk keşfettiği şey ahiret inancı olmuştur; insanların en büyük korkusu ölümden sonra ne olacağını sorgulamaktır.
- Ahiret inancı, ölümden sonra başka bir yaşam olduğunu ve orada mutlu olacağını söyleyerek bu dünyadaki korkuya yönelik bir cevap olmuştur.
- 20:37Tek Tanrılı Dinlerin Gelişimi
- Tek tanrılı dinler gelene kadar din adına yapılan şeylerin çok önemi yoktu çünkü çok fazla tanrı vardı ve yapabileceğin çok şey vardı.
- Tek tanrılı dinlerde ödül ve ceza tek şansa bakıyor, kanunlar belli ve kanunun dışına çıktın mı ceza ve kurtuluşun yok.
- Tek tanrılı dinlerde her şeyin bir önemi olduğuna inanıldığında, sağ adım atmak bile önemli olmaya başlamıştır.
- 22:10Tek Tanrılı Dinlerin Kaybolması ve Skin'in Yayılması
- Tek tanrılı dinlerde her türlü kural ve bunun ahiret, cennet veya cehenneme bağlı olması nedeniyle milyarlarca insan var ve hesaplanamayacak kadar çok olay oluyor.
- Her bir olayı doğrudan birebir tespit etmek için soru sormak isteyen insanlar, cevap verilemediğinde tek tanrılı dinler insan tanrılık tarihinden kaybolmaya başlamıştır.
- Temel değerlere atıf yapan ve bu değerler üzerine yeni bir düzen kurgulayan Skin'i daha çok yayılmışlar ve varlıklarını sürdürmeye devam etmişlerdir.
- 22:51Yalanın İcadı ve Aşk
- Yalanın ilk icadının bankada ortaya çıkması, parayla ortaya çıkması ve dolandırma, sahtekarlık her şeyin parayla alakalı olmasına güzel bir atıftır.
- Filmde yalan çoğu yerde kullanılmış ancak karakterin yalan kullanmadığı tek şey aşk konusuydu.
- Karakter, yalan söylerken bir yerden sonra aşırı abartıyor ve uç noktalarda yalanlar söylemeye başlıyor, zengin olduktan sonra absürt hikayeleri tarihsel gerçeklik gibi bulmaya başlıyor.
- 24:58Film Eleştirisi ve Kurgu Üzerine Düşünceler
- Konuşmacılar, tarihin çarpıtılabileceğini ve manipüle edilebileceğini, tarihsel bilginin meta olduğunu vurguluyorlar.
- Filmde intihar etmek isteyen Can Hillin karakteri, kurgunun iyi tarafları üzerine konuşulurken, sivil toplum yapılarının genellikle çalışkan ve başarılı öğrencilere yardım ettiğini, ancak gerçekten yardıma ihtiyacı olan dezavantajlı kişilerin (madde bağımlıları, sokakta yaşayanlar, suç işlemiş kişiler) yardım alamadığını eleştiriyorlar.
- Filmde yalan söylemeyen bir evrende herkes kendi çıkarına bakıyor, ancak kurgusal zekaya sahip olan bir insan vicdanının sesini dinleyerek intihar etmek isteyen kişiyi yardımcı olmaya başlıyor.
- 26:56Filmdeki Sistem Eleştirisi
- Filmde sistem eleştirisi yapılıyor; sistem içerisinde birçok farklı masum insan ölüyor ama kimsenin umurunda değil.
- Yalan ve vicdan arasındaki ilişki, gerçek hayatta da var olan bir durum olarak ele alınıyor; insanlar ölüyor veya kötü bir hayat yaşıyorlar ama bunun umurumuzda değil.
- Kurgu bir araç olarak kullanılıyor ve önemli olan bu aracı kullanan kişinin niyeti; insanlara ilham vermek için kullanılabilir veya zarar vermek için de kullanılabilir.
- 28:01Film Puanlamaları
- Filmin IMDb puanı 6,40, Metacritic puanı 58 olarak belirtiliyor.
- Film kurgu olarak, düşünce olarak sorulan bir soruyu sinema dünyasına yansıtmış, tatlı ve içten bir film olarak değerlendiriliyor.
- Karakterler konusunda doğruyu söyleme, yalan söylememe konusundan ötürü karakterler çok düz kalmış ve Ricky Gervais karakterinin stand-up'larındaki karakterle filmdeki karakter arasında fark görülmediği belirtiliyor.
- 29:09Eleştirel Değerlendirmeler
- Oyunculuk konusunda hissiz kalındığı, atmosferin durgun durağan olduğu ve filmin doğasına giremediği belirtiliyor.
- Film eğlenceli, güzel akıcılığı var ancak insana kahkaha attırmıyor, senaryo iyi ve önemli bir noktaya temas ediyor.
- Film sade, yavaş bir yapıya sahip ve hayatın ortasından, göbeğinde olan, bizi biz yapan önemli bir konuyu naif ve tatlı bir biçimde anlatmak büyük bir başarı olarak değerlendiriliyor.
- 31:03Genel Değerlendirme ve Gelecek Program
- Film 8,20 puan alıyor ve bir komedi filmine göre iyi bir puan olarak değerlendiriliyor.
- Belli bir farkındalığa sahip olmayan kişi bu filmi izlediğinde anlamayabileceğini, düşünme egzersizi yapmaktan sonra anlam kazanacağını belirtiyorlar.
- Haftaya "The Killing of a Sacred Deer" (Kutsal Gey'in Ölümü) filmini konuşacaklarını duyuruyorlar.