• Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Victor Hugo'nun "Sefiller" (Le Misérables) romanından bir bölümün seslendirildiği bir anlatım formatındadır. Nisan Kumru tarafından seslendirilen hikayede Jean Valjean, Fantin, Kozet, Javert, M. Thénardier, Gavroş ve Marius gibi karakterler yer almaktadır.
    • Video, eski mahkum Jean Valjean'ın yaşamını, piskoposun ona gösterdiği iyilik, Fantin'in zorlu yaşamı, Kozet'in yetim olması ve Jean Valjean'ın onu koruma çabalarını kronolojik olarak anlatmaktadır. Hikaye, Jean Valjean'ın manastıra sığınması, Javert'in peşinden kaçışı ve sonunda Marius'un hikayesine geçiş yaparak devam eder.
    • Anlatım, toplumsal adalet, iyilik, pişmanlık ve affedilere odaklanarak, karakterlerin hayatlarını ve dönüşümlerini detaylı şekilde ele almaktadır. Özellikle Jean Valjean'ın Kozet'i koruma çabaları, manastırdaki yaşamı ve Javert'in peşinden kaçışı hikayenin önemli bölümlerini oluşturmaktadır.
    00:10Piskopos Bien'in Hayatı
    • 1815 yılında Fransa'nın dini kasabasında Piskopos Bien, evlenmemiş yaşlı kız kardeşi ve kahya kadınıyla birlikte yaşıyordu.
    • Piskopos Bien, gelirinin ve zamanının neredeyse tamamını yoksullara ve hastalara harcayan, azla yetinen, alçakgönüllü ve hoşgörülü biriydi.
    • Piskopos, ruhu karanlığa sürüklenmiş insanlara karşı affediciydi ve psikoposluk ve yardım işlerinden arta kalan zamanını kitaplar ve çiçeklerle geçirirdi.
    01:08Piskopos'un Sade Yaşamı
    • Hastaneden bozma evi eski püskü eşyalarla basitçe döşenmişti, sade yaşamın tek istisnası akşam yemeklerinde parıldayan altılı gümüş çatal bıçak takımı ve misafir geldiğinde sofraya konan iki gümüş şamdandı.
    • Piskopos evin hiçbir kapısını kilitlemezdi, çünkü bir evi Tanrı korumuyorsa, insanın ne kadar korumaya çalışsa da boşuna derdi.
    • Piskopos, haramilerin kol gezdiği bir bölgeye tek başına gidip sağ salim dönmüş ve haramilerin hediye gönderdiği mücevherleri de yine yoksullara yardım için kullanmıştı.
    02:31Jean Valjean'in Varlığı
    • 1815'in Ekim ayı başlarında, güneşin alçaldığı saatlerde, orta boylu, sağlam yapılı, kırklı yaşlarında, çok sefil görünümlü bir adam dini kasabaya geldi.
    • Adam, kasket, kaba kumaştan sarı gömlek, yırtık pırtık ceket, delik pantolon, çorapsız ayakkabılar, boğumlu asa ve yepyeni bir asker çantasıyle kasabaya girmişti.
    • Adam, belediye binasından sonra kasabanın hanına gitti ve yemek yemek ve uyumak istediğini söyledi.
    03:39Han'daki Olaylar
    • Hancı, adamın kim olduğunu merak ederek çırağını belediye binasına gönderdi ve gelen kağıtta "Jan Valjean" adının yazılı olduğunu gördü.
    • Hancı, adamın kimliğini öğrenince onu kabul etmedi ve yemek vermedi, adam ise açlıktan ölüyormuş ve param varmış diyerek ısrar etti.
    • Adam, hancının etrafında toplanan kalabalığın kendisini işaret ederek konuşurken, meyhanenin önüne gitti ancak orada da kabul edilmedi ve çocuklar tarafından taşla vuruldu.
    06:38Jean Valjean'in Yolculuğu
    • Adam, ne hapishane kabul etti ne de bir bardak su için kapısını çaldı, köpek kulübesinden kaçtı ve gece çökmüş, soğuk bastırmıştı.
    • Tarlalar kapkaranlıktaydı, çaresiz meydandaki kilisenin önündeki taşbanka kıvrıldı.
    • Yaşlı bir kadın, gölgeler içinde yatan adamı fark ederek ona kiliseden çıkan basık binayı gösterdi.
    07:33Piskopos'un Evine Gidiş
    • Piskopos'un evinde, kahya kadın ve kız kardeşi, tehlikeli yabancı ile ilgili haberleri anlatırken kapı şiddetle vuruldu.
    • Eşikte duran adam, adının Jean Valjean olduğunu, kürek mahkumuyu, zindanda ondokuz yıl yaşadığını ve dört gün önce salıverildiğini söyledi.
    • Piskopos, adamı içeri alarak sofraya bir tabak daha koydurdu ve misafir yatağına temiz bir çarşaf serdirdi.
    08:38Piskopos'un Misafiri
    • Jean Valjean, herkesin kendisini kapı dışarı ettiği halde Piskopos'un kendisine "Mösyö" diye hitap ettiğini ve yatak, sıcak yemek verdiğini görünce şaşırdı.
    • Piskopos, adamın sabıkalı kimliğindeki suçları görüp bile onu kabul ettiğini söyledi ve para ödemesi gerektiğini belirtmedi.
    • Piskopos, Jean Valjean'a "Zor günler geçirmişsiniz belli ki. Fakat o acı dolu yerden kin ve öfkeyle değil de iyilik ve hayırseverlikle çıktıysanız hepimizden daha değerli bir insan olursunuz" diyerek odasına götürdü.
    09:54Jean Valjean'in Geçmişi
    • Jean Valjean, yoksul bir köylü ailesinde doğmuş, anne ve babası erken yaşta öldüğü için ablasının yanında büyümüştü.
    • Ablası dul kalınca ağaç budamacılığı yaparak ona ve yedi çocuğuna bakması gerekmişti.
    • Kışın zorlu geçtiği bir yıl çalışacak hiçbir iş bulamayınca yiyecek bir lokma ekmeğe muhtaç hale düştüler ve aç yeğenlerini doyurmak için ekmek fırınından ekmek çalmaya çalışırken yakalanıp kürek cezasına çarptırıldı.
    11:15Jan Valjan'ın Çarpışması
    • Jan Valjan saat ikiye uyandı ve gümüş takımlarını satarak en az ikiyüz frank kazanabileceğini düşündü, bu da on dokuz yılda kazandığı toplam gelirinin iki katıydı.
    • Jan Valjan, zihnindeki çekişmeyi bitirdikten sonra, psikoposun uyurken bahçeye atlayıp gümüş takımları çaldı.
    • Sabah, takımların yerinde yerler estiğini gören kahya kadın panikle piskoposa bildirdi.
    12:12Piskoposun İlahi Davranışı
    • Piskopos, gümüş takımların asıl yoksulların hakkı olduğunu ve onları çalan kişinin yoksul biri olduğunu belirtti.
    • Jan Valjan'ı yakalayan jandarmalar geldiğinde, piskopos onları serbest bıraktı ve takımları geri verdi.
    • Piskopos, Jan Valjan'a dürüst bir adam olmak için parayı harcayacağınıza söz vermenizi hatırladınız mı? diye sordu ve ona iki şamdan ve para verdi.
    14:11Jan Valjan'ın Dönüşümü
    • Jan Valjan, kafası karışık bir şekilde kasabadan kaçtı ve tüm gün yürüyerek düşüncelere daldı.
    • Yolda, on yaşlarındaki bir çocuğun düşen kırk santimini almak için yalvardığını görse de, çocuğun kaçmasını sağlayana kadar ayağını paranın üzerinden kaldırmadı.
    • Jan Valjan, çocuğun kaçmasıyla kendini bilmeden durdu ve sonra paranın yerinde olduğunu görünce beyninden vurulmuşa döndü.
    15:32Pişmanlık ve Dönüşüm
    • Jan Valjan, paranın geri verilmesi için çocukları aradı, ancak bulamadı ve çöktü, ağlamaya başladı.
    • Piskoposun davranışları ve sözleri onu derinden etkilemiş, zihninde kötülüklerle iyilik arasında çarpışma başlamıştı.
    • 1817 yılının sıcak bir yaz gecesi, Paris sokaklarında Fanti'nin gözleri yaşlıydı çünkü iki yıllık sevgilisi onu terk etmişti.
    16:59Fantin'in Hayatı
    • Fantin, sapsarı saçlı, derin mavi gözlü, inci gibi dişli ve bembeyaz tenli bir kızdı, kimsesiz ve Paris'e gelerek yaşamak için çalışmaya başlamıştı.
    • Onbeş yaşında bir umut olan Fantin, Paris'i okumak için gelen zengin bir delikanlıya aşık oldu, ancak bu delikanlı onu terk edip iki yaşlarındaki bebeğiyle bir başına bıraktı.
    • Fantin'in parası bittiğinde doğduğu kente dönmek zorunda kaldı ve yolculukta Monfemi kasabasında Madam Tener ile karşılaştı.
    18:53Kozet'in Bakımı
    • Fantin, Madam Tener'e hikayesini değiştirerek anlatarak, kocasının öldüğünü ve iş bulmak için doğduğu kente gittiğini söyledi.
    • Madam Tener ve eşi Mösyö Tener, Kozet'i altı aylık peşin ve masraflar içinde onbeş frank karşılığında bakmaya razı oldu.
    • Fantin, geceyi handa geçirip ertesi sabah gözyaşları içinde yola çıktı, ancak Tenerler kaba çıkarları uğruna her türlü alçaklığı yapacak kötü yürekli insanlardı.
    20:49Kozet'in Zorlu Hayatı
    • Tenerler handa işlerin yolunda gitmediği için Kozet'in giysilerini sattılar ve ona kendi kızlarının eskilerini giydirerek kötü muamele ettiler.
    • Altı ay sonra aylık ücreti yedi franktan oniki'ye çıkarıldı, ancak Kozet'in gayrimeşru olduğu öğrenildiğinde tehdit ederek onbeş franga çıkarıldılar.
    • Beş yaşına gelen Kozet artık evin hizmetçisi olmuş, gün ağarmadan kalkıp tarla kuşu adıyla bilinen zavallı kıza dönüşmüştü.
    22:04Madlen Babay
    • Fantin'in doğduğu kente vardığında, 1815'te gelen yabancı bir adam olan Madlen Baba, siyah kehribar taklidi boncuk üretimine yenilikler getirerek kent üç yılda bir sanayi merkezine dönüştürmüştü.
    • Madlen Baba fabrika kurmuş, kazandığı parayla kente okul, bakımevi, hastane ve ücretsiz eczane açmış, sadece dürüst ve erdemli olma şartıyla herkese yardım etmişti.
    • Madlen Baba, iyiliği, yardımseverliği ve adilliğiyle herkesin sevgi ve saygısını kazanmış, belediye başkanlığına seçilmişti.
    23:38Javert
    • Madlen Baba'yı gölge gibi takip eden uzun boylu adam olan Javert, polis müfettişiydi ve Madlen Baba'yı daha önce gördüğünü düşünüyordu.
    • Javert, kürek mahkumu bir baba ve iskambil falcısı bir annenin çocuğu olarak hapishanede doğmuş, otoriteye duyduğu saygı ve otoriteye karşı gelmeye duyduğu kin iki temel duyguydu.
    • Javert, soğuk, katı, taviz vermeyen mizacıyla suçluların korkulu rüyasıydı ve Madlen Baba'yı şüpheli bakışlarla süzmekteydi.
    24:47Madlen Baba'nın Eylemi
    • Bir sabah Madlen Baba, yaşlı Fos Levan Baba'nın atı yere yığıldığında, yük arabasının altında kalmış olan adamı kurtarmak için kendini arabanın altına attı.
    • Madlen Baba, yaşlı adamı kurtardıktan sonra onu Paris'teki bir manastıra bahçıvan olarak yerleştirdi ve bu olay ona olan saygıyı daha da artırdı.
    • Fantin geri döndüğünde kentteki durum buydu, fabrikada işe başladı ve Kozet'e düzenli olarak para yolluyor, mektup gönderiyordu, ancak güzelliğiyle dikkat çektiğinden kıskanılıyordu.
    26:49Fantin'in Zorlu Hayatı
    • Ustabaşı kadın, belediye başkanının kendisine elli frank göndererek kentten ayrılmasını istediğini söyledi, ancak Mösyö Male bu olaydan haberi yoktu.
    • Fantin, saygın adamın yanına gidecek gücü bulamadı ve ondan nefret etmeye başladı.
    • Günde bir frank karşılığı dikiş dikiyor, ancak bu az para yaşamını sürdürmesi, borçlarını ödemesi ve kızına para göndermesi için yeterli değildi.
    27:17Fantin'in Düşüşü
    • Fantin elinde avucunda ne varsa sattı ve sefalet içinde bir yaşam sürmeye başladı, giderek zayıfladı ve sağlığı bozuldu.
    • Kızı için her şeyi feda etmeye hazır olan Fantin, önce saçlarını bir berbere, sonra dişlerini bir dişçiye sattı.
    • Satacak hiçbir şey kalmayınca talihsiz kız sokaklara düştü ve çok geçmeden kimsenin saygı göstermediği, arkasından alay edilen bir kadına dönüştü.
    27:54Fantin'in Hapishanesi
    • Karlı bir Ocak akşamı, zengin bir adam Fantin'e "çirkin, dişsiz" diyerek sırtına kar doldurunca kendini tutamayıp adamın üstüne saldırdı ve Javer tarafından tutuklandı.
    • Javer, Fantin'e altı ay hapis cezası verdi, ancak Fantin kızına nasıl para göndereceğini sorgulayarak yalvardı.
    • Javerin taş yüreği yumuşayacak gibi değildi, ancak o sırada içeri giren Mösyö Madlen, Fantin'i serbest bırakmasını istedi.
    29:08Mösyö Madlen'in Yardımı
    • Fantin, Mendebur başkanın yüzüne tükürük savurdu ve kendini savundu.
    • Mösyö Madlen, Fantin'in borçlarını ödemek ve kızına para göndermek için sokağa düştüğünü duyduktan sonra borçlarını sordu.
    • Javer karşı çıktı, ancak Mösyö Madlen ceza kanununun maddeleri gereği yargı buna ait olduğunu söyleyerek kadının serbest bırakılmasını emretti.
    30:49Fantin'in Yeni Hayatı
    • Mösyö Madlen, Fantin'e borçlarını ödeyeceğini, kızını yanına getireceğini ve onların sorumluluğunun kendisine ait olduğunu söyledi.
    • Fantin ateşi yükseldi, Mösyö Madlen onu revire yatırıp rahibelere emanet etti ve kızını getirmeleri için mektup yazdı.
    • Teardiyeler, daha fazla para sızdırabileceklerini düşünüp kızı annesine götürmediler ve düzmece faturalar yollayıp daha çok para istediler.
    31:51Javer'in Hatası
    • Mösyö Madlen, kızını getirmek için yola çıkmadan önce bürosunda çalışırken Javer'i gördü.
    • Javer, Mösyö Madlen'i eski bir kürek mahkumuyla karıştırdığını ve onu emniyete ihbar ettiğini itiraf etti.
    • Javer, eski kürek mahkumunun bir bahçeden elma çalarken yakalandığını ve ağır ceza mahkemesinde duruşması olduğunu söyledi, ancak Mösyö Madlen'in şaşkınlığına rağmen onu işten atmak istemedi.
    33:43Jan Valjean'ın İç Karşılaşma
    • Jan Valjean zihninde iki düşünce çarpışıyordu: saygın ve konforlu yaşamını sürdürebilmesi için asıl kimliğinin ortaya çıkma riskini alabilir veya kozeti kurtarabilir ve yardım etmeye devam edebilirdi.
    • Bir insan dürüst ve iyi bir insana yakışır mı, bir yalanın ardına sığınarak rahat yaşamını sürdürebilir ve gerçek huzuru bulabilir?
    • Jan Valjean kararını verdi ve kiraladığı bir arabayla sabaha karşı Aras'a doğru yola çıktı.
    34:34Mahkeme Duruşması
    • Mahkemeye ucu ucuna yetişen Jan Valjean, kaba saba yaşlı bir köylü olan Jan Valjean olarak suçlanan adamı gördü.
    • Yaşlı adam kendisini Jan Valjean olarak tanımadığını, hırsızlık yapmadığını ve sadece bir elma dalı aldığını söyledi.
    • Tanık olarak çağrılan dört kürek mahkumu, adamın Jan Valjean olduğuna yemin ettiler.
    35:41Jan Valjean'ın Kimliğini Ortaya Çıkarma
    • Jan Valjean "Tanıklar bana bakın Mösyö Magle" diyerek kendini ortaya çıkardı.
    • Mahkeme heyetindekiler şaşkınlıkla baktı, çünkü dün kır olan saçları şimdi bembeyazdı.
    • Jan Valjean, mahkumların üzerindeki özel işaretleri hatırlayarak onları tanıdı ve kendisini tutuklamalarını istedi.
    36:40Fantin'le Karşılaşma
    • Jan Valjean kente döner dönmez öksürük nöbetleri ve ateşler içinde kıvranan Fantin'le karşılaştı.
    • Fantin, Jan Valjean'ı kızını getirmeye gittiğini sanıyordu ve onu görünce çok sevindi.
    • Jan Valjean, Fantin'in kızını getirmek için üç gün istediyse de müfettiş bu isteği reddetti.
    38:00Fantin'ın Ölümü ve Jan Valjean'ın Tutuklanması
    • Müfettiş, Jan Valjean'ı tutukluyor ve bu durum karşısında Fantin yatağında zorlukla doğruldu, hırıltılar çıkararak öldü.
    • Jan Valjean, Fantin'in gözlerini kapattıktan sonra müfettişe "Artık sizinle gelebilirim" dedi.
    • Jan Valjean'ın hapse atıldığı haberi kasabada yayıldı ve Fantin ise kimsesizler mezarlığında bir toplu mezara gömüldü.
    38:57Jan Valjean ve Tenardiyeler
    • Jan Valjean tutuklandıktan sonra kaçtı, ancak birkaç gün sonra yakalandı ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
    • Jan Valjean denize düşüp bulunamayınca kayıtlara öldüğü yazıldı.
    • Kot, Tenardiyelerin hizmetçiliğinde çalışıyordu ve zayıf bedeniyle her türlü işi üstleniyordu.
    39:42Tenardiyelerin Acımasızlığı
    • Tenardiyeler karı-koca, gözleri paradan başka bir şey görmeyen acımasız ve kaba insanlardı.
    • Hancı Tenardie, Waterloo Savaşı'nda ölen askerlerin eşyalarını çalacak kadar aşağılık biriydi.
    • Tenardie, savaş meydanında bir subayın yüzüğünü çalıp, kendisini "Waterlo Çavuşu" olarak tanıtan bir tabela çiziktirmişti.
    40:46Kozet'in Hayatı
    • Noel gecesi Kozet, paçavralar içinde çıplak ayaklarında tahta sabolar masanın altına büzülmüş, hancının kızlarına çorap örüyordu.
    • Ana-babası tarafından umursanmayan ve sevilmeyen üç yaşındaki oğlanla kimse ilgilenmiyordu.
    • Kozet, atlar için su getirmek ve ekmek almak için yola çıkmak zorunda kaldı.
    41:35Kozet'in Korku Dolu Yolculuğu
    • Kozet, kendi kadar büyük olan kovayı zorla sürüklerken Noel panayırı tezgahındaki güzel bebeğe baktı.
    • Kozet, hancı kadının korkusuyla geri dönmesine engel olup, karanlık ormanda su getirmek zorunda kaldı.
    • Kovayı doldururken cebindeki bozukluğu suya düşürdü ve fark etmeden dönüş yolunu tuttu.
    42:41Adamın Yardımı
    • Kozet'in kova birden ağırlığı kaybolunca, bir adam kovayı alıp ona yardım etti.
    • Adam, Kozet'in adını öğrenince şaşkınlık yaşadı ve onu eve kadar götürdü.
    • Kozet, hancı kadına adamın kendisini dövmesinden korktuğu için kovayı geri istedi.
    44:03Yolcu ve Tenardiyeler
    • Yolcu, hancı kadına odada kalma teklifinde bulundu ve kırk papel ödedi.
    • Kozet, hancı kadının bozukluğu geri vermesini istediğini söyleyince, yolcu bozukluğu bulup onu kırbaçtan kurtardı.
    • Hancının iki kızı, örgülü saçları ve şık yünlü giysileriyle neşeli bir şekilde içeri girdiler.
    45:46Kozet'in Oyuncak Hayalleri
    • Kozet, hancının kızlarının oynadığı eski püskü bebeğe çok güzel göründü.
    • Hancı kadın, Kozet'in bebeğe bakmasını engelledi ve çorap örmesini istedi.
    • Yolcu, Kozet'in çıplak ayaklarına baktı ve çorapları satın almak için beş frank verdi.
    46:48Kozet'in Bebeği
    • Kozet, tek oyuncağı olan küçük kurşun kılıcıyla eski paçavralara sararak kucağında bebek gibi sallamaya başladı.
    • Hancı kadın, Kozet'i "sersem çocuk" olarak tanımladı ve onun için bakıldığını söyledi.
    • Kozet, hancının kızlarının fırlattığı bebeği gizlice alıp masanın altına sakladı.
    47:47Yolcu'nun Hediyesi
    • Kozet, bebeği alıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
    • Yolcu, dışarı çıkıp çok geçmeden geri geldi ve Kozet'e hayranlıkla seyrettiği pembe giysili bebeği getirdi.
    • Hancılar, yolcu'nun zengin olduğunu anlayınca tavır değiştirdi ve Kozet'e bebeği vermek istediler.
    48:41Yeni Başlangıç
    • Yolcu, Kozet'e adını "Katrin" olarak değiştirmeyi teklif etti.
    • Kozet o gece bebeğiyle merdiven altındaki boşlukta yırtık şilte üzerinde uyudu.
    • Yolcu, hancı kadına Kozet'i almak istediğini söyledi ve hancı kadın bu fırsatı kaçırmak istemedi.
    50:41Jan Valjan ve Kozet'in Kaçışı
    • Hancı, Jan Valjan'a Kozet'i teslim etmek için kimlik ve adres istiyor, ancak Jan Valjan sert bir tavırla reddediyor.
    • Hancı, Jan Valjan'a binbeşyüz frank teklif edince, Jan Valjan Kozet'i giydirdi ve onu elinden tutarak yola çıkıyor.
    • Hancı, daha fazla para teklif ederek peşlerinden fırladığında, Jan Valjan Kozet'i teslim edemeyeceğini ve sadece annesinin yazılı izni olan bir kişiye verebileceğini söylüyor.
    53:24Jan Valjan'in Geçmişi
    • Jan Valjan, gemiciyi kurtarırken denize atılıp kaçıp, gazetede ölümüyle ilgili haberi okuyunca kendini özgür hissetmiş.
    • Paris'in Hopital Bulvarı'nda bir evde oda kiralayıp Kozet'i almış ve onu sevgiye keşfetmiş.
    • Sadaka dağıtan dilenci olarak bilinen Jan Valjan, kiraladığı odayı gözlemleyen yaşlı kadın tarafından şüphelenmiş.
    55:18Takip ve Kaçış
    • Jan Valjan, bir adamın odalarının kapısına gelip içeriyi dinlediğini fark edince, Kozet'i elinden tutup yola düşmüş.
    • Dolunaylı bir geceyken, Javert'in yanına katılan devriye birliği tarafından takip edilmiş.
    • Çıkmaz sokağa girdiklerinde, Jan Valjan sokak fenerinden ip alıp Kozet'i duvarın üzerinden geçirmiş.
    58:30Korkunç Bir Durum
    • Kaçanlar, duvarın diğer yanından devriyenin ayak sesleri ve Javert'in öfkeli bağırtıları duyuyorlar.
    • Kozet, korku ve soğuktan uyanamıyor ve hafif nefeste kalıyor.
    • Jan Valjan, çıngıraklı bir adamı bulup yüz frank teklif ederek geceyi geçirecek bir yer istiyor.
    1:00:01Jan Valjean ve Bahçıvanın Karşılaşması
    • Bahçıvan Fos Levan Baba, Jan Valjean'ı arabanın altından kurtardığını ve manastıra bahçıvan olarak yerleştirdiğini hatırladı.
    • Bahçıvan, manastırın bahçesinde kavunları örtüyordu ve çıngırak sesiyle erkeklerin kaçmasını sağlıyordu çünkü manastıra erkeklerin girmesi yasaktı.
    • Jan Valjean, bahçıvana hayatını kurtardığını hatırlayarak yardım istedi ve ona bir odada kalma imkanı sağladı.
    1:01:49Jan Valjean'ın Geçmişi
    • Javert, Jan Valjean'ın yeniden tutuklanmasını sağlayarak terfi etmiş ve Paris'e atanmıştı.
    • Javert, Monfemme'de bir hancının kız çocuğunun kaçırıldığına dair şikayetini duyunca, Fantin adını görünce şüphelenmeye başlamıştı.
    • Jan Valjean, Javert'in peşini bırakmayacağını ve onu yakalayacağını biliyordu, bu yüzden manastırdan çıkamıyordu.
    1:03:06Bahçıvanın Yardımı
    • Bahçıvan, Jan Valjean'ın neden kaçırdığını ve bir çocukla nasıl girdiğini merak etse de, Mösyö Madlen'e yardım etmeye karar verdi.
    • Bahçıvan, Jan Valjean'a manastırda güvende olabileceklerini ama evden dışarı çıkmamaları gerektiğini söyledi.
    • Bahçıvan, ölen bir rahibenin gömülmeye vasiyet ettiğini öğrenince, Jan Valjean'ı dışarı çıkarmanın bir fırsatı olduğunu düşündü.
    1:05:11Bahçıvanın Planı
    • Bahçıvan, baş rahibeye sakat olduğunu ve işlerde bir yardımcı ihtiyacı olduğunu söyleyerek kardeşini ve torununu manastıra getirmeyi istedi.
    • Bahçıvan, Kozet'i manastıra getirmeyi başardı ve Jan Valjean'ın da dışarı çıkması için bir plan yapmaya başladı.
    • Jan Valjean, tabuta gizlenerek dışarı çıkmanın tek yol olduğunu önerdi ve bahçıvan bu planı kabul etti.
    1:07:44Jan Valjan'ın Mezarlık Macerası
    • Bahçıvan, Jan Valjan'ı cenaze arabasında mezarlığa götürürken, mezarcı ile tanışır ve onunla sohbet eder.
    • Mezar çukuruna indirilen tabutun içinde Jan Valjan, bir saat sonra mezarcı tarafından çıkarılacağını düşünür.
    • Mezarcı tabutu toprakla örtmeye başladığında, Jan Valjan korkuya kapılır ve kendinden geçer.
    1:09:43Bahçıvan'ın Kozu
    • Bahçıvan, mezarcının cebindeki mezarlık çıkış kartını çalar ve mezarcıyı cezadan kurtulmak için eve koşmaya ikna eder.
    • Mezarcı eve koşunca, bahçıvan tabutu açar ve Jan Valjan'ı uyandırır.
    • Jan Valjan ve bahçıvan mezarı kapatıp mezarlıktan sorunsuzca çıkarlar ve kozet yaşlı kadını teslim alırlar.
    1:12:04Manastıra Kabul
    • Kozet başrahibe tarafından manastıra kabul edilir, Jan Valjan ise bahçıvanlık işlerine verilir.
    • Kozet zamanla manastırda neşeleneceğini ve gülmeye başlayacağını, ancak bebeği Catherine'i yanına alamayacağını öğrenir.
    • Jan Valjan, manastırı hapishane ile kıyaslayıp kibir duymaya başlar, ancak Kozet'in sevgisiyle bu kibir uçup gider.
    1:14:30Gavroş ve Sokak Çocukları
    • Gavroş, Paris'te yaşayan, ailesi olmayan, sokakta yaşayan on bir-on iki yaşlarındaki bir çocuktur.
    • Gavroş'un babası ona aldırmaz, annesi onu sevmez ve evinde sefalet vardır.
    • Gavroş, gerçek bir anne-baba bilmeden büyüyen, halinden şikayetçi olmayan bir çocuktur.
    1:16:15Marius'un Ailesi
    • Marius, Mösyö Norman'ın torunu olup, babası Napolyon'un yanında Waterloo Savaşı'na katılan bir subaydır.
    • Mösyö Norman, Napolyon'a karşı olan düşünceleri nedeniyle Marius'un babasını onaylamaz ve onu aileden uzaklaştırır.
    • Marius'un babası, Louis XVIII tarafından tüm nişan ve unvanlarını kaybetmiş, Paris yakınındaki Vernon'da küçük bir evde yaşamaktadır.
    1:18:35Marius'un Babası
    • Marius'un babası, Marius'u hiç görmediği halde, teyzesinin Marius'u ayine götürdüğü kilisede gizlice oğlunu izliyordu.
    • Dedesi Marius'a yılda iki kez mektup yazmasına izin veriyordu, ancak babasının sevecen mektuplarını asla çocuğa vermiyordu.
    • Marius, dedesinin kralcı çevresinde büyüyerek devrim karşıtı bir genç oldu, ancak babası zihnini bulandırıyordu.
    1:20:07Babasını Ziyaret
    • 1828'de Marius onyedi yaşına gelmişti ve dedesi onu babasını görmeye gönderdi.
    • Marius babasının evine vardığında, babasının çok geç ölmüş olduğunu öğrendi.
    • Marius, babasının ölümünden sonra onun baronluk unvanını alacağını ve Waterloo savaşı'nda hayatını kurtaran Tedi adlı çavuşa yardım etmesini isteyen bir not buldu.
    1:22:45Kilisedeki Karşılaşma
    • Marius kilisede bir sütunun arkasındaki sandalyeye otururken, yaşlı bir adam onu kaldırdı ve bu sandalyenin bir babanın oğlunu gizlice izlediği özel bir yer olduğunu anlattı.
    • Adam, Marius'un babası olduğunu öğrendi ve Marius onunla tanıştı.
    • Marius, babasının Waterloo'da savaştığını ve yüzünde derin bir kılıç izi olduğunu öğrendi.
    1:24:06Marius'un Değişimi
    • Marius, babasının ölümünden sonra üç gün izin alıp, cumhuriyet ve imparatorlukla ilgili kitapları okudu.
    • Okudukça babasının eşine nazik bir adam olduğunu anlayıp ona hayran oldu ve devrimle ilgili düşünceleri değişti.
    • Marius, gerçeğin ışığını gördükçe eskiden bağladığı düşüncelerden pişman oldu ve babasının kağıt parçasını kıymetli bir vasiyet gibi boynunda taşımayı başlattı.
    1:26:04Aile İlişkileri
    • Marius'un değişim sürecinde evden ve dedesinden giderek uzaklaştı, eve ancak yemek zamanı uğruyordu.
    • Dede, Marius'un aşık olduğunu düşünerek onu merak etti.
    • Teyze, Marius'un yasak ilişkisini öğrenmek için asker olan yeğeni Teodül'e Marius'u takip etmesini istedi.
    1:28:02Marius'un Gizemi
    • Teodül, Marius'un bir demet çiçek alıp kiliseye gittiğini gördü, ancak Marius çiçekleri bir mezarın üzerine serdi ve diz çöktü.
    • Mezar taşında "Albay Baron Pommersi" yazıyordu, Marius'un merak edilen kızı aslında babasının mezarıydı.
    • Bir gün Marius evden çıkarken boynundaki kutucuğu ve paltosunu yatağına bıraktı, dedesi Marius'u bulamadıktan sonra kutucuğun içindeki vasiyet ve paltonun cebindeki "Baron Marius Pommersi" yazan kartvizitleri buldu.
    1:29:26Marius'un Dedeninle Çatışması
    • Marius, dedesine babasının cumhuriyet uğruna savaşan bir kahraman olduğunu söyleyince, dedesi Marius'u hain olarak görüp onu evden atar.
    • Marius, cebinde otuz frankla evden ayrıldı ve dedesi ona altı ayda bir altmış altın göndermesini talimat verdi.
    • Marius, evden ayrıldıktan sonra ABC Dostları derneğinin toplantılarına katılmaya başladı ve bu zeki ve donanımlı gençlerin tartışmaları onu yeni kavramlarla tanıştırıp ufkunu genişletti.
    1:33:39Marius'un Zorlu Hayatı
    • Sonraki yıllar Marius için zor geçti; tavan arasında aç, uykusuz, soğuk ve ışıksız geceler geçirdi.
    • Marius, azla yetinip durmadan çalışarak hukuk fakültesini bitirdi, Almanca ve İngilizce öğrenip çeviriler ve redaksiyonlar yaparak yılda yediyüz frank kazandı.
    • Marius, her türlü zorluğa katlanarak bugünlere gelmiş, kimseden bir tek kuruş borcu almamıştı çünkü borcun köleliğin ilk adımı olduğunu düşünüyordu.
    1:35:00Marius'un İçsel Güçleri
    • Marius, en zor anlarda gizli bir gücün onu cesaretlendirdiğini hissediyor, babasının sevgisiyle tüm güçlüklere dayanıyordu.
    • Marius'un kalbinde taşıdığı ikinci isim ise babasını mermi yağmuru altında cesurca kurtardığını sandığı Tenar'dı.
    • Marius, dedesinin kendisini hiç sevmediğini düşünüyordu, ancak dedesi onu taparcasına seviyordu ve torununun geri döneceğini umuyordu.
    1:36:34Marius'un Kişiliği ve Parktaki Kız
    • Marius, avukatlık yapmıyor, çeviri işinden kazandığı parayla kıt kanaat geçinip günün büyük kısmını düşlere dalarak geçiriyordu.
    • Marius, orta boylu, gür siyah saçlı, geniş alaklı, sakin görünüşlü, çekingen, mesafeli ve içine kapanıktı.
    • Marius, bir yıldır hemen her gün gittiği parkta bir adamla küçük bir kızın hep aynı bankta yan yana oturduklarını fark etmişti, ancak bir yıl sonra parktan uzaklaştı.
    1:39:10Parktaki Yeni Görüşme
    • Altı ay kadar sonra Marius tekrar parka gittiğinde, aynı bankta bilindik adamı gördü ancak kız yerine hoş bir genç hanım oturuyordu.
    • Bu genç hanım açık kumral saçlı, narin bedenli, mermere benzer pürüzsüzlükteki beyaz tenli ve heykelsi burnlu biriyle Marius'ın dikkatini çekti.
    1:39:48Marius'un Aşkın Başlangıcı
    • Marius, parkta bir kızla karşılaştığında ilk kez onun gözlerini göremese de, ikinci kez bakışında kızın büyüdüğünü ve güzelleştiğini fark etti.
    • Kız, manastır giysisini çıkarmış, gösterişsiz ama şık bir elbise giymişti ve Marius'a bakışlarında kayıtsız bir ifade vardı.
    • Bir gün, kız Marius'a bakışlarını diktiğinde, Marius bunu "bir şimşek etkisi" olarak tanımladı ve o gün giysilerine baktıktan sonra parkta gezinmek için özel gün giysileri giydi.
    1:41:15Marius'un Parktaki Gidişleri
    • Marius, parkta havuzun kenarında kuğuları ve yosunlu bir heykeli inceledikten sonra, kızın olduğu ağaçlı yola yöneldi.
    • Kızın yanındaki banka yaklaştığında, geri döndü, yolun diğer ucuna kadar gitti ve tekrar geri döndü, ancak kızın yanından geçerken kulaklarına kadar kızardı.
    • Birkaç gün boyunca, Marius parkta gezinmek yerine, nedenini bilmeksizin doğrudan banka oturup yepyeni giysileriyle orada kaldı.
    1:43:00Aşkın Derinleşmesi
    • Bir gün, kızla babası Marius'un oturduğu banka yönünde geldiğinde, Marius kitabı kapattı ve açtı, okumaya zorladı kendini.
    • Kız geçerken Marius'a uzun uzun baktığında, Marius baştan aşağı ürperdi ve kız ona her zamankinden daha güzel göründü.
    • Baba, kız gözden kayboluncaya kadar arkalarından baktı, parkta kendi kendine gülüp konuşarak dolaştı ve arkadaşlarıyla karşılaşıp büyük bir iştahla yemek yedi.
    1:44:06Aşkın Sonu
    • Bir ay boyunca Marius her gün parka gitti, babanın dikkatini çekmekten korktuğundan kızla bakışabilecekleri ama babanın onu göremeyeceği bir yerde duruyor, kitabının üzerinden kızı izliyordu.
    • Marius, baba kızın evlerine kadar takip etti ve kapıcıyı sorguya çekti, ancak baba kız parka hiç gelmeyince, Marius bir hafta boyunca gecelerini kızın evinin önüne gidip penceredeki gölgeleri seyrederek geçirdi.
    • Kapıcıya sorduğunda, baba kızın dün taşındığını öğrendi ve Marius, yaz, sonbahar ve kış geçtiğinde bile babayla kızına bir daha hiç rastlayamadı.
    1:45:54Marius'un Yeni Hayatı
    • Marius'un aklı fikri genç kızın güzel yüzünü bir kez daha görmekteydi, o canlı, coşkulu genç adam gitmiş, yerine çalışmaktan bunalan, gezmekten yorulan sıkkın, üzgün bir adam gelmişti.
    • Bir akşam yemeğe giderken, Marius kaçan iki kız gördü ve kızların düşürdüğü bir paketi cebine koydu.
    • Paketi açtığında, dört farklı kişiye hitaben para istemek amacıyla yazılmış, zarfları açık, imla yanlışı yapılarak yazılmış mektuplar buldu.
    1:47:30Mektup Getiren Kız
    • Evin kapısını çalan kişi kapıcı değil, yırtık pırtık kıyafetler içinde, yalın ayak, sıska, solgun bir genç kızdı.
    • Kız, Marius'a bir mektup getirdi ve Marius okuduğunda, mektupta geçen tütün kokusu, yazı ve imla yanlışları dün akşam rastladığı kızlardan birinin mektubu olduğunu anladı.
    • Kız, Marius'un kitaplarını görünce sevinip okumaya başladı ve yazmayı da bildiğini gösterdi, sonra Marius'un dikkatini çektiğini söyledi.
    1:49:32Marius'un Keşfi
    • Marius, bir mektup paketi verirken, bir kız onu her yerde aradıklarını söyleyerek seviniyor.
    • Kız, yoksulluk içinde yaşadıklarını ve üç gün sonra ilk kez midelerine bir lokma girerken, Marius ceplerini aramaya başlıyor.
    • Marius, son parası olan beş frankı kızına veriyor ve kız sevinçle çıkıyor.
    1:50:27Gerçek Sefalet
    • Marius, beş yıldır yoksulluk içinde yaşayan kendisinin gerçek sefaleti hiç bilmediğini fark ediyor.
    • Gerçek sefalet, iş, para, aşk ve ısınılacak bir yuva kalmayınca sağlık, gençlik, iyilik ve onur da kaybolur.
    • Marius, arkasında ne olup bittiğini anlamak için iki odayı ayıran duvardaki küçük deliği fark ediyor.
    1:51:16Karşıdaki Odada Yaşananlar
    • Marius, delikten karşıdaki odada bir mezbele, hasır sandalye, kırık masa, pis döşekler ve delik deşik duvarlar gördüğünü fark ediyor.
    • Odaya yılda kırk frank kira istenmesine rağmen, şöminede sadece iki kütük tütüyor.
    • Odada, uzun kır sakallı, güven telkin etmeyen bir adam kağıda yazarken, kızıl saçlı bir kadın ve ince, uzun, solgun bir kız bulunuyor.
    1:52:40Hayırseverin Gelisi
    • Büyük kız, hayırseverin gelmesini haber veriyor ve adam aceleyle ateşi söndürüp hasır iskemleyi parçalıyor.
    • Adam, küçük kızına camı kırmasını söylüyor ve kız titreyerek cama yumruk atıp elinden kan boşandı.
    • Adam, kızın bileğini bandajla sararken, hayırseverin gelmesini bekliyor.
    1:54:15Marius'un Sevgilisinin Buluşması
    • Kapı açıldığında Marius, gelenin sevdiği kız olduğunu fark ediyor ve şaşkınlık içinde kalıyor.
    • Kızın babası, büyük bir paket veriyor ve durumlarını anlatmaya başlıyor.
    • Hayırsever, masanın üzerine beş frank koyup akşam altmış frank getireceğini söylüyor ve paltosunu bırakarak çıkıyor.
    1:56:15Marius'un Takibi
    • Marius, sevgilisini hayranlıkla izliyor ve onu takip etmek için aşağı iniyor.
    • Araba çoktan yola çıkmış olduğunda, Marius bir araba durduruyor ama tüm parasını kızına verdiğinden arabacı onu almıyor.
    • Dönüş yolunda John'i tekinsiz kılıklı adamlarla konuşurken görüyor ve üzgün üzgün odasına giriyor.
    1:57:01Kızın Yardımı
    • Kız, Marius'un üzgün olduğunu görünce yardım etmek istediğini söylüyor.
    • Marius, kızdan hayırseverin adresini öğrenmek istediğini belirtiyor.
    • Kız, Marius'un isteğini kabul edip kapıyı kapatarak odadan çıkıyor.
    1:58:15John'in Planı
    • John, Marius'un tanıdığını söylediğini belirtiyor ve karısı şaşkınlıkla tepki veriyor.
    • John, sefaletten kurtulduklarını ve zengin olacaklarını söylüyor.
    • John, para babasını gafil avlayacaklarını ve adamlarla ayarladıklarını anlatıyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor