Buradasın
Türkiye'de Siyasi ve Sosyal Sorunlar Üzerine Bir Gece Programı
youtube.com/watch?v=GQ6Rj-UWFoAYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Enver Bellek'in sunduğu bir gece programıdır. Programda Baha Baduroğlu, Şule ve diğer konuklarla birlikte Türkiye'deki siyasi ve sosyal sorunlar ele alınmaktadır.
- Program, Türkiye'deki kadınların durumu, siyasi değişimler, demokrasi sorunları, eğitim ve sağlık sistemlerine yönelik eleştiriler gibi konuları kapsamaktadır. İlk bölümde kadınların eğitim durumu ve işgücüne katılım oranı gibi istatistiksel veriler sunulurken, sonraki bölümlerde Numan Kurtulmuş'un AKP'ye geçişi, Metin Feyzioglu'nun Türkiye Barolar Birliği'ndeki pozisyonu ve İstanbul Şehir Üniversitesi'ne uygulanan yaptırımlar ele alınmaktadır.
- Programın son bölümünde İstanbul Tiyatro Festivali'nin önemi vurgulanmakta ve sunucu, çocuklarıyla birlikte Angels Farm'a gitmeyi planladığını belirtmektedir. Ayrıca Fatih Altaylı'nın Nagatomo hakkındaki yorumları eleştirilmekte ve Enver'in "Bir Yaprak Hüzün" şiirinin okunmasıyla program sona ermektedir.
- 00:32Tiyatro Deneyimi ve Esmeray Abla
- Konuşmacı, 1998 yılında Esmeray Abla ile "Dilekçe" adlı tiyatro oyununu yapmış ve 1992'de tiyatroya başlamıştır.
- "Dilekçe" oyunu Çetin Altan'ın sekiz kişilik komedi oyunu olup, Murat Akkoyunlu, Teoman Kumbaracıbaşı, Billur Kalkavan, Hayrettin Aslan, Tarkan Koç, Tunç Özdil ve Devekuşu Kabare'den Vural Bulduk gibi isimlerle birlikte oynanmıştır.
- Tunceli'ye turneye giderken, Esmeray Abla'ya tezkereyi söylemesi istenmiş ve gözyaşları içinde çıplak sesle söylemiştir.
- 02:14Şiir Okuma ve Türkiye'de Kadın Durumu
- Konuşmacı, Müşfik Hoca'nın Orhan Veli şiirini yüksek perdeden söylemesi ve şiirlerin insanlarda müzik etkisi bırakmasını istemesi hakkında konuşmaktadır.
- Türkiye'de kadının adı yok, her on kadından yalnızca dördü liseyi, biri de üniversiteyi bitirebilmektedir.
- Türkiye'de ortalama her on kadından dördü hayatları boyunca cinsiyete dayalı şiddet görüyor.
- 04:35Kadınların Eğitim ve Ekonomik Durumu
- Türkiye'de ortalama her yüz kadından altısı okuma yazma bilmiyor.
- Türkiye'de kadınların kendi banka hesaplarına sahip olma oranı yüzde kırkdörtvirgülotuz, yani yüzde ellialtı'sı kocası tarafından idare edilen hesaplara sahip.
- Türkiye'de kadınların işgücüne katılım oranı yüzde otuzaltıvirgülon olup, OECD ve AB ülkeleri arasında en düşük oran olmasıyla dikkat çekiyor.
- 07:00Kadınların Durumu ve Bedava Yaşam
- Diyanet İşleri Başkanı kadını kek getiren, çay götüren, kafasını bağlamış, eve mahkum, habire çocuk doğuran bir hale indirgemiş durumda.
- Türkiye'de kadının adı dün yoktu, bugün hiç yok ve kadınlar felaket günlerden geçiyor.
- Türkiye'de bedava yaşıyoruz: bulut, dere, tepe, yağmur, çamur, otomobillerin dışı, sinemaların kapısı, camekanlar bedava, peynir ekmek değil ama acısı bedava, kelle fiyatına hürriyet, esirlik bedava.
- 08:46Numan Kurtulmuş'un Transferleri
- Numan Kurtulmuş Bey yeni transferlerini açıkladı.
- Erdoğan uçaktan aradı, vekilleri toplayın talimatı verdi ve formal değil informal toplantılar yapalım dedi.
- Erdoğan, siyaseti bir zenginleşme aracı olarak görmeyin dedi.
- 09:48Erdoğan'ın Siyasi Transferleri
- Erdoğan'ın verdiği talimatla Numan Kurtulmuş'un siyasete girmesi belirtiliyor.
- Erdoğan'ın yeni transferleri olarak Hz. Ömer ve Hz. Hatice isimleri kullanılıyor.
- Konuşmacı, Türkiye'nin en önemli beyinleri, hukukçuları ile yeni bir anayasa yapma veya teknolojik kalkınma yapma gibi önemli konular yerine Hz. Ömer ve Hz. Hatice transferlerinin yapıldığını eleştiriyor.
- 11:20Numan Kurtulmuş Hakkında
- Konuşmacı, Numan Kurtulmuş'u ilk defa siyasete girdiğinde SkyTürk'te tanıdığını ve onun kendisine söz hakkı verdiğini anlatıyor.
- Numan Kurtulmuş'un AKP'ye geçtikten sonra konuşmacının telefonlarına çıkmadığını ve sadece bir kez telefonda konuştuğunu belirtiyor.
- Numan Kurtulmuş'un "siyaseti bir çıkar aracı haline getirmeyeceğiz" ve "siyaseti bir iktidarla kapatacağız" gibi sözlerini hatırlatıyor.
- 13:08AKP Milletvekillerinin Durumu
- AKP toplantısında vekillerden isyan olduğu ve vatandaşların taleplerini hükümete iletme yetkilerinin olmadığı belirtiliyor.
- Konuşmacı, milletvekillerinin "reis hepinizin saçınızı başınızı yollar" diyerek kendilerini savunduklarını eleştiriyor.
- Türk tipi başkanlık sistemiyle ilgili olarak milletvekillerinin sersefil olup meclisin gülünç hale geldiğini söylüyor.
- 15:21Barolar Birliği ve Feyzioğlu
- Savcılar, hakimler ve hukukun çöktüğü dönemde Türkiye Barolar Birliği'ne sığınıldığı, ancak avukatların başı olan Feyzioğlu'nun rota değiştirdiği belirtiliyor.
- Feyzioğlu'nun eskiden cumhuriyetçi ve Atatürkçü çizgideki insanlarla yan yanayken şimdi sarayla birlikte hareket etmeye karar verdiği söyleniyor.
- Barolar Birliği'nin Feyzioğlu'na istifa çağrısı yaptığı ve Feyzioğlu'nun "baroda seçim yok, Türkiye'nin bu kadar gündemi varken avukatların Türkiye'yi Suriye gündemlerle işgal etmesini doğru bulmuyorum" dediği aktarılıyor.
- 18:19İstanbul Şehir Üniversitesi Meselesi
- İstanbul Şehir Üniversitesi'ne yaptırımlar uygulandığı belirtiliyor.
- Konuşmacı, Türkiye'de Adalet ve Kalkınma Partisi'nde görev yapmış, Milli Eğitim Bakanlığı ve Başbakanlık yapmış isimlerin şimdi oyun dışında kaldığında yaygarayı basmalarını eleştiriyor.
- İstanbul Şehir Üniversitesi dosyası hakkında konuşulacağı belirtiliyor.
- 18:52Üniversite Sisteminin Eleştirisi
- Konuşmacı, Ömer Dinçer'in Türkiye'deki gerici uygulamaların mimarı olduğunu ve vakıf üniversitelerinin neredeyse %99'unun vakfetmekle ilgili olmadığını, ticari kuruluşlar olduğunu belirtiyor.
- Vakıf üniversitelerinin patronları olduğunu, mütevelli heyet başkanlarının ya patronlara bağlı olduğunu ya da patronların mütevelli heyet başkanı olduğunu, bu üniversitelerin siyasi veya iktisadi olarak kullanıldığını söylüyor.
- Üniversitelerin evrensel kent, dünyanın bilgisinin konuşulduğu, araştırıldığı ve tartışıldığı yer olması gerektiğini, ancak Ömer Dinçer'in mütevelli heyet başkanı olduğu yerlerde dünyanın bilgisinin tartışılamayacağını vurguluyor.
- 21:41Şehir Hastaneleri Projesi
- Şehir hastaneleri projesinin bütçedeki kara delik olduğunu ve 20-25 yılda kamuya getireceği yükün 142,40 milyar dolar olduğunu belirtiyor.
- Bir şehir hastanesi ile 1200 yatak kapasiteli yaklaşık 29 hastane yapılabileceğini, bu hastanelerin altında büyük bir rant organizasyonu olduğunu söylüyor.
- Sağlık piyasacılaşmış olduğunu, müteahhitlerin elinde rant olduğunu ve sağlık hizmetlerinin pahalı olduğunu, özellikle emeklilerin katkı payı ödemek zorunda kaldığını vurguluyor.
- 24:31Rabia Naz Cinayeti ve Toplumsal Sorumluluk
- Rabia Naz cinayeti olayında Şaban Vatan'ın kızının cinayet olduğunu ve bunun siyasi ayağı olduğunu iddia ettiğini, bu nedenle başına gelmeyen kalmadığını anlatıyor.
- Olayı ortaya çıkaran gazeteci Metin Cihan'ın tehditlerden dolayı yurt dışına kaçmak zorunda kaldığını, Rabia'nın babasına çileler çektirildiğini ve iki gazetecinin gözaltına alındığını belirtiyor.
- Rabia Naz cinayetini açığa çıkarmakın toplumun görevi olduğunu, inim inim inleyen bir babanın acısının her eve ateş olarak düşeceğini vurguluyor.
- 26:09Melih Cevdet'in Şiiri
- Konuşmacı, ustasını saydığı Melih Cevdet'in "Telgrafhane" şiirini okuyor.
- Şiirde, memleketin halisini seslerle uyandıracak, oturup yazacak biri olarak tanımlanan kişiye sesleniliyor.
- Şiirde, memleketin ve dünyanın hali düzelmeden uyuyamayacak, sis çanı gibi gecenin içinde ta gün ışıyıncaya kadar vakur metin sade çalacak biri olarak tanımlanıyor.
- 27:17Gazetecilik Anlayışı Üzerine Eleştiri
- Konuşmacı, Fatih Altaylı adlı merkez medyada görev yapmış bir gazeteciye eleştiri yöneliyor.
- Fatih Altaylı'nın Galatasaray'ın Nagatomo oyuncusuna yönelik "tel tel dökülüyor" ve "keşke Nagazaki'de gitseydi" gibi ifadeleri eleştiriliyor.
- Konuşmacı, bu tür gazetecilik anlayışını kabul etmediğini ve bu tür ifadelerin Türkiye'de yaşayan Japon oyunculara karşı ırkçı bir tutum olduğunu belirtiyor.
- 29:23İstanbul Tiyatro Festivali
- İstanbul Tiyatro Festivali'nin başladığı ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın dünyayı ayağımıza getirdiği belirtiliyor.
- Konuşmacı, festivalde birkaç oyun seçtiğini ve izleyicilere festivali kaçırmamalarını tavsiye ediyor.
- Tiyatro, hayatın gerçeğini ve hakikatini gösterdiği için izleyicilere tiyatroya ve konsere gitmelerini öneriyor.
- 30:20Tatil Planı ve Angels Farm
- Milli Eğitim'de tatil düzenlemesi yapıldığı ve çocukların bir hafta tatil yapacağı belirtiliyor.
- Konuşmacı, ameliyat nedeniyle program yapamadığı için bu haftayı tatil yapmak istediğini ancak izleyicilere ayıp olacağını düşünerek yapamadığını söylüyor.
- Nisan adlı çocuğuna tatil için hayvanlarla olmak istediğini ve onu Angels Farm'a götüreceğini, Angels Farm'ın yaralı, hasta ve çaresiz hayvanlara ev sahipliği yaptığı ve izleyicilerin katkılarıyla ayakta durduğu belirtiliyor.
- 31:35Programın Kapanışı
- Programda Enver'in "Bir Yaprak Hüzün" adlı şiirinin okunduğu belirtiliyor.
- Konuşmacı, Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rifat gibi şairlerle birlikte güzel hayvanlarla, tiyatroyla, şiirle ve yüreğinden kopan sevgiyle izleyicilere karşılık verdiklerini söylüyor.
- Programın sonunda izleyicilere birbirlerine merhaba demeyi, şiirlerden söz etmeyi ihmal etmemelerini, tutkularına, sevdalarına, memleketlerine, çocuklarına, toprağına, haysiyetlerine ve onurlarına sahip çıkmalarını tavsiye ediyor.