Buradasın

"Tatlı Sert" Programında Birol Doğanbek Cinayeti ve Üfürükçü İddiaları

youtube.com/watch?v=A2RVC2SkBpc

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

"Tatlı Sert" adlı televizyon programında, Birol Doğanbek'in şüpheli ölümü ve Van'da yaşayan "üfürükçü İsa" hakkında iki farklı konu ele alınmaktadır. Programda Müge Anlı sunuculuk yapmakta, Birol'un babası Cemal Doğanbek, eşi Özgür Doğanbek, annesi Birsen Çirkin Köse ve kız kardeşi Neslişah Kılıç ile İsa Bey ve eşi Müge Hanım gibi kişiler yer almaktadır.
Programın ilk bölümünde, Birol Doğanbek'in 12 Ağustos'ta Yozgat'ta babasıyla kaldığı otel odasından sağ çıkamadığı olay incelenmektedir. Cemal Doğanbek'in oğlunun ölümüyle ilgili tutarsız ifadeleri, olay yerindeki kan izleri ve kafatasındaki kırık gibi detaylar ele alınmaktadır. İkinci bölümde ise, Van'da yaşayan İsa Bey'in kendisini üfürükçü olarak tanımlaması, Kur'an okuyarak insanları tedavi ettiğini iddia etmesi ve mezar açma gibi uygulamaları tartışılmaktadır.
Program boyunca, İsa Bey'in Van'da 200 koyunu olduğu, altı katlı bir evi olduğu ve insanları mezara sokma gibi uygulamaları ele alınmaktadır. İzleyicilerden gelen şikayetler de programda paylaşılırken, sunucu ve diğer konuşmacılar bu tür uygulamaların dini değerleri istismar ettiğini ve topluma zarar verdiğini vurgulamaktadır.

00:01Cinayet İtirafı: Philips ürünleri Müge Anlı ile "Tatlı Sert" programı sunuluyor.
Programda bir cinayet itirafı gerçekleşiyor ve adaletin pençesi yirmi yıl sonra da olsa damlaların üzerinde.
Bir kadın, kızının kaybolduğunu ve kocasının onu öldürdüğünü iddia ediyor.
02:31Birol Doğanbek Cinayeti: Yirmi yedi yaşındaki Birol Doğanbek, 12 Ağustos'ta Yozgat'ta babasıyla kaldığı otel odasından sağ çıkamadı.
Baba Cemal Doğanbek, cinayet iddialarının odağındaydı ve eski eşi ve gelininin karşısındaydı.
Birol Doğanbek'in otel odasındaki arbede sonucu cinayete kurban gittiği düşünülüyordu.
03:22Olayın Detayları: Talihsiz gencin feci şekilde darp edildiği kayıt altındaydı ve ölü muayene tutanağında sağ tarafta çökme ve sağ kulakta aktif kanama tespit edildi.
Cemal Doğan Bey o gece oğluna karşılık vermediği hususunda ısrarcıydı, ancak yüzünde darp izlerini andıran yaralar vardı.
Otel odasındaki kaotik manzara o geceye ait sukunet algısını altüst etti; yatakta kan olduğu, duvarlara kan sıçradığı ve kola şişesinin üzerinde kan lekeleri olduğu konuşulmuştu.
07:07Yeni Gelişmeler: Birol'un ölümü hakkında adli tıp kurumu raporunun gelmesini bekleyeceklerini ve ölüm nedeni belli olduktan sonra gerekeni yapacaklarını savcının söylediği belirtiliyor.
Aile Ankara'ya döndü, ancak ayrı ayrı döndüler.
Babanın yüzüğü, yırtık ayakkabısı, kolyesi ve ilaçları aileden geri istendi çünkü çocuğun kafatasında bir kırık var ve yüzükle kafatası kırığının uyuşup uyuşmadığı bakılacak.
09:38Birol Doğanbek'in Ölümü ve Ailesinin Durumu: Yozgat'ta babasıyla kaldığı odadan sağ çıkamayan Birol Doğanbek'in eşi Özgür Doğanbek, annesi Birsen Çirkin Köse ve kız kardeşi Neslişah Kılıç, Ankara'daki evlerinde yüreklerine su serpecek gelişmeyi bekliyorlardı.
Aile üyeleri, Birol'un kayınpederi Cemal'in elini kolunu sallayarak dışarıda geziyor olmasından dolayı çok üzgün ve endişeli olduklarını belirtiyorlar.
Özgür Doğanbek, resmi birimlerin Birol'un ölümünü araştıran kritik incelemelere başladığını ve otopsi raporunun çıkmasını beklediklerini açıkladı.
11:02Ailenin Yaşadığı Zorluklar: Özgür Doğanbek, eşinin ölümünden sorumlu tuttuğu kayınpederi tarafından ailecek tehditlere maruz kaldıklarını anlatıyor.
Olayın üzerinden bir aydan fazla süre geçmiş ancak kayınpederi kocasının mezarına hala uğramamıştı.
Aile üyelerinin ortak dileği gerçeğin açığa çıkmasıydı ve her biri ayrı ayrı yüreklerinde yanan ateşe yer verdi.
12:19Özgür Doğanbek'in Ekonomik Zorlukları: Özel gereksinimli evladı ve yeni doğan bebeği ile yaşama tutunmaya çalışan Özgür Doğanbek, hayatının en buhranlı günlerini zorluklarla yüklü bu evin çatısı altında geçiriyordu.
Eve gelen tek bir maaş, bir asgari ücret olup, kira, fatura, çocuk masrafları ve bez mama masrafı karşılanamıyordu.
Özgür Doğanbek, iki bebekle çalışma imkanının olmadığını ve kapıcılık yapamayacağı için sigortada maaşının yatmayacağını belirtiyor.
14:10Cemal Doğanbek'in Röportajı: Ailenin yüzüklerin geri istendiğini öğrenince muhabir Hüseyin Coşkun, Ankara'da bulunan rahmetli Birol'un babası Cemal Doğan Bey'e ulaştı.
Cemal Doğanbek, Birol'un yüzünde yaygın künt travma ve tırnakla oluşturulmuş yarım ay şeklinde yara bereler olduğunu, bunları kendisinin yaptığını iddia etti.
Cemal Doğanbek, Birol'un ilaç yuttuğunu ve kendisinin de üç tane hapı çiğnedikten sonra yuttuğunu itiraf etti.
16:07Olay Anının İncelenmesi: Cemal Doğanbek, olay anını yeniden yaşıyormuş gibi masa fırlattığını söyledi ancak nereye attığını hatırlamadığını belirtti.
Birol Doğanbek'in ölü muayene tutanağına yansıyan kafatası göçü, babasının fırlattığı masa yüzünden gerçekleşmiş olabilir miydi sorusuna yanıt verirken olay anını yeniden yaşıyormuş gibiydi.
Cemal Doğanbek, omzunda o gece oluştuğunu söylediği yara izini gösterdi ve yastık kılıfından birinin tamamının kandı olduğunu belirtti.
18:14Doktorun Değerlendirmesi: Doktor, Birol'un kafasında oluşan çökme kırığının duvara çarpmakla veya yere düşmekle oluşamayacağını, çok güçlü bir çarpma, çarptırılma ya da künt cisimle vurma sonucunda masayla vurmuş olabileceğini belirtti.
Doktor, bu kırığın yüzde doksan ihtimalle dışarıdan bir başka kişinin, üçüncü bir kişinin darbesi veya çok şiddetli itmesiyle oluştuğunu, ayak kaymasıyla meydana getirilemeyeceğini açıkladı.
19:09Cemal Bey'in Anıları ve Durumu: Cemal Bey, masanın üzerine yığıldığını ve bir şeyin kendisini kestiğini hatırlıyor.
Yastık kılıfındaki kanı nasıl sildiğini hatırlamıyor, ancak uyuduğunda yatağının burasının kesildiğini ve yastığının beyaz yüzünde kan bulaştığını hatırlıyor.
Cemal Bey, oğlunun ölümüne inanmadığını ve beyin dengesinin yerinde olduğunu belirtiyor.
20:30Cemal Bey'in Dışarı Çıkma Sorunu: Cemal Bey, dışarıya çıkamadığını ve insanların ona tuhaf baktığını söylüyor.
İlaçlarını alamadığını, dışarı çıkamadığı için doktorunu aradığını ancak telefon numarası olmadığı için gitmediğini belirtiyor.
İnsanların kendisine katil gözüyle baktığını ve taciz ettiğini düşünüyor.
22:35Röportajın Devamı ve Cemal Bey'e Sorular: Cemal Bey, resmi makamlarca belirlenmeyen hiçbir şey söylemediğini ve yalan söylemediğini vurguluyor.
Röportajcı, Cemal Bey'in yaralarını gösterdiğini ve bazı şeyleri hatırlamaya başladığını düşünüyor.
Cemal Bey'in gelini ve eski eşinin belirsizlik içinde bırakıldığını, iki küçük çocukla baş başa kaldığını ve para yokluğunu belirtiyor.
24:18İlaç Sorunu ve Aile İlişkileri: Cemal Bey'in otele hap dağıttığı ve yayından sonra artık hap alamadığı söyleniyor.
Cemal Bey, oğlunun ölümüne karşı yaşamadığını ve gelinin iftiralara karşı olmadığını belirtiyor.
Röportajcı, Cemal Bey'in ailesinden bahsettiğini ve dışarı çıkmanın derdine düştüğünü söylüyor.
26:52İlaç Bağımlılığı ve İftira Tartışması: Konuşmacı, ilaç bağımlılığından kurtulduğunu ve hamile bir gelinin iki çocuğunu bırakıp kaçtığını iddia ediyor.
Konuşmacı, kendisinin kimseyi öldürmediğini ve savcıların bunu konuşmamasını istiyor.
Konuşmacı, ilaç kullanamadığını ve eskiden avuç avuç ilaç alıp röportajlarda kafası karıştığını belirtiyor.
28:53İlaç Kullanımı Hakkında Görüşler: Konuşmacı, hayatta yanlış yapmanın kolay olduğunu, mühim olan doğru yapmak olduğunu vurguluyor.
İlaçların herkes için olduğunu, içenlerin ve içmeyenlerin olduğunu, içenlerin her yaptığında suçlu sayılmayacağını söylüyor.
Doktorun verdiği ilaçların rahatsızlıklarına iyi geleceğini, ancak sabah veya öğleden sonra içilmesi konusunda endişe duyduklarını belirtiyor.
30:12İlaç Bütçesinin Önemi: Konuşmacı, ülkenin bütçesinden verilen ilaçların parasının SGK ile çalışan ve SGK'ya para ödeyen kişilerin cebinden çıktığını açıklıyor.
Gereksiz yere yazılan ilaçların, ilacı yazdıramayan veya ulaşamayan kişilerin hekime meşgul olduğunu belirtiyor.
Konuşmacı, yara izlerinin nasıl oluştuğunu hatırlamadığını, masanın üzerine yığıldığını söylüyor.
32:00Aile İlişkileri ve İftira Tartışması: Konuşmacı, karısının hamileyken Almanca koca bulacağını ve kaçacağını söylediğini, ancak bunun iftira olduğunu iddia ediyor.
Karı koca kavga ederken herkesin birbirine her şeyi söylediğini, bu iftirayı asla atmayacağını belirtiyor.
Konuşmacı, geline tokat atan birinin karısına da tokat atabileceğini, ancak kendisinin oğluna karısına laf söyleyemeyeceğini söylüyor.
34:05Aile Meselesi ve Son Tartışma: Konuşmacı, oğlunun ölmüş olduğunu ve toprağın altında çürüyormuş gibi ifade ediyor.
Savcıların her şeyin ortada olduğu halde "ben öldürdüm" demesini beklediğini iddia ediyor.
Konuşmacı, mesajlarının 3 Ağustos'ta atıldığını, eşi 12 Ağustos'ta öldüğünü ve mesajlarında "hiçbir şey bilmiyorum" yazdığını belirtiyor.
36:36Olay Yeri Hatırlatması: Hüseyin, Cemal Bey'e olay yerini hatırlatmaya çalışıyor ve masanın yatağın ortasında olduğunu belirtiyor.
Cemal Bey, oğlunun cansız bedeninin masanın yerinde olduğunu ve kafasının masada olduğunu hatırlıyor.
Cemal Bey, geçen gün akşam otururken denge kaybı yaşadığını ve sağa sola dönerken düştüğünü hatırlıyor.
37:37Masanın Yerinden Kalkması Tartışması: Cemal Bey, masanın üzerine mi düştüğünü, bu tarafa mı düştüğünü veya masayı fırlatıp fırlatmadığını inkar ediyor.
Hüseyin, Cemal Bey'in masanın üzerine ittirmeye çalıştığını söylediğini tekrar hatırlatıyor.
Cemal Bey, masanın üzerinde yemiş olabileceğini ve sabah ezanından sonra orada olduğunu belirtiyor.
38:44Boynundaki Yara Tartışması: Cemal Bey, boynundaki yarayı oğlunun öldüğü gün oluştuğunu fark ettiğini söylüyor.
Hüseyin, adli tıp yorumuna göre bu yaranın bugün hala izini görebiliyorsak oldukça ağır bir yaralanma olduğunu belirtiyor.
Cemal Bey, boynundaki yarayı fark etmediğini, bugün aklına geldiğini söylüyor.
40:30Masanın Yaraya Etkisi: Cemal Bey, masanın üzerine fırlattığını söylediğini hatırlatıyor.
Hüseyin, masanın üzerine fırlatılması durumunda boyun bölgesinde sert bir darbe ile yara oluşabileceğini açıklıyor.
Cemal Bey, masanın üzerine fırlattığını değil, üzerinden ittirdiğini ancak ne olduğunu bilmediğini söylüyor.
42:32Oğlunun Ölümü Hakkında Tartışma: Cemal Bey, oğlunun ne zaman uyuduğunu, ne zaman uymadığını ve ne olduğunu bilmediğini söylüyor.
Cemal Bey, sabah kalktığımda en net hatırladığının o arbedenin olmadığını ve otur dediğinde oturduğunu belirtiyor.
Cemal Bey, kafatasındaki çatlaklıklar ve kaşının çöküntü altında kırıkların araştırılmasını istiyor.
43:15Mezara Gitme Teklifi: Hüseyin, Cemal Bey'i iki gündür odadan çıkarmak için elimden geleni yaptığını söylüyor.
Cemal Bey, oğlunun mezarına gitmek istediğini belirtiyor.
Hüseyin, Cemal Bey'i televizyona çıkıp gösteriş yapmak istemediğini söylüyor.
44:41Evlilik Hakkında Tartışma: Cemal Bey, yarın eşine bir şey söylemek istediğini söylüyor.
Cemal Bey, sonuçları temiz çıktığında başkasına gideceğini düşünüyor.
Cemal Bey, 27 yaşında olduğunu ve bir daha evlenmeyeceğini, öbür dünyada yuvasını kuracağını belirtiyor.
45:47İletişim Bilgileri ve Mendil Satışı: Program izleyicileri için telefon numaraları veriliyor: 212 354 43,25 ve 212 639 42 63 639 50 17.
Cemal Bey, pazar günü mendil satmaya çıktığını ve 10-15 dakika durduğunu belirtiyor.
Cemal Bey, can güvenliğinin olmadığını ve bu nedenle dışarı çıkamadığını ifade ediyor.
47:09Oğlunun Vefatı ve Değişim: Cemal Bey, oğlunun vefatını o şekilde gördükten sonra acayip bir değiştiğini söylüyor.
Oğlunun vefatından önce böyle bir insan olmadığını, ancak olaydan sonra içine kapanık bir insan olduğunu belirtiyor.
Programa katıldıktan sonra değil, Yozgat'tan Sorgun'dan döndükten sonra değişiminin başladığını vurguluyor.
48:00Sağlık Durumu ve İlaç Sorunu: Cemal Bey, hastalığının olduğunu ancak doktora gidip ilaç yazdırmadığını söylüyor.
Raporunun olmadığını ve bir şey olmadığını belirtmiş olduğunu ifade ediyor.
Programda geline yönelik eleştiriler yapıldığını ve bunun kendisini rahatsız ettiğini belirtiyor.
48:45Gelin ve Çocuk Hakkında Tartışma: Cemal Bey, 27 yaşındaki gelinin evlenmesini desteklediğini ve ona yardım etmek istediğini söylüyor.
Gelinin evlenmesine karşı çıkmadığını, ancak kızın bir lira katkısı olmadığını belirtiyor.
Gelinin evde oturup kira, elektrik, su ve doğalgaz masraflarını karşılayamayacağını ifade ediyor.
50:35Oğlunun Kafasının Kırılması Tartışması: Programda, Cemal Bey'in oğlunun kafasının kırılmasından bahsediliyor.
Cemal Bey, oğlunun kafasının nasıl kırıldığını bilmediğini söylüyor.
Elmacık kemiğine vurulmadan hiçbir şey olmayacağını, ancak oğlunun elmacık kemiğinde kırık olduğunu belirtiyor.
53:10İnkar ve Sonuç: Program sunucusu, Cemal Bey'in gerçek olduğunu ve değişmeyeceğini söylüyor.
İki yatak bir odadan bahsediliyor ve Cemal Bey'in 15 gündür bu konuyu konuştuğu belirtiliyor.
Program sunucusu, Cemal Bey'in inkar etmesinin manasız olduğunu ve oğlunun vücudunda meydana gelen izlerin sadece bir şahıs tarafından yapıldığını vurguluyor.
55:48Aile Meselesi ve Suçlamalar: Bir kadıncağız kocasının ölümünden sonra iki çocuğuyla kalmış ve hala üzerine gidiliyor.
Konuşmacı, çocuğuna psikoloji uygulandığını ve evden çıkarılmasına izin verildiğini iddia ediyor.
Konuşmacı, kocasının otel odasında çocuğu öldürdüğünü iddia ediyor ve adaletin tecelli edeceğini söylüyor.
57:31Savcıya Çağrı ve Aile İlişkileri: Konuşmacı, savcılara seslenerek böyle adamları bırakmamalarını istiyor.
Bir anne olarak, hala elini kolunu sallayarak geziyor ve bu durum hayret verici bulunuyor.
Konuşmacı, çocuklarının boğazından bir kuruş almadığını ve evlatsa onun da evladı olduğunu belirtiyor.
58:52Yüzük Meselesi: Konuşmacı, yüzük parmağından fırladığını ve yatağın altında bulunduğunu iddia ediyor.
Yüzüğün üzerinde kurumuş kan lekesi olduğu belirtiliyor.
Savcılık bu çalışmayı yapacak ve kan lekesi tespit edilecek.
1:00:11Cemal Bey'in Oğlu Hakkında İddialar: Cemal Bey, oğlunun cesedini gördüğünde "benim yüzüm nerede" diye sorduğunu iddia ediyor.
Cemal Bey, oğlunun kendisiyle dövüşmediğini ve oğlunun öldüğünü inanmadığını söylüyor.
Cemal Bey, o gece kullandığı bir ilaçtan sonra ne yaşandığını hatırlamadığını belirtiyor.
1:02:54Olayın Detayları ve Çelişkiler: Cemal Bey, oğlunun pencereden girdiğini ve oğlunun o hale getirildiğini itiraf ediyor.
Cemal Bey, oğlunun göğsündeki yarayı ve yüzüğünü hatırladığını söylüyor.
Cemal Bey, oğlunun can çekişirken yüzüğünü aramak için aklı başında olduğunu iddia ediyor.
1:04:55Şahit İfadesi: Bir izleyici telefonla programa katılıyor ve Cemal Bey'in bir oğlu olan Birol'u on senedir tanıdığını belirtiyor.
Şahit, Cemal Bey'in Birol'u hapçın dövdüğünü ve "ölsem de kurtulsak" dediğini şahit olduğunu söylüyor.
Şahit, Cemal Bey'in bir çocuğu da kurtardıklarını belirtiyor.
1:06:28Cemal Bey'in Oğluyla İlişkisi: Cemal Bey, oğlunun kafasını duvarlara vurduğunu ve oğlunun moralinin bozuk olduğunu söylediğini ifade ediyor.
Cemal Bey, oğlunun kendisini öldüresiye dövmek için vurmadığını ve oğlunun oturmasını söylediğini belirtiyor.
Cemal Bey, oğlunun kolasını almaya gittiğini ve kendisinin son üç yılı kaptığını, yuttuğunu ve uyuduğunu söylüyor.
1:08:25Programın Sonu: Program sunucusu, Cemal Bey'in hatırlamadığına inanmadığını ve masa ve izleri hatırlamasının iyi bir gelişme olduğunu belirtiyor.
Sunucu, Cemal Bey'in oğlunun mezarına götürülmesini ve mezarlıkta oğluyla baş başa kalmasını öneriyor.
Program sonunda, dün Elanur İzgi adlı bir anne ve oğlunu arayan bir anne olduğu belirtiliyor.
1:08:58Bir Çocuğun Askere Gitmesi: Bir anne, oğlunun askere gitmiş olduğunu ve Çanakkale'de birliğine teslim olduğunu belirtiyor.
Oğlunun altı ay askerlik yapacağı ve Mart ayında döneceği söyleniyor.
Anne, oğlunun işe girmesi gerektiğini ve bunalıma girdiğini, beş yıl önce Amerika'ya gitme işi olmuş ancak maddi destek bulamadığını anlatıyor.
1:10:22Yurt Dışı Hayalleri Hakkında Uyarı: Konuşmacı, insanların yurt dışı hayallerine saygı duyduğunu ancak burada tutunamayanların yurt dışına tutunabileceğini sanmasının yanlış olduğunu belirtiyor.
Yurt dışına gitmek isteyenlerin önce yurt dışında yaşayan, orada çalışan kişilerle konuşmaları gerektiğini vurguluyor.
Ruhsal sıkıntıları olan kişilerin yurt dışında tek başına kaldığında bu sıkıntıların artacağını ve destek bulamayacağını söylüyor.
1:11:40Üfürükçü Etkisi Altındaki Eş: Otuzsekiz yıllık evli bir kadın, eşi Muhammed Kurtgöz'ün son sekiz yıldır kendisinden kopmuş olduğunu iddia ediyor.
Muhammed Bey'in Ankara'da şirket sahibi olduğu ancak bir üfürükçüyle tanıştıktan sonra evinden kopmaya başladığı belirtiliyor.
Üfürükçü, evin altına mezar kazdırmış ve Van'da elti katlı ev yaptırmış, altına çilehane yapmış.
1:14:05Ayşe Kurtgöz'ün İddiaları: Ayşe Kurtgöz, 1987 yılında evlendiklerini ancak üfürükçü etkisiyle yuvanın yıkıldığını iddia ediyor.
Üfürükçü, Ayşe'yi "şeytan" olarak nitelendirdiğini ve ona "öl" dediğini söylüyor.
Üfürükçü, Ayşe'nin kızını tedavi etmek için evine götürmüş ancak fayda görmediklerini belirtiyor.
1:15:28Üfürükçünün Etkisi ve Maddi Menfaat: Ayşe Kurtgöz, üfürükçünün kocasını da kandırdığını, üfürükçülük yaptırdığını ve işini gücünü bıraktırdığını iddia ediyor.
Üfürükçü, evin altına mezar yaptırmış ve evin yan tarafına çilehane yapmış, yarım ekmek yiyerek kırk gün nefsini öldürüp zikir çekeceğini söylüyor.
Ayşe Kurtgöz'e göre üfürükçü, kocasını boşuna yanında tutmuyor, maddi menfaat sağlıyor ve ayda ikiyüz bin lira geliri var.
1:17:04Üfürükçü İsa ile Tanışma ve İlişki: Konuşmacı, üfürükçü İsa ile Van'da iş yaparken tanıştığını ve bir yıl önceden beri arkadaş olduklarını belirtiyor.
Konuşmacı ve eşleri 22 yıl İstanbul Çekmeköy'de, son 2 yıldır Ankara'da oturuyorlar.
Üfürükçü İsa Van'da yaşıyor ancak geliyor gidiyor ve konuşmacı ile ömür boyu beraber çalışacaklarını söylüyor.
1:17:50Üfürükçü İsa'nın Tehditleri: Üfürükçü İsa, konuşmacıya "Müge Anlı'ya çıkarsan senin ölümün benim elimden olacak" diyerek tehdit etmiş.
Üfürükçü İsa, konuşmacıya "seni öldürürüm, bitiririm, yok ederim" ve "üç kişinin işini bitiririm" demiş.
Konuşmacı, eşinin "o benim kardeşim" diyerek üfürükçü İsa'nın yanına gitmesini engellemeye çalışmış.
1:18:42Aile Durumu ve Gizli İlim: Konuşmacı dört çocukları var ve hepsi akrabalar.
Üfürükçü İsa, gizli ilim adı verilen bir ilim öğreniyor ve bu ilimle insanlara şifa veriyor.
Konuşmacının kızı zayıflamış ve üfürükçü İsa'nın yanında tedavi görmüş.
1:19:18İletişim Kesintisi ve Para Sorunu: Konuşmacı, üfürükçü İsa'ya "çıkmayayım yapıyorsan yine yap" demiş ancak üfürükçü İsa telefonunu açmamış.
Üfürükçü İsa, kayıt başvurusunda bulunup buraya gelmiş ve konuşmacı, eşinin çok saf ve temiz kullanıldığını düşünüyor.
Konuşmacı, üfürükçü İsa'dan parasının yarısını istemiş ancak üfürükçü İsa vermemiş.
1:20:09İlim Merkezi ve Para Kullanımı: Üfürükçü İsa, Denizli, Urfa ve İran'dan da kişiler yaratmış ve İran'da bu ilmi öğrenmiş.
Üfürükçü İsa, Van'da altı katlı bir ilim merkezi kurmuş ve hastane olarak mazlandırıyor.
Üfürükçü İsa, şifa vererek para kazanıyor ve sadaka kutusu koymuş ancak kim ne verirse almıyorlar.
1:21:40Eşinin Durumu: Konuşmacı, üfürükçü İsa'nın yanına üç kere gitmiş ve her seferinde "sana bir haberim asla hiç kimse haber vermedi" demiş.
Eşi üfürükçü İsa'nın yanında köle gibi çalışıyor, oturup kalkıyor, git geliyor, gel geliyor.
Üfürükçü İsa'nın yanında iki hanım var ve eşi "biz iyileştik, biz de buraya gönlümüzü verdik, Allah yolu diyorlar" diyor.
1:22:45Üfürükçü İddiaları: Konuşmacı, eşinin ilim merkezlerine gitmesine izin vermediğini, ancak Urfa, Denizli ve İran'a gitmesine izin verdiğini belirtiyor.
Eşinin İranlılara gitmiş olduğunu ve telefon sinyallerinden görülebileceğini söylüyor.
İddiaların odak noktası "üfürükçü" olarak adlandırılan Isa Gönen telefon hattı.
1:23:30Isa Bey ile Görüşme: Isa Bey, kendisinin üfürükçü olmadığını, hasta tedavi ettiğini iddia ediyor.
Konuşmacı, Isa Bey'in tıp fakültesi mezunu olmadığını ve normal vatandaş olduğunu belirterek üfürükçü olduğunu söylüyor.
Isa Bey, muska yapmadıklarını, sadece Kur'an okuyarak insanları tedavi ettiklerini iddia ediyor.
1:25:31Şifa İddiaları: Konuşmacı, aynı ayeti okuduğunda kendisine iyi geldiğini, Isa Bey'in okuduğunda ise iyi gelmediğini sorguluyor.
Isa Bey, kendisinin keramet sahibi olmadığını, keramet sahibi olanın Allah olduğunu belirtiyor.
Konuşmacı, Isa Bey'in merkezler açmasının ve insanları kandırmasının sebebini sorguluyor.
1:30:41Telefon Çağrısı ve Mezar İddiası: Konuşmacı, eşinin İstanbul'a doğru geldiğini ve kendisini sevdiğini söylüyor.
Van'dan arayan bir izleyici, Isa Bey'in evinin önünde bir mezar olduğunu ve insanları oraya soktuğunu iddia ediyor.
İzleyici, bir arkadaşının mezara girdiğini ve korktuğunu anlatıyor.
1:34:07Mezar Ziyareti Tartışması: Konuşmacılar "canlı canlı mezara sokmak" tabirini tartışıyor.
İsa Efendi'nin telefonu şarjı bittiği için kapalı durumda.
Konuşmacılar, mezar ziyareti konusunda farklı görüşlerini paylaşıyorlar.
1:35:14Mezar Ziyareti Hakkında Açıklamalar: İsa Efendi, mezar ziyareti için iki günde bir geldiğini ve nefsi terbiye etmek için oraya gittiğini belirtiyor.
Müge Hanım, İsa Efendi'ye önyargılı olduğunu söyleyerek inanan insanlar arasında birbirlerinden fark olmadığını vurguluyor.
İsa Efendi, insanları tedavi ettiğini iddia eden ilim merkezlerinin şarlatanlık olduğunu söylüyor.
1:36:57İsa Efendi'nin Mesleği ve İddiaları: İsa Efendi'nin çobanlık mesleği olduğu ve Van'da yaklaşık iki yüz koyunu olduğu belirtiliyor.
İsa Efendi, tek bir muska yapmadığını ve para karşılığı bir şey yapmadığını iddia ediyor.
İsa Efendi, kendisine "hoca" lakabını taktığını ve bunun kıymetli olduğunu söylüyor.
1:39:53Mezar Açma İddiası: Konuşmacılar, İsa Efendi'nin mezar açma fikrini nereden aldığını sorguluyor.
İsa Efendi, mezar açma fikrinin kendi fikri olduğunu belirtiyor.
Konuşmacılar, İsa Efendi'nin üfürükçü olduğunu iddia ediyor.
1:41:20Telefon Çağrısı ve İddialar: Bir kadın telefon hattında, üç hafta önce İsa Efendi'nin mezar ziyareti yerine gittiğini anlatıyor.
Kadın, İsa Efendi'nin yarı çıplak ve kafası yerinde olmadığını, düz duvara konuşuyor gibi olduğunu belirtiyor.
Kadın, İsa Efendi'nin çocuğuna cinler musallat olduğunu söyleyip onu getirmelerini istediğini anlatıyor.
1:42:42Van'da Panik Atak Tedavisi Deneyimi: Ege Hanım, Van'da panik atak tedavisi için Isa adlı birine gitmiş ve Rukye ayetleri okunduğunu öğrenmiş.
Tedavi sırasında yere uzatılıp beyaz örtü serilmiş, hoparlörden dua okunmuş ve sol bacağına bağlanmış.
Tedavi sonrası "yarın tekrar gelin, size bilgi vereceğiz" denilmiş, bu durum Ege Hanım'ı ürkütmüş ve tekrar gitmemiş.
1:44:39Isa Bey'in Savunması: Isa Bey, kendisinin para istemediğini ve orada kimse kimseden para istemediğini iddia etmiş.
Oraya gelen herkesin Kur'an'ı dinlediğini ve terbiyesizlik yapan olmadığını belirtmiş.
Altı katlı evini kendisinin yaptığını ve çobanlıktan kazandığı parayla yaptığını söylemiş.
1:46:38Ankara'daki Şube ve Mezarlar: Isa Bey'in kocası Ankara'da da yer açtırdığı ve çilehane yaptırdığı belirtilmiş.
Ankara'daki evin altında mezar olduğu ve Türkiye'de iki mezar olduğu, birinin Van'da birinin Ankara'da olduğu söylenmiş.
Isa Bey, kendisinin hocalık yapmadığını iddia etmiş.
1:47:47Üfürükçü Tanımı ve Para Sorunu: Isa Bey, kendisini "üfürükçü" olarak tanımlamış ve bu terimi polis kayıtlarında bulduğunu söylemiş.
Ayeti parayla satanların büyücü olduğunu iddia etmiş.
Kapıya kavanoz koyup para satmanın maddi menfaat sağladığını kabul etmiş.
1:50:40Aile Durumu ve Hayvancılık: Isa Bey'in yedi erkek kardeşi olduğu ve koyunlarla ilgili sorular sorulmuş.
Hayvancılıkın kolay bir iş olmadığını, sabah, öğlen ve akşam yem verme, yürütme gibi işlerin yapılması gerektiğini belirtmiş.
Hayvancılıkta hastalık geldiğinde bütün emeğin gidebileceğini vurgulamış.
1:53:11Dolandırıcılık İddiası: Müge Hanım, Isa Hoca adlı kişinin dolandırıcı olduğunu iddia ediyor ve Haziran ayında Instagram üzerinden iletişime geçtiklerini belirtiyor.
Isa Hoca, kocasının üzerinde büyü ve maske olduğunu söyleyerek 3.500 lira ücret istemiş, ancak video veya fotoğraf göndermemiş ve iletişim kesmiş.
Müge Hanım, Isa Hoca'nın kendisini "mallık" yaptığını ve yalancı olduğunu ifade ediyor.
1:54:55Isa Hoca'nın Savunması: Isa Hoca, kendisinin böyle bir şey yapmadığını ve mallık yapan bir insanın üşürme ile dua ile iş yapamayacağını söylüyor.
Isa Hoca, para almadığını ve sadece kumbaraya atılan parayı aldığını iddia ediyor.
Isa Hoca, bazen 600 lira, bazen 200 lira, bazen hiç para almadığını belirtiyor.
1:56:48Aile İlişkileri Sorunu: Müge Hanım, Isa Hoca'nın eşinin Ankara'da yer açtığını öğrendiğini ve eşiyle iletişim kuramadığını anlatıyor.
Müge Hanım, Isa Hoca'ya "sen eşime bunu niye yapıyorsun?" diye sorduğunu ve eşinin hiç ses çıkarmadığını söylüyor.
Müge Hanım, Isa Hoca'nın kendisini "üfürükçü büyücü" olarak tanımladığını ve ailesinin huzurunu bozduğunu iddia ediyor.
1:58:41Tedavi İddiaları: Isa Hoca, kendisini "tedavi ediyorum" olarak tanımladığını ancak uzmanlık alanının olmadığını, ilkokul mezunu olduğunu belirtiyor.
Isa Hoca, insanların yüzde sekseninin şifa bulduğunu ve Allah'ın şifa verdiğini söylüyor.
Müge Hanım, Isa Hoca'nın kocasını Denizli'ye ve Urfa'ya yolladığını iddia ediyor.
2:05:22İzleyici Yorumları: Programda bir izleyici, beş yıl önce Isa'ya gittiklerini ve babalarının tabuta sokulduğunu anlatıyor.
İzleyici, Isa'nın sopayla ayaklarının altına vurduğunu ve yüksek sesle üç harfli duası açıp seans yaptığını belirtiyor.
2:05:42Mezar Tedavisi Hakkında İddialar: Bir kadın, dört-beş yıl önce Meral'dan gittiği bir yerde Muhammed Bey'in tedavi yaptığını anlatıyor.
Muhammed Bey'in sessiz, sakin ve boynu bükük bir adam olduğu, duvarda fitotera belgeleri olduğu belirtiliyor.
Kadın, babasının ve teyzesinin beyaz örtülerle örtüldüğünü, cin çıkarma seansları yapıldığını ve babasının bodruma götürüldüğünü anlatıyor.
2:06:51Mezar Tedavisi Yöntemleri: Babanın tabuta sokulduğu, ayaklarına vurulduğu ve hoparlörde "geber" diye bağırıldığı, cinlere dinç cinleri özledikleri söylendiği anlatılıyor.
Sekiz-dokuz yaşındaki bir çocuğun da iştahı olmadığı için mezara sokulduğu ve korkudan deli gibi ağladığı belirtiliyor.
Orada günlerce, haftalarca kalan insanlar olduğu ve iki çarşaflı genç kızın Muhammed Bey'in kızları olduğu söyleniyor.
2:09:03İddiaların Tartışılması: İsa Bey, psikolojik rahatsızlığı olan insanları alıp beyaz kefenle mezara soktuklarını iddia ediyor.
İsa Bey, tabutun tılsımı olduğunu ve insanları tedavi ederken kendi yöntemine göre mezara koyduklarını söylüyor.
Konuşmacılar, İsa Bey'in ölümü unuttuğunu ve bu nedenle insanları şarlatanlıklar yaptığını iddia ediyor.
2:10:42İsa Bey'in Savunması: İsa Bey, insanların ölümü unuttuğunu ve kendisinin ölümü unutmadığını, bu yüzden insanlara yardım ettiğini söylüyor.
İsa Bey, yardımın sadece hanlar ve hamamlar değil, günlük hayatta da torba taşımak veya su vermek gibi şeyler olduğunu belirtiyor.
İsa Bey, altı katlı evini nasıl yaptığını ve kumbarayı oraya nasıl koyduğunu sorgulayanlara cevap veriyor.
2:12:49Dini İstismar İddiaları: Konuşmacılar, İsa Bey'in din oynadığını ve dini duygularıyla oynadığını iddia ediyor.
İsa Bey'in dini yollarla istismar ettiğini ve menfaat elde etmek istediğini söylüyorlar.
İsa Bey'in gençlere ve topluma yayılan bu tür istismarların sonuçlarının büyük ve korkunç olduğunu belirtiyorlar.
2:13:40Tedavi Yöntemleri ve Sonuç: Konuşmacılar, İsa Bey'in tedavi ettiğini iddia ettiğini ancak dünyada iyileştirme yetkisinin doktora verildiğini söylüyor.
İsa Bey'in üniversite okuduğu, uzmanlık yaptığı ve profesör olduğu belirtiliyor.
Konuşmacılar, İsa Bey'in tedavi ederken milletin orasını burasını mıncıkladığını ve bu tür insanlara gitmemeleri gerektiğini vurguluyor.

"Tatlı Sert" Programında Birol Doğanbek Cinayeti ve Üfürükçü İddiaları

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir