Buradasın
Taner Bey ile Röportaj: "Hayatla Barış" ve Sinema Deneyimleri
youtube.com/watch?v=WXJ7HxGITc4Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, oyuncu Taner Bey ile yapılan bir röportajdır. Taner Bey, "Hayatla Barış" adlı filmde Barış karakterini canlandırmakta ve eşi Ece ile iki çocukları olan Zeynep ve yakında doğacak erkek çocukları hakkında konuşmaktadır.
- Röportajda Taner Bey, "Hayatla Barış" filmi hakkında çekim sürecindeki zorlukları, Barış karakterini tanımak için geçirdiği zamanı ve filmin aile filmi olduğunu düşündüğünü anlatıyor. Ayrıca pandemi sonrası sinema ve tiyatro sektöründeki gelişmeler, yeni bir ana akım dizi projesi ve "Medcezir" dizisindeki rolü hakkında bilgiler paylaşıyor.
- Röportajın son bölümünde Taner Bey, Hazar Ergü ile olan iş ilişkisi, Serkan Keskin ile müzik projeleri ve "Tekrar Hayatla Barış" adlı futbol filmi hakkında konuşuyor. Bu filmin Türkiye'de büyük prodüksiyonda yapılmış ilk futbol filmi olduğu belirtiliyor.
- 00:01"Hayatla Barış" Filmi Hakkında
- "Hayatla Barış" filmi 23 Şubat'ta sinemalarda gösterime girecek.
- Taner Bey, filmi kabul ettikten sonra bir yıl kadar süren bir süreçten sonra çekimlere başlamış.
- Film, umut, barış ve hayallerin peşinden koşmak kavramlarını vurgulayarak günümüzde en çok ihtiyaç duyulan duygulara hitap ediyor.
- 02:10Barış'la Tanışma Süreci
- Taner Bey, Barış'la tanıştıktan sonra rolü kabul etmiş ve onu tanıdıkça hayran kalmış.
- İyi bir insanın hayatını canlandırmak için Taner Bey'e ayrı bir zevk ve değer katmış.
- Barış'la tanışma süreci, projenin ilerlemesiyle birlikte daha derin bir ilişki haline gelmiş.
- 03:32Fiziksel Hazırlık Süreci
- Taner Bey, Barış'ın kanedenleri (değnekleri) alıp tek başına çalışmaya başlamış ve bu süreçte çok zor zamanlar yaşamış.
- İlk başta kanedenleri alıp yürümeye başladığında ellerini açamamış ve omuzları çökmüş.
- Tek ayakla top oynaması, koşması ve müdahalelerde ayakta durması gereken denge problemiyle karşı karşıya kalmış.
- 06:39Çekim Sürecindeki Zorluklar
- Çekim sırasında Taner Bey, umutsuzluğa kapıldığını ve bazı günlerde "bugünü bitiremeyeceğim" hissini yaşadığını belirtmiş.
- Futbol sahnesinde takım arkadaşlarından birinin ciddi bir sakatlık yaşadığı ve bunun moralini bozduğu anlatılmış.
- Setten eve giderken ayağında elektrik hissi yaşadığı ve bazen gece yatamadığı, fizik tedaviye gidemediği için zamanının olmadığını ifade etmiş.
- 08:39Barış'ın Yardımı ve Kadro
- Barış, Taner Bey'e sürekli yardımcı olmuş ve onun olmasaydı rolü oynamayı başaramayacağını belirtmiş.
- Barış'la birebir antrenmanlarda Taner Bey'in dinlenmek istemesine rağmen Barış'ın "dinlenme yok" diyerek onu motive ettiği anlatılmış.
- Kadroda Damla Yılmaz, Gürkan Uygun, Bülent İnal, Sinan Tuzcu ve Nazan Kesal'ın rolünü hak ettiği ve çok güzel bir uyum yakalandığı belirtilmiş.
- 10:51Biyografi Filmleri Hakkında Görüşler
- Taner Bey, biyografi filmlerinin çekilmesinde bir sakınca görmediğini, çünkü bu kişilerin hayatları kamuya mal olduğunu düşünüyor.
- Bazı ailelerin film çekilmesini istemediği durumlar olabileceği, ancak bu durumda yapabileceklerinin olmadığını belirtiyor.
- Taner Bey'in şu anda özel olarak bir biyografi filmini oynamak istediğini düşünmediğini, bu konuda spesifik bir fikrinin olmadığını ifade etmiş.
- 12:44Sinema ve Tiyatro Hakkında Görüşler
- Pandemi sonrası sinemalarda bir patlama yaşanmış ve "Hayatla Barışta" filmi, seyircinin tekrar sinemaya döndüğü dönemde tam zamanında gelmiş.
- Yeşilçam döneminde de haftada birkaç film çıkıyor ve eski oyuncular haftada bir sinema filmi çekiyormuş.
- Konuşmacı, sinemaya ve tiyatroya gidilmesinin artması konusunda çok mutlu olduğunu, tiyatronun seyircisinin pandemiden sonra arttığını belirtiyor.
- 14:22Kişisel Hayat ve Medya
- Konuşmacı son zamanlarda tiyatro, sinema ve konserlere gittiğini, "Saatleri Ayarlama Enstitüsü", "Hücreleri Yok" ve "Gelin Tanışalıma" gibi eserleri izlediğini söylüyor.
- Yeni sezon öncesi bir ana akım dizisinde rol alacağı konusunda bilgi vermiyor, hayatının akışına bırakıldığını belirtiyor.
- Projeler için beklenti kurmadığını, bir şey olmaya başladığında yüzde yüz çalıştığını ve kendisini zorlayan işleri sevdiğini ifade ediyor.
- 17:33Aile Hayatı
- Konuşmacı, kızı Zeynep için isminin planlı olduğunu, yıllarca bunu istediğini ve Zeynep ismini çok sevdiğini belirtiyor.
- Kızın ismini kendisinin, erkek çocuğun ismini ise eşinin seçeceğini söyleyerek bir anlaşma yaptıklarını anlatıyor.
- Kardeşlerin peş peşe olması ve beraber büyümesi için planladıklarını, her şeyin hazır olduğunu ifade ediyor.
- 19:59Kişisel Duygular
- Konuşmacı, çocukların yaşadığı dünyanın zor olduğunu ve bu dönemde umut hikayesini en iyi oynayacak oyuncunun kendisi olacağını düşündüğünü belirtiyor.
- Hep pozitif bir hayat tarzı sergilediğini ancak bazen depresyona girdiğini ve hayata farklı baktığını itiraf ediyor.
- Filmi çekme sürecinde kendisini umutsuz hissettiğini, eve mutsuz gittiğini ve kimseyle konuşmadığını, kendini odaya kapatıp sonra tekrar pozitif haline döndüğünü anlatıyor.
- 21:05Partner Deneyimleri ve Hazar Ergüyle İlişkisi
- Konuşmacı, Hazar Ergüyle iki işte partner olduğunu ve onun yeri diğerlerinden farklı olduğunu belirtiyor.
- Medcezir'de ikisinin de fazlasıyla toy olduğu ve daha sonra aynı mahallede çalıştıkları için çok fazla görüştükleri söyleniyor.
- Konuşmacı, Hazar'ın yetenekli olduğunu, saflık ve temizlikte olduğunu ve pozitif enerjisi var olduğunu vurguluyor.
- 22:36Müzik Kariyeri
- Konuşmacı, Serkan Keskin ile müzik hikayesinin devam ettiğini ve tatlı türküler söylüyorlarını belirtiyor.
- İlk başlarda heyecanlı olduklarını ama şimdi daha az heyecanlandıklarını, ancak heyecanlarının hiç bitmeyeceğini söylüyor.
- Müzik kariyerinin asıl işlerinin dışında olduğunu ve tadında dozunda devam ettiğini ifade ediyor.
- 23:23Filmle İlgili Düşünceler
- Konuşmacı, "Tekrar Hayatla Barış" filmi için gururlu olduğunu ve bu filmin Türkiye'de böyle büyük prodüksiyonda bir futbol filmi olmadığını belirtiyor.
- Filmi güzel bulduğunu, hikayesinin, oyuncuların ve yönetmenin bir bütün halinde akıp gittiğini söylüyor.
- Kendisinin genellikle çekim sırasında monitörde ne çekildiğine bakmadığını, sadece bitmiş halini izlemek istediğini, ancak bu filmi izlediğinde rahatladığını ifade ediyor.
- 25:01Futbol Hakkında Düşünceler
- Konuşmacı, Türkiye'nin futbol ülkesi olduğunu ve kendisinin de futbolla ilgisi olduğunu belirtiyor.
- Ampute futbolun bambaşka bir şey olduğunu ve kendisinin de buna ilgi duyduğunu söylüyor.
- Futbolsever birisi olarak böyle bir işte olmanın kendisini çok mutlu ettiğini ifade ediyor.