Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, 1993 yılında gerçekleşen Sivas Madımak Oteli Katliamı'nı yaşayan ve etkilenen kişilerin anılarını içeren bir belgeseldir. Videoda Bekir abi, Muzaffer Bey, Ergül Bey, Ismail Kaya, Zeynep Altınok, Alper Turgut, Mazlum Çimen, Saki Çimen ve Aydın İlğaz gibi çeşitli tanıklar ve kurbanların aileleri yer almaktadır.
- Belgesel, katliamın 27-30. yıldönümünde anılar şeklinde sunulmakta olup, olayların öncesi, sırasında ve sonrasında yaşananları kronolojik olarak ele almaktadır. Katliamda 35 kişinin yakılarak öldürüldüğü, Asuman ve Yasemin Sivri kardeşler, Koray ve Menekşe Kaya, Metin Altınok, Nesimi Çimen ve Rıfat İlğaz gibi kurbanların hikayeleri anlatılmaktadır.
- Videoda ayrıca katliamın aileler üzerinde bıraktığı derin izler, medya manipülasyonu, devletin tutumu ve adaletin hala sağlanamadığı durum ele alınmaktadır. Belgesel, insanca yaşamak, demokrasi ve eşit haklar için mücadele çağrısıyla sonlanmaktadır.
- 02:16Sivas Katliamı'nın Arka Planı
- Katliamda yanmış ellerin izlerini taşıyan kişiler, gönüllere inen ateşe karşı bir öğüt olabilmek için yollara düştüler.
- Yaşanan her dakika ve ardından gelen senelerde hep tek bir soru vardı: neden.
- Eskişehir'de sahaflık yapan Bekir abi, olaylardan sonra elinde ve başında olayların izlerini taşıyordu.
- 03:36Muzaffer Bey'in Tanıklığı
- Muzaffer Bey, olaylardan sonra bir gece Madımak Oteli'nde konaklamış ve duvarlarda yangının kalan izlerini görmüştür.
- Olayı televizyonlardan izleyen Muzaffer Bey, insanların canlarını kurtarmak için mücadele ettiklerini ve yöneticilerin seyirci kaldığını belirtmiştir.
- O gün için Muzaffer Bey'in gözleri dolarak uyuduğu kadar acı bir gün olduğunu ifade etmiştir.
- 05:20Bekir Abi'nin Deneyimi
- Bekir abi, yaz aylarında kitap satarak, şenliklerde ve meliklerde çalışıyordu.
- Pir Sultan Abdal şenliklerine giderken, o yılın şenliğinin şehir içinde iki gün daha uzun olacağı için ticari açıdan daha iyi olacağını düşünmüştür.
- Şenlikte kitap satarken, kitaplarına yönelik tepkiler, posterlerin yakılması ve kitapların parçalanması gibi olaylarla karşılaşmıştır.
- 06:42Olayın Yaygınlaşması
- Yerel gazetelerde tahrik eden yazılar ve haberler gelmeye başlamıştır.
- Cumartesi günü, kalabalık artarak ve ilerlerken, Bekir abi ve ailesi için onur meselesi olduğu için stantlarını terk etmemişlerdir.
- Kalabalık, bordolu taşlarla stantlara ve üzerlerine saldırmaya başlamıştır.
- 07:52Polis ve Sağlık Yardımı
- Bekir abi, polis arabasına kaçmaya çalışsa da, polisler kapıyı kapatıp slogan atarak saldırmışlardır.
- Ambulans çağrıldı ancak üniversite hastanesinde bakım alamamış, yarım yamalak tedavi edilmiştir.
- Alibaba Mahallesi'ne, daha çok Alevi kesimin yaşadığı bir mahalleye kaçmışlardır.
- 09:26Olayın Sonuçları
- Olaydan sonra herkes Bekir abinin köyüne gitmesini önermiştir.
- Televizyon haberlerinde ölü sayısı ilk üç, sonra beş, yedi, on, on beş, otuz üç olarak yükselmiştir.
- Bekir abi'nin oğlu, ezan sesi duyduğunda "Allahü Ekber" söylüyordu ve babasına saldıracaklarını düşünerek ağlıyordu.
- 10:19Ergül Bey'in Anıları
- Ergül Bey, Asuman ve Yasemin Sivri kardeşlerin kuzenidir ve olayı Erzurum'da haberlerle öğrenmiştir.
- Asuman Sivri, 16 yaşında lise öğrencisiydi ve Pir Sultan Abdal Derneği'nin semah ekibini çalıştırıyordu.
- Yasemin Sivri, 19 yaşında Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde öğrenciydi ve arkadaşları tarafından "profesör" olarak anılıyordu.
- 11:47Aile ve Hatıralar
- Erzurum'dan Ankara'ya gidemeyen Ergül Bey, cenaze törenine çocuklarını göndermiştir.
- Yengesi, çocukların odalarını bozmadan korumuştur; Asuman'ın sazı yerleştirdiği haliyle duruyordu.
- Ergül Bey, çocuklar olayı duyunca üzüldüklerini ve sorular sorduklarını, ancak teselli olarak çocuklarının duyarlı olduğunu belirtmiştir.
- 14:05Sivas Katliamı ve Ankara'nın Durumu
- Ankara, Sivas'taki olaylardan etkilenmemek için kendini korumaya çalışıyordu.
- Politikacılar, güvenlik güçlerinin halkla karşı karşıya gelmemesi gerektiğini söyleyerek halkı ve kendi vicdanlarını rahatlatmaya çalışıyordu.
- Sivas'ta yaşanan katliamda en küçük kurban Koray Kaya sadece 12 yaşındaydı.
- 15:24İsmail Kaya'nın Anıları
- İsmail Kaya, Sivas'ta kaybedilen Menekşe ve Koray'ın babası olarak, katliamın uzun süreli etkilerini anlatıyor.
- Katliamda kaybedilen sadece kendi çocukları değil, semakçı ve tiyatrocu çocukları da onun öğrencileri ve "çocukları"ymış.
- Sivas'a gitmeden önce bir olay çıkması durumunda polis müdahale edeceğini düşünüyorlardı, ancak beklenmedik bir olayla karşılaştılar.
- 17:30Katliamın Başlangıcı
- Sabah saatlerinde "Allah'ım senin ateşin, cehennem ateşi" gibi kafiyelerle başlayan olaylar, öğleden sonra saat 2'de kültür merkezindeki programdan önce başladı.
- Hizbullahçı ve Fethullahçı olarak tanımlanan kişiler, başka şehirlerden getirilmiş teröristler, valiliğe yürümüş ve sonra kültür merkezine doğru yönelmişler.
- İsmail Kaya, kültür merkezine giderek giriş kapısını masalar ve sandalyelerle kapatmış, ancak kısa süre sonra saldırı başlamış.
- 21:05Çocukların Korunması
- Dernek yöneticilerinden Rıza Aydoğmuş, Kamber Çakır'a çocukları otelde güvenli bir yerde tutmasını önermiş.
- Ankara'dan gelen otobüslerle kadınlar, çocuklar ve çocuklar Alibaba Mahallesi'ne gönderilmiş.
- İsmail Kaya, çocuklarını kurtarmak için oteldeki Kamber Çakır'ı aramış, ancak Kamber'in durumunun kötüleştiğini ve taş seslerinin duyulduğunu öğrenmiş.
- 24:23Sivas'ta Yaşananlar
- Sivas'ta sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve televizyondan isimler verilmiş.
- Koray Cumhuriyet Üniversitesi'nde, Menekşe ise Numune Hastanesi'nde yatıyordu.
- Sivas'ta bir organizasyon tarafından organize edilen bir saldırı, "Pir Sultan asılan yer" olarak tanımlanan Sivas'ta demokrasiyi ve çağdaş yazarları getirmeye izin verilmediği iddiasıyla gerçekleşmişti.
- 27:35Zeynep Altınok'un Anıları
- Zeynep Altınok, babası Metin Altınok'un kızı olarak, acıya başa çıkma yöntemlerini anlatıyor.
- Zehir gibi bir laf vardır "zaman her şeyin ilacı" ancak gerçek tam da öyle değil, her gün hayatın içinde dik duruyor ve alışıyorsun.
- Zeynep, babasıyla on yaşındayken ayrılmış, babası Bingöl'e tayin çıkmıştı.
- 29:41Aile İçi Etkileri
- Zeynep, babasıyla uzun yıllardan sonra bir kavuşmanın beklenmedik şekilde kopuşuyla iç hesaplaşma yaşadığını belirtiyor.
- Aileler içinde bu konudan ve insanlardan uzak kalmayı tercih edenler oldu.
- Zeynep için ise ekstra bir çelik yelek giymiş gibi bu konuyla savaşmayı tercih etmiş, davanın 23-24 yılı boyunca mücadeleye devam etmiş.
- 30:49Sivas Katliamı Davası ve Adalet
- Sivas Katliamı davası, 22 yıl sonunda insanlık suçu olarak kabul edilmeyen 35 kişinin yakılarak öldürülmesi sonucunda adaletsiz kalmış bir davadır.
- En çok satan gazetenin genel yayın yönetmeni, "yeter artık ısıtıp ısıtıp Sivas'ı önümüze getirmeyin" diye köşe yazısı yazarak bu duruma karşı çıkmıştır.
- Davanın zamanaşımına uğradığı vakit hayırlı olsun diyenler utanmadılar, ancak bu durum değiştirilecektir.
- 32:20O Dönemin Medya Ortamı
- O dönem medya, birkaç gazete dışında tek bir ağızdan konuşmaya başlamış ve insanları tek bir düşünceye yönlendirmeye çalışmıştı.
- İstanbul'da Cumhuriyet gazetesinde görev yapan Alper Turgut, olayları izlerken inanılmaz bir öfke ve tanımsız bir çaresizlik hissettiğini anlatmıştır.
- Katliam sonrası İstanbul'a getirilen Asım Bezirci ile Nesimi Çimen'in cenazelerinde büyük bir kalabalık ve öfke yaşanmış, kortej sırasında çatışmalar ve sivil polislerin kurşun sıkması olmuştu.
- 34:46Katliamın Sonrası ve Hesap Sorma
- Katliam sonrası yaşananlar, saklananlar, bulunamayanlar ve tekrar siyasete dönenler hakkında anlatılmaktadır.
- O zamanın sanıklarının avukatları şu an iktidarda olup, insanları yakana, can alana zihniyeti savunan zihniyetin şu an iktidar olduğu belirtilmektedir.
- Gazetecilik mesleğinde o dönemde siyaseti ve polis-adliye muhabirliği seçerek, Metin Göktepe ile Ahmet Şık'la arkadaşlığın başladığı dönemlerde iki kez cop yediği hatırlanan bir dönemdi.
- 38:16Nesimi Çimen'in Oğlu Mazlum Çimen'in Anıları
- Sivas Katliamında hayatını kaybeden halk ozanı Nesimi Çimen'in oğlu Mazlum Çimen, olayları anlatmaktadır.
- Olaylar haberi geldiğinde cep telefonu olmadığı için televizyon açarak haberleri izlemiş, babasının isminin okunduğunu duymuştur.
- Mazlum Çimen, babasının yanında 17 kişinin teni tenine değdiğini, bu kişilerin onu çok etkilediğini belirtmektedir.
- 42:28Sivas Katliamının Özellikleri
- Sivas Madımak Katliamı sonrası hiçbir kimse taşlanan bir Kur'an kursu, basılan bir cami veya dövülen bir imam için reaksiyon göstermemiştir.
- Sivas-Madımak Katliamı, aydın katliamı olarak adlandırılırken, aslında bir çocuk ve genç katliamıdır; ölenlerin çoğu 12-20 yaş aralığında olup, toplumun terbiyesi bu olaylara kin oluşturmamıştır.
- Katliamdan sonra edebiyat ve müzik dünyasında etkiler oluşmuştur; örneğin Mazlum Çimen'in babasına yazdığı şarkı "Sen Benden Gittin" ve "Nebivesi" adlı eseri, 20 seneyi aşmış hala Türkiye'de çalınmaktadır.
- 45:19Madımak Katliamı'nın İzleyicileri
- Saki Çimen, Vedat Sakman'ın piyanistliğini yapmakta olup, babası ve dedesi gibi müzikle yaşıyor.
- Madımak Katliamı olayında televizyonda dedesinin isminin geçtiğini ve Hasret Gültekin'i görünce babasının delirdiğini anlatıyor.
- Olayda 10 yaşındaki bir çocuk, 70 yaşındaki biri ve 40 yaşındaki biri de donup bakarak aynı soruları soruyor: "Neden?"
- 47:01Empati ve Korku
- Saki Çimen, bu konuda empati yapamadığını çünkü babasını bir yerde kapalı kalmış ve yangınların alevlerin içinde kaldığını düşünmeye başladığını söylüyor.
- Zaman aşımından düştüğü bir davada babasının kargaşada kapalı bir alanda kaldığını öğrenince Madımak olayına benzer bir duyguyu yaşadığını anlatıyor.
- Dünyada böyle bir şey olmasının imkansız olduğunu, çok ötekiler olduklarını ve bu durumun endişe ve korku yarattığını belirtiyor.
- 49:59Rıfat İlgaz'ın Ölümü
- Madımak Katliamı'nda katledilen aydınların yanında, olaydan dolayı üzüntüsüyle hayatını kaybeden değerli eğitimci ve yazar Rıfat İlgaz'ın 7 Temmuz 1993'te vefat ettiği belirtiliyor.
- Aydın İlgaz, babasının olaydan sonra yazdığı gazete yazılarını ve "her şey yalama oldu" ifadesini anlatıyor.
- Babasının olaydan sonra yaşam gücünün etkilendiğini ve sevdiği bir dostunun da olaydan etkilendiğini, telefonda konuşurken yerde bulunup kepengi göçtüğünü anlatıyor.
- 53:53Olayın Nedenleri ve Sonuçları
- Olayın nedeni olarak, bal yapan kişilerin yanında balı çalan ve baldan geçinen kişilerin olduğunu, bu kişilerin imam hatip okullarından devletin içine girdiğini belirtiyor.
- Bu kişilerin orduyu ele geçirmek için çaba gösterdiğini, seçim yoluyla halka gericiliği vererek onları daha fazla gericilik istiyor hale getirdiklerini söylüyor.
- İmam hatip okullarından çıkanların askeri okullara sokulmaya çalışıldığını ve bu durumun Türkiye'nin başına büyük felaket getireceğini öngörüyor.
- 56:19Devletin Rolü ve Gelecek
- Ölümün nasıl ve kim tarafından yapılsa yapılsın kötü bir olgu olduğunu, yaşamak ve düşüncesiyle yaşamak herkesin doğal hakkı olduğunu vurguluyor.
- Devletin bu işin üzerine gitmediğini, örtbas ettiğini ve o günün faillerinin sonraki dönemlerde önemli noktalara geldiğini belirtiyor.
- İnsanca yaşamak, demokrasi içerisinde insanların eşit haklara sahip olarak yaşamasını ve herkesin inancını özgür şekilde yaşamasını istediklerini söylüyor.
- 58:00Birlik ve Umut
- Bu ülkenin gerçeğini görerek örgütlenip bilinçlenmeli ve artık "böyle gelmiş böyle gider" dememeliyiz diyor.
- İnsan onuruna yaraşır, insanca bir yaşam sürmek gerektiğini vurguluyor.
- Mevsimlerin kalleşlik yapmadığını, mutlaka sen veya senin torunu baharı göreceğini, yemyeşil bir baharın kaldığını ifade ediyor.