Buradasın
Sinan Al Bayrak ile Mavi Marmara Olayı ve Hayat Hikayesi Röportajı
youtube.com/watch?v=wGWw0QBhJlMYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, oyunculuk yapan Sinan Al Bayrak ile yapılan bir röportaj formatındadır. Sinan, dört kardeşten en küçüğü olup, Mavi Marmara gemisi olayına tanık olan ve sonrasında oyunculuk kariyerine devam eden biridir.
- Röportajda öncelikle Sinan'ın evindeki tesbih koleksiyonu, bastonlar ve kitaplık gösterilmekte, ardından çocukluk anıları ve kardeşlerinden bahsedilmektedir. Daha sonra Mavi Marmara gemisi olayında yaşadığı deneyimler, o anda gösterdiği cesaret ve sonrasında yaşadığı psikolojik değişimler anlatılmaktadır. Son bölümde ise Mavi Marmara filosunun zamanlamasının yanlışlığı ve gelecekte küçük bir dükkan veya kafe açmak gibi hayalleri paylaşılmaktadır.
- Röportajda ayrıca Sinan'ın masallara olan ilgisi, "Momo" kitabını sevdiği ve kendi masal kitabı yazma hayalini hayal olarak bıraktığı, kardeşlerinden Hakan'ın kalem yeteneğinin güçlü olduğu ve kendisinin tepkilerini fiziksel olarak gösterdiği gibi kişisel detaylar da yer almaktadır.
- 00:08Sinan Al Bayrak'ın Koleksiyonları
- Sinan Al Bayrak'ın evinde ahşap sandık içinde fildişi, kaplumbağa kabuğu ve mermer gibi taşlardan yapılmış tesbih koleksiyonu bulunmaktadır.
- Koleksiyonda ayrıca sedef işlemeli ahşap bastonlar ve yağmur sesi çıkaran bambu baston da yer almaktadır.
- Bambu bastonun içinde helezonik şekilde yatay dikenler bulunmakta ve bu dikenler bastonu korumak için kullanılmaktadır.
- 01:52Kitap ve Film Koleksiyonu
- Sinan Al Bayrak'ın evinde kitaplık bulunmaktadır ve burada "Momo" adlı Michele'nin masal dünyası kitapları yer almaktadır.
- "Momo" kitabında sistem eleştirisi, dünyanın nereye vardığı, sistemin nasıl bozulduğu ve çocukluğun nasıl öldüğü anlatılmaktadır.
- Sinan Al Bayrak, sinemaya gidemediği için evde projeksiyon perdesi ve cihazıyla geç saatlerde film izlemektedir.
- 04:09Aile Hikayesi
- Sinan Al Bayrak dört kardeşten en küçüğüdür; en büyüğü Almanya'daki yoga hocası Kenan, bir küçüğü TRT'de çalışan kameraman Okay, en küçüğü ise Sinan'dır.
- Çocukluğunda Okay ve Hakan abisi enteresan senaryolar yazarken, Hakan abisi özellikle korku hikayeleri yazmakta ve hocaların bile en çok merak ettiği yazıları yazmaktadır.
- Okay abisi sinemaya çok meraklıydı ve reji defteri ve sinopsis çıkararak filmlerin kare kare görüntüleri, gereken malzemeler ve açıları hesaplamaktaydı.
- 06:30Aile Benzerlikleri
- Sinan Al Bayrak ve Hakan abisi fizyolojik olarak çok benzerdir ve bu benzerlik babalarından ve annelerinden kalan bir mirastır.
- Hakan abisi haksızlığa karşı daha şiddetli ve sivri bir savunma yaparken, Sinan Al Bayrak daha naif bir yapıda ve fiziksel olarak daha şiddetlidir.
- Hakan abisi tepkilerini kalemiyle ele alırken, Sinan Al Bayrak dışarı aleme karşı tepkilerinde fiziksel ağırlıklı bir şiddete sahiptir.
- 08:28Öfke ve Mavi Marmara Deneyimi
- Konuşmacı, öfkeli bir adam olduğunu ve bazen öfkeyi fazla kullandığını düşünüyor, ancak bu öfkenin işe yarayan tarafları olduğunu belirtiyor.
- Mavi Marmara gemisinde yaşanan olayda, herkesin fiziken ön planda olduğu ve korkusuzca askerlerin üzerine atladığı anlatılıyor.
- Gemide en güzel olan şey, kimsenin gözünde korkuyu görememek ve herkesin bir bütündü olarak olayın içinde olmasıydı.
- 11:03Güvenlik ve Alkol Kullanımı
- Konuşmacı, güvenlik alanında çalışırken alkol kullanmadığını ve bu durumun aile yapısından başladığını belirtiyor.
- Sarhoş olan insanları gözlemlemek ve kontrol kaybını görmek onu çok etkilemiş, bu nedenle alkolden uzak durmayı tercih etmiş.
- İki dünya arasında (maneviyat ve maddi) boğuştuğunu, inancıyla yaşadığı ortam arasında çelişkiler yaşadığını ifade ediyor.
- 14:13Mavi Marmara'dan Sonraki Değişimler
- Gemiye girdikten sonra fiziksel yorgunluk nedeniyle kekemelik başlamış, uzun saatler uyumadıkları için beden iflas etmiş.
- Geminin olumlu etkisi olarak dünyanın dört bir yanından gelen insanlarla güzel dostluklar kurmuşlar.
- Ölüm kalım anındaki dostlukların daha derin olduğunu, birbirlerini özlemeye başladıklarını belirtiyor.
- 16:00Şehit Olan Arkadaşlar
- Mavi Marmara döneminde şehit olan Süleyman Abi'nin alnından aldığı kurşun neticesinde dengesini kaybettiği ve arka tarafta büyük hasar oluştuğu anlatılıyor.
- Konuşmacı, Süleyman Abi'nin kucağında iken yanındaki bir abinin eşi ölmeye başladığında dua ettiğini ve son nefesini verdiğini tanıklık ediyor.
- Şehit olan abinin eşi, son nefesinde yanında olabilmeyi Allah'ın nasip ettiğini söyleyerek diğer yaralılara yardım etmeye devam etmiş.
- 18:28Gazze'ye Gitme Planı
- Konuşmacı, Gazze'ye gitme nedeninin diğer gidenlerden farklı olduğunu, orada kalmak üzere yola çıktığını belirtiyor.
- Oyunculuğu bırakıp, elindeki her şeyi satarak Gazze'de İHH'nin sorumlusu olmak ve Mısır Gazze Üniversitesi'nde Arapça öğrenmek istemiş.
- Geri döndüklerinde mecburen tekrar oyunculuğa başlamış ve bu durumdan içi acıdığını ifade ediyor.
- 20:21Mavi Marmara Filosu Hakkında Görüşler
- Konuşmacı, Mavi Marmara filosunun zamanlamasını doğru bulmadığını belirtiyor.
- İlk geminin yola çıkmasının nedeni farklıydı ve Filistinli'nin istediği bir yolculuktu, ancak şu anda Filistin'de ve Birleşmiş Milletler'de farklı şeyler oluyor.
- Konuşmacı, Mavi Marmara filosunda yer almak istemediğini değil, zamanlamasını yanlış bulduğunu vurguluyor.
- 22:55Filistin Hakkında Endişeler
- Konuşmacı, Filistin'de acı çeken ve dünyanın en uzun süreli kuşatmasına maruz kalmış bir toplum olduğunu belirtiyor.
- Bu insanlara insani yardım ulaştırmak isteyen insanlara engel olan insanlar var ve bunların arkalarında karşı çıktıkları kişiler gibi görünen kişiler bulunuyor.
- 23:34Gelecek Planları
- Konuşmacı bir süre daha oyunculuk yapacağını ancak bunu uzun soluklu yapmak niyetinde olmadığını söylüyor.
- Güzel bir sayfiye kasabasına yerleşip küçük, mütevazı bir dükkan veya kafe açmak gibi bir hayali olduğunu belirtiyor.
- İstanbul'a alıştıktan sonra çok mutlu olabileceğini hiç düşünmediğini, artık çok fazla İstanbullu olma derdinde olmadığını ifade ediyor.
- 24:54Ayna Metaphoru
- Mevlana'nın "Gönül aynası saf ve pak bir hale gelince sudan topraktan hariç suretler görürsün" sözü aktarılıyor.
- Ayna bir illüzyon olarak tanımlanıyor ve ilk baktığımızda bir suret verirken, daha uzun baktığımızda içinden başka şeyler çıkar.
- Ayna neyi görmek istersek onu gösterir, bazen de görmek istemediklerimizi gösterir; ikiz aynası ise ortak yanlarımızı, benzemeyen taraflarımızı, görmek istediklerimizi ve istemediklerimizi gösterir.